Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 8 ŞUBAT 1990
Meslek Odaları ve «Politika»
Çağdaş bılım, artık salt evrenı tanımakla yetinmıyor, ınsanlığın daha
guzel ve yaşanılır yarınlan ıçın dunyayı değiştirmeye uğraşıyor.
Meslek odaları da ışte bu evrensel uğraş içınde, ulusal bır demokratık
guç olarak yerlerını alıyorlar ve topluma, ulkeye \e insanlığa karşı
tanhsel gorevlerinı >erıne getırıyorlar. 12 Eylul yasalarına ve
"meslekçı" eğılımlere karşm!..
OKTAY EKİNCİ Y. Mimar Mimarlar Odası 2. Başkam
Bugun, vaklaşık 200 bın uzraan teknık elemanı
çatısı altında toplavan Turk Muhendıs \e Mımar
Odaları Bırlığı (TMMOB) ve meslek odaları bellı
çevrelerce, oteden ben, pohtıka \apmak"la eleş
ünlmış, dahası suçlanmıştır Sankı pohtıka 'kırlı '
bır uğraşıvmış gıbı sureklı olarak da "bulaşmak"
sozcuğu veğlenmış, bovlece meslek odalarının
sozumona 'temız kalmalarının ' ıstendıgı ızlenı
mı de verılrneve çahşılmıştır
O>sa, odaların surdurduklerı savaşımın, partı
lerın programlarından a>rı ve bağımsız bır nıtelık
taşıdığı savunulan goruş ve onerılenn 'meslekı goz
lem ve gerçeklere' davandığı bu anlamda takını
lan (polıtık) tutumların da 'bılımsel \e teknık ıl
kelerı savunmak la ozdeş olduğu gozardı edılmış-
tır edılmektedır
Aslında bu eleştırılenn, odaların hangı tur etkın
lıklerıne bır tepkı olarak ortava çıktığına bak
mak, ardındakı amaçları >akalama\a da >etmek
tedır
TMMOB ve odalar, ne zaman ulusal çıkarlara
vonelık bır evlem \apsalar ne zaman bır toplum
sal sorun uzerınde halktan >ana goruş bıldırseler
>a da ne zaman ızlenen polıtıka>ı eleştırseler, pe
şınden hemen avnı turden seslenn vukseldığı du
vulmaktadır, ' mesleğınızle uğraşın, ulkevı vo
netmeve kalkışmavın '
Kuşak olarak bızım tanık olduğumuz son on beş
vırmı vıldır odalara >onelen bu "resmı" tutum
hemen hıç değışmedı Daha oncekı vavımlardan da
goruyoruz kı neredevse 1950 lı >ıliardan bu >ana
da suruyor Denebılır kı meslek odalarını ' polıtı
kadışında tutmak sa\ı altında 'ulke sorunların
dan sovutlama" ıstemı bızde artık
"gelenekselleşen ' bır devlet polıtıka^ı durumuna
gelmış Buna karşın odalardakı "gelenek m bu
ıstemın hemen her donem etkısız kılınması>la
oluşmuş, gelışmış ve kokleşmış
TMMOB nın tum bırımlerınde kongrelerın ya
pıldığı şu aylarda, artık hemen herkes bılıvor kı
" bız tarafsızız Odalara pohtıka sokma>acağız'
dı>erek vönetımlere ada> olan gruplar da aslında
en az obur eğılımler kadar "polıtıkaya bulaşmış"
oluyorlar Çunku bo>le soyle>enler, ıster ıstemez
odaların toplumsal ger<,eklerle ılgılenmesıru 'sakın
calı bulan" çıkar çevrelerı tarafından vıllardır sa
vunulagelen "resmı polıtıkanın" temsılulerı ve soz
culerı konumuna gınyorlar
12 Eylül'u aşmak
12 Evlul'un demokratık kıtle örgütlerını çokert
me vonundekı operasvonları meslek odaları uze
rınde "TMMOB Yaiası nı değıştırmek' şeklınde
de gerçekleşmıştı
1983 \ ılında ardı ardına çıkartılan 66 v e 85 sa> ı
lı kanun hukmundekı kararnamelerle odaların ça
lışma alanlarına kısıtlamalar getırıldı, var olan
vasaklar" daha da arttırıldı \e guçlendırıldı
A\rıca bu "onleme" koşut olarak, memur sta-
tusundekı mımar \e muhendıslerın odalarına uve
olmalan da "kendı ısteklerıne" bırakıldı
Yanı 12 Eylul vonetımının sövledığı de avnı>-
dı, "mımar \e muhendısler salt kendılerıne verı-
len teknık ışlerle uğraşsınlar Memur olanlar ıse
meslekı da>anışma>ı, odalarının ılkelerını falan
bıraksınlar "
TMMOB Yasası ndakı bu antıdemokratık değı-
şıklıklere ılk vanıt (askerı vonetımın odalara olan
' vaklaşımı" bılınmesıne ve bu vaklaşımın kurum
lar ve kadrolar uzerınde bır baskı ortamı da varat-
mış olmasına karşın) oda uvelıklerınden ıstıfa eden
kamu kesımındekı mımar ve muhendıs savısının
'\ok duşuk bır duzejde kalması" olmuştur Böv
lece 12 Evlul kararnamelerıvle amaçlanan "orgut
sel dağılmaya" olanak tanınmamıştır
Başka bır yanıt ıse 1983'ten bu yana TMMOB
ve odalarda surdurulen savaşımda "oz olarak ' yıne
66 ve 85 savılı kararnamelerle amaçlanan >önde bır
değışıklığın olmamasıdır
Vlımar ve muhendıs odaları, dun olduğu gıbı bu
gun de uzmanlık konularını ılgılendıren ulke ve top-
lum sorunlan hakkında, bılımın >ol gösterıcılığı al
tında, kamu >ararına çalışan bırer meslek orgutu
olmanın sorumluluğuyla, doğruları ve gerçeklerı sa
vunmavı surdurmektedırler
Bu nıtelık, hem odaların "nesnel karakterlenn
den" >am pozıtıf bılımlere dayalı mesleklenn "ob
jektıf değerlendırme ozellıklennden" guç almak
tadır hem de bırer «ıvıl toplum orgutu olarak kıtle
tabanlannın emek ağırlıklı demokratık yapısından
gelmektedır
Onumuzdekı donem TMMOB'nın gundemındekı
en ıvedı gorev, 12 Eylul'un karamamelenrun de yu-
rurlukten kalkmasını sağlamak, boylece toplum
hızmetındekı çalışma surecını demokratık bsr va
sal duzenleme ıle daha da guçlendırmek, pekıştır
mektır
Dunvadakı obur ulkelere de baktığımızda, mes
lek odalarının va da bırlıklerının bızdekıne koşut
bır geleneğı surdurmekte olduklarını, halklarının
karşılaştığı sorunlar uzennde hem ulusal ölçekte
hem de uluslararası duzevde etkın bır sav aşıma gır
dıklerını, "Bız teknık çalışmamıza bakalım gerısı
polıtıkacıların gorevıdır ' dıverek sorumluluktan
kaçmadıklarını tam tersıne sorunların çozumu yö-
nunde polıtık onermelerı de gundeme getırebıldık
lerını goruvoruz
Bugun pek çok ulkede, meslek bırhklennın ça-
lışmalan, goruş uretme" >a da "karşı önerıler
gelıştırme" duzevını de aşmış bızım "henüz ta
damadığımız bır demokratık hak olarak gerek
tığınde partılerle açıkça ışbırlığı vapma, bırını va
da bırkaçını destekleme dahası "pohtıkası yanlış
bulunanları" da kıvası>a eleştırme olgunluğuna
ulaşmıştır
Dunva Mimarlar Bırhğı'nın (ULA), 18-20 ocakta
Istanbul'da >aptığı merkez konseyı toplantısında,
bu yondekı gozlemlerımızı guçlendıren göruşmelere
de tanık olduk
Orneğın, Latın \menka grubu sozcülennın dıle
getırdıklerı 'meslekle ılgılı sorunlar" arasında, Ar-
jantın ıle Paraguay sınırında yapılmakta olan bu-
vuk bır barajın her ıkı ulkedekı sınır kentlerı ve
halkları uzennde yaratacağı olumsuz etkıler onemlı
bır gundem maddesı oldu
Brezılva'dakı avlık yuzde 50'ye ulaşan enflasyon,
tarıhsel Inka uvgarhğının korunması çabalarının
önunu tıkavabılen bır başka önemlı sorundu
Nıjervalı mimarlar, Afnka halklarının özgurluk
ve kalkınma savaşımlarında uluslararası dayanış
manın onemıne değındıler Gunev Afnka'da sure
gelen ırkçı rejım, salt zencılerın haklarını gaspet-
mekle kalmıyor, verlı ulusların geleneksel Afnka
mımarısını vaşatmaları ve kulturlennı gelıştırme
lerı önunde de cıddı bır polıtık engel oluşturuvor
du
Çın Halk Cumhurıvetı delegesının gündeme ge
tırdığı konu, 1990 yılında ulkelerıne katılacak olan
'kapıtalıst" Hong-Kong'un, kentleşrae ve kültur
polıtıkaları açısından, "sosvalıst' Çın'le entegras-
>onunun varatacağı sorunlardı
Macar ve Sovyet mırnarlara gebnce, onlar da Do-
ğu Avrupa ulkelenndekı yenıden yapılanmarun mı
marlık ve şehırcılık açısından değerlendırmelennı
vapıyor yenı bır Avrupa Topluluğu anlayışının kül-
turel etkıleşımlerı ne vönde etkılevebıleceğını tar
tışmak ıstıvorlardı
UIA Genel Başkanı Rod Hackne> ıse Buyukşe
hır Beledıvesı'ndekı basın toplantısında konuşur
ken "Modernleşme, hıçbır zaman Istanbul'un bu
gun temsıl ettığı değerlerın ortadan kaldırılması de-
mek değıldır" dıyerek tarıhı çevre yıkımlarına yol
açan spekulatıf ımar uygulamalanmn uluslararası
düzevde de kabul gormedığını vurguluvor ve ge
çen dönemlerde ızlenen polıtıkavı "mımarca ' eleş-
tırıvordu
Butun bunlar Ul A Konsevı'nın toplantısında go
ruşulurken yaklaşık 40 kadar ulkeden gelen tem
sılcılerın hıçbırısı "Durun bevler' bu konular po
lıtıkacıları ılgılendırır bız kendı sorunlarımıza
bakalım" demedıler Çunku gundeme getırılenle
rın tumu 'ozunde ' meslekle ılgılı sorunlardı ve
"mımar olarak' vıne tum uyelerı yakından ılgılen
dırıyordu
Görulüyor kı mımar ve muhendıslerın, uzman
lık alanlanyla ıç ıçe gırmış toplumsal iorunlar kar
şısında duyarlı olmalan, meslek odalarının çalış
malarında bu duvarlılığın ana eksenı oluşturması,
salt bıze has olmayan evrensel bır eğılım, hatta bır
ınsanlık gorevı nıtelığı taşımaktadır
TMMOB ve odaları, "pohtıka dışında tutma"
çabaları kuşkusuz salt bu kuruluşlan "meslekle-
rıne voneltme" gıbı "masum" bır ıstekten kaynak
lanmıvor
Çunku çok az savıda da olsa bazı odaların şu
belerınde 'bız tarafsızız" dıyerek vonetımlere se
çılebılen ve kendılenru meslekte bırlık' grubu ola
rak tanıtan kadroların >a>ın organlarında hemen
"muhafazakâr" tezlen savunan goruşlere yer ver
melen, gerçek amacın "polıtıkava bulajmamak"
değıl odaların geleneksel savaşım çızgısını
"değıştırmek" olduğunu kanıtlıvor
Bu geleneksel çızgının ıse gerıulık yerıne ılerıcı-
lığı, tutuculuk yerıne devnmcıhğı ve dıne davalı gö-
ruşler >erıne laıklığı savunması, ınsan hakları ve
demokrası konusunda ödunsuz bır tutumu veğle-
mesı, mımarhk ve muhendıshk mesleğınm bılım
sel" özunden ve kökenınde ınsanlığın mutluluğu
yatan evrensel ereğınden kaynaklanıvor
Bu nedenle TMMOB ve odalarda, kuruldukları
yıllardan bu yana suregelen ulusal sorunlara karşı
duyarlı ve savaşımcı geleneğın, "tarafsızlık" adı-
na çıkar çevrelennın polıtıkalarını savunan çıkış-
larla köreltılmesı ve vonunün değıştınlmesı olanak-
sızdır
Çağdaş bılım, artık salt evrenı tanımakla yetın-
mıyor, ınsanlığın daha güzel ve yaşanılır yannları
ıçın dunvavı değıştırmeye uğraşıyor Meslek oda-
ları da ışte bu evrensel uğraş içınde, ulusal bır de-
mokratik guç olarak yerlerını alıyorlar ve topluma,
ülkeye ve msanlığa karşı tanhsel görevlennı yerı
ne getmyorlar 12 Eylül yasalanna ve "meslekçı"
eğılımlere karşın
1
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
KİT'ler Konusunda
Aydınlık...
"Yüz Soruda" KIT'lerı oğrenmek ıster mısınız'? Bılen bılır do-
ğal olarak ama buyuk halk yığınları KIT lerın neden nıçın na-
sıl kurulduklarını yıllardan berı hangı koşullarda hızmet verdık-
lerını bugun nıye ıç ve dış sermayeye satılmak ıstendığını bılır
mı
7
Bu yuzden Prof Dr Yakup Kepenek ın Gercek Yayınları nın
'Yuz Soruda dızısınde yenı çıkan Gelışım Sorunlan ve Ozel-
leştrrılrrtetertyie Turktye'de Kamu Ikitsadı Teşebbüsterı" rtgıyle
okunması gereken bır kıtap
Bılınmeyen konularda kamuoyunu yanıltmak gerçekten çok
kolay oluyor Yanlış gorüşler kanılar yargılar çoğu kez bırıkımlı
bır bıçımde yapılıyor kendı kendını besleyen bır nıtelık kazanı-
yor KIT konusunda Turkıye yıllardır bu ılkellığı yasıyor Ozellıkle
demokrasının askıya alındığı bır ortamda yanlış kanılar yone-
tenlerın bılınçle yanlış ve yıkıcı karar almalarında gerekçe ola-
rak kullanılıyor'
Kepenek, onsozune boyle başlamış Gerçekten de en aydın
yurttaşlarımızın bıle KIT ler konusunu gereğı gıbı bılmedığı soy-
lenebılır Her seyden once KIT lerın kuruluşunda amacın kâr et-
mek devlete para kazandırmak olmadığını bılmek gerekır Sü-
merbankvb KİT'ler hızmet etmek yurttaşayardımcıolmak ıçın
olusturulmuşlardır Yıllardır KIT lerın zarar ettığı söylenır oysa
kımse bılmez KIT'lerın kuruluşunda kâr etmenın değıl halka
hızmet etmenın başlıca amaç olduğunu
Bır de şu var KIT lere gereğınden çok gorevlı sokulmuştur
Gelen gıden her ıktıdar KIT lerın kadrolarını gereklı gereksız ata-
malaı la daha doğrusu kendı yandaşlarıyla doldurmuştur Bu yuz-
den de KIT ler kar etmek soyle dursun buyuk zararlara uğra-
mış devlete mıllete yuk olmuşlardır Halka hızmet etmek ama-
cı taşıyan KIT ler gıde gıde elden çıkarılması ozel gırısıme dev-
redılmesı kaçınılmaz gorulen kuruluşlar olarak kamuoyuna su
nulmuşlardır O kadar da değıl en çok kâr getıren KIT lerın ya-
bancı sermayeye satılması bıle ANAP ıktıdarında soz konusu ol-
muştur
Işte Prof Yakup Kepenek Yuz Soruda KIT ler olayını ay-
dınlatmak ıcın bu kıtabı yazmış Tanhsel gelışım ve ekonomı po-
lıtıkalannda KIT ın yerı KIT ın ekonomıdekı yerı KITteserma
ye ve ısgucu KIT ozel sektor ılışkılen, KIT ın yonetımı, ışleyış
ve denetımı KIT ın ozelleştırılmesı ekonomının ve KIT'ın gele-
ceğı Bu konular ayrıntılı sorularladerınlığıne araştırılmış Ke-
penek bır bıl m adamıdır ama bu kıtapta her aydın okurun an-
layabıleceğı tonuları kavrayabıleceğı bır anlatım basarısı gos-
termış
Kamuoyunun merak e*tığı pek çok sorudan bırı de KIT lerın
ozel sektore karşı bır anlayısla kurulup kurulmadığıdır Kepenek e
gore en az tartışılması gereken ancak en cok tartışılan konu-
lardan bırı bu KIT czel sermayenın gelışmesıne degışık bıcım-
lerde katkılar yapmıştır dıyor yazar Aralık 1933 te Iktısat Veka-
letı tarafından hazırlanan bır raporda KIT-özel sektor ılışkılen şoyle
acıklanmış
Ana sanayı hususı teşebbus ve sermaye erbabma da da-
ha cok genıs ve faydalı endustrı ımkânlan bahşedecektır Dev-
let tesebbusı ıle kurulacak ana demır sanayıı hususı tesebbus-
lerın yenıder tesıs edeceklerı mak ne tel cıvı fabrıkalarına ve
sanayıye ucoz ve kolay tedarık edılır yarı mamul emtıa verecek-
tır Yenı bez dokuma sanayımız pamuk ıp halat pamuk orme
sanayııne deyen faalıyet ımkânlan bahşedecektır Bunlar gıbı
etrafında husjsı tesebbuslerle takvıye edılebılecek ve memle-
ketın sınaı ırnısafıyla mutenasıp bırcok sanayı şubatı dogacak-
tır'
Kepenek Konuyu bılımsel bır yansızlıkla ele almıştır Boyle ol-
ması da gere^lıdır KIT lere karsı olmak ya da yandaş olmak an-
cak sorun dci bır yonuyle ele ahndıktan sonra soz konusu ola
bılır Aradan ounca zaman geçtı KIT ler gerçekten halkın sırtın
da bır yuk mjdur, yoksa halka yararlı kuruluşlar mıdır1
? Kepe-
nek m yûz scruya verdığı yanıtları lyıce okuyup anladıktan son-
ra bır karara .arılabılır Her şeyden once devletçı bırtutumun han-
gı anlama geidığını bılmek gerekır Eskı başbakanlardan Sara-
coğlu ıçın devletcılık sosyalızmın gelısmış bır bıçımı 'dır Oysa
Celâl Bayard gore devletcılık ozel sermaye bırıkımıne buyuk ya-
rarları olan tr tutumdur Korkut Boratav ıse devletcılığı Uçün-
cu Dunya ukelerı ıçın kendı ozkaynaklarına dayanarak sanayı-
leşme yontenı sayıyor Dıs merkezlere karşı korumacı önlem-
lerın alınmas ıle gelışmekte olan ulkeler devlet onculuğunde sa-
nayıleşmeye /ol açabılır sonucta da ulusal kapıtalızmı yaratabılır'
dıyor
Kepenek se şu yargıya vanyor Devletcılık uygulaması ve
bunun devarı olan KIT olmasaydı Turkıye ekonomısı ne durum-
da olurdu sc usunun yanıtını verme olanağının bulunmadığı bır
gerçektır Sc-ıuç olarak ılgınç çoğu kez dayanıksız ve gerçek
dışı algtlama bıçımlerı bır yana devletçılık-KIT olgusu Turkıye-
nın yerlı ürern olanaklarının genışletılmesınde ozellıkle temel
sanayılerın •urulmasında çok buyuk bır ışlev gormuştur'
Yıllardan :erı uzerınde tartışılan ozellıkle ANAP ıktıdarınca
dış ve ıç senaye guçlerıne teslım edılmesı gundemde bulunan
bır konudacerınlığıne bılgı edınmek turlu yonden goruşlerı kar
şılıklı anlamak ıcın Kepenek'ın araştırması yararlı bır çalışmadır
Azerbaycan'da Şiilik-Türklük Sorunu
Azerbaycan Turklerı, çağdışı mezhepçiliği, bizlerden yaklaşık
85 yıl once reddetmiş ve bunu da hayata geçirmıştır. Azerıleri
sırf mezhep olçutu ile "bizden" saymamak ve Iran'ın
kucağına atmak, tarihi gerçeklere olduğu kadar ulusal
çıkarlarımıza da ters duşmek anlamına gelmektedır.
Dr. NECİP HABLEMİTOĞLU A.Ü. TİT.E. Öğr. Gor.
Doğu Bloku ülkelerınde orta>"a çıkan sı>a
sal ve ekonomık değışımlerle bırlıkte ulusla
rarası ılışkılerde yenıden yapılanma surecıne
gırıldığı bu dönemde Turkıye'nın ızleveceğı dış
pohtıka stretejısının rasyonellığı konusunda
cıddı kuşkulan haklı çıkaran talıhsız be>an ve
duvarsızlıklar bırbınnı ızlemektedır Bunlann
başında, Azerı Turklerıne ulusal duygular ve
ınsanı gerekçelerle sahıp çıkılması gerektığı
halde, bu dınamık azınlığı Iran'ın kucağına ıte-
cek Şıılık suçlaması gelmektedır
Vatanları ve özgurluklerı uğruna Rus
tankları altında ezılmekte olan \zen Turkle
rını sırf mezhep olçutu ıle dışlamak, a>nı za
manda vakın tanhı bılmemek gıbı bır ayıbı da
ortava çıkarmıştır Azerı Turklerı, mezhepçı-
lığın lslâm mantalıtesıne ve ulusçuluk bılın
cine ıhanet olduğunu ve avrımcılığın Rus hu-
kumetlerının ışıne geldığını farketmışler ve Şı
ılık mı Turkluk mu sorununu daha 1905'te so-
na erdırmışlerdır
Sunni-Şii aynmcılığının sonu
Çarlık Rus>ası'nın 1796'dan ıtıbaren Kaf-
kasva ve Azerba>can'da adım adım gelışen ış-
galı sıvasal, kulturel ve dını alanlarda gerçek-
leştırılen bırtakım cebırı müdahalelerle ve bu
volda uretılen polıtıkalarla kalıcı bır ışgale do-
nuşturulmeye çalışılmıştır, Mısyonerlerın zorla
Hırıstıyanlaştırma faalıyetlenne nıhayetınde
Ermenı çetelerının Kafkasya ve Azerbaycan-
dakı Turklere ve öbur Musluman etnık grup-
lara yönelık katlıamlanna gözvumma' \e
hatta açıkça destekleme' Aradan yuzyıh aş-
kın bır sure geçmesıne ve rejımın değışmesı
ne karşın bugun vaşanan olavlar hıv şuphe
sız tarıhın tekerrürunden başka bırşey değıl
VuzMİlar bovu kafkasva ve A2erba>can'dan
klasık mustemleke pohtıkası uygulayan Çar-
lık Rusyası, bölgede 'parçala yönet" zıhnıye
tıvle "Sunnı-Şıı' ıhtılafını köruklemekten de
gerı kalmamıştır Örneğın, Tıflıs'te Sunnı
Muslumanlar ıçın muftuluk tesıs ederken, Ba
ku'de de Şıı Müslümanlar ıçın Şeyhülıslâm-
lık kurumunu tesıs etmıştır Böylece bölgede
Islamıyetın başlangıcından ben süregelmek-
te olan ıkılık, Rus devletının vasıtasıyla bır de
resmıvet kazanmıştır '
1905 Ihtılalı ıle ortaya çıkan nıspı özgürlük
ortamında, Rusya'da yaşayan Türk asıllı azm
lıkların temsılcılerı, genel bır kongre ıznı ala
namalarına karşın 15 Ağustos 1905'te Oka
Nehrı uzerınde (Nıjnı Novgorod) bır gezıntı
vapuru guvertesınde gızlıce gerçekleştırdıkle
rı "Rusya Muslamanlarının Bırıncı
Kongresı"nde, >uzyıllar sonra ılk defa- Sün-
nı ve Şıı delegeler bır arava gehp kucaklaşmış-
lar ve bu akıl dışı, mantık dışı ve de tslam dı-
şı bu duşmanlığa son vermışlerdır Aynı kong-
rede, mezhepçılık mı yoksa Türkluk mü şup-
helerını ıse Azerbavcanlı delege Alı Merdan
Topçubaşı, akılcı konuşmasıyla sona erdır-
mıştır
1917 İhtilalinde Azerbaycan
Türkleri
1917 Ihtılalı ıle bırlıkte Çar hukümetlennın
amansız baskısından kurtulan Azerbaycan
Turklerı, özgurluk ve bağımsızhğa gıden yol
da ılk sıvasal adımı atarak 10-20 Nısan 1917'de
Baku'de toplanan 1 Kafkas Kurultavı'nı ger
çekleştırdıler Burada alınan son derece onemlı
kararları pekıştıren en önemlı c'ay ıse muftu
ve şevhulıslamın kurultay salonunda bırbırle
rıne sanlmaları ve guçlerını bırleştırmelerı ıdı
Adı geçen kongrede, " maksadımız butun
Turklerın medenı ve fikrı bırleşmelerı dıven
Azerı delegesı Mehmet Emın Efendızâde'nın
>anı sıra konuşmasını sadece Turk dılınde va
pacağını belırten Azerba>can lıderı Mehmed
Emın Resulzâde'nın konuşması da "Butun
Rus>a Muslumanlan'nın I Kongresı"nın nı
haı kararlarında belırlı>ıcı olmuştur
Azeri Turklerinin
Turkiye'ye bağlılığı
Azerı Turklerı, Rusva'dakı dığer Turk asın
lıkları ıle "Mıllı Şûra"
16
bunyesınde ortak
hareket etmek yerıne, 28 Mavıs 1918'de bağım
sızlığını ılan etmış ve ılk ış olarak da Turk hu
kumetı ıle askerı, ekonomık ve sıyasal da>a
nışma ıçıne gırmıştır Bu ışbırlığı, Azerbavcan
Cumhunyetı'nın 27/28 Nısan 1920'de Kızılor-
du tarafından ışgalı ıle resmen kesılmıştır Bu
arada pek çok Azerı gencı -askerı, doktoru,
zıraatçısı vb- Anadolu'ya geçerek mıllı muca
deleye katkıda bulunmuştur Mustafa Kemal
Paşa, Mehmed Emın Resulzâde başta olmak
uzere yurtlanra terk etmek zorunda kalan tum
lıder kadrosunu kabul etmış, maddı manevı ıl-
gısını esırgememıştır BoyleceDr Huse>ınzâde
Alı Bey ve Ahmet Ağaoğlu ıle temelı atılan ış
bırlığı köprusu, Azerbaycanlı Turklerın bel-
leğınde köklü bır ınanışın başlangıa olmuştur
Azerı Turklerın Şıı oluşu nedenıyle Iran'a
daha >akın oldukları varsayımına gelınce ön
ce aşağıdakı hususlann göz onune alınması
gerekır
1 Iran'da Şah Rıza Pehlevı dönemı de da-
hıl Iran devletı şoven olçusunde bır Acem mıl
lıyetçılığı ıle özdeşleşmıştır tran'da yaşayan
Azenlerın, Turkmenlerın ve dığer Turk asıllı
azınlıkların Türkçe okulları, resmı daırelerde
Turkçe konuşmalan, mıllı kulturlennı surdur-
me hakları hıçbır zaman söz konusu edılme
mıştır Kulturel kımlıklen hıçbır zaman tanın
(Arkası 17. Sayfada)
PENCERE
Ataturkçu duşuncenın, demokrası ve hukuk devletının,
laık cumhurıyet ılkelermın yılmaz savunucusu, değerlı
ınsan, hocamız
MUAMMER AKSOY
karanlık guçlerce ölduruldu
Tum vurtseverlere başsağhğı dılerız Anısı sonsuza dek
yaşayacaktır
SttlŞTAY DENETÇİLERİ
Insan hakları savunucusu,
Demokrası \e hukuk devletı mucadelesının >ığıt
savaşçısı, laık ve ozgur duşuncenın öncusu,
bılım adamı, değerlı hemşerımız
Prof. Dr.
ML AMMER AKSOY'u
vıtırmenın derın acısı ıçındeyız
Anısı sonsuza dek yaşayacak, mucadelesı
surdurulecektır
SHP Manavgat Dçe Yönetimi adına
Ilçe Başkanı
Dr. MUSTAFA GUNER
MİLAS'TAN KESAMA
Barış, demokrası ve çağdaş hukuk devletının onurlu savaşçısı
Prof. Dr. MUAMMER AKSOY'u
katlederek barış ve demokrası mucadelesını
sındırebıleceklerını duşünen ıdeolojılen ve savunucularını
kınıyoruz Yolundayız
NE\ZAT ÇACLAR TUFEKÇİ. HTOIR ÇA.M, FERtDlN
DLRSU> EFENDİOĞLI OSMA1N K4RA. RECEP TABA>,
MEHMET EMİIN BERBER E>\ER TU1N4. MEHMET BİLCE,
TtRKER KIR. MLSTAF\ SOKELİ, DURMLŞ KAFKASU,
HUSEYtN TUNA. MAHMLT OZGLL, HLSEYtS MAT,
IGURAL YOLCU. KADİR B4LIK. ALl CA>. O OZKA>,
HtTROL ONDER. VELİ ÖNDER
Ataturkçu, laıklık ve demokrasının yılmaz
savunucusu
Prof. Dr.
MUAMMER
AKSOY'un
öldurulmesını şıddetle kmıvoruz
TRAKYA BOLGESt \TTERESER
HEKIMLERI ODASI BAŞKAıNLIĞI
DUYURL
Demokrası, ınsan haklan ve laıklığın yılmaz savunucusu
Prof.
MUAMMER AKSOY'un
demokrası düşmanlarınca ölduruluşunu camıamız
adına kınıyoruz
20. BOLGE SAKARY4 ECZACI ODASI
Buyük hukukçu, seçkın eğıtımcı, demokrasının yılmaz
savunucusu buyuk ınsan
MUAM\IER
AKSOYdemokrası düşmanlarınca acımasızca öldurulmuştur
Taşıdığı demokrası bayrağı >ere duşurulmeyecektır
Egit-Der.
ZONGULDAK ŞUBESI
Uygarlık ve Politika
"Uygariık" son yıllarda en çok kullanılan sözcuklerden bırısı-
dır
Pekı uygarlık nedır9
Soru gundeme tartışmayı da getırır Çunku 'uygarlık" ben-
zerı nıce sözcuk gıbı zaman ve mekân içınde değışıme uğra-
mıştır Eskıden uygarlık (medenıyet-cıvılısatıon) göcerlere karşı
yerleşık toplumları vurgulamak anlamındaydı sureklı dönuşen
bır kavram olduğundan ılk anlamından sıyrıldı Atatürk bu yol-
dakı değışımı şoyle belırtıyor
'— Uygarlık yolunda başan yenılığe bağlıdır Toplumsal yaşam-
da, ekonomık yaşamda, bılım ve teknık alanında başan kazan-
mak ıçın tek ılerteme ve gelışme yolu budur Hayat ve yaşayışa
ogemen olan yasaların zamanla değışmesı gelışmesı ve yenı-
lenmesı zorunludur Uygarlığın buluşlan, teknığın hankalan, ev-
renı değışmeden değışmeye uğrattığı bır dönemde, asırtık köhne
zıhnıyetterle geçmışe bağlılıkla varlığını korumak olanaksızdır'
(Söylev ve Demeçler, cılt 2, 181 sayfa)
Ataturk bu sözlerı 1920'lerde soylemıştı, gunumuz dunyası o
yıllara gore başdondurucu bır evnlmenın ıvmesıne kapılmıştır
"bılımsel ve teknolqık devnm"\n ıtıcı gucunu duyumsamayan top-
lum yoktur yeryüzü butünleşıyor "gezegensel b/ftnç"in anfesın-
deyız
Uygarlık da bu değışımın dışavurumuna dönüşüyor "butun
ınsanlann, eşıt ozgür, korkusuz, baskısız yaşayabılmelen, yaşam
düzeylennı lyıleştırmelen, sosyal adaletın geçerlılığı, sömurunun
ve zulmun ortadan kalkması uygarlığın gunumüzdekı anlatımı-
dır Daha somut bır yaklaşımla "bılım sanat-kultur" üç'emesının
yoğun bır ıletışımle çağdaş dünyada paylaşımı kaçınılmazdır
*
Çağımız uygarlığına ulaşabılmenm tek yolu hıç kuşkusuz "Ay-
dınlanma"dır
Aydınlanmanın en kısa tanımı aklın ınançtan bılımın dınden
bağımsızlaşmasıdır Eğer ınanç aklı baskıya ahrsa, dlnsel bağ-
nazlık bılımı gerıye ıterse uygarlıktan söz açmak olanaksızdır
Ne yazık kı gunumüzdekı Islam dunyasında uygarlığa ters top-
lum duzenlen geçerlıdır
Turkıye, Islam dunyasında tek laık devlettır
Bu nıtelığın değerını anlamak ıçın uygarlık tarıhını bıkmadan
usanmadan okumak gerekır Insan aklının bağnazlıktan kurtul-
ması ve özgurleşmesı kolay olmamıştır çağımızın uygarlığı da
butunuyle bu surece bağlanmıştır Ancak bugun Ortadoğu'da
tersıne bır yonelışın guç kazandığını ve Turkıye yı etkıtedığını gö-
ruyoruz Anadolu'da laıklığın güncellık kazanması, gencı akım-
ların gundeme gırmesıyle eşanlamlıdır
Batı'da geçmış yuzyıllarda yaşanmış ve aşılmış bır olayın ül-
kemız sıyasetınde yenıden ağırlık kazanması büyük bır olurnsuz-
luktur
Ve bır "tehlıke"d\r
*
Ne var kı bu tehlıke"y\ sıyasal anlamıyla ele almak yanıltıcı
olabılır
Pohtıka (ya da sıyaset) dar kapsamlı tammıyla ele alındığında
"sryasal ıktidan ele geçırmek ıçın savaşım" dıye nıtelenebılır Uygar
dunyada polıtıkanın partılerı akımları orgütlerı zengındır çağ-
daş uygarlığa karşıt bır sıyaset de demokrasılerde yasal sayıla-
bılır toplumun gelışmışlık düzeyını gerıye çekmek ısteyen polı-
tıkacılar da her ülkede eksık değıldır
Turkıye de butun bunlardan daha ötede bır duyarlılıkla
uygarlık" ıle 'politika" ayrımını yapmak zorundayız
Çunku Batı'nın 18'ıncı yüzyılda gerçekleştırdığı "Aydmlanma"
devrımını Turkıye, ancak 20'ncı yuzyılın başında Ataturk'le ya-
kalayabılmıştır, laıklığın devletın temel ılkesıne dönuşmesının bır
başka anlamı yoktur
Eğer bundan gerıye dönülürse, Turkıye'de bır 'sıyasef ger-
çekleşmış olmayacaktır ulkemız çağdaş uygarlığın dışına sü-
rulecek 18'ıncı yuzyıldan daha gerıye ıtılecektır
•
Ulkemızdekı çağdaş güçlerın uygarlık yolunda bırleşmesı ve
butunleşmesı sorunu bu noktada gundeme gırıyor sıyasal ayrı-
lıkları bu alanda one çıkarmak atı arabanın onune değıl, arka-
sına bağlamak demektır
OLUM
Süheyla ve Cahıt Külebı'nın oğulları, Huceste ve Zekı
Gödeklı'nın damadı, AU Küleb\ nın kardeşı, lna Külebı'nın
kaynı, Ernre Külebı'nın amcası, Zeynep, Refık, Tolga
Kıymaz'ın enıştelen, Baybars Külebı'nın babası, Dr Oya
Kulebı'nın sevgılı eşı
Dr. AHMET KÜLEBİ
7 Şubat 1990 çarşamba günu (dun) Ankara da anı bır yurek
durmasıvla yaşama gözlenn. yumdu
Bugün Maltepe Camısı'ndekı öğle namazından sonra Cebecı
Mezarlığı'nda toprağa venlecekür
Tanrı'dan rahmet dılerız
AÎLESt
Yurtdışında, surgunde kaybettığımız
sanatçı arkadaşımız
SÜMEYRAÇAKIR'ııı
turkülerı ve mucadelesı önunde saygıyla eğılıvoruz
RUHt SL DOSTLAR KOROSU VE
SIDIKA SU
Cenazesı perşembe |bugun) saal 12.00'de Şışlı Camısrnden
kaldırılacaktır
HALKIMIZA
Prof M Aksoy'un katledılmesı ıle bır kısım cevreler, "yenı
bır cunta hazırlığı mı
7
", 12 Eylul oncesıne mı donuyoruz'"
şeklınde panık ve korkuyu rfade eden yorumlarda bulunuyortar
Egemen guçlenn asıl korkusu. halkın mucadeleye tHİınçlı ve
orgutlu katılmasındadır Bunun ıçın 12 Eylul demagqısı yapı-
lıyor Kıtleler yenı bır cuntayla korkutulmak ıstenıyor
Bugun ıç ve dış koşulların yenı bır cunta ıçın uygıın olma-
dığı bılınıyor Egemen guçler, geçmıştekı gıbı stvil feşıst terö-
ru kullanarak halkın mucadelesını engelleyemıyor Tum baskı,
yasak ve terore karşın kıtlelerın mucadelesının gelıştığını go-
ruyor Devnmcı hareketlenn gelışmelennı engellemek tçın CIA
ve onun yerlı uzantılan M Aksoy vb kanzmatık kışılen katle-
derek hedef saptırma, duzene alternatrf radıkal çıkışlan en-
gelleme ve duşuncelerde kargaşa yaratmak ıstemektedırier
Egemen guçlenn provokasyonlannı bozmak tum devnmcı,
ılencı, demokrat, bağımsızlık ve demokrasıden yana herke-
sın gorevıdır Bunun ıçın egemen güçlerın ' yenıden 12 Eylul
oncesıne mı donuluyor" demagqtsıne bılınçlı veya bılınçsız
destek olmamak gerekıyor M Aksoy cınayetının ardındakı kım-
selenn, halkın gelışen mucadeteanı engellemek ısteyen guçler
olduğunu bılmelıyız.
Geçmışte Kultur Sarayı'nı yakanlar gemılen bombalayıp ba-
tırarak devnmcı hareketı provoke etmek ısteyenler Abdı Ipekçı,
Bedrı Karafakıoğlu vb kışılen katledenler 1 Mayıs 77 katlıa-
mını duzenleyerek halkı ve devrımcılerı sındırmek ısteyenler,
bugun M Aksoy u katledıp hedef şaşırtarak 12 Eylul korkusu
yaratıp devnmcı gelışmeyı engellemek ısteyenler aynı guçlerdır
Bu gerçeğı ısrarta haykırarak provokasyonlan engellemek ıçın
tum devrımcı, ılencı ve yurtseverlerı guç ve eylem bırlığıne ça-
ğırıyoruz
ÇOZUM DERGİSİ
Evlenıyoruz
MUKADDES ÇETİNKAYA
CENGİZ CAN
821990 KAD1KOY