Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/10 HABERLER 21 KASIM 1990
P A R L A M E N T O D A N
Grup toplanamadı
dışında olması nedeniyle ANAP milletvekillerinin çoğu
grup toplantısına katılmadı. Grup toplantısından once
yapılan grup yönetim kurulu toplantısında
genel bir değerlendirme yapılırken,
Bayındırhk ve İskân Bakanı Cengiz
Altınkaya, bakanlığının çaiışmaları ile
ilgili olarak grup toplantısında konuşmayı
kararlaştırdı. Grup toplantı saatinde ise
ancak 20 kadar ANAP milletvekilinin
geldiği grupta konuşmayı planlayan Bayındırhk ve İskân
Bakanı Cengiz Altınkaya'nın da gelmediği görüldü.
(Ankara/ANKA)
Sözleşmeli personel Sn
an.lg
f
Genel Müdürlüğü ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu, üst düzey kadrolarda sözleşmeli
personel çahştırabilecekler. Diyanet İşleri Bakanlığı
kuruluş ve görevleri hakkında kanun ile Vakıflar Genel
Müdürlüğü Teşkilat ve görevleri hakkında kajıun
hükmünde kararnameye bazı maddeler eklenmesini
öngören yasa tasarıları TBMM başkanuğına sunuldu.
Sözkonusu yasa tasanlanyla Diyanet Işleri, Vakıflar
Genel Müdürlüğü ve Atatürk Kültür Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu'nun Merkez Teşkilatı'nda çalışan
memurlarına fazla mesai verilmesi hükmu de getiriliyor.
TBMM BaşkanlığVna sunulan bir başka yasa tasansıyla
da Istiklal Madalyası sahipleri, Kore ve Kıbrıs'ta
savaşanlar ile bunlann eşlerinin askeri ve devlet
hastanelerinden ücretsiz yararlanmalan öngörülüyor.
(Ankara / ANKA)
ANAPMi rVmirpi A N A P M
aiatyaj\rsj\r n ı^emıreı MilletVekiii v e jçjjien
Komisyonu Başkanı Gaiip Demirel Emniyet Teşkilatı
Yasası'nda değişiklik yapan yasa önerisini savunarak,
"Bu teklif ile dinamizmden yararlanmak ve poliste
sorumluluğu daha genç yaşlara indirgemek
amaçlanmıştır" dedi. Demirei, TBMM'de düzenlediği
basın toplantısında, 'a' grubu polislerin arnirlik süresinin
21 yıldan 13, 'b' grubu polislerin başkomiserliğe
yükselme süresinin de 13 yıldan 9 yıla indirildiğini
belirterek, 10 yıl önceki polis teşkilatı ile bugünkü polis
teşkilatı arasında müsbet yönde büyük gelişmeler
oiduğunu savundu. Demirel, bankalar ve sigorta
şirketleri ile finans kuruluşlanndan kesilecek olan yüzde
2'Iik payın vakıf eserlerinin onarımına ayrılmasına ilişkin
yasa önerisini de anlatarak, şunlan söyledi: "Bu basının
yazdığı gibi cami kesintisi değildir. Oluşturulacak fon
vakıf eski eserlerinin onanmı için kullanılacaktır. Bunun
uygulama yönetmeliği de başbakanhk tarafından
yapılacaktır. Bir ülkenin başbakanı bile bu kanunla gizli
bir amaç güdüyorsa, bırakıp gitmek laam. Boyle şey
olur mu?" (Ankara / Cumhurıyet Bürosu)
P A B T İ L E R D E N
Yürütmeyi durdurma
bağlı Altmova'nın SHP'li belediye başkanı Süleyman
Şahin'in 27 Temmuz 1990 tarihinde İçişleri
Bakanlığı'nea görevden alınması üzerine Bursa 2. Bölge
İdare Mahkemesi'nin 17 ekimde verdiği "yürütmeyi
durdurma" kararına, İçişleri Bakanlığı'nın, 2. İdare
Mahkemesi'nin bir üst kuruluşu olan Bursa Bolge İdare
Mahkemesi Başkanhğı'na yaptığı itiraz reddedildi.
Şahin'in avukatlanndan Balıkesir Barosu Başkanı Turgut
Inal, "Esasmda yürutmenin durdurma karan hemen
uygulanması gereken bir karardır. İtiraz sonucu
beklenmez. Oysa, olaydan 32 gün geçmiş olmasına
rağmen, M. Ali Birand'ın 32. Gün Programı'na konu
olacak şekilde mahkeme karan uygulanmamaktadır.
Ortada ağır bir hizmet kusuru olmanın yanı sıra
başkamn şahsından kaynaklanan kişisel kusur ve suç
vardır' dedi. (Balıkesir/AA)
r * 4 r m r Vw=»İCTf»ci DSP'den ihraç edilen eski
W 1 1 U 1 U C l g C M MKYK üyesi üyesi ve Genel
Başkan Yardıması Haluk Özdalga, dün yaptığı yazılı
açıklamada, "DSP ust yönetim tarzının bir benzerinin
Çavuşesku ailesi devrildikten sbnra artık
Doğu Avrupa'daki komünist partilerde
j bile kalmadığını" söyledi. Özdalga,
"Sosyal demokrasinin en temel ilkelerine
| taban tabana zıt bir anlayışla yönetilen bir
partiden ihraç edilmeyi, demokratik sol
ilkelere bağlılığın bir kanıtı ve onur belgesi
sayıyorum" dedi. Özdalga, DSP'nin kendi
içinde demokrasiyi işletemediğini, kendi üyelerinin
hakkını yediğini savunduğu açıklamasında, bu ihracın
demokratik sol doğrultuda yaptığı çaiışmaları daha da
inançlı bir şekilde sürdürmesi için teşvik yerine
geçeceğini vurguladı. DSP'de bugüne değin üst
yönetimde gorev alanlardan tek bir kişinin bile partide
kalmadığını belirten Özdalga, Necdet Karababa, Necat
Hamzaoğlu, Nuri Korkmaz, Murtaza Çelikel, Halil
Tunç, Sedat Akman, İsmail Hakkı Aydınoğlu, Cahit
Ülkü, Mustafa İmirzalıoğlu, Bedri Demir, Celal
Kürkoğlu, Avni Başdoğan'ı örnek gösterdi. (ANKARA
Cumhuriyet Bürosu)
'Emek ve Banş' mitingi
cumartesi günü, TTK'ya bağlı 42 bin kömur işçisinin
işverenle uyuşmazlık halinde olduğu Zonguldak'ta
"Emek ve Barış" mitingi düzenleyecek. Genel Sekreter
Yardımcısı Ertuğrul Günay, beş aydan bu yana toplu iş
sözleşmesi görüşmesi uyuşmazlık içinde olan işçilerin
bağlı olduğu Genel Maden-lş Sendikası'nın alnuş olduğu
grev karan için 60 günlük yasal surenin 30 kasımda sona
ereceğini hatırlatarak, "Bu miting öngörülen yasal
sürenin sona ermesine bir hafta kala, işçinin taleplerini
yüksek sesle duyuracağı bir miting olacak" dedi. Bu
arada, Genel Başkan Erdal İnönü'nün, 22 kasım
perşembe günu Ankara'da çeşitli demokratik kitle
örgütlerinin temsilcileriyle sabah kahvaltısında bir araya
geleceği öğrenildi. (Ankara / AA)
tnönü ve Ecevit sempozyumda
• İSTANBUL (AA) — Üniversite Oğretim Üyeleri
Derneği'nce, "Cniversite ve Sorunlan" konulu
sempozyum düzenlendi. Sempozyuma SHP Genel
Başkanı Erdal İnönü ile DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit'in de katılacağı bildirildi. İTÜ Maden
Fakültesi'nde 24-25 kasımda gerçekleştirilecek
sempozyumun ilk gününde, SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü bir konuşma yapacak. Aynı gün, Devlet Istatistik
Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Orhan Güvenen, "Bilim
metodolojisi, üniversite, kamu, özel kesim ilişkisi"
konusunda açıklamalarda bulunacak. Sempozyumun
ikinci gününde, Prof. Dr. Türkân Saylan'ın oturum
başkanhğını yapacağı toplantıda, DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit konuşacak.
Mecliste 5 idam daha
• ANKARA (AA) — Haklarındaki ölüm cezaları
kesinleşen beş kişiye ait bir dosya daha TBMM'ye geldi.
Meclise şimdiye kadar dosyaları ulaşan idam
hükümlülerinin sayısı 315'e yükseldi. Siyasi suçlu Ali
Alkan, Emrullah Gemci, Mehmet İşbilen, Bilgehan
Gençkardaşlar ve Halil Yavaş haklarındaki ölüm
cezalannın yerine getirilmesine ilişkin Başbakanlık
tezkereleri, TBMM Adalet Komisyonu'na sevk edildi.
Böylece, TBMM'ye sunulan idam dosyalarının sayısı
201'e yükselirken, hükümlu sayısı da 315'i buldu.
Danıştay Başkanı emekli oluyor
• ANKARA (ANKA) — Danıştay Başkanı Süleyman
Türkoğlu, 1 Aralık 1990 tarihinde, yaş haddiyle emekliye
ayrılacak. 7 şubalta bu goreve seçilen Türkoğlu'nun
emekliye ayrılma gunü yaklaşırken Danıştay'taki
başkanlık yanşı kulisi de hızlandı. 2575 sayılı Danıştay
Yasası uyarınca, başkanın emekli olmasından itibaren 15
gün içinde seçimlere geçilmesi gerekiyor.
SHP grubunda Baykalcılar GenelBaşkan inönü'yü eleştirdiler:
Partidekürsü özgürlüğü yokAnkara Milletvekili Beşer Baydar'ın görevden
almalarla ilgili gündetn dışı konuşmasında
"Soruyorum Genel Başkanım" sözleri üzerine
İnönü ayağa kalkarak, "sor bakalım ne
soracaksın" şeklinde konuştu.
"gnıbun çalışması için daha et-
kin önlemler" konusu üzerinde
konuşmak için söz alan Baydar,
Çankaya ilçe başkanının disip-
line verilmesinin ve görevden al-
maların "kendisinde moral bo-
zuklnğu yarattığını" söyledi.
tnönii'nün olağanüstü kurultay-
da "solu birieştinnek, dışa dö-
niik mücadele ve parti içinde
hukukun egemen kılınması id-
dialanyla yönetimi aldıgım"
kaydeden Baydar, bu sözlerin
hiçbirisinin gerçekleşmediğini,
partinin oy grafiğinin düştüğü-
nü ve parti içi hukukun çiğnen-
diğini savundu. CHP'nin geç-
Baykal'a yakın İstanbul Milletvekili Mustafa
Timisi, "Oturumu yöneten başkan konuşmanın
bütünlüğünü bozamaz. Sayın Genel Başkanın
müdahaiesi ile kürsü özgürlüğü ortadan
kalkmıştır" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — SHP grubunun basına
kapalı bölümü tartışmalı geçti.
Deniz Baykal'a yakın Ankara
Milletvekili Beşer Baydar'ın,
görevden almalarla ilgili gün-
dem dışı konuşmasında "Sonı-
yorum genel başkanım" sözle-
ri üzerine İnönu ayağa kalkarak
"Hadi sor bakalım, ne soracak-
san sor" dedi. Baydar'ın kürsü-
den inmesınin ardından Baykal
ve genel merkez yanlısı millet-
vekilleri arasında tartışma çık-
tı.
Toplantmın basına kapalı bö-
lümünde gündemde yer alan
mişte sorunlan gerektiği gibi çö-
zemediğini, bu sorunların
CHP'yi çözdüğünü kaydeden
Baydar, "CHP'nin geçmişteki
yanlışiannı örnek alalım. Taah-
hütlerinin yerine gelmeyeceğini
gören yöneticiler örgüte hiicum
etmişlerdir. Kimdir bunlann so-
nımlulan?" diye sordu.
Baydar konuşmasının bu bö-
lümünde "sonıyonım sayın ge-
nel başkanın" deyince tnönü
ayağa kalkarak "Sor, hadi sor
bakalım, ne soracaksan sor,
dinliyorum" dedi. Baydar bu-
nun üzerine "Ben böyle olsun
istemedim. Soru benim konuş-
mamın içinde vardı" derken
İnönü, "Sor, sor bekliyonım"
diye konuştu. Oturum Başkanı
Kumbaracıbaşı, Baydar'ı
"Gündem dışına çıkmamaya"
çağırırken tnönü, "Demek ki
Sayın Baydar'ın soracak sonı-
su yokmuş" diyerek yerine
oturdu. Baydar, bu durumda
konuşamayacağını belirterek
kürsüyü terk etti. Aynı anda
Ankara Milletvekili Erol Ağagil
de Baydar'a "Burası kahveha-
ne mi ki genel başkana soru
soracaksın" diye seslendi.
Baykal'a yakın İstanbul Mil-
letvekili Mustafa Timisi usulle
ilgili söz alarak kürsünün özgün
olması gerektiğini söyledi. Timi-
si, "Oturumu yöneten başkan
olarak Kumbaracıbaşı, konuş-
manın bütünlüğünü bozamazsı-
nız. Sayın .Genel Başkan sizin de
müdahalenizle kürsü özgürlüğü
ortadan kalkmıştır. Müdahale-
niz ve tepkiniz yanlıştır" diye
konuştu.
Daha sonra söz alan tnönü,
geçmiş yönetimleri ve liderleri
değerlendirirken onlann yapa-
madıkiarının eleştiriimesinden
çok, yaptıklannın değerlendiril-
mesinden yana oiduğunu belirt-
ti. İnönü, şöyle konuştu:
"Ben, CHP'ye karşı yapılan
eleştiriye tepki gösterdim. Bu-
güne kadar ne yapıldıysa geç-
raişte hepsini CHP >aptı. Biz o
partinin birikiminden geliyonız.
Aramzda CHP'de büyük so-
rumluluklar alnuş, bakanlık
yapmış kişiler var. tçinizde
CHP'de çauşmamış olan bir tek
ben vanm. Beklerdim ki onlar
bu sözlere tepki göstersin,
CHP'yi savunsıiDİar."
Daha sonra Baykal'a yakın
Diyarbakır Milletvekili Fuat
Atalay "Gend Başkan'a benim
de bir sorum var" diyerek söz
isteminde bulundu. Bunun üze-
rine bazı MYK üyeleri "Yerini-
ze otunın, saygısızlık etmeyin"
diye çıkışırken oturum başkanı
Kumbaracıbaşı da AtaJay'a söz
veremeyeceğini belirtti. Atalay
da K'umbaracıbaşı'nın "grup içi
yönetmeliği objektif olarak uy-
gulamadıgını, toplantıyı sabote
ettigıni" savundu, "Genel Baş-
kan'a bu hak neden tanınıyor
da bize tanınmıyor. O da gnı-
bun bir üyesi, ben de" diyen
Atalay grubu terk etti.
'Sosyalistlerin Birliğilçin Parti GirişimVKurucular Kurultayı toplanacak
Solda yenî bir parti doğuyor
Girişimin Yürütme Kurulu sözcüsü Kemal Anadol'un
verdiği bilgilere göre kurulacak parti tüzüğünde il ve ilçe
yönetim kurullarını görevden alma gibi bir yöntem
olmayacak. Kadınlara kota ayrılacak. Aile bireylerine
karşı şiddet partiden çıkarılma nedeni sayılacak.
İç-Politika Servisi — Solda yeni bir
parti kurma hazırlıklarında son aşama-
ya gelindi. 24-25 kasım tarihlerinde An-
kara'da toplanacak olan "Sosyalistlerin
Biıiiği İçin Parti Girişimi" kurucular ku-
rultayında kurulacak partinin adı, amb-
lemi ve İçişleri Bakanlığı'na başvuru ta-
rihi de belirlenecek. Başvurunun aralık
sonu, ocak başı olması düşünülüyor. Gi-
rişimin YürOtme Kurulu sözcüsu Izmir
Milletvekili Kemal Anadol, "Şimdiye
kadar Türkiye'de geleneksel sol, sosyal
demokrat, merkez ve sağ partilerin hiç
birinde göriilmeyen bir modele tanık
olunuyor. Gerçekten tabandan bir par-
ti kunıluyor ve doğuyor" dedi. Anadol,
partinin düzene karşı çıkan, resmi ide-
olojiyle uyuşmayan her partiye, gruba
ve bireye kucak açtığını vurguladı.
24-25 kasım tarihlerinde Ankara Mal-
tepe'de Şato Yazar Salonu'nda toplana-
cak kurucular kurultayı gündeminin ilk
maddesi komisyonlann hazırladığı prog-
ram ve tüzük taslaklarının tartışılması
ve oylanması. Daha sonra yurtiçinden
ve dışından 100'den fazla kişinin yer ala-
cağı "kurucular heyeti", bu heyet ara-
sından da 30 kişiye yakın 'başvuru
grubu' seçilecek. Kurulacak partinin adı
ve amblemi de kurultayda tartışılacak.
Partinin adı için iki ayrı yaklaşımın ol-
duğu belirtildi. Bir grup, parti adında
örneğin "komünist", "sosyalist" gibi
ideolojik bir sozcüğün olmasını, öteki
grup ise parti adında ideolojik bir söz-
cüğun oimamasını istedi. Bu grubun ço-
ğunlukta olduğu ve "çağdaşlık",
"demokrasi' gibi kavramların yer alacağı
bir ad konulmasından yana olduklan
belirtildi. Partinin amblemi için ise he-
nüz somut bir önerinin gelişmediği, ku-
rucular kurulunun parti adı belli olduk-
tan sonra ambleminin bir uzmana hazır-
latılması öngöruldü.
Sosyalistlerin Birliği İçin Parti Giri-
şimi Yürütme Kurulu sözcusü İzmir Mil-
letvekili Kemal Anadol, kurultayda tar-
tışılacak tüzük taslağına "parti içi
demokrasi" anlayışının egemen oiduğu-
nu ve "üyeye saygf'nın on plana çıktı-
ğını belirtti. Anadol, uyeye saygı konu-
sunu "Diyelim AT'ye girip girmeme gibi
çok önemli konularda üyelere sorma,
yani referandum tiızükte yer alıyor" di-
ye örnekledi.
Kemal AnadoFun verdiği bilgilere gö-
re kurulacak olan parti tüzüğünde il ve
ilçe yönetim kurullarını görevden alma
gibi bir yöntem olmayacak. Üst kurul-
lara sadece belirli süre içinde alt kurul-
lardan kongreye gitme yolunda istemde
bulunma hakkı tamnacak. Seçimlerde
nispi temsil öngörülecek. Kadınlara kota
ayrılacak. Aile bireylerine karşı şiddet
kullanma, partiden çıkarılma nedeni sa-
yılacak.
Anadol, program taslağıyla ilgili şu bil-
gileri verdi: "Dünya ve Türkiye insanı-
nı önde tutan bir anlayış egemen. Tas-
lak, insanlığın 21. yüzyıla girerken
amaçladıgı hedefi yakalamaya calışıyor.
İnsan haklan, demokrasi, kadın, çevre
ve Kürt sorunlanna ağırlık veren, çagın
gelişmelerini yakından izleyen, ülke ger-
çeklerini goren ve ayağı yere basan bir
taslak."
Kemal Anadol, program ve tüzük tas-
lakları hakkındaki görüşlerini şöyle an-
lattı:
"Kısaca, Marksist olan ve olmayan
tüm demokrat çagdaşlaşmacılara kapı-
sını açan bir parti kuruluyor. Kapitaliz-
min, devlet sosjalizminin ve sosyal de-
mokrasinin Türkiye için geçerli olmadı-
fını, katılımcı, çogulcu, özgürlükçü bir
sosyalizm anlayışının Türkiye'nin agır-
laşan sorunlanna çöziim getirebilecefi-
ni söyle>en bir parti doğuyor. Bu parti
başta işçi sınıfı olmak üzere düzene mu-
halif olan butün grup ve kesimlerin par-
tisi olacaktır. Bu parti bugünden haya-
tın her alanına müdahale ederek var ola-
nı değiştirmeye, insanlan her ölçek ve
çerçevede kendi kaderieri üzerinde sü-
rekli daha fazla söz ve yetki sahibi kıl-
maya, toplumun büıiin gözeneklerine,
bütün insan ilişkilerine nüfuz edecek ve
gelecekteki sosyalist iktidarın da vazge-
çilmez temelini oluşturacak olan demok-
ratik siyasal kültürü oluşturmaja çalı-
şacaktır."
Anadol, partinin, "dil, din, cinsiyet
aynmcılığı >apmadan Türk-KUrt bütün
yurttaşları sınıfsız. sömürüsüz, tahak-
kümsiiz bir evrene doğru cesur, neşeli ve
sevinçli bir yüriiyüşe çagırmakta oidu-
ğunu" vurgulayarak şunlan söyledi:
"Bu parti, solun merkezinin, odağı-
nın kendisi oiduğunu iddia etmiyor. Bu
nedenle düzene karşı çıkan, resmi ideo-
lojiyle uyuşmayan her partiye, gruba ve
bireye kucak açıyor. Bu partinin sözlü-
ğünde 'katılma' yok, 'birleşme' var. Bu
nedenle HEP'le birleşmek, diğer sol ör-
gütlenraelerle birlikte olmak. bep biriik-
te büyümek, genişlemek ve iktidar ol-
mak ans hedefidir."
ZtRAAT FAKÜLTESİ ÖĞHETtM ÜYELERt— Ankara Universitesi Ziraat Fakultesi oğretim u>eleri dün Anıtkabir'i ziyaret ettiler. (Fotograf: AA)
'Laikliğe ters girişimleri kınıyoruz'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Üniversite öğretim üyelerinin "anti-
laik" girişimleri protesto eylemleri
sürüyor. Ankara Universitesi Ziraat
,Fakültesi'nden 300 kadar öğretim
üyesi de Anıtkabir'i ziyaret ederek
"Laikjigin sadece din özgürlüğü"
şeklinde tanımlanmasının "yanlış ve
yanıltmaca" oiduğunu belirttiler.
A.Ü. Ziraat Fakultesi öğretim
üyeleri dün saat 12.30'da Dekan
Prof. Dr. İ. Arif Kansu
başkanlığında Anıtkabir'e geldiler.
Öğretim üyeleri Atatürk'ün
mozolesine çelenk ko>-up saygı
duruşunda bulundular. Daha sonra
Dekan Kansu, Anıtkabir özel
defterine şunlan yazdı:
"Ölümsüz atamız, son zamanlarda
senin ilke ve devrimlerine karşıt
görüş ve davranışların, artık açıkça
sergilenmesi ve gittikçe
belirginleşmesi bizleri ciddi olarak
rahatsız ediyor. Bu gibi davranışlara
tepki göstermek en bü>ük hakkımız
ve senin aziz halırana karşı
görevimiz laik cumhuriyete, laik
eğitim ve öğretime, özerk üniversite
anlayışına ters düşen bu gibi
girişimleri şiddetle kınıyoruz. Çağdaş
olabilmenin ancak laik düşünce ile
mümkun olduğunun inancı, içimizde
her gün daha çok kök salıyor.
Laikliğin sadece din özgürlüğü
şeklinde tanımlanması veya
yorumlanmasının yanlış ve
yanıltmaca olduğuna inanıyoruz. Bu
gibi ters görüşleri artık açıkça ifade
edebilen iç ve dış güçlerin
üniversitelerimizi kendi amaçlan
doğrultusunda kullanmalanna engel
olmak, gelecek kuşaklara olan en
büyük borcumuzdur. Öğrencilerimizi
senin ilke ve devrimlerin
doğrultusunda yetiştirme azminde
olan biz, Ankara Universitesi Ziraat
Fakultesi öğretim elemanlan, senin
büyüklük ve ileri görüşlülügüne her
gün daha çok inanarak yüksek
huzurunda saygı ile eğiliyoruz."
Öğretim üyeleri, elemanları ve
araştırma görevlileri, daha sonra
İsmet İnönü'nün mozolesini ziyaret
ederek Anıtkabir'den ayrıldılar.
IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA
SHP MYK
Kontrgerilla
bildirisi
açıklanıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — SHP, Genel Sekreter
Hikmet Çeün ve Grup Başkan-
vekili Onur Kumbaracıbaşı tara-
fından hazırlanan "kontrgerilla
bildirisini" bugün açıklayacak.
SHP Merkez Yürutme Kurulu,
konunun parlamento zemininde
diğer partilerin de katılımını
sağlayacak biçimde ele alınma-
sı için girişimlerde buiunmayı
kararlaştırdı.
MYK, dün Erdal tnönü baş-
kanlığında TBMM'de toplana-
rak kontrgerilla konusunu gö-
rüştü. Genel Sekreter Hikmet
Çetin, toplantıdan sonra yaptı-
ğı açıklamada, kontrgerilla ko-
nusunun "dünü, bugünü ve ge-
leceği açısından irdeleneceğini"
belirterek şöyle konuştu:
"Konu sadece tek partiyi ilgi-
lendiDHi bir konu degjl, sivil top-
lumu, demokrasiyi, açıklık reji-
mini ilgilendiriyor. Bunu parla-
mentonun yüklü gündeminin
belirli bir sırasında yer alacak
bir konu olarak değil, diğer par-
tilerin de işbirliği ile bir an ön-
ce göruşülmesi gereken bir ko-
nu olarak görüyoraz."
Kııran kursu
denetiminde
değişiklik
çalışması
ANKARA (Cumhuriyet Bii-
. rosu) — Başbakanlık, Kuran
kurslannın denetiminde Milli
Eğitim Bakanlığj'n' devredışı bı-
rakan Diyanet İşleri Başkanlığı
yönetmeliğinde değişiklik yap-
mak amacıyla çahşmalara baş-
ladı. Değişiklik çalışmalannın
bizzat Başbakanlık Müsteşan
Sabahattin Çakmakoglu tara-
fından yurütüldüğü kaydedildi.
Çakmakoglu, bu çalışmalar çer-
çevesinde, Milli Eğitim Bakan-
lığı ve Diyanet İşleri Başkanfığı
yetkilileri ile görüştü. Çalışma-
mn önümüzdeki günlerde ta-
mamlanacağı da bildirildi.
Edinilen bilgiye göre, Diyanet
yetkilileri, yönetmelik değişikli-
ğinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın
kursların denetiminde devredı-
şı bırakılmasmda "bir kasıt ol-
madığı"nı savundular. Yeni yö-
netmelikle Kuran kurslanm de-
netleme yetkisinin valilik ve kay-
makamlıklara bırakıldığını sa-
\"unan Diyanet yetkilileri, yönet-
melikte 5442 sayılı İl Idaresi Ya-
sası'na atıfta bulunulduğuna da
işaret ederek, böylece kursların
vaü veya kaymakamın görevlen-
direbileceği il ya da ilçe emrin-
deki Milli Eğitim müfettişlerin-
ce denetlenebileceğine dikkat
çektiler.
Yeni yönetmeliği haarlayan
bazı Diyanet yetkilileri de, Cum-
huriyet muhabirine, Kuran kurs-
lanrun denetiminde Milli Eğitim
Bakanlığı'nın zaten işlevini yitir-
diğini savunarak, yapılan deği-
şiklikle "fiili durumun yönetme-
liğe aktarddığı"nı ifade ettiler.
Yeni Yiizler, Eski Yüzler.
İZMİR — DYP'de büyük kongreye doğru "ye-
ni yüzler" yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Lider De-
mirel, sanırız en çok "eski yüzleri" eleştiren-
lere kızıyor olmalı.
Acaba DYP tabanı "yeni yüzler, eski yüzler"
tartışmasına nasıl bakıyor? Yıllarını politikaya
vermiş, deneyim kazanmış, ülke yönetiminde
söz-sahıbi olmuş "eski yüzler" bir çırpıda sili-
nıp atdırsa, DYP kervanı 12 Eylül 1980'den son-
ra "polilıka çölüne" dönüşen Türkiye'de nasıl
yürüyecek?
Sahi hıç düşünüyorlar mı bunu, gerçekten
çok merak ediyoruz...
İl başKanları toplantılar düzenliyor, kimi ka-
rarlar alıyorlar, gazetelere demeçler veriyorlar:
— İsmet Sezgin, Nahit Menteşe artık politi-
kadan çekılmeli, yerlerini gençlere bırakmalı...
Zaman zaman Süleyman Demirel'i de eleş-
tıriyor aynı çevreler:
— On yıldan beri yurtdışına çıkmadı, çevre-
sini değıştirmedi, bu kadroyla bir yere varıl-
maz...
Polıtikada eleştiri kolaydır. Bakın, SHP'de ye-
ni yönetim Adana il örgütünü görevden alınca
nasıl çığlık çığlığa eski yöneticiler. Oysa bir yıl
önce "seçimle gelen yönetimleri" faks buyru-
ğuyla görevden alıp kendi yandaşlarını yöneti-
me getiriyorlardı. Sahte üye yazımları, naylon
delege seçimleriyle de yaptıklarına ise
"demokratik" damgasını vuruyorlardı.
Her neyse...
Şimdi DYP'de "yeni yüzler" modası egemen.
Büyük kongre de genel başkanlık dtşında hayli
çekışmeli geçeceğe benziyor. Öyle ya yeni yüz-
ler, eski yüzleri arındırmak için çabalayacak.
Biz, DYP'de eski yüzleri savunacağız. Çün-
kü, düşünceleri ne olursa olsun, politikacı ye-
tişmıyor bu ülkede. Bakın CHP'nin, DP'nin,
sonra AP'nin yıllar önceki kadrolarına, genel
sekreter yardımcılığı koltuklarına kimler otur-
muş. Yıllarca aynı koltuğu nasıl korumuş, ne-
ler yapmış, bir bakın.
TBMM albümünden DYP'nin milletvekilleri-
ne bakıyoruz. Çoğunluğu "yeni yüzler"den olu-
şuyor. Örneğin, Demirel'in seçim bölgesi Ispar-
ta'dan milletvekili seçılen İbrahim Gürdal, Er-
tekin Durutürk İ950 doğumlu, A.Aykan Doğan
1936 doğumlu. Sanırız AP Gençlik Kolları'nda
1980 öncesı politika yapmışlar. Atamayla değil,
önseçimden gecerek milletvekili seçilmişler. Di-
ğer ilierde de ANAP ve SHP'den bir farkı yok
DYP milletvekillerinin yaş ortalamasının. Bir
Önol Şakar, bir Sümer Oral ve Köksal Toptan,
Selahattin Kılıç, Vefa Tanır vs. dışında tümü yeni
yüzler, yani gençler...
DYP'de büyük kongre öncesi ortaya atılan
"yeni yüzler" sloganı tutar mı? Delegeler bir
çırpıda, deneyimli devlet adamı kimliğinde
olanları yönetimden arındırır mı?
Şimdilerde politikayı uzaktan izlemekle ye-
tinen eski CHP'Iİ dostumuzun bir sözünü anım-
sadık bu soruları yöneltirken.
Şöyle diyor her zaman:
— Eğer Bülent Ecevit, Demirel gibi eski ar-
kadaşlarını yanına alıp politika yapsaydı. bugün
sosyaldemokratlar ıktıdara doğru hızfa koşuyor
olurlardı...
Ecevit bunu yapmadı, ama Demirel yaptı.
DYP lideri eski çalışma arkadaşlannı, deneyimli
politikacıları yanından hiç ama hiç bırakmayı
düşünmedi.
DYP'de "eski yüzler gitsin" diyenler, büyük
kongreye katılacak delegelere güveniyor. Sa-
nırız, Demirel, kongrede "eski yüzleri" savu-
nacak. Onlann silkilip atılmasına göz yumma-
yacak.
Türkiye'de politikacı pek kolay yetişmiyor...
Bugün ne DYP ne de SHP bir ANAP değil.
Her ikisinin de tarihi bir misyonu var. ANAP'ta
bu işler çok kolay yürüyor. Çünkü ANAP bir si-
yasal parti gibi değil, bir şirket gibi yönetiliyor.
SHP ve DYP partileşme süreci içindeler.
Onun içinde sıkıntıları büyük...
Konumuz DYP olduğuna göre biz parti taba-
nının sesini bir tümceyle verelim isterseniz:
— Bizim eski yüzlere de gereksinimimız var
yeni yüzlere de...
Böyle konuşuyorlar...