14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 KASIM 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 SERBEST PİYASADA DÖVİ2 ABDDolan Batı Alman Marfc isviçre Frangı HolandaHonnı İngılE Sterfin Fransız Frangı 10OltalyanLıre0 SAFüyali Avusturya Şjlını Aliş 2836 1908 2245 1685 5570 563 252 744 Satış 2842 1915 2252 1693 5630 568 255 750 273 Dövız mt (%) : 2836 ALTMGÛMÛŞ Cumhuriyet Reşat 24 ayar artın 22 ayar biezik 900 ayaf gûmûş Vafoibmk Artmı ZjraatMtmı H*Alt>n M.Bankas 1 Ons S Alış 231.000 270 000 35100 31750 423 192 000 191000 191 000 3B3 45 TL tntebanfc Ort Facı (%) Sateş 235 000 280 000 35 200 34 700 450 197 000 196.000 195.000 385 70 59.93 Sigara ve içkiye vergi destegi • ANKARA (ANKA) — Sigara ve alkollü içkiler için yapılacak reklam ve ilan harcamalanrun tümünün gider yazılması kararlaştınldı. Mevcut uygulamada, bu tür harcamaJann yarısı gider yazılabiliyordu. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan karanna göre Gelir ve KurumJar Vergisi mükellefleri her türlü aJkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tiitttn mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin tümünü gider yazabilecekler. Gelir ve Kurumlar Vergisi yasalarında yüzde 50 olarak yer alan gider yazılabilecek kısmın oranını yüzde 100'e kadar antırmaya ya da sıfıra kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştı. Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanarak gider yazılamayacak kısmın oranını sıfıra indirdi, böylece bu harcamaların tümünim gider yazılabilmesine olanak sağlandı. Altı yıllık ihracat • ANKARA (UBA) — Türkiye, son altı yılda % milyar 30 milyon dolarlık mal ve hizmet ihracatı gerçekleştirdi. Mal ve hizmet ihracı sadece 1986'da, 1985'e göre 13 milyar 199 milyon dolardan 12 milyar 639 milyon dolara gerilerken ondan sonraki her yıl 2-3 milyar dolarlık artışlar meydana geldi. Mal ve hizmet ihracatı 1985'teki 13 milyar 199 milyon dolardan 1989'da 22 milyar 25 milyon dolara çıkarken, 1990 yılında da mal ve hizmet ihracatının 24 milyar 400 milyon dolara çıkması hedefleniyor. Çukobirlik'te grevkararı • tş-Sendifca Servisi — Tez-Koop-lş Sendikası Çukobirlik'te çalışan bin 500 üyesi adına sürdurdüğü toplusözleşme görüşmeleriK'in uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine aldığı grev kararını dün işyerine astı. Tez Koop- Iş Genel Başkanı Ahmet Tamer "Farklı üretim yapsalar da aynı işverene bağlı olarak aynı işyerinde çalışan işçilerin birbirinden çok farklı ücret almalarına razı olamayız" dedi. Gaziantep'te yatınmlar • GAZİANTEP (AA) — Gaziantep'te bu yıl 103 projeye, 110 milyar lira harcandığı, yatınmların yüzde 70'inin gerçekleştiği bildirildi. Vali Vekili Abdülkadir Sarı, Gaziantep'te bu yıl, 25'i eğitim, 13'ü enerji, 13'ü tanm sektöründe olmak üzere toplam 103 proje için 155 milyar 52 milyon lira ödenek ayrıldığını, bu projelerin yüzde 10 oranında gerçekleştirilerek 110 milyar lira harcandığını söyledi. Petlas'ın ilk ihracatı • ANKARA (AA) — Kırşehir'de kurulu Petlas Lastik Tesisleri, ilk lastik ihracat bağlantısını lsveç ile yaptı. Petlas Pazarlama Müdiirü Mehmet Dizdaa, Isveç'in Vikafors firması aracılığı ile Isveç'e ihraç edilecek 471 adet römork lastiği ile ilgili sevkıyatın başlandığını bildirdi. Çam ihracatı • ARTVtN (Cumhuriyet) — Şavşat'tan Hollanda'ya 130 bin adet, 2-5 yaşında gökıiar çam ağacı ihraç edildi. Dışsatımı gerçekleştiren Botanik Garden A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Aksu, numunelerin büyük ilgi gördüğünu ve yeni siparişler ahndığını söyledi. Boyner, TUSIAD yönetiminî bırakıyor Bugün kararını açıklayacak Cem Boyner'in yerine Bülent Eczacıbaşıya da Halis Komili'nin başkanlığa getirilme olasılığı yüksek ABDURRAHMAN YILDIRIM Cem Boyner, iki yıldan beri yürüt- tüğü TÜSİAD başkanhğını bırakı- yor. Bugün düzenleyeceği basın top- lantısında ayrılma kararını açıklaya- cak olan Cem Boyner'in yerine baş- kan yardımcılanndan Bülent Eczacı- başı veya Halis Komili'nin getirilme olasılığının yüksek olduğu bildi- riliyor. TÜSİAD Başkanı Cem Boyner'in bir süredir beklenen bu karannı açık- lamayı DYP Genel Kongresi sonra- sma bırakmasında, hakkında ortaya atılan "DYP'ye girecek" iddialannın etkili olduğu belirtildi. İş çevrelerinin "rahatlıkla bir yü daha kalabilirdi" değerlemesini yaptıkları Cem Boy- ner'in ayrıhşındaki iki önemli etken şöyle açıklanıyor: • Siyasi boyut: Cem Boyner'in DYP'ye yakınlığının belirtilerek bu partiye gireceği yolunda basında ha- berlerin çıkması ve bunun TÜSİAD'- ın tarafsıziığına gölge düşüreceği yo- lundaki de|erlendirme. Cem Boy- ner'in ise her konuşmasının ardında "siyasi boyul" aramasından rahatsız olması. • Hiikümetle diyalog: Cem Boy- ner'in hükümetle istenilen anlamda bir diyaloğu kurma çabalanndan so- nuç alamaması. Cem Boyner'in, ayrılma karan yer- mesine karşı Koç Grubu ile TÜSİ- AD'ın Egeli üyelerinin direndiği, Sa- bancı Grubu'nun tarafsız kaldığı kay- dediliyor. Bugün düzenleyeceği basın toplan- tısında görevden ayrılış nedenlerini açıklayacak olan Cem Boyner, Cum- huriyet muhabirinin sorulannı yarut- sız bırakırken birlikte çalıştığı yöne- tim kurulu üyesi arkadaşlan çeşitli değerlendirmelerde bulundular. Cem Boyner'den boşalan koltuğa en kuvvetli aday olarak gösterilen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Eczacıbaşı, Boy- ner'e ne TÜSİAD içinden ne de TÜ- SİAD dışından ayrılması konusunda herhangi bir baskının kesinlikie gel- mediğini söyledi. Bazı TÜSİAD üye- lerinin Cem Boyner'in politikaya yaklaştığını düşündüklerini belırten Bülent Eczacıbaşı, "Fazla pditize ol- du diye biraz eleştirenler oldu. Araa Cem Bey aynlsın diye düşünenler varsa bile çok azınlıktadır. Falanca partiye yakınlık peydafalandı diy« başkanmızı degiştirin diyen de olmadı" dedi. Ayrılma kararınm yeni olduğunu belirten Bülent Eczacıbaşı, Cem Boy- ner'e kalması için baskı yaptıklannı ama bunda başarıh olamadıklarını ifade etti. Boyner'in "Bu kadar bü- yük bir yükü iki sene laşıdım, bir se- ne daha taşıyamam" düşüncesiyle ve tamamen kişisel nedenlerle karar ver- diğini anlatan Eczacıbaşı, "Belki bi- raz da agzından çıkan taflann ardın- da politik nedenler aranması onu ra- hatsız etmiş olabilir. TÜSİAD'a da bunlann zarar verdigine inanmış olabilir" dedi. Cem Boyner'in yerine henüz kimin geleceğinin belli olmadığını kaydeden Bülent Eczacıbaşı, bunun önümüzde- ki günlerde görüşüleceğini söyledi. Eczacıbaşı, Baskan Yardımcısı olarak kendisinin ve Halis Komili'nin baş- kanlığa aday isimler olarak gösteril- meleri konusunda da şunları söyledi: "Aday olmamız çok normal gözii- küyor. Oyle görülmesi bizim için se- vindiricidjr. Aksi olsaydı belki üzü- lürdük. Ama ille de başkan yardım- cılanndan biri olacak diye bir şey yok. Yönetim kurulu üyeleri arasın- dan başka biri de çıkabilir." TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi Yıldınm Aktiirk, Boyner'in aynhşın- daki "siyasi etken" iddiasının doğ- ru olmadığını söyledi. Hükümetle di- yaloğunun da yıpranmış olmadığını belirten Yıldınm Aktiirk, "Bazı ra- porlar çıkardık. Bunlar, hükümetin eleştirisini aJdı. Ama bunlar bir mes- leki risktir. Cem'in aynimasına neden degildir. Belki bir yıl önce sert çıkış- ta ilişkiler bozuldu, o zaman yumu- şatıcı tavır takınan TÜSİAD öncüle- ri oldu. İlişkiler sonradan duzeldi. Aynhnaya zemin oluşturacak bir fak- tör degildi" dedi. TÜSİAD çalışmalannın, Boyner'in çalışma zamanının önemli bir bölü- münü aldığını belirten Yıldırım Ak- türk, aynlma kararında en önemli et- kenin çağnsına uymamasında ve si- yasete girmemesindeki ortak nokta- nın da "işine zaman ayınna" oldu- ğunu belirten Yıldınm Aktürk, "TÜ- SİAD'a yeni başkan kim olur" soru- suna şu yanıtı verdi: "Mevcut TÜSİAD yönetimi başa- nlı bir icraat ortaya koydu. Eger üye- ler de bunu böyle göriiyorlarsa ve de- vamını istiyorlarsa mevcut yönetim kurulundan birini başkanlığa getir- meyi tercih ederler. TÜSİAD gele- neklerine göre bu iki başkan yardım- cısından biri olur." 'AT Türkiye'yiucuza kapatamaz' 'Geleceğin Avrupası ve Türkiye' konulu İK V panelinde bir konuşma yapan Jacques Delors'un danışmanı Fernand Braun, Türk ekonomisinin Avrupa Topluluğu içinde rekabet gücü olmadığını ileri sürdü. Tûrk konuşmacılar ise Türkiye'nin Körfez krizindeki rolünü hatırlatarak "ucuza kapatılacak" bir ülke olmadığını söylediler. Ekonomi Servisi — Türkiye- Türk konuşmacılann eleştiri- nin AT ile gumrük birliğine git- lerini dinleyerek bir rapor halin- meden önce mab' protokolün ye- niden gözden geçirilmesi isten- di. İktisadi Kalkınma Vakfı'nın (İKV) düzenlediği "Geleceğin Avrupası ve Türkiye" konulu panelde konuşmacılar, Türkiye 1 nin AT'ye tam uyelik sürecinde üzerine düşen her sorumluluğu yerine getirdiğini, buna karşılık Topluluğun kendi yükümlülük- lerini erteiediğini belirterek Türkiye'nin Körfez krizindeki rolünü de dikkate alarak "ucu- za kapatılacak" bir ülke olma- dığını göstermesi gerektiğini sa- vundular. de AT Komisyonu Baskanı Jac- ques Delors'a sunacak olan De- lors'un Danışmanı Fernand Bra- un, kendisine yöneltilen sorula- ra yanıt vermeyerek AT'nin tek pazar gerçekleşene kadar ,Tür- kiye'ye kapılarını açamayacağı- nı vurgulayan bir konuşma yap- tı. Konuşmasında, Türk ekono- misinin Topluluk içinde rekabet edecek gücü olmadığını belirten Braun, "Türkije'nin Avrupa içinde yeri var, ama bunun na- sıl bir yer olduğunu şimdiden bilemeyiz" dedi. İKV Başkanvekili Sedat 91 'EDOĞRUGTOMOBÎL KAVGASI Aloğlu, Türk özel sektörünün AT'ye ne pahasına olursa olsun girmek gibi bir düşüncesi olma- dığını anlatarak gerek Türkiye1 nin gerekse de Topluluğun kar- şılıklı menfaatleri göz önüne alarak sağduyulu karar alması gerektiğini savundu. İstanbul Ticaret Odası Baskanı Atalay Şahinoğlu ise Türk özel sektö- rünün tam üyelik halinde neler olabileceği konusunda hazırlıklı olduğunu vurgulayarak "Özel sektör kendi hesabını yapacak güçtedir. Bırakın biz karar vere- lim. Topluluga girince batarsak batanz" diye konuştu. İSO Ge- nel Sekreteri Haluk Kabaaliog- lu, Topluluğun 1980-1985 done- mi için Türkiye'ye vermeyi taah- hüt ettiği 600 milyon ECU'nun hâlâ ödenmediğine işaret ede- rek, "Türkiye'den gumrük birliği gibi agır bir faturayı ödemesini bekleyen Topluluk 1985-1990 dönemi için de en az 3 milyar ECU'luk destek vermelidir" de- di. AT Karma Parlamento Ko- misyonu üyesi ANAP Milletve- kili Cahit Aral, gumrük birliği- nin mali protokolden ayrı ele alınmasının Türkiye'ye ilk etapta 35 trilyon üralık, ihracattaki dü- şuşle birlikte de yaklaşık 50 tril- yon liralık fatura çıkaracağmı savunarak gıimrükler indirilme- den önce masaya oturularak mali protokolün tartışılması ge- rektiğinf söyledi. "Mali proto- kolsüz gümriik birligi bir tuzak- tır" diyen Aral, Avrupa'nın ka- pısının Japon teknolojisini Türkiye'ye davet ederek açılabi- leceğini savundu. Gazeteci-yazar Mehmet Ali Birand ise Körfez krizinin Avru- pa Topluluğu'nun dünya ü2erin- deki prestijini sarstığını, Toplu- luğun bu aşamadan sonra geniş- lemesinin zorlaştığını^avunarak Türkiye'den once Tskandinav ul- keleri ve Doğu Avrupa ulkeleri- nin tam üyelik için sırada oldu- ğunu hatırlattı. Türkiye'nin Top- iuluğa girmesinin tek şansımn faturası ne kadar ağır olursa ol- sun gumrük birliğini uygulamak olduğunu savunan Birand, Top- luluğa "arka kapıdan" girmek olarak nitelendirdiği gumrük birliğinin mali destek olmadığı sürece çok ağır bir faturaya çı- kacağını söyledi. Eski Dışişleri Bakanlarından Vahit Halefoglu, Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na tam üye olmasından başka alternatif ol- madığını söyleyerek Topluluga girmek için Avrupalı olmak ge- rektiğini, Türkiye'nin bunu ba- şarabilmek için ters düştüğü noktalan düzeltmeye başlama- sının gerekli olduğunu anlattı. Türkiye'nin istikrar arayan Bal- kanlar, Sovyetler Birliği ve Or- tadoğu bölgelerinin tam ortasın- da yer aldığını hatırlatan Hale- foğlu, Topluluga girerV-en bu ko- numun iyi değerlendirilerek Türkiye'nin ucuza kapatılacak bir ulke olmadığının gösterilme- si gerektiğini de vurguladı. Hükümetin Waba sevdası'ESfN SUNGUR Hükümet, otomotiv sanayii- nin gelişme trendinden mem- nun. Sektöre tanınan teşviklerin istenen etkiyi yaptığını belirten Devlet Bakanı Işın Çelebi oto- motiv sanayiinin son 1.5 yılda büyük mesafe katettiğini söyle- di. Ülke kalkınmasımn belirli bir ivme kazanması için imalat sa- nayiinde yeni yatırımlara gidil- mesi ve teknoloji düzeyinin yük- seltilmesi gerektiğini hatırlatan Işm Çelebi, hükümetin bu ko- nuda sektör bazında politika üretmeyi tercih ettiğini, tekstil- den sonra ele alınan ilk sektö- rün de otomotiv olduğunu be- lirtti. Sektör bazında yapılan in- celemede, otomotiv sanayiinin uluslararası düzeyde rekabet edebilecek hale gelmesi için ilk aşamada mevcut tesislerin 100 bin kapasiteye ulaşması, yeni modellerin üretilmesi ve moder- nizasyon yatınmlanna girişilme- si gerektiğinin tespit edildiğini anlatan Devlet Bakanı Işın Çe- lebi bu gelişmenin sağlanması için bu yılın nisan ayında yeni teşvik kararları ahndığını hatu"- lattı. Türk insanına gelişmiş modeller Çelebi söz konusu yatırım teşviklerinin, 100 bin kapasiteli tesislerin gelecek dönemde 200 bin kapasiteye çıkarak, dünya ölçeğinde optimum noktaya erişmesi ve Türk insanına ileri Batı ülkelerindeki tüketicilerin kullandığına eşdeğerde yeni mo- deller sunulabilmesi için başlan- gıç olacağını söyledi. Nisan ayında çıkanlan ve Devlet Bakanı Işın Çelebi: Hükümet, sektör bazında politika üretmeyi tercih ediyor. Tekstilden sonra ele alınan ilk sektör otomotiv. Nisan ayındaki yatırım teşviklerini bunun için çıkarttık. Beş yıl sonra talep yılda 700-800 bine, 10 yıl sonra da 1 milyona ulaşabilir. 199) yılı Yatırımları Teşvik Ka- ranna da aynen alınan otomo- tiv sanayii teşvikleri, 100 bin ka- pasiteyle kurulan yeni yatınm- lar ile kapasitesini 100 bine çı- karmak ve yeni modeller üret- mek koşuluyla eski yatırımlara, yüzde 100 yatırım indirimi ve yüzde 25 kaynak kullanımı des- tekleme fonu ödemesi yapılma- sım CKD ithalinde ise gumrük vergisi oranının yüzde 16'ya in- dirilmesini öngörüyor. Söz ko- nusu yatırımlar için CKD itha- linde gumrük vergisi 15 puan in- dirilirken yüzde 13 oranındaki fon aynen devam ediyor. Teşvik mevzuatına göre otomotiv yan sanayii yatınmlannda da yüzde 100 oranındaki yatınm indirimi ve yüzde 35 oranındaki kaynak kullanımı destekleme fonu öde- mesi yanında, gumrük indiri- miyle ithal edilen CKD'lerin yurtiçinde üretilerek satılması ihracat sayılıyor. "Teşvikler otomotiv sektörünü geliştirdi" Yaklaşık 8 aydır yürürlukte bulunan otomotiv sanayii teş- viklerinin, sektörün gelişmesin- de buyük etki yaptığını vurgu- layan Devlet Bakanı Işın Çele- bi, kararın çıkmasından sonra yerli üreticilerin kapasite artışı ve modernizasyon yatırımları için harekete geçtiğini ve piya- saya yeni modeller çıkardığını söyledi. "Gelişmelerden çok memnunum" diyen Çelebi, sek- tördeki hızîanmanın son 1.5 yıl- dır tam anlamıyla uygulanan serbest piyasa koşullarından da etkilendiğini anlattı. Çelebi şöy- le konuştu: "Serbest piyasa ekonomisinin !üm kurallarıyla uygulanması sektöre dinamizm kazandırdı. İthalat kolaylıklan, konvertibi- liteye geçiş ve teşvikler otomo- tiv sanayiinin çok hızlı gelişme- sini sağladı. Uluslararası stan- dartlara da uygun olan teşvik- lerin bu haliyle yeterli olduğu kanısındayız. Üreticiler mevcut tesisleri te\si ediyorlar, otorao- bil kuyruklan da azaldı. Sektör- de bundan sonraki gelişmeler serbest rekabet ortamında, dışa açık ve firmalann alacaklan saglıkiı kararlaıia oluşacaktır." Otomobil talebi Otomobil talebinde son 1 yıl- dır ciddi bir gelişme olduğunu belirten Devlet Bakanı Işın Çe- lebi bu yıl 200-250 bin adede ula- şacak olan talebin 5 yıl sonra 700-800 bin dolayuıa tırmanaca- ğını bildirdi. Yerli üreticilerin 1 milyon adetlik talep tahminleri- ne ancak 10 yılda ulaşılabilece- ğini savunan Çelebi, talebin da- ha hızlı arttınlmasının tüketici kredileriyle sağlanabileceğini vurguladı. Işın Çelebi, General Motors yetkililerinin kendisine başvura- rak yatırım teşviklerinin yerli üreticiler arasında haksız reka- bet doğurduğundan yakındıkla- rını belirterek "Onlara durum- larını karara uygun hale getirir- lerse teşviklerden yararlanabiJe- ceklerini söyledim" dedi. Çele- bi söz konusu göruşmeyle ilgili şu bilgiyi verdi. "Teşvik kararnamesine biz de tabi olalım" "General Motors yetkilileri 'Teşvik kararnamesine biz de tabi olalım' dediler. Tevsi yatı- nmına gideceklermiş. Bir de motor fabrikası kurmayı düşü- nüyorlarmış. Onlara teşvikler- den yararlanabilmeleri için ya- tınmlannı. mevzuata uygun ha- le getirmeleri gerektiğini söyle- dim; kapasite artışına giderler- se gumrük indiriminden yarar- lanabilirier." POLLYPECK OLAYI Akbank'tan 'kara tablo'E k o n o m i Senisi — Ak- bank; enflas- yon, dış ticaret, faiz ve tüketici kredileri konu- sunda endişeli. Akbank Yöne- tim Kurulu Bafkanı Naim Taiu, ekonomi- yi değerlendi- rirken enflas- yonda ve dış ti- carette olum- suz gelişmele- rin bulunduğu- nu, bankacılık sektöründe ise "anlamsız bir faiz yarışına yeniden girildi- ğini ve lehlike- li bir gidiş o l d u ğ u n u " söyledi. Naim Talu, öncekrakşam düzenlediği basınla sohbet toplantısında Akb?nk'ın ser- mayesinin bir trilyondan 1.5 trilyon liraya çıkartılacağını açıkladı. 9 ayhk dönemde ger- ^ekleştirilen 502 milyar lira net kânn yıl sonunda 750 mil- yar liraya ulaşacağını belirten Naim Talu, "Bu, Türkiye'de ulaşılacak en yüksek kâr ra- kamıdır" dedi. Akbank Yönetim Kurulu Baskanı Naim Talu, ekonomi- yi değerlendirirken enflasyon hızında olumlu bir gelişme sağlanamadığını ve enflasyo- nun halen yüksek oranda sey- rettiğini beh'rtti. Para arzında- ki artışın yüzde 60'ın üzerin- de olduğunu kaydeden Talu, •'Yüzde 6-Tlik bir büyüme hı- zına yüzde 60 para arzı artışı çok fazladır. Bu tipik mana- da enflasyonun ta kendisidir. Para arzının enflasyon yarat- maması için kalkınma hızıy- la aynı gitmesi lazım" dedi. Dış ticaret açığındaki geliş- menin "i>imser olmaya imkân bırakmadığını"savunan Naim Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Naim Talu, enflasyonda ve dış ticarette olumsuz gelişmelerin bulundugunu, bankacılık sektöründe ise "anlamsız ve tehlikeli bir faiz yarışına girildiğini" belirtti. Talu şöyle ko- nuştu; "Açıga karşı kâfi rezervimiz vardır demek de yanlıştır. Döviz rezervi- nin mahiyetine baktığımızda trvdiat hesap- lanndan oluş- tugunu görü- yoruz. Bu, çok kısa vadelidir. En ufak krizde bu mevduatın yurtdışına çık- ması büyük krize yol acar. Onun için bu- na fazla güven- memek lazım. Pek rahat bir denge olduğu söylenemez." Bankacılık sektörünün bu yılı iyi geçirdiğini ifade eden Naim Talu, "Nedeninin ne ol- dngn anlaşılamayan yeni bir faiz yanşının başls)dıgını" söyledi. Faiz hadlerinin yük- selmesinin ülkeyi hiçbir yere götürmeyeceğini savunan Na- im Talu, "Bu yanş şu anda ya-1 vaş gidiyor, ama tehlikeli bir gidiş olduğu söylenebilir" di- ye konuştu. Bankacılık sektöründeki başka bir tehlikeli gidişin "tü- ketici kredilerindeki geniş- leme" olduğunu beh'rten Ak- bank Yönetim Kurulu Baska- nı Talu, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Burada da bir zamanlama yanlışlıgı var. Bir yandan enf- lasyonu düşürmek için çaba gösterilirken, bir yandan tüke- tici kredilerini genişletmek doğru değiL Üstelik yıllardır açık bütçe ile yaşayan insan- lar tüketici kredisi kullanma- ya alışkın degiller. Bu insan- lann herhangi bir müşkül du- rumunda bankalar da zora gi- receklerdir." THY'nin 6 aybk zararı 6 milyar ANKARA (ANKA) — Hisse senetleri yarın 3 bin li- radan satışa sunulacak olan Türk Hava Yollan'nın yıün ilk yarısını 6.1 milyar lira zararla kapattığı bildirildi. İMKB, THY'nin altı ayhk bilançosunu yayımladı. İMKB'nin günlük haber bül- teninde yer alan verilere göre THY, ocak-haziran dönemin- de 6 milyar 142 milyon lira za- rar etti. THY'nin altı ayhk net satış geliri 670 milyar, satışla- nn maliyeti ise 499 milyar li- ra oldu. Brüt satış kân altı ay- da 171 milyar lira düzeyinde gerçekleşen THY, diğer gelir ve giderleri ile finansman gi- derlerinin eklenmesi sonucu altı ayı 6 milyar 142 milyon li- ra zararla kapattı. THY, 1990 yılı için başlan- gıçta 58 milyar 883 milyon li- ra kâr hedeflemişti. Daha sonra bu hedef revize edildi ve 1990 kânnın 2 milyar 885 mil- yon lira olacağı belirtildi. Kör- fez krizi öncesi dönemde 6.1 milyar iira zarar eden THY'nin, krizin de etkisiyle 1990 yıhnı daha büyük mik- tarda zararla kapatabileceği vurgulandı. Öte yandan Türk Hava Yollan'nda (THY) boş bulu- nan yönetim kurulu üyeliği- ne, Kamu Ortaklığı Idaresi (KOİ) Başkanı Ökkeş Özuy- gur getirildi. Kayyımlara KKTC darbesi KKTC'de Polly Peck şirketlerinin muhasebe kayıtlarının açılmasını önleyen mahkeme kararınm kaldırılmaması, Londra'da hayal kırıklığı yarattı. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — KKTC'de Polly Peck'e bağlı Sunzest ve Unipack fiımalarına ait muhasebe kayıt- lannın açıklanmasıru önleyen mahkeme ara karannın gözden geçirilmesinin evvelki gun erte- lenmesi, Polly Peck bunalımını izleyen "City" uzmanlarını ha- yal kınklığına uğrattı. Polly Peck'e atanan kayyımlann, şir- kete ait maJ ve para varlığını or- taya çıkartabilmek ve şirketin borçlannın kime ne kadar süre- de ödenebileceğini saptamaları için şirketin KKTC'deki mali durumunu anlamaları gereki- yordu. Oysa KKTC'deki "du- rum", Polly Peck Yönetim Ku- rulu Başkanı Asil Nadir'in ver- diği guvencelere karşın açıkhk kazanamıyor. Asil Nadir, KKTC'de Polly Peck'e ait mali durumun açıklı- ğa kavuşturulmasına yardımcı olacağını vaat etmişti. Hatta mahkemenin ara kararınm göz- den geçirilmesi yönünde huku- ki girişimde bulunduğu da bil- dirilmişti. Asil Nadir ve Polly Peck kayyımlarından Richard Slone, bu nedenle yaklaşık bir haftadır KKTCdeler. Polly Peck tarafından bizzat atanan ve şir- ketin mali durumu hakkında ay- nntılı bir raporu, şirketin ala- caklıları için hazırlaması öngö- rülen "Coopers Lybrand and Deloitte" mali danışmanlık fir- ması yetkililerinin ise İstanbuJ1 da Polly Peck'e bağlı "Meyna" da gerekli incelemeleri yapmak- ta oldukları bildirilmekte. Güvenilir "City" kaynakları, "KKTC'deki mahkemenin ara karan ertelemesi ile Asil Nadir hakkında Londra'da Yüksek Mahkeme'de açılan ve 3 aralık tarihinde ele alınacak olan kişi- sel iflas davası arasında bir iliş- ki olduğu" gorüşunü öne sürü- yorlar. Polly Peck hisselerinin değer kaybettiği geçen eylul ayında Asil Nadir, bazı borsa simsarlık fîrmalanna, şirket his- selerini satın almaları için tali- mat vermiş ve simsarların iddi- asına göre 22 milyon 100 bin sterlin tutan işlem için zamanı geldiği halde ödeme yapmamış- tı. Asil Nadir ise hisse aiımını durdurmaları için simsarlara ge- rekli uyarıyı yaptığı halde alım- lan sürdürdüklerini öne sürmüş- tu. Yüksek Mahkeme'de 13 ka- sımda başlanan dava, Asil Na- dir'in avukatlarının, gerekli öde- me planını hazırlayabilmeleri amacıyla süre istemeleri üzerine 3 aralık tarihine ertelendi. "City" gözlemcileri, o gun Asil Nadir'in kişisel iflasına karar ve- rilirse, KKTC'deki muhasebe kayıtlarının Polly Peck kayyım- larına açılmasının "artık düşünülemeyecegini" savunu- vorlar. iMl'LKlVK HAFTASI, 131. VIL B U G Ü N 28 KASIM ÇARŞAMBA SIS l ZVLFV Ln'ANELI Sınemti T\ En*ntusu Kışluonn 19 00 CEMAL Sl REYA YI ANMA CKCBSl KAT1LV-UR CÜNEYTTl'REL. ES'VER EKCA/ı, ERDOĞAH ALKAS. TVĞRVL TAMYOL. VSSAL OSKAY. CAHİT KAİÜA TEVFIIHKDAĞ Ml İJCİYEULER BİRLİÛİ IST\NBIL ŞLBESİ Tel (1) 157 46 34-35. 157 21 81 157 54 70 ISIANBl L MI I KIYFI tl hK VAKI1 Y A R I N 29 KASIM 1990 PERŞEMBE SEMPO/\ VM * \ onerimin \ eniden ^ jkptUnına&ı' >f Dtmofcratifc Kalıbm A I00C- I200 YONFHM « Sl M Ş l'mt I)r SAF* REISOOLl' KONTŞVM TlRfilTÖZAL Cumhurt»J.anı /'.. W,(r... ,r, H,;ti B.A'S,ıl.m.< Yoncliınin ^ rnıdcfi > ap >e Dtmakratik Katılım 2OUKIM/PANH U0O 17 00 YOSFTtV »,• Sl \l i pn ,t l)r II.TER TIRAN K()\I^M\ YII.DIRIM AKBILIT Ra^.akan PANkI.IMl.tR MIRATKARMALÇIN Ankara Bu>ul^hır Bel B PM Ur OVA *R\SU MEHMET BARLAS C.aM«ı Yazar NECAH ÇEUK. H.kl, Ccnfl Baskan, ISMET ALVER ValıIKınk («ml Vhıd f.. \h>rm.ır ,H :.' B,,ı. S,, , „., SEMPOZYUMA GlRlS DAVETİYELİDİR DAVETİYELER MÛLKİYELlLER BlRLİĞİ İSTANBUL SUBESl 157 46 34 • 35 ve THE MARMARA HOTEL den 151 46 96 ALINABİLİR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear