22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURlYET/14 DIŞ HABERLER 75 ŞUBAT1990 TACİKİSTAN Istifalar serilimi azalttıDış Haberler Servisi — Sovyetler Birli- ği'nin Tacikistan Cumhuriyeti'nde üst dü- zeyde 3 komünist yöneticinin istifa etmesi üzerine Uç gündür süren kanlı olaylann ya- tışmaya başladığı bildiriliyor. BBC'nin ha- berine göre diln akşam eylemcilerle resmi yetkililer arasında yapılan görüşmeler so- nucu Tacikistan Komünist Partisi Genel Sekreterı, Devlet Başkanı ve Başbakan is- tifa ettiler. Istifalar üzerine gerginlığin azal- maya başladığı bildiriliyor. Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de bulu- nan Sovyet gazetecilerin bildirdiğine gore istifa haberlerinin duyulması üzerine kentte gösteriler yapmakta olan yaklaşık S bin kişi dağıldı. Tacikistan Radyo-Televizyonu is- tifalann, KP Merkez Komitesi ile gösteri- cilerın temsilcilerinin dun akşam yaptıkla- n gönışmelerden sonra alındığını duyurdu. Bölgedeki Sovyet gazeteciler ordu birlikle- nnin duruma hâkim olduklarını ifade ettiler. Gece ıstifalarla gelen yumuşama öncesin- de gostericilerle güvenlik kuvvetleri arasın- da çıkan çatışmalarda ise 37 kişi öldü, en az 104 kişi de yaralandı. Moskova Radyo- su başkent Duşanbe'de "yiizlerce eve sal- dınlar duzenlendiğini, geleneksel başlıkla- nnı takmayan ve kısa saçlı genç kızlara te- cavüz edildiğini" bildirdi. ORDU DURUMA HÂKİM— Duşanbe'de bulunan Sovyet gazeteciler,istifalardan son- ra gerginlığin azaldıgını.ordunun danıma hâkim olduganu btldiriyorlar. CFotograf: AP) Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de, ge- çen pazar günü, Kafkasya'dan tahliye edi- len Ermenilerin kente yerleştirileceği yolun- da çıkan söylentiler sonucu, Tacikler pro- testo gösterileri düzenlemişler ve Komünist Partisi binasını ateşe vermişlerdi. Güven- lik güçlerinin, göstericılere müdahalede bu- lunması sonucu çıkan çatışmalarda da 37 kişinin öldüğü, 100'ün üzerinde kişinin de yaralandığı açıklanmıştı. Tacikistan Yük- sek Sovyeti de olaylann sürmesi üzerine olağanüstü durum ve gece sokağa çıkma ya- sağı kararı almıştı. AP'nin haberıne göre dün Moskova'da topianan SSCB Yüksek Sovyeti'nin açış ko- nuşmasını yapan SSCB Devlet Başkanı Mi- hail Gorbaçov, Tacikistan'daki olaylara ilişkin olarak "Aleşi söodünnek için her şe- yi yapmahyız" dedi. Gorbaçov, bu eylem- lerin ardında, "kendi çıkarlan için gencle- ri kullanaıı çevreierin" bulunduğunu savun- du. Gorbaçov, "Olaylar, şiddetin zincirle- me tepkiyle yayıkşıdır. Her yönden aşın egilimler perestroykanı» gdecegiai tehdit ediyor" şeklinde konuştu. Moskova Radyosu'nun lnterfaks servisi, DuşanbeMen verdiği haberde, "yiizlerce eve saldınlar duzenlendiğini", ilkyardım mer- kezlerinin tahrip edildiğini ve ambulansla- rın yakıldığını, Duşanbe Havaalam'nı ele geçirmek için eylemlerin dün sabah bir gi- rişimde bulunduklaruu belirtti. Haberde, "geteneksel grysflere büriinmüş kalabalık gruplann kent sokaklannda" te- rör havası estirdiği, gazetecilere saldınlar duzenlendiği ve "geJeneksel başüklannı tak- mayan ve kısa saçlı duzinetercc genç kıza tecavüz edildigi" bildirildi. Resmi haber ajansı TASS, Tacikistan Ko- münist Partisi Merkez Komitesi'nin toplan- tısıyla ilgili haberinde yalnızca ele alınan k o nulara ilişkin bilgi verirken kentteki dunım- la ilgili hiçbir aynntıya girmedi. Ancak Interfaks'ın haberinde, merkez ko- mitesi toplantısında, olaylann önceden planlanmış oldugu yolunda görüşler orta- ya atıldığı kaydedildi. ÖZBEKISTAN ^ • f ftchdsnn Semerkant L, Duşanbe KÎMLÎK KARTI TACİKİSTAN Nnfusu. 4 milyon 969 bin (1988) YüzöJçümü: 143 bin 100 kilometrekare Başkenti: Duşanbe Resmi dil: Rusça. Bunun dışında, halk arasında lran lehçesine yakın bir dil konuşuluyor. Din: Sünni Müslüman Etnik btteşim: Yüzde 55 Tacik, yüzde 45 özbek. Ekonomi: Tarım ve büyükbaş hayvancıhk. YÜKSEK SOVYET Gorbaçov zorlandıMOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği'nin sürekli parlamentosu niteliğindeki Yuksek Sovyet'in uçüncü cahşma döneminin ilk gü- nünde, lider MihaiUGorbaçov'un, ülkede başkanlık sistemi kurulması yolundaki öne- risi beklenenden cok daha fazla muhalefetle kaışılaştı. Yüksek Sovyet'in dünkü çalışmalan sıra- smda bazı miûetvekilleri, Gorbaçov'a, da- ha önceki otururnlarda gözlenmeyen ölçü- de sert eleştiriler yöneltilirken bazı millet- vekilleri Gorbaçov'u açıkça "kişisel iktidannı" güçlendirme çabası içinde ol- makla suçladılar. Yüksek Sovyet Başkanlık Divanı, dün sa- bahki gündem tartışmalan sırasmda, baş- kanlık sistemi için gerekli anayasa değişik- liklerini yapacak Halk Temsilcileri Kongre- si'nin olağanüstü toplantısının 27 şubatta başlamasını önerfhişti. Ancak Yüksek Sov- yet'te yapılan oylama sonucunda. kongre- nin oturuma çağrüması için gerekli ücte iki- lik çoğunluk sağlanamayınca, yalnız kong- renin olağanüstü toplantıya çağnlması ko- nusunun görüşülmesı gündemde tutulabil- di. AA'nın haberine göre Yüksek Sovyet'in açılışında konuşan Mihail Gorbaçov, ilk olarak Azerbaycan'daki olaylara değindi. Gorbaçov, Dağlık Karabağ sorununa poli- tik bir çözüm bulma çabalannın basarıya ulaşamaması yuzünden olağanüstü durum ilan edilmesinin zorunlu olduğunu belirtti. HABERLERÎN DEVAMI ANAP Kurtulur mu? (Baftaraft I. Say/ada) kanların sayısı ise hayli yüksek. Buna karşılık ANAP'ın tepelerinde parti- nin yenıden yükselişe geçeceğine inanan ki- mileri de var. Tabıi bunlara en başta Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ı da katmak gereki- yor. İktidar partisinin doruğunu oluşturan bu ta- kıma göre, yeniden tırmanışa geçebilmenin iki temel koşulu bulunuyor: Birincisi enflas- yonu indirmek, ikincisi ANAP'ın vitrinini ye- nilemek... Enflasyon aşağı çekilir, parti de yeniden yapılandırılırsa, eski güzel gûnler yi- ne geri gelebilir diye düşünülüyor. Olabilir mi? Örneğin enflasyon en çok kaç puan dü- şürülebilir? Devlet Bakanı Güneş Taner'in bu yıl için öngördüğü yüzde 30'ları ciddiye alan yok. Ancak şu sıralar, kamuoyunda enf- lasyonun düşebilecegıne ilişkin psikolojik bir beklentinin uç vermeye başladığı da bir ger- çek. - Arna bununla birlikte, yüzde 60'lardaki enflasyonun çok fazla aşağı çekilmesini en- gelleyici yapısal nedenler de varlığını koru- maktadır. Bunların en başında kuşkusuz ka- mu açıkları geliyor. Vergi gelirlerindeki ye- tersizlik de herkesçe bilindiğine göre, büt- çedeki delik nasıl kapatjlacak? Ya harcama yapılmayacak, tasarruf edi- lecek... Ya da Banknot Matbaası çalışacak, yani para basılacak... Merkez Bankası şimdilik para muslukları- nı sıkı tutmaya çalışıyor. Bu konuda Başkan Rüşdü Saracoğlu'nun bugün için en büyük güvencesi, öyle aniaşılıyor ki, Çankaya Köş- kü. Cumhurbaşkanı Ozal, parasal programın sıkı biçimde uygulanmasından yana. Para muslugu sıkı tutulursa ne olur? Ege'de tütün üreticisinin ayağa kalkması bir ölçüde bu politikanın doğal bir uzantısı sayılabilir. Yarın başka tarım ürünleri sıraya girdiğin- de ne olacaktır? ANAP örgütü ve ANAP'lı milletvekillerinin, para musluklannın gevşetılmesine dönük si- yasal baskısına nasıl dayanılabitir? ANAP Genel Başkanlığı'na adaylığını şimdiden ilan etmış olan Yıldırım Akbulut, bir Başbakan olarak, parti tabanından ve gruptan kaynak- lanacak böyle bir baskıya nereye kadar di- renebilir? Bu açıdan Başbakan Akbulut'un durumu için şu söylenebilır: Davul kendi boynuna asn lıdır; ama tokmak, siyasal bakımdan sorum- suz ellerdedir. Bu durum bir noktada, Baş- bakan ile Cumhurbaşkam'nı ve örneğin onun desteklediği Merkez Bankası Başka- nı'nı da karşı karşıya getirebilir... Onun için, enflasyonun bu yılki yazgısı ko- nusunda kesin konuşmaktan kaçınmak ye- rinde olacaktır. Başkentte ekonomiyle ilgili üst düzeyde bir yetkili geçen gün bize şöyle dedi: "Teorik olarak enflasyon inebilirbu yıl. Ama çok hassas bir durvm var: Birbirinin içine geç- miş bir sürû duyarlı denge... Bir de bütün bun- lann üzerinde ne olduğu tam anlaşılamayan bir siyası şemsiye var. Doğrusu huzursuzum. Ne olur tam bilemiyorum." Enflasyon cephesinde durum budur. ANAP bakımından, aşağı çekilse bir türlü, çekilemese bir türlü. Basite indirgenerek de- nebilir ki: Para kısılsa üretici ayağa kalkıyor; kısılmasa fiyatlar... Kısacasi, enflasyonun da enflasyonla mü- cadelenin de siyasal bir bedeli var. Ekono- mide dengeler bir kere bozuldu mu, bir da- ha kurmak kolay olmuyor. Bunun gibi ANAP'ın vitrini degişse ne ola- cak, değişmese ne olacak? Vitrin değişikli- ği nasıl olabilir? Böylesı bir değişıklikle ye- niden doğuş mümkün olur mu ANAP için? Sanmıyoruz. Nereden bakarsak bakalım, artık yolun so- nuna geJmıştir ANAP. Bugün birinci sayfamızda özeti yayımla- nan Economist Intelligence Unit raporunda belirtildiği gibi, "Şlmdilik ANAP tutunmaya çalışacak ve bir mucize bekleyecektir." Akbulut götüremez (Baştarafı 1. Sayfada) çimle Cumhurbaşkanlığı'na seçi- len Turgut Özal, merkezde bir boşluk yaratmıştır. Türki>e, bir kez daha siyasal bakımdan buna- lıma doğru gidi)or. İktidar parti- si ANAP, karşısında gücsüz bir. muhalefel bulunmakla birlikte, Özal'ın kendi hesaplar, uğnına ba- şanyla kullandığı biziplere bolun- miiş durumdadır. Özal, bakanlık- lar dagıtarak kutsal ittifak ve sağa milliyetçilerden yönelebilecek cid- di bir tehdide karşı zaman kazan- mıştr. Ancak atadığı başbakana ANAP içinde ciddi muhalefet bu- Innmakta, bunlar gdecek parti koBgresine hazırlanmaktadır." 50 sayfalık raporda, muhalefet partilerinin durumuna da değinil- di ve SHP'nin. "Flımlı ve sol ka- natlar arasında tarüşma içine düş- tüğü", DYP'nin "yeniden doğuş" yaşadığı kaydedildi. "Ordu henüz kışlasında. kıpırdanmadan dunı- yor. Durum. ordunun mudahale- sini gerektirecek duzeyde degildir" dendi. Erken seçim olasüığına değini- len raporda, bunun bu sonbahar- da olmasa dahi 1991'de gerçekle- şebileceği öne surüldü ve "Orta vadede soru, böyle bir seçimin ko- alisyon ile mi sonuçlanacağı ve ANAP'taki bölünmelerin sonucu partinin ayakta kalıp-kalmayaca- ğıdır" dendi. Raporda, Turgut özal'ın cum- hurbaşkanhğına ve ANAP içinde- ki çekişmeye geniş yer aynldı ve şu gorüşlere yer verildi: "Özal'ın Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi ANAP'ın gelecegini kuşkulu bir durnrna soktu. Ancak Özal'ın si- yasal bakımdan dayanıklılığı tar- üşma götiinoez. ANAP'ın siyaseü Ozal'a özgü modera ve geleneksel tarzlann kanşımıdır. Ancak ba- şında Özal olrnadan bu siyasetin yüriimesi zordur. Parti zaten Özal konusunda da bölünmüş durunı- da. Hasan Celal Güzel onde ge- len mohalif olarak dini eğilimle- rin ve genişçe bir kitlenin desteği- ne sahip. Mesut Yılmaz ise liberal kanattan bir çılası temsil ediyor ve iktidara oynuyor. Mehmet Keçe- ciler ise Özal'ı izledi ve kendine özgü bir geleneksel tarafUr kitle- si var. Yıldınm Akbulut'un Baş- bakanlık'ta kalışı sorunludur ve düşmesi kaçınılmazdiT." Ana muhalefet partisi SHP hakkında da raporda, partinin kendine güvenini yitirdiği, çok farklı görüşlerin odagı haline gel- diği ve Kürt sorununun partide önemlı çatlağa yol açuğı kaydedil- di. Solda yeni bir partinin SHP'nin durumunu daha da zor- laştu^cağı, öte yandan iç çekişme- lere rağmen DYP'nin "yttrü)ü- şiinii" aksatmadığı belirtildi. Sü- leyman Demirel'in kişiliğinden kaynaklanan taraftarlarının güç j lu olmakla birlikte ona iktidan ve- recek düzeyde olmadığı, ancak Demirel'i bir pazarlıkçı durumu- na sokabileceği tahmini yapıldı. Bülent Ecevifin SHP için "Dog- nıdan bir tehdit oluşturduğu" be- lirtildi ve "Ecevit, partisini SHP'nin iç bölünmelerine bulaş- tırmadı. SHP ile Özal'ın cumhur- başkanlığı konusunda işbirliği yapmadı. Eğer SHP kendini to- parlar ve istikrara kavuşursa Ece- vit genel seçimde SHP ile işbirli- gine gidebilir. Bu ise ANAP ya da DY P'den buyuk bir sosyal demok- ral koaüsyon olur" dendi. Bedret- tin Dalan'ın parti kurma çalışma- larına değinilen raporda, bu ger- çekleştiği Ukdirde ANAP'ın du- rumunun sarsılacağı önesürüldü. Türkiye'nin yakın gelecekte, "zayıf bir koalisyon tarafından mı yönetilecegi" sorulan raporda, er- ken seçimin ne ANAP'ın ne de SHP'nin işine gelmediği belirtil- di. Raporda dikkat çeken bir bölüm- de ise şoyle dendi: "ANAP, ordudan bir ölcüde ko- runma isteyebilir. Milli Güvenlik Konseyi'nin lagvı ile generaller sahneden çekildi. Ordudan tekrar bir mudahale gelecek olursa bu hem kısa süreli olur hem de top- yekûn bir darbe şeklinde olmaz. Muhtemelen Özal'ın onayı ile ger- çekleşir ve 1971 müdahalesine benzer, yani artan işçi ve oğrenci huzursuzluğunu dnrdurmava ve gosterilerin devlete ciddi bir teh- dit oluşturmasını onlemeye yone- lir. Böyle bir mudahale, aynca ye- ni bir sosyal demokrat partinin kitlelere ve özeilikle Kürtiere hitap etmesiyk de olabilir. Böyle bir du- rumda ANAP, perde arkasından bir askeri koruma altında iktidar- da kalır. Şimdilik ANAP, tutun- maya çalışacak ve bir mucize bek- leyecektir." Müttefiklerle barış anlaşması yok Dış Haberler Servisi — Halen birleşme yolunda hızla ilerleyen iki Almanya'mn uluslararası hu- kukta kendine özgü ilginç bir ko- numu var. 2. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası'nı yenen dört. müttefık (ABD, Fransa, Ingilte- re ve SSCB), Almanya ile barış anlaşması imzalamadı. Sadece 1950'lerde Almanya ile "savaş durumunu" sona erdirdiler. Bu nedenle savaşın bitiminden 45 yıl sonra günümüzde iki Almanya'- mn birleşmesi konusunda nihai söz, dört müttefıkte. Savaş son- rasında, Almanya'nın bazı top- raklan Polonya ve SSCB'ye veril- di. Galiplerin savaş sırasmda iş- gal ettikleri Alman topraklannda F. Almanya ile D. Almanya ku- ruldu. Batılı ülkelerin Demokra- tik Almanya'yı tanımayı reddet- mesi ise geçmişte SSCB ile üç Ba- tüı müttefik arasında ciddi buna- lımlara yol açtı. Nitekim bu yüz- den Batı ve Doğu Almanya ancak 1973'te BM'ye üye olabildiler. İki Almanya da 1975 tarihli Helsinki Anlaşması'nı imzaladı- lar. Bu anlaşmaya göre sınırlar ancak barışçı yollardan değiştiri- lebilir. Ama F. Almanya'da bazı siyasal partiler, kaybedilmiş top- rakları geri istiyorlar. Dört muttetık, savaş galıbı ola rak Almanya üzerindeki haklan- nın bir çoğundan vazgeçti. Ama buna karşın, bazı haklannı sürdü- rüyorlar. özeilikle Berlin konu- sunda dört müttefikin geniş yet- kileri var. Berlin hâlâ dört işgal bölgesine bölünmüş durumda. Batı Berlin, ABD, lngiliz ve Fran- sız kuvvetlerinin denetiminde, Doğu Berlin ise Sovyet derietimi altında. Batıh müttefıkler, D. Al- manya'nın Doğu Berlin üzerinde- ki otoritesini tanımayı reddediyor ve resmi olarak bu konudaki an- laşmazlıkları doğrudan SSCB ile görüşmekte ısrar ediyorlar. Almanya menuıun Polonya kaygılı ÜRETtCİLER ADLtYE'DE — Akhisar'da 56 işyerinin tahrip edilmesiyle sonuçlanan olaydan sonra gözaltına alınan 58 kişi dün Sulh Ceza Hâkimligi'ne çıkanklılar. (Fotograf: Hakan Kara) Tütüncü direniyor (Baftarafı 1. Sayfada) az miktarda aJım yaptığı görüldü. Manisa'nın Selendi ilçesinde fi- yatlan yetersiz bulan üreticiler, Te- kel'in önünde toplanarak "Hükü- met istifa" diye bağırarak binanm camlarını kırdılaı. Fiyatlann ye- niden saptanmasıru isteyen üreti- ciler, daha sonra kaymakamlığa yUrudüler. Burada da "Hökümet istifa", "Bakan istifa" diye bağı- ran gıup, aralanndan seçtikleri muhtarlan Kaymakamvekili Sait Örs'e gonderdiler. Bu sırada bir grup üretici, bir balya tütüııü ya- karak protestolarım surdürdü. Olay yerine gelen jandarma dört kişiyi gözaltına aldı. Selendi'de üreticilerin bugün izinsiz bir gös- teri yapacaklan öğrenildi. Denizli'ye bağlı Güney ilçesi Haylamaz köyünde ise ürününü ucuza satmak zoıunda kalan Elif Uslu adlı kadın, tütün zehiri 'Foüdol' içerek yasamına son ver- mek istedi. Denizli Devlet Hasta- nesi'ne kaldırılan Uslu, midesi yı- kanarak kunanldı. Menderes ilçesine bağlı Tekeli köyünde düşük fiyatlan protesto etmek için 19 üreticinin önceki gün başlattığı açlık grevi sürüyor. Bankadan cektikleri krediyi ürün- lerinin gelirleriyle ödeyemeyecek- lerini söyleyen üreticiler, "Pakde- mirti'yi istifaya cagınyonız. Sonuç ahunazsak artık üretim yapmaya- cagız. Açlık grevini de sürdüre- cejtiz" dediler. SP Merkez Kurul üyesi Adil Arslan, Akhisar'da yaptığı açıkla- mada, fiyatlann yükseltilmesini ya da piyasanın iptal edilmesini is- tedi. Olaylann başladığı günden- beri ortalıkta gözukmeyen ANAP Akhisar tlçe Başkanı Semih Gür- men, Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada. "Tütüne daha yüksek fıyat verilmesini" beklediklerini, üreti- cinin tepki göstermesinin doğal ol- duğunu söyledi. Akhisar Ziraat Ûdası Meclis Başkam Abdullah Akboğa, ortalama fiyatın Akhi- 1 marttan geçerli THY iç haüara zaınyaptı İstanbul Haber Servisi — Turk Hava Yollan, iç hat büet fıyatla- nna yüzde 12.5 dolayında zam yaptı. tstanbul-Ankara uçak bilet ücreti 120'den 150 bin liraya cık- tı. Zamlı fiyatlar 1 marttan itiba- ren geçerli olacak. THY'den yapılan açıklamaya göre yeni bilet fiyatlan şöyle: Ankara-Adana 130.000 TL. 160D00 TL Ankara-Antalya 130000 TL 160.000 TL. Ankara-Dataman 135.000 TL 165.000 TL. Ankara-Oıyartakır 130.000 TL. 155.000 TL. Ankara-Erzurum 130.000 TL 155.000 TL Ankara-G Antep 130000 TL 155.000 TL. Ankara-bniı 130000 TL 160.000 TL. Antara-Malatya 105 000 TL 125 000 TL. Ankara^rabzon 130000 TL 155000 TL Ankara-Van 130000 TL 155000 TL Istanbul-Adana 165.000 TL 200000 TL Isönfrul-Ankara 120.000 TL 1SO.0O0 TL Istanbul-Antaiya 140.000 TL 175.000 TL Istanbul-Oalaman 140.000 TL 175000 TL Istanbul-Otyarbaiar 150000 TL 175000 TL Istanbul-Erzunım 150.000 TL 175.000 TL Istanbul-G.Antep 16tt000 TL.190000 TL Istanbul-izmir 130000 TL. 160.000 TL Istanbui-Kayseri 135.000 TL.165000 TL Istanbul-Konya 130000 TL.16O000 TL Istanbul-Malatya 14O000 TL. 170.000 TL IstanbulTrabzon 160000 TL. 190.000 TL Istanbul-VSn 16O000 TL. 190.000 TL Izntt-Amalya 105.000 TL. 130000 TL sar'da saptanan 10.500 liraük ma- liyetin bile altında kaldığına dik- kati çekerek "Bu fiyatlaria üreti- ci açıkça üretimden caydmlıyor" dedi. Tekel Akhisar Şube Müdü- rü Nabit Bakır da üreticiye "Te- kd'den fiyat almadan tütunünuzu satmayın" mesajını verdı. Köy-Koop Ege Bölge Başkanlı- ğı, Türkiye Ziraatçılar Derneği ve Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkankğ), ortak bir basın toplan- tısı yaparak "Tütün üreticilerinin sorunlannın çözumü örgütknme- lerinden geçer. Bunun için 1196 sayüı yasa yaşama gecirilmelidir" dediler. Bu arada DSP'nin Akhisar'da pazar günu düzenlemek istediğ miting, Manisa'da tedirginlik ya- rattı. Il yöneticileri, Manisa il baş- kanı Önal Ulubilgin'e mitingın yapılmasımn sakıncalı olabilece- ğini belirterek, vazgeçilmesini is- tediler. Ulubilgin, kendisine "Ecevit'ten mitingden vazgeçil- mesinin saglanmasının istendigi- ni, izin verilmek zorunda kahmrsa da çıkacak olaylardan mesuliyet kabul edilmeyeceginin" bildirildi- ğini soyledi. Akhisar'da dün polisin video kayıtlanndan saptayarak gözaltı- na aldığı 12 kişiyle birlikte 61 ki- şi Akhisar Sulh Ceza Hâkimliği'- ne çıkanldılar. Yapılan sorgula- madan sonra 19 kişi tutuklanır- ken, 42 kişi serbest bırakıldı. 61 sanığın Asliye Ceza Mahkemesi'nde TCK'nın 384 ve 517. maddelerine göre 1-3 yıl ha- pis istemiyle yargılanacaklan bil- dirildi. Bu arada Kırkağaç ilçesinde üç gün önce'ANAP binasının tahrip edilmesi olayına kanştıklan öne surulen 25 kişi polise çağrılarak ifadeleri alındı. Ifadesi alınan üre- ticiler daha sonra serbest bırakıl- dı. SHP Genel Başkanı Erdal lnö- nü dün duzenlediği basın toplan- tısında Maliye ve Gümriık Baka- nı Pakdemirli'yi eleşürerek istifa- sını istedi. tnönü, önceki akşam topianan MYK'nın benimsediği bildiriyi açıkladı. lnönü şöyle dedi: "Ege'de bıçak kemiğe dayan- mışür. Cumhuriyet hükümetleri- nin her bakanı bu yıla kadar ço- ğu kez piyasanın açılışında bulun- muş iken, şimdi ilgili bakanın ure- ticiden âdeta kaçarak Ankara'da masa başında hitun piyasasını aç- ması, ancak bu y^pı ve zaaftaki bir hükümetten beklenen sivasi bir aczin sonucudur. SHP'nin duzen- lediği Akhisar tütün mitingini Sa- yın Pakdemirli'nin provokasyon olarak nitelemesi bir hüküroet üyesi olarak ibret vericidlr." 1989 ürünü Ege tütünü ihraca- tında tüccara kilo başına (A) grad için 40, (B) grad için 20, kaba tü- tün için de 10 cent prim verilece- ği yolundaki haberler piyasayı ha- reketlendirdi. AA'nın haberine göre ihracat prim miktarlannın öğrenilmesi üzerine, tUccann alım bölgelerinde lüks tütüne 12 bin li- raya kadar fıyat verdiği bildiril- di. Dış Haberier Servisi — 2. Dün- ya Savaşı galibi 4 müttefikin iki Almanya'nın birleşmesi konusun- da Ottawa'da açıkladıkları plan geniş yankı yarattı. Açıklama iki Almanya ile Fransa'da olumlu karşılanırken Polonya'da kaygı yarattı. Bonn muhabirimiz DOek Zapt- çıoflu'nun bildirdiğine göre Otta- wa'da dört müttefık tarafından önceki gece yapılan açıklama, Bonn'da Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher'in diplomatik zaferi olarak yorumlanıyor. Genscher bu planı, "birieşme- yi uluslararası güvenlik sistemi içinde, kimseyi korkutmadan ger- çekleştinnek" amacıyla ortaya at- tı ve başarıh oldu. Ottawa anlaşması, Demokratik Almanya hükümeti tarafından da olumlu karşılandı. Demokratik Alman hükümeti sözcüsü Rolf Bachmann dün bu konuda yap- tığj. açıklamada "Başbakan Hans Modrow Almanya sorununun ber zaman alü ülke taraftndan ele alınması gerektigini savundn. Böylece hem dört müttefikin hem de iki Almanya'nın çtkarlan en iyi şekilde kollanmış olur" dedi. Öte yandan, eski Almanya'nın topraklahtun bir kısmına sahip olan Polonya, sırurlann değisece- ğinden endişeli olduğunu belli et- ti. Polonya, 2 + 4 formülüne da- hil edilmek istiyor. II. Dünya Sa- vaşı'nda büyük kayıplar veren Polonyahlar, Almanya'nın birleş- mesinden belki de en çok korkan ulus. Nitekim Polonya Başbakanı Tademsz Mazowiccki, iki Alman- ya'mn birleşmesi görüşmelerine Polonya'nın da katılması gerek- tiğini söyledi. Mazowiecki, tngil- tere'ye yaptığı üç gilnlük resmi zi- yaretin sonunda dün Londra'da duzenlediği basın toplantısında, "Almanlann komşulannın gn- venliginin tartışılacagı her yerde olmak istiyoruz. Bizim güvenliği- miz bize vekâleten saglanamaz" dedi. Paris muhabirimiz Sabetay Va- rol'un bildirdiğine göre iki Al- manya'mn birleşmesi konusunda önceki gün Ottavva'da yapılan açıklama Fransa'da memnunluk yarattı. Birleşmeye kaçınılmaz gözüyle Bakan Fransa, Alman- ya'mn birleşmesinin "Kontrollü bir şekilde" gerçekleşmesinden yana... Bu arada Fransa Devlet Başka- nı François Mitterrand, Alman- ya'nın birleşmesi ile Avrupa'nın bütünleşmesinin bir arada yürü- mek zorunda olduğunu söyledi. Londra muhabirimiz Edip Emü Öymen'in bildirdiğine göre trlaıı- da hükümeti Almanya'mn birleş- mesi sorununun görüşülmesi için yakın tarihte AT zirvesinin yapıl- masını istedi. trlanda'nın Avrupa işlerinden sorumlu Bakanı Maire Geoghegan - Qvio dün yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Sorun o denli önemli ki AT ülkelerinin li- derleri en yakın tarihte bir zirve toplantısı düzenlemeiidirier." Washington muhabirimiz Ufuk Güldemir'in bildirdiğine göre Do- ğu ve Batı Almanya'mn birleşme- si konusunda Ottawa'da atılan adırndan sonra ABD gazete ve te- levizyonlannda başlayan tartış- maların odak noktasını birleşik bir Almanya'mn NATO üyeliği- ni sürdürüp sürdürmeyeceğı oluş- turuyor. Ottawa karanmn duyul- masuun hemen ardından ABD Dışişleri koridorlannda, baharda yapılması beklenen Bush- Gorbaçov zirvesinden önce Brük- sel'de bir NATO zirvesi toplana- bileceği yönünde haberler dolaş- maya başladı. Tek Berlirfe 6 evet 9 (Baftarafı 1. Sayfada) wa'da yaptığı açıklamada Bir- leşmiş Almanya'nın barışı tehdit etmeyeceğine ilişkin güvence ver- di. Genscher, "Biz Avrupalı bir Almanya istiyoruz, Alman Avru- pa değil" dedi. önceki gece birleşme planının açıklanmasından F. Alman tele- vizyonu derhal Ottawa'ya bağla- narak canlı yayınla oradaki mu- İZLENİMLER Gün ışığmı 2 saat fazla gördüler IŞIK KANSU 2ONGULDAK — Yağmur si- cim gibi. Teneke çatılar tıpırdayıp duruyor. Akşam vardiyasından çı- kan ışçiler ocak ağzında göninü- yor. Bir gözlerinin akı beyaz. Bı- yıklan bile is bağlamış. Sabah var- diyası işçileri, ocaktan çıkanlann yanmda sütten çıkmış gibiler. Karadon kuyu ağzı, bir önceki günlerden farklı. tşçiler yine ma- denci giysilerini giydiler, günlük elbiselerini tavana çektiler. Ma- denci kasklan başlarında, lamba- haneden lambalanm da aldılar. Tertipte toplandılar. Ama işçileri yüzlerce metre yerin dibine indi- recek kafesin şakırtısı duyulmu- yor. Çünkü işçiler ocağa inmiyor. Kantincinin işi tıkınnda. Bir de iş- letme dışında tezgâh kurmuş olan işportacılann. Bugün grup deği- şimi var. Akşam vardiyasından çı- kanlar, köylerine dönecekler. Târa bir ay. Maaş kuyruğu uzayıp gi- diyor. İs ve nem kokusunun sin- diği koridorlar dopdolu. Maden işçileri, daha bir hafta önce YeniçeJtek'te ölen arkadaslan için protesto eylemindeler. Kuyu ağzında, bir çatı altına sinmiş iş- çiler bekleşiyor. Aralannda birşey- ler konuşuyorlar. Koridor daha kalabalık. Kimisi yere çömelmiş, elindeki madenci lambasını maaş bordrosuna tutmuş, onu inceliyor. Kimisi yamndaki arkadaşının kas- kını çıkartıp, ortaya çıkan kel ka- fasına gülüyor. Yanaşıp birine soruyoruz, "Ne- den ocağa inmediniz?" diye. Gü- lünce, sigaradan sararmış dişleri çıkıyor ortaya: — Neden olacak. lsci sağh|ı, iş güvenliğinin sağlanması için. Madenci mendiiini iğreti, ense- sinden aşağı sarkıtmış olanı atıhyor: — Aşağıda müşkülat çok. Bir görsen orâlan. ts, pis, havalandır- ma yok. Beriden biri konuşuyor: — Ya dışan çıktığımızda. lşte göriıyorsun. Burada bile pis hava var. Banyoyu görsen. Doğru diı- riist yıkanamıyonız bile. Karadeniz şivesiyle konuşan an- latıyor: — Geçen çıkrjm ocaktan. Yıka- nıyonım. Bir baktım bizim kttlot yok. Bizim buralar böyle. Arkadaslan patlatıyor kah- kahayı. Bazdan ürkmüş gözükiryor, ya- kın gördüklerine "Atarlar mı bizi işten?" diye soruyorlar. Ocak ağızlannda "önce emni- yet sonra tevekkiil" yazılan geli- yor insanın aklma. tki saat iş bı- rakma eylerai sırasmda yine "tevekkiil" ön planda. Sessizce bekleniyor gelişmeler. Yalnızca fo- toğraf çektirirken, kasklar hava- ya kaldınlıyor. "Ooooö" diye bağ- nşılıyor, o kadar. Genel Maden-İş Sendikası Ge- nel Başkanı Şemsi Denizer, "Ma- den işcisi genelde suskundur. Ama bir paüamayagörsün. Durdurmak zor olur" diyor. Saat 10.00'a geüyor. Karadon ocagının başında Sendika Başka- nı Denizer konuşuyor. İşçiler aşa- ğıda, başlarını yukan kaldırmış dinliyorlar. Beğendikleri sözleri, hep birlikte alkışlıyorlar. Denizer, "tsinizin başına dönün, size başa- nlar dJUyornm" diyor alkışlar ara- sında. Madenci kalabalığı yine hep birlikte "Sağol" diye bağun- yor. Elde kazma, kürek kafese do- luşuyorlar. Dışardan yalnızca do- nuk bakışları ve çizmeli a)"aklan gözuküyor. Bir el kafesin düğme- sine basıyor. önce çizmeler yitiyor gözden, sonra madenci bakışları yukardan aşağıya hızla iniyor. Maden işçileri, sekiz vardiyası- na tam iki saat sonra başhyorlar. Maden işçileri, 2 saat daha fazla gün görüyorlar. 'Kıyak emeklilîk'te geriadım ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Cumhurbaşkanı tarafından yeniden görüşülmek üzere TBMM'ye gönderilen ve milletve- killerine 33 yaşında emekli olma olanağı sağlayan "kıyak emeklilik" yasasında geri adım atıldı. TBMM Anayasa Komisyo- nu'nda ele alınan yasa reddedildi. Anayasa Komisyonu'nun dün- kü toplantısına hfikümet adma katılan Maliye ve Gümrük Bakan- lığı Müsteşan Biltekin Özdemir, Cumhurbaşkanı'nm yasayı veto gerekçesine katıldıklanm bildirdi. habirinden bilgi aldı. Ottawa'da önceki gece açıkla- nan plan, iki Almanya'mn birleş- mesi yolunda çok önemli bir ki- lometre taşı olarak kabul ediliyor. AP, dört müttefikin iki Almanya- nın kısa sürede birleşmesinin ka- çınılmaz olduğu konusunda artık tam bir görüş birliği içinde olduk- larını belirtiyor. İki Almanya'nın birleşmesi için yapılacak göriişmelerde taraflann çözmek durumunda kalacaklan sorunların: • GüvenKk: ABD, birleşmiş Al- manya'nın NATO'da kalmasını is- tiyor. SSCB ise "taralsız" bir Al- manya istiyor. Halen Demokratik Almanya'da Varşova Parti çerce- vesinde 380 bin dolayında Sovyet askeri bulunuyor. Batı Almanya 1 da ise NATO kapsanunda 300 bin- den fazla Amerikan, Fransız, ln- giliz, Belçika ve Kanada askeri bu- lunuyor. • Suurlan 2. Duriya Savaşı'ndan sonra Ahnanya, bazı topraklannı SSCB ve Polonya'ya terk etti. Po- lonya ile SSCB, sınır değışiklikle- rinin artık resmi nitelik kazandı- ğını öne sürüyorlar. Ancak iki Al- manya'da da sınır değişikliklerinin ninai olmadığını düşünenlerin sa- yısı giderek artıyor. • Ekonomi: 61 milyon nüfuslu Federal Almanya, Avrupa'nın en zengin Ulkesi. 17 milyon nüfuslu D. Almanya da Doğu Avrupa'nın en zengin ulkesi. Ancak D. Alman ekonomisi, R Almanya'nın yanm- da zayıf kalıyor. Ayrıca aylardır devam eden Batı'ya göç yıizünden ekonomi önemli darbe yemiş du- rumda. Ayrıca ülkede önemli çev- re kirliliği sorunu var. İki Alman- ya birleşince, Batı Almanya'nın doğuya büyük yardım yapması ge- rekecek. • Kültür ve gelenek: Demokra- tik Almanlar, sosyalist rejimde yıl- lardır işsizliği tanımadılar. Ev ki- ralan ve temel gıda maddelerinin fiyatlan devlet desteği ile düşük tutuldu. Batı ile birleşince, şimdiye dek alışık olmadıkları bu sorun- larla tanışacaklar. Bu olgu halk- ta huzursuzluk ve düş kırıklığına yol açabilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear