23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 KaddıımTye ABD vizesı • NEW YORK (AA) — Füistin Kurtuluî örgütü'nün (FKÖ) Siyasi Büro Şefi Fanık Kaddumi'nin, BM'nin Füistin'le ilgili toplantısının yapüacağı New York'a gjtmek üzere ABD'den vize aldığı bildirildi. Kaddumi, 3 arahk pazanesi günü BM Genel Kurulu'nun Filistin konusundaki görüşmelerini açacak. ABD'nin Kaddumi'ye vizeyi kasten gecikmeli olarak verdiği, böylece Güvenlik Konseyi'nde Körfez krizi görüşülürken aynı anda FUistin sorununun genel kurulda ele alınmasına engel olduğu kaydediliyor. Bangladeş'te çaftşmar 50 ölü • Dış Haberler Servisi — Bangladeş'te muhalefet liderleri dün yaptıklan bir açıklamada hükümete bağlı güvenlik güçlerinin 50 göstericiyi öldürdüklerini ve binden fazla kişiyi yaraladıklannı belirttiler. Dakka hükümeti sansür uyguladığjndan, haberlerin doğruluğu araştınlanuyor. AP'nin haberine göre, hükümetin salı günü olağanüstü durum ilan etmesine rağmen, Devlet Başkanı Hüseyin Muhamtned Erşad yönetimine karşı gösteri düzenlendi. Altı hafta önce Erşad'ın 1991'de genel seçim sözü vermesiyle başlayan gösterilerde, hükümetin istifası ve geçici hükmet oluşturulması taJepIeri dile getiriliyor. Çarşamba öğleden sonra bu ülkeyle tüm bağlantılar kesildi, dünden itibaren uçuşlar da durduruldu. Açlıkgrevi yasaklandı • Dış Haberier Servisi — Sovyetler Birliği cumh uriyetlerinden Tacikistan'da hükümet açlık grevine gidilmesini yasakladı. Yasadışı davrananların 100 ile 1000 ruble arasında para cezasına çarptınlacaklan ya da iki ay çaJışma kampına gönderilecekleri açıklandı. lçişleri Bakanlığı sözcüsü, Tacikistan Demokratik Partisi'nin dokuz üyesinin 22 kasımdan beri açhk grevinde olduğunu ve hükümetin partinin kuruluş toplantısma izin vermesi karşüığında buna son vermeye karar verdikkrini belirtti. Mısır'da boykotlu seçim • Dış Haberier Servisi — Bir önceki seçim yasasının anayasalara aykın olduğu gerekçesiyle Mısır'da dün yeniden parlamento seçimleri yapıldı. 454 üyelik parlamentodaki 444 sandalye için yapılan seçimlere Hüsnü Mübarek'in Yeni Demokrasi Partisi dışında, koyu Müslümanlann Ümme Partisi ile solcu Ulusal Birlikçi llerici Parti seçimlere kaülırken ana muhalefet partileri seçimi boykot ettiîer. 16 milyon Mısırlı seçmenin dün sabah saat 8'den itibaren sandık başına gittiği seçimde, 2700 aday yanştı. Parlamentodaki on üye Devlet Başkanı Mübarek tarafından atanmıştı. Mazowiecki'nin isrifasına ret • Dış Haberier Servisi — Polonya parlamentosu Sejm üyeleri Başbakan Tadeusz Mazowiecki'nin istifasını görüşmeyi reddetti. 25 kasımda yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu geçemeyen Mazowiecki, bunu kendisine karşı güvensizlik olarak değerlendirmiş ve istifasını sunmuştu, ancak parlamento üyeleri başbakanın, hükümeti döneminde atıian adunlarla ilgili bir rapor hazjrlamasını istiyor. FUistin Günü • ANKARA (AA) — Başbakan Yıldırım Akbulut, lsrail işgali altındaki topraklarda durumun "çok ciddi ve kaygı verici olduğunu" söyledi. Akbulut, Filistin halkıyla Dayamşma Günü dolayısıyla BM Filistin Halkımn VazgeçUmez Haklannın Kullamlması Komitesi Başkanı Bayan Absa Gaude'a bir mesaj gönderdi. Başbakan Akbulut, "Bu vesileyle hükümetim ve kendim adına Filistin halkımn haklı davasına verdiğimiz desteği bir kez daha yinelerim" dedi. Bulgaristan'da hükümet ve muhalefet 'milli birlik hükümeti' için anlaştı Lukaııov istifa ettiYeni hükümetin başbakanı Sosyalist Parti ve Demokratik Güçler Birliği'nin dışmdan olacak. Lukanov'un istifası üzerine protesto gösterileri ve grevlere son verildi, barikatlar kaldınldı. Dış Haberier Servisi — Bulgaristan'- da Başbakan Andrei Lukanov Sosyalist Parti hükümeti aleyhine sürdürülen yay- gın grev ve protesto gösterilerine boyun eğerek dün akşam istifa etti. Grevleri ör- gütleyen muhalif işçi sendikası Podkre- pa'nın liderleri Lukanov'un istifası üze- Bugüne nasıl gelindi? rine eylemlerine son verdiklerini açıkla- dıiar. Todor Jivkov yönetiminin devrilme- sinden sonra yapılan ilk serbest seçim- lerde başbakan seçilen Andrei Lukanov istifa mektubunda "Parlamentonun ba- n Üyeleri ve sendikalann tutumu bükii- metin programuu uygulamasına izin ver- meyen bir orUm yaratmıştır" dedi. Lu- kanov'un muhalefetin boyk.otuna kar- şın parlamentoya onaylattığı ekonomik refonn programı Bulgar hallcının şiddet- li tepkisine yol açmıştı. Lukanov istifaya muhalefet partileri ve Devlet Başkanı Jelyu Jelev ile dun er- ken saatlerde yaptığı goruşmelerden son- ra karar verdiğini söyledi. Devlet Baş- kanı Jelev'in çağnsı üzerine yapılan gö- ruşmelerde Lukanov muhalefetteki De- Lukanov'un girişimleri sonuçsuz kaldı 1948: Komünistler yönetime geldi. 10 Kasım 1985>: 1954 yılmdan bu ya- na KP lideri olan Todor Jivkov, yöne- timden uzaklaştırılarak yerine Petar Mladenov getirildi. 18 kasım: Sofya'da 50.000 kişi de- mokrasi, serbest seçimler ve insan hak- larına saygı istemiyle gösteri yaptı. 8 araiık: KP'de tasfiyeler başladı. Jiv- kov dahil olmak üzere 8 parti yönetici- si partiden uzaklaştınldı. 15 Ocak 1990: Parlamento, KP'nin öncü rolune son verümesini kararlaştır- dı. 18 ocak: Jivkov, etnik düşmanlığı kö- rükleme, devlet mallarmı ve görevini kö- rüye kullanma suçlamalanyla evinde göz hapsine alındı. 1 şubat: Jivkov yanlısı Georgi Ata- nassov hiıkümeti istifa etti. 2 şubat: KP'deki eski yönetim yanlı- lan tasfiye edilerek, parti liderliğine Alexander Lilov getirildi. 3 şubat: Ihmlı reformcu Andrei Lu- kanov, basbakanlığa getirildi. 30 mart: Bulgaristan, 11 milyar do- larlık dış borcunu ödemeyi durdurdu. 3 nisan: Komünist Parti, adını değiş- tirerek Sosyalist Parti adını aldı. 10-17 haziran: Seçimlerde Sosyalist Parti başanlı olarak parlamentoda ço- ğunluğu ele geçirdi. 7 temmuz: Devlet Başkanı Petar Mla- denov. kamuoyu baskısı nedeniyle isti- fa etmek zorunda kaldı. 1 agustos: Muhalefetteki Demokra- tik Güçler Birliği'nin lideri Jelyu Jelev devlet başkanlığına seçilerek 40 yıldır yönetime geien ilk anti-komünist baş- kan oldu. 22 ağustos: Lukanov hükümeti görev- den çekildi. 19 eyliil: Andrei Lukanov, yeniden sosyalist ağırlıklı bir hükümet kurdu. 35 eylul: Sosyalist Parti lideri Alexan- der Lilov, muhalefetin çabalarına kar- şın yeniden parti liderliğine seçilerek, yerini korudu. 26 kasım: Muhalif işçi sendikası Podkrepa'nın başlattığı greve on binler- ce işçi katıldı. 29 kasım: Andrei Lukanov hüküme- tinin istifa ettiğini açıkladı. mokratik Güçler Birliği'ne (DGB) koa- lisyon hükümeti onerisinde bulunduğu ancak DGB'nin başbakanlığın ve bazı önemli bakanlıkların kendi partilerine verilmesi koşuluyla koalisyonda yer ala- caklannı söyledikleri bildirildi. Tarafla- nn daha sonra anlaşmaya vardıklan ha- ber verildi. Söz konusu anlaşma "sakin bir geçiş dönetni" için millı birlik hükümeti oluş- tunılmasını ongörüyor. Partiler arasında vanlan anlaşma uya- nnca, yeni başbakan ne Sosyalist Parti ne de Demokratik Güçler Birliği'nden olacak. Bütün partilerin katılacağı pariamen- tonun bugünkü toplantısında Lukanov'- un istifa mektubunun okunmasının ar- dından yeni başbakanın isminin açıkla- nabiieceği bildirildi. Bu arada, Lukanov'un istifa kararı- nı acıklamasından sonra on binlerce Sof- yah sokaklara döküldü. Muhalefet yanlılan, sokaklarda şar- kılar söyleyip sloganlar atarak hüküme- tin istifasını kutladılar. Sofya'daki sevinç gösterileri sürerken, daha önce meydan ve ana caddelerde kurulmuş bulunan ve gün boyunca şe- hirde hayatı felce uğratan barikatlar da kaldınldı. Hükümetin istifası isteğiyle muhalif işçi sendikası Podkrepa önderliğinde dört gündür süren grevlere de son veril- di. Sendika yöneticileri Lukanov'un is- tifasıyla isteklerini elde ettikleri için ey- lemlerine son verdiklerini açıkladılar. MADENCtLER - Sofya'da hükümetin istifasını isteyen madencilerin grev ve eylemleri sürerken öğrenciler de onları destekliyor. (Fotogntf: Reuter) YUNANÎSTAN Hükümet,grevleri zora koşuyor Pazartesi günü hükümetin parlamentoya sunacağı grevleri sınırlayan tasarısına işçi ve memur sendikalan büyük tepki göstererek 24 ve 48'er saatlik genel grev kararları aldılar. STELYO BERBERAldS ATtNA — Yunanistan'ıo M | eğilimli Yeni Demokrasi PırtİM (YDP) hükttmetinin parİMH». toya sunmaya hazırlandı|ı M yasa tasarısı muhalefet partileri ile işçi ve memur sendikalaruu ayaklandırdı. Bu yasa tasanlâ- nndan biri ülkedeki grevlerin sı- nırlandınlmasını, ikincisi ise te- röre karşı mücadele yöntemleri- ni ilgilendiriyor. Grevlerle ilgili yasa tasansının içeriği dün ba- sma açıklandı ve tasan parla- mentoya sunuldu. Teröre karşı mücadele yöntemlerini ilgüendi- ren tasan ise önümuzdeki gün- lerde açıklanacak. Hükümet, ülkedeki yaşamı zaman zaman felce uğratan ge- nel grev eylemlerinin "tehlikeJi boyuUara" ulaşmasını önlemek amacıyla ilk olarak kamu hiz- metleri ve daha sonra özel sek- törde çalışanlann grev ilan etme haklanm kısıtlamaya karar ver- di. önümuzdeki pazartesi gıiı.