23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/15 KÖRFEZ 1.5 milyon asker savaşahazırABD Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Irak'a karşı güç kullanılırsa ilk 20 günde 30 bin Amerikan askeri ölebilir, gazeteci Jack Anderson'a göre ise haftada 10 bin asker kaybedilebilir. Dış Haberier Servisi — BM Guvenlik Konseyi, Irak'a karşı askeri yaptınm uy- gulanması konusundaki karan goruşmek uzere yarın toplanıyor. Halen bölgedeki, kara, hava ve denız kuvvetlerine mensup Amenkan askerle- rinin sayısı 230 bini geçti. Başkan Bush, önümuzdeki aylarda bölgeye 200 bin as- kerin daha gönderilmesi için emır verdi. Korfez bunahrtunın patlak vermesinden bu yana göreve çağrılan yedeklerın sayısı 93 bin olarak açıklanırken Savunma Ba- kanivDick Cheney'in gerektiğinde 125 bin yedeğin daha goreve çağrılması emrıni ımzaladığı bildinldi. ABD'rün bölgede bulundurduğu savas gemüerinin adlan ve bulunduklan yerler de şöyle açıklandı: Basra Korfezi'nde Wisconsin savaş gemisi, Arap Denizi'nin kuzeyinde Midway uçak gemisi, Kızıl De- niz'de Saratoga nakliye gemisi, Akdeniz- de Jobn F. Kennedy nakliye gemisi. Şu anda ABD'nin bölgede 500 tankı bulun- duğu açıklanırken çoğunluğu Almanya- dan olmak uzere bin adet modern M-1A1 tankının da uç ay içınde bölgede konuş- landınlacağı duyuruldu. Bölgedeki Ame- rikan savaş ve bombardıman uçağı sayı- sının 300'u bulduğu, bunlann arasında radarlar tarafından tespit edilemeyen F-1I7A Stealth uçaklarıyla A-10 tank av- cısı uçaklarının yer aldıkları belirtildı. Aralarında AH-64 tank avcılan da olmak uzere, 250 modern Amenkan savaş heli- kopten şu anda emır bekliyor. ABD'nin yanı sıra Fransa 1100'u lejyo- ner olmak uzere 5 bin, Ingıltere 950O'u "çöl fareleri" denılen zırlı tugaylara men- sup olmak uzere 12 bin askeri personelı- ni bölgede mevzılendirmiş durumda. Ote yandan Irak ordusunun karşısın- da, Suudi Arabistan ve Mısır'ın 100 bin, Korfez Işbırliği Konseyi'nin 10 bin, Suri- ye ve Pakistan'ın beşer bin, Bangladeş'in ikı bin askerinin mevzilendiğı, Fas'ın da Arap ve Musluman bırliklenne asker gon- derdiğı açıklanmıştı. Bütun bu kuvvetlerin karşısında yer alan Irak ordusuna mensup asker sayısı, bugune dek bir milyon olarak belirtıldi. Irak'ın elinde, aynca, 5500 adet Sovyet ve Çin yapısı tank, 3000 parça top, 200 ro- ketatar, 66 karadân havaya ateşlenen fu- ze, 160 helıkopter ve 180 karadan havaya savunma sistemi bulunuyor. 800 uçağa sahip olan Irak Hava Kuvvetleri, arala- rında Fransız Mirage'lannın da bulundu- ğu modern uçaklarla donatılmış durum- da. KaydadeğeT bir deniz gucune sahip ol- mayan Irak, denizden gelecek saldınlara karşı kendisini savunmak uzere petrol tankerlerini herhangi bir saldırı duru- munda denizden ateşten bir çember ya- ratmak üzere Körfez'de mevzilendirdı. Bu arada Irak, kuçuk bir nukleer bombanın tahrip gucüne sahip ozel bir silah da ge- liştırdi. öte yandan Irak'a karşı guç kullanıl- masının neye mal olabileceğı de bugune kadar değışik çe\reler tarafından açıklan- mış bulunuyor. ABD Savunma Bakanlı- ğı çatışmanın ilk 20 gununde 30 bin Ame- rikan askerinin ölebileceğinı bildirirken istihbarat uzmanlığı>la tanman unlü ga- zeteci Jack Anderson ilk haftada en çok 10 bin askerin kaybedileceğım, 30 bınin "azami tahmin" olduğunu belirtmişti. ABD'nin strateji uzmanlanndan ve eski Savunma tstihbarat Merkezi yöneticisi Amirel Laroque ise şubat 1991'de başla- yacak olan savaşın altı ay surebileceğini, ABD'nin de 40 bin kayıp vereceğini öne sürmuştu. Savaş olasılığı karşısında Irak'ın Ku- veyt'te bulunan 300 petrol kuyusuna pat- layıcılar yerleştirmiş olması, savaş duru- munda petrol fiyatlannın en az 80 dola- ra çıkacağı tahminlerine yol açıyor. Bu arada Irak'ın Kuveyt ve Suudı Ara- bistan cephelerinde savaşmakla yetinme- yip Israil, Suriye ve Mısır'a da saldıraca- ğı, Avrupa'da ABD'de ve Japonya'da elın- de bulunan biyolojik silahlarla terörist saldınlara gınşeceği de öne sünilmekte. DIŞİŞLERİBAKANIALFTEMOÇİN: Irak halkıyla dostluğumuz sürecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alpte- moçin, Korfez krizinın yarattığı gergın- liklerin "Tiirk milleti ile Irak milleti ara- sında bir hadise" olmadığını belırterek "Halklar arasındaki dostluğu krizden sonra mutlaka surdurecegiz. Bu, bir te- menni degil, bir inançür" dedı. Alptemo- çın, Irak'a karşı uygulanan ekonomik ambargoda Turkıye'nın özel bir sorum- luluğu bulunmadığını da vurguladı ve BM Guvenlik Konseyi'nin bu hafta içın- de alacağı kararın Irak'a önemli bir uya- n olacağını umduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı Alptemoçin göreve geldikten sonra yaptığı ıkinci basın top- lantısında, Tıran'dakı Balkan dışişleri ba- kanlan toplantısından bu yana Türkiye^ nin yaptığı dış temaslar konusunda bilgı verdi. Alptemoçın, daha sonra gazeteci- lerin Korfez krizi, AGIK zirvesı ve diğer dış polinka konularındaki sorularmı ya- Üftladı. Irak Ticaret Bakam Mehdi SaHhi in ekonomik ambargo nedeniyle Tür- LİBYA BÜYÜKELÇİSÎ: Kardeş ülkeye saldırmayız ANKARA (AA) — Lıbya'nın Ankara Büyükelçisi Ahmet Abdülhamid EI At- raş, Körfez'de çıkacak bir savaşın bölge için felaket olacağını savunarak, ülkesi- nin "Kardeş ulkelere" saldırmayacağını söyledi. Büyükelçi El Atraş, Türkıye'nın, komşusu Irak ve bölgedeki diğer ulkeler üe tarihi ve coğrafi bağlannın göz önu- ne almacağı kanısında olduğunu da be- lirtti. El Atraş, büyükelçilikte düzenlediği basın toplantısında, krizin başından be- ri, Irak'ın Kuveyt'i işgaüne karşı çıktık- larını ve Libya lideri Muammer Kadda- fi'nin de sorunun çözumu amacıyla dip- lomatik girişimlerde bulunduğunu hatır- lattı. Libya'mn, BM'yi devre dışı bırakacak askeri ya da ekonomik çözumlen onay- lamadığını kaydeden El Atraş, şunları söyledi: "Savaştan yana olmamamızın nedeni, bunun için yasal ve siyasi bir neden ol- mamasıdır. Eger savaş çıkmasını isteyen devlet varsa, bu sadece onlann çıkarlan- nın korunması için bahanedir. Bir ya da bir grup ulkenin baskısıyla savaş çıkar- sa, bu bolge için felaket olacak. diger bol- gelere de sıçrayacak ve yıkıcı etkisi her- yerde goruiecektir." Dışişleri Bakanı göreve geldiğinden bu yana düzenlediği 2. basın toplantısında, Türkiye'nin yaptığı dış temaslar konusunda bilgi verdi. Alptemoçın, Korfez krizinin Türk ve Irak uluslan arasında bir sorun olmadığını belırterek iki ulus arasındaki dostluğun krizden sonra da sürdürüleceğini söyledi. kiye'yi suçlayan açıklamasına ılışkin bir soru uzerine Alptemoçın özetle şunları söyledi: "Ekonomik ambargo, Irak'ın baslattığı bir olay nedeniyle empoze edilmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin ozel bir sorumlulu- giı yoktur. Bizim bölge ulkeleri ile fevka- lade iyi ilişkilerimiz vardır. Kriz sonrasın- da da lrak'la ilişkiler yeniden başlatılır ve eski dostluk ihya edilir. Krizi yaratan yonetim, krizi sona erdir- diği, bölgedeki durum 2 agustos oncesi- ne dondugu takdirde Irakia iyi ilişkile- rimizi surdurmememiz için neden yok- tur." Alptemoçin, BM Guvenlik Konseyi'nin Irak'a karşı guç kullanılmasına olanak ve- ren bir karar alması halinde Türkiye'nin tavnnın ne olacağı konusunda ise önce karar metriinın gorülmesı gerektiğıni be- lirterek "Bu bağlamda Turkiye, alınan ve ahnacak kararlann lrak'ı tuiumundan vazgeçirecek kararlar olarak larihe geç- mesini beklemektedir" dedı. Parıs'tekı \GÎK zirvesınde Bulgaristan Devlet Başkanı Andrey Lukhanov ile Cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında ya- pılan gorüşmeden sonra gundeme gelen "saldırmazhk paktı imzalanması" konu- sundaki sorulan yanıtlayan Alptemoçın, Avrupa ulkeleri arasında buyuk bir ya- kınlaşma ve şeffaflaşma yaşandığına dik- kat çekti. Alptemoçin, AGİK uyesi ulke- ler arasında bu şeffaflaşmayı ve guvenli- ği geliştirmeye yöneük ek düzenlemeleT yapılabileceğini ifade etti. Avrupa'da Konvansıyonel Kuvvet tndi- rimi Antlaşmasrnın (AKKA) imzalanma- sının Doğu Ege adalarının silahsızlandı- nlmasına son verdiğine ilişkin Yunan ıd- dialarıyla ilgili bir başka soru uzerine Alptemoçin, "Antlaşma. Paris ve Lozan barış antlaşmalarıyla silahsızlandınlan Dogu Ege adalannın bu statusiınü değiştirmez" dedi. Alptemoçın, "antlaş- ma>ı hukuki birtakım mesneüerden >ok- sun olarak tefsir etmek ve bu antlaşmayı fırsat bilerek adalann silahsızlandınlma- sını Loıan ve Paris antlaşmaları dışında bir konu olarak ortaya koymak kabul edi- lecek bir dunım degildir" dıye konuştu. Özal'ın imzası Alptemoçin, AKKA'yı Cumhurbaşkanı Özal'ın imzalamasının ıç hukuk \e ulus- lararası düzenlemeler açısından anlamı- na ilişkin bir soruya bu konudaki sözleş- me ve yasa hukümlennden örnekler ve- rerek yanıt verdi. Dışişleri Bakanı 1969 Viyana Antlaşmalaı Hukuku Sozleşme- si ve 1173 ile 244 sayılı kanunlar çerçeve- sinde Cumhurbaşkanı'nın istediğı ulusla- rarası belgelere herhangi bir ilave yetkı al- maksızın imza koyabileceğini soyledı. MASKOT — İngiltere'nin 'Çöl fareleri' adlı birUgine mensup Ian Andreuos'un elinde tuttugu kuçuk yaratık da bir çol faresi... Jeremy şimdı birliğin maskotu oldu. Türkiye*nin Birleşmiş Milletler temsilcisi Mustafa Akşin BM Saddam'ason uyarıyı yapıyor ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — Birleşmiş Milletler Guvenlik Konseyi'nin yarın toplanarak Irak'a karşı askeri yaptınm kararı alma- sı bekleniyor. Bu tarihi karar arıfesinde Türkiye'nin BM Temsilcisi Buyükelçi Mustafa Akşin, dunya teşkilatındakı ge- lışmelen Cumhunyet'e değerlendirdi. Büyukelçi Akşin yarın Guvenlik Kon- seyi'nde dışişleri bakanlan duzeymde gö- ruşulecek olan karan "Saddam Hüseyin'e son uyan" olarak nitelendirdi. Guvenlik Konse>i'nden çıkacak "kuvvet kullanma izninin" pek çok ulke yönetimı açısından kamuoylanna karşı bir "meşruiyet zemini" niteliği taşıyacağım söyleyen bü- yukelçi, kararın ambargo kararından farkhlığına değındi. Akşin, ambargo ka- rarının BM uyesı ulkelere getirdiği yu- kumlulüğun bu karar için geçerli olma- dığını belirtti ve "Ülkeler egemendir, ül- keler egemen olduğuna gore Birleşmiş Milletler kimsevi kimseyle savaşmaya zorlayamaz" dedi. Buyükelçi Akşin'le yaptığımız mülakat şoyle — Irak krizinin başından beri Guven- lik Konseyi kulisini yakından izliyorsu- nuz. Bu noktaya nasıl gelindi? AKŞİN — Guvenlik Konseyi bu olay başladığı andan itibaren Irak'ın butun ha- reketlerine artan bir baskı uyguladı. tş- galın hemen ardından olayı kınayan bir karar çıkartıldı. Bu karan, ilhakın geçer- sız ilan edilmesi, ekonomik yaptırımlann uygulanması, sefaretlerin dokunulmazlık- Guvenlik Konseyi'nde yarın yapılacak oylamada üyelerin olası tutumları Daimi üyeler lanna yapılan tecavüzlerın kınanması iz- ledi. Daha sonra ambargo karan hava tra- fiğini de kapsayacak şekilde genişletildi. Bunu takıben Irak'ın Kuveyt'te yaptıkla- rı kınandı. Kısacası baştan berı Irak uze- rinde baskıyı arttırarak Irak'ın 2 ağustos- tan önceki durumuna geri dönmesi için her türlu ımkân denendi. Ancak -bazı işa- retler dışında- Irak görunurde Guvenlik Konseyi kararlarını koşulsuz uygulama adımını atmadı. Hal böyle olunca bun- dan sonra ne yapılacağı sorusu gundeme geldi. Hatırlarsanız butun bu sözunü et- tiğimız kararlar BM yasasının yedincı bö- şeklinde kamufle bır ifade ile karar çjka- bilir. Tabu beş buyuğün ittifakı yeterli de- ğıl, Guvenlik Konseyi'nin karar alması için asgari dokuz oy olması lazım, yani "beş + dört" olması lazım. Şimdiye ka- dar genellikle oybirliğı sağlandı, ya da as- gari 13 oy ile kararlar kabul edildi. Do- kuz oy sağlansa bile gorüntü itibanyla uluslararası koalısyonun çatladığı Lzleni- mi verebilir, Saddam'a yarilış mesajlar Ue- tebilir. Onun ıçm ABD'nin çabası en azm- dan Kuba ve Yemen hariç 13 oyu garan- tılemek. Bir kısım bağlantısız ülkeler, Ye- men, Kuba, Malezya ve Kolombiya kuv- Güvenlik Konseyi olay başladığı andan itibaren Irak'ın bütün hareketlerine artan bir baskı uyguladı. İşgalin hemen ardından olayı kınayan bir karar çıkartıldı. Kısacası baştan beri baskı arttırılarak her türlü imkân denendi. lumündeki 41. madde çerçevesınde alın- dı. Tabii şimdi 42. madde var, askeri gu- cun kullanılmasını öngöruyor, şimdi bu noktaya gelindi. Yann karann etkili bir şekilde çıkabilmesı için beş buyuklerin it- tifakı lazım. Şimdilik bu ittifakın dura- mu biraz kanşık. Sovyetler Birliği, Irak uzerinde baskı devam ettirilmelidir göru- şunde olmasma rağmen henüz 42. mad- deye geçme zamanı gelmedığini savunu- yor. Çin ise Sovyetler'den daha da çekim- ser. Ancak duyduklanmıza göre galiba bir ittifak sağlanmış, kuvvet kullanımı denmeksizın, "Mümkün olan her çare" vet kullamnuna yeşıl ışık yakmaya taraf- tar değıl. Bunlann yaklaşımları ise şöyle: Dıvorlar kı "Saddam'a Kuveyt'ten çekil- medigi takdirde başına neler gelecegi ile- tildi şimdiye dek. Bu, denklemin bir ta- rafı, ama geri çekildigi takdirde ne gibi imkânlar sağlanacağını henuz duyurma- dık", yanı "Çekilmezsen sana sopa vura- cağız, ama çekilirsen çikolata verecegiz" gibi bir yaklaşun istıyorlar, böyle bır ka- rar getirme çalışmaları içindeler, ama bı- zim görebüdiğimiz kadanyla böyle bir ka- rann geçme şansı pek yok, çunku genel kanı o ki Irak'ın yaptığı fevkalade vahim bir ihlaldir, devletler hukukunun, ulusal- BM GUVENLİK KONSEYİ 10 karar kabul edildiBİRLEŞMİŞ MİLLETLER (Reuter) — BM Guvenlik Konseyi'nin Irak'ın Ku- veyt'i işgal ettıği 2 ağustos tarihınden bu yana aldığı kararlar, tarihleri ve oylama sonuçlan şoyle: 1) 660 sayüı karan 2 ağustosta kabul edildi. Irak'ın Kuvyet'i işgali kınanırken Bağdat'ın gen çekilmesi istendi. Karar 14 evet oyııyla benimsendı. Yemen oylama- ya katılmadı. 2) 661 sayılı karar: Kuba ve Yemen'ın /çekımser kaldığı 6 ağustos tarihli oylama- da 13 oyla benimsendi. İlaç ve insanı du- rumlarda gıda yardımı dışında lrak'la ya- pılan tüm ticarete ambargo kondu. 3) 662 sayılı karar 9 ağustos tarihinde oybirliği ile kabul edilen bu karar Irak'- ın Kuveyt'i ilhakını geçersiz sayıyor. 4) 664 sayılı karar. 18 ağustosta oybir- liğı ile kabul edildi. Irak'ın ülkesinde ve Kuveyt'te bulunan tum yabancılan ser- best bırakması ve Kuveyt'teki elçilikleri kapatma kararım geri alması istendi. 5) 665 sayıb karan Kuba ve Yemen'in çekimser oy verdiği karar 25 ağustosta ka- bul edildi. Irak'a karşı ambargonun tam olarak uygulaması için denizden abluka uygulanmasına karar verıldi. 6) 666 sayüı karan 13 eylulde Yemen ve Kuba'nın hayır oyuna karşılık 13 evet oyuyla kabul edildi. Ilacın ambargo kap- samında olmadığı tekrarlanırken insani amaçlarla Irak ve Kuveyt'e ulaştırılması- na izin verilen gıda maddelerinın dağıtı- mı için BM ya da benzen kuruluşlann gö- revlendirilmesi şart koşuldu. T) 667 sayılı karan Oybirliği ile 16 ey- lulde kabul edilen kararla, Iraklı asker- lerin işgal altında bulunan Kuveyt'teki el- çiliklerin bazılarına zorla girmeye çalış- ması kınandı. 8) 669 sayılı karan Oybirliği ile 24 ey- lulde kabul edildi. Ambargo komitesinin, ticari ambargodan zarar goren ulkelerin verdikleri destekle ilgili bilgıleri Konsey'e bildirmelerinı öngoren usul karan. 9) 670 sayılı karan Kuba'nın karşı oy verdiği karar 14 oyla 25 eylülde kabul edildi. Ambargo komitesinin onayladığı ve insani durumları dışında Irak ve Ku- veyt'e havadan da abluka uygulanması kararlaştırıldı. Tum ulkelere, ekonomik ambargoyu ktran ve limanlarında bulu- nan Irak bandıralı gemileri kaydettirme- leri çağrısı yapıldı. 10) Kuba ve Yemen'in çekimser kaldı- ğı ve 29 ekimde onaylanan karar. Ulkele- rin Kuveyt'ın işgali nedeniyle uğradıkla- n mali zararları ve insan hakları ihlalle- rini belırtmelen isteniyor. rarası davranış yasaıarının vahim bir ih- lalidir. Böyle bir ülkeye herhangi bir şe- kilde ileride ödüllendirme mesajlanmn verilmesi yanhştır. Yanlış sinyaller verir karşı larafa. Şimdi durum bu. Butün me- sele bu ay Guvenlik Konseyi ABD'nin baskanlığında. Bir görüş, bu ay içinde bu iş sonuçlanmalı görüşunde, başka görüş- ler ise böyle bir zorunluluk yoktur, Gu- venlik Konseyi kimin baskanlığında olur- sa olsun karar çıkar göruşu var. Tabii gc- ne de başkanın biraz da olsa Konsey'i yönlendirme durumu vardır. Tabii bir de momentum vardır, bu momentumun kay- bolmasım istemiyorlar. Aynca bu ulusla- rarası koalisyon konusunda tereddutler var, bir de Birleşmiş Milletler'in alacağı kararla ABD'nin iç poliükası da daha ra- hatlayacak aniaşılan. — 42. madde askeri mudahale hakkı- nı hangi koşullarda veriyor? Yann görü- şülecek olan karar metni 42. maddenin dilinden daha yumuşak, buna neden ge- rek duyuldu? AKŞİN — 42. madde çok daha açık, kesin. Açıkça söylüyor. 42. madde diyor ki "Guvenlik Konseyi 41. maddenin ön- lemlerinin yetersiz kaldığma karar verir- se, uluslararası banş ve güvenliğin sağlan- ması için hava, kara ya da deniz kuvvet- lerini kullanarak hareket geçme karan alabilir. Bu hareketler BM uyeleriuin de- niz, kara ve hava ablukalanna girişmele- rıne izin verir!' Burada açıkça silahlı kuv- vetlerin müdahalesini öngörüyor. — Şimdiki kararda neden böyle açık bir dil kullanamıyorlar? Buna ABD'nin ani bir girişimde bulunmasını engelleme çabası denuebilir mi? Yoksa Saddam'a daha yumuşak bir mesaj yollamak mı? AKŞİN — Tabii her ülkenin kendi iç kamuoyu var, her ülkenin kendi kaygüa- n, endişeleri var, böyle paldır küldür as- ker kullanımı karanna müspet oy vermek, sonuçlarına katlanmayı da gerektiriyor. Düşunün ki Arap âlemi bölvlnmuş vazi- yette, şu anda çeşitli Arap ulkelerinin bir- birleriyle iüşkileri var, diğer Guvenlik Konseyi uyelerinin Arap ülkeleriyle ilişki- leri var. Herkes bunlan düşunüyor, savaş taraftan görünmek ağır bir vebal. Her- kesin aklındaki sual, "Acaba bütun im- kânlar denendi mi" şeklinde. Bilinmez tabii, Kolombiya niye mesela bu göruşü benimsiyor da Zaire benimsemiyor. Gü- venhk Konseyi'nin Afrikalı üç üyesi var, Zaire, Fildişi Kıyılan ve Etiyopya. Bun- lar zannedersem Baker'a destek vaat et- mişler. Malezya, Kolombiya, Yemen ve Kuba'nın durumu daha başka türlü. Savaş karan mı? — Bu karar Kore'den sonraki ikinci karar olacak. Saddam'a ocak ayına dek sure tamnacagı soyleniyor. Buna Birleş- miş Milletler'in savaş karan denilebilir mi? AKŞİN — Bırleşmiş Milletler'in savaş kararından çok, Guvenlik Konseyi karar- lannın yerine getirilmesi için kuvvet kul- lanımına izin verilmesi demek daha doğ- ru. SCRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear