Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyel
Sahıbı: Cumhurıvet Matbaacıbk vç Gazetecılık Turk Anonım Şırkeü adına
Nftdir N»di 0 Gene! Ya>ın Muduru: Hasan Cemal, Muessese Muduru
Emine Lşaklıgil. Yazı tşlerı Muduru Okay Gonensin, 0 Haber Merkezı
Muduvu Yalfin Bayer, Sa>fa Duzenı Yone'.menı Alr Aar, O Temsılaler
<VNKARA. AJUIMI I«n. tZMIR Hikmcl Çctiakı». ADA_N-V Ç^tin tigenoglıı
1, PobuU. Cttal Basfaugif. L>> Habnler Ejpın ftalo. Ekonomı Cmgu Tnrtan. I; Sendıka Şukran KMcna. Kuı:ar CttaJ l SICT.
E£mm Genc*> ^*>taa. Haber Vaştrna İsmti Bcritan. ^Jrt Haberlen Necdef Dogaıı. Spor Dan-smanj Abdulkadir YarrlnMn.
DÎn Yazlar Kron Çak^ın, Araştıma Jjlun \lp«>. Duidlme Abdolhüı Vıan. # koordmator Mıııı« Konıfcan, 9 Mah Işler
Erol Erfcut # Muhasebe Bulcnl Vntr 9 Buiif-Planlama Sr>ç Osnunbe^oghı 9 Rtklam V v Torun. # Ek Yavm^r H<±n
\ky* • Idarc: Hnxtın Ganr. • lşlame Onder ÇeKk. • BıLgı Işlem Naıl lnal • Pmoncl Sngı Bosttncıoglıı.
Basan vt teym Cumhurıvta Maıbaaohk vt Oajetealık T-VŞ TUrk Oa* Cad J9/4I l
HTJ Ia PK 246-Uıanbul Td 512 0? 05 (20 hal). "fekx 22246 Fa». (1) 526 60 72 0
a-mto- U ı K Z-va Ookalp Blv lnkılap & No 194. Td 133 II 41-»". Tdn. 42344 ftx. (4) 113
0' 6< # Iznv H Zıwı BK 1352 S i 3, Td- 13 12 30. Tfcta. 52359 FK. (51) 19 53 60
Inonu Cad 119 S. No- I Kal 1 Td İ9 3- 52 (4 hat), Tdot. 62155, fiu. (71) 19 37 52
TAKVİM: 6 ŞUBAT 1990 İmsak: 5.36 Guneş: 7.02 Öğle: 12.23 Ikindi: 15.07 Akşam: 17.33 Yatsı: 18.54
Bu haberi
18 saniyede
okuyubitirsiniz
Aşağıdaki haberde 367 kelime var. 3 saatten 5
günlük "hızlı okuma kursları"na katılan
kişinin dakikada okuduğu kelime sayısı 1250
kelimeye kadar çıkabiliyor.
FİGEN ATALAY
Çok yoğun bir iş yaşamınız var
ve önunuze gelen yuzlerce doku-
manı okumak için zamanınız mı
yetmiyor? Üniversite öğrencisısi-
niz ve sınav donemlerinde saba-
ha kadar çalışmanıza karşın oku-
manız gereken kitapları bitıremi-
yor musunuz? Kitap okumasını
çok seviyorsunuz ve kısa surede
daha çok kitap mı okumak isti-
yorsunuz? O zaman sizin "hızlı
okuma teknikleri"ni öğrenerek
okuma hızınızı kısa sürede yuk-
seltmeniz gerekiyor. Dakikada
okunan kelime sayısı ortalama
150-250. Bu sayı, gunde 3 saat-
ten 5 günlük bir kurstan sonra
1150-1250 kelimeye çıkabiliyor.
Bu konuda Ingiltere ve ABD'-
de öğrenim gören, Sevk ve lda-
re Araştırma ve Geliştirme
A.Ş.'nin eğitim uzraanı Ahmet
Tanyd, Sheraton Oteli'nde "hız-
h okuma teknikleri" semineri ve-
riyor.
Bu kursun, hızlı okuma tekni-
ğinin temel eğitiminı oluşturdu-
ğunu belirten Tanyel, kurs so-
nunda okuma hızının 2,3, hatta
4 katına ulaşıığını söyledi. Kurs-
larda, "gözlerin ne kadar mii-
kernmel bir organ" olduğunu an-
latan ve "görmeyi - ögrenmeyi"
sağlamanın onemine dikkat çe-
ken Tanyel, "Hızlı okumak sa-
nıldığı kadar zor bir ola> degil-
dir. Bu kursa kanlanlar, 5 gün-
lük kurstan sonra belli bir aşa-
maya geliyorlar. ondan sonra
kendilerine bilgisayar programı
veriyonız. Kurs bittikten sonra
da pratiklerini gdiştirmeleri ge-
rekir ki hızlannı artlırabilsinler"
dedi.Kursta, "kötü okuma alış-
kanlıklarT'ndan kurtulunması
gerektiğini vurgulayan Tanyel,
"Makyajı değil, kaymağı oku-
mak gerekiyor. Biz okurken ke-
limelerle konuşuyoruz. Örnegin
bir Marmaris kelimesine gelince
tatil antlartmıza dalanz. daha
sonra okumava devam ederiz.
Cümle içindeki gereksiz öğeleri
atlayarak duraklamadan, keli-
meleri telaffuz etmeden, tam
konsanlre olarak, satır atlama-
dan. heceleraeden okumak
gerekiyor
1
' diye konuştu.
Hızlı okuma turleri de "seçe-
rek okuma", "tarama" ve "kri-
tik okuma" olarak sıralanıyor.
"Seçerek okuma" yalnızca
önemti olan bölumleri okumayı,
konunun özunu kavramayı sağ-
lıyor. "Tarama". bir metnin ne-
den soz ettiği konusunda fikir
edinmeyı, "kritik okuma" ıse
yanlış yazılmış bir kelimeyi he-
men görmeyi saglıyor.
5 gunluk ucreti 495 bin lira
olan kurslara, daha çok yöneti-
ci duzeyindeki kişiler devam edi-
yor. Ancak "hızlı okuma leknik-
leri"ni derslerine yardımcı olma-
sı için öğrenmek isteyen univer-
site öğrencüerı, daha kısa sure-
de daha çok kitap okumak iste-
yenler de kursıyerler arasında.
Mimar Nuran Kazaca. "hızlı
okuma leknikleri"ni, hem özel
merakı olduğu için hem de daha
Nasıl hızlı
okursunuz?
1. Gozler kelime aralarında
duraklamamalı,
2. Kelimeler hecelenmeden
okunmah,
3. Anlaşılmayan bir kelime
olunca cumle baştan
okunmamalı,
4. Satır atlanmamalı ya da
aynı satır başına dönulmemeli,
5. Kelimeler telaffuz edilmemeli,
6. Ses telleri kımıldamamalı,
7. Kelimelerle konuşulmamalı,
8. Konsamrasyon
kaybedümemeh,
9. Bir anda birden fazla kelime
okunmalı.
10. lyi anlayabilmek için yavaş
okunması gerektiği
duşuncesinden vazgeçilmelı.
kısa surede daha çok kitap oku-
masım sağlayacağı için öğrenmek
istediğini söyledi.
Bir fırma sahibi Selim Var,
"neden hızlı okuma tekniklerini
ögrenmek istedigi" sorusuna şu
karşılığı verdi:
"Gün boyunca öniıme yuzler-
ce dokuman. belge geliyor, bun-
lan okumak çok zamanımı alı-
yor. Bir de okuduğum metne tam
konsantre olamıyorum. Hızlı
okuma lekniklerini öğrenerek
okumam gerekenleri konsantre
olarak kısa surede okumak isti-
yorum."
Çorlu S.O.S. veriyorŞll k o k u O İ m a s a Çorlu'nun önü, arkası,
şağı, solu, dericiler, yağcılar, kâğıtçılarla dolu.
İstanbul'dan taşman tesisler çevrelemişler
Çorlu'yu, pis kokularıyla, atıklarıyla. Bu
tesislerin yerleşmesi kente canhlık getirmiş.
"İyi hoşda" diyor Çorlulu, "şu koku olmasa."
Fabrikaların atıklari Çorlulular,
fabrikaların atıklarından yakınıyorlar. "Atıklarını
fabrikasınm 2-3 yüz metre ötesine boşaltanlar
var" diyorlar. "Bir de deniz kıyısında yazhklar
var. Buralarda kanalizasyon hiç yok. Pisliklerini
açtıkları fosseptik çukurlarına boşaltıyorlar."
İDRİS ADİL
ÇORLU — Çok değil, bundan
8-10 yıl önce İstanbul'dan çıkıp
Edirne yonune gidenler bilir, Te
kirdağ yol aynmına kadar yolcu-
luk "deniz manzaralı" surerdı.
Oysa şimdi, bırakın deniz manza-
rasını, denizi şoyle bir gormek bile
"özel dikkat" istiyor. Devlet has-
tanelerini andıran siteler, deniz ile
vol arasında birer set oluşturmuş.
Denizi saklamışlar, deniz yok ar-
tık... Yolculuğa devam edip içeri-
lere doğru yönelince, "kıyı kap-
raaca", yerini bir başka işgale bı-
rakıyor. Tahıl, ayçiçeği ambarı
Trakya çıkmıyor insanın karşısına
artık. istanbul'dan surulen sana-
yi tesisleri parsellemişler yol ke-
narlannı. Yolunuza devam edip
Çorlu'ya gehnce bir başka görun-
tü ürpertiyor insanı. Çorlu'nun
onu, arkası, sağı, solu dericiler,
yağcılar, kâğıtçılar. İstanbul'dan
gelen tesisler çevrelemişler Çorlu
1
yu, kıskıvrak yakalamışlar, pis ko-
kulanyla, atıklarıyla.
Bu tesislerin buralara yerleşme-
si, keme canhlık getirmiş, yeni iş
sahaları açılmış, işsizlik azalmış.
Ancak "İyi hoş da" diyor Çorlu-
lu, "şu koku olmasa."
Ticaret ve Sanavi Odası yone-
ticileri de Çorlu'da kirliliğin "had
safhaya" geldığini belınerek arıt-
ma tesisleri yapılmazsa, atık ve ar-
tıkların taşı, toprağı ile bir daha
kullamlamayacak şekıide çevreyi
tahrip edeceğinı söyluyorlar.
Çorlu'da görüştuğumuz Ticaret
ve Sanayı Odası Yonetim Kurulu
Başkanı Oğuz L'ncuoğlu, odanın
belirlemelerine göre 36'sı derici ol-
mak üzere 50'yi aşkın sanayi tesı-
sinin yalnızca birkaçında çalışır
durumda antma tesisi bulunduğu-
nu belirtiyor. Oğuz Uncuoğlu'nun
verdıği bılgiye gore 1988'de oda-
>a kayıtlı 16 denci bulunuyordu.
1989'da 20 derici daha oda uyesi
oldu. 1990'dada 10 dericinin'ka-
yıt için beklendiğı belirtiliyor.
Dericilerin buraya verleşmele-
rinden sonra Çorlu ve yakın çev-
re halkı, daha once "tahayyul" bi-
le edemeyecekleri şeyleri yaşama-
ya başlamışlar. Çorlu'da ayrı ayrı
şoruştuğumuz Belediye Başkanı
L'nal Bavsan, Ticaret ve Sanayi
Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Oğuz Uncuoğlu, yönetim kurulu
uyeleri Adem Güleroğlu, Muslüm
Özgnr, Oda Meclisi uyesi tlhan
Usküdarda Özbek
pilavlı günler
Özbek pilavında miktar önemli. Kaç kişi yiyecek pilavı? Adam başına yüz
gram pirinç hesaplanıyor. Et miktarı da aynı. Yani yirmi kişi yiyecekse iki
kilo pirinci tencereye koyacaksınız. Bir o kadar da parçalanmış et. Biraz
daha fazla olursa zararı yok. Daha gösterişli olur.
AHMET SABtH
Beşiktaş'tan Üskudar'a giden
vapur karşı sahile yaklaştığında
başınızı biraz yukarı kaldıracak
olursaruz solda selvilikler arasın-
da kütlesel ahşap yapısı ile Özbek
tekkesi karşınıza dikilecektir.
Bir zaman var ki "Mas Me-
dia"nın yüzünden şerefli adı,
Amerika'da oturan ünlü işadamı
Ahmet Ertegün'un adı ile birlikte
anılma talihsizliğine uğrayan bu
tekke, milli mucadelede de adı ge-
çen unlü özbekler dergâhıdır.
Zamanlar akmış gitmiş, günler
günlere eklenmiş, tekke de tarihi
Bir konu daha var:
Özbekler tekkesi asıl "Özbek
pilavı" ile yaşayacak gibi görünü-
yor.
Geçen hafta Usküdar'da Kana-
at Lokantası'ndaıı bir teklif geldi.
Lokantanın çalışkan ve ehil pat-
ronu Sayın Fuat Kargılı fakire:
"Soranlar oluyor. Bize Özbek pi-
lavını tarif eder misin?" dedi.
"Başüstüne. hatta aşagı mutfağa
iner sizin aşçılannızla birlikte
yapanm" dedim. "Olur, cumartesi
gel" dedi.
Cumartesi sabahı mutfağa in-
dik.
Önce kilere uğrayarak etlerin
HAFÎF YAĞLI ETTEN YAPILIYOR — Özbek pilavı hafif yağlı
koyun ya da kuzu etinden yapılıvor. (Fotoğraf: Muharrem Aydın)
misyonunun sonuna gelmiş. Artık
ne "selamlık"da ney sedası duyu-
luyor ne "mescit"te yanık sesli ha-
fızlar.
Belki ara sıra gelen giden olur
diye bir tas pilav pişiriliyor, ama
onu da ne biz duyuyoruz ne de en
vakın komşular.
Özbekler dergâhı işin sonuna
mı geldi?
Hayır gelmedi.
Özbekler dergâhının yarısı
Amerikan Dolan'na kavuştu,
doğnıldu, düzeldi, sılkindi, neşe-
lendi, diğer yansı ise kaderin ken-
disine biçtiği hükmün nzası ile ya-
şıyor.
durumuna baktık, kesim biçimleri
fena değil. Yumruk kadar olacak,
kemikli olacak, hafif yağlı olacak.
Koyun eti olursa daha iyi. Kuzu-
dan da olur.
Özbek pilavında miktar onem-
li. Kaç kişi yiyecek pilavı? Adam
başına yuz gram pirinç hesaplanı-
yor. Et miktarı da aynı. Yani yir-
mi kişi yiyecekse iki kilo pirinci
tencereye koyacaksımz. Bır o ka-
dar da parçalanmış et. Yani o da
iki kilo, biraz daha fazla oluısa za-
rarı yok. Daha gösterişli olur.
trice kıyılmış soğanla etler kav-
rulacak, iki dolu servis kaşığı mar-
garin yağı koyun, onun dortte bi-
ri kadar tereyağı eklerseniz kim-
senin itirazı olmaz. Sultantepe'de
Seyh Baba kuyruk yağı da koyar-
dı. Pilavın yapılacağı günden bir-
kaç gün önce Üskudar'dan husu-
si vapura biner, Eminönü'ne gider,
yıkılan Yemiş, Tahtakale yolu ile
Kuçükpazar'a kadar giderek kuy-
ruk yağı alırdı. Koku versin diye.
Şeyhin vefatından sonra Aşçı
Şevket de kuyruk yağı koydu, ama
şimdi biz unuttuk, pek de faydası
yok. Aramaya değmez, Kuçükpa-
zar'a kadar kim gidecek?
Etleri soğanla kavururken sal-
ça ihmal edilmeyecek, fazla değil,
pilavın rengini kızartacak kadar.
Kavrulma işi bitince tencerenin ya-
rısına kadar su ilave edilerek haş-
lama olayına geçiliyor. Ancak ila-
ve edilecek olan suyun, daha son-
ra pirinç tarafından tamamıyla
"çekilmesi" gerekecek ve o sırada
pirinç de yumuşamış olacak, bu-
tün sır burada. Dolayısı ile suyu
ne kadar koyacağınızı siz bilecek-
siniz. Kimseye de söylemeyin. Pi-
lavın lapa olup olmaması, işte tam
o sırada verılecek karara bağlı.
Suyu kaynattıktan ve etleri pi-
şirdıkten sonra ayıklanıp yıkanmış
pirinci tencereye salıyorsunuz. O
sırada parmak uzunluğunda, dört
koşe kesilmiş havuç, akşamdan
haşlanıp yumuşatılmış nohut, pi-
rinçle birlikte tencereye salınıyor.
Ve tencere mütemadiyen karıştırı-
lıyor. Bir sure sonra fıstık ve kuş
uzumu de eklenerek tencerenin
kapağını kapıyor ve altını kısarak
"demlenme"ye bırakıyorsunuz pi-
lavı. On beş dakika yeter.
Üskudar'da Kanaat Lokanta-
sı'nda geçen hafta yapılan pilav da
aynen boyle oldu. Yiyenlerin mut-
luluğu sonsuzdu.
Şimdi lokanta bu olayı her cu-
martesi tekrarlayacak.
Bendeniz de başında.
Buyurun bekleriz.
Rusya'yı, Türkistan'ı, Azerbay-
can'ı, Kafkasya'yı, Taşkent, Buha-
ra"yı ajanslardan, televizyonlardan
izler ve oralarda geçen oîayları dü-
şunurken bizim pilavı da hatırlar-
sanız, ihmal etmeyin.
Buyurun.
Özbek pilavı Sultantepe*deki iki
yuz elli yılhk hayatından sonra
Üskudar'a indi ve Kanaat Lokaıı-
tası'na yerleşti. Hem de her turlu
"gericilik" felsefe, siyaset, ticaret,
politika, yatırım, kaldırım, indi-
rim, Amerikalı işadamı, yerli ure-
timcı, hırçın gelin, yaşlı kaynana,
ev bark patırtısından uzak.
Tertemiz bir garsonun beyaz
giysıleri içınde, tertemiz kuçuk bir
hesap pusulasının kenarına takılı
olarak.
En doğrusu bu değil mi?
Çağdaş ve gerçekçi.
Irak'tan yalanlama:
Fırat için
Suriye ile
görüşmedik
BAGDAT (AA) — Irak Dışiş-
leri Bakan Yardımcısı Nizar Ham-
dun, Turkıye'nin Fırat Nehri'nin
suyunu kesmesi konusunda Suri-
yeli yetkililerle birkaç göruşme
vaptığı voluudaki haberleri ya-
İanladı.
Hamdun, önceki gün Kuveyt
1
te yayımlanan El Anbaa gazetesi-
nin Irak ve Suriye heyetlerinin son
iki hafta içinde Bağdat ve Şam'-
da birçok kez bır araya geldikleri
yolundaki haberine iİişkin olarak
Associated Press Ajansı'na bir de-
meç verdi.
Nizar Hamdun, "Ne Bağdat
1
ıa ne de Şam'da boyle gönışme-
ler yapıldı" dedi. Son iki hafta
içinde Irak'ta bulunmadığını ka-
bul eden Hamdun, "Ancak Şam
1
da değildim" şeklinde konuştu.
Moda için perhiz
Dış Haberler Servisi — Milano'da duzenlediği defileyle yine
ilgı toplayan modacı Franco Moschino. "Orta çapta zekâya
sahip bir insanım. Lstelik koleksiyonlanmda sergilenen
givsilerin büyük bir holümünü asistanlarım vapar" diyor.
"Signe" kreasyonların pahalılığından şikâyet eden Moschino,
bu nedenle "ucuz ve şık" bir kreasyon hazırladı. İngiliz
"Independent" Gazetesi'nde yavımlanan demecinde, mart
ayında gerçekleştireceği yeni defileden çok umutlu olduğunu
soyluyor. Yukarıdaki portakal rengı pamukludan yapılan
spor elbıse de modacının "ucuz ve şık" koleksiyonunun bir
parçası. Modelde koltuk altından dize kadar inen siyah kalın
bantlar var. Önunde "moda perhizine ihtivacımız yok mu"
yazan bu"mutevazı" elbise 85 sterlin (yaklaşık 350 bin TL).
Başaran ve Yeşiller Partisı Ilçe
Başkanı Tayyar Başaran, Çorlu
1
nun hızla çevresel sorunların altın-
da kaldığı konusunda aynı duşun-
celeri paylaşıyorlar. "Çocukluğu-
muzda balık tutar, yıkanırdık" di-
ye andıkları Çorlu Deresi'nin ba-
şına gelenlevi şoyle anlatıyorlar.
"Şimdilik sorun kent için öldu-
rucü boyutlara gelmedi. Rüzgâr
kokuyu ters tarafa taşıyor. Yalnız
sonradan kurulan Sağlık Mahal-
lesi koku altında. Ancak derenin
yanına yaklaşılmaz oldu. Üzerin-
deki köpriıden arabayla gectigi-
nizde bile kokuyu hissediyorsu-
nuz. Geçen yıl oralarda oynayan
çocuklardan suya düşenler oldu.
Çocuklar hâlâ hasla, bizim çocuk-
luğumuzda gule oynaya yıkandı-
gıroız dereye girince zehiriendiler.
Önce iplikçiler, bo>acılar geldi.
Sonra yağcılar. Ardından da de-
riciler. Dereye yaklaşan hay vanla-
nrnız da ölüyor."
Dericiler başta olmak uzere,
fabrika atıklarının yani sıra Çor-
lu'nun ve 5. kolordunun kanali-
zasyonu da dereye akıyor.
Dere dışında
yaşanan kirlilik
Daha sonra da yöneticileri ve
Yeşiller Partisi Ilçe Başkanı ile gö-
riışmeyi sürdurüyoruz. Bu kez de-
re dışında yaşanan kirliliği anla-
tıyorlar:
"Bazı fabrikalar da dereden
uzak yerlere kuruldular. Bunlar
atıklannı açtıklan fosseptik çu-
knrlara doldunıyorlar. Bu çukur-
lardan sızan zehirli atıklar topra-
ğı öldüniyor. Bunlar arasında,
atıklarını fabrikasınm 2-3 yüz
metre ötesine boşaltanlar da var.
Geçen yıl, buralarda otlayan Ak-
ça Çiftliği'nin ördeklerinin toplu
ölümleri yaşandı. Bir de deniz kı-
yısında vazlıklar var. Buralarda
kanalizasyon hiç yok. Pisliklerini
açtıklan fosseptik çukurlanna bo-
şaltıyorlar. Sonra da buradan doğ-
nı deniM."
Butun bu "pishV'lerden etkile-
nen Çorlu halkı ilgili makamlara
şikâyetlerini bildiriyorlar. Ancak
hiçbirinden sonuç çıkmıyor. Kay-
makamlık konuyu Tekirdağ Vali-
liği'ne bildiriyor. Valilik de Çevre
Genel Mudurluğu'ne. Hukumet
tabiplerince hazırlanan raporlar
ekleniyor, bu şikâyet yazılarına...
Sonuç değışmiyor.
Konunun önemi giderek artı-
yor. Öyle kı geçen yıl kurulan Ye-
şiller Panisi Çorlu tlçe Örgütü,
açılışa gelen genel merkez yöneti-
cileri ile dere kıyısına gelip kuru-
luş açıklamasını, kirliliği protes-
to ederek burada okuyorlar.
Panayırdan
tabakhaneye
Dericilerin mesken tuttukları
Çorlu Deresı çevresi ilk önce şimdi
düşlerde kalan "panayır alanı"
olarak tahsis edilmiş. Geçen do-
nem belediye başkanlığı yapan
Seyfettin Meriç, Et ve Balık Ku-
rumu'nun elınde bulunan ve
"kesimhane" >apılacağı belirtilen
bu araziyi, "yeşil alan yapacağız,
panayır alanı olacak" diye satın
alıyor. Ne var kı bölgenin derici-
lere satılması daha kârlı görülü-
yor.
Panayır alanının da gitmesiyle
Çorlu, yeşil alansız ilçe gorunu-
munden kurtulamıyor. Çevresi de
hızla kirleniyor.
Sorunlar, sorumlular tarafın-
dan da biliniyor, çözüm yolları sı-
ralanıyor, ancak yeni arıtma tesis-
lerınin devreye girdirilmesi bir ya-
na önceden kurulmuş arıtma te-
sisi bile çalışmıyor.
Mevzuatlardakı yetersizlikler de
yetkili kamu organlarının elini ko-
lunu bağlıyor. Kaymakamlıktan
bir ust duzey yetkili, "Biz bir şey
yapamıyonız. En fazla bir-iki gün
kapatırsm. Ya ondan sonra ne ola-
cak. Yine çalışıyor. Hemen hiç
yetkimiz yok. Bu aşamada bunla-
ra kimsenin gücü yetmez" diye ko-
nuşuvor.
Bıırsa'da
Aynanın aydınlatılması, ayakkabı cilası, güvenlik zili depuanı yükseltiyor
Otellerde 'yıldız' sınavlarıOdalardaki perdeler astarlıysa 4; ayakkabı
cilası, ayakkabı silme bezi, dikiş malzemesi,
kirli çamaşır torbası varsa 4 puan veriliyor.
Sınavda 5 yıldızlı oteller en az 490 puan almak
zorundalar.
SERDAR KIZIK
İZMİR — Kapılarında parlak,
yaldızlı kariyerini gösterir yıldız-
lara nasıl ulaşır oteller? Öyle göv-
desinin gorunumune bakılarak
değil elbet, yıldızlara ulaşma sına-
vı çok ince ayrıntıları, bunlann
sağlayacağı puanları gerektirir.
Her turlu aracın kalıtesı, odada-
ki aynanın aydınlatması, ayakka-
bı cilası, dikış iğnesı. çoplerı yok
etme makinesi, soğuk hava oda-
sında güvenlik zili, otogar zemi-
ninin doşemesi, bedensel engeller
ıçın vınyetlerle belirlenen lavoba
ve tuvalet duzenlemesi daha çok
yıldıza ulaşmak için ayrıntılardan
bazıları...
Yatırım bolgesiyle inşaata baş-
layan oteller çok yıldız için çok
ayrıntıyı, detayı hazırlamak zo-
runda hem de iğneden ipliğe...
Yapımı tamamlanan oteli Turizm
Bakanlığı'ndan iki, özel sektor-
den bir görevli denetliyor, yıldız-
lama için. Denetim otel işletme-
ye açık olduğu herhangı bır gun-
de yapılıvor. Turizm Bakanlığı
yetkilileri ve otel ışletmecilerı der-
neğinin bir temsilcisi, işletme go-
revlilerınin yanında bakanlığın
hazırladığı sınıflandırma formıı-
nun kapağını açıyorlar, sınav baş-
lıyor...
Otelin teknik ve işletme ozellık-
leri onceden belirlenen puanlara
gore tek tek değerlendiriliyor.
Beş >ıldızlı oteller en az 490,
dort yıldızlılar 380, üç yıldızlılar
280 puanı almak zorundalar.
Bu limıtlerı Turizm Bakanlığı
Avrupa normlanna göre duzenle-
miş. Son 3-4 yıldır uygulanıyor,
geçen yıl getirilen yeni duzenleme-
lerle de bedensel engelliler için ya-
pılan işler puanlamaya katılmış.
Yiu^teriden gelen çeşıtlı yakınma-
lar uzerine de otelin yıldız sayısı
\eniden gozden geçirilebiliyor. Sı-
nıflama formundakı bazı sorula-
ra gelince, şoyle:
• Tesisin dış cephe kaplamala-
n alüminyum. mcrmcr, özel mal-
zeraeyse 3, bova badana ise 1. te-
sis girişinde ve babçede bedensel
engelliler için düzenleme 1, tuva-
letlerde tavana kadar kaplama 3,
yanm kaplama 2. avnanın kristal
olması 2, yine bedensel özurluler
için kapılarda vinyetlerle belirle-
nen lavabo ve tuvalet duzenlemesi
3 puan..
• Toplam personelin yüzde
20'sinden fazlası yabancı dil bili-
yorsa 5, yüzde 10'u için 3 puan,
çopler için ımha odası 6, çop bek-
leme odalarında ayrıca soğuk ha-
va duzenlemesi 4 puan...
• Dekorasyon bir kültürii yan-
sıtıyorsa 5, normal bir görunüm-
deyse 1. ayrı bir bagaj girişi 2,
tüm işlemlerin bilgisayarlarla ya-
pılması 5, asansorlerde bedensel
özurluler için kumanda duğmeleri
2. koridorlarda kül tablaları 1.
yataklann çarşafları her gün de-
ğiştiriliyorsa 5, uç günde bir de-
ğiştirilivorsa 1 puan...
• Odalardaki perdeler astarlıy-
sa 4, ayakkabı cilası, ayakkabı sil-
me bezı, dikiş malzemesi, kirli ça-
maşır torbası varsa 4, her odada
buzdolabı için 4, minibar için 6,
bütun odalarda banyo ve \VC
10, banyoda telefon 3 puan.
sıs
• BURSA (Cumhuriyet
Biirosu) — Bursa'da dün
sabah saatlerinden itibaren
etkili olan yoğun sis, zaman
zaman görüş uzaklığım 50
metreye kadar düşürdü.
