23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 ARALIK 1990 EKONOMI CUMHURİYET/13 SERBEST PİYASADA DÖVİZ ABODolan Bab Alman Marta bviçre Frangı HoHanda Ftonnı ingto Stefiini Fransa f rîngı 100 ttatyan Lireli SA.ftyaJ Avusluya Şilını Mvizlnt ($) •• Ahş 2900 1950 2260 1705 5600 570 254 765 271 Sattş 2905 1955 2270 1715 5650 575 258 770 275 2892 ALTIN 6ÛMÛŞ Cumhunyet Reşat 22 ayar bileak 900ıyar Jûmûş Vakrtbank Attını Ziraat Alftra HalkAJtm M BarHası 1 Ons $ 229 000 270 000 34.600 30 900 423 191.000 190.000 189 000 370 25 233 000 280.000 34.700 34 100 460 196 000 195.000 193.000 377 70 Tl Intertnnta Ort Faa (%) = 59 78 Polly Peck şirketinde grev • Ekonomi Servisi — Polly Peck'in KKTC'de bulunan karton ambalaj fabrikası Unipac'te çalışan 15O'yi aşkın işçi greve başladı. Haberi Kıbrıs'taki sanayi çevrelerine dayandırarak veren Reuter ajansına göre greve ikramiye ve tazminatların ödenmemesi neden oldu. Haberde grubun KKTC'deki meyve şirketi Sunzest'ten de ödeoıe yapılmaksızın çıkanlanlann sayısının 5OO'ü bulduğu belirtiliyor. Öte yandan Daily Telegraph gazetesine göre İngiliz Ticaret Bakanhğı'nın Polly Peck'le ilgili soruşturma başlatma olasılığı güçleniyor. Galleria,6 off- shore' oldu • ANKARA (UBA) — Bakaıüar Kurulu, Istanbul Ataköy Turizm Kompleksi'ndeki Galleria ünitesinin bir bölümünü serbest bölge ilan etti. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan karanna göre Galleria ünitesinin bir ve ikinci katlarındaki bölümleri. off- shore bankacılık için serbest bölge olarak belirlendi. Kapasite kuflanınıı • ANKARA (AA) — Bu yılın temmuz-eylül dönemi imalat sanayii verilerine göre özel sektörde kapasite kullanımı ytizde 72.2 olurken devlet sektöründe yüzde 68.9 düzeyinde gerçeHeşti. Devlet lstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından yapılan üçuncü Uç aylık sanayi Uretim indeksinde, ortalama kapasite kullanımı sektörlere göre belirlendi. En yüksek kapasite kullanımı yüzde 85.8 oranı ile özel sektör taş toprak sanayiinde gerçekleşirken, bunu yüzde 80.9 oranıyla yine özel sektörde metal ana sanayii izledi. Yol-Iş'te degişiklik • SAMSUN (Cumhuriyet) — Yol-lş Sendikası Samsun (1) Nolu Şube'nin olağanüstü genel kurulu, aradan 14 ay geçtikten sonra geçersiz sayıldı. Mahkeme kararı üzerine, Samsun 1 no'lu şubede genel sekreterlik yapan Zafer Kırbıyık ile Mali Sekreter Ramazan Güdek görevden uzaklaştınldı. Kabasakal Kavala'da • Ekonomi Servisi — Dış ticaret sermaye şirketlerinden Meptaş'm yöneticisi Mehmet Kabasakal Kavala Grubu'na geçti. Meptaş'la birlikte Konfeksiyon İhracatçı Birliği'nde Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkan Vekilliği de yapan Mehmet Kabasakal, Kavala Grubu'nda da "Mürahhas üye" olarak dış ticaretle ilgili şirketleri koordine edecek. Petrolde rekor düşüş • LONDRA (AA) — Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Irak ve Kuveyt'teki yabancılara seyahat özgürlüğü verilmesini parlamentodan istemesi üzerine Avrupa piyasalarında petrolün varil fıyatı 26 dolara indi. Ingiltere'nin Kuzey Denizi türü Brent marka ham petrolünün vadeli satışının varili dün önceki güne göre 1.33 dolar gerileyerek 26 dolara düştü. New York Borsası'nın önceki geceki kapanışında da ham petrolün varil fiyatı 3 dolardan fazla düşüşle, son üç ayın en alt düzeyine, 28 doların altına inmişti. Öte yandan Körfez krizinde barışçı yöndeki umutların yoğunlaşmasına bağlı olarak hisse senetleri de değer kazanıyor. Cüzdanınız kıymete biniyor Bankalar ne faiz veriyor? (% Bankaadı Iş Bankası Akbank Ziraat Bankası Yapı Kredi Pamukbank Denizbank Osmanlı Bankası Sümerbank Garantı Bankası Türkbank Halkbank Sekerbank Vakıflar Bankası iktisat Banosı Etibank Netbank Tûtünbank Demirbank Töbank TEB Dışbank Imar Bankası Esbank Emlak Bankası Vadesiz 10 10 10 5 10 10 10 10 10 10 10 10 10 10 10 30 10 10 10 10 10 10 10 10 1 Ay vadeli 35 37 37 37 40 41 37 41 37 41 38 39 37 • 45 42 41 42 44 38 41 38 44 39 38 3Ay vadeli 46 48 50 48 51 51 48 52 48 52 49 49 49 54 52 51 52 53 50 51 49.5 53 50 48 6Ay vadeli 49 51 52 51 55 54 51 56 51 55 • 52 52 52 57 55 55 55 55 53 54 52 55 52 485 1 Yıl VadeH 56 58 58 58 60 60 58 62 58 61 58 59 58 63 61 64 62 61 59 60.5 59 64 59 59 (*) .\ot: DünkU gazeıemizde banka faizlerini gosteren tabloda teknik bir hala sonucu, vadeler kanşmıştır. Özur dileriz. 1991 yıhnda tasarruflara talep artacak. KİT'lerin gelecek yıl paraya olan talebi tırmandırması bekleniyor. Bankalar mevduat toplama yarışına şimdiden girdi. ABDURRAHMAN YILDIRIM Tasarnıf sahipleri için 1990'da uğradıklan kay- bı 1991'de karşılama ihtimali doğuyor. Tasarruf cephesinde 1991'in iyi geçeceğinin ışa- retleri arasında, en başta "kamu kesiminin bü- yük bir hararetle para arayışı" sayılıyor. Bütçe açığı dahil kamu açığının 40 trilyon lirayı aşa- cak ve bu açığın devlet gelirlerini arttırma yeri- ne, borçlanmaya gidilerek karşüanacak olması, para cephesinde 1991'de büyük canlıhk yaratacak. Tasarnıf sahipleri için 1991'de yatınm seçenek- lerinin artması anlamına gelecek gelişmelerin muhtemel seyri şöyle: Yıl sonuna kadar ertelenen KİT zamlarından dolayı enflasyon şu an olması gerekenden daha düşük bir düzeyde bulunuyor. Ama KÎT'ler 1991 başlarında bu zamları daha yüksek oranlarda yapmak zonında kalacaklar. Bunun enflasyona etkisi mevduat faizlerini yukarı çekecek. Zamla- nn baskı altında tutulması ise açıkların kapatıl- ması için bankacılık sistemine daha fazla başvu- rulması anlamına gelecek. Artan kredi talebi, mevduat toplama yanşını hızlandıracak. Faizler artacak. KlTleri bankalara yöneltecek başka bir olay da Körfez krizinden dolayı ülke riskinin art- ması ve yurtdışından borçlanma olanaklarının azalması. Borsanın bugünkü durumu, kamu ke- siminin buradan da kaynak sağlaması ihtimali- ni güçleştiriyor. Ortaya çıkan bu tabloyu değerlendiren banka- ahk uzmanı Prof. Dr. Selçuk Abaç, 1991'de mev- duat toplamanın yeniden aktüel hale geleceğini söyledi. Abaç şöyle konuştu: "Bankalar için 1991'de kaynak maliyeti yeni- den artacak. Bu kaynağı plase edebilirler mi? Ba- na göre ederler. Yoksa bu fınansman açığı nasıl kapanacak? Son derece hareketli bir dönem ya- şanacak. Mevduat toplama yeniden aktüel ola- cak. Bankalar müşteri bulmada zorlanmayacak. Böyle bir ortamda büyük bankalar faizleri yüz- de 65'e çıkarma dunımunda kalacaklarî' Kamu kesimi, finansman havuzundan para çe- kişirü önceki yıllardaki gibi sermaye piyasası araçlanyla da sürdürecek. Ama devlet tahvili ve Hazine bonosunun en büyük müşterisi olan ban- kalann, paralannı kolayhkla satacak müşteri bul- malan halinde, devlet kâgıtlannı almada nazla- nacağı belirtiliyor. Bu durumda Hazine bonosu ve devlet tahvili faizlerinin yükseltilmesi bek- leniyor. Gayri menkulde dönemsel olarak gelecek yıl piyasamn canlanma göstennesi bekleniyor. Gayri menkulde piyasamn genel seyri, iki yıl durgun- luk, üç yıl canlüık veya üç yıl durgunluk, iki yıl canlıhk şeklinde gerçekleşiyor. Üç yıllık durgun- luk devTesinin bu sonbaharda bittiği ve canlan- ma döneminin başladığı söylenebilir. Ancak fa- iz artışı bu piyasayı olumsuz yönde etkiliyor. Hisse^enetlerindeki düşük fiyatlar da bir fır- sat olarak değerlendiriliyor. Bugünkü fıyat dü- zeylerinde iyi hisse seçimi yapılabilirse, Körfez krizinin bitmesiyle bu yatınm aracından da iyi para kazanılabileceği belirtiliyor. Döviz cephesinde ise Körfez krizinin döviz ge- lirlerini azaltıcı, buna karşılık döviz giderlerini arttırıcı etkisine dikkat çekiliyor. Dış kredi im- kânlannın daralması da göz önüne alındığında, dövizde 1991 yılının 1990'dan farklı geçmesi bek- leniyor. Birçok soru işaretinin bulunmasına kar- şın dövize olan talebin artabileceği varsayımın- da bulunuluyor. 37 bin 600 sahte Mensucat Santral hissesinin Borsa'da işlem gördüğü saptandı 275 milyonluk yeni sahte senetEkonomi Servisi — Borsada önceki gün ortaya çıkartılan sahte hisse senedi olayının boyutunun buyük olmadığı, en fazla bir milyar liralık bir hacme ulaşa- bileceği öğrenildi. Borsa Takas Merke- zi'nde önceki gün ele geçirilen ?1 bin 900 hisse senedinden sonra dünkü baş- vurularla sahte Mensucat Santral hisse miktarı 37 bin 600'e yükseldi. Piyasa hacmi 274 milyon 480 bin TL'ye ulaşan sahte senet olayının bir milyar liraya varmayacağı sanılıyor. Borsa dışında 20 ekim tarihinden beri işlem görduğü sanılan sahte senetlerden 21 bin 900 adedi önceki gün Borsa Ta- kas Merkezi'nde ele geçiriimişti. Edini- len bilgiye göre sahtecilik Mensucat Santral şirketinin sadece 100'lük kupür- lerinde görüldü. Borsa görevlilerinin fazla işlem görmesinden şüphelenerek incelemeye aldıkları Mensucat Santral hisselerinde bazı farklılıklar belirlendi. Gerçek hisse senedi ile sahtesi arasında ilk bakışta ortaya çıkmayacak kadar kü- çük olan farklılıklar şunlar: — Senet üzerindeki imza farklı, — Sahte senette hisse sayısının yazıl- dığı çerçevenin köşelerindeki beyaz in- ce bant yok. — Hisse senedinin en altında küçük harflerle yazılan "Malbaa" kelimesinin "M" harfinin altında incecik çapak var. — İdare Meclisi ibaresinde yer alan "r" harfinde de çapak bulunuyor. Sahte hisse senedinin amblem dese- ninin altında "1929" ibaresi var. Ger- çeğinde bu yok. — Sahte senette çerçeve baskısının rengi daha açık. Borsa'nın bu akşama kadar aracı üye- lerden kabul edeceği Mensucat Santral hisselerinin sahte olup olmadığını belir- ledikten sonra işlemlere yeniden izin ve- receği belirtiliyor. Bu arada sahtecilik olayını gerçekleş- tirenlerin peşine düşen mali polisin dün sokak borsasından bir kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi. Birinci sahtecilik olayında, borsa iş- lemleri sigortalanmamış olduğundan do- layı yatırımcıların mağduriyetini önle- mek için Sahte Çukurova Elektrik Senet- leri Tazmin Fonu kuruldu. Fon hak sa- hiplerine ödenmek üzere Kasım ayında borsadan Çukurova Elektrik hisselerinı satın aldı. Hak sahiplerine yapılacak ödemenin ise önümüzdeki günlerde baş- laması bekleniyor. Borsa başkanhğından yapılan açıkla- mada, olayın belirlenmesinden sonra si- gorta güvencesi için gerekli işlemlerin başlatıldığı bildirildi. Mensucat Santral- ın borsada işlem görmesi de dıinden iti- baren durduruldu. Artan KDVoranlanfaturasız ticareti kârlı hale getirince rekabet, fıyatlan düşürdü Yıımurtada fiyatlarbaş aşağıESER ATtLLÂ Yumurtadan "sorun çıktı." Son birkaç aydır sürekli artan yumurta fiyatları düşüşe geçti. Bu düşüşün yumurtada KDV oranlannın yüzde 3'ten yüzde 6'ya çıkanlmasından sonra fatu- rasız satış yapan üreticilerin mallarını daha ucuza satmaya başlamalarından kaynaklandığı ileri sürülüyor. Faturalı satış ya- panların da yoğun rekabetten dolayı fiyatlarını duşürmek zo- runda kaldıklan belirtiliyor. Yumurta Üreticileri Derneği Başkanı Nuri Sözmen, yumur- ta fiyatlanndaki düşüşun 6 haf- tadır sürdüğunü belirterek bu- nun nedenini ağırlıklı olarak KDV oranlannın arttırılmasına bağlıyor. Gıda maddelerinde KDV oranının yüzde 3'ten yüz- de 6'ya çıktığını anımsatan Söz- men, "Piyasada götiirü usulle satış v'apan ufak iireticiler fatu- ra kesmiyorlar. Faturalı satışlar azalıyor. Faturasız satanlar bir yumurta 200 liraysa KDV ora- nını fiyattan diişürerek 12 lira daha ucuza satıyor" diye yakı- nıyor. Sözmen'e göre KDV ora- nının artması, bir kamyon yu- nurtada. 1 milyon 800 bin lira- lık bir KDV farkı yaratıyor. Söz- men, üreticilerin yüzde 80'ini temsil eden birliğin ise faturalı satış yapmasından dolayı yu- murtayı daha pahalıya satarken yoğun rekabetten dolayı şu an- da fiyatları duşürmek zorunda kaldığını söyluyor. Yumurta Üreticileri Derneği, haziran ayı ortalarında piyasa- daki fiyatı tek elden belirlemek amacıyla üyeleri arasında borsa kurmuştu. Yumurta fiyatları 131 liraykefı borsa faaliyete başladı. Nuri Sözmen'in verdiği bilgiye göre daha sonra her hafta başın- da borsada belirlenen yumurta fıyatlan sürekli artışa geçti. Eki- min ikinci haftasında yumu.ta fiyatları 235 liraya dek çıktı. 15 ekimde KDV oranlannın ilk başta yüzde 3'ten yüzde 5'e çı- karıjmasıyla borsaya bağlı ol- mayan üreticilerin fiyatlarını KDV oranında düşürmeleri, borsada da fiyatları düşürdu. Daha sonra kasım başında yıiz- de 6'ya çıkarılan KDV oranlan fiyatlann düşüşünu hızlandırdı. Geçen hafta borsada satılan bir adet yumurta 173 liraya dek in- di. Yumurta Üreticileri Derneği Başkanı Nuri Sözmen, şu anda bir yumurtanın maliyetinin 214 lirayı aştığını belirtiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin yem fiyat- larını her hafta başında arttır- dığına dikkat çeken Sözmen, "Maliyetler sürekli artarken yu- murta fiyatları düşüyor. Yumur- ta üreticileri çok zor durumda. Birçok urelici ha>-vanını kesme- ye başladı" diye yakınıyor. Ge- çen hafta içinde Tarım ve Köyiş- ieri Bakanlığı'yla bir toplantı ya- parak sorunlannı hükümet yet- kililerine ilettiklerini belirten Sözmen, çözum için şu öneride bulunuyor. "Devlet son iki yıldır Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu adı altında çiftlik sahiplerine yüzde 35 ila 65 arasında değişen oran- larda teşvik veriyor. Bu teşvik kümes yapımını çok arttırdı. Biz bu uygulamanın durmasını isti- yoruz. Teşvik de çiftlik sahiple- rine verilecefine, fatura kesen- lere verilsin diyoruz. Kısaca öne- rimiz, fatura kesen birlik üyele- ri ne, kestikleri fatura başına teş- vik verilmesi. Bu, hem faturalı satışı arttınr hem de küçük üre- ticilerin birliğe üye olmasını sag- lar. Fiyatları da dengede tutar." Hükümetin kümesçiliği hız- landırmak amacıyla verdiği teş- viğin kümes havvanlannı ço- ğalttığını belirten Sözmen, geçen yıl kümes hayvanı sayısının 25 milyon adetten bu yıl 35-40 mil- yona çıktığını söyluyor. Bu hay- vanların 3-4 ay sonra yumurtla- maya başlayacağına da dikkat çeken Sözmen, "Fazla yumurta arzı nedeniyle fiyatlar iyice düşecek" diyor. Sözmen, fiyat düşüşünün tüketiciye küçük oranlarda yansıdığım savunu- yor. Yumurta piyasasının bir diğer sorunu olarak da ihracatın dur- ması gösteriliyor. Geçen yıl Irak'a 11 milyon adet yumurta ihraç edildiğini belirten Nuri Sözmen, eylül ayında Irak'a yi- ne ihracat planlandığını, ancak aniden patlak veren Körfez kri- zi nedeniyle bağlantıların kesil- diğini ve bu yıl hiç yumurta ih- raç edilmediğini söyluyor. Yu- goslavya, Polonya, Yunanistan, Bulgaristan ve Rusya gibi alter- natif ihraç pazarları için devlet desteğine gereksinimleri olduğu- na işaret eden Yumurta Üretici- leri Derneği Başkanı "Biz ihra- cat için hazınz. Ancak birçok ülke mal karşılığında yumurta istiyor. Bunun için devlet deste- ğine muhtacız. Önümüzdeki yıl yumurta piyasasında arz patla- masıyla birlikte daha büyük so- runlar baş gösterecek. Bunun için maliyetin altında bile yu- murta ihraç etmeye vanz" diyor. Yumurta fiyatlarının düşmesinin piyasaya tam olarak yansımadı- ğını da belirten Sözmen, "Olan, üreticiyle tüketiciye oluyor. Biz- deki fiyat düşuşleri piyasaya da- ha küçük oranlarda yansıyor. Burada en çok kazananlar ise aracılar" diyor. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY . .Başımızdaki Tehlike. Türkiye'nin keyfi ve şahsi kararlarla Körfez'de sonu belir- siz bir maceraya sürüklenmesi tehlikesi, olayın yalnızca bir boyutu. Olaya bütünlük içinde baktığımızda Türkiye'nin ba- şındaki tehlikenin bir kez daha bir "büyük kurtarıcı" olduğu- nu görüyoruz. Tehlikenin kavranmasını güçleştiren ve bu ne- denle tehlikeyi büyüten faktör ise "büyük kurtarıcı" rolüne soyunanın bu kez bir sivil olması. Sayın Özal'ın kendisini âdeta kutsal bir davanın misyone- ri olarak gördüğü ve bu nedenle Türkiye'yi yönetme hakkını kendinde bulduğu daha önce yazıldı. Sayın Özal'ın önceki akşam Ankara'da bir kokteylde söytedikleri, bu tarihsel mıs- yon fikrinin neredeyse bir saplantı şeklinde onun kimliğine ve davranışlarına yansıdığım bir kez daha gösteriyor. Herke- sin sürekli olarak kendisiyle uğraştığını belirten Sayın Özal şunları söylemiş o kokteylde: "Memleketimize hizmet etmekten başka hiçbir gayemiz yoktur. Aslında bu memlekete hizmet etmek de kolay değil- dir... Hele dünyanın bugünkü şartları içinde ve 1980'den bu tarafa doğru gelişen şartlar içinde ülkemizi yokluklardan var- lığa getirmek kolay bir iş degildir. Tabii ki bunun mükâfatını bekliyor degiliz. Ama hadiseler ne olursa olsun, tarih bizim ne yaptığımızı, bu ülkeyi nereden nereye getirdiğimizi bütün açıklığıyla üzerinden yıllar geçtikten sonra herhalde yazacak- tır. İnsaf edin, bu kadar işi yapabiliyorsam demek ki marifetli (bir diğer gazeteye göre 'kabiliyetli') adamım... Hiç kimseden korkumuz yok. Bir canımız var. Onu da yeri geldiğinde Al- lah'a veririz." (Cumhuriyet ve Hürriyet, 6 Aralık 1990) Görulüyor ki ayaküstü yapılan bir kokteyl sohbetinde biie Sayın Özal takıntısını dillendiriyor, bu memleket için neler yap- mış olduğunu anlatarak tarihte kendisine iyi bir yer arıyor. Yaptıklarının yeterince takdir edilmemesi halinde, bu hatayı tarihin telafi edeceğini ifade ediyor. Ondan sonra da kimse- den korkusu olmadığını ve "Allah'a verecek bir canı" oldu- ğunu söyluyor. Sadece Allah'a hesap verecek olan büyük mis- yon adamı, kutsal çabasını takdir etmeyenlere serzenişte bu- lunuyor. Orgeneral Torumtay'ın istifası, kimilerinin göstermek iste- diği gibi çok normal ve olağan bir olaysa, Sayın Özal da ge- ne kimilerinin yakıştırdığı gibi sivil ve seçilmiş bir liderşe bü- tün bu sözlere, bu tür tepkilere ne gerek var? Sayın Özal'a yönelik, bizim bilmediğimiz bir komplo falan mı var? Birileri- nin büyük misyonunu tamamlamasına engel olacağını dü- şündüğü için mi kendini temize çıkarmak ve tarihe stğınmak gereğini duyuyor Sayın Özal? 27 Mayıs 1960 hareketinin en aktif elemanlanndan biri olan Binbaşı Orhan Erkanlı, yıllar sonra yayımladığı anılarında, "Memleketimizin en ciddi, en önemli, en hayati sorununun vatanı kurtarıcılardan kurtarmak olduğunu anladık" diye ya- zar. Bu saptamada sözü edilen "kurtarıcılık" işlevi daha çok askerlere yakıştırıldı. Çeşitli vesilelerle "vatanı kurtarmaya" soyunan, bu gerekçeyle yönetime el koyan askerlere karşı da Türkiye'de belli bir tepki birikimi oldu. Buna karşılık âde- ta tek başına vatanı kurtarmaya ya da yüceltmeye soyunan bir sivilin, askerlere karşı oluşan bu tepkiden de yararlana- rak, kendine özgu bir tek adam yönetimi kurması tehlikesi- ne karşı yeterli bir birikimin olduğunu söylemek olanaksız. Oysa bugün görünen manzara, Türkiye'de. son kırk yılda hiç kimseye nasip olmayan bir tek adam yönetimi oluştur- mak için koşulların hazırlanmakta olduğunu düşündürüyor. Asker, yargı ve basın nötralize edilebildiği ölçüce tek adam yönetiminın koşulları tamamlanmış olacak. Bu koşullar ta- mamlandığında, bir zamanlar yapılmış bir seçime dayana- rak kendilerine "seçilmiş" sıfatını yakıştıranlar, yeni seçim- leri sürekli erteleyerek büyük misyonlarını gerçekleştirmenin ve iktidarlarını ebedileştirmenın yollarını çok daha kolayhkla arayabilecekler. Türkiye'de askerter, sivil toplum anlayışına uygun bir pror.: fesyonelleşmenin ve bu çerçevede ilkelere bağlılığın örnek- '•. lerini verme yoluna girerken bir zamanlar askerlerin tekelin- de olan "kurtarıcılık" rolünün bu kez bir sivil tarafından oy- nanmak istenmesi ve buna seyirci kalınması, çoğumuzun öz- lemi olan sivil toplum'a geçişi geciktirebilir, Türkiye'yi yeni çalkantıların içine itebilir. Türkiye'yi "büyük kurtarıcı "lardan kurtarma görevi sanıyo- rum çok güncel bir görev. Sivil toplumun bütün kesimlerinin bu görevin önemini kavrayarak üzerlerine düşeni yapmaları halinde, tamamen demokratik mekanizmalar içinde başımız- daki bu tehlikeden kurtulmamız mümkündür. "Büyük kurtarıcı" rolüne soyunanın asker ya da sivil olması, bazı alanlarda başanlı ya da başarısız olması hiçbir şeyi değiştir- mez. Biz eğer kurtarıcılardan medet ummaktan kurtulup en iyi yönetimin demokrasi olduğuna inanıyorsak yapmamız ge- reken şey bellidir. KISA KISA • GARANTt LEASLNG A.Ş. kuruldu. 10 milyar lira ödenmiş sermayeyle kurulan şirketin Ge- nel Müdürlüğü'nü Metin Peköz yürütecek. • TF.KS1İLBANK Idari Işler Grup Başkanı ve Genel Müdür Yardımcılığı'na A. Neşe Okakın getirildi. Okakın, daha önce Ci- tibank Genel Müdür Yardımcı- lığı görevinde bulunuyordu. • AOS Anadolu Otomotiv Sanayi, kuruluşunun 10. yılını kutluyor. lsuzu arabalarını üre- ten firmanın kutlama etkinlik- leri 7-8 aralıkta verilecek. Ro- berta Flack konserleriyle sona erecek. • GÜRtŞ İNŞAAT, Bursa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki doğalgaz dağıtım sisteminin iha- lesini kazandı. 17 milyar 600 milyon liralık ihalenin mukave- lesi imzalandı. • TİSİT Tanm llaçları Sana- yici Ithalatçı ve Temsilcileri Der- neği'nin genel kurulu yapıldı. Derneğin Yönetim Kurulu Baş- kanlığı'na Cevdet Atilla seçildi. • OLIVETTrnin yeni Genel Müdürü Nicola Medovic göre- vine başladı. 1988 yıhndan beri Olivetti bünyesinde çalışan Me- dovic firmanın Türkiye'de faa- liyet göstermesine karar verildik- ten sonra Türkiye'ye gönderil- mişti. Medovic son olarak Oli- vetti'de satıştan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyordu. • LUNA margarinleri piyasa- ya sunuldu. Yeni margarini Mar- sa üretiyor. Ünlü Italyan tekstilfirması Zenia, Beymeriin Kerimol'unu ortak alıyor Yöneticilikten patronluğa Ekonomi Servisi — Altınyıldız-Beymen grubunun Teknik Direktörü ve Yönetim Kurulu üyesi Kerim Kerimol, profesyonel yöneticilikten patronluğa ilk adımı attı. Ün- lü İtalyan tekstil firması 'Zenia' ile ortak- lığa giren Kerimol, 29 yılını verdiği Altın- yıldız ve Beymen'de artık haftanın iki gü- nü müşavirlik yapacak. 'Altınyddız' ya da 'Beymen' denince, adı Boyner ailesi ile birlikte anılan ve Cem Boy- ner'in, 'Altınyıldız-Beymen'e rengini, işe heyecanını veren kişi' olarak tanımladığı Kerimol, aldığı kararın nedenlerini şöyle açıklıyor: "Ömrünün büyük bir bölümünü geçir- digim yer olan Altınyıldız camiası benim için bir kardeş gibidir. Öncelikle kendi işi- min olmasını istedim. Sonra her olumlu şe- yin rekabet dünyasından kaynaklandıgını düşünöyorum. Ama kendünizi AJtınyıldız'- la rekabette değil, kardeş kunıluşlar gibi go- riiyoruz. Kararımdaki nedenlerden birisi de şuydu; piyasaya bir kalkım olacaksa, bu- nu dünya pazarında çok büyük bir isim yapmış olan, krallan, cumhurbaşkanlannı giydiren bir kuruluşla yapmak istedim. Kerim Kerimol 29 yılını verdiği Altınyıldız- Beymen'de artık müşavir. Kerimol, hazır giyimin ünlü ismi 'Zenia'nın Türkiye yatırımına yüzde 15 ortak oldu. leceği bir kuruluş. Enternasyonal bir dün- yanın oluştuğunu görüyoruz. Bizim de bir katkımız olsun dedik. Belki de bunun ön- cülügünü yapalım dedik." Zenia'nın Türkiye'deki yatırımına yüz- de 15 hisseyle ortak olan Kerim Kerimol, Türkiye pazarına gömlekle gireceklerini söyluyor: da başlayacağız. Bunun bir bölümü ihraç edilecek. Nisan ayı içinde Nişantaşı-Rumeli Caddesi'nde Zenia'nın ilk magazasını aça- cagız. Daha sonra sırasıyla Ankara, İzmir, tstanbul'un Anadolu yakasında bir maga- za daha açmavı düşünüyonız." Fabrikanın bitmek üzere olduğunu, yıl- basında makinelerin geleceğini söyleyen Ke- rimol, etkinliklerinin yalnızca gömlekle sı- nırlı kalmayacağını ekliyor: "1991 sonu 1992 içinde pantolon üreti- mi devreye girecek. Onu takip eden 1,5-2 sene sonra ise ceket ve palto üretimi ger- çekleşecek. Tabii bu arada gömlek fabri- kası ile birlikte kravat uretimine de geçmiş olacağız." Dünyanın ünlü tekstil firmaları arasın- da bulunan ve erkek giyiminde uzmanlaşan 'Zenia', etkinliklerine önce kumaş ile baş- lamış. Daha sonra hazır giyime geçen fir- manın, konfeksiyon, kazak, iç çamaşırı ve kravat üreten fabrikalan bulunuyor. Zenia; Dunhill, Dior, Givanchy, Romeo-Julliet ve Versace gibi ünlü markaların da erkek gi- yimindeki üreticisi. Zenia'nın ttalya dışın- da lsviçre ve Ispanya'da da yatırımları bu- Çünkü Zenia, hepimizin çok şey öğrenebi- "Gömlek uretimine ocak ayımn sonun- lunuyor. Türkiye'deki en güvenceli yazıcı K'NİZ İÇİN İDEAL YAZICI ı 80 veya 136 kolon • Mektup kalitesinde yazı 1 300 cps hız 1 Kağıt park özelliği 1 IBM uyumu KAREL ELEKTRONİK TİCARET A.Ş. İstanbul Merkez Tel: (1) 142 98 06 (5 hat) Ankara Bölge Mödürlüğö Tel: (4) 127 41 26-27 İzmir Bölge MüdüHüğü Tel: (51) 22 21 57 - 2107 52 'Türkiye'deki en güvenceli bilgisayar*
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear