22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 ŞUBAT 1990 * • * • • * GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı I- Sayfada) Maliye Bakanı Pakdemirli. tütün üreticisine sağlanan "tril- yonluk sübvansiyori'üan söz ederek hükümetini savunuyor. "Sübvansiyon", devletin üretici ve tüketiciye sağladığı her türlü mali desteklerdir. Özal hükümetinin ilk dört yılında dışsatım şirketlerine "ver- gi iadesi" ve "KDV" olarak sağlanan sübvansiyonların top- lamı 2 buçuk trilyona ulaşmıştır. Bugünkü para ile neredeyse 4 trilyon, devlet kesesinden çıkıp özel şirket kasalanna transfer olmuştur! Devletin bu şirketlere sağladığı destekler bunlarla da sı- nırlı değildir. Daha başka destek yolları da var. Aralannda "hayaliihracatçılar'm da bulunduğu ayrıcalıklı dışsatım şirketlerine devlet kesesinden trilyonluk destekler sağlanmıştır. Maliye Bakanı'nın bugün tütüncülere sağlanan sübvan- siyonlardan yakınma hakkı yoktur. Tütün üretim, tüketim ve ticareti 1938 yılında çıkanlan bir yasa ile Tekel Genel Müdürlüğü'ne verilmişti. 1938 yılından 1980'li yıllara kadar Türkiye'de kaliteli tütün üretilmiştir. 1969 yılında çıkanlan Tütün ve Tütün Tekeli Yasası ile de tütün eksper okulları açılmış; tütün üretimi alanlarının sap- tanması ve tütün üreticilerine 'ruhsaf verilmesi gibi yenilik- ler getirilmişti. Tütün üretim ve tüketiminde son yıllarda değişiklikler ya- şandı. Özellikle Amerika'da başlayan "sigara içmeme kampanyalan" sigara üretimi ve tüketiminde gerilemelere yol açtı. Sigara şirketleri satışlardaki bu azalmalar nedeniyle ABD dışında pazar aradılar. Ve tabii ki buldular: Türkiye, bulunan yeni pazarlardan biriydi. 1980 öncesinde yabancı sigara kaçakçılığı sistem haline dönüşmüştü. Amerikan sigara şirketlerince üretilen yabancı marka sigaralar, Bulgar şirketleri ve Türk kaçakçıları eliyle Türk pazarına sokuluyordu. Bu sistem, kaçakçılara ve yabancı sigara tekellerine ya- rıyordu. Sistem, degiştirildi. Sigara şirketlerinin aracısı değişti. kaçakçılar yerine dev- let aracılık işini üstlendi. 1986 yılında Tütün Tekeli Yasası'nda değişiklikler yapıl- dı. Bu değişiklikler ile yerlisi ve yabancısıyla gerçek ve tü- zel kişilere Tekel Genel Müdürlüğü ile ortak şirketler kura- rak tütün üretimi yapmalan olanağı sağlandı. Tütün üretimi, her yıl daha da geriledi. Örneğin 1978 yı- lında 290.430 ton olan tütün üretimi, 1988 yılında 165.114 tona düştü. 1988 yılında sigara dışalımı 14.302.809 kg'ye ulaşmıştır. Yabancı şirketlere ödenen para aynı yıl için 173.281.630 do- lardır. Bu sistem de yabancı sigara tekellerinın kazançlannı art- tırmıştır. Üstelik, Amerikan sigara tekellerinin kullandıkları Borley' ve 'Virgina' tütünleri Türkiye'de üretilen tütünlere göre ze- hir içeriyorlar. Tütünde yerli üretim, yabancı sigara tekellerinin çıkarla- rıyla çatışıyor. Olayı bu boyutu ile görmek yararlı olur. Tütün üreticisinin sorunlarını ekonomik modelden soyut- lamaya da olanak yoktur. Ekonomik modele ve bu modelin uygulamasına şoyle kuş- bakışı bakın; bu modelin "reel işçi ücretlerini" gerilettiğini; üreticilerin ellerine geçen paraların toptan eşya fiyatlarının çok altında kaldığını göreceksiniz. Memurlar mı? Onlar, devletin köteleridir; vurenselerine, al lokmalannı! Emeği ile geçinen sınıf ve tabakaların durumları böyle- dir. Aynı modelin uygulandığı yıllarda işveren kazançları her yıl katianarak artmaktadır. Özetle, emek gelirleri azalıyor; buna karşılık sermaye ge- lirleri artıyor... Yine aynı dönemlerde emekçilerin hak arama yolları da tıkanıyor. 'Liberal' dedikleri model işte budur. Şimdi, yakın bir sigara! Madencinin sessiz direnişi (Bajtarafı I. Sayfada) yerlerindeki işçileri ziyaret ederek durumu gözlediler. Saat 10.00 sı- ralarında Karadon'daki kuyu ağ- zına gelen Genel Maden - İş Sen- dikası Genel Başkanı Şemsi Deni- zer. burada toplanan işçilere bir konuşma yaptı. İşçüerin sakat kal- mak istemediklerini, ölmek iste- mediklerini vurgulayan Denizer. şunlan söyledi: "Sizler. sizi insan olarak gör- mek istemeyen hükümet ve işve- renlere, 'Bıze insan gözuyie bak- mak zorundasınız' diyorsunuz. Hayaı gemisi su almaya başlamış- lır. Maden işçileri bu deliği kapa- Cıp geminin yüzmesini istiyor. Siz- ler. işgüvenliğinin sağlanmasım is- tiyoreunuz. Tedbir alınmadığı için meydana gelen iş cinayetlerinden işverenler sorumludur diyorsu- nuz." Denizerin konuşması sık sık iş- çiler tarafından alkışlarla kesildi. Denizer daha sonra "Şimdi işini- zin başma döniin. Size başanlar diliyorum" dedi. Bunun üzerirıe sendika başkanını alkışlayan işçi- ler, ocaklara girmeye başladılar. Eylemden sonra Cumhuriyel'e bir değerlendirme yapan Şemsi Denizer, Amasya ve Yeniçeltek'te meydana gelen ve onlarca işçinin ölümü ile sonuçlanan olayların maden işçisinin sabrını taşırdığı- nı ifade etli. Denizer, şöyle konuştu: "Maden isçisine insan değeri ve- rilmediği. işçilerin yeterli çalışma şartlan oluşlurulmadan üretime zorlandığı bir gerçektir. Temelde iş cinayetlerinin ana sebebi budur. Can güvenliği sağlanmadan. işçi- lerin çalışmaya zorlanmaması ge- rektigi defalarca ikaz edilmesine rağmen, umursamaz ve MJrdum- duymaz tavırlarım devam ettiren hükümet ve onun yandası işveren- ler. maden işçilerinin sabnnı lasır- mıştır. İşçiler. Sakat kalmak isıe- miyoruz. olmek istemiyoruz' diye- rek ilk uyarı tepkisini ortaya koy- dular. Şayet yeterli emniyet tedbir- leri alınmaz, işçiye insan gözüyle bakılmazsa. maden işçileri ve on- ların örgutlü iki sendikası Genel Maden - İş ve Türkiye Maden - İş. U'dbirler alınıncaya kadar ocak ağızlarından. miling alanlanna kadar eylemlerini genişlelerek do- vam ellireceklerdir." bvilerin Zonguldak'ta gerçek- leştirdikleri eylem öncesinde Türkiye Taş Kömüru Kurumu Ge- nel Müdürü Ruhi Bolay'ın önce- ki giin iş\erlerini ge/erek noksan bulduğu ba/.ı konularda yetkililere uyanlarda bulunduğu öğrenildi. Vcıaçeltek Komür Işleımeleri'n- deki çalışmalar hakkında bilgi \e- ren Amasya Valisi Sıtkı Aslan, grı- Venüs Light ve Tuborg ı r a a r a n süper zincirleme armağanlar zu patlamasının meydana geldiği ocakta basınç odası çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Basınç odalarımn tamamlan- masıyla bolgeye gelen kurtarma ekiplerinın galerilerde çalışacağı- nı söyleyen Aslan, "Tahlisiye ekip- leri Türkiye Taş kömüru Kuru- mu'ndaki ilgili yerlerde hazır kuv- vet gibi bekliyorlar. Buradaki işin bitimine bir gün kala gelecekler, ondan sonra kurtarma çahşmalan başlayacak. Şu an mevcul barajın arkasında da ne olduğunu hilmi- yoruz. Ekipler içeri girecek. gere- kirse yeni basınç odaları yapıla- cak. Bu arada olasi göçük tehli- kelerine karsı da lahkimatlar ya- pılacak. İçerde çalışacak olan ekipler özel giysili olacaklar" dedi. Maden işletmelerinde 870 dola- yında işçi çalıştırıldığını ve bu sa- yının düşürülmeden üretime baş- lanmasının tek düşünceleri oldu- ğunu vurgulayan Aslan, işletme- lerde işçi çıkarmanın söz konusu olmadığım söyledi. Kendisinin her gün ocaklara gelip yerinde bilgi al- masının hükümetin olayın üzerin- de durduğunun bir göstergesi ol- duğunu belinen Aslan, bu arada ölen işçilerin yakınlanna başlatı- lan para yardımlarının da sürdü- rüldüğünü ve kendilerine iş imkâ- nı sağlanacağını açıkladı. Bir ga- zetecinin kurtarma çalışmalarının maliyetini sorması üzerine Aslan, "Projeyi uygularken maliyet hiç düşünülmez" dedi. Belediye işçilerinin protestosu Istanbul Büyükşehir ve ilçe be- lediyelerinde çalışan Belediye-İş Sendikası'na üye 35 işçi, Yenicel- lek'te 68 işçinin ölümüyle sonuç- lanan olayı protesto için bugün çahşmayacak. İETT şoförlerinin de bugıin 04.00 ile 08.00 arasın- da "iş bırakma" eylemi yapaca- ğı bildirildi. Belediye-İş Sendika- sı îstanbul Şubesi yöneticileri dün yaptıkları basın toplantısında, protesto kararlarını açıklayarak, Yeniçeltek'teki olayın bir kaza de- ğil cinayet olduğunu belirttiler. Gerçek sorumlularının Çalışma Bakanhğı ile işveren ve uzlaşma- cı sendikalar olduğunu savundu- lar Ecevit facia bölgesinde DSP Genel Başkanı Bülent Ecevil, dün eşi Rahşan Ecevit'le birlikte Yeniçeltek'e gelerek işçi- lerle görüştü ve başsağlığı diledi. Ecevit. "Bizde geııellikle soruştur- nıalar (esli kınldıktan, canlar gil- tiklen sonra yapılır. Oysa bunlaı önceden yapılsa birçok kaza ötı- lenebilir" dedi. H E R K E S E Yıldız bardaklar Şirin mi ^rin bardaklannız, 5 f li VENÜS LIGHT şirinklerinde. Biranızı kendi bardağmdan için, neşeniz tam olsun. Biriktirin, özel bir bardak takımınız olsun. Ve bardaklannız size şahane bir otomobil kazandusın. (Not: Kapaklannıa atmayın, 10'a tamamlayın.) 5KİŞİYE OtomobilAntu^an bardaklannızın içinde zarfiyla birlikte "İkramiye Kuponu" var. Kuponu doldurun, zarftaki adrese en geç 10 Mayıs 1990 tarihine kadar gönderin. 5 adet dinamik Renault Broadway otomobil çekilişine katılın. Böyle güzel biraya böyle güzel otomobiüer yaraşır. Daha çok kupon gönderen, artınr. (Unutmayın, kapaklannızı sakın atmayın.) Aynca muhteşem bir çekiliş: şansını çok \e kapaklar da kazandınyor. 3 Ç İ F T E Dünya Kupası Seyahati 100 Cep Tfelevizyonu 5.000 Futbol Topu 10.000 Forma Çekiliş. 19 Mayıs 1990 tarihinde noter huzuruncte yapılacaknr. 2 numarak aımağanlar yalnızca 5'li Venûs üghı şirinklerinden çıkan kuponla. J numarak aımağanlar da v?nüs Ljghr ve bütün Tubcıg tora şişe kapaklanyla elde edilir. Bu çekiliş. Müli Piyango İoares'nin 6.2.1990 tarih ve BODB-1990: 204 - l!94 Sayıh izniyle. ncter huzurunda yapıiacakor 10 kapak gönderene dünyanın a r m a ğ a m ! Armağan yağmuru devam ediyor: Eünizdeki \fenüs Ligjıt veya Tuborg bira kapaklanndan 10 tanesini en geç 10 Mayıs 1990 tarihine kadar "P.K. 150, İZMİR" adresine gönderin, Dünya Kupası Seyahati ve Cep Televizyonu çekilişlerine katılın. Aynca kapak gönderen İlk 5.000 kişiye özel basküı futbol topu ve sonraki 10.000 kişiye şahane bir forma var. Acele eden bunlan da abr.... Venüs ve Tuborg. birer Yaşar Holding ûrünüdürler. iBuAtypAMlMM
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear