25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23ŞUBAT1990 EKONOMİ CUMHURtYET/13 Emisyonda daralma • ANKARA (ANKA) — Memur maaşı ödemelerinin de etkisiyle 15 şubatta 9 trilyon 599.2 niilyar lira ile şimdiye kadarki en yüksek düzeyine ulaşan emisyon hacminde izleyen günlerde başlayan daralma sürüyor. Emisyon hacmi 21 şubat günü bir önceki güne göre 299.2 milyar lira daralarak, 8 trilyon 916.2 milyar lira düzeyine çekildi. Bonofaizi yüzde: 47.39 • Ekonomi Servisi — Devlet iç borçlanma senetlerinden 9 ay vadeli bono faizi yüzde 47.39 olarak . belirlendi. Hazine 250 milyar lira tutarında bono satışa çıkardı. • Iç borç bankalara • ANKARA (ANKA) — Hazine bonosu ve devlet tahvillerinden oluşan ve 1989 yılı sonunda 14 trilyon 478 milyar lira düzeyinde bulunan iç borcun yüzde 91'inin bankalara yöneük borçlardan oluştuğu belirlendi. Tasarruf sahiplerinin Hazine bonosu ve devlet tahviline olan ilgisinin de giderek azaldığı görüldü. IFC'den kredi • WASHINGTON (AA) — Dünya Bankası'na bağlı Uluslararası Finans Kurumu IFC'nirt, Istanbul'da yapımı süren Conrad Oteli için 45 milyon dolar kredi vereceği bildirildi. Gelişmekte olan ülkelerde, özel sektörün güçlendirilmesini amaçlayan IFC, kredinin Yeditepe Otelcilik ve TUrizm AŞ'ye verileceğini duyurdu. 45 milyon dolarlık kredinin 21 milyonu IFC'nin kaynaklanndan, kalam ise 8 banka tarafından karşılanacak. Türkiye-Iran KEK toplanüsı * ANKARA (ANKA) — Siyasi ilişkilerde uzun bir süre yaşanan, ancak son dönemde giderümeye başlanan sorunlar nedeniyle sekteye uğrayan Türk-lran ekonomik ilişkileri, bugün Tahran'da başlayacak olan Karma Ekonomik Komisyonu toplantısında yoğun bir biçimde tartışılacak. Once teknik düzeyde, daha sonra bakan düzeyinde çalışmalarını yapacak olan Türk-lran Karma Ekonomik Komisyonu'nda, ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin canlandınlmasına çalışılacak. Egebank'ın kârı 1.5 milyar • tZMİR (AA) — Egebank'ın 1989'da bilanço kânnın 1 milyar 597 milyon lira olduğu belirtildi. Raporda, bankanın ödenmiş sermayesinin geçen yıl 10 milyar 726 milyon lira olduğu, toplam mevduatta yüzde 120, ticari kredilerde yüzde 130 oranında artış kaydedildiği de ifade edildi. Türk-Suudi yatırmılan • ANKARA (AA) -TOBB Başkanı Ali Coşkun ile beraberindeki Türk işadamı heyetinin, Suudi Arabistan'da yaptıkları "Riyad toplantısı"nda, sanayi ve turizm alanlarında karşılıklı yatırım yapılması kararîaştınldı. Ankara Sanayi Odası (ASO) Riyad Sanayi ve Ticaret Odası arasında yapılan bir protokolla da iki Oda birbirlerini "kardeş Oda" ilan etti. Esnaf kredisi • ANKARA (AA) — Devlet Bakanı Hüsamettin Oruç, Halk Bankası'mn küçük ve orta ölçekli işletmeler ile esnaflara verdiği kredilerin faizinin yüzde 30'lara kadar düşürülmesine çalıştıklarau bildirdi. BUGÜN • Sempozyum Türkiye Bankalar Birliği'nce dûzenlenen "90'h yıllarda Türk Bankacüığının Gündemindeki Konular ve öneriler" sempozyumu saat 09.00'da tstanbul Sheraton Oteli'nde • Toplantı Genç Işadamlan Deraeği'nin (GİAD) toplanüsı saat 12.00'de Hilton Oteli'nde. Türkiye-Doğu Bloku ilişkilerindeyeni döneme doğru... Kapıyı para aralayacakGerçekleştirdikleri siyasi ve ekonomik reformlardan sonra giderek dışa açılan Doğu Bloku pazarından Türkiye'nin pay alabilmesi, bu ülkelere sağlanacak "kredi"ye bağhbulunuyor. ESİN SUNGUR Türkiye'nin Sovyetler Birligi ve Doğu Avrupa ülkeleriyle olan iliş- kilerinin gelişmesi dönup dolaşıp "para" sorununda düğümleniyor. Doğu Bloku ülkeleriyle Türkiye^ nin ticari ve ekonomik ilişkileri- nin gelecegı konusunda görüş açıklayan kanıu ve özel sektör temsilcileri, bu ülkelerin nakit sı- kıntısı sorununu aşacak bir yol bulunmadığı sürece ilişkilerde tat- min edici bir boyuta ulaşılamaya- cağında birleştiler. Iran-lrak savaşının bitmesinden sonra Ortadoğu pazanndaki per- forraansı gerilemeye başlayan Türkiye'nin, Avrupa Topluluğu- na tam üyelik konusunda olum- suz yanıt alması Doğu Bloku ül- kelerini gelecek dönemin en cazip pazarı haline getirdi. Bu ülkelerin art arda ekonotnilerini dışa açma- lan Türkiye'nin buralardaki pazar payını arttırmak için gereken fır- satı yarattı. Ancak bu aşamada Doğu Bloku ülkelerinin ticaret ya- pacak dövize sahip olmamaları ilişkilerin gelişmesinde bir engel olarak ortaya çıktı. Bu engel SSCB'de doğal gaz anlaşması ile bir ölçüde aşılırken, Doğu Avru- pa ülkeleriyle daha güçlü ilişkile- rin kurulması Türkiye'nin açabi- leceği kredilere ve gerçekleştireceği ortak yatınmlara bağlı bulunuyor. Maliye Bakanı Doğu Bloku ülkeleriyle olan ti- cari ve ekonomik ilişkiler konu- sunda Cumhuriyet'e açıklama ya- pan Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirii de ödeme guç- lüğü meselesinin karşıhkh ilişki- lerde temel sorun olduğunu vur- guladı. SSCB'den başlayıp Doğu Türkiye-Doğu Bloku ülkeleri dış ticareti (1000$) Ihracat Romanys Çetostowkya Macarisian Pofonya D.AImanya Vugasövya Buigaristan Amavuft* SSC8 Toplam Genel O.B)okuW 1987 Ithalat 48.686 Z7.093 18.102 25.558 10.781 19.017 14.488 987 169.496 334.308 Ihraca' 229.373 45.939 70.643 62.479 54.025 188.597 9.362 954 306.982 968 454 1OJ90 04814.153.637 3.28 6.84 1988 Ittıalat 76.006 35.320 24 815 77.644 28.570 60.808 28 121 6.753 271.406 609 446 Ihracat 197.912 27.788 92.872 78.589 12.904 232.657 15.711 1.193 442619 1.102.245 11.662 07214 339 683 5.23 7.69 1989 (10 ayiık) , Itfıaiaî 35.488 20.719 18.700 53.041 17.946 56.237 23482 3167 441803 680.583 9.055.053 752 Ihracat 200.571 61.011 65.725 j 84.144 18.485 295.031 3.016 810 425.404 1 154.197 12.663.370 9.11 Hazine Müsteşarı Kılıç " 89 yih somna kadar grnba mensap ülkelerin Türkiye'ye karsı ekonomBı iKşküer açtsm- daauvru», geneffikfesiyasiter- dhleri beiirtemiş ve ülkemtze, geHşmekle olan. dolsyısıyta sa- d*ce tanm ürünteri ile maden- lerden oluşan bir hammadde üreticisi ulke gözüyle bakılrats ve ihracatımız bütün çabalara ragmeo bu ürünlerle sımrb kal- mıştır. Türkiye de sanayi ürön- teri ihtiyacını Baüh ülkeienleB kaışdarken Doğu Biokir'mlaa sadece diinya Ryathn aitıada temin ettifi idmyasal ürüBİer yt haramaddder D« ara ve yattnta maitan almışttr. Bu ülkelerde olsuı son siyasi degişikliklenteB sonra siyasi tavırlannın ve do- layısıyla ithal egüimlerinin de- ğişmesine paralei olarak dış ti- caret hacmimizde arüş olması beklenmektedir. « Avrupa ulkelerine sıçrayan "yeni- den yapılanma ve demokratikleş- me" sürecinin bu ülkelerde pazar ekonomisini gündeme getirdiğini hatırlatan Pakdemirii, "Doğu Bloku ülkelerinin pazar ekonomi- sine geçişlerinde, uygulayageldiği- miz ekonomik sistemle edindiği- miz bilgi ve teknoloji birikimleri yarar sağlayacak. Ayrıca bu ülke- lerin şiddetle ihtiyaç hissettikleri tüketim mallarının temininde ül- kemiz için yeni imkânlar doğacak. Ancak bu yolda aşılması gereken en büyük engel Doğu Avrupa ül- kelerinin içinde bulunduğu ödeme güçlüğüdür" dedi. Türkiye'nin, Doğu Avrupa ul- kelerine yardım amacıyla 24 OECD ulkesinin kurduğu stabili- zasyon fonuna ortak olduğunu ve aynı çerçevede kurulması düşunü- len Avrupa tmar ve Kalkınma Bankası'nın 10 milyar ECU'luk sermayesine katkıda bulunduğu- nu anlatan Pakdemirii, şöyle ko- nuştu: "Yeniden yapılanma zemininin hazırlanması için yapılan bu giri- şimlerin dışında Eximbank, baş- ta Roraanya olmak Uzere Polon- ya ve Macaristan'a kredi açmaya karar verdi. Sovyetler Birliği'ne de 100 milyon dolarhk tüketim kre- disi açma teklifinde bulundu. Sov- yetler Birliği'ne aynca müteahhit- lik hizmetlerinin hızlandırılması, haflf sanayi tesislerinin kurulması ve yaurım ara malları ihracatı için 350 milyon dolarlık munzam kre- di önerimiz var. Karşı tarafın ka- bul ettiği bu öneri için yakında an- laşma imzalayacağız." Doğalgaz tüketiminin artması- na bağlı olarak Sovyetler'e yapı- lan ihracat hacminin yükseleceği- ne işaret eden Maliye ve Gümrük Bakanı Pakdemirii, Kafkasya'dan aktarılmasına karar verilen ilave doğalgazla Doğu Anadolu'da or- tak yatınm gerçekleşeceğini, ayrı- ca demiryolu, metro ve yol yapı- mında işbirliğine gidileceğini açık- ladı. "Ticaret hacminin arttınlma- sı tek yönlu ihracat politikasıyla olmaz, onlardan da raal almamız lazım" diyen Pakdemirii, belirli sanayi mallarının alınması ve or- tak yatırımların bu olanağı tanı- yacağını vurguladı. Maliye ve Gümrük Bakanı Ek- rem Pakdemirii, Sovyetler Birliği- nin merkez yönetimi ile olan iliş- kilerin dışında, cumhuriyetlerle yakın ilişki kurmanın önemli ol- duğunu söyledi. Nahcivan sınır kapısının bu yıl içinde acılacağı- nı anlatan Pakdemirii, kıyı ve sı- mr ticareti ile ilgili olarak Ukray- na, Gürcistan ve Azerbaycan cum- huriyetleriyle anlaşma yapıldığını hatırlattı. Pakdemirii, karşılıklı olarak açılması düşünülen Bakü ve Trabzon konsolosluklarının ilişkilerin gelişmesine katkısı ola- cağını sözlerine ekledi. IKİALMANYA Birleşmenin yükü Batı'ya Ekonomi Servisi — tki Alman- ya'nın birleşmesi amacıyla Ba- tı ve Doğu Alman yetkililer ara- sındaki görüşmeler bütün hızıy- la sürerken, birleşmenin Batı Alman ekonomisine getireceği yük, bu ülke kamuoyunda gün- demi işgal ediyor. İki Almanya'nın birleşmesi ile ilgili olarak Business Week dergisinde çıkan yazıda, birleş- menin Batı Alman ekonomisi- ni ciddi biçimde sarsacağı ve ül- kede fiyatların tırmanışa geçe- ceği yolundaki kaygıların art- makta olduğu belırtiliyor. Batı Alman hükümeti Doğu Alman- ya'ya yıllık 18 milyar dolar tu- tarında ekonomik yardım yap- mayı sürdürürken, Doğu Al- man hükümeti yardımın arttı- nlmasım istiyor. İki Airaanya'nın birleşmesi halinde Batı Alman hükümeti ücret ve işsizük sigortası ödeme- leri için yıllık 11 milyar dolar, konut yardımı için yıllık 6 mil- yar dolar, karayolu ve demiryo- lu inşası için yıllık 12 milyar do- lar ek harcama yapmak duru- munda kalacak. Birleşmenin getireceği diğer değişiklikler ise şöyle olacak: • Enflasyon oranı bütçe açı- ğının büyümesi sonucu yılük yüzde 2.6'dan yüzde 4'e yükse- lebilecek. • Ücretler gerileyecek. ^ATI'DANDOGU'YA AKIN Fonlarıyla gidiyorlarEkonomi Servisi — Doğu Avrupa'da yaşayanlar Batı'ya geçmenin yollannı ararlarken Batıh yatınmcılar ise Doğu Av- rupa'da yatırım yapmaya yöne- ük olarak kurulan fonlara bü- yük miktarlarda para akıtıyor- lar. Business Week dergisinde çı- kan bir yazıda Batıh yatırımcı- ların son gözdesinin Doğu Av- rupa'ya yönelik olarak Batılı ül- kelerde kurulan fonlar olduğu belirtiliyor. ABD'li ve Japon ya- tınmcıların bu fonlara önemli miktarlarda para yatırmaları sonucu fonları oluşturan men- kul kıymetlerin değerleri sürekli artış gösteriyor. Doqu Avtupa'va vönelık venı yatırım fonları (milyon dolar) New Germany (ABO) 375 Germany (ABD) 261 Emerging Eastem Europe (İngiltere) 250 United Germany (ABD) 207 Scudder New Europe (ABD)...2O0 Austria Equity (Lûksemburg)..18O Austria (ABD) 171 Dresdner Emerging Germany (ABD) 138 Alliance New Europe (A.BD) ...138 Hungarian Investment ingiltere 100 Not Parantez ıçındekıler foniann kuruldu- j)u ülkelen göstenyor AYAKLI BORSAYA ÇÖZÜM — Küçük yaünmcüann talebini karşdamak için araa öyelerin bürolannda borsa dışı işlemiere ian veril mesi Tophane nhUmında ber gün büyük kalabalıklar oluşturan ayaklı borsayı etkiieyecek. (Fotograf: Uğur Gunyüz) SPK araa üyelere 'seans dışı işlem 9 izni veriyor Sokak borsasına önlemSPK Başkanı Mehmet Şükrü Tekbaş, borsanıiı işlem saatleri dışında, kapanış fiyatlarının yüzde 5 altında veya üstünde fiyatlarla borsa üyelerinin işlem yapmalarına olanak tanıyacaklannı açıkladı. Ekonomi Servisi — Borsada, küçük yaünmalann talebini kar- şılamak için çözüm aranıyor. Ön- ce borsa salonunda çıkartılan ve araa üyelerce hisse alım satım is- tekleri karşüanmayan küçük yatı- nmcılar için umut ışığı doğdu. Borsa bankerlerinin yatınmcüann talebini karşılamak için borsa se- ansı dışında da işlem yapma iste- ğine Sermaye Piyasası Kurulu'n- dan olumlu yanıt geldi. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Mehmet Şükrü Tekbaş. Ankaralı Sanayici ve Işadamları Demeği (ASİAD) toplanüsında yaptığı konuşmada, 500 bin lira gibi küçük miktarlarda hisse se- nedi almak isteyen tasarruf sahip- lerini bir kenara itmenin mümkün olmadığını belirtti ve bunun için çeşitli önlemler üzerinde durduk- lanm söyledi. Tekbaş, borsamn iş- lem saatleri dışında, borsa üyele- rinin kapanış fiyatlanmn yüzde 5 altında veya üstünde fiyatlarla, ge- len kuçük talepleri karşılamak için düzenleme yapılacağım açıkladı. Tekbaş, konuyla ilgili çalışmala- nn sürdüğünü bildirdi. Tekbaş, İMKB'de hisse senetleri fiyatlarında gözlenen hızlı artış karşısında, bir kriz yaşanıp yaşan- mayacağının ve SPK'nın bunu ön- lemek için ne gibi tedbirlerinin ol- duğu konusunda da SPK'nın "borsaya müdahale etmek gibi bir yetkisi ve gorevi olmadığını" vur- guladı. Tekbaş şöyle konuştu: "Sermaye piyasasını devlet dü- zenler, kurallan koyar, ama hiçbir zaman fiyat hareketlerine müda- hale etmez. Kazanmanın olduğu yerde kaybetmek de vardır. Bor- sada kaybeden kendini kaybeder. İMKB'de fiyatlar birden yüksel- medi. Fiyatlar yükselirken bana, düşerken devlete.. Olmaz böyle şey, hisse senetleri belli bir risk U- şır. Bu senetleri alanlann da risk- leri bilmeleri gerekir. Ancak Tür- kiye'de bu konuda yeterli bir eğirJm yok. Eğitim eksikligini gidermek için SPK tarafmdan broşürier bas- ünlıyor. " Bugünkü durumu banker kri- ziyle değerlendirmek için söz ko- nusu krizin yaşandığı donemdeki koşullan ve ardındaki nedenleri iyi bilmek gerektiğini beürten Tek- baş şöyle devam etti: "Türkiye'de bir banker krizi bu- gün için mümkun defildir, çünkü şartlar farkh. Hisse senedi fiyal- lan düşerken de tasarruf sahibi- nin elinde hisse senedi vardır. 10 bin tiralık hisse senedi belki 5 bin, 3 bin liraya geriiemiştir, ama elin- de bir belge vardır. Bankerler kri- zinde elde belge yoktu. Dolayısıy- la o dönemle karşılaştırmak mümkün degil." Küçük yannmcılarm borsaya alınmaması konusundaki bir so- ruyu da cevaplandıran Tekbaş, "Otomobilini, evini satarak bor- sada hisse senedi alanlann kuçük yatınmcı olmadığını" söyledi. Şükrü Tekbaş, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) önümuzdeki bir iki ay içinde mey- dana gelebilecek gelişmelerle ilgili olarak da şunları söyledi: "Öaümüzdeki aylarda borsada bazı hisse senetlerinin değerleri çok yükselecek, bazılan da düşe- cek. Bu tür dalgalanmalar borsa için her zaman geçerli. Fakat bi- zim istedigimiz, sert dalgalanma- lann olmaması." Cari işlem dengesindeki fazla azalıyor ANKARA (ANKA) — Cari iş- lemler dengesindeki fazla azalma- ya başladı. Kasım ayında ortaya çıkan 174 milyon dolarlık açıktan sonra on bir ayiık donemdeki faz- la 755 milyon dolara indi. Cari iş- lemler dengesi, 1988 yılının aynı döneminde bir milyar 117 milyon dolar fazla vermişti. Merkez Bankası geçici verileri- ne göre, ekim ayı sonunda 747 milyon dolar olarak açıklanan ca- ri işlemler dengesindeki fazla, re- vize edildi. Ekim sonundaki faz- lanın ilk açıklandığı gibi 747 mil- yon dolar değil, 929 milyon do- lar olduğu, kasım ayındaki 174 milyon dolarlık açık sonucu faz- lanın 755 milyon dolara indiği gö- rüldü. Cari işlemler dengesinin kasım ayında açık vermesinde en büyük etkiyi dış ticaret açığımn kasım ayları kıyaslamasına göre 70 mil- yon dolardan 403 milyon dolara, dış borç faiz ödemelerinin 173 milyon dolardan 228 milyon do- lara, yabancı taşıyıcüara yapılan navlun ve sigorta ödemeleri ile ya- bancı sermaye kâr transferinden oluşan ödemelerin 140 milyon do- lardan 228 milyon dolara yüksel- mesi yaptı. Merkez Bankası'nın geçici ve- rJerine göre, ödemeler dengesi kapsamında farkh bir tanımı bu- lunan dış ticaret açığı, 1988'in ilk on bir ayındaki bir milyar 881 milyon dolarhk düzeyden geçen yıl 4 milyar 25 milyon dolarlık bü- yüklüğe ulaştı. Turizm gelirleri 2 milyar 260 milyon dolardan 2 milyar 473 mil- yon dolara, turizm giderleri 343 milyon dolardan 541 milyon do- lara, dış borç faiz ödemeleri de 2 milyar 572 milyon dolardan 2 mil- yar 618 milyon dolara yükseldi. Dış borç anapara ödemeleri ise 3 milyar 336 milyon dolardan 3 mil- yar 732 milyon dolara çıktı ve toplam dış borç ödemesi 6 milyar 350 milyon dolar oldu. Net hata ve noksan ise on bir ayda pozjü'f 935 milyon dolar ola- rak gerçekleşti. Güney Sanayi 400 milyara satışta Kuruluşu almak için yerli veyabancı 5fırma girişimlerde bulundu ADANA/ANKARA (AA) — Hazine'ye ve bankalara olan kredi borcu nedeniyle İş Bankası'nın 1982 yılında alacağına karşı- lık el koyduğu Güney Sanayi Işletmeleri AŞ'yi satın almak için yerli ve yabancı beş firmanın girişimde bulunduğu öğrenildi. İş Bankası yönetiminin de teklif veren firma- ların önerilerinı değerlendirdiği bildirildi. Adana'da kurulu fabrikamn Genel Mü- durü Şerafetn'n Gündoğan, fabrikamn sa- tılması ile ilgili tasarrufun tamamen İş Bankası'na ait olduğunu belirterek "400 milyar lirayı veren Güney Sanayi'ni saün alır" dedi. tş Bankası'nın bir süre önce Sabancı Grubu'ndan Bossa'ya, Gaziantep'teki Saıı- ko'ya ve İstanbul'daki Mensucat Santral Grubu'na satış ile ilgili teklifler götürdü- ğünü belirten Gündoğan, teklif alan bazı gruplann daha sonra Güney Sanayi'ne ge- lerek incelemeler yaptıklannı söyledi. tş Bankası'nın üst düzeyde bir yetkilisi, Güney Sanayii ve diğer iştiraklerin satış prensibini şöyle anlattı: "Hisselerinin yüzde 80'i aşkın bölümü tş Bankası'nın elinde bulunan Güney Sa- nayi ile diger iştiraklerimizin, iyi miişteri, iyi fiyat ve iyi yaürıracı bulursak tümünü veya bir kısmını satabiliriz. Alıcının, satı- lan işletmeyi, en azından bugünkü dunı- raundan kötüye gotürrneyecek aklı başın- da bir yatınma olmasını istiyoruz. Onun için de yerli ve yabancı firmalann teklifle- rini çok yönlü değerlendiriyoruz. tştirak- ler ne pahasına olursa olsun elden çıkarı- lacak diye bir düşuncemiz yok. Bn açıdan bakıldığında, Anadolu Sigorta, Şişe Cam ve İpekiş dışında, bu iştiraklerimizin satı- şı orta ve uzun vadede gerçekleşebilir. Gü- ney Sanayii de bunlardan biridir ve 1990'da satmak zorunda degiliz." Alınan bilgiye gore 40 yılı aşkın bir sü- reden beri faaliyet gösteren Güney Sanayi, yıllık 15 bin ton iplik, 35 milyon metre do- kuma ve 4 milyon metreye yakın da kon- feksiyon kapasitesi ile çalışıyor. Şirket, ge- çen yıl 25 milyon dolar tutarında da ihra- cat gerçekleştirdi. Bilançoya gore Guney Sanayi'nin 1989 net kân 17 milyar lira. Güney Sanayi, borçlarının 2.5 milyar li- raya ulaşması sonucu kapanma noktasına geünişti. 1982 yılında İş Bankası'nca el ko- nularak yeniden faaliyete geçen fabrikaya, Toplu Konut ve Kamu Ortakhğı İdaresi'n- den de yatırım ve işletme kredisi sağlanmış- tı. Bu tarihten sonra İş Bankası'nca işleti- len fabrikada, halen 3 bin 800 dolayında işçi çalışıyor. 1989 yılında sermaye arttırı- mında bulunan muessesede , İş Bankası'- nın payı yüzde 84'e ulaşırken, TKKOt ve eski ortaklan Sapmazlann sermaye arttı- rımına iştirak etmemesi üzerine bu kuru- luşların hisseleri yüzde 16'ya düşmüştü. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY ANAP'ın Kaçırdığı Fırsat veEkonominin Geleceği... ANAP'ın ilk iktidar günlerindeki havayı bilmern anımsryor mu- sunuz? "Ekonomiyi bilen adam" imajını, görüntüsünü geniş bir çev- reye kabul ettiren Turgut Özal'ın ekonomiyi rayına oturtacağına, enflasyonu düşüreceğine, ülkeye yenilikler getireceğıne ınanan- ların sayısı inanmayanlardan çok fazla. Sayın Özal'ın basınla balayı sürüyor. Özellikle ekonomi ala- nında atılan adımlar, "ekonomide devrim" türünden manşetler- le duyuruluyor, büyük övgülerte karşılanıyor. Özal'ın felsefesıne karşı olanlar bile bir vergi iadesi uygula- masına, bir gelir ortakhğı senedi uygulamasına kayıtsız kalamı- yor. Khal malı sigarayı ya da içkiyi kolayca buluvermenin, bir doviz hesabı açtırmanın rahatlığını Özal'a karşı olanlar da yadsıyamı- yor. İş âleminde umutlu bir hava var. Bürokrasiyi azaltacağını, gi- rişimcinin önğndeki engelleri kaldıracağını, ekonomiyi istikrara kavuşturacağını vaat eden, döviz sıkıntısının geçmişte katdığını söyleyen bir iktidar, işadamları için gelecekteki güzel günlerin müjdecisi gibi. Sayın Özal'ın "ortadirek" diye tanımladığı geniş toplum kesi- mi de umutlu. Enflasyonun düşeceğini ve gerçek gelirinin arta- cağını, daha kolay iş bulacağını düşünerek umutlanıyor insan- lar. Bu nedenle Özal'a destek vermek ve zaman tanımak gerek- tiğine inanıyorlar. Askeri yönetimden sivil yönetime dönmüş olmak da umut ve- riyor insanlara. Askeri yönetimin olumsuz izlerinin silinmeye baş- layacağı düşünülüyor. Bunun için de Özal'a umut bağlanryor. İşçı sendıkaları askeri yönetimin giydirdiği dar ceketin ve ge- tirdiği kısıtlayıcı yasal çerçevenin içinde kendilerine bir çıkış yo- lu arıyor, ama henüz çok etkisiz durumdalar, etkili bir ücret ve hak arama mücadelesine girişmeleri olanaksız görünüyor. Muhalefet partileri de benzer kısıtlamalar altında etkilerini art- tırmanın savaşımını veriyorlar, ama işleri zor görünüyor. Sayın Özal, ülkede tartışmasız lider olduğu gibi, ANAP için- de de her şeye hâkim, tartışmasız tek adam durumunda. İki du- dağı arasından çıkan her şey hükümette ve partide emir sayılı- yor. Uluslararası finans çevreleri Özal'a besledikleri gûveni hatta hayranlığı gizlemiyorlar, "Özal Türkiyesi" bu çevrelerde yıldızı en hızla parlayan ülkelerden biri. Bu ortam içinde yabancı ser- mayenin Türkiye'ye ilgisi de artmaya başlıyor. Ekonomiyi sağlıklı bir gelişme çizgisine oturtmak için ne ka- dar elverişli bir ortam, ne kadar bulunmaz bir fırsat. Gerçekten ekonomiyi bilen ve bilinçle yönlendirebilecek bir yönetim için ide- al çalışma ortamı. ANAP bu büyük fırsatı kullanamadı. Ekonomiyi çok iyi bildi- ğini iddta eden Sayın özal ve o dönemde ekonominin yönetimi- ne getırdiği ekip, kendini günlük uygulamalann, "parlak buluşların" heyecanına kaptırdı, ekonominin geleceğini bir pers- pektif içinde göremedi. Buna, politik rekabetin getirdiği hasta- lıklar da eklenince işler iyice çığnndan çıktı. Biraz da Batıh akıl hocalarının etkisi altında kalınarak kur ve faiz politikalarına fazla abanıldı. Enflasyon sorununun boyutları kavranamadı ve bu sorun küçümsendi. Kamu yatırımlannı ve fon- ları pompalayarak ekonomiyi canlandırmanın marifet olmadığı görülemedi. Borçlanmanın kamu açıklarını nasıl büyüteceği ve enflasyonu nasıl körükleyeceği hesaba katılmadı. Dış borçlan- manın bir sınırı olduğu gözardı edildi. Ve sonunda enflasyonun başını alıp gittiği, TL.'den kaçışın aşırı boyutlara vardığı, döviz darboğazının yeniden gündeme geldiği çıkmaza girildi. Duru- mu kurtarma çabaları ise 'durgunluk içinde yüksek enflasyonu' gündeme getirdi. Bu talihsiz süreç içinde Sayın Özal ve ANAP giderek müthiş bir itibar kaybına uğradı. Uzunca bir süre sabırla ANAP'ı des- tekleyenler bile giderek umutlarını yitirdiler ve ANAP'ın oy des- teği yarı yarıya azalarak yüzde 22'lere kadar düştü. Şimdi, ANAP iktidarının ilk dönemindeki o elverişli ortamdan eser bile yok, Tersine ANAP artık ağzıyla kuş bile tutsa fazla alkış almayacak. Üstelık Sayın Özal'ın Çankaya'ya çıkmasından sonra ANAP'ın kendi içi de bir âlem. Parti ve hükümet 'iktidar' görünümü ver- miyor. Bu ortamda ister istemez şu soru akla geliyor: Ülkede böyle- sine aşikâr bir iktidar boşluğu varken nasıl oluyor da ekonomi daha kötüye gitmiyor, ekonominin dengeleri tutulabiliyor. İşte bu noktada, ANAP iktidarının ilk yıllarında ne yazık ki mev- cut olmayan bir olgunun mevcudiyetinden söz etmek gerekiyor Bugün ekonomi bürokrasisinde, gerçekten ne yaptığını bilen ve herhalde Sayın Özal'ın sayesinde, politikacıların etkisinden ve baskısından korunabılen bir ekip oluşmuş durumda. Bu ekip eko- nomiyi çok yakından izliyor ve hemen her kesimden gelen ta- leplerin frenlendiği, aşırı canlanmanın önlendiği bir ortamda eko- nominin dengelerıni koruyacak önlemleri alıp uygulayabiliyor. Keşke ANAP iktidarının ilk döneminde böyle bir ekıbin sözü geçseydi de bu noktalara gelinmeseydi. Ancak bugün gelinmiş olan noktada bu ekıbin, Türkiye'nin politik gerçeklerini ve çeşit- li kesimlerden gelen talepleri gözardı ederek durumu ne kadar idare edebileceği büyük bir soru işareti. Bu nedenle de ekono- minin geleceğine güven içinde bakmak kolay değil. VERGİREHBERİ H. TURGUTARIĞ Özel geçim indirimi Ücretle çalışan işçi ve memurun enflasyondan aşınan özel geçim indirimi, Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirildi. Bir kat artan yeni özel indirim, 1.1.1990 günunden sonraki ucretlerde uygulanacak. 1.1) 43 ilde ve ilçelerinde 2.1) Kalkınmada 1. derece önceh'kli Bingöl, Bitlis ve Hakkâri'nin il merkezi ve ilçeleri ile Adıyaman, Ağrı, Diyarbakır, Gümüşhane, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli ve Van'ın merkez dışı ilçelerinde (Batman ve Tatvan dışında) çalışanlara: 2.2) Bu yörelerde teşvik belgeli yatınmlarda çalışanlara: 3.1) Kalkınmada 1. derece öncelikli Adıyaman, Ağrı, Diyarbakır, Gümüşhane, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli ve Van'ın merkezleri ile Batman ve Tatvan ilçelerinde çalışanlara 3.2) Bu yörelerde teşvik belgeli yatınmlarda çalışanlara 4.1) Kalkınmada 2. derece öncelikli Arhavi, Ayancık, Birecik, Divriği, Erbaa, Hopa, Merzifon, Osmancık, Suiuova, Suruç, Turhal ve Yerköy dışındaki merkez ilçe olmayan diğer ilçelerde çalışanlara 4.2) Bu yörelerde teşvik belgeli yatınmlarda çalışanlara 5.1) Kalkınmada 2. derece öncelikli Amasya, Artvin, Çankın, Çorum, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Kastamonu, Malatya, K. Maraş, Sinop, Sıvas, Tokat, Ş. Urfa ve Yozgat il merkezleri ile Arhavi, Ayancık, Birecik, Divriği, Erbaa, Hopa, Merzifon, Osmancık, Suiuova, Suruç, Turhal ve Yerköy ilçelerinde çalışanlara 5.2) Bu yörelerde teşvik belgeli yatınmlarda çalışanlara Günde Ayda Yılda 1.200 36.000 432.000 2.000 60.000 720.000 2.600 78.000 936.000 1.800 54.000 648.000 2.400 72.000 864.000 1.800 54.000 648.000 2.200 66.000 792.000 1.600 48.000 576.000 2.000 60.000 720.000 Kalkınmada öncelikli 28 ilde ve ilçelerinde teşvik belgeli yatınmlarda fıilen çalışanlara tanınan farkh özel indirim tutarlan, teşvik belgesinin verildiği günden itibaren ilk 5 yılda uygulamr. (RG. 30.12.1989 S.9)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear