25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 KASIM 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/15 CUNEYT ARCAYUREK yazıyor Halk mı, İktidar Kongresi mi? ANKARA — Kongre divan başkanlığına seçilen Cindonık açıklamasaydı; zihinler ber- raklaşmayacak, mantık yerli yerine oturmayacak, Atatürk Spor SakDnu'ndaki toplantının kimliğini tanımlamak olanak- sızlaşacaktı. Aylardır yapılan planlar meyveterini verdi. Binlerce in- san başkent sokaklannda ge- zecekti, gezdi. Kongre salo- nunda, bahçede görkemli kit- lesel bir devinimi kanıtlamak amacryfa toplanacakiardı, top- landılar. Bir kongrenin asıl öğeleri oian delegelede bahçeden sa- lona yığılmalanna izin verilen insanları birbirinden ayırt et- mek kimsemn harcı degildi. Kongreye başkanlık divanı seçiliyor, delegelerle delege olmayanlar oy kullanıyordu. Kimi komisyonlara üyeler sap- tanıyor, delege olanlarla olma- yanlar birlikte oy kullanı- yorlardı. Başkanlık divanına omuzla- ra alınıp taşınan, bu kongre- de DYP'nin prensi Hüsamet- tin Cindoruk, delegeli delege- siz halitayı şöyle isimlendirdi: "Bu, bir halk kongresidir!" dedi ve eski günlere oranla halkımızla- ilk ciddi iletişimi kuruyordu. Protokol sıralannda -ühlü eskilerden Bilgiç'in hemen arkasında- oturan eski ANAP'lı, yeni DEMP'li ve bek- lentiye göre, "müstakbel DYP'li" Veysel Atasoy'dan da alkışlar esirgenmedi. Ne var ki DYP'nin tek söz sahibi organı Genel İdare Ku- rulu üyeliği Atasoy ve birkaç arkadaşına bu kongrede ar- mağan edilmeyecekti. Yıllarca göreve hasret DYP milletvekil- leri dururken, birden ve hop diye paraşütle partinin üst dü- zeyine sıçramanın grupta ya- ratacağı çalkantılar lidere anımsatılmış, DEMP'cilerin partiye katılımı ertelenmiş ve sonunda üst düzeyde görev beklentileri hasıraltı edilmiş, gelecege bırakılmıştı. İnsafın zorladığı sağduyuy- la bir noktayı saptamak gere- kiyor: 1982'den başlayarak Demirel'in ve DYP'nin karşı- sına çıkarılan her türden en- geller dikkate alınırsa, bu par- tinin yedi yılltk süreçte aldığı mesafeyi ve vardığı bugünkü noktayı kutlamak gerekiyor. Büyük kongrelerini uzun yıl- lar cılız topluluklaria yapan bir Liden'n gelişi beklenirken kongre ile yenilikçi çizgiden kimi isimler tanışıyorlardı. Son günlerde DYP'nin prensi Cindoruk ise prensin kongreye takdim ettiği prenses Tansu ÇHIer'di. 1982'den başlayarak Demirel ve DYP'nin önüne çıkarılan engeller dikkate alınırsa yedi yıllık süreçte bugün gelinen noktayı kutlamak gerekiyor. bugün yasal bir kongrenin bi- çim, içerik ve adını işte böyle değiştirdiğini açıklamış oldu. Konuşmacılıkta usta Cindo- ruk'un benzetmeleri zaten he- yecanlı ve çok canlı kongreye daha bir heyecan ve de can katryordu. Örneğin "bir dikta- törün yaptığı anayasa, dikta- törün ebeliğinde bir iktidar" gıbi benzetmeler... O saatlerde dışarıda, baş- kent bulvartannda büyük halk kongrelerini sürükleyenlere özgü tarihsel "uzun yürüyüşlerden" birini Demire) gerçekleştiriyordu. Evinden buyük konvoyta, motosikletler refakatinde serpilen gülsula- rıyla yola revan olan Demirel, kongreye bir buçuk saate ya- kın sürede girebiliyordu. üderin gelişi beklenirken kongre ile yenilikçi çizgiden kimi isimler tanışıyorlardı. Son günlerde DYP'nin prensi Cın- doruk ise, prensin kongreye takdim ettiği prenses Tansu Çilter'di. Profesyonel politika- nın başladığı ılk günler şiddetli alkışlar hangi siyasai ihtirası kabartmaz ki? Kişiliğini sim- geleyen selamı kongreden esirgemeyen Çiller, bir futbol amigosuydu sanki. Emme basma tulumba gibi iki kolu- nu sürekli kaldırıp indirerek delegeli delegesiz kalabalık- tan oluşan kongreyle -DYP'li parti ve örgütünün partiye gö- nül veren yandaşiaria başken- te akın etmesi küçümsenecek olay degildi. Ne var ki kongreye baştan sona egemen olan düzensiz- liği, Cindoruk'un "halk kongresi" tanımı da mazur gösteremiyordu. Halk kongre- siyle yetinecekken Demirel'in 78 sayfalık uzun konuşma metnindeki son cümlelerden biri sokakta ve kongredeki toplu eyiemlere başka bir an- lam verdi. Demirel, "Bu kongre, Doğ- ru Yol'un iktidar kongresidir" dedi. Yargısını pekiştirmek için birdeğil, "muhtelif araştırma müesseselerine yaptırdıkları anketlerin" sonuçlarını açıkladı. Anketlerden çıkan neticeye göre DYP yüzde 45 civarında oy potansiyeline sahipti. DYP'ye daha önce oy veren seçmen yerinde duruyor. Ge- çen seçimlerde başka partile- re oy verenler DYP eğilimin- deydi. Seçmenin geçim duru- munu iyileştirecek parti, DYP'ydi. Türkiye'nin pahalılık, işsizlik gibi acil sorunlarını DYP çözebilirdi. Bu açıklamalardan sonra Demirel, "Yolunuz açık, tali- hiniz açık, bahtınız yaver olsun" dedi ve şunu ekledı: "Allah yardımcımız olsun" ANAP Çankaya 3. Olağan Kongresi'nde konuşan Başbakan Akbulut: Muhalefetin yaptığı muhalefet çağdışıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Başbakan Yıldırım Akbulut, muhale- fet partiierinin yaptığı muhalefeti "çağdışı" olarak niteledi ve "Onlar bu zihniyeüe, bu felsefe Ue Türkiye'yi bir yere götüremezler" dedi. Akbulut, ANAP'ın laikliğin teminatı olduğunu da vurgulayarak, "Ancak laiklik din- sizlik demek değildir. Din hürriyeti vardır. Biz bunun savunucusuyuz, ama devletin din kurallan ile yönetilmesi- ne de karşıyız" diye konuştu. Akbu- lut, DYP Genel Başkanı Süieyman De- mirel'i eleştirirken ise, "Şimdi de par- tiyi gençleştirecegiz diye tutturdular. Milleti şimdi de böyle oyalayacak" dedi. Başbakan Yıldınm Akbulot dün partisinin Çankaya ilçesinin 3. Olağan Kongresinde konuştu. Kongreye Ak- bulut'un yanı sıra, Devlet Bakaru Meh- met Keçecikr, Mustafa Taşar ve Ercü- menl Konukman ile Sağhk Bakanı H«- lil Şıvgın da katıldı. Akbulut, kongrenin yapıldığı ANAP genel merkezine girişinde, "Başbakan Akbulut" sloganları ile karşılandı. Akbulut konuşmasında Türkiye'de- - ki yönetimi 1950'ler öncesi ve 50'ler sonrası şeklinde böJerek, bu dönemle- re ilişkin görüşlerini şöyle anlattı: "1950'ler önesinde yetişkin insan halkı egitmek için varolduklannı ka- bul ederek bunu yaparlardı. Yani bun- lar şimdi entel tabir ettigimiz kişiler- dir. Halkı tabandan değil, iistten yö- netirierdi. Seçkin insanlardı, SO'lerden sonra ise siyasi partiler sataneye çıktı- lar ve demokrasinin biitiin kunım ve kurallarıyla kökleşmesi için çalıştılar. tşte biz de bunlardan biriyiz. Biz mil- let için, halk için, insan için vanz. Biz bu inancı bayraklaştırmış insanlanz." Akbulut konuşmasında demokrasi- nin kökleşmesi için mahalli idareleri fonksiyonel kıldıklannı da belirterek, demokrasiyi yalnızca sözde değil, "fi- ihyatta da gercekleştirdikkriııi" söyle- dı. Muhalefet partilerinin kendi prog- ramiannı anlatmadıklannı ve iktidar- lannın yaptığı her şeyi eleştiri ve yan- şında olduklannı da biJdiren Akbulut sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlar muhalefeti bö>ie telakki edi- yorlar. Ama gelişigüzel her şey tenkit edilmez. Onlar her şeyden önce kendi programlannı anlatmalıdırlar. Şimdi anayasanın tadilatını istiyorlar. Tabü I Wüannj degiştinnek miimkün, hat- ta bunu vatandaşımız yapmalı. Biz bu iilkede referandumlar yolunu açtık. Vatandaşın bu tıir kararlara katılma- sını istedik. Kim açtı bu yolu? Biz aç- tık. Biz halkm iradesinin hâkim kılın- masını içten istiyoruz. Yapay mesele- ler çıkararak, yapılan işleri tenkit ede- rek, konuşarak ancak iş yapmayarak bu memleket idare edilemez. Muhale- fet konuşamamaktan yakınıyor. Tttm meşru yollar açıktır. Biz de aynı şey- den yakınıyoruz. Biz az konuşuyonız, yaptıklanmıa anlatamayacak kadar az konuşuyonız." Akbulut, "laiklik zedeleniyor" eleş- tirilerini ise şöyle yanıtladı: "Biz laiklik prensibinin en samimi savunucusuyuz. Laikliğin temelinde din ve vicdan hürriveti vardır. Biz va- tandaşlanmızın inanana, din ve vicdan hürriyetine karşı değiliz. Vatandaşımı- zın en iyi şekiide yaşamasının savnnu- cusuyuz. Ama laiklik prensibi dinsiz- lik demek değildir. Din hürriyeti var- dır, biz bunu savunuyoruz. Ama dev- letin din kurallan ile yönetilmestne de karşıyız." Konuşmalardan sonra yapılan se- çimlerde, muhafazakar eğilimli olarak bilinen Ekrem Aşkın yeniden ilçe baş- kanbğina seçildi. Genel olarak sakin geçen kongrede yönetim kuruluna seçilenler ise şöyle: "Nusret Sefa Kutay, Abdullah Üs- tün, tshak Kulakoğlu, Mustafa Özal- has, Rezzan Aksaray, Abdullah Alem- dar, Yunus Artan, Mehmet Doganay, Şakir Sanıhan, Erol Sabri Oztfirk, Ha- cı Mehmet Ayyıldızoğlu, tlhami Coş- kun, Dursun Küıç ve Salih Erdoğan." Akbulut İstanbul'da Çankaya kongresinden sonra dün akşam uçakla Istanbul'a gelen Başba- kan Yıldınm Akbulut, ANAP îstan- bul fl Başkanı Eymen Topbaş'ın Va- niköy'deki evinde partililerle yaklaşık iki saat süren bir toplantıya katıldık- tan sonra Ankara'ya döndü. Demirel: özal hesap verecek İZLENİMLER (Baftarafi 1. Sayfada) nuştu. Hüsamettin Cindoruk konuşmasını, "tnanıyorum ki Atatürk sağ olsaydı, gençlige nutkunda, 'Ey Türk gençliği, ikinci vazifen, benim Çankaya'- mı ve benim cumhuriyetimi bu insanlardan kurtarmaktır' derdi" diye tamamladı. Genel Başkan Süieyman De- mirel, eşi Nazmiye Demirel'le birbkte salona saat 12.20'de ge- lebildi. Görkemli bir kortej eş- liğinde, motosikletli gençlerin öncüluğünde Güniz sokaktan 1 saatte gelerek salona giren De- mirel, Cumhurbaşkam Tnrgut Özal'ın, anayasaya karşın "par- ti babalıgı" yaptığını söyledi. Demirerin konuşması Konuşmasına, DYP'deki yenileşme-gençleşme kavramla- rına değinerek başlayan Demi- rel, DYP'nin, Demokrat Parti ve Adalet Partisi'nin izinde, atı- hmahğı, ilericiliği ve en iyi yön- leriyle Batılılaşmayı simgeledi- ğini belirtti ve DYP'nin bu ilke- lerle birlikte iktidara gelmek için gün saydığını söyledi. Dünyada Marksist sistemin çöktüğünü ve ANAP'ın sahip- lendiği neo-liberal akımlann da siyasi arenanın dışına itildiğini söyleyen Demirel, bu çizgideki siyasi partjlerin, siyasi partiler mezarlığına gömülme günlerini erteleme çabası içine girdikleri- ni öne sürdü. Evren'e eleştiriler 7'nci Cumhurbaşkam Kenan Evren'i ve anılanndaki görüşleri sert bir dille.cleştiren Demirel, şunlan söyledi: "12 Eylül, yani miliet irade- sini yok etrae, onu askıya alma dönemini hatiriatmak ve oraya dönmek hiç istemezdim. Ama bir tartışma açılmıştır. Üstelik bu tartışma, iktidarı miliet iradesini yok etme yoluy- la ele geçiren grubun başı (ele basısı) tarafından açılmıştır. As- lında, bu zatm yayımladığı bir hatırat falan değil. miliet iradesi 'gasplannın' bir nefis savunma- sıdır. Ancak bilinmelidir ki hiç- bir savunma, miliet iradesi ka- tillerini, tarihin, kesin suçluluk ve mahkümiyet fermanından kurtaramaz." Piyangocuların slogan farkı Divan Başkanlığına seçikn Cindoruk salona omuzlarda girdi. (Fotograf: Banş Bil) ANAP'ın, kaynağı non- demokratik (demokrasi yoksu- nu) olan bir parti konumunda bulunduğunu ve iktidar için da- ima rastlantı ve tam demokra- tik olmayan olanaklan kullan- mayı tercih ettiğini söyleyen De- mirel, "Bugün, ANAP, Türk demokrasisini soysuzlaştırmış, hatta işlemez duruma getirmiştir " dedi. Demirel, konuşmasını şöyle sürdürdü: "tktidann oy tabanının eri- mesi, ülkemizde askıda, mual- lakta bir iktidar modeli ortaya çıkarmıştır. Mevcut iktidar, boşluktadır, hitap edebileceği yaslanacağı bir destek kaltna- mıştır. Erken seçimle halk, doğal olarak bu iktidar boşlağunu dolduracaktır. Ancak iktidann erken seçimden kaçması, iktidar boşluğunu, deviet boşluguna dönüştürebüir. Onun içindir ki ülke bir deviet boşluguna düş- meden mutlaka erken scçime gi- dilmesinde ısrarlı oluyorura. Zi- ra deviet boşluğunun, ulkede yaratacağı çok ağır sonuçiardan şiddetle endişe ederim." Cumhurbaşkam özal için "parti babası" nitelemesini kul- lanan Demirel, özal'ın, kendi- ni ülkenin "baş icracısı" yerine koyduğunu ve aynca ANAP'ın sözcülüğünü üstlendiğini öne sürdü. Türkiye'de devletin yapısının bozulduğunu ve cumhuriyetin tahrip edildiğini belirten Demi- rel, "Bunu, ANAP ve özeüikle Turgut Özal yapmışür" diye konuştu. özal'ın miliet iradesi- nin yüzde 21'ini temsil eden bir siyasi kuruluşun arasından secil- miş bir ürün olduğu görüşünü savunan Demirel, şunlan söyle- di. "Böyle bir ürün, Türk mille- tinin biıiiğini değil, maalesef bölünmesini simgeler. Böyle bir bolünmüşlük simgesi, Türk mil- letinin buiifinin şağlanmasına engddir. Sayın Özal, bugün Türk miltetinin biriiğinin bozui- ma kaynagıdır. Ülkenin bugün- kü huzursuzlugu ve bölünmüş- logü Çankaya sakatlığından kaynaklanmaktadır. Çankaya sakatlığı, çıkanldığı yerde kal- mamıştır. Çankaya'daki zat, Türk Anayasası'nı rafa kaldır- mıştır, iktklan gasp eden kişmin ve bu gaspa nza gösteren yetki- lilerin sorumluluktan kurtulma- sı düşünülemez. Rejimi bu şekii- de soysuzlaştıranlann hesap vermeden sıvışmaJan mümkün olamaz." Mesajlar Cumhurbaşkam özal'ın me- saj göndermediği DYP kongre- sinde, Başbakan Yıldınm Ak- bulut, SHP Genel Başkanı Er- dal İnönü, RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, MÇP Ge- nel Başkanı Alpaslan Türkeş, IDP Genel Başkanı Aykut Edi- bali ve HEP Genel Başkanı Feh- mi Işıklar ile SP Genel Başkanı Ferlt Üsever'in mesajları okun- du. TBKP'den ise Beyoğlu ilçe yönetiminin mesajı delegelere duyuruldu. Demirel tek aday Kongrede, Genel İdare Kuru- lu ve Merkez Karar Kurulu'nun faaliyet raporlanmn okunma- sından sonra, 71 il başkanı di- vana bir önerge vererek, genel başkanlığa Demirel'i tek aday olarak gösterdiler. Yapılan se- çim sonunda Demirel, oylama- ya katılan 951 delegenin tama- mınjrj oyunu alarak genel baş- kanlığa yeniden seçildi. Tüzük degişikliği Kongrede daha sonra tüzük degişikliği önerileri oylanarak kabuJ edildi. Yapılan değişikük- lerle, genel başkan yardımcılık- larının sayısı sekize, Genel İda- re Kurulu ve Merkez Karar Ku- rulu yedek üye sayüan da ondan yirmiye çıkanldı. Aynca, tüzü- ğün 45. maddesine yapılan ek- le, basılmış oy pusulalannda adı bulunmayan adaylara, divan başkanlığına başvurmalan du- rumunda ayn bir ortak liste dü- zenlenmesi olanağı sağlandı. CELAL BAŞLANGIÇ ANKARA — Masamn üzeri- ne boy boy bıçaklar yığıuydı. Her bıçağa sahibinin adını be- lirleyen kâğıtlar tutuşturulmuş- tu. Demirbaş numarası çeliğin grisine gelişigüzel yazünuş "res- mi masa"nın başında iki de po- lis bekliyordu. DYP'nin "halk kongresf'ne girecekleri polis tek tek anyor- du. Üzerinden kesiti, delici alet çıkanlar adlannı bir kâğıda ya- zıp "resmi masa"nın başında bekJeyen polislere teslim ediyor- du; salondan çıkarken almak üzere. Masamn üzerine yığılan çakısından bahçevan bıçağına kadar çeşit çeşit kesici aletler de DYP tabanuıın önemli bir kesi- tini yansıtmaya yeterliydi. Atatürk Spor Salonu'nun cevresinde binlerce "kasket ege- men erkek çoğunluk" içeri gi- rebilmek için amansız bir sava- şım veriyordu. Türkiye'nin dört bir yanından gelmişlerdi. Ama girecekleri salon zaten tıklım tıklım dolmuş, içerdeki kalaba- lık bahçeye taşıyordu. Salonun metrelerce dışından başlayıp Demirel'in konuşacaği kürsüye kadar "insanın üstünii buruştu- ran bir kalabalık" vardı. DYP Genel idare Kurulu üyesi Er- man Yerdekn görüntüyü "12 Eylül'ün dayattığı depolitizas- yonun tersine patlaması" diye açıklıyordu. Yaklaşık iki ay önce aynı sa- tenda SHP'nin olağanüstü ku- rultayı vardı. SHP'deki tüm iç çekişmelere karşın kimin hangi kapıdan gireceği, nereye otura- cağı çok iyi düzenlenmişti. DYP'liler ise böyle bir düzenle- meye gitmeyince Cindoruk'un "halk kunütayı" olarak tamm- ladığı "halk matinesi" çıkmıştı ortaya. Kim delege, kim değil belli ounuyordu. Aynı tribünde gazeteciler de vardı, sıradan üyeler de delegeler de konuk olarak gelen milletvekilleri ve yabancı büyükelçiler de. Gerek salondakiler gerekse de dışanda bekleyenler SHP'lilere göre "daha bir Anadota"ydu. Spor salonundaki karşılaşma- larla partilerin kurultaylan ara- sında ayırım gözetmeyen satıcı- lar da her zamanki yerlerini al- Nissan Sıınny Japonya'nın teknoloji liderinf hemen gelin, teslim alın!* Japoma'nın. -sadece Şubat 1988 - Mart 1989 döneminde - 3 trıKon TL araştjrma-geliştirme harcaması yapan otomotiv kuruluşu. Nissan! -YetkiliSatıcılar. İsotlar Adana Tel 171111 30 32, Mek Ltd. Şti. Ankara Tel ı4i 146 52 75, Günlas - GûneyAmalya Te' 01)11 31 34, Devrim Ticaret AvdınTel" -63111! 339, Rûya Turizm Tesis. Balıkesır Tel (661ı 36 696, Körfez Oto Sandırma Tel H981 34 000, Oto Ar Bolu Te! (4611 22 325, Özgûven Bursa Tel (24ı 41 16 15, Mert Oto Bırsa Tel (24) 14 56 05, Ar - Yavuz Denızlı Tel (621) 11 383, Zeytinci Dıyarbakır Tel (831) 11 874 Oto Panhay ElazığTel (811 )11 938, PolatlarErzurumTel (011> 14 221, Erçalebi EskışehırTel (22) M24 62. ZaferOto GazıantepTel (85ı101 855 Motaş Mak. IstanbLİ Tei 11)356 25 05, N.Küçûkoğlu Topkapı/ istanbul Tei 11)567 6615, Zeytinci Otomotiv Üskûdar / Istanbul Tel (1)31037 15 Silivri Pazan Sılıvrı / Istanbul Tei (1897) 10 25, Mude Otomotiv Istanbul Tel (1) 350 67 52, Gürler Otomotiv Izrmr Tel- (51) 21 20 46, Aysal Bergama / Izaıır Tel- (541) 13 686, Motorpar Izmır Tel. (51) 13 80 71 Batu Oto IzmırTei (51) 33 82 22, YılmazTk. izmıt Tel (21) 15 5645 Attan Ünlüer Konya Tel- (33) 13 65 24 Ergül Inşaat Malatya Tel İ821) 42 797, Kahramanlar Yakrt. Akhısar / Manısa Tel- (558) 11 271, Oto Volkan Ordu Tel ı371) 12 904, Hüseyin Koyuncu Soke Tel (6351) 12 27, İdil Otomotiv Te krdağ T8 ! (186) 21 226, A. UzunalioğluTrabzon Tel (031) 50 441, İHcnur Ticaret Uşak Tel 1641) 12 352, Melek Besicilik Van Tel (061) 11 233 İzmir-Merkez: Ankara AsfalîıNo 64 Bornova-35100 Tel 16 94 40 (6 hat) Istanbul Shovv-Room: Akabe Tıcaret Merkezı Buyukdere Cad 70-80/2 Mecıdıyeköy - 80450 istanbul Tel 167 48 08 NİSSAN Madencinin feneri sönmeyecek IŞIK KANSU ZONGULDAK — SHP par- ti otobüsünün sağ ön kapısının penceresinden Erdal Inönü'nün eli gözüküyor. Ozerinde TTK yazılı tren katannın başındaki İokomotifın düdüğü acı acı ça- hyor. Üstünde, kömür tozuna bularunış işçiler, parti otobüsü- nün hoparlörlerinden yayılan şarkı ile oynuyorlar. Zongul- dak'ın arnavut kaldınmlı küçük sokaklarından koşar adım in- sanlar fırüyor. Kadınlar, Inö- nü'ye hafifçe el sallayıp sonra da utanıyor, yüzlerini öte tara- fa çeviriyorlar. Zonguldak çarşısına girildi bile. Büyük caddenin her iki ta- rafında insanlar birikmiş. Yaş- lıların hemen gözleri doluyor. Madenden çıkıp hemen banyo yaptıklan için, kırçıl saçlanndan tantnıyor işçiler. Onlar el salla- makla yetiniyorlar. Zonguldak'ın hükümet mey- danında binlerce kişi birikmiş. KasketUler, sakallılar, işçiler, kadınlar. Otobüse yakın olanla- nn çoğunluğu gençlerden oluşu- yor. O bölüm hareketli. Arka- da, sigara içip kulağını hopar- löre çeviren, fnönü'nün sözleri- ni aralannda tartışanlar ya da yalnızca başını sallayıp onay ve- renler. Otobüsün hemen arkasında "madenci feneri sönmeyecek- tir" pankartı. Hemen yanında Madenciye destek (Baştarafı 1. Sayfada) yoriar, tdevizyonan arkasına gizleniyorlar" dedi. Grevi erteletmenin çözüm ol- madığını, aksine bunalımı art- tıracağını kaydeden İnönü, "Bu ocakları kapatmak kolay defildir" diye konuştu. 1991 bütçesinde sadece Cumhurbaş- kanı'mn harcamalarında yüzde 330 artış olduğunu vurgulayan inönü şöyle devam etti: "Sadece Özal'a harcama yet- kisi, bnza yetkisi, konuşma yet- kisi, sadece gösteriş, savurgan- lık ve sımank bir görgiisüzlük. Bunlann ulkemize, insanımıza yakışmayan, bıküncı, usandın- cı, utandıncı lüksii." İnönü, özal'ın Türkiye'yi "saçma" bir savaşa sokmaya çalıştığını, Körfez krizinin Türkiye'ye maüyetinin 10 mil- yar dolara yaklaştığını belirte- rek "Tnrkiye böyle bir saçma savaştan uzak dunnalıdır" de- di. Konuşmasında kontrgerilla konusuna da değinen İnönü, "12 Eylül rejimi arüklan da ka- ranlık tuzaklanyla hâlâ ortada. Demokrasinin bir daha kazaya ugramaması için demokrasi içinde bir seçim ve herkesin bu gizii örgiitlenmelere karşı çık- masını istiyoruz" dedi. Maden işçilerinin greve baş- vurmalanna gerek kalmadan udaşmazlığin çözüme kavuşma- sını isteyen İnönü, "SHP olarak işcilerin greve başvurmalan ha- linde biitiin güçleriyle yanlann- da olacaklannı" vurgulayarak "İşçiler haklı talepleri ugnında greve gitmek zorunda kalırlar- sa burada ben grev önlüğü gi- yenkrin ve emegin yanıbaşında olacagım" diye konuştu. da arif olan anlar diye asılmış olacak, tsmet Inönü'nün şu sözleri: "Bir cemiyette en muzır adam, ehliyetsiz olduğn halde yetki sahibi olandır". SHP Genel Sekreter Yardım- cısı Cevdet Selvi, inönü ile bir- likte gelen parti yöneticilerini ta- mtıyor. önlerden biri bağınyor: "Şevket ağa gelmedi mi Şev- ket ağa?" Şevket Yılmaz o saatlerde DYP kongresinde oysa... Erdal İnönü'nün konuşması- nı maden ocaklarının ağzında yazılı "tevekkül" ile dinleyen Zonguldaklılar, SHP lideri, "Ellerinizi kaldınn da televiz- yondaıf hükümet yetkilüeri sizi haklannızı isterken görsün" de- yince hareketleniyor. Bütün el- ler havaya kalkıyor. Yukarıdan bakıldığında, pembe, turuncu bir dalga oluşuyor. İnönü, "Bu ocaklan kapat- mak miimkün defildir" diyor. Kalabahktan "kolay değildir", "bravo" sesleri yükseliyor. tnönü, "tstemiyoruz deyin iktidarı" diyor, yine eller hava- ya kalkıyor. Zonguldak mitinginde grup grup bağırılıyor: "Işçiler el ele, genel greve" KİMYA MÜHENDİSİ Akaryakıt ve madeni yağ konusunda faalıyette bulunan uluslararası bir şirketin Körfez ilçesındeki madeni yağ satış teşkılatında görevtendtrilmek üzere; • 30-40 yaşları arasında, • Ingilizce bilen, • Şoför ehliyeti olan, • Tercihen madeni yağ konusunda deneyimli, Kimya Mühendia aranmaktadır. Adayların P.K 26 adreane mektupla başvurmaları rtca otunur. Başvurular gizli tutulacaktır mışlardı. Ancak bir farkla. SHP kurultayında "Aslan sosyal de- mokratlar, size de çıkabilir" di- ye bağıran Milli Piyango satıcı- lan bu kez "Yalan dolan yok, Doğrn Yol'a gel" diye müşteri çağırıyorlardı. DYP kongresine en büyük çe- lengi Inci Baba göndermişti. Çi- çeklerle kocaman yazılmış 'Mehmet Nabi tnciler'in altın- da bir de pankart vardı: "Yiğit cumhuriyetçi DYP'li- ler: Bu bir Erzurum kongresi- dir. Saygılanmla. İ. Baba". DYP'de değişime karşı olan- larla "yeni çizgi", "yeni vitrin" gibi kavramlan partiye yerleştir- meye çalışanların alttan alta mücadelesiydi DYP kongresi. Salonun dışına bir il örgütünün astığı "Partiden güç alacak de- gil DYP'ye güç kaUcaklar se- çilmelidir" pankartına bakılır- sa değişimden tedirgin olanlar var. Ancak DYP'ye yeni katılan Çiller'in,- Faralyalı'nın aldığı al- kışlar, "yeni vitrin"in tabanda da destek gördüğünün karutı. Demirel'in kongre salonuna gelişi dünün belki de en ilginç anlanndan biriydi. DYP lideri salona girerken müthiş bir pat- lama oldu. -Salonun dışında ba- ğıranlar, davul zurnayla oyna- yanlar bir anda sustu. Ortalığı bir "korku sessizligi" sardı. Ar- dmdan bir patlama daha. Son- ra bir daha... Sonunda bunun "Çankaya'dan duyulsun" diye patlatılan "ses bombası" oldu- ğu anlaşıldı. "Halk kongresi"ne katılanlar durumu anlayınca her patlamayı neşeyle alkışlamaya başladılar. Böylece partililerin kongreye gelirken bıçaklanru neden yanlannda taşıdığı anla- şıldı. Son otuz >ilda üç darbe gören taban "ne olur ne olmaz" diye tedbirini almıştı herhalde. Demirel'e kontenjan GIKiçîn yoğunkulis ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosn) — DYP olağan kongresin- de, bugün yapılacak Genel İda- re Kurulu ve Merkez Karar Ku- rulu seçimleri için dün gece yo- ğun kulis yasandı. DYP Genel Başkanı Süieyman Demirel, ge- nel merkezde liste oluşturmak üzere toplanan il başkanlarına müdahale ederek yönetime 15 milietvekilinin alınmasını istedi. Demirel, il başkanlannm millet- vekilleri dışında 17 kişilik kon- tenjan tanıyarak geri kalan 8 is- mi kendısini belirleyeceğini bil- dirdi. Demirel'in yeniden seçilme- sinden sonra DYP'de liste hazır- hk çalışmaları yoğunlaştı. Çalış- malan Güniz Sokak'taki evin- den izleyen Demirel, akşam sa- atlerinde 5 ayn otelde delegas- yon için verilen yemekli toplan- tıları dolaştı. Bu arada il başkanları, genel merkezde bulunan ve Demirel'- in "demokrasi mahzeni" diye nitelediği salonda toplandılar. Il başkanları saat 22.00 sıralann- da başlayan toplantıda 2 saat kadar yöntem tartışması yaptı- lar. Demirel'in daveti üzerine Istanbul, Ankara ve İzmir dışın- da her bölgeden iki il başkanı- nın katıldığı bir heyet, saat 23.00 sıralannda Güniz Sokak'a giderek Demirel ile bir görüşme yaptı. Demirel, görüşmede il başkanlanndan GIK için 15 mil- letvekili, 17 de dışandan isim belirlemelerini istedi. Kalan 8 kişi için kendisine kontenjan bı- rakılmasını söyledi. 11 başkanları, saat 00.30'da genel merkezde yeniden birara- ya gelerek liste isimlendirme ça- lışmalannı sürdürdüler. Hazır- lanan listenin gece Demirel'e ile- tildiği kaydedildi. Bu arada yenileşme hareketi- nin öncüsü eski genel başkan Hüsamettin Cindoruk da geliş- meleri kendisine destek veren bazı milletvekili ve delegelerle Bahçelievler'deki evinden izledi. DYP'de GlK'e girecek yeni isimler arasında Tansu Çiller, Ersin Faralyalı, Tunç Bilget ve Memduh Yaşa'nın yanı sıra, Orhan Kilercioflu, Ilhan Kesi- ci, Nevzat Bıyıklı ve Mehmet Andere'nin adlannın il başkan- larına bildirildiği öğrenildi. Bı- yıkh ve Acıdere'nin Türk-lş'ten gelen öneri üzerine sendikaJ ke- simi temsilen GlK'te yer alma- ları bekleniyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear