Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 ARALIK 1990 EKONOMI CUMHURİYET/13
SERBEST PİYASADA DÖVİZ
ABODolan
Bab Alman Marta
bviçre Frangı
HoHanda Ftonnı
ingto Stefiini
Fransa f rîngı
100 ttatyan Lireli
SA.ftyaJ
Avusluya Şilını
Mvizlnt ($) ••
Ahş
2900
1950
2260
1705
5600
570
254
765
271
Sattş
2905
1955
2270
1715
5650
575
258
770
275
2892
ALTIN 6ÛMÛŞ
Cumhunyet
Reşat
22 ayar bileak
900ıyar Jûmûş
Vakrtbank Attını
Ziraat Alftra
HalkAJtm
M BarHası 1 Ons $
229 000
270 000
34.600
30 900
423
191.000
190.000
189 000
370 25
233 000
280.000
34.700
34 100
460
196 000
195.000
193.000
377 70
Tl Intertnnta Ort Faa (%) = 59 78
Polly Peck
şirketinde grev
• Ekonomi Servisi —
Polly Peck'in KKTC'de
bulunan karton ambalaj
fabrikası Unipac'te çalışan
15O'yi aşkın işçi greve
başladı. Haberi Kıbrıs'taki
sanayi çevrelerine
dayandırarak veren Reuter
ajansına göre greve
ikramiye ve tazminatların
ödenmemesi neden oldu.
Haberde grubun
KKTC'deki meyve şirketi
Sunzest'ten de ödeoıe
yapılmaksızın çıkanlanlann
sayısının 5OO'ü bulduğu
belirtiliyor. Öte yandan
Daily Telegraph gazetesine
göre İngiliz Ticaret
Bakanhğı'nın Polly Peck'le
ilgili soruşturma başlatma
olasılığı güçleniyor.
Galleria,6
off-
shore' oldu
• ANKARA (UBA) —
Bakaıüar Kurulu, Istanbul
Ataköy Turizm
Kompleksi'ndeki Galleria
ünitesinin bir bölümünü
serbest bölge ilan etti.
Bakanlar Kurulu'nun Resmi
Gazete'de yayımlanan
karanna göre Galleria
ünitesinin bir ve ikinci
katlarındaki bölümleri. off-
shore bankacılık için
serbest bölge olarak
belirlendi.
Kapasite
kuflanınıı
• ANKARA (AA) — Bu
yılın temmuz-eylül dönemi
imalat sanayii verilerine
göre özel sektörde kapasite
kullanımı ytizde 72.2
olurken devlet sektöründe
yüzde 68.9 düzeyinde
gerçeHeşti. Devlet lstatistik
Enstitüsü (DİE) tarafından
yapılan üçuncü Uç aylık
sanayi Uretim indeksinde,
ortalama kapasite kullanımı
sektörlere göre belirlendi.
En yüksek kapasite
kullanımı yüzde 85.8 oranı
ile özel sektör taş toprak
sanayiinde gerçekleşirken,
bunu yüzde 80.9 oranıyla
yine özel sektörde metal
ana sanayii izledi.
Yol-Iş'te
degişiklik
• SAMSUN (Cumhuriyet)
— Yol-lş Sendikası Samsun
(1) Nolu Şube'nin
olağanüstü genel kurulu,
aradan 14 ay geçtikten
sonra geçersiz sayıldı.
Mahkeme kararı üzerine,
Samsun 1 no'lu şubede
genel sekreterlik yapan
Zafer Kırbıyık ile Mali
Sekreter Ramazan Güdek
görevden uzaklaştınldı.
Kabasakal
Kavala'da
• Ekonomi Servisi — Dış
ticaret sermaye
şirketlerinden Meptaş'm
yöneticisi Mehmet
Kabasakal Kavala Grubu'na
geçti. Meptaş'la birlikte
Konfeksiyon İhracatçı
Birliği'nde Yönetim Kurulu
Üyeliği ve Başkan Vekilliği
de yapan Mehmet
Kabasakal, Kavala
Grubu'nda da "Mürahhas
üye" olarak dış ticaretle
ilgili şirketleri koordine
edecek.
Petrolde rekor
düşüş
• LONDRA (AA) — Irak
Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'in Irak ve
Kuveyt'teki yabancılara
seyahat özgürlüğü
verilmesini parlamentodan
istemesi üzerine Avrupa
piyasalarında petrolün varil
fıyatı 26 dolara indi.
Ingiltere'nin Kuzey Denizi
türü Brent marka ham
petrolünün vadeli satışının
varili dün önceki güne göre
1.33 dolar gerileyerek 26
dolara düştü. New York
Borsası'nın önceki geceki
kapanışında da ham
petrolün varil fiyatı 3
dolardan fazla düşüşle, son
üç ayın en alt düzeyine, 28
doların altına inmişti. Öte
yandan Körfez krizinde
barışçı yöndeki umutların
yoğunlaşmasına bağlı
olarak hisse senetleri de
değer kazanıyor.
Cüzdanınız kıymete biniyor
Bankalar ne faiz veriyor? (%
Bankaadı
Iş Bankası
Akbank
Ziraat Bankası
Yapı Kredi
Pamukbank
Denizbank
Osmanlı Bankası
Sümerbank
Garantı Bankası
Türkbank
Halkbank
Sekerbank
Vakıflar Bankası
iktisat Banosı
Etibank
Netbank
Tûtünbank
Demirbank
Töbank
TEB
Dışbank
Imar Bankası
Esbank
Emlak Bankası
Vadesiz
10
10
10
5
10
10
10
10
10
10
10
10
10
10
10
30
10
10
10
10
10
10
10
10
1 Ay
vadeli
35
37
37
37
40
41
37
41
37
41
38
39
37
• 45
42
41
42
44
38
41
38
44
39
38
3Ay
vadeli
46
48
50
48
51
51
48
52
48
52
49
49
49
54
52
51
52
53
50
51
49.5
53
50
48
6Ay
vadeli
49
51
52
51
55
54
51
56
51
55
• 52
52
52
57
55
55
55
55
53
54
52
55
52
485
1 Yıl
VadeH
56
58
58
58
60
60
58
62
58
61
58
59
58
63
61
64
62
61
59
60.5
59
64
59
59
(*) .\ot: DünkU gazeıemizde banka faizlerini gosteren tabloda teknik bir
hala sonucu, vadeler kanşmıştır. Özur dileriz.
1991 yıhnda tasarruflara talep
artacak. KİT'lerin gelecek yıl
paraya olan talebi tırmandırması
bekleniyor. Bankalar mevduat
toplama yarışına şimdiden girdi.
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Tasarnıf sahipleri için 1990'da uğradıklan kay-
bı 1991'de karşılama ihtimali doğuyor.
Tasarruf cephesinde 1991'in iyi geçeceğinin ışa-
retleri arasında, en başta "kamu kesiminin bü-
yük bir hararetle para arayışı" sayılıyor. Bütçe
açığı dahil kamu açığının 40 trilyon lirayı aşa-
cak ve bu açığın devlet gelirlerini arttırma yeri-
ne, borçlanmaya gidilerek karşüanacak olması,
para cephesinde 1991'de büyük canlıhk yaratacak.
Tasarnıf sahipleri için 1991'de yatınm seçenek-
lerinin artması anlamına gelecek gelişmelerin
muhtemel seyri şöyle:
Yıl sonuna kadar ertelenen KİT zamlarından
dolayı enflasyon şu an olması gerekenden daha
düşük bir düzeyde bulunuyor. Ama KÎT'ler 1991
başlarında bu zamları daha yüksek oranlarda
yapmak zonında kalacaklar. Bunun enflasyona
etkisi mevduat faizlerini yukarı çekecek. Zamla-
nn baskı altında tutulması ise açıkların kapatıl-
ması için bankacılık sistemine daha fazla başvu-
rulması anlamına gelecek. Artan kredi talebi,
mevduat toplama yanşını hızlandıracak. Faizler
artacak. KlTleri bankalara yöneltecek başka bir
olay da Körfez krizinden dolayı ülke riskinin art-
ması ve yurtdışından borçlanma olanaklarının
azalması. Borsanın bugünkü durumu, kamu ke-
siminin buradan da kaynak sağlaması ihtimali-
ni güçleştiriyor.
Ortaya çıkan bu tabloyu değerlendiren banka-
ahk uzmanı Prof. Dr. Selçuk Abaç, 1991'de mev-
duat toplamanın yeniden aktüel hale geleceğini
söyledi. Abaç şöyle konuştu:
"Bankalar için 1991'de kaynak maliyeti yeni-
den artacak. Bu kaynağı plase edebilirler mi? Ba-
na göre ederler. Yoksa bu fınansman açığı nasıl
kapanacak? Son derece hareketli bir dönem ya-
şanacak. Mevduat toplama yeniden aktüel ola-
cak. Bankalar müşteri bulmada zorlanmayacak.
Böyle bir ortamda büyük bankalar faizleri yüz-
de 65'e çıkarma dunımunda kalacaklarî'
Kamu kesimi, finansman havuzundan para çe-
kişirü önceki yıllardaki gibi sermaye piyasası
araçlanyla da sürdürecek. Ama devlet tahvili ve
Hazine bonosunun en büyük müşterisi olan ban-
kalann, paralannı kolayhkla satacak müşteri bul-
malan halinde, devlet kâgıtlannı almada nazla-
nacağı belirtiliyor. Bu durumda Hazine bonosu
ve devlet tahvili faizlerinin yükseltilmesi bek-
leniyor.
Gayri menkulde dönemsel olarak gelecek yıl
piyasamn canlanma göstennesi bekleniyor. Gayri
menkulde piyasamn genel seyri, iki yıl durgun-
luk, üç yıl canlüık veya üç yıl durgunluk, iki yıl
canlıhk şeklinde gerçekleşiyor. Üç yıllık durgun-
luk devTesinin bu sonbaharda bittiği ve canlan-
ma döneminin başladığı söylenebilir. Ancak fa-
iz artışı bu piyasayı olumsuz yönde etkiliyor.
Hisse^enetlerindeki düşük fiyatlar da bir fır-
sat olarak değerlendiriliyor. Bugünkü fıyat dü-
zeylerinde iyi hisse seçimi yapılabilirse, Körfez
krizinin bitmesiyle bu yatınm aracından da iyi
para kazanılabileceği belirtiliyor.
Döviz cephesinde ise Körfez krizinin döviz ge-
lirlerini azaltıcı, buna karşılık döviz giderlerini
arttırıcı etkisine dikkat çekiliyor. Dış kredi im-
kânlannın daralması da göz önüne alındığında,
dövizde 1991 yılının 1990'dan farklı geçmesi bek-
leniyor. Birçok soru işaretinin bulunmasına kar-
şın dövize olan talebin artabileceği varsayımın-
da bulunuluyor.
37 bin 600 sahte Mensucat Santral hissesinin Borsa'da işlem gördüğü saptandı
275 milyonluk yeni sahte senetEkonomi Servisi — Borsada önceki
gün ortaya çıkartılan sahte hisse senedi
olayının boyutunun buyük olmadığı, en
fazla bir milyar liralık bir hacme ulaşa-
bileceği öğrenildi. Borsa Takas Merke-
zi'nde önceki gün ele geçirilen ?1 bin
900 hisse senedinden sonra dünkü baş-
vurularla sahte Mensucat Santral hisse
miktarı 37 bin 600'e yükseldi. Piyasa
hacmi 274 milyon 480 bin TL'ye ulaşan
sahte senet olayının bir milyar liraya
varmayacağı sanılıyor.
Borsa dışında 20 ekim tarihinden beri
işlem görduğü sanılan sahte senetlerden
21 bin 900 adedi önceki gün Borsa Ta-
kas Merkezi'nde ele geçiriimişti. Edini-
len bilgiye göre sahtecilik Mensucat
Santral şirketinin sadece 100'lük kupür-
lerinde görüldü. Borsa görevlilerinin
fazla işlem görmesinden şüphelenerek
incelemeye aldıkları Mensucat Santral
hisselerinde bazı farklılıklar belirlendi.
Gerçek hisse senedi ile sahtesi arasında
ilk bakışta ortaya çıkmayacak kadar kü-
çük olan farklılıklar şunlar:
— Senet üzerindeki imza farklı,
— Sahte senette hisse sayısının yazıl-
dığı çerçevenin köşelerindeki beyaz in-
ce bant yok.
— Hisse senedinin en altında küçük
harflerle yazılan "Malbaa" kelimesinin
"M" harfinin altında incecik çapak var.
— İdare Meclisi ibaresinde yer alan
"r" harfinde de çapak bulunuyor.
Sahte hisse senedinin amblem dese-
ninin altında "1929" ibaresi var. Ger-
çeğinde bu yok.
— Sahte senette çerçeve baskısının
rengi daha açık.
Borsa'nın bu akşama kadar aracı üye-
lerden kabul edeceği Mensucat Santral
hisselerinin sahte olup olmadığını belir-
ledikten sonra işlemlere yeniden izin ve-
receği belirtiliyor.
Bu arada sahtecilik olayını gerçekleş-
tirenlerin peşine düşen mali polisin dün
sokak borsasından bir kişiyi gözaltına
aldığı öğrenildi.
Birinci sahtecilik olayında, borsa iş-
lemleri sigortalanmamış olduğundan do-
layı yatırımcıların mağduriyetini önle-
mek için Sahte Çukurova Elektrik Senet-
leri Tazmin Fonu kuruldu. Fon hak sa-
hiplerine ödenmek üzere Kasım ayında
borsadan Çukurova Elektrik hisselerinı
satın aldı. Hak sahiplerine yapılacak
ödemenin ise önümüzdeki günlerde baş-
laması bekleniyor.
Borsa başkanhğından yapılan açıkla-
mada, olayın belirlenmesinden sonra si-
gorta güvencesi için gerekli işlemlerin
başlatıldığı bildirildi. Mensucat Santral-
ın borsada işlem görmesi de dıinden iti-
baren durduruldu.
Artan KDVoranlanfaturasız ticareti kârlı hale getirince rekabet, fıyatlan düşürdü
Yıımurtada fiyatlarbaş aşağıESER ATtLLÂ
Yumurtadan "sorun çıktı."
Son birkaç aydır sürekli artan
yumurta fiyatları düşüşe geçti.
Bu düşüşün yumurtada KDV
oranlannın yüzde 3'ten yüzde
6'ya çıkanlmasından sonra fatu-
rasız satış yapan üreticilerin
mallarını daha ucuza satmaya
başlamalarından kaynaklandığı
ileri sürülüyor. Faturalı satış ya-
panların da yoğun rekabetten
dolayı fiyatlarını duşürmek zo-
runda kaldıklan belirtiliyor.
Yumurta Üreticileri Derneği
Başkanı Nuri Sözmen, yumur-
ta fiyatlanndaki düşüşun 6 haf-
tadır sürdüğunü belirterek bu-
nun nedenini ağırlıklı olarak
KDV oranlannın arttırılmasına
bağlıyor. Gıda maddelerinde
KDV oranının yüzde 3'ten yüz-
de 6'ya çıktığını anımsatan Söz-
men, "Piyasada götiirü usulle
satış v'apan ufak iireticiler fatu-
ra kesmiyorlar. Faturalı satışlar
azalıyor. Faturasız satanlar bir
yumurta 200 liraysa KDV ora-
nını fiyattan diişürerek 12 lira
daha ucuza satıyor" diye yakı-
nıyor. Sözmen'e göre KDV ora-
nının artması, bir kamyon yu-
nurtada. 1 milyon 800 bin lira-
lık bir KDV farkı yaratıyor. Söz-
men, üreticilerin yüzde 80'ini
temsil eden birliğin ise faturalı
satış yapmasından dolayı yu-
murtayı daha pahalıya satarken
yoğun rekabetten dolayı şu an-
da fiyatları duşürmek zorunda
kaldığını söyluyor.
Yumurta Üreticileri Derneği,
haziran ayı ortalarında piyasa-
daki fiyatı tek elden belirlemek
amacıyla üyeleri arasında borsa
kurmuştu. Yumurta fiyatları 131
liraykefı borsa faaliyete başladı.
Nuri Sözmen'in verdiği bilgiye
göre daha sonra her hafta başın-
da borsada belirlenen yumurta
fıyatlan sürekli artışa geçti. Eki-
min ikinci haftasında yumu.ta
fiyatları 235 liraya dek çıktı. 15
ekimde KDV oranlannın ilk
başta yüzde 3'ten yüzde 5'e çı-
karıjmasıyla borsaya bağlı ol-
mayan üreticilerin fiyatlarını
KDV oranında düşürmeleri,
borsada da fiyatları düşürdu.
Daha sonra kasım başında yıiz-
de 6'ya çıkarılan KDV oranlan
fiyatlann düşüşünu hızlandırdı.
Geçen hafta borsada satılan bir
adet yumurta 173 liraya dek in-
di.
Yumurta Üreticileri Derneği
Başkanı Nuri Sözmen, şu anda
bir yumurtanın maliyetinin 214
lirayı aştığını belirtiyor. Toprak
Mahsulleri Ofisi'nin yem fiyat-
larını her hafta başında arttır-
dığına dikkat çeken Sözmen,
"Maliyetler sürekli artarken yu-
murta fiyatları düşüyor. Yumur-
ta üreticileri çok zor durumda.
Birçok urelici ha>-vanını kesme-
ye başladı" diye yakınıyor. Ge-
çen hafta içinde Tarım ve Köyiş-
ieri Bakanlığı'yla bir toplantı ya-
parak sorunlannı hükümet yet-
kililerine ilettiklerini belirten
Sözmen, çözum için şu öneride
bulunuyor.
"Devlet son iki yıldır Kaynak
Kullanımı Destekleme Fonu adı
altında çiftlik sahiplerine yüzde
35 ila 65 arasında değişen oran-
larda teşvik veriyor. Bu teşvik
kümes yapımını çok arttırdı. Biz
bu uygulamanın durmasını isti-
yoruz. Teşvik de çiftlik sahiple-
rine verilecefine, fatura kesen-
lere verilsin diyoruz. Kısaca öne-
rimiz, fatura kesen birlik üyele-
ri ne, kestikleri fatura başına teş-
vik verilmesi. Bu, hem faturalı
satışı arttınr hem de küçük üre-
ticilerin birliğe üye olmasını sag-
lar. Fiyatları da dengede tutar."
Hükümetin kümesçiliği hız-
landırmak amacıyla verdiği teş-
viğin kümes havvanlannı ço-
ğalttığını belirten Sözmen, geçen
yıl kümes hayvanı sayısının 25
milyon adetten bu yıl 35-40 mil-
yona çıktığını söyluyor. Bu hay-
vanların 3-4 ay sonra yumurtla-
maya başlayacağına da dikkat
çeken Sözmen, "Fazla yumurta
arzı nedeniyle fiyatlar iyice
düşecek" diyor. Sözmen, fiyat
düşüşünün tüketiciye küçük
oranlarda yansıdığım savunu-
yor.
Yumurta piyasasının bir diğer
sorunu olarak da ihracatın dur-
ması gösteriliyor. Geçen yıl
Irak'a 11 milyon adet yumurta
ihraç edildiğini belirten Nuri
Sözmen, eylül ayında Irak'a yi-
ne ihracat planlandığını, ancak
aniden patlak veren Körfez kri-
zi nedeniyle bağlantıların kesil-
diğini ve bu yıl hiç yumurta ih-
raç edilmediğini söyluyor. Yu-
goslavya, Polonya, Yunanistan,
Bulgaristan ve Rusya gibi alter-
natif ihraç pazarları için devlet
desteğine gereksinimleri olduğu-
na işaret eden Yumurta Üretici-
leri Derneği Başkanı "Biz ihra-
cat için hazınz. Ancak birçok
ülke mal karşılığında yumurta
istiyor. Bunun için devlet deste-
ğine muhtacız. Önümüzdeki yıl
yumurta piyasasında arz patla-
masıyla birlikte daha büyük so-
runlar baş gösterecek. Bunun
için maliyetin altında bile yu-
murta ihraç etmeye vanz" diyor.
Yumurta fiyatlarının düşmesinin
piyasaya tam olarak yansımadı-
ğını da belirten Sözmen, "Olan,
üreticiyle tüketiciye oluyor. Biz-
deki fiyat düşuşleri piyasaya da-
ha küçük oranlarda yansıyor.
Burada en çok kazananlar ise
aracılar" diyor.
EKONOMİ NOTLARI
OSMAN ULAGAY
. .Başımızdaki Tehlike.
Türkiye'nin keyfi ve şahsi kararlarla Körfez'de sonu belir-
siz bir maceraya sürüklenmesi tehlikesi, olayın yalnızca bir
boyutu. Olaya bütünlük içinde baktığımızda Türkiye'nin ba-
şındaki tehlikenin bir kez daha bir "büyük kurtarıcı" olduğu-
nu görüyoruz. Tehlikenin kavranmasını güçleştiren ve bu ne-
denle tehlikeyi büyüten faktör ise "büyük kurtarıcı" rolüne
soyunanın bu kez bir sivil olması.
Sayın Özal'ın kendisini âdeta kutsal bir davanın misyone-
ri olarak gördüğü ve bu nedenle Türkiye'yi yönetme hakkını
kendinde bulduğu daha önce yazıldı. Sayın Özal'ın önceki
akşam Ankara'da bir kokteylde söytedikleri, bu tarihsel mıs-
yon fikrinin neredeyse bir saplantı şeklinde onun kimliğine
ve davranışlarına yansıdığım bir kez daha gösteriyor. Herke-
sin sürekli olarak kendisiyle uğraştığını belirten Sayın Özal
şunları söylemiş o kokteylde:
"Memleketimize hizmet etmekten başka hiçbir gayemiz
yoktur. Aslında bu memlekete hizmet etmek de kolay değil-
dir... Hele dünyanın bugünkü şartları içinde ve 1980'den bu
tarafa doğru gelişen şartlar içinde ülkemizi yokluklardan var-
lığa getirmek kolay bir iş degildir. Tabii ki bunun mükâfatını
bekliyor degiliz. Ama hadiseler ne olursa olsun, tarih bizim
ne yaptığımızı, bu ülkeyi nereden nereye getirdiğimizi bütün
açıklığıyla üzerinden yıllar geçtikten sonra herhalde yazacak-
tır. İnsaf edin, bu kadar işi yapabiliyorsam demek ki marifetli
(bir diğer gazeteye göre 'kabiliyetli') adamım... Hiç kimseden
korkumuz yok. Bir canımız var. Onu da yeri geldiğinde Al-
lah'a veririz." (Cumhuriyet ve Hürriyet, 6 Aralık 1990)
Görulüyor ki ayaküstü yapılan bir kokteyl sohbetinde biie
Sayın Özal takıntısını dillendiriyor, bu memleket için neler yap-
mış olduğunu anlatarak tarihte kendisine iyi bir yer arıyor.
Yaptıklarının yeterince takdir edilmemesi halinde, bu hatayı
tarihin telafi edeceğini ifade ediyor. Ondan sonra da kimse-
den korkusu olmadığını ve "Allah'a verecek bir canı" oldu-
ğunu söyluyor. Sadece Allah'a hesap verecek olan büyük mis-
yon adamı, kutsal çabasını takdir etmeyenlere serzenişte bu-
lunuyor.
Orgeneral Torumtay'ın istifası, kimilerinin göstermek iste-
diği gibi çok normal ve olağan bir olaysa, Sayın Özal da ge-
ne kimilerinin yakıştırdığı gibi sivil ve seçilmiş bir liderşe bü-
tün bu sözlere, bu tür tepkilere ne gerek var? Sayın Özal'a
yönelik, bizim bilmediğimiz bir komplo falan mı var? Birileri-
nin büyük misyonunu tamamlamasına engel olacağını dü-
şündüğü için mi kendini temize çıkarmak ve tarihe stğınmak
gereğini duyuyor Sayın Özal?
27 Mayıs 1960 hareketinin en aktif elemanlanndan biri olan
Binbaşı Orhan Erkanlı, yıllar sonra yayımladığı anılarında,
"Memleketimizin en ciddi, en önemli, en hayati sorununun
vatanı kurtarıcılardan kurtarmak olduğunu anladık" diye ya-
zar.
Bu saptamada sözü edilen "kurtarıcılık" işlevi daha çok
askerlere yakıştırıldı. Çeşitli vesilelerle "vatanı kurtarmaya"
soyunan, bu gerekçeyle yönetime el koyan askerlere karşı
da Türkiye'de belli bir tepki birikimi oldu. Buna karşılık âde-
ta tek başına vatanı kurtarmaya ya da yüceltmeye soyunan
bir sivilin, askerlere karşı oluşan bu tepkiden de yararlana-
rak, kendine özgu bir tek adam yönetimi kurması tehlikesi-
ne karşı yeterli bir birikimin olduğunu söylemek olanaksız.
Oysa bugün görünen manzara, Türkiye'de. son kırk yılda
hiç kimseye nasip olmayan bir tek adam yönetimi oluştur-
mak için koşulların hazırlanmakta olduğunu düşündürüyor.
Asker, yargı ve basın nötralize edilebildiği ölçüce tek adam
yönetiminın koşulları tamamlanmış olacak. Bu koşullar ta-
mamlandığında, bir zamanlar yapılmış bir seçime dayana-
rak kendilerine "seçilmiş" sıfatını yakıştıranlar, yeni seçim-
leri sürekli erteleyerek büyük misyonlarını gerçekleştirmenin
ve iktidarlarını ebedileştirmenın yollarını çok daha kolayhkla
arayabilecekler.
Türkiye'de askerter, sivil toplum anlayışına uygun bir pror.:
fesyonelleşmenin ve bu çerçevede ilkelere bağlılığın örnek- '•.
lerini verme yoluna girerken bir zamanlar askerlerin tekelin-
de olan "kurtarıcılık" rolünün bu kez bir sivil tarafından oy-
nanmak istenmesi ve buna seyirci kalınması, çoğumuzun öz-
lemi olan sivil toplum'a geçişi geciktirebilir, Türkiye'yi yeni
çalkantıların içine itebilir.
Türkiye'yi "büyük kurtarıcı "lardan kurtarma görevi sanıyo-
rum çok güncel bir görev. Sivil toplumun bütün kesimlerinin
bu görevin önemini kavrayarak üzerlerine düşeni yapmaları
halinde, tamamen demokratik mekanizmalar içinde başımız-
daki bu tehlikeden kurtulmamız mümkündür. "Büyük
kurtarıcı" rolüne soyunanın asker ya da sivil olması, bazı
alanlarda başanlı ya da başarısız olması hiçbir şeyi değiştir-
mez. Biz eğer kurtarıcılardan medet ummaktan kurtulup en
iyi yönetimin demokrasi olduğuna inanıyorsak yapmamız ge-
reken şey bellidir.
KISA KISA
• GARANTt LEASLNG A.Ş.
kuruldu. 10 milyar lira ödenmiş
sermayeyle kurulan şirketin Ge-
nel Müdürlüğü'nü Metin Peköz
yürütecek.
• TF.KS1İLBANK Idari Işler
Grup Başkanı ve Genel Müdür
Yardımcılığı'na A. Neşe Okakın
getirildi. Okakın, daha önce Ci-
tibank Genel Müdür Yardımcı-
lığı görevinde bulunuyordu.
• AOS Anadolu Otomotiv
Sanayi, kuruluşunun 10. yılını
kutluyor. lsuzu arabalarını üre-
ten firmanın kutlama etkinlik-
leri 7-8 aralıkta verilecek. Ro-
berta Flack konserleriyle sona
erecek.
• GÜRtŞ İNŞAAT, Bursa
Organize Sanayi Bölgesi'ndeki
doğalgaz dağıtım sisteminin iha-
lesini kazandı. 17 milyar 600
milyon liralık ihalenin mukave-
lesi imzalandı.
• TİSİT Tanm llaçları Sana-
yici Ithalatçı ve Temsilcileri Der-
neği'nin genel kurulu yapıldı.
Derneğin Yönetim Kurulu Baş-
kanlığı'na Cevdet Atilla seçildi.
• OLIVETTrnin yeni Genel
Müdürü Nicola Medovic göre-
vine başladı. 1988 yıhndan beri
Olivetti bünyesinde çalışan Me-
dovic firmanın Türkiye'de faa-
liyet göstermesine karar verildik-
ten sonra Türkiye'ye gönderil-
mişti. Medovic son olarak Oli-
vetti'de satıştan sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı olarak görev
yapıyordu.
• LUNA margarinleri piyasa-
ya sunuldu. Yeni margarini Mar-
sa üretiyor.
Ünlü Italyan tekstilfirması Zenia, Beymeriin Kerimol'unu ortak alıyor
Yöneticilikten patronluğa
Ekonomi Servisi — Altınyıldız-Beymen
grubunun Teknik Direktörü ve Yönetim
Kurulu üyesi Kerim Kerimol, profesyonel
yöneticilikten patronluğa ilk adımı attı. Ün-
lü İtalyan tekstil firması 'Zenia' ile ortak-
lığa giren Kerimol, 29 yılını verdiği Altın-
yıldız ve Beymen'de artık haftanın iki gü-
nü müşavirlik yapacak.
'Altınyddız' ya da 'Beymen' denince, adı
Boyner ailesi ile birlikte anılan ve Cem Boy-
ner'in, 'Altınyıldız-Beymen'e rengini, işe
heyecanını veren kişi' olarak tanımladığı
Kerimol, aldığı kararın nedenlerini şöyle
açıklıyor:
"Ömrünün büyük bir bölümünü geçir-
digim yer olan Altınyıldız camiası benim
için bir kardeş gibidir. Öncelikle kendi işi-
min olmasını istedim. Sonra her olumlu şe-
yin rekabet dünyasından kaynaklandıgını
düşünöyorum. Ama kendünizi AJtınyıldız'-
la rekabette değil, kardeş kunıluşlar gibi go-
riiyoruz. Kararımdaki nedenlerden birisi de
şuydu; piyasaya bir kalkım olacaksa, bu-
nu dünya pazarında çok büyük bir isim
yapmış olan, krallan, cumhurbaşkanlannı
giydiren bir kuruluşla yapmak istedim.
Kerim
Kerimol 29
yılını verdiği
Altınyıldız-
Beymen'de
artık müşavir.
Kerimol, hazır
giyimin ünlü
ismi 'Zenia'nın
Türkiye
yatırımına
yüzde 15 ortak
oldu.
leceği bir kuruluş. Enternasyonal bir dün-
yanın oluştuğunu görüyoruz. Bizim de bir
katkımız olsun dedik. Belki de bunun ön-
cülügünü yapalım dedik."
Zenia'nın Türkiye'deki yatırımına yüz-
de 15 hisseyle ortak olan Kerim Kerimol,
Türkiye pazarına gömlekle gireceklerini
söyluyor:
da başlayacağız. Bunun bir bölümü ihraç
edilecek. Nisan ayı içinde Nişantaşı-Rumeli
Caddesi'nde Zenia'nın ilk magazasını aça-
cagız. Daha sonra sırasıyla Ankara, İzmir,
tstanbul'un Anadolu yakasında bir maga-
za daha açmavı düşünüyonız."
Fabrikanın bitmek üzere olduğunu, yıl-
basında makinelerin geleceğini söyleyen Ke-
rimol, etkinliklerinin yalnızca gömlekle sı-
nırlı kalmayacağını ekliyor:
"1991 sonu 1992 içinde pantolon üreti-
mi devreye girecek. Onu takip eden 1,5-2
sene sonra ise ceket ve palto üretimi ger-
çekleşecek. Tabii bu arada gömlek fabri-
kası ile birlikte kravat uretimine de geçmiş
olacağız."
Dünyanın ünlü tekstil firmaları arasın-
da bulunan ve erkek giyiminde uzmanlaşan
'Zenia', etkinliklerine önce kumaş ile baş-
lamış. Daha sonra hazır giyime geçen fir-
manın, konfeksiyon, kazak, iç çamaşırı ve
kravat üreten fabrikalan bulunuyor. Zenia;
Dunhill, Dior, Givanchy, Romeo-Julliet ve
Versace gibi ünlü markaların da erkek gi-
yimindeki üreticisi. Zenia'nın ttalya dışın-
da lsviçre ve Ispanya'da da yatırımları bu-
Çünkü Zenia, hepimizin çok şey öğrenebi- "Gömlek uretimine ocak ayımn sonun- lunuyor.
Türkiye'deki en güvenceli yazıcı
K'NİZ İÇİN İDEAL YAZICI
ı 80 veya 136 kolon
• Mektup kalitesinde
yazı
1
300 cps hız
1
Kağıt park
özelliği
1
IBM uyumu
KAREL ELEKTRONİK TİCARET A.Ş.
İstanbul Merkez Tel: (1) 142 98 06 (5 hat)
Ankara Bölge Mödürlüğö Tel: (4) 127 41 26-27
İzmir Bölge MüdüHüğü Tel: (51) 22 21 57 - 2107 52 'Türkiye'deki en güvenceli bilgisayar*