Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17KASIM 1990* + ** CUMHURİYET/19
"Ml81T A n i l a n " — Hollywood yapımcılan, "Mısır
Andan" adlı bir film için koUan sıvadılar. Filmde, şu an İn-
giltere müzesinde bulunan ve Mısır Firavunu III. Amenop-
his'in mezanndan bu ülkeye getirilen aslan heykeli de bu
filmde kullanılacak. Heykelin, filmin biiyük bölümünün çe-
kilecegi Paris'e gönderiJebilecegi belirtiliyor. (Fotograf: AFP)
Üniversiteye
girîş sistemi
ANKARA (ANKA) — Öğ-
renci Seçme ve Yerleştirme Mer-
kezi Başkanı Dr. Fethi Toker'in
bulduğu ve Milli Eğitim Bakan-
lığVnca benimsenen dört sınav-
lı üniversiteye giriş sistemi, öğ-
rencüeri lise l'den itibaren üni-
versite sınavı stresiyle tanıştıra-
cağı gerekçesiyle eleştirildi.
Eğitim-lş Sendikası Genel
Başkanı Niyazi Altunya yaptığı
açıklamada "Lise 1, 2 ve
3'iincu sınıflarda ÖSS, daha
sonra ÖYS diizenlemek, ÖSS-
lerden en az birini kazanmak
şart bile olsa, ortaokuldan gelen
öğrenciyi ytikseköğretim stresi-
ne sokacaktır" dedi.
D E V E Y E U I K K A 1 - Avustralya'da yapüan dün-
ya güneş enerjisiyle çalışan otomobil yanşlarında, ilginç an-
lar yaşandı. Sünıcüler, yanşın yapıİdıgı yoldaki "deveye
dikkat" tabelalan nedeniyle yavaşlamaktan şikâyet ettiler.
(Fotoğraf: AP)
3 cezaevînde
eyleme
son verildi
Haber Merkezi — Diyarba-
kır, Malatya ve Gaziantep ceza-
evlerinde, bazı tutuklu ve hü-
kümlülerce yaklaşık 40 gündür
sürdürülen açhk grevleri dün so-
na endi. Aydın, NaziIIi, Erzincan
ve Kayseri cezaevlerindeki tu-
tuklu ve hükümlülerin açlık
grevleri ise sürüyor. Bu arada,
tutuklu ve hükümlülerin yakın-
larının "destek" amacıyla, SP,
HEP ve İHD'nin çeşitli il ve il-
çe merkezlerinde sürdürdükleri
açhk grevleri de sona erdirildi.
StGARA,
SAĞLIĞA
Z\RARLIDIR
-Jim Mouth, sıkı
bir sigara karşıtı.
15 kasım
tarihindeki Sigara
tçmeme
Günü'nde
yüzlerce sigarayı
bir ağızda içerek
izleyenleri
şaşkınlığa
ugratan Mouth,
sigara içmenin ne
kadar iğrenç ve
sağlığa zararlı bir
alışkanlık
olduğunu
göstermeyi
amaçladıgını
söylüyor. (AFP)
HABERLERIN DEVAMI
Cepheleşmeden Sakınmak...
(Baftarafı I. Sayfada)
sınıfta kalmış otan üniversitenin bugünkü ha-
reketliliği olumlu sayılmalıdır.'
Buna karşı işletilmek istenen ceza ve yıl-
dırma mekanizmasına gelince, sonunda geri
tepmeye mahkûm bir tutumun ürünüdür. Bı-
rakın insanlar, kendi duygu ve düşünceleri-
ni istedikleri gibi dile getirsinler.
Demokrasi, haklann ve özgürlüklerin kul-
lanılmasıyla varlığını belli eder ancak; yok-
sa soyut bir kavram olarak kalır.
Kuşkusuz, ünh/ersitelerde uç veren eylem-
lerle birtikte akla birçok soru takılıyor.
Denilebilir ki:
12 Eylül döneminde din dersleri ilk ve or-
taöğretimde zorunlu hale getirilirken, bugün
cüppelerini giyerek haklı bir eylem yapan sa-
yın öğretim üyeleri, acaba o günlerde nere-
deydiler?..
Bir nokta daha var:
Laikliğe karşıt akımların devlet içinde
—eğitim ve öğretimde, içişlerinde ve emni-
yette, yargıda— yükselişine karşı en kararlı
mücadelenin verilmesi gerekir. Devletin la-
ik niteliği korunmaksızın, demokrasinin ko-
runması olanaksızdır.
Ancak bunu yaparken, bir noktanın göz-
ardı edilmesi sakıncalı olur: Devletin iaik ni-
teliğini korumakla, anti-laik düşüncelerin dile
getirilmesini önlemek, birbirine karıştırılma-
malıdır. Laik ve demokratik bir düzende, anti-
laik düşünceler de serbestçe savunulabilme-
lidir.
Aynca, laikliğe aykın düşüncelerin de de-
mokrasi çerçevesinde kabul görmesi, zaman
içinde bu alandaki radikalleşmeyi de önle-
yebilir, "ehlileşmeyi" de getirebilir...
Onun için mücadele ederken, konunun
hoşgörüyle ve demokrasiyle ilgili boyutları
görmezlikten gelinmemeli. Karşı tarafa hiç
söz hakkı tanımayan bir katılık, ortaçağ ka-
ranlığını özleyen güçlerin değirmenine su ta-
şır. Onların istediği, toplumda "inanan-
inanmayan" cepheleşmesinin yaratılmasıdır.
Belki, birzamanlar "sağ-sol", "komünist-
faşist" kutuplaşması ile ülkemizi istikrarsız-
laştırmak istemiş olan kimi iç ve dış güçler
de bugün böyle bir cepheleşmeden medet
umuyorlardır.
Olabilir.
Ûnemli olan bizim bu tuzaklardan sakın-
mamızdır.
Geçmişten gelen yeterli deneyime sahibiz.
Gerekli dersler çıkartılabilirse, laiklikle ilgili
olarak toplumda tehlikeli bir yörüngeye kay-
makta olan cepheleşmeden yakamızı kurta-
rabiliriz.
Duvarlann yıkıldığı, bloklann çözüldüğü bir
dünyayı yaşıyoruz. Günümüzde en çok özen
gösterilen değerler, özgürlük ve insan hak-
larıdır.
Birbirimizin üstüne sopayla değil sözle gi-
debilmeyi, birbirimize tahammül edebilme-
yı öğrenmeliyiz artık.
SSK prim fazlasını
Atatürk ilkelerine saygı
(Baftarafı 1. Sayfada)
Dekanı Prof. Dr. Ruhan Soysal,
Eğitim Bilimleri Fakültesi Deka-
nı Prof. Dr. Kemal Güçlüol ve
rektör yardımcıları Prof. Dr.
Bügin Kaftanogiu, Prof. Dr. liı-
mat Sayraç ve Prof. Dr. Muhar-
rem Timuçin yer aldılar.
Anıtkabir Aslanlı Yol'un
önünde üzerlerinde cübbeleriy-
le toplanan öğretim üyeleri, bu-
rada bir süre ODTÜ Rektörü
iProf. Ömer Saatçioglu'nu bek-
lediler. Rektör, alana geldikten
sonra gazetecilerle kısa bir söy-
leşi yaptı. Atatürk ilke ve inkı-
laplanna bağhlıklannı ve saygı-
lannı göstermek için böyle bir
;ziyareti düşündüklerini söyleyen
Saatçioğlu, "Biam rektöriük
olarak kampus içinde bir yurii-
yüş düzenkmemiz başından beri
söz konusu degildi. Öğretim
Elemanlan Dernegi'nin böyle
bir duşüncesi vardı. Ancak son-
ra tüm üniversite öğretim ele-
manlan Anıtkabir'e yüriiyiişiin
daha uygun olacagına karar
verdiler" dedi.
Dersleri olan öğretim üyeleri-
nin yürüyüşe katıimaması yö-
nünde talimat verdiklerini belir-
ten Saatçioğlu, öğretim üyeleri-
nin yürüyüşün Atatürk Hafta-
sı'na denk gelmesi konusuna
özen gösterdiklerini de bildirdi.
Rektör "Ögrenciler sizi destek-
lemek için forum yapacaklar-
mış, ne diyorsnnuz?" sorusu
üzerine, "Bizi desteklemek isti-
yoriarsa karşımızda saygıyla
dursunlar yeter" diye konuştu.
Rektör, "Ögretim elemanlannın
bu tiir hareketleri devam edecek
mi?" sonısuna da "Öğretim
üyeleri eylem peşinde degildir"
yanıtını verdi.
Aslanlı Yol'dan yürüyüşe ge-
çen öğretim üyelerinin sekizerli
sıralardan oluşturduğu uzun
kortej Anıtkabir'i ziyarcte gelen-
ler tarafından ilgiyle izlendi.
ODTÜ Rektörü Saatçioğlu,
Üniversite Senatosu, Yönetim
Kurulu ve dekanlar, Atatürk'ün
mozolesinin bulunduğu salonda
saygı duruşuna başladıklan an-
da, sıranın son bölümündeki öğ-
retim elemanlannın Aslanlı
Yol'dan ana alana geçişleri sü-
rüyordu. Saygı duruşunu izle-
yenler, öğretim üyelerinin sayı-
sımn 2000'e yaklaştığını söyledi-
ler. Polis telsizinden ise bu sayı
1500 olarak duyuruldu.
Prof. Saatçioğlu, daha sonra
Anıtkabir özel defterine şunla-
n yazdı:
"Aziz önderimiz,
Hayatta en hakiki miirşit
ilimdir, fendir diye gösterdiginiz
yolda Orta Doğu Teknik Üni-
versitesi olarak azim ve inançla
yüriirken biiyük dehan ve yoriıl-
maz mücadelen sonucu yarattı-
gın ve bizlere verdiğin en kıy-
metli hazinemiz demokratik, la-
ik ve milliyetçi Türkiye Cumhu-
riyeti'ni ber türlü iç ve dış tebli-
kelere karşı konıma ve koÛamak
için üzerimize düşen görevi bü-
tün gücümüzle yerine getirmeye
ant içtiğimizi bu kez de yüce hu-
zurunuzda ifade ederiz. Ruhun
şad olsun."
Rektör gazetecilere "Biz her
şeyi yasal yollarla, yasal plat-
formda yapıyoruz. Ata'ya saygı
duruşunun uygun olacağını
düşündük" dedi.
Törenden sonra gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan Mimarhk
Fakültesi Dekanı Prof. Rüştti
Yüce, Amtkabir'deki yürüyüşün
Atatürk ilkeve inkılaplarına
saygı yanında' son dönemlerde
laikliğe yönelik karşı eylem ve
hareketleri protesto anlamı taşı-
dığmı da söyledi.
Grupta yer alan öğretim Üye-
leri Derneği Başkanı Yakup Ke-
penek ise ziyaretlerinin nedeni-
nin "bilimsel çalışma özgüriiiğü-
nü, en geçerli yol göstericinin bi-
lim oldugunu, demokrasi ve la-
ikligin geçerli olması gerektiği-
ni vurgulamak" olduğunu
söyledi.
ODTÜ öğretim Üyeleri Der-
neği Yönetim Kurulu üyesi Nu-
rettin Çalışkan ise eylemlerin de-
vam edeceğini kaydederek "Yü-
riiyüşun amaa üniversite özerk-
ligini savunmak, Prof. Muam-
mer Aksoy ve Bahriye Üçok'un
laiklik karşıtı güçler tarafından
öldünilmelerini kınamak" dedi.
Soruşturma
Ankara Cumhuriyet Başsav-
ası Fadıl lnan, üniversitelerde-
ki anti-laik girişimleri protesto
eden öğretim görevlileri hakkın-
da başlattıkları soruşturmanın
sürdüğünü söyledi. Gazetelerde
çıkan haber ve fotoğraflan de-
ğerlendirdiklerini, ardından da
TCK'nın ders boykotlarma iliş-
kin 236. maddesi uyarınca so-
ruşturma açtıklannı kaydeden
lnan, öğretim üyelerinden kim-
lerin bu eyleme katıldıklarını
üniversite rektörlüklerinden sor-
duklannı bildirdi. Özel kurye ile
rektörlüklere gönderdikleri bu
yazılanna henüz bir yanıt a'.a-
madıklarını kaydeden lnan,
kendilerinin bu konuda yasala-
VELtEFENDİ HİPODROMU'NDAN FÎKRETDAĞLIOĞLV
İstaııbııl yarışlannda son gün
Dağıtılacak ikramiyenin 3 milyara dayanması bekleniyor
Istanbul Atyarışlan bugün
yapılacak 7 koşu ile sona eri-
yor. Çarşamba günü 6'lı gan-
yanı bilen çıkmadığı için 1 mil-
yar ! 10 bin lira bugünkü koşu-
lara devretti. Bugün yapılacak
atyanşlarında tahminlerimiz
şöyle:
1. AYAK: Eski formunu bu-
lan kalite Nasrullah, usta bini-
cisi ile başanlı koşacaktır. Ka-
zanacağını tahmin ediyoruz.
Pist çalışmalarında çok form-
da görünen Begüm 2. sert ra-
kibidir. Muska ve Hatip tabe-
]anın diğer sıraları için müca-
dele vereceklerdir.
2. AYAK: Pistin ve mesafe-
nin lehine olmasından yararla-
nacak olan Nurtay, ilk şansa
sahiptir. Uzun süredir bu yarı-
şı için itina ile hazırlanan Da-
İsy's Boy daha sonra düşünü-
lebilir. Aslanım ve Hayrola'yı
sürprizde öneririm.
; 3. AYAK: Son idman ve
form durumunu beğendimiz
Ebru 4, düzgün formu ile ilk
şansa sahiptir. Karagümrüklü
de yanşta söz sahibidir. Mer-
can güzeli ve Erdal'ı sürprizde
tutuyoruz.
4. AYAK: lyi bir haarlık dö-
nemi geçiren Cartekitt, cuma
sabahı sprintinde çok formda
göründü. Başanlı bir yarış çı-
karacağı kanısındayız. Çok
koşturulmasına rağmen formu-
nu muhafaza eden Dare Devil
ve sınıf değiştiren Eastern Boy
sert rakipleridir.
5. AYAK: Hazırlıklarını ve
son form durumunu beğendi-
ğimiz tzzet'e ilk şansı veriyo-
ruz. Kalitesi bilinen Berkoