25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17KASIM 1990* + ** CUMHURİYET/19 "Ml81T A n i l a n " — Hollywood yapımcılan, "Mısır Andan" adlı bir film için koUan sıvadılar. Filmde, şu an İn- giltere müzesinde bulunan ve Mısır Firavunu III. Amenop- his'in mezanndan bu ülkeye getirilen aslan heykeli de bu filmde kullanılacak. Heykelin, filmin biiyük bölümünün çe- kilecegi Paris'e gönderiJebilecegi belirtiliyor. (Fotograf: AFP) Üniversiteye girîş sistemi ANKARA (ANKA) — Öğ- renci Seçme ve Yerleştirme Mer- kezi Başkanı Dr. Fethi Toker'in bulduğu ve Milli Eğitim Bakan- lığVnca benimsenen dört sınav- lı üniversiteye giriş sistemi, öğ- rencüeri lise l'den itibaren üni- versite sınavı stresiyle tanıştıra- cağı gerekçesiyle eleştirildi. Eğitim-lş Sendikası Genel Başkanı Niyazi Altunya yaptığı açıklamada "Lise 1, 2 ve 3'iincu sınıflarda ÖSS, daha sonra ÖYS diizenlemek, ÖSS- lerden en az birini kazanmak şart bile olsa, ortaokuldan gelen öğrenciyi ytikseköğretim stresi- ne sokacaktır" dedi. D E V E Y E U I K K A 1 - Avustralya'da yapüan dün- ya güneş enerjisiyle çalışan otomobil yanşlarında, ilginç an- lar yaşandı. Sünıcüler, yanşın yapıİdıgı yoldaki "deveye dikkat" tabelalan nedeniyle yavaşlamaktan şikâyet ettiler. (Fotoğraf: AP) 3 cezaevînde eyleme son verildi Haber Merkezi — Diyarba- kır, Malatya ve Gaziantep ceza- evlerinde, bazı tutuklu ve hü- kümlülerce yaklaşık 40 gündür sürdürülen açhk grevleri dün so- na endi. Aydın, NaziIIi, Erzincan ve Kayseri cezaevlerindeki tu- tuklu ve hükümlülerin açlık grevleri ise sürüyor. Bu arada, tutuklu ve hükümlülerin yakın- larının "destek" amacıyla, SP, HEP ve İHD'nin çeşitli il ve il- çe merkezlerinde sürdürdükleri açhk grevleri de sona erdirildi. StGARA, SAĞLIĞA Z\RARLIDIR -Jim Mouth, sıkı bir sigara karşıtı. 15 kasım tarihindeki Sigara tçmeme Günü'nde yüzlerce sigarayı bir ağızda içerek izleyenleri şaşkınlığa ugratan Mouth, sigara içmenin ne kadar iğrenç ve sağlığa zararlı bir alışkanlık olduğunu göstermeyi amaçladıgını söylüyor. (AFP) HABERLERIN DEVAMI Cepheleşmeden Sakınmak... (Baftarafı I. Sayfada) sınıfta kalmış otan üniversitenin bugünkü ha- reketliliği olumlu sayılmalıdır.' Buna karşı işletilmek istenen ceza ve yıl- dırma mekanizmasına gelince, sonunda geri tepmeye mahkûm bir tutumun ürünüdür. Bı- rakın insanlar, kendi duygu ve düşünceleri- ni istedikleri gibi dile getirsinler. Demokrasi, haklann ve özgürlüklerin kul- lanılmasıyla varlığını belli eder ancak; yok- sa soyut bir kavram olarak kalır. Kuşkusuz, ünh/ersitelerde uç veren eylem- lerle birtikte akla birçok soru takılıyor. Denilebilir ki: 12 Eylül döneminde din dersleri ilk ve or- taöğretimde zorunlu hale getirilirken, bugün cüppelerini giyerek haklı bir eylem yapan sa- yın öğretim üyeleri, acaba o günlerde nere- deydiler?.. Bir nokta daha var: Laikliğe karşıt akımların devlet içinde —eğitim ve öğretimde, içişlerinde ve emni- yette, yargıda— yükselişine karşı en kararlı mücadelenin verilmesi gerekir. Devletin la- ik niteliği korunmaksızın, demokrasinin ko- runması olanaksızdır. Ancak bunu yaparken, bir noktanın göz- ardı edilmesi sakıncalı olur: Devletin iaik ni- teliğini korumakla, anti-laik düşüncelerin dile getirilmesini önlemek, birbirine karıştırılma- malıdır. Laik ve demokratik bir düzende, anti- laik düşünceler de serbestçe savunulabilme- lidir. Aynca, laikliğe aykın düşüncelerin de de- mokrasi çerçevesinde kabul görmesi, zaman içinde bu alandaki radikalleşmeyi de önle- yebilir, "ehlileşmeyi" de getirebilir... Onun için mücadele ederken, konunun hoşgörüyle ve demokrasiyle ilgili boyutları görmezlikten gelinmemeli. Karşı tarafa hiç söz hakkı tanımayan bir katılık, ortaçağ ka- ranlığını özleyen güçlerin değirmenine su ta- şır. Onların istediği, toplumda "inanan- inanmayan" cepheleşmesinin yaratılmasıdır. Belki, birzamanlar "sağ-sol", "komünist- faşist" kutuplaşması ile ülkemizi istikrarsız- laştırmak istemiş olan kimi iç ve dış güçler de bugün böyle bir cepheleşmeden medet umuyorlardır. Olabilir. Ûnemli olan bizim bu tuzaklardan sakın- mamızdır. Geçmişten gelen yeterli deneyime sahibiz. Gerekli dersler çıkartılabilirse, laiklikle ilgili olarak toplumda tehlikeli bir yörüngeye kay- makta olan cepheleşmeden yakamızı kurta- rabiliriz. Duvarlann yıkıldığı, bloklann çözüldüğü bir dünyayı yaşıyoruz. Günümüzde en çok özen gösterilen değerler, özgürlük ve insan hak- larıdır. Birbirimizin üstüne sopayla değil sözle gi- debilmeyi, birbirimize tahammül edebilme- yı öğrenmeliyiz artık. SSK prim fazlasını Atatürk ilkelerine saygı (Baftarafı 1. Sayfada) Dekanı Prof. Dr. Ruhan Soysal, Eğitim Bilimleri Fakültesi Deka- nı Prof. Dr. Kemal Güçlüol ve rektör yardımcıları Prof. Dr. Bügin Kaftanogiu, Prof. Dr. liı- mat Sayraç ve Prof. Dr. Muhar- rem Timuçin yer aldılar. Anıtkabir Aslanlı Yol'un önünde üzerlerinde cübbeleriy- le toplanan öğretim üyeleri, bu- rada bir süre ODTÜ Rektörü iProf. Ömer Saatçioglu'nu bek- lediler. Rektör, alana geldikten sonra gazetecilerle kısa bir söy- leşi yaptı. Atatürk ilke ve inkı- laplanna bağhlıklannı ve saygı- lannı göstermek için böyle bir ;ziyareti düşündüklerini söyleyen Saatçioğlu, "Biam rektöriük olarak kampus içinde bir yurii- yüş düzenkmemiz başından beri söz konusu degildi. Öğretim Elemanlan Dernegi'nin böyle bir duşüncesi vardı. Ancak son- ra tüm üniversite öğretim ele- manlan Anıtkabir'e yüriiyiişiin daha uygun olacagına karar verdiler" dedi. Dersleri olan öğretim üyeleri- nin yürüyüşe katıimaması yö- nünde talimat verdiklerini belir- ten Saatçioğlu, öğretim üyeleri- nin yürüyüşün Atatürk Hafta- sı'na denk gelmesi konusuna özen gösterdiklerini de bildirdi. Rektör "Ögrenciler sizi destek- lemek için forum yapacaklar- mış, ne diyorsnnuz?" sorusu üzerine, "Bizi desteklemek isti- yoriarsa karşımızda saygıyla dursunlar yeter" diye konuştu. Rektör, "Ögretim elemanlannın bu tiir hareketleri devam edecek mi?" sonısuna da "Öğretim üyeleri eylem peşinde degildir" yanıtını verdi. Aslanlı Yol'dan yürüyüşe ge- çen öğretim üyelerinin sekizerli sıralardan oluşturduğu uzun kortej Anıtkabir'i ziyarcte gelen- ler tarafından ilgiyle izlendi. ODTÜ Rektörü Saatçioğlu, Üniversite Senatosu, Yönetim Kurulu ve dekanlar, Atatürk'ün mozolesinin bulunduğu salonda saygı duruşuna başladıklan an- da, sıranın son bölümündeki öğ- retim elemanlannın Aslanlı Yol'dan ana alana geçişleri sü- rüyordu. Saygı duruşunu izle- yenler, öğretim üyelerinin sayı- sımn 2000'e yaklaştığını söyledi- ler. Polis telsizinden ise bu sayı 1500 olarak duyuruldu. Prof. Saatçioğlu, daha sonra Anıtkabir özel defterine şunla- n yazdı: "Aziz önderimiz, Hayatta en hakiki miirşit ilimdir, fendir diye gösterdiginiz yolda Orta Doğu Teknik Üni- versitesi olarak azim ve inançla yüriirken biiyük dehan ve yoriıl- maz mücadelen sonucu yarattı- gın ve bizlere verdiğin en kıy- metli hazinemiz demokratik, la- ik ve milliyetçi Türkiye Cumhu- riyeti'ni ber türlü iç ve dış tebli- kelere karşı konıma ve koÛamak için üzerimize düşen görevi bü- tün gücümüzle yerine getirmeye ant içtiğimizi bu kez de yüce hu- zurunuzda ifade ederiz. Ruhun şad olsun." Rektör gazetecilere "Biz her şeyi yasal yollarla, yasal plat- formda yapıyoruz. Ata'ya saygı duruşunun uygun olacağını düşündük" dedi. Törenden sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Mimarhk Fakültesi Dekanı Prof. Rüştti Yüce, Amtkabir'deki yürüyüşün Atatürk ilkeve inkılaplarına saygı yanında' son dönemlerde laikliğe yönelik karşı eylem ve hareketleri protesto anlamı taşı- dığmı da söyledi. Grupta yer alan öğretim Üye- leri Derneği Başkanı Yakup Ke- penek ise ziyaretlerinin nedeni- nin "bilimsel çalışma özgüriiiğü- nü, en geçerli yol göstericinin bi- lim oldugunu, demokrasi ve la- ikligin geçerli olması gerektiği- ni vurgulamak" olduğunu söyledi. ODTÜ öğretim Üyeleri Der- neği Yönetim Kurulu üyesi Nu- rettin Çalışkan ise eylemlerin de- vam edeceğini kaydederek "Yü- riiyüşun amaa üniversite özerk- ligini savunmak, Prof. Muam- mer Aksoy ve Bahriye Üçok'un laiklik karşıtı güçler tarafından öldünilmelerini kınamak" dedi. Soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsav- ası Fadıl lnan, üniversitelerde- ki anti-laik girişimleri protesto eden öğretim görevlileri hakkın- da başlattıkları soruşturmanın sürdüğünü söyledi. Gazetelerde çıkan haber ve fotoğraflan de- ğerlendirdiklerini, ardından da TCK'nın ders boykotlarma iliş- kin 236. maddesi uyarınca so- ruşturma açtıklannı kaydeden lnan, öğretim üyelerinden kim- lerin bu eyleme katıldıklarını üniversite rektörlüklerinden sor- duklannı bildirdi. Özel kurye ile rektörlüklere gönderdikleri bu yazılanna henüz bir yanıt a'.a- madıklarını kaydeden lnan, kendilerinin bu konuda yasala- VELtEFENDİ HİPODROMU'NDAN FÎKRETDAĞLIOĞLV İstaııbııl yarışlannda son gün Dağıtılacak ikramiyenin 3 milyara dayanması bekleniyor Istanbul Atyarışlan bugün yapılacak 7 koşu ile sona eri- yor. Çarşamba günü 6'lı gan- yanı bilen çıkmadığı için 1 mil- yar ! 10 bin lira bugünkü koşu- lara devretti. Bugün yapılacak atyanşlarında tahminlerimiz şöyle: 1. AYAK: Eski formunu bu- lan kalite Nasrullah, usta bini- cisi ile başanlı koşacaktır. Ka- zanacağını tahmin ediyoruz. Pist çalışmalarında çok form- da görünen Begüm 2. sert ra- kibidir. Muska ve Hatip tabe- ]anın diğer sıraları için müca- dele vereceklerdir. 2. AYAK: Pistin ve mesafe- nin lehine olmasından yararla- nacak olan Nurtay, ilk şansa sahiptir. Uzun süredir bu yarı- şı için itina ile hazırlanan Da- İsy's Boy daha sonra düşünü- lebilir. Aslanım ve Hayrola'yı sürprizde öneririm. ; 3. AYAK: Son idman ve form durumunu beğendimiz Ebru 4, düzgün formu ile ilk şansa sahiptir. Karagümrüklü de yanşta söz sahibidir. Mer- can güzeli ve Erdal'ı sürprizde tutuyoruz. 4. AYAK: lyi bir haarlık dö- nemi geçiren Cartekitt, cuma sabahı sprintinde çok formda göründü. Başanlı bir yarış çı- karacağı kanısındayız. Çok koşturulmasına rağmen formu- nu muhafaza eden Dare Devil ve sınıf değiştiren Eastern Boy sert rakipleridir. 5. AYAK: Hazırlıklarını ve son form durumunu beğendi- ğimiz tzzet'e ilk şansı veriyo- ruz. Kalitesi bilinen Berkoş, sert rakibidir. Kerem 3, Atlıer ve Emiroğlu'nu bahiste öneri- yoruz. 6. AYAK: Kum pistte daha başanlı koşan Robinson, pist çalışmalarında da çok formda göründü. İlk şansı veriyoruz. Geçen yanşında iyi start alama- dığından etkisiz kalan Gold Son da başanlı olacaktır. Ya- rışın sürpriz atlan; Tairona ve Zorbey'dir. TAHMİNLER 1. KOŞU: F: Gonzo (1), P: Luckish' (4), PP: Şeyhçoban (7), S. Kings Junior (3). 2. KOŞU: F: Nasrullah (3), P: Begüm 2 (9), PP: Muska (5), S. Hatip (2). 3. KOŞU: F: Nurtay (6), P: Daisy's Boy (3), PP: Aslanım (1), S: Hayrola (4). 4. KOŞU: F: Ebru (10), P: Karagümrüklü (6), PP: Mer- cangüzeli (14), S: Erdal (4). 5. KOŞU: F: Cartekitt (7), P: Dare Devil (1), P: Eastern Boy (8), S: Sagıp (3). 6. KOŞU: F: lzzet (13), P: Berkoş (2), PP: Kerem (4), S: Ather (8), S: Emiroğlu (1). 7. KOŞU: F: Robinson (2), P: Gold Son (1), PP: Tairona (7), S. Zorbey (9). (Baftarafı 1. Sayfada) kanlık edeceği Genel Sağlık Si- gortası Kurulu tarafından yön- lendirümesini isteyen Şıvgın'a Aykut yine karşı çıktı. Her iki bakan, Bakanlar Kurulu toplan- tısında birbirlerine sert eleştiri- ler yönelttiler. Aykut, GSS kap- samında geçilmesi düşünülen ai- le hekimliği uygulamasına da eleştiri yöneltti. Şıvgın, son olarak önceki gün TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda Sağlık Bakanlığı bütçe- si görüşülürken SSK hizmetleri- ni yeniden gündeme getirdi. SSK hastanelerine kimsenin gitmek istemediğini belirten Şıvgın, ko- misyon toplantısını izleyen gaze- tecileri de örnek göstererek, "Gazeteci arkadaşlarta göriiş- tüm. Hiçbiri SSK hizmetlerin- den yararlanmıyor" diye konuş- tu. SSK kapsamındaki 19 mil- yon vatandaşın iyi hizmet ala- madığını da savunan Şıvgın, bunlann sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanamadığım ifa- de etti. Şıvgın, SSK'hlardan büyük miktarlarda prim kesildiğine de işaret ederek şöyle konuştu: "SSK'yB bağlı işçilerimizin sağlık primi, ücretlerinin yüzde 12'sini tutmaktadır. Bunun yüz- n uyguladıklannı, nedeni ne olursa olsun böyle bir eylemin yasalar karşısında suç oluştura- cağını, bu nedenle soruşturma açtıklannı da kaydetti. Rektörlüklerden gelecek ya- nıtlara göre soruşturmanın bo- yutlanabileceğini, buna göre ey- leme katılan öğretim üyelerinin ifadelerine de başvurulacağını kaydeden Inan, soruşturmanın üniversitelere ilişkin yasalarda da belirtildiği üzere bizzat sav- cılar tarafından yürütüleceğini, polisin herhangi bir fonksiyonu- nun olmayacağını bildirdi. lnan, DGM'nin de bu eylemlere ilişkin incelemesini yürüttüğünü belir- terek, "tncelemelerinin ne aşa- riıada olduğunu bilmiyorum. Eğer onlar da soruşturma açıp bizdeki bilgi ve belgeleri isterler- se biz soruşturmamızı onlara devrederiz" dedi. Edirne'deki Trakya Üniversi- tesi Tıp Fakültesi'nden 35 öğre- tim görevlisi "laikUğe baglılık bildirisi" yayımladı. Bursa Ba- rosu'ndan 150 avukat da adliye- den Atatürk Anıtı'na yürüyerek "Laik, çağdaş ve demokratik Türkiye" yazüı bir siyah çelenk bıraktılar. AÜ Hukuk'tayasak Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu, fa- külte içinde "tttrban" takılma- sına izin vermeyecek. Üniversi- telerde kılık kıyafet serbestisi ge- tiren yasayı yorumlayan fakülte yönetimi, türbanın "dini nitelikli bir giysi" olduğunu belirterek bunun da anayasanın temel ilke- lerine aykın olduğu görüşünü belirtti. Fakülte Yönetim Kurulu, Anayasa Mahkemesi kararlann- da ve anayasada "duzenin laik temelleri üzerine oturtulmasımn" esas ahndığını ifade edilerek "Anayasa Mahke- mesi bu ilke karşısında vükse- köğretim kurumlarındaki ba- yanların giyimlerinin dinsel esaslara dayanmasının laiklik il- kesine aykınlık oluşturacağını beUrtmiştir" ifadesine yer verdi. OIÜRİTELERİN GÖRÜŞLERİ F. Dağhoğlu KamalAkyer Orhanözsu A. Şengül 2-3-5-6 3-9-5^ 3-6 3 3 6-3-4 6-3-5 3-5-6 14-4-6 10 10-6-4 10 7-8 7 7 7-1-5-8 2-5-8 13-8-2 1-2-5 13-14-2 6-8-9 2-1-9 2 2 12 S" V n JTj 1 1 ! _ M M » de 7'si işveren, yüzde 5'i işçi ta- rafından ödenmektedir. 1990 yı- lı rakamlanna baktıgımızda as- gari ucretin 414 bin lira oldugu- nu goriiyoruz. Asgari ucretle ça- lışan bir işçinin sağlık primi tu- tarı 49 bin 680 liradır. Bunun 28 bin 980 lirasını işveren, 20 bin 700 lirasını işçi öderaektedir. As- gari ucretliler SSK sigortalılan- nın yüzde 30'unu oluşturmakta- dır. SSK'lı olanlann yüzde 10'u tavan ücret almaktadır. Bu 2 milyon 48 bin liradır. Bu gelir grubu için sağlık primi miktan 245 bin 760 liradır. Bunun 102 bin 400 lirası işçi tarafından ödenmektedir. Bu grup da SSK sigortalılannın yüzde 10'unu oluşturmaktadır." SSK'nın topladığı primlerin vatandaşlara hizmet olarak ge- ri ödenmesini de eleştiren Şıv- gın, "1989 yılında sağlık primi geliri 1 trilyon 579 milyar lira olarak gerçekleşmiş, buna kar- şıhk 878 milyar lira sağlık har- caması yapılmıştır. Bu miktann 400 milyan ilaç, 478 milyan te- davi giderieridir" diye konuştu. SSK'mn kaynaklannı kullanma- masına karşın Sağlık Bakanlığı- nın geçen yıl 850 milyar lira ci- varında ücreti ahnmamış sağlık hizmeti verdiğini kaydeden Şıv- gın, yeni bir öneri getircrek, SSK'hlara hizmet olarak dön- meyen primlerin geri ödenmesi gerektiğini söyledi. Şıvgın, SSK primlerinin "vergi iadesi" gibi SSK'hlara geri verilmesi yoluna gidilebileceğini söyledi. Konak'ta Baykalcılar (Baftarafı 1. Sayfada) ye girdi. Aksoy, "Bnradan An- kara'ya mesaj vermetiyiz" dedi. "Yazı hıra ile tek aday belir- lenmesi" ya da "tlban Uysal yanlılanmn bir tarafta, Aşkın Toktaş yanlılanmn bir tarafta toplanması, hangi laraf daha kalabalıksa o kişinin aday gös- terilmesi" gibi önerilerde bulu- nuldu. zaman zaman sertleşen tartışmalar sırasında delegeler, "Tek aday istiyoruz, birleşin, yoksa oy kullanmayız. Baykal'a karşı olan Inönu yanlılan neden tek aday çıkaramıyoruz. Kong- reyi göz göre göre onlara mı kazandıracagız" diye bağırdı- lar. Ancak iki adayın birleştiril- mesi çabalanndan sonuç alı- namadı. Seçimler sonunda Dinç'in Iis- tesi 205 oy aldı. Aşkın Toktaş'- ın 89, llhan Uysal'ın da 62 oy aldığı seçimlerde 40'tan fazla delege oy kullanmadı. Mahkeme kararıyla yapılan kongre sonunda ilçe başkanı se- çilen Muzaffer Bozkurt mayıs aymda görevden alınmış, yeri- ne Ersoy Dinç atanmıştı. Dinç döneminde delege seçimleri ye- nilendi. Geçen sürede olağanüs- tü kongre yapılması konusu mahkemelere yansıdı. SHP ku- rultaymdan sonra MYK, kong- renin eski delegelerle yapılması kararım aldı. Ancak "Baykal- cı" ilçe başkanı Ersoy Dinç se- çim kuruluna hem eski hem de yeni delege listelerini verdi. Antika ve tarihi tablolar (Baftarafı 1. Sayfada) Sanat Eserleri" konulu müzaye- de çerçevesinde yapılacak. Aralarında, Asil Nadir'in ça- lışma odasım siisleyen gümüşten kapiumbağa ve gürzle salonla- rın duvarlanna asılı eski tstan- bul tablolarının 3 milyon sterli- ne alıcı bulabileceği hesaplanı- yor. Konuya ilişkin olarak görüş belirten "Financial Times" ga- zetesi, "Satıştaki en ilginç par- calann çabuk alıcı bulması ve bunlan Tdrklerin alması bekle- nebflir. Herhalde nefes kesen bir 19. yıizyıl tstanbul tablo grubu yeniden Islanbul'a dönecektir" dedi. Konu hakkmdaki görüşünü "Independent" gazetesine açık- layankayyım Michael Jordan, "Dunım beni şahsen üzüyor. Hayatın giizel tarafı, güzel şey- lere sahip olmaktır. Ancak Polİy Peck'in nakit sonınu şu anda en önemli konu" dedi. Türkiye ve KKTCye gecikme- li ziyaretine başlayan Asil Na- dir'in, kayyımlara, "Meyna" fır- masının muhasebe kayıtlarının incelemeye açılması için "güven- ce vermiş oldugu" da açıklandı. Polly Peck'in kayyım yönetimi- ne geçmesinden once bile "Mey- na"nın kayıtları açılmamış ve çeşitli kaynaklar, bunun, Polly Peck kreditörleri arasında hu- zursuzluk yarattığını ifade et- mişti. KKTC'de ise narenciye üreticilerinin başvurusu üzerine, bir mahkemenin, Polly Peck'e bağlı "Sunzesf'in kayıtlarının açılamayacağına ilişkin ara ka- rarı alması da yine kayyımlann işini güçleştirmiş, hatta kayyım Richard Stone geçen hafta JCKTC'ye gittiği halde bu konu- da bilgi edinemeden geri dön- müştü. Mahkeme, ara kararım 26 kasımda gözden geçirecek. Kayyım Stone'un da gelecek hafta yeniden KKTC'ye gidece- ği bildiriliyor. Polly Peck'in Japonya'da yiz- de 72 hissesine sahip olduğu "Sansui" elektronik firması, bu yıl için öngördüğü satış planını kıstı. "Financial Times" gazete- sinde yayımlanan bir haberde, nisan-eylül 1990 döneminde sa- tışlann, beklenenden üçte bir az gerçekleşerek 12.4 milyar yen ye- rine, 8.4 milyar yen düzeyinde kaldığı bildirildi. Vergi öncesi zararın ise beklendiği gibi 2.5 milyar yen yerine, 2.9 milyar yen olacağı hesaplanıyor. Polly Peck bunalımı nedeniy- le "Sansui"nin Tokyo Borsası'n- daki hisse değeri yaklaşık yan yanya düşmilş durumda. Şimdi- lik fınnanın rayiç değeri 76.3 milyar yen (301 milyon dolar) düzeyinde. Telefona 'gizlf zam ESKİŞEHtR (Cumhuriyet) — PTT Genel Müdürlüğü, şehi- riçi telefon konuşma ücretlerine yüzde 10 dolayında "gizli zam" yaptı. Kontör (üç dakikalık ko- nuşma süresi) ücretlerinin 160 li- radan 175 liraya çıkanldığı öğ- renildi. 1 ekimde yürürlüğe giren zam ile her telefon abonesinin orta- lama 10-15 bin lira daha fazla para ödeyeceği belirtildi. Abonelere gönderilen fatura- lardan ortaya çıkan gizli zam- mın 25 eylül-1 ekim arası konuş- malar için ayrı ayrı yazıldığı, aradaki 5 günlük eylül konuş- malarının 160 liradan, ekim ayı konuşmalarının ise 175 liradan faturalara işlendiği bildirildi. Kııran kursları denetim dışı (Baftarafı 1. Sayfada) edilemez. Kursta siyasi mahiyet- te faaliyetlere izin verilmez. Kursta, ögrencilere vaaz, konferans verilmesi veya semi- ner ve benzeri faaliyetler düzen- lenmesi müftülüğün iznine ta- bidir". Kuran kurslan Diyanet Işleri Başkanlığı'nca açılacak ve "bölgede Kuran kursuna gerek- sinim olup olmaması" yeterli koşul olacak. Kurslar en az 30 öğrencili olacak. Binalarda ye- teri kadar derslik, idare binası, teneffüs alanı, tuvalet ve lavo- ba yer alacak. Eski yönetmelikte yer alma- yan ancak fıili olarak gerçekle- şen akşamları ve yaz aylarında Kuran kurslan açılmasını da hükme bağlayan yönetmelik, camilerde Kuran kurslan düzen- lenmesine de olanak tanıdı. Ye- ni yönetmelikte Kuran kurslan- nın görevleri şöyle sıralandı: "Arzu eden vatandaşlara Ku- ranı Kerim'i usulüne uygun ola- rak yüzünden okumayı öğret- mek, Kuranı Kerim'i doğru bir şekilde okumayı saglayacı bilgl- leri uygulamalı olarak öğret- mek, ibadetter için gerekli sure, ayet ve duaları doğnı olarak ez- berletmek ve bunlann mealleri- ni ögretmek, hafızlık yaptır- mak, İslam dininin inanç, iba- det ve ahlak esaslan ile peygam- berimizin hayatı ve örnek ahla- kı hakkında bilgüervennek" Yönetmeliğe göre Kuran kurslan Diyanet Işleri Başkanlığı'nca gerekli görülen il, ilçe, kasaba ve köylerde açı- labilecek. Kurs açılabiknesi için 20 öğrenci veya Öğrenci velisinin müracaatta bulunması gereke- cek. Bir binarun kurs olmaya el- verişli olduğuna dair Milli Eği- tim ve Sağhk Müdürlüklerince rapor düzenlenmesi şartı arana- cak. Bakanın tepkisi Konuyla ilgili olarak Cumhu- riyet'in sorulannı yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Avni Ak- yol, Kuran kurslannın yönetme- likle Milli Eğitim Bakanlığı de- netimi dışında bırakılmasının "Tevhidi Tedrisat Kanunu'na (Öğretim Blriigi Yasası)" aykı- rı olduğunu söyledi. Cumhuri- yet muhabirinin bakanhğa ilet- tiği eski ve yeni yönetmelikleri bürokratlanna incelettirmeye devam ettiğini kaydeden Akyol, ilk değerlendirmesine göre yeni yönetmeliğin anayasaya, Öğre- tim Birliği Yasası'na ve Milli Eğitim Temel Yasası'na aykın olduğunu belirtti. "Yaygın ve örgün olmak üzere Akyol ber türlü egitim-öğretim faaliyetinin sorumlusD biziz. Bizi kimse dev- re dışı bırakamaz" diye konuş- tu. Diyanet Işleri Başkanlığı'nın böyle bir yönetmeliği Milli Eği- tim Bakanlığı'na danışmadan hazırlamasını "üzücü" buldu- ğunu kaydeden Akyol, Diyanet Işleri Başkam Prof. Dr. Sait Ya- zıcıoglu'nu aradığını ancak yurtdışında bulunduğu için gö- rüşemediğini ifade etti. Yönet- meliğin bir an önce değiştirilme- si için çaba sarf edeceklerini be- lirten Akyol, "Biz kuaför knrs- lannı bile denetliyonız. Kuran kurslannı denetlememizden da- ha dogal bir scy olamaz" biçi- minde konuştu. GOZLEM UGURMLMCU (Baftarafı 1. Sayfada) tejilerde değişiklik meydana geldikçe" ûzel Harp Dairesi1 nin görevlerinin gözden geçirileceği kaydedildi. Genelkurmay Başkanlığı'nın bu açıkiaması Özel Harp1 in görev sınırlarının bir bölümünü beliriiyor. ^ Savaş koşullarında yurt topraklarını savunmak, başta si- lahlı kuvvetler olmak üzere bütün kuruluşların ve yurttaş- ların ortak görevidir. Özel Harp Dairesi'nin bu anlamdaki gorevierine karşı kim- senin bir diyeceği olamaz. Sorun başkadır. ST31-15 sayılı Kara Kuvveöeri Sahra Talimnamesi, özel har- bi yalnızca "savaş zamanında işgal edilmiş vatan topraklannda" verilen kurtuluş savaşı olarak görmez. Talim- name, "gayri nizami kuvvetlere karşı harekâtı" açıkça "so- ğuk savaş durumlannda" da geçerli bir savaş yontemi ola- rak kabul eder. Konunun can alıcı noktası da budur. Özel Harp, hem savaşta, hem banşta geçerli bir savaş yöntemidir. "Gayri nizami kuvvet" nedir? Sıkıyönetim dönemlennde gözaltına alınan sanıklar eğer "gayri nizami hareket" üyeleri ve yandaşları olarak görülû- yorsa, sorun işte bu noktadan kaynaklanır... Sorun, kendilerini "kontr-gerilla örgütü" olarak tanrtan as- ker ve sivil sorgucuların sıkıyönetim dönemlerindeki etki ve yetkileridir. Özel Harp Dairesi görevlileri bu sorgularda görev aldılar mı, almadılar mı? Sorun budur. Sorun, Özel Harp Dairesi'nde görev alanların savaş ve işgal dışında görev yapıp yapmadıklarıdır. Örnek verelim: 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde özellikle Ankara ve is- tanbul Sıkıyönetim Komutanlıkları'na bağlı yerlerde işken- celi sorgular yapıldı. Bu sorgularda sartıklann gözleri ka- patılıyor. Kimler yaptı bu sorguları? Ve neden kapatıldı sanıklann gözleri? Biliyoruz ki bu sorgular subay, MİT görevlileri ve polis- lerden oluşan "ksrma timler" aracılığı ile yapılıyor. Bu "kar- ma timleri" kim seçiyor? Kimler görevlendiriyor? Özel Harp Dairesi'nin böyle bir yasal görevi yok... MİT Yasası'nda da MİT görevlilerinin ceza yargılamasında yer alacakları yolunda bir açıklık da yok... Bir "anormal durum" olduğu bellidir. Bu "to/7û'-geri//a"tartışması, bu "anormal durum"öar\ çıktı. Kontr-gerilla tartışmaları, eski başbakanlardan Ecevit'in yaptığı açıklamalarla ilginç ve duyarlı noktalara da sıçradı. Ecevit. başbakanlığı günlerınde Genelkurmay Başkanı Evren'den "Özel Harp Dairesi" ile ilgili bilgi istediğini, veri- len "brifing" sırasında bu dairenin para kaynağının ABD ol- duğunun bildirildiği, örgütün gizli silah depolan olduğunun anlaşıldığı, bunun üzerine "kontr-gerilla silahlarının" Genel- kurmay'a devredildiğini açıklaymca kuşkular daha da art- tı. Özel Harp Dairesi, "gerilla tecrübesi ve eğitimi görmüş erkek ve kadın" sivillerden yararlanmış mıdır? "Dostgerilla birlikleri" ile işbirliği söz konusu mudur? "Devletin emniyet kuv&tlerine yardımcı olduklan" ileri sürülen "anti-komünisf ve "para-militer" yapıdaki siyasal örgüt ve kuruluşlarla iş- birliği yapılmış mıdır? Bu gibi sorulara tek tek yanıt bulmak gerekir. Yoksa ge- nel nitelikli ve kapsamlı açıklamalar ile konu aydınlatılmış sayılmaz. Ozel Harp, bir Sovyet saldırısı karşısında kullanılmak üze- re sivil halkı işgale karşı örgütlemeyi amaçlayan NATO des- tekli bir askeri kuruluştur. 12 Eylül öncesi ve sonrasında ele geçen, sayısı 804 bin 197'yi bulan silahın onda dokuzu NATO ülkelerinde üreti- len silahlardı. Bu olgu bile bir yaşadığımız ve daha da yaşayacağımız olaylarda ipucu olmalıydı. "Destablizasyon" adı verilen uğursuz strateji çok yönlü olasılıklar içinde düşünülmelidir. Hem soğuk savaşta hem özel harpte! EVET/HMIR OKTMAKBAL (Baftarafı 2. Sayfada) di görüşlerini toplumda baskı yoluyla kabul ettirmek için uğ- raşıyorlar. Kadınların, gençlerin giysileriyle ilgileniyorlar. Ata- türk devriminden elli yıl geçtiğini kabul edemez hale geliyor insan. Nereden çıktı bunca gerici, bunca çağdışı insan?" 1990'a geldik. Böylelerinin sayısı kat kat arttı. Bir TC Baş- bakanı laikliği savunanlara karşı 'Ne yapalım camileri mi kapatalım' diye demagoji yaparak ırtica güçlerini korumaya kalkışıyor! Şu 'irtica' sözcüğü bile yeniden gündeme geldi- ğine göre durum 31 Mart olaylarının yeniden patlak verece- ği bir çizgiye yaklaşmışa benzer. Ülkemizde dinsel inanış- lara karşı bir cephe kurulmuş degildir. Oysa laiklik düşman- ları bütün güçleriyle birleşmiş, ülkemizi şeriatçılık çıkmazı- na sürüklemektedirler. Her zaman oldugu gibi bu konuda da Atatürk'ün sözlerine kulak vermek gerekiyor: "Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaf- fakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin ha- ricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delalettir." İNGİLİZCE'yi 6 ayda konuşun SİZİ AMERİKALI DOSTLARIMIZLA BULUŞTURALIM Tel: 349 48 57 RESTAURANT BAR GAZETECİ EV ARIYOR Gümüssuyu, Moda, Kızıltoprak ve Göztepe çevresînde kiralık daire aranıyor. 512 05 05/439 BARIŞA ÖZLEM Prof. Dr. HUstıü Göksel 5000 lira (XDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağt Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderflmez. BAKIRKÖY Kfzndinizi firıyofsanıS R EZ ERVASVON 5611850 İSÂ * yı öğrenmek ' istersrnız... PKAS Beyojhı İST
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear