23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET/14 31 ARALIK 1990 Doğan ve kayaıı yıldızları ile 1990 Hazırlayan: YONCA ÖZKAYA Yılın ikinci yarısından sonra ortaya çıkmasına rağmen adı her gün, her yerde konuşulan lider herhalde Saddam Hüseyin'di. Kuveyt'i işgal ederek birkaç üike dışında tüm dünyayı karşısına almayı başaran Irak Uderinden sonra 1990 siyaset sahnesinin en önemli başrol oyuncuları mutlaka Almanya Başbakanı Helmut Kohl ile SSCB lideri Mihail Gorbaçov oldu. Yılın sürpriz kararlan îngiltere Başbakanı Margaret Thatcher ile SSCB Dışişleri Bakant Eduard Şevardnadze'den geldi. tstifaları tüm dünyayı şaşkına çevirdi. trlanda ile Nikaragua ilk kadın başkanlarmı siyaset sahnesine sunarken, Butto görevinden alındı. Vatandaşları sokağa dökülen Bangladeş Devlet Başkanı Erşad ile Bulgaristan Başbakanı Lukanov ise istifalanm sunmak zorunda bırakıldılar. Çekoslovakya yıla yazar başkanı ile girerken, Polonyalılar, Dayanışma liderini başkanlık koltuğuna oturttular. Liberya ve Çad'da devlet başkanlan gerillalar tarafmdan devrilirken, Hindistan Başbakanı parti içi çekişmelere yenildi. Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov'dan sonra adından en çok söz ettiren politikacı Yeltsin oldu. Latin Amerika ülkeleri Şili'de Pinochet gönülsüzce görevini Aylwin'e devrederken, Peru'da Japon asıllı tanm uztnanı Fujimori iktidara geldi. Brezilyalılar ise genç ve yakışıklı Mello'yu başkan seçtiler. 1990 yıh, adlannı bir dönem dünya siyaset tarihine kalın harflerle yazdıran Stalin'e Arnavutluk'ta, Tito'ya Yugoslavya'da 'mezar oldu.' Saddam Hüseyin Dünyaya meydan okuyan lider Irak lideri; ağustos başmda Kuveyt'i iş- gal edene kadar Irak asılh Ingiliz gazete- ci Farzad Bazoft'u casusluk iddiasıyla as- tırması, atom bombası uretmeye çalışma- sı, kimyasal silahlan gözünu kırpmadan kullarunası, İran'la yıllarca savaşması ve devlet başkanlığına geldiği yıllarda yük- sek rütbeli 21 subayı kurşuna dizdirmesi ile tanmıyordu. Kuveyt krizinin ilk ayla- nnda dünya ile sözcüsü aracıhğıyla ve beklenmedik anlarda yayımlattığı mesaj- larla temas kurdu. Bir gmprehineile yap- tığı görüsme sırasında çekilen bir filmle ortaya çıktı. Kuveyt krizini Filistin soru- nuna bağlama girişımleri sonuçsuz kal- dı. Ayağına kadar gelen dünya siyaseti- nin ünlü isrmleri her kabul edişinde, re- hinelerin bir kısmını serbest bıraktı. En son olarak kendisine saldınlması duru- munda İsrail başta olmak üzere S. Ara- bistan'ı hedef seçeceğini açıkladı. Diya- log kapısını bir açıp bir kapayan Saddam, ne yaptığj, ne duşundüğü konusunda en çok çalışma yapılan siyası lider oldu. Helmut Kohl Almanya'nın birleşmesinin miman Federal Almanya Başbakanı olarak girdiği 1990 yılmı Birleşik Almanya'mn başbakanı olarak tamamladı. Financial Times gazetesi Helmut Kohl'ü "yıbn adamı" seçti. Kendisi "sadece gelişme- leri değerlendirip tamamladığma" inanı- yor. Kohl, F. Almanya entelektuelleri ta- rafmdan pek sevümezdi. Ancak bu yü ar- dı ardına başarılı adımlar attı. Oder- Neisse'yi sınır kabul ederek Polonya'nın yttreğine su serpti. SSCB lidetj flegorüş- tü. AJmanya'nın birleşmesine veftATO'- da kalmasma "izin" aldı. Karşıhğmda dev ülkenin ekonomik sorunlannı çöz- mesi için "en cömert" mali desteği sağ- ladı. "Ortada kalan" Sovyet askerleri için de kasasını açtı. 1932 yüından bu ya- na yapılan ilk ortak Alman seçimlerin- den zaferle çıktı. Kohl, attığı bu adım- larla Fransız ve İngiliz liderlerin uykula- nnı kaçırmayı da başardı. Mihail Gorbaçov Ülke tarihinin en güçlü lideri Sovyetler Birliği lideri için 1990 çetin bir yıl oldu. Başta Baltık cumhuriyetleri olmak üzere diğer Sovyet cumhuriyetle- rinin egemenlik kararlan, artan miÜiyet- çilik akımlan bir yandan, dev ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz diğer yandan, hem dünyadan ve özellikle re- fah içindeki Batı'dan yardım sağlamaya çalıştı hem muhafazakâr Sovyet yöneti- cilerini ülkenin radikal reformlara ihti- yacı olduğu konusunda ikna etmeye ça- baladı. Bu arada başta Rusya Federas- yonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin olmak üzere bir grup aşırı radikal tarafmdan muhafazakârlara ödün vermekle, yavaş adım atmakla eleştirildi. Batı'dan gördü- ğü destek, aldığı Nobel Banş Ödülü'nün yanında Sovyet yönetiminde tek adam ol- ması için gerekli yetkileri de elinde top- lamayı başardı. Her ne kadar istedikle- rini tam olarak yaptırabileceği konusun- da kuşkular taşımyor olsa da 1990 yıh Avrupa genç kuşağının gözdesi, 1991 için "sert önlemler yıh" tanımlamasını yapıyor. V.P. Singh Parti içi çatışmaya yenildi Hindistan Başbakanı V.P. Singh, par- tisi Janata Dal'daki iç çatışmalar sonu- cunda koltuğunu Chandra Shekhar'a bı- rakmak zorunda kaldı. Singh'in 6 kasım- da istifasıru sunmasından sonra Hindis- tan tarihinin en küçük azınlık hükümeti kuruldu. Ekonomide liberalleşmeye kar- şı, ulusal şirketlere yakınlığı ile tanınan Shekhar, 1983-84 yıllarmda ülkenin gü- neyinden kuzeyine kadar 4200 km'yi yü- rüyerek katetmesiyle ünlendi. Bu yürü- yüşü sonucu hiçbir ülke liderinin sahip olmadığı kadar sorunlar hakkında bilgi sahibi olduğu ileri surülüyor. Gençlik yıl- lan Kongre Partisi ile sosyalist partiler arasında gidip gelmekle geçen yeni baş- bakan, kurduğu Janata Partisi'nin Jana- ta Dal Partisi ile birleşmesini sağladı. Bir- leşen partilerın hedefi Rajıv Gandi'yi de- virmekti. Başardılar. Ardından iç bölun- meler Singh'in istifasına dek uzandı. Gandi, Shekhar hükümetini destekliyor. Margaret Thatcher Demir Lady'den sürpriz istifa lngiltere'nin ilk kadın Başbakanı Mar- garet Thatcher, tüm dünyayı şaşırtan is- tifa karanyla yerini, ülke tarihine en genç başbakan sıfatıyla giren John Major'a bı- raktı. 1959'da milletvekili seçilen Thatc- her, 1975 yüında Muhafazakâr Parti'nin, dört yıl sonra da lngiltere'nin başına geç- mişti. 'Demir Lady' Downing Street 10 numaradan kendi evine geçerken dahi bu lakabına uygun kalarak "Pişmanhk duy- duğum hiçbir şey yok. Görev verilse yi- ne aynı politikalan uygularım" diyordu. Mary Robinson Tutucu ülkenin feminist başkanı Dünya siyaset sahnesinden Thatcher gibi ünlü bir kadın politikacı ismi silinir- ken komşu ülke trlanda'da devlet baş- kanlığına başka bir kadın, Mary Robin- son geldi. "Kadının yerinin mutfak ve beşik olduğuna" ınanılan bu ülkeye, ar- tık ortanın solunda, trlanda ölçülerine göre 'feminist', reform yanhsı, bağımsız avukat olarak uluslararasında tanınmış Robinson başkanlık edecek. Benazir Butto Devlet başkanı görevden aldı 1990 yıhnda iktidardan düşen diğer bir kadın politikacı Pakistan Başbakanı Be- nazir Butto oldu. Devlet Başkanı Gulam Ishak Han'ın, hakkında iktidan kötüye kullandığı yolunda iddialar ileri sürmesi ve görevden alması sonucu yerini, 24 ekimde gidilen seçimlerle Islami Demok- ratik Ittifak lideri Nafız Şerif e bıraktı. Pakistan, Butto'nun seçimlerin hileli ya- pıldığı yolundaki tüm iddialanna rağmen artık Pencap asıllı sanayici tarafmdan yö- netilecek. Vaclav Havel Batı'dan eşitlikçi muamele istiyor Çekoslovakya'da komünizmin egemen olduğu yıllarda da dünya oyun yazan Vaclav Havel'i taruyordu. 1989 yılma ka- dar ülkede oyunlan yasak olan ve rejim muhalifi sayılan Havel, 1990 yılına dev- let başkanı unvanı ile girdi. Fiili lideri ol- duğu Sivil Forum, 44 yıl aradan sonra haziran ayında yapılan seçimlerden za- ferle çıktı. 29 Arahk 1989'da devlet baş- kanlığına seçilen Havel, seçim sonucu için rakiplerinin "başka secenek olmadı- ğını kabul etmek zorunda olduklan" ge- rektiğini dilegetiriyordu. Vaclav Havel, "Batı'dan eşitlikçi muamele" istiyor, kültürel işbirüğinin önemini vıuguluyor. Nelson Mandela Siyahların umudu artık dışarda Güney Afrika Devlet Başkanı De Klerk, Afrika Ulusal Kongresi (ANQ li- derlerinden Nelson Mandela'nın serbest bırakılacağmı açıkladığında takvimler 2 şubatı gösteriyordu. 11 şubatta siyah halk Cape Town'da liderlerinin "özgür" kalışını dans ederek kutladı. Içerdeyken Güney Afrika yönetimine "Ulke iç savaş ve yıkıma doğru kayıyor. Iki düşman kampa aynlmış. Bir tarafta beyazlar, bir tarafta siyahlar" şeklinde endişe mektu- bu gönderen Mandela, ANC'ye destek ve G. Afrika yönetimine karşı ambargonun sürdürülmesini sağlamak amacıyla onca yaşına bakmaksızm dünyayı turladı. An- cak serbest bırakılışı, G. Afrika'ya kar- şı uygulanan ambargonun kaldınlması yönünde alınan kararlarla ödüllendiril- di. Alberto Fujimori Japon asıllı tanmcı başkan Alberto Fujimori ismi, Penı devlet başkanhğı seçimlerinden dört ay önçe belki ulkedeki Japonlar ve tanmla ilgili kişiler tarafmdan tanmıyordu. Ülke ve dünya genelinde Fujimori ismi duyul- makla kalmadı, 8 nisan, ardından 10 ha- ziranda yapılan seçimlerde Peru siyasi ta- rihine devlet başkanı olarak yazıldı. Fujimori, başkanlık koltu ğuna ünlü ya- zar Mario Vargas Llosa'yı sürpriz biçim de geride bırakarak oturdu. Samuel Doe İşkence yaptı işkenceyle öldü Liberya Devlet Başkanı Samuel Doe'- nun siyasi yaşamı asi üderlerden Prince Johnson'un askerlerinin elinde noktalan- dı. 10 yıl boyunca Liberya'ya hükmeden, kendisine karşı gelenleri yok etmekten ge- ri durmayan Doe, aynı biçimde muame- le gördü. Elleri kelepçeli, bacaklanndan yaralı olarak bıçaklanarak öldürüldü. Doe, 1985 yüında kendisini devirmeyi amaçlayan General Thomas Quiwonk- pa'yı işkence ile öldürmüş, cesedi üstü açık arabada başkent Monrovia sokak- lannda gezdirmişti. Collor de Mello Brezilya'nın genç yakışıklı başkanı Brezilya'nın en genç Devlet Başkanı Fernando Collor de Mello'nun ilkesi kı- sa ve öz: "Ya başaracagım ya da başa- racagım." 15 martta işbaşma gelen Mel- lo, iktidannın ikinci gününde, Boston Bankası raponında 'Latin Amerika'da hatta hiçbir ülkede şimdiye kadar uygu- lanmaya konmayan sıküıkta' şeklinde ta- nımlanan ekonomik reform paketini aç- tı. 'Mağrur', 'yakışıkh', 'kendinden emin', 'otoriter', 'sabırsız' Devlet Baş- kanı, Brezilya'yı 'azgelişmiş ülke konu- mundün gelişmiş ülke düzeyine yükseltecegini' iddia ediyor. Lech Walesa Dayanışma lideri devlet başkanı Polonya'da komünizme karşı verilen mücadeleyi dünyaya duyuran Dayanışma Sendikası lideri Lech Walesa, 1991 yıh- na Polonya Devlet Başkam olarak giri- yor. General Jaruzelski yönetimine kar- şı birlikte mücadele verdiği Tadeusz Ma- zowiecki'yi başbakanhk görevi sırasında ekonomik reformlan çok temkinli uygu- lamakla suçluyordu. Hızh reform yanlı- sı VValesa, Dayanışma'nın entelektüel ke- simi tarafmdan 'diktatör eğilimli' olarak eleştiriliyor. Muhammed Erşad îstifaya zorlandı, ev hapsinde Devlet başkanı koltuğunda otururken girdigi 1990 yıhnı başkent Dakka'da bir villada ev hapsinde tutularak noktahyor. 1982 yıhnda geldiği iktidan, bir yıl son- ra üstlendiği devlet başkanhğı görevi ile pekiştiren Erşad, öğrenci ve muhalefetin yoğun gösterileri sonucunda 6 aralıkta is- tifa etti. Ardından tutuklandı. BBC'ye, yapılacak parlamento seçimlerine girece- ğini ve başkanlık için adaylığını koyaca- ğını açıkladı. Hissene Habre Darbeyle devrildi Senegal'e sığındı Yeni yıla girerken Çad devlet başkan- hğı koltuğu da sahip değiştirdi. 1982 yı- hnda başa geçtiğinde ordunun başına ge- tirdiği tdris Deby tarafmdan gerilla sa- vaşı sonucunda devrilen Hissene Habre ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. Kaç- tığı Kamerun'dan uçakla Senegal'e sığı- nan Habre, bu üike yönetimine "siyase- te bulaşmama" sözü verdi. Ailesi ve ba- vullan da iki uçakla devrik devlet başka- nının ardından yeni "vatan"a taşındı. &S0" • -^mttmm^mt Violeta Chamorro Sandinistlerle Contralann arasında kaldı Anastasio Somoza'ya karşı mücadele veren bir grup yerini, yapılan ilk özgür seçimlerle diğer bir gruba bıraktı. Üçün- cü kuşak Somoza olarak Nikaragua'yı yöneten Anastasio'yu 1979 yıhnda devi- ren Sandinistler, ülke yönetimini 25 ni- sanda seçimlerle 14 muhalefet partisinin adayı Violeta Chamorro'ya bıraktılar. Somoza'ya karşı La Prensa isimli yayın organı ile mücadele veren eşinin öldürul- mesinden sonra mücadeleyi üstlenen Chamorro, Sandinistlerle eski Contralan eşzamanh olarak memnun etmeye çalış- manın zorluğunu yaşıyor. İktidara gel- dikten sonra Contralara silahlan bırak- tıran Chamorro, Sandinistleri ordunun ve polis teşkilatımn başında bıraktı. Es- ki Contralardan bir bölumü, Sandinist- lerin tamamen yetkisiz bırakılması ve eski topraklarına kavuşturulmaları konusun- da ısrarlılar. Daniel Ortega iktidan dö- neminde Sandinistler toprak sahibi yapıl- mış ve eski sahiplerin isimleri tapu ka- dastro evraklanndan silinmişti. Chamor- ro, 20 bin eski Contradan 3 binine top- rak verirken, zorunlu askerlik görevini kaldırdı, ordudakı asker sayısını beşte bir oranında azalttı. ' Demokrasiye gönülsüz karşılama Latin Amerika'da devlet başkanhğı mevkiine demokratik seçimlerle gelinme- si geleneğine Şili'de de uyuldu. Kanlı bir darbeyle Salvador Allende'yi devirerek geldiği iktidan General Augus- to Pinochet, "isteyerek olraasa da" de- mokratik seçimlerle Particio A>lwin'e bı- rakmak zorunda kaldı. Ordunun başm- da kalarak yonetimden tam olarak elini çekmeyen Pinochet, başta kendine olmak üzere tüm kabine uyelerine, "görevleri- ni tam olarak yapraış olmanın huzunı- nu taşjyabilecekkrini" söyleyerek madal- ya taktı. General, Ayhvin'e "özgür, ba- nş içinde ve diizenli bir toplum" bırak- tığına inanıyor. Her zaman bir minibüs komonda birliği, dört otomobil silahlı as- ker, bir helikopter, bir ambulans ve ko- rumalar eşliğinde dolaşan Pinochet, ik- tidara geldiğinde geniş çaplı temizlik ha- reketine girişmişti. "Aslında bunlar te- miz çocuklar, ancak dış mihraklar tara- fmdan beyinleri yıkanmış" dediği sol gmp üyelerinin bir kısmı stadyumlarda kurşuna dizildi, diğer bir kısım sürgüne gönderildi. Ordu ve polis örgütünde bir takım düzenlemelere giderek kendisine altematif olabilecek komutanları tasfiye etti. Rusya'nın asi devlet başkanı Boris Yeltsin için 1990 "başkaldın yıh" oldu. SSCB lideri Mihail Gorba- çov'a ve muhafazakârlara yönelttiği ağır eleştiriler yönetim katında dunımunu za- yıflattıysa da Rusya Federasyonu devlet başkanhğı seçimlerinde aldığı zaferle ye- rini sağlamlaştırdı. Sovyetler Birliği'nin en büyuk cunıhuriyetinin başına geçerek ülkede atılan adımlarda söz hakkına ka- vuştu. Sürekli merkeze karşı duran Yelt- sin, Rusya'nın egemenliğini ilan etti, di- ğer cumhuriyetler ve ulkelerle ilişkiler kurdu. 500 günlük ekonomik reform programını Rusya Parlamentosu'nda onaylatarak merkeze "serbest piyasa ekonomisine geçişin nasıl olacağını gös- terme şansmı" elde etti. Ekonomist Sta- nislav Şatalin'in hazırladığı ve planh eko- nomiden piyasa ekonomisine hızla geçil- mesini ongören plan, Sovyetler Birliği hükümetinin kabul ettiği 'uzlaşmacı plan'la çelişiyor. Gorbaçov'un Yüksek Sovyet'e sunduğu plan, Şatalin'in hızh reform programı ile Başbakan Rijkov'- ın hafif reform programını uzlaştırıyor- du. Rijkov, Şatalin'in planının gerçekçi . olmadığını ve ülkeyi mahvedeceğini ileri sürüyor. Yeltsin, Başbakan Rijkov'un 'kızağa çekilmesini" sağladı. Andrey Lukanov Muhalefetin sesi görevden etti İktidara gelmesiyle gitmesi aynı yıla rastlayan Bulgaristan Sosyalist Partisi Başkam Andrey Lukanov, yaygın grev ve gösterilere yenik düştü. Kazanılan hazi- ran seçimlerinden sonra muhalefetle ko- alisyon oluşturma talepleri hep geri çev- rilen Lukanov, görevde kaldığı sürece öğ- renciler ve ana muhalefet partisi Demok- ratik Güçler Birliği'nin boy hedefi oldu. Eduard Sevardnadze Gorbaçov'un sağ kolu üzdü The Washington Post gazetesine "özel Sevardnadze eki" çıkarttıracak kadar dünya siyaset sahnesinin sempatik sima- lanndan olan Eduard Şevardnadze'nin SSCB dışişleri bakanlığı görevinden isti- fa etmesi, yılın en büyuk surprizlerinden biriydi. İktidara geldiği 1985 yıhnda, Şe- vardnadze'ye dışişleri bakanlığı görevi- ni veren Mihail Gorbaçov dahil muhafa- zakâr Sovyet milletvekilleri tarafmdan acelecilik ve sorumsuzlukla suçlanan Sovyet bakan, kararını "ülkenin dikta- törlüğe yönelmesine" ve "muhafazakâr- lardan gelen saldınlara" bağladı. Stalin Son kalesinde de kapıya kondu Bir dönemin siyasi tarihine adım ka- lın harflerle yazdıran Josef Stalin, 1990 biterken tutulduğu yegâne ülke Arnavut- luk'ta da "darbe" yedi. Arnavutluk Emek Partisi, ulkedeki Stalin heykelle- rinin kaldınlması, Stalin adının gectiği tüm yerleşim birimi, kuruluş ve işletme-. lerinin adlannın değiştiriknesi yolunda karar aldı. Stalin kitaplan, Tiran'daki kütüphaneden kaldınldı. Tito da tarihin çöplüğüne Bir dönem siyasi tarihine adım altın harflerle yazdıran Mareşal Josip Tito da Sovyet meslektaşı Stalin'in akıbetine uğ- radı. Yugoslavya parçalanma tehlikesi yaşarken Tito'nun bustlerine çöp teneke- lerinde rastlandı. Belgrad'daki Başkan- lık Sarayı'ndan da diğer bir büstü kaldı- nldı. Cumhuriyetlerde de bu tavır benim- sendi. Okullarda oylama yapdarak suııf- lardan Tito resimleri indirinrken sokak ve cadde isimlerinden Tito adı çıkarıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear