Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhurtv^ı Matbaacılılc ve GazetecıHV. Turk Anonım Şırken adına
Nadır \»dı 0 Genel Yavın Muduru Hasan Ceın&l. Muessese Muduru
EiBİne Lşaklıgıl, Ya?ı Işlen Muduru Okat Gonensıo, # Habe' Merkezı
Muduru Yalçin Ba\er. Sa\fa Duzenı Voneımcnı \Ii .Actr. 0 Temsılc.'er
ANKARA Ahmel fan. İZMİR Hikmrl ÇrtınUyı. ADAVA (,tan Yıgenojilu
1» Polmka OUI Bt^ang*. D15 Habeılef l ı j m Bdcı. Ekonomı Ccngu Turinu. I5 Sendıka S«kiM fcrtrnri Kul'iir- Cdal U«r.
Egn.m Onc»> >^ta». Habeı Araştıma Isârl Bıriun. Yurt-Haberien Vecdtt Dogıa. Spor Danısmanı 4bdııJkıdır Y »ctlnıaıı.
Dız Vazılar b ı r a Çatçkın. Arajtımıa Şafcin AJpav. DUMIÜIW AMıdah Vu» # koondınator Mnnrl konıban. 0 Malı ls,er
Ero4 Mut, # Muhaset*. Bufent Vıxr # Bulçe-Planiama SCTÇ Osmaninşroglu 9 feklam V y Tonın. # Ek Yavınlar Hııhn
Mıycg # liarr Husrtin Gurtt. 0 lşKlme Onder Çdik. 0 Bılgı-Işlem Naıl lnai. # Paioncı So«ı BOSUBCIO£IU.
iıun f Juron. Cumhunm MaiMaalık w GucKalıt T-A^ Turt O a * Cad. 39/41 t t
M'M I* PK Dfrlaınbuı Tel 512 05 05 (20 lull. Tcloc. 22H6 FajL (I) 526 60 72 #
Bı&oiır \Mifm. 7jva Oolalp Bh Inkıüp S No 19 '4 Td. 133 II 41-47, TdST 42344 Fmx. (4) 1J3
0? 6' 9 I m r H Zı>a Bh 1352 S2/3. Td 13 12 30, Tdex 52359 Fu. (51) 19 53 60
• Adın* Inomı Cıu) llv i !w 1 K* 1. Tn 19 r 52 (4 hatl, TİIOL 62155. ftx- (71) 19 V 52
TAKVİM: 1 MART 1990 Imsak: 5.08 Güneş: 6.32 Oğle: 12.21 Ikindi: 15.28 Akşam: 18.01 Yatsı: 19.20
\aşı
bırak,
yaşama
bakDış Haberler Servisi — Biyo-
kimya ve ilgilı dallardaki yoğun
çalışmalar sayesinde bilim
adamlan gençlik ve yaşhlığın sır-
rıru çözüp insanlığı yaşhlığın sı-
kıntılarından kurtarmaya yakla-
şıyorlar.
Birçok efsaneye konu olan
"gençlik çeşmesi" yuzyıllar bo-
yunca binlerce maceraperesti
yollara düşurmuş olan bir söy-
lenti. Bugünün laboratuvar giy-
sili kâşıfleri ise gençlik kaynağı-
nın insan vücudu içinde yattığı-
nı düşünuyor ve araştırmalarını
hücreler ve genler Uzerinde yo-
ğunlaştırıyorlar.
"En büyiık biyolojik sınır"
olarak tanımlanan yaşlılık ola-
yı ile ilgilenen bilim adamlarına
gerontolojist adı veriliyor. Nevvs-
week dergisinde yayımlanan ko-
nu ile ilgili incelemede geronto-
lojistlerin sonsuz yaşaraı arayan
kîşiler olmadıkları belirtiliyor.
Bu konuyla ilgilenen biliın
adamları 120 yaşına kadar uza-
ması mumkun olan insan yaşa-
mının neden çok daha önce ke-
sintiye uğradığı ve neden yaşh-
lığın zihinsel ve fıziksel çokuşle
eşanlamlı olarak kullanıldığını
araştınyorlar. Kısaca "hayala
yıllar eklemek yerine vaşanmak-
ta olan vıllara hayat katmaya"
çalışıyorlar. Bu amaçla yeni ilaç-
lar geliştirilmeye çahşılırken per-
hizlerin, beslenmenin ve egzer-
sizin yaşlanma uzerindeki etki-
leri inceleniyor.
Gerontoloji bilimi ile uğraşan
bilim adamlan, belli bir çaba -
ve biraz da şansla- yaşlanmanın
getirdiği vücut çokuşünun hızı-
nın yavaşlatılabileceğine inanı-
yorlar.
Yaşlanmanın ana suçluların-
dan biri olarak glikoz (kan şe-
keri) sayıhyor. Glikoz, hucrele-
rin içindeki ve dışındaki prote-
inlerin birbirlerine yapışmaları-
na yol açıyor. Proteinlerin oluş-
turdukları kafes biçimindeki
bağlantılar nedeniyle bu olaya
çapraz bağlanma deniliyor. Pro-
teinler vücut dokusunun temel
taşlarını oluşturduklan için bu
çapraz bağlanmalar gözde bula-
nıklaşmaya, damarlarda tıkan-
maya, böbreklerın işlemez hale
gelmesine yol açıyorlar. Bu go-
riişü kanıtlayacak bir bulgu ola-
rak şeker hastalarımn daha hız-
lı yaşlanmaları ve çoğunlukla
daha az yaşamalan gosteriliyor.
Şeker tuketiminin azaltılması gi-
bi basit bir onlem bu çapraz
bağlar uzerinde çok az etkili ol-
duğu için önleyıci ilaçlar geliş-
tirilmeye çahşıhyor.
Metabolizmanın yavaşlatıl-
ması ömru uzatıyor. Örneğin 18
derecede sinekler 30 derecede ya-
şatılanlardan iki misli çok yaşı-
yor.
Hastalıklara göturen yaşlan-
ma süreci yağı az, lifı yuksek bir
beslenme rejimi, hareket ve ki-
lonun kontrol altına alırunası ile
yavaşlatılabiliyor. 80 yaşını aş-
mış kadınlann ağırlık kaldırıp
cimnastik yaparak kemik kaybt-
nı önleyebüdikJeri biliniyor. Stre-
si azaltmak ve stresten kaçınmak
da zihnin genç tutulmasına yar-
dımcı oluyor.
Balkanlar
üzerinden
yeşil hava
FARUK BtLDİRİCİ
ANKARA — Balkan ülkele-
rindeki ekolojik ve alternatif ha-
reketlere dahil partiler ve grup-
lar 5-9 mart tarihlerinde Atina
1
da toplanacaklar. Turkiye'den
Yeşüler Partisi'nin çağrıldığı top-
lantıda Balkan ulkelerindeki ve
dünyadaki son gelişmeler ile çe\'-
re ve alternatif hareketlerin du-
rumu değerlendiriiecek, Türki-
ye, Yugoslavya, Bulgaristan,
Macaristan, Kıbns ve Yunanis-
tan'daki çevre ve alternatif ha-
reketlerin çeşitli konularda rşbir-
liğini sağlama yolları aranacak.
Yunanistan'daki Ekolojik ve
Alternatif Hareketler Federasyo-
nu, Yeşiller Partisi'ne bir çağrı
gönderdi. Çağnda, Balkan ulke-
leri ve Doğu Avrupa'da son gun-
lerde önemli gelişmeler olduğu
vurgulandı. Bunlarm bir araya
gelinerek değerlendirilmesinin
onemine değinilen çağnda,
komşu ulkelerdeki çevre ve eko-
lojik hareketlere dahil parti ve
grupların Yunanistan'a davet
edildiği, 5-9 mart tarihlerı ara-
sında yapılacak toplantının gun-
deminde BaJkanlar'daki çevre
problemlerinin de bulunduğu
kaydedildi.
MagicBoxfutbol maçlarınınyayın haklarını satın alarak ilk başarısını elde etti
Ozel TV rekabette hızhYöneticiliğini eski TRT genel müdürlerinden
Tunca Toskay'ın yaptığı Magic Box TRT ile
her alanda rekabete girmeye hazırlanıyor.
Futbol maçlarının yayın haklarını satın alan
şirket eğlence programlarında da atak
yapmaya hazırlanıyor.
Haber Araştırma Servisi —
Turkiye, özel televizyon yayınlan-
nı izlemeye hazırlanıyor. Önümuz-
deki aylarda yayın yapmaya baş-
layacak olan Magic Box adlı şir-
ket, TRT ile rekabetinde ilk başa-
rısını Türkiye 1. Ligi futbol maç-
larının yayın haklarını alarak el-
de etti. Turkıye'de uydu yayınla-
rını izleyebilenlerin sayısının ha-
len 4 milyon kişi civannda oldu-
ğu, Magic Box'un yayına başla-
masının ardından bu sayıda artış-
lar olacağı ifade ediliyor.
Yöneticiliğini eski TRT genel
müdürlerinden Tunca Toskay'ın
yaptığı Magic Box, TRT ile her
alanda rekabete gırmeye hazırla-
nıyor. Futbol maçlarının yayın
hakkını satın alan şirketin onu-
müzdeki gunlerde TRT'den ele-
man transferine de başlaması bek-
leniyor. Edinilen bilgilere göre
Magic Box, eğlence programlann-
da da TRT ile sıkı bir rekabete gi-
recek.
Magic Box, yayınlanm Eutelsat
F5 adlı uydudan kiralanan bir ka-
naldan yapacak. Turkiye'den bu
uydunun yayınlannı izleyebilmek
için çapı en az 3 metre olan çanak
antenlere sahip olmak gerekiyor.
Bu uyduyu Marmara Bölgesi'nde
oturanlar 3 metre çaplı antenler-
le, Orta Anadolu ve Akdeniz'de
oturanlar ise daha buyuk çaplı an-
tenlerle seyredebilecekler. Uydu,
10 derece doğuda bir yönıngede
bulunuyor. Halen aynı uydudan
İtalyan RAl'run iki kanalı ve
Ispanyol TVE kanalı seyredilebi-
liyor.
Söz konusu uydudan yapılacak
olan yayını izleyebilmek için ise 5
milyon lirayla 6 milyon lira ara-
sında bir harcama yapmak gere-
kiyor. Yayının birden fazla alıcı-
ya dağıtılması durumunda hane
başına harcama miktan düşüyor.
Ote yandan aynı anda birden faz-
la uydu yayınının izlenmek isten-
mesi durumunda ise her kanal için
ayrı ayrı "receiver-alıa" gerekece-
ği için harcama bir miktar anıyor.
Yalnızca bu uyduyu değil, diğer
uydulan da aynı antenle izlemek
isteyenler ise çoğunlukla hareket-
li antenleri tercih ediyorlar. Bu sis-
temde çanak antenin altına yerleş-
tirilen bir motor, anteni istenen
anda istenen konuma getiriyor.
Türkiye'de en çok izlenen uydu
olan Eutelsat F4 uydusu, 13 dere-
ce doğu yörüngesinde bulunuyor.
Günün belli saatlerinde Eutelsat
F4'teki, belli saatlerinde ise
F5'teki kanallan izlemek isteyen-
lerin yapması gereken harcama ise
10 milyon lira civannda.
Magic Box'un yapacağı yayın-
lann iki hedefi olduğu, bunlardan
birinin Turkiye'deki çanak anten-
ler ve PTT'nin olası kablolu da-
ğıtım şebekesi, otekı hedefin ise
Almanya'daki Türk ışçileri oldu-
ğu belirtiliyor.
Halen Almanya'da çok sayıda
Türk kanalı Alman PTT'sinden
kiralanan kablolu kanallar aracı-
lığıyla abonelere dağıtılıyor. An-
cak bu kanallardan çoğunun va-
yınlannın "son derece kaliiesiz"
ve "derme çatma" olduğu iddia
ediliyor.
Magic Box'un sadece futbol
maçlarını anında Almanya'da
kabloyla dağıtarak bile ciddi abo-
ne sayılarına ulaşabileceği ve Al-
manya'da reklam alabileceği belir-
tiliyor. Aynı yayınların Türkiye
1
de de çok sayıda kişı tarafından
seyredilmesi durumunda Magic
Box, TRT'yle yalnız yayın alanın-
da değil, reklam geliri pastasında
da rekabete girmiş olacak.
Genel merkez bünyesinde bir
"TRT Yayınlannı İzlerne
Komitesi" kuran ana muhalefet
partisi SHP, bundan boyle uydu
yayınlan da "yakın takibe" ala-
cak. SHP genel sekreter yardım-
cılanndan fstemihan Talay, Magic
Box'un yayınlannın anayasa ve
yasalara uygunluk açısından izle-
neceğini soyledi.
Öte yandan SHP tstanbul Mil-
letvekilı Mustafa Sangül de Ma-
gic Box'la ilgili olarak Başbakan
Yüdınm Akbulut'un yanıtlaması
istemiyle bir soru önergesi verdi.
Sangul, önergesinde, Cumhurbaş-
kanı Turgul Özal'ın oğlu Ahmet
Özal'ın Magic Box'la ilgisinin bu-
lunup bulunmadığını da sordu.
Dünyadaki teknoloji kazalara karşı çaresiz
kleer tehlike devamMUSTAFA BALBAY
ANKARA — Turkiye nukleer
enerjiyle tanışmaya hazırlanırken
dünyadaki en gelişmiş teknoloji-
ye sahip ülkelerin bile nükleer ka-
zalara karşı "çaresiz" olduğu be-
lirtiliyor. Halen kurulu bulunan
417 nukleer santralda son 33 yıl
içinde 300'ü aşkın kaza meydana
geldi. İngiltere'deki bir nukleer ka-
zanın 25 yıl, Sovyetler Birliği'nde-
ki kazanın ise 20 yıl sonra kamu-
oyuna duyurulması başka gizli
kalmış olayların da olabileceği so-
rusunu gündeme getiriyor.
Turkiye, nükleer enerji için iki
ayrı koldan çalışma yapıyor.
Turkiye Atom Enerjisi Kurumu
bu konuda yılda yaklaşık 7.5 mil-
yar lira harcıyor. TAEK'in Arjan-
tin'le yaptığı anlaşma sonucu 20
megavat gbcundeki ilk nukleer
santral 1995'e kadar tamamlanmış
olacak. TEK Genel Muduru Mu-
hittin Babaloflu ise bin megavat
gucünde bir nükleer santralın ku-
rulması konusunda hazırhklı ol-
duklannı belirtiyor ve "Zaman ge-
çirmedtn çalışraa başlatılmalı.
Daha once uç kez başlatılan bu gi-
rişim çeşitli nedenlerle sonuçsuz
kaldı. Zaten gec kalınmıştır"
diyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı Fahreltin Kart da nukleer
enerjinin çevre kirliliği yaratma-
dığmı, hatta genel bir değerlendir-
me yapıldığında termik ve hidro-
elektrik santrallann çevreye daha
fazla zarar verdiğini vurguluyor.
Ancak nükleer santrallann yay-
gınlaşmaya başladığı son 30 yılda
yaşananlar Kurt'u doğrulamıyor.
Elektrik Yüksek Mühendisi Me-
tin Beynam, herhangi bir nükle-
er kazada çevreye yayılacak rad-
yasyonun etkisini iki kuşak son-
ra bile gösterebileceğini belirterek
"Bazı kanserler ışımanın etkisin-
de kaldıktan 20 yıl sonra ortaya
çıkıyor. Nitekim Hiroşima'da
alom bombasının etkisi aitında
kaian insanJann tonınlanoda hâlâ
kan kanseri ve başka kalıtsal bo-
zukluklar gorulebiliyor. Nobel
odullu biyolog George VVald'a gö-
re en düşuk ışıma dozu bile kan-
sere neden olabiliyor" diye ko-
nuşuyor.
Elektrik MHihendisleri Odası
yetkilileri de ne kadar onlem ah-
nırsa alınsın, nukleer teknolojınin
doğasından gelen onemli bir risk
taşıdığını belirtiyorlar. EMO yet-
kilileri, "Nukleer kazalann önem-
li bir bölümu de dogrudan insan
hata&ına bağlı olarak meydana ge-
liyor. Örnegin 1983 ile 1984 >ılı
arasında yapılan bir araştırmada
Günümüzde, Soğuk Savaş'ın
sona ermiş olması ve nükleer
savaş ihtimalinin azalması
insanlan rahatlatmıyor. Çünkü
halen faaliyette bulunan
nükleer santrallarda meydana
gelebilecekkazalar,uzun vadede
insan hayatını tehdit ediyor.
Dünyadaki 417 nükleer
santralda, son 33 yıl içinde
300'ü aşkın kaza meydana
geldi. Bu kazalarda ölenler
fazla değil, ama dolaylı
etkilenen ve sonradan ölenlerin
sayısı binlerle ifade ediliyor.
insan hatası nedeniyle meydana re olduğuna gore en onemli ener-
gelen 86 kazadan 16'sının kuman- ji kaynağı nükleer sanlrallar
da duğmesine yanhş basılması so- olacak" diyorlar.
Çernobil olayıyla birlikte tum
dünyanın gündemine giren nukle-
er santrallann gerek riski gerekse
üretim maliyeti nedeniyle belli öl-
çulerde cazibesini kaybettiği ve
başta Federal Almanya ve ABD-
de olmak üzere birçok projenin ip-
tal edildiği belirtiliyor.
Dünyada bugüne kadar meyda-
na gelen belli başlı nükleer kaza-
lardan bazılan şunlar:
• 7 Ekim 1957'de Ingiltere'de
Liverpool'un kuzeyindeki Wind-
scale reaktorundeki yangın çevre-
ye radyoaktif maddelerin yayılma-
sına neden oldu. 39 kişi öldü.
Olay, dünyaya tam 25 yıl sonra
1983'te duyuruldu.
• 1958'de Sovyetler Birliği'nin
Urallar bölgesinde meydana gelen
nükleer kaza da olaydan 20 yıl
J
İşletmede olan nükleer santrallar: 417 adet
Arjantin
Belçika
Brezilya
Bulgaristan
Kanada
Çekoslovakya
Romanya
Fransa
D. Almanya
(2)
(7)
(D
(5)
(18)
(8)
(4)
(53)
(5)
Batı Almanya
Macaristan
Hindistan
Italya
Japonva
G.Kore
Hollanda
Pakistan
Guney Afrika
(21)
(4)
(6)
(2)
(36)
(7)
(2)
d)
(2)
İspanya
Isveç
tsviçre
Tayvan(Çın)
İngiltere
ABD
SSCB
Yugoslavya
(9)
(12)
(5)
(6)
(38)
(106)
(56)
d)
Inşaatına başlanmış nükleer santrallar: 120 adet
Arjantin
Brezilva
Bulgaristan
Kanada
Çin
Küba
Çekoslovakya
Fransa
(1)
(1)
(2)
(4)
(2)
(2)
(8)
(10)
D. \lmanya
F. Almanya
Hindistan
Iran tslam Cıımh
ttalya
Japonya
G.Kore
(6)
(4)
(8)
• (2)
(3)
(12)
(2)
Meksika
Polonya
Romanya
İspanya
ingiltere
ABD
SSCB
(2)
(2)
(3)
(1)
(4)
(13)
(28)
nucu ortaya çıktıgı saptandı. 300'u
aşkın nukleer kazada doğrudan
elkilenip ölenlerin sayısı belki in-
sanı iirkütecek derecede degil,
ama dolaylı olarak etkilenen ve
sonradan ölenlerin sayısı binlerle
ifade edilmektedir" diyorlar.
Öte yandan TEK ve TAEK'in
nukleer santral girişimleri sürer-
ken televizyonun ikinci kanalında
da nükleer enerjiyle ilgili bir prog-
ram yayımlanmaya başlandı. Pa-
zar akşamları yayımlanan Kana-
da yapımı programda nükleer
enerjinin risklen kabul ediliyor,
ancak goruşlerı yayınlanan uz-
manlar. "Halk nükJeer santral de-
yince hemen bomba \e silah anlı-
yor. Oysa bu santrallann halkın
yaranna olduğunu anlatmak ge-
rek. Fosil kavnaklan bitmek üze-
sonra Jores Medvedev adlı bir bi-
yokimyagerin Batı'ya iltica ettik-
ten sonra yaptığı açıklamayla or-
taya çıktı. Bölgede yüzlerce insa-
nın öldüğü, on binlerce kişinin de
yer değiştirmek zorunda kaldığı
sonradan açıklandı.
• 28 Mart 1979'da Pensilvani-
a'nm Harrisburg kenti yakınların-
daki Three Mile Island reaktörün-
de teknisyen hatası sonucu nük-
leer yakıtın önemli bir bölumü eri-
di. O tarihten bu yana reaktorün
radyoaktivitelerden temizlenmesi-
ne çahşıhyor.
• 7 Ağustos 1979'da ABD'nin
Tenessee eyaleti Erwin kentinde-
ki nukleer yakıt santralında zeıı-
ginleştirilmış uranyum çevreye sız-
dı, bin kişi bir yıl içinde alacağı
radyoaktivitenin 5 katını aldı.
• 6 Ocak 1986'da Oklahama-
daki Kerr-McGee nukleer santra-
lındaki silindir patlaması sonucu
bir işçi öldü, 100 işçi yaralandı.
• Nısan I981'de Japonya'nın
Tsuriga Nukleer Santrah'nda bir
boşalyna sarnıcı üç saat sureyle
taştı. Santral zeminine 40 metre-
küp radyoaktif madde yayıldı.
Daha önce değişik zamanlarda 21
kez bu tür olayların olduğu ancak
gizlendiği ortaya çıktı.
Uzmanlar yukandaki örnekle-
re benzer yüzlerce kaza olduğunu
vurgularken birçok kazanın da
sonradan duyarulduğunu beline-
rek, "Bu durum daha insanlann
bilmediği pek çok kaza meydana
gelmiş olabileceği kıışkusunu guç-
lendiriyor. Bir de radvoaktif mad-
delerin depolanması konusu var.
Bu maddeler o kadar kalıcı ki; 20
bin yıl etkisini sıirdurebilenkr bile
var. Bunlann ilerde herhangi bir
nedenle suya, ha«\-a ulaşması ris-
kinin de bulunduğunu unutrna-
mak gerek" diyorlar.
Bakırcılar Çarşısı'nın sadece adı var
Alender arasında
kendi âlemîndeERDAL YAZICI
KÜTAHYA — Adı Bakırcılar
Çarşısı...' Çarşının bir ucundan so-
nuna bakıldığında gözler bakırcı
yazısını gormek, kulaklar çekiç
seslerini duymak istiyor. Saraç,
kalaycı, bıçakçı, terzi, tenekeci...
Ama bakıra nerede?.. Çarşıda bi-
raz ilerleyince sonunda çekiç ses-
lerini işitiyoruz. Sesler bizi 'yüz
mumluk' ampulu aitında, yanm
yanmış sobasının başında bakır
ı döven Saffet Usta'nm dukkânına
götürüyor. Yanı başında yanm
kalmış çay bardağı, 'cigara'sı, çak-
mağı duruyor. Dükkân oldukça
basık ve havasız; camlaruıdan ne
içeriyi ne de dışanyı görmek ola-
sı: Belli ki yılların isi dumanı üs-
tüne sinmiş. Vitrinde bitmiş çeşit
çeşit kaplar (emzikli ibrik, sefer-
taslan...) duruyor. Çekicinin aitın-
da ise bitmek üzere olan bir mi-
nare alem'i var. Saffet Usta, Kü-
tahya'nın 'Bakırcılar Çarşısı'nın
tek bakırcı ve 'alem'cisi; gelmiş
geçmiş bakırcıların son temsilci-
si; ustanın çekiç sesleri de olma-
sa çarşının ismi de değişecek bel-
ki...
"Mcmur çocuf u.." Saffet Söy-
ler, 7 yaşında babasının isteği ve
zoruyla bu işe bulaşmış...
"Evet, babam memurdu, 'oğ-
lum okuyııp da ne olacak sanki?'
deyip beni bir bakıra ustasımn ya-
nına verdi. O zamanlar bakınn al-
tın çagıydı; çarşı cıvıl cıvıldı. Bir
dükkânda 18 kişi çalışıyorduk.
Daha çok emzikli ibrik yapıyor-
duk. Bilindiği gibi zamanla bakır
mutfaktan elini eteğini çekti ve
bakırcılık isi de vok olma nokta-
sına geldi. Ve bakırcılar birer bi-
rer dükkânlannı kaparjp başka iş-
ler tulmak zorunda kaldılar. Ben
ju an sadece 'alem' yapıyonını.
Bir de tamir işleri... Vitrinde du-
ran kaplar eski işlerimiz; şimdi
onlann yüzune bakmıyorlar ar-
bk.. alan, evine dekor için alıyor...
Yaptıgım alemler de zor gidiyor;
hazır bitmiş diikkâmn önünde
'alem'ler miişteri bekliyor ama
alan yok..."
Kütahya'nın komşusu Afyon'da
da Saffet L'sta'nın bir meslektaşı
var: tsmail Yurtvapan... Alemci-
lik kendisine babadan kalmış...
"Afyon'da eskiden tiim bakır iş-
lerini (tabii ki 'alem'i de) Ermeni-
ler yaparmış! 'Yunan Harbi'yle
birlikte onlar yöreyi terk edince
Afyon'da bakır işi durmuş. Son-
raki yıllarda Buhara'dan gelen bir
usta yoremize yerleşmiş, babam
da yanına çırak olarak girmiş. Us-
ta ölünce tezgâh babama kalmış.
Ve meslek baba mesleği... Geçmiş
yıllarda her tur bakır işi yapıyor-
duk. Ama son yıllarda alem'cilik
tek iş haline geldi; çünkü başka
yapılacak bakır işi kalmadı..."
Ustanın dükkânırun önünde
bitmiş alemler duruyor ve müşte-
ri bekliyorlar...
"Bitmiş 'alem'leri sattığımız gi-
bi sipariş de alıyoruz. İşlerin pek
tadı tuzu yok şu sıra. Vaptığımız
alemlerin stili bize ozgüdür. Hele
babamınkiler bakıldığında hemen
anlaşılır. "
Daha önceki yıllar 'alem'in ya-
nı sıra her turden bakır doven us-
talar şimdilerde sadece *alem' için
çekiç sallıyorlar. Afyon ve Kutah-
ya bakırcı çarşılarmın bu emektar
ustalarının şu an yanlannda çırak
veya kalfa çalışmıyor. Bu işi öğ-
renecek, surdürecek kimseler ol-
mayacağına gore bileklerin gucü
bitmedıği, gözlerinin 'nunı' tü-
kenmedıği surece bu yorelerimiz-
de bakır dovulecek yeni yeni
"alem'ler yapılacak. Ya sonrası?..
Sonrası meçhul...
* • % • . - ;
Marmara\la
trol yasaklandı
• ANKARA (UBA) —
Tarım Orman ve Köyişleri
Bakanhğı, 1 Nisan 1990 ve
31 Mart 1991 avlanma
döneminde geçerli olmak
üzere deniz ve tatlı sularda
balık avına bazı tahditler
getirdi. Marmara Denizi,
Boğazlar, Çaltı Burnu-
Sovyet sınırı, Saroz Körfezi
ve Çanak kale-Karaağaç
limanları arasında her türlü
trol ile av yasaklanırken
Karadenizli balıkçıların
talepleri üzerine, hamside
boy yasağı 7 santimden 9
santime çıkarıldı. 1 mayıs -
1 temmuz tarihleri arasında
kalkan, 1 nisan - 1 eylül
arasında palamut ve torik,
1 temmuz - 1 eylül tarihleri
arasında da sardalya avcüığı
yasaklanırken, sirküler,
dalyan ve lagünkrde
alınacak önlemlere de
açıklık getirildi.
Atlantls
fırlatıldı
• CAPE CANAVERAL
(AA) — Amerikan uzay
mekiği Atlantis, dün sabah
Florida'da Cape Canaveral
Uzay Üssü'nden fırlatıldı.
Görevi gizli tutulan
Atlantis'in uzaya bir casus
uydu yerleşüreceği
belirtiliyor. Fırlatıhşı 5 kez
enelenen Atlantis'in, bu
sabah da fırlatma üssü
bölgesindeki fırtına
nedeniyle bir kez daha
geciktiği, ancak daha sonra
yagmurun durması üzerine
TSİ 09.45'te fırlatma
işleminin gerçekleştirildiği
belirtildi. 4 günlük bir
yolculuğa çıkan Atlantis'te
5 kişilik askeri personei
bulunuyor.
'Bırakın flört
• ANTALYA (AA) —
Akdeniz Üniversitesi Tıp
Fakültesi Psikiyatri
Anabilim Dalı öğretim
üyesi Prof. Dr. Sunar
Birsöz, ailelerin, gençlerin
cinsel kimliklerini arayış
çabalarını engellememeleri
gerektiğini belirterek "Bu
tür barajlarla karşılaşan
gençler, kimlik krizine
düşüyorlar" dedi. Birsöz,
gençlerin, gelecekte nasıl
bir eş seçeceklerinin, flörtle
edinecekleri deneyimlerle
ortaya çıkacağını vurguladı.
TV5
yayını
Daha onceki yıllarda her turden bakır döven ustalar, şimdilerde sadece 'alem' için çekiç sallıyorlar.
Bileklerinin gücıi bitmediği, gözlerinin 'nuru' tükenmediği surece bu yorelerimizde bakır dövülecek,
yeni yeni 'alem'ler yapılacak. Sonrası ise meçhul. (Fotoğraf: Erdal Yazıcı)
• BERLtN (AA) —
TRT'nin Eutelsat 1-F4
uydusu aracılığıyla başta F.
Almanya olmak üzere Batı
Avrupa ülkelerine yönelik
5'inci kanal deneme yaymı
dün akşam başladı.
Deneme yayınlannın
başlaması nedeniyle
Wannsee Meslek Eğitim
Okulu'nda bir toren
düzenlendi. Törene katılan
TRT Genel Müdürü Kerim
Aydın Erdem, yaptığı
konuşmada "Avrupa'da
yaşayan vatandaşlarımıza
hizmet getirdik, ileride
daha iyi hizmet vermeye
çahşacağız" dedi. Törene
Berlin'de bulunan Devlet
Bakanı Mehmeı Yazar da
katıldı. TV5 yayını,
İstanbul ve Ankara'dan da
kısmen izlenebiliyor.
Köy okullanna
yardım
• Eğitim Servisi — Köy
Öğretmenleri ile
Haberleşme ve Yardımlaşma
Derneği, 1990 yılı ocak ve
şubat aylannda 80 köy
ilkokuluna yardımda
bulundu. 1961'den bu yana
28 köy ilkokulu yaptıran
dernek, okullara ders araç
ve gereci, kırtasiye
malzemesi, ders kitaplan ile
yardımcı kitaplar, çocuk
hikâye ve romanlan,
sözlük, ansiklopedi gibi
kaynak kitaplar gönderiyor.
Derneğin bu yıl yaptığı
yardımların toplamının 30
milyon lira olduğu
bildirildi.
Stresli
yumurtalar
• ANKARA (ANKA) —
Stresin, tavukların
yumurtlama fonksiyonlan
uzerinde olumsuz etkiler
yarattığı bildirildi. Türkiye
Bilimsel Tavukçuluk
Derneği'nin yayın organı
Çiftlik'te yer alan bir
araştırma-inceleme
yazısında, tavuklarda stres
yaratan faktörlerin başında,
kümesten kümese nakil,
aşılama, ani hava
değişimleri, su ve yem
düzenindeki değişiklikler,
kümeste aşırı hayvan
bulundurulması, ilaçlar,
gürültü, aşırı ışık ve sürü
içindeki rekabct olgulannın
geldiği belirtildi.