Araçların kent içinde
gunduz saatlerinde farlarını
yakmalanna yol açan
yoğun sis, Teleferik,
Mollarap, Maksem,
Tophane, Bahçelievler,
İvazpaşa ve Kuştepe gibi
semtlerde ise görüş
uzaklığım zaman zaman 20
metreye kadar düşürdü.
Meteoroloji yetkilileri,
akşam saatlerinde sisin
dağılacağını ve yağış
beklendiğini bildirdiler.
Kelaynakların
kafesleri
• GAZİANTEP
(Cumhuriyet) — Tarım
Orman Köyişleri
Bakanlığı'nca hazırlanan
"ahşap kafesler", nesli hızla
arttırılmak istenen kelaynak
kuşlanna yaramadı. Doğal
Hayatı Koruma Derneği
Başkanı Nergiz Yazgan ile
Dünya Doğayı Koruma
Vakfı uzmanlarından Udo
Hırs tarafından önerilen
proje doğrultusunda 7
ahşap kafes hazırlandı.
Şanlıurfa'nın Birecik
ilçesindeki uretme
istasyonundaki ahşap
kafeslere yerleştirilen
kelaynaklar, kayalıklarla
ilişkileri kesildiği için
yumurtalarının uzerine
yatmadılar. Uzmanlar,
kelaynak kuşlarının kendi
yumurtasına olan
ilgısizliğini, doğal kayalık
ortamından
uzaklaşmalanna bağladılar.
PakistanVlan
konuk bakan
• ANKARA (ANKA) —
Pakistan Turizm Bakanı
Syed Yousaf Reza Gilani ve
beraberindeki heyet bugün
Ankara'ya geliyor. Turizm
Bakanı llhan Aküzum'ün
davetlisi olarak Türkiye'yi
ziyaret eden konuk bakan,
birinci dönem turizm
karma komisyon
toplantısına katılacak.
Konuk Bakan Gilani ile
birlikte Turkiye'ye gelecek
olan heyette resmi turizm
yetkililerinin yani sıra
Pakistan Otekiler Birliği ile
Seyahat Acenteleri Birliği
başkanları ve tur
operatörlerınin de
bulunduğu bildirildi.
Yenişehir'de
antik taş
• BURSA (Cumhuriyel
Biirosu) — Bursa'nın
Yenişehir ilçesi ile Gunece
köyu arasında yol açılması
çahşmaları sırasında 2 bin
yıl öncesine ait olduğu
sanılan antik bir taş
bulundu. 200 kilogram
ağırhğındaki taşın
Helenistik (geç Roma çağı)
dönemine ait olduğu
tahmin ediliyor. Gunece
köyünün eski Ipek Yolu
üzerinde kurulu olduğu ve
taşın bulunduğu bölgenin
koruma altıtıa ahnacağı
öğrenildi.
Çevreyi
tanıtım gezisi
• ANTALYA (AA) —
Türkiye Tabiatını Koruma
Derneği Antalya Şubesi
tarafından etkin bir çevre
koruma çalışmasının,
"ancak onu tanımakla"
mümkün olabileceği
duşuncesinden hareketle,
çevreyi tanıma gezileri
başlatıldı. Derneğin ilk
gezisi 60 dolayında
doğaseverin katılımıyla
Perge antik kentine
düzenlendi. Kentin, tiyatro,
sütunlu cadde ve agora
bölümlerini gezen
doğaseverler, daha sonra
stadyum bolumünde piknik
yaptılar. Türkiye Tabiatını
Koruma Derneği Antalya
Şubesi Başkanı Dr. Tuncay
Neyişçi, piknikte yaptığı
konuşmada, masabaşı
sohbetleri ile çevre koruma
çalışmalannda bir yere
varmanın mumkün
olmadığını belirtti.
Cazibe
nıerkezleri
• MUĞLA (Cumhuriyet)
— Turizmi, sahillerden iç
kesimlere de çekebilmek
amacıyla her ilçede birkaç
köy veya yerleşim birimi
yerli ve yabancı turistlerin
ziyaret edebilecekleri
"cazibe merkezleri" haline
getirilecek. Muğla
Valiliği'nce ilçe
kaymakamlarına birer yazı
gönderilerek kendilerinden
ilçelerınde turistik çekim
merkezleri yaratmaları
istendi.