Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı: Cumhtuıyel Malbaacılık vc Gazrtccılık Türk Aoonım Şırkelı adına
Na«T Nxil 0 Gend Yayın Müdürû. H s u CMMİ. Müesscse Mudflnı:
Ejnnt Lş^ütfü, Yaa Işlen Mudürd. Okı> Goaeasuı. • Haber Mcrken
Mudurü Yılpa Baycr. Sayfa Düzenı Yönetmenı: Aü Aor 0 Temsılater
ANKARA. Aknct Tn. İZMİR HikmM Çetiakaym, *DAN\ Çrtn
It POIUIIUL C<W «•»!•««. Dıs HaMrter E<taa Brin. Ekooom, Ch|u lartu. Is Sendılu i * n Idad, Kulıılr C<W Vtm,
Isunbui Habcrten tad Kicâk. EJKım Gcacn Şnlak Vıın Habafen Ncrid Dot". 5pot Duusmuı AMalka«r Vmhsu.
Dızı ftzilar KCRS Çakşfcam. Are$tırma ^ i a Alpo. DUKlImr AMsJlak \aaa £ koorduıatör Afanef KontaM Q Ma.ı
I^İCT En»l Erfcal 0 Muhasebc M n l lNa £ Bulçe Piaajama Sc«p OıwıİKfn|h f Rcklzm Anc Tonifl 0 EJı tt*ınl*r
Hal» \lvol 0 ldar<r Hasota Cvtr 0 Itktme OWn Çdik 0 B,l» ls.cn: \ d lnl § Pmond Scv,,
Kı>-oı Kumlu Bukuı Nadk"»a«
OU» AUal. Y*» «wrr. H>»a
Cnul. Hikjoel Çniaksn. Ok»
GMCUİB. ttar MaMCV, lAuu
Sriçık. Alı S « n AtaM !••
Ozeucılık T.A-Ş. THrt Ocag Cıd. » 4 1 Cafıjotlıı
Î4334 ls! PK 2*6 lsujllnl. Td 512 05 05 (20 hal). Tdes 22246, Fu. <l) 52* «0 72 £
Bvtvlcr Aakan: Zıy» GOkalp Blv tnküap S. No. I9'4. Td 133 II 4M7 Tetaı «2344. Fu. (4) 133
05 65 % baar. H Zıy« Bh 1352 S. 2/3. Td. 13 12 30 Ttia 52359. Fu. (51) 19 53 «0
. tnoml Cad 119 S No 1 Kat 1. Td 19 37 52 (4 h»0. Tek* 62155. F«x (71) 19 25 7»
TAKVtMr 21 KASIM 1990 Imsak: 5.21 Güneş: 6.50 Öğle: 11.54 tkındi: 14.26 Akşam: 16.49 Yatsı: 18.13
Teletekst, TV1 ve TVS'tenyayımlanacak
Günde 15 saat
'ekran gazete'
TRT'nin "Telegün" adlı teletekst yayınları
günlük haberler, borsa, spor, döviz kurları
başta olmak üzere çeşitli konuları kapsıyor.
"Telegün" 3 aralıkta TV 1 ve TV 5'ten, teletekst
şifre çözücüsü olan TV'lerden izlenebilecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — TRT'nin bir süredir
TV3'ten "deoeme" niteliğinde
sürdürdüp "telefekst" yayırüa-
n 3 araJıklan başlayarak TV1 ve
TV5'ten normal yayına geçe-
cek. Yalnızca teletekst sistemi
olan televizyonlardan izlenebi-
lecek bu yayınlar, "decoder"
denilen "şifre cözücü" araçla
Görüntülü
telefonun
ilkî Köşk'e
ANKARA (AA) — Görün-
tülü telefon, ilk aşamada,
Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Baş-
bakanlık Konutu, başbakanlık
ile bakanhklarda hizmete
girecek.
PTT Genel Müdürlüğü tara-
fından gelecek yılın ortaların-
da gerçekleştirilmesi beklenen
görüntülü telefon sistemi, ko-
nuşanlan aparey üzerindeki ek-
rana yavaş çekimli olarak ge-
tiriyor.
Cumhurbaşkanlığı Köşkü,
Başbakanlık Konutu ve basba-
kanlık ile Ankara'nın çeşitli
semtlerinde buiunan bakankk
binalanna çekilecek fıberoptik
kablolarla görüntülü iletişim
sağlanacak.
Görüntülü telefonun, ISDN
olarak adlandınlan ve halen
Türkiye'de dar bandı kuUarula-
bilen teknolojinin gelişmiş şek-
liyle mümkün olabileceğini
kaydeden PTT yetkilileri, bu
sistem için özel santral da ge-
rektiğini bildirdüer.
Görüntülü telefon için kulla-
nılacak kameralı terminallerin
piyasada, 10-20 bin dolar ara-
sında satıldığı bildirildi.
Görüntülü cihazlann, araç
telefonunda- olduğu gibi
PTTden kiralanabileceği ya da
piyasadan alınabileceği ve
PTTye aylık kullanım ücreti
ödeneceği kaydedildi.
ekrana yansıyabilecek.
"Ekran gazete" olarak da ad-
landınlan teletekst sistemi ile
borsa, spor, günlük haberler,
Merkez Bankası döviz kurlan
ekrana yazılı olarak gelecek.
500 sayfa ile yayına başlayacak
teletekst yayınlan TV1 ve
TV5'in normal yayın süreleri
içinde izlenebilecek. Her sayfa-
da farklı bir konu başlığının yer
alacağı teletekst-TV yayınlan
içine "küçük ilanlar" da
alınacak.
Haber merkezi ile sürekli
bağlantıh çahşacak olan siste-
me göre haberler, en taze şek-
liyle sunulacak. Aynca TRT ile
Isunbul Menkul Kıymetler
Borsası arasmda kurulacak bil-
gisayar ağı ile borsa haberleri
her 2-3 dakika ya da>5 dakika-
da bir verilebilecek. Teletekst
sayfalan arasında aynca radyo-
TV programları, gerekli tele-
fonlar, tş ve Işçi Bulma Kuru-
mu ilanları, magazin, aktüali-
te, Merkez Bankası yanı sıra di-
ğer bankalann günlük döviz
kurlan verilebilecek. TRT, tele-
tekstli TV alıcılannın çoğalma-
sma paralel olarak yayın sayfa-
lannı arttırabilecek ve konu çe-
şitliliğine gidecek. Şifreli tele-
tekst yayınının yanı sıra TRT,
TV3'ten normal akış içinde
sunduğu l.S saatlik yayını yine
sürdürecek.
TKTnin 'TMegün" adı altın-
da gerçekleşıirdiği yayınlar, 10
ocakta "ltapalı devre" olarak
başlamıştı. Teknik olarak bu
yaymlan yapmaya hazır olan
TRT, Türkiye'de teletekst siste-
mine uygun alıcılann çok az ol-
ması nedeniyle TV3'ten 5 gün
1.5 saat normal yayın içinde su-
nuyordu. Ithal TV alıcılarında
bu sistemin olduğunu belirten
TRT yetkilileri, bu alıcılardaki
harf ve karakterlerin Türkçeye
uygun olmaması nedeniyle yerli
üretim teletekstli televizyonlann
tercih edilmesi gerektiğıni söy-
lüyorlar.
MANYAS GÖLÜ
Fabrîka atıkları
kuşları yok edîyor
HAKAN KARA
tZMİR — Manyas gölü can
çekişiyor. Ağaçta yuva yapan
su kuşlanmn sayısının 1967 yı-
lından bu yana yüzde 50 ora-
nında azaJdığı saptandı. DSı
tarafından gölün güney kesimi-
ne yaptınlan setlerle batakhk-
lann kurutulması sonucu kuş-
ların beslenme alanlan önemli
ölçüde azalırken, göl çevresin-
deki 13 fabrika, atöiye, man-
dıra ve tavuk çiftliklerinin atık-
lanyla oluşan yoğun kirlilik ve
aşın balık avcılığı da gölün ve-
rimini önemli ölçüde düşurdü.
Manyas Kuş Cenneti ile ilgi-
li olarak bir rapor hazırlayan
DHKD Kuş Bölümü uzmanla-
n, gölün kurtarılması için bir
an önce harekete geçilmesi ge-
Carettalara
ortak
koruma
MEHMET AKA
TAŞUCU — Deniz kaplum-
bağalarının üreme alanlannın
konınabilmesi için çevre örgüt-
lerinin yanı sıra yurttaşlar ve
balıkçılann da katılacaği ortak
bir çalışma başlatılmasının zo-
nınlu olduğu vurgulandı. Ko-
ruma çalışmalan sırasında ağ-
lan zarar gören balıkçılann, bu
yöndeki kayıplannın da karşı-
Ianması gerektiği belirtildi.
Deniz kaplumbağalarının
üreme alanlannın korunabil-
mesi amacıyla Başbakanlık
Çevre Müsteşarlığı, bakanlık-
lar, üniversite ve dernek tem-
silcilerinden oluşan komisyon
üyelerinin, bu alandaki sorun-
lan yetkili ve yurttaşlara anla-
tabilmek amacıyla düzenlediği
"Deniz Kaplumbagalan Üreme
Alanlan ve Bahkçüık" konulu
seminer Taşucu kasabasında
yapıldı.
Milli Eğitim Bakanhğı APK
uzmanı Ismet Yalçın, insanoğ-
lunun var oluşundan itibaren
kendi yaşam koşullannı değiş-
tirmeye çahşırken ilk önce far-
kında olmadan daha sonra ise
bireysel çıkarlan a|ır bastığm-
dan çevresine zarar vererek kir-
liliğe yol açtığını anlattı.
Dokuz Eylül Üniversitesi öğ-
retim görevlilerinden Hakan
Dnnnuş, Akdeniz sahillerinde
caretta carette ve chelonia
mydas olmak üzere iki tür kap-
lumbağa bulunduğunu belirte-
rek üreme ve yaşam ortamları-
na Uişkin bilgiler verdi.
rektiğini dile getirdiler. Hazır-
lanan rapor Uluslararası Kuş-
lan Koruma Konseyi'nin yam
sıra Cumhurbaşkam Turgut
Özal ve bakanlara da gönderil-
di. Halen sadece yüzde 0.4'ü
koruma kapsamında olan gö-
lün tümünün Kuş Cenneti Milli
Parkı ilan edilmesi isteniyor.
Manyas gölünde 1967 yılın-
da yapılan sayımlarda ağaçlar-
da yuva yapan su kuşlannın sa-
yısının 2881 olduğu saptanmış-
ü. DHKD Kuş Bölümü uzman-
lan Mnrat Yarar, Aylin Erk-
man, Gernant Magnin, Didem
Demirözlü ve Ciineyt Gök ta-
rafından gerçekleştirilen son
araştırmadaysa, ağaçlarda yu-
va yapan su kuşlannın sayısı-
nın 1420'ye düştüğü belirlendi.
Yüzde 50'yi aşkın düşüş Man-
yas gölünde yaşanan olumsuz
gelişmelere ilişkin oldukça çar-
pıa bir gösterge olarak değer-
İendirildi.
64 hektarlık alanıyla Avru-
pa'nın en küçük milli parkı
olan Manyas Kuş Cenneti Milli
Parkı'mn 16 bin 800 hektarlık
Manyas gölünün sadece yüzde
0.4'lük bölümünü kapsadığı
belirtildi. 1967 yıhndaki araş-
tırmada kuşlann dört alanda
dön koloni halinde bulunduk-
lan saptanırken, son calışma-
da üç alanın yok edildiği göriil-
dü. Uzmanlar bu üç alanın bü-
yük bir olasılıkla insan eliyle,
ağaçlann kesilmesi sonucu yok
edildiğini öne sürüyorlar.
Kirlilik ve aşırı bahk avcılığı
sonucu Manyas gölünün son
on yıldaki veriminin önemli öl-
çüde düştüğü vurgulanırken,
gölün doğal değerlerinin yok
olmaktan kurtanlabilmesi için
alınması gereken önlemler şöy-
le sıralandı:
Bölgede bağunsız bir kuruluş
tarafından çevre etki değerlen-
dirmesi yapılmahdır.
• Milli parkta iireyen kuşla-
nn son derece önemli beslenme
alanlannın.eski haline getiril-
mesi için gölün güney kıyısın-
daki setlerin önemli bir kısmı-
nın 300-800 m. geriye alınması
gerekir.
• Ağaçlarda üreyen kuşlann
gölun çevresinde de üremeleri-
ni teşvik etmek için bölgedeki
nehir kenarlannda buiunan
ağaçlann ve sazlann kesimi ile
sazlann yakılması yasaklanma-
hdır.
• Gölün ekolojik dengesinin
gelecekte de konınmasını ga-
ranti altına almak için tüm göl
milli park sınırianna dahil edil-
meli ve bölge için bir amenaj-
man planı oluşturulmalıdır.
„ Almanya'da toplumdan dışlanan Türk çetelerinin öyküsünü anlatıyor
Türk genci,çeteci olduAlmanya'da Türk gençlik çetelerinin sayısı hızla Yabancıların ikinci kuşağının mülteci, işsiz ve
artıyor. Bu çetelerin birçoğu Nazilerle çatışmanın parasız durumda olması gençlerin suça
yanı sıra uyuşturucu satışı ve otomobil hırsızlığı yönelmesini hızlandırıyor. Ailelerinden kopan ve
ışlerine bulaşıyor, bölgelerinde iktidar kavgası Alman toplumu tarafından dışlanan Türk
veriyorlar.
Dıs Haberler Servisi — Ber-
lin'deki son sokak çatışmalann-
dan sonra Alman basını projek-
törleri "Türk sokak çeteleri"
üzerine çevirmeye başladı.
Almanya'nın en yüksek tiraj-
h ve ciddi dergisi "Der Spiegel"
bu haftaki sayısında Berlin'de-
ki Türk gençlik çetelerine geniş
yer ayırdı. Der Spiegel'e göre Al-
man toplumundan gittikçe dış-
lanan Türk gençleri her geçen
gün daha fazla suça itiliyor. Bu
çeteler uyuşturucu satışı ve so-
kak hırsızlığında önemli bir yer
tutmaya başlıyorlar. Ve Berlin-
de giderek New York'takilere
benzeyen 'yabancı gençlik
çeteleri' savaşlan yaşanıyor.
Der Spiegel dergisinin son sa-
yısında yer alan Turk çetelerine
ilişkin haberin geniş bir özetini
okuyucularımıza sunuyoruz;
"Güven, 18 yaşında, Berlin-
de yaşayan bir Türk genci. Ken-
disini artık ne evde ne de sokak-
ta 'zayıf hisseımek istemiyor.'
Bu yüzden kendi ülkesinden
gençlerin oluşturduğu çeteye ka-
tılmış. Bu çeteler bir kaç düzi-
ne gençten oluşuyor ve kentin
kuzeyinde, vatandaşlan olduğu
kadar polisi de korkutuyorlar,
bundan 'zevk' alıyorlar, kendi-
lerini 'daha iyi' hissediyorlar ve
tabii 'gerekirse dövüşiiyoriar.'
Ancak Güven'in çeteler konu-
sunda eski heyecanı kalmamış.
'Bazılan için çete aile gibi, ama
farkında olmadan felakete sü-
riikkniyorlar' diyor. Güven'in
kendisi de perişanhğın kucağın-
da. Bu yılın mayıs ayında 17 ya-
şındaki bir Alman çırağını Na-
zi olduğu gerekçesiyle bıçakla-
dığı için hapishaneye girmiş. Bu
gençleri, çetelerde bir sığınak buluyorlar.
NEDENSUÇA İTİLÎYORLAR?
Gelecek umutları yokTürk gençlik çetelerinin suç oranında
hızlı bir artış gozleniyor. Nazilerle sokak
çatışmalarının yanı sıra uyuşturucu ticareti
ve otomobil hırsızlıkları, gençlik çetelerinin
uğraş alanına giriyor. Münih'te 5 kişilik bir
Türk gençlik çetesi 58 hırsızlık ve 16
otomat soygunu ile suçlanıyor. Berlin'de 30
kişilik Türk çetesi "Fighters"ın 15 ile 19 yaş
arasındaki elemanlannın çeşitli soygunlann
yanı sıra 98 otomobil hırsızlığı yaptığı ve
toplam 300 bin marklık zarara yol açtığı
kaydediliyor. Bu hızlı artışı, Suçluluk
Enstitusu Başkanı Edwin Kube, "Yabancı
gençlerin sosyal bakımdan geri kalmalan ve
kızgınlıklarını bedensel şiddet yoluyla dışa
vurmalan" olarak açıklıyor.
Sosyal yaşamı aşağılara doğru kayan
birçok yabancı "karanlık bir korku ve
geleceğe giivensidik" sonucu şiddete itiliyor.
GENÇ TÜRKLER—
'şansları yok'
Alman toplumunda
olay, Alman kentlerinde bir alt
kültür oluşturan yabancı genç-
lerin şiddete ne kadar kolay baş-
vurabildiğini gösteriyor.
Güven şimdi pişman. Hücre-
sinden diğer Türk gençlerine
'şiddete başvurmamalannı' tav-
siye ediyor. Suçlu genç akranla-
nnı tartışmaya, sabıra ve banş-
çüığa davet ederken şöyle diyor:
'Yani durumu düzeltin ve bir kez
daha 'Bu boktan yabancılar şu-
nu bunu yapıyor' denmesine fır-
sat vermeyin.'
Güven'in çağnsı yüzlerce gen-
ci kapsıyor. Gerçi şiddete başvu-
ran gençler Almanya'da yaşayan
5 milyon yabana çok küçük bir
yüzdesini oluşturuyor, ancak bu
küçük militan azınlığın davra-
mşlan, Almanya'daki politika-
cılann şu sıra tartıştığı 'multi-
kiiltürel toplum' (çok kültürlü
toplum) konusundaki görüşleri
derinden etkiliyor.
70*li yıllarda gelecek çok par-
lak görünüyordu. 'Misafir işci'
olarak adlandınlan ve ttalya,
Portekiz, Yugoslavya, Yunanis-
tan ile gittikçe artan sayıda
Türkiye*den gelen insanlar Al-
man toplumuna sorun çıkarma-
dan uyum sağlayabiliyorlardı.
Sağcı radikallerin karşı propa-
gandasına rağmen yabancıların
suç oranı Ahnanlannkinden da-
ha yüksek değildi.
Ancak sosyal bilimciler daha
o zamandan uyanyor ve yaban-
cıların topluma entegrasyonu
yönünde hızlı ve kapsamlı prog-
ramlar gerçekleştirilmezse Al-
manya'nın büyük kentlerinde
'bir dizi küçük New York' mey-
dana geleceğini söylüyorlardı.
Bugun bu öngörülere yaklaşıl-
mış durumda.
Bu durum ikinci yabana akı-
mnın, birincisi gibi 'misafir-
işçi'lerden oluşmamasından
kaynaklanıyor. Bu yeni kuşak
daha çok 'misafir-işsizler'den ve
sosyal yardıma muhtaç kişiler-
den oluşuyor.
Yuz binlerce göçmen, sefalet
ve iç savaşın hüküm sürdüğü
bölgelerden kalkıp Almanya'ya
SOKAK SAVAŞI — Berlin'de geçen haftaki sokak savaşında Türk çeteleri de önemli bir yer tuttular. Alman kamuoyu şimdi başta
Berlin Türk çeteleri ohnak üzere j-abancılar arasında suç oranının artışının nedenlerini tartışıyor.
Berlin'deçeteci Türkgençleri, MERM^MSL'eyaşantılarınıanlattılar
Kreuzberg bizden sonılurDış Haberler Servisi —
"36"lılar ve Ghetto Sisters"
(Getto Kız Kardeşleri), Berlin-
deki gençlerden oluşan yaklaşık
30 yabana gruptan ikisi. Kreuz-
berg'in posta kodu 36'dan ötü-
rü "36"hlar ismini almış olan bu
Türk çet«.sine yaşlan 14 ile 22
arasında değişen yaklaşık 150
kişi üye. Aynı bölgeye mensup
"Gbetto Sisters" grubunun için-
de ise yaşlan 14 ile 18 arasında
değişen "Türk kızlan" bulunu-
yor.
Aşağıda Alman haftalık "Der
Spiegel" dergisinin bu çete üye-
leriyle yaptığı söyleşiyi sunuyo-
ruz:
Spiegel: Kaç yaşlanndasınız
ve neler yapıyorsunuz?
Neco: Ben 18 yaşındayım ve
levha çizimcisi olarak çırakhk
yapıyorum.
Yüdınm: 18 yaşındayım. Ser-
bestim ve hiçbir şey yapmıyo-
rum. Sokaktayım.
ApoOo: Ben de 18 yaşındayım
ve işsizim. Ilkokulu bitireme-
dim. Hiçbir şey yapmadım.
Spiegel: Kime karşı çete savaşı
yapıyorsunuz?
Neco: Nasıl desem, VVedding,
Schöneberg vs. o bölgelerdeki-
lerle hep birtakım sürtüşmeleri-
miz oldu. Sonra da kavga ettik
işte. Ya onlar bizim bölgeye, Kre-
uzberg'e geldi ya da biz onlara
gittik.
Spiegel: Neden "bizim" böl-
ge diyorsun?
Apollo: Yani, biz Kreuzberg-
den gençleriz. Şöyle diyelim:
Kreuzberg bizim. Burayı biz yö-
netiyoruz. Sözümüz geçerlidir
burada. Ve de işte birtakım
gençler var, diyelim ki Schöne-
berg'den, onlar da Kreuzberg
1
de söz sahibi olduklarını iddia
ediyorlar. Onlar 'cafe'ye gelip
"En büyük benim" deyince, biz
de hayır diyoruz. O zaman da
savaş başlıyor.
Spiegel: Bir örnek?
Neco: Wedding'e karşı bir çete
savaşımız vardı ve bu savaş bir
yıl sürdü.
Spiegel: Nasıl gelişti?
Yıldınm: Biz bayağı uzun bir
süreden beri birlikteyiz ve birbi-
rimize güveniyoruz. Ölüm kalım
meselesi söz konusu olsa bile biz
mutlaka birbirimize guvenece-
ğiz. Biz birbirimizi çok yakm-
dan tanıyoruz ve her birimizin
kim olduğunu biliyoruz. Ama
eğer yeni biri gelirse onu tanı-
mak için uzun bir süreye ihtiyaç
olacak. Bu kadar çok zamanı-
mız yok. Sayımız yeterli.
Spiegel: Kızlar da var mı?
Neco: Bunu arkada oturan
Des'e sorsana.
36'lı boys (Türk çetesi): Biz bayağı
uzun süredir Jjirlikteyiz. Wedding'den gelen
Nazilerle, Black Panthers grubuyla çatıştık.
Ölüm kalım meselesi bile olsa birbirimize
güveniriz. Aramıza yeni eleman almıyoruz.
Belki küçükleri...
Neco: Biz 20 kişiydik ve Wed-
ding'de "Black Panther" diye
bir grup vardı. Onlar anneleri-
mize hakaret etti. Sonra da bı-
çaklarla birbirimize girdik. Bi-
risi yüzünden, iki üç kişi de ba-
cak ve kıçlarından bıçaklandı.
Spiegel: "36"lılara nasıl üye
olunuyor?
Yüdınm: "36"hlara artık kim-
se alınmıyor, belki küçükler...
Spiegel: Küçükler mi?
Yıldınm: Evet, yani 12-14 ya-
şındakiler. Her neyse bize artık
kimse ahnmayacak.
Spiegel: Neden almmayacak?
Desj Biz ayn bir grubuz...
Spiegel: Adı?
Des: "Ghetto Sisters" (Getto
Kız Kardesleri). Biz yaklaşık on
kişiyiz ve her gün beraberiz.
Normal arkadaşlarız, ama eğer
kavga başlarsa iş ciddileşir.
Spiegel: Kime, size katılabile-
cek kadar çok güveniyorsunuz?
Yıldınm: Örneğin hastaneye
düşme tehlikesi ile karşı karşıya
kalsa bile seni yan yolda bırak-
mayan bir kişiye.
Spiegel: Aslında bu gruplar,
sağcı şiddet yanhlarından ko-
runmak amacıyla kuruldu.
Neco: Evet, Naziler, bu bizim
ana noktamız. Bizim dUşmanı-
mız. O zaman gençlik çeteleri
mutlaka birlik oluyor. O zaman
hepimiz kardeşiz. Eğer bir yer-
de bir Nazi bulursak kavga çı-
kartınz.
Apollo: Eğer birisine sataşıh-
yorsa, o zaman biz her zaman
hazır ve nazırız.
Spiegel: Neden Ghetto Sis-
ters'lan kurdunuz?
Des: Çünkü biz Nazi kanlan-
na karşı savaşmak istiyoruz.
Spiegel: Nazi karılanna mı?
Des: Evet. VVeddingli kızlar
bir keresinde tam anlamıyla ap-
talca davrandılar.
Biz de bize böyle davranılma-
sını istemedik ve bir kavga baş-
lattık. Polis bir kez kız arkada-
şımın kafasına vurdu. Hem de
öylesine sert ki her yerinde izler
kaldı. Beni de bir kez yakaladı-
lar. Oysa yanımda hiçbir şey
yoktu, bıçak yoktu.
Spiegel: Senin için kim Nazi?
Des: Benim için Naziler; ap-
talca konuşan, kafalan kazınmış
olan ve üzerinde Alman bayra-
ğının amblemi buiunan bom-
bardıman ceketleri giyen kişiler.
Spiegel: Duvarla birlikte sizin
için değişen bir şey oldu mu?
Apollo: Evet, her şey karma-
karışık bir hale geldi. Duvar yı-
kılmadan once daha fazla hak-
ka sahiptim. Belki biz yabancı-
lara, seçme hakkı bile tanıyacak-
lardı. Ama şimdi karşı tarafta-
kiler geliyor ve onlar benden da-
ha fazla hakka sahip olacaklar.
geliyorlar. Birçoklan insan tüc-
carlan tarafından Almanya'ya
satıhyor ve mülteci olarak çalış-
madıklan halde refahtan pay al-
maya çalışıyorlar.
Bu yeni mültecilerin çocukla-
nnın cebinde para yok, ancak
boş zamanları çok. Herhangi
bir mesleki başan şanslan yok,
ancak önlerinde özendikleri
baştan çıkartıa örnekler var:
Suçluluk yollannı çok hızlı tır-
manmış hemşerileri. önıeğin
uyuşturucu kacakçılan. Bunlar
ceplerinde şişkin cüzdanlarla,
pahalı tabancaJarla ve hızh oto-
mobillerle hava atarak gençlere
kötü örnek oluyorlar.
Yabancı gençlerin çok büyük
bir bölümü kung-fu, Ninjutsu
gibi Uzakdoğu sporlarına me-
raklı. 'tnsanları haklama
teknegi' denen bu tür sporlann
kurslarına en az 20 bin yabana
gencin devam ettiği bildiriliyor.
Dışlanan gençlik
Berlin-Kreuzberg ya da
Hamburg-Altona'daki ortam,
gençlerin çete suçlan işlemesi
için New York ya da Marsilya'-
dan farksız. Gençler ailelerinden
koptuğu ve Alman çevreye de
uyamadığı zaman, çeteler daha
büyük çekicilik kazanıyor.
Berlin'de Türk Aile Birliği
Başkanı Kâzım Aydın, gençlerin
dışlanmasına değinirken 'Kim-
se onlan Beriinli saymıyor' di-
yor. Türk gençleri her gün top-
lum tarafından itiliyorlar. Git-
tikleri oyun salonunda son ku-
ruşlannı da tüketince dışan atı-
lıyorlar, diskolann kapısında
duran bekçiler ise 'güneyli görii-
nen tipler'i içeri bile almıyorlar.
Frankfurt'U Türk çetelerin-
den olan 'Bomber Boys'un
(bombaa gençler) elemanlann-
dan biri 'Can sıkıntısından böy-
le boktan şeyler yapıyoruz' di-
yor. Birçok çete ise artık kendi
İ?ölgesini kontrol etmek için sa-
vaşıyor. Frankfurt Suç Masası
Komiseri Lothar Hermann, bu
çabayı 'kendini ispatlama ve ik-
tidar saglama' olarak tanımlı-
yor.
Amaçları ne?
Genç Türk
çeteleri
Nazilerle
savaşıyor
Dış Haberler Servisi — Ber-
lin'de 16 yaşındaki bir çırakhk
okulu öğrencisi şunları anlatı-
yor: 'Spandau'da bir okul bili-
yorum. Orada çok sayıda ya-
bancı ve birçok Nazi var. Hep
kavga çıkıyor. Türkler '36'h
gençler' çetesini, Naziler de
NVedding'deki Nazi çeteleri yar-
dıma çağınyoriar. Kreuzbergler
boşanıyor ve parkta Nazilerle
dövüşüyoriar.'
Bu tur kavgalarda ölenler ve
yaralananlar da oluyor. Hanno-
ver'deki Türk çeteleri, skinhead-
lerin 'Kanakanlardan annmış
bölge' (Kanakan, Türkler için
kullanılan, böcek anlamına aşa-
ğılayıa bir söz) anlayışını yık-
maya çalışıyor. Berlinü Türk çe-
tesi '36'li Boys' ise gururla ken-
di bolgelerinin 'Nazilerden
annmış' olduğunu söylüyorlar.
Duisburg bölgesinde neo-
Nazi çetelere katılan 60-70 ka-
dar Türk gencinin de bulundu-
ğu ve yabancı çetelerin kendi
aralannda da kavga ettikleri be-
lirtiliyor.
Çeteler sokak hırsızlığı ve kü-
çük soygunlara da yatkın bir du-
rumdalar. Berlin'de 19 yaşında-
ki Türk genci Hasan, arkadaş-
lannı çetecilikten vazgeçireme-
diğini anlatırken şöyle diyor:
'Burada Kreuzberg'de 14-15
yaşında çocuklar bile suç kerva-
nına katüıyor. Esas işleri otomo-
bil radyolan. Burada rahatca 2
bin marklık bir videoyu 150
marka satın alabilirsin. Ya da
uyuşturucu. Köşeyi dönsen bu-
lursun. Yalnızca esrar degil, ero-
in ve daha sert şeyleri de kiiçü-
cük çocuklar satıyor.'
Hamburg'da polis, kuçuk
TUrk çocuklanndan oluşan bir
uyuşturucu çetesini ele geçirdi.
14 yaşındaki Mehmet'in üstün-
den 7 bin mark çıktı.
Tiirk-Doğulu kavgası
Berlin'de duvann yıkılmasın-
dan sonra Türk gençleri ile Do-
ğu Alman gençleri arasında ek
bir çatışma daha patlak verdi.
Kendini Berlin'in yerlisi sayan
Türk gençleri, Doğuluların re-
kabetinden korkmaya başladı.
Eğitimci Scruth, bu kavgayı
'Üçuncu sınıflık kavgası' diye
adlandınyor.
Berlin'de sokak çetelerinin
isim listesini tutan kartoteksle-
rin sayısı hızla artıyor.
Macar
arkeologa ödtil
• ANKARA (AA) —
Macaristan'daki Türk
Kültur varhklannın
korunması konusunda
yaptığı çalışmalar nedeniyle
Macar Arkeolog Dr. Gero
Gyozo'ya Kultür Bakanhğı
şildi verildi. Kültur
Bakanhğı Müsteşan Acar
Okan, törende yaptığı
konuşmada, Macaristan'da
ölen Kanuni Sultan
Süleyman'ın, Zigetvar
yakınlannda, iç
organlanmn gömüldüğü
mezann anıt haline
dönüştürüleceğini söyledi.
Kanuni Sultan Süleyman
için Macaristan'da
yaptınlacak anıt mezar
çalışmasında da görev
alacak olan Gyözo,
Macaristan'daki Türk
mimari yapıtlannı restore
eden tek uzman olarak da
tanınıyor.
Sınav
yönetmeligi
• ANKARA (ANKA) —
Ankara Üniversitesi sınav
yönetmeliğinde yapılan
değişiklikle, yükseköğretim
kanunu ile getirilen ve
alınması zorunlu olan
Atatürk ilkeleri ve inkılap
tarihi, Türkçe, yabancı dil,
beden eğitimi veya güzel
sanatların bir dalının
seçildiği dersler,
öğrencilerin sınıf geçmesini
etkilemeyecek. Ankara
Üniversitesi Kayıt, öğretim
ve Sınav Çerçeve
Yönetmeliği'nde yapılan
değişiklik dünkü Resmi
Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe girdi. Yönetmelik
hükümleri 1989-1990
öğretim yılı başından
itibaren geçerli olacak.
Borçlu telefona
kapama
• ANKARA (AA) —
PTT, eylul dönemine ait
borçlarını ödemeyen
abonelerin telefonlarını
görüşmeye kapattı.
Tstanbul'da 150 bin,
Ankara'da 60 bin, tzmir'de
de 40 bin abonenin
telefonu kesildi. PTT
yetkilileri, kapatüan
telefonların, borçlan PTT
merkezlerine yatınlıp,
ödeme makbuzlannın,
açma kapama servisine
gösterilmesinden sonra
görüşmeye açılacağını
söylediler. Borçlanndan
dolayı telefonlan kapatılan
abonelerin, PTT
merkezlerine bağlı gise
önlerinde uzun kuyruklar
oluşturduğu bildirildi.
Satilmayan
bilete 2 milyar
• DENİZLİ (AA) — Milli
Piyango'nun 19 kasım
çekilişinde, büyük ikramiye
olan 2 milyar liranın
Denizli'nin Sarayköy
ilçesinde satılmayan bilete
çıktığı öğrenildi. Sarayköy'e
1981 yılında da, o yılın en
büyük ikramiyesi olan 2
milyon liranın çıktığı,
ancak o zaman da biletin
satılmamış olduğunun
aniaşıldığı bildirildi.
Lahitten yalak
• ÇİNE (AA) — Aydm'ın
Çine ilçesine bağlı Kabataş
köyünde, Bizanslılar
döneminden kalma "antik
bebek lahti", "yalak"
olarak kullanıbyor. Kabataş
Köyü Camii'ne ait tarihi
çeşmenin önünde buiunan
yalağın yaklaşık 70-80 yıl
kadar önce, Doğanyurt
köyü sınırlan içinde kalan
antik Alabanda kentinden
almarak çeşmenin önüne
konulduğu ve o tarihten bu
yana yalak olarak
kullanıldığı anlaşıldı.
Mavi trene
amerikanbar
• ANKARA (ANKA) —
tstanbul-Karaman arasında
her gün karşılıklı olarak
sefer yapan İçanadolu mavi
trenine, içinde amerikanbar
da buiunan büfe vagon
eklendi.
Vagonda, soğuk ve sıcak
yiyecekler ile aperitifler
bulunuyor.
Tfeni bir yanık
merheıni
• HACKENSACK (AA)
— Su Rongsiang adh Çinli
bir doktor, "Devrim" diye
nitelendirdiği bir yamk
merhemi geüştirdi. Federal
Sağlık yetkilileri ve yamk
uzmanlan ile görüşmeler
yapmak ve patent almak
için girişimlerde bulunmak
üzere New Jersey eyaletinin
Hackensack kentinde
buiunan Su Rongsiang,
gazetecilere yaptığı
açıklamada, merhemini 54
bin yamk vakası üzerinde
denediğini kaydetti.