ü parlamentoya sunulacak olan bu tasanya karşı işçi ve memur sendikalan şiddetli tepkiler gös- teriyor. Bu nedenle üç gün üst- üste olağanüstü toplantılar dü- zenleyen işçi ve memur sendika- lan, yasa tasarısının "geri çekil- mesi" talebiyle 24 ve 48'er saat- lik genel grev kararları aldılar. Bu tasanya göre kamu ve özel sektörde çalışanlann 'grev ilan etme hakkı' aynen komnuyor. Ancak bu grev eyleminin uygu- lanıp uygulanmayacağı, iş sahi- binin başvuracağı mahkemenin karanna bağlı kalacak. Yani yet- kili mahkeme söz konusu grevi "yasadışı" olarak kabul ederse işçi ve memurlar grev eylemini gerçekleştiremeyecek. Aksi hal- de eyleme katılanlar işten kovu- labilecek. Yetkili mahkeme grev karannı "yasal" olarak kabul et- se dahi, iş sahibi ya da kamu sektörü yetkilileri, işyerlerinde "emniyet personeti" calıştırabi- lecek. Bu durumda örneğin ban- ka memurlan, yasal olarak ka- bul edilecek grevlerini sürdürür- ken o bankanın "eMniyet personeli" bankada çauşacak ve kamuoyu bu grevden etkilenme- yecek. Aym durum elektrik ku- rumu, telefon-posta işietmeleri, su idaresi, temizlik işçileri ve toplu taşımacıhk alanlan için de gecerli olacak. Özel sektörde ça- üşanlar da aynı tasanmn mad- delerine i?öre hareket etmek zo- runda kalacak. Hükümetin haarladığı bu ya- sa tasansı, Yunanistan'daki yerli ve yabancı yatınmlan teşvik et- meyi hedefliyor. Hükümete gö- re Yunanistan'daki grev eylem- lerinin yoğun olması gerekçesiy- le yatırım yapmaktan çekinen yabana şirketlere böylelikle ül- ke ekonomisinin kapılan açılmış olacak. Bu arada hükümetin önümuzdeki hafta icinde parla- mentoya sunacağı 1991 yılı büt- çesinden doğacak 'işçi ve me- mur tepkileri"nin "grev eyiemine" dönüşmesini önlemek amacıyla söz konusu yasa tasa- nsı parlamentoya "acilen" su- nuldu ve bütçe görüşmelerinden önce yasa haline getirilmesine karar verildi. Ne var lci işçi ve memıır sen- dikalan, bu tasannın içerdikle- rini "sendikal özgiirlüklere karşı" ve "anayasadan kaynak- lanan grev bakiannın ihlal edilmesi" şekünde yorumluyor- lar. öte yandan hükümetin terö- re karşı mücadele için hazırladı- ğı ikinci yasa tasansı da muha- lefet partileri tarafından eleşti- rildi. Sosyalist PASOK ile ko- münistlerin SINASPISMOS partileri, teröre karşı mücadele için özel yasa çıkanlmasma ge- rek olmadığım, ancak var olan yasalann işlerük kazanması için güvenlik makamlarının "daha yetenekli çalışmaa gerektigfaıe" dikkat çektiler. Edinilen bilgüoe göre söz konusu yasa tasansın- da, "Bağlı olduğu terör öcgtti- nün üyelerini ihbar edealeıv h>- fifletici unsuriar ıanma<-ak", ay- rıca güvenlik makamlan "?*•" beü" gördükleri şahıslan savcı izni olmadan tutuklayıp sorgu- layabilecek. Yunanistan hükü- metinin teröre karşı mücadele için hazırladığı bu tasannın Ital- ya'daki yasalarla aym doğrultu- da olacağından söz ediliyor. TüRKİYE-İSRAİL Ddli îüşkîlerde W önem kazanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosB) — Körfez krizi, Ortado- ğu'nun geleneksel sorunu Arap-tsrail çatışmasını arka plana iterken Türkiye İsrail iliş- kilerindeki mesafe de sürüyor. Tel Aviv, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin "normal- leştirilmesi" arzusunu sürekli Ankara'ya hissettirirken lsrail- in Fih'stin sorununa yönelik ka- tı tutumu nedeniyle Türkiye, bu beklentilere yeşil ışık yakmıyor. Ankara'daki yetkililer Tür- kiye ile lsrail arasında aslında herhangi bir ikili sorunun bu- lunmadığını bildiriyorlar. An- cak Tel Aviv'in Türkiye'nin ya- kından izlediği Filistin sorunu- nun çözümüne yönelik girişim- lere ayak diremesinin buzlann erimesini guçleştirdiği belirtili- yor. özellikle son birkaç hafta içinde lsrail yönetiminin Doğu Kudüs ile işgal altındaki top- raklarda sergilediği sert politi- kalann yeni engeller oluşturdu- ğuna dikkat çekiliyor. öte yandan Türkiye ile Isra- il arasındaki ikili ilişkilerde su konusunun gelecekte önemli bir yer tutacağına ilişkin sinyal- ler yoğunlaşıyor. Su sıkıntısımn giderek ciddi boyutlara varaca- ğını hesaplayan lsrail, Türkiye1 den su satın alma istemini son dönemde birkaç kez dile getir- di. Hatta bu çerçevede iki ülke arasında bazı gizli görüşmele- rin yapıldığı söylentileri canlı- hğını koruyor. Siyasi gözlemci- ler ise Ankara'nın bu istemlere net biçimde karşı çıkmadığını, Israil'le ticari Uişkiler konusun- da şirketlerin serbest bıraküma- sı eğiliminin giderek arttığını kaydediyorlar. Aynca Istan- bul'daki geniş Yahudi toplulu- ğunun büyük ticari şirketlerle dogrudan ilişkili olması da dik- kat çekiyor. TELEFON DEĞİŞİKLİĞİ İstanbul Rezervasyon Bürosu Santralı'nın 2.12.1990 Tarihinden îtibaren Yeni Numarası: 574 8200 • (25Hat) TURK HAVA YOLLARI DUN1ADA BIJGTJN ALİSİRMEIN Tüm dünyada ve özellikle Avrupa'da insan haklannın gü- venceye alınması konusunda büyük ilerlemeler sağlanır ve geçenlerde Paris'te imzalanan AGİK ile önemli bir kazanım elde edilirken konu, olumsuz yönleriyle Türkiye'nin günde- minden bir türlü inmiyor. AGİK'in imzalanmasından sonra Avrupa'nın tüm ülkeleri arasında insan haklan kavramtnda ortak ölçüöere varılma- sının bu gelişmenin dışında kalan Türkiye'nin daha da bü- yük dikkatle izlenmesine ve elestirilmesine yol açabileceği söylenmişti. Nıtekim öyle de oldu. Daha anlaşmanın mürek- kebi kurumadan, Uluslararası Af Örgütü'nün, CNN'de yayım- lanan "Unutulan Mahkûmlar" adlı yapıtında ülkemizde- ki mahkûm ve tutukluların durumları dile getirilmekte, yapı- lan işkenceler kınanmaktaydı. Eleştirilere tepki göstermek ve "Bizi karalamak istiyorlar" demek kolaycı bir yoldu. Ama sonuç vermiyordu. Bu görüşü ileri sürenler, ne dış ne de iç kamuoyunu inandırabiliyorlar- dı. Öte yandan, AGİK'in imzalanmasına karşın, Türkiye'de yal- nızca görüşünü belirtmekle yetinenlerin gözaftına alınmala- rı, tutuklanmaları sürmekteydi ve bu durumu önlemek için en küçük bir girişimde bile bulunulmuyordu. Dünkü kimi gazetelerde yayımlanan bir haber ise ilk ba- kışta bu alandaki kaygılan bir ölçüde giderebilecek nitelik- teymiş izleniminı veriyordu. Habere göre TBMM Adalet Ko- misyonu'nda İnsan Haklan İnceleme Komisyonu kurulması- na ilişkin yasa önerisi benimsenerek Paris Şartı'nın uygu- lanması yolunda önemli bir adım atılmıştı. Öneri ANAP İs- tanbul Milletvekili Bülent Akarcalı, ANAP Grup Başkanvekili Ülkü Güney, SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş, DYP Grup Başkanvekili Vefa Tanır tarafından ortaklasa im- zalanmıştt. Muhalefetin de desteklediği ve komisyonda bazı değişik- liklere uğrayan öneriye göre komısyon üyeleri karakollar, has- taneler ve hapishanelerde de araştırma yapabılecek ve ko- şullarda iyileştirme önerebilecekteri gibi polisten, askerden yardım da isteyebileceklerdi. Önümuzdeki günlerde genel kurula gelmesı beklenen öne- rinin yasalaşması halinde, şimdıye dek süren büyük bir bos- luğun doldurulmuş olacağı, başka ülkelerde uzun süredir var olan (örneğin ABD Kongresı insan Haklan Komisyonu) gibi bir organın kurulmasının yarar sağlayacağı düşünülebilir mi? Eğer gelişmelerı olaylardan soyutlarsak bu soruya "evet" demek kolaydır. Ancak Türkiye'deki geçmiş uygulamalar göz önünde bulundurulduğunda ve iktidarın insan haklan konu- sunda dışanda başka, içeride başka görünüm sergilediği ger- çeği anımsandığında bu konuda iyimser olmak oldukça güç- leşiyor. Geçmişin olayfarı göstermiştir ki işbaşında bulunan ikti- dar, genellikle insan haklarına uymayı bir yana iterek dısarı- ya hoş görünüp ıçendeki icraatı gözden kaçıracak önlemleri yeğlemektedır. iktidarın yapısı ve dünya görüşü değişmedi- ğine göre muhalefetin iyiniyetle destekledığı önerinin yasa- laşmasının bır adım olmakla birlıkte, sorunlann çözümüne yönelik gerçek bir önlem olmadığı kolaylıkla anlaşılabilecektir. Nitekim önerinin sahiplerinden Bülent Akarcalı'nın konuş- ması da bu yöndeki kaygılan arttırıcı nitelıktedir. Sayın Akar- calı, komisyonun bir dedektiflik bürosu niteliğinı taşımadığı- nı belirterek asıl amacın insan haklan ihlallerıyle ilgili olarak yurtdışında Türkiye aleyhine sürdürülen "karalama" kampan- yasını gerçekçi bir biçimde çürütmeye yönelik olduğunu söy- lemiştir. Sayın Akarcalı'nın sözleri ne yazık ki gerçeği yansıtmıyor. Yurtdışında sürdürülen kampanyalarda Türkiye'ye karşı olan- ların katkıları olabilır, hatta bunların bir bölümü bazı olayian abartabilirler. Ne var ki buntarın büyük bir bölümü gerçeKJe; ri yansrtmaktadırlar ve çok titiz araştırma ve incelemelerjn, ürünleridirler. Ve yurtiçindeki bizler de bu kampanyalarda ileri sürülenlerın ne derecede doğru olduğunu bilmekteyiz. Durum böyle iken bu gerçeklere sırtını dönerek, tüm ileri sürülenleri kasıtlı karalama kampanyaları olarak nrteteyen bir önerinin gerçekte hangi amaca yönelik olduğu kolayca an- laşılmaktadır. Madem ki amaç buydu ve dostlar alışverişte görsün kabi- linden bir komisyon kurulacaktı, oldu olacak bu kuruluşu dog- rudan Türk Tanıtma Vakfı'na bağlasalardı. DENKTAŞ'IN GİRİŞİMİNE TEPKİ ~ Rum yönetimi Maraş'ta Filistinli istemiyor LEFKOŞA (AA) — Kıbrıs Rum yönetimi, KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş'ın "Maraş'a 350 Filistinli ögren- d yerieştirilmesi" yolundaki gı- rişimine tepki gösterdi. Rum yönetiminin konuyla il- gili açıklamasında, Türk tara- fınm, bu girişimle, BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet görevini yerine getirmesini ve Kıbns so- nınuna adil ve kalıcı bir çözüm bulunması çabalannı engelle- meyi amaçladığı iddia edildi. Açıklamada, söz konusu gi- rişimin Güvenlik Konseyi 1984 mayıs ayındaki 550 sayılı kara- nyla yasaklandığı savunularak "Denktaş'ın bu girişiminden Türkiye sorumludur. Kıbns hükümeti, Maraş'ın kendi sa- kinleri dışındaki kişilerin yerle- şimine açılmasını engellemek tcin gerekeni >^pacaktır" denil- di. Kıbrıs Rum yönetiminin açıklamasında, Filistinli öğren- cilerin Maraş'a yerleştirilmesi, Türk kesiminin kenti sömürge- liştirme çabası olarak nitelen- dirildi. BM'ye çagn Bu arada Kıbrıs Rum Yöne- timi, BM Güvenlik Konseyi'n- den, "Türkiye'nin Maraş'ı sö- mürgeleştirme çabasına" engel olmasını istedi. Rum yönetimi tarafından yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu'nun BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinin büyükelçüeri ile görüştüğü kaydedildi. Yakovu'nun, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Tem- silcisi Oscar Camition'la bir go- rüşme yaparak BM'nin Ma- raş'ın yerleşime açılmasını en- gellemek için önlem almasını istediği duyuruldu. Rum siyasi partileri de birer büdiri yayımlayarak girişimi kı- nadıklannı bildirdiler. JANE'S DEFENCE DERGİSİ TürkF-16'ları ihraç içîn ABD îzni bekliyor LONDRA (AA) — Türki- ye'nin, Mısır'a F-16 savaş uçaklan ihraç etme konusunda ABD'den izin istediği bildiril- di. Ingiltere'nin önde gelen Sa- vunma Dergisi "Jane's Defen- ce Weekly"de yer alan ve ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) kaynaklanna dayandırılan ha- berde, Türkiye'nin, Türk Ha- vacıbk Sanayii'nin (TAI) ABD lisansı altında ürettiği 40 adet F-16'yı Mısır'a satmak istedi- ği kaydedildi. Haberde, Türkiye'nin izin is- teğini geçen ay yaptığı ve iste- ğin ABD Savunma Bakanlığı'nca incelenmekte ol- duğu ve henüz hiçbir Türk üre- timi F-16'nın üçüncü ülkelere ihracı konusunda izin verilme- diği belirtildi. Türkiye'nin Mısır'a F-16 sa- tış önerisinin, iki hafta önce Kahire'ye giden savunma sana- yii müsteşarı Vahit Erdem ta- rafından yapıldığuu yazan der- gi, Mısır'ın 160 adet F-16 al- mak istediğini, ancak sadece 120 adet için ABD'ye siparişte bulunduğunu hatırlattı. Jane's Defence Weekly, F-16'lann lisansına sahip olan General Dynamics şirketi yet- kililerinin, Mısır'ın Türkiye'de üretilen F-16'lardan satın al- makla, hem uçaklann daha ucuz işgücü ile üretilmeleri hem de naküyat kolaylığı nedeniyle küçük tasarruf yapabileceğini kabul ettiklerini haber verdi. Ancak General Dynamics yetkilileri, Türkiye'nin Mısır'a uçak satışının dogrudan yapı- lamayacağını, sözkonusu uçak- lann önce ABD Hava Kuvvet- leri'ne ve oradan Mısır'a satıl- ması gerektiğini ve bu durum- da satışlardan ABD'nin dış as- keri satış (FMS) kredisi de kul- lanılabileceğini söylediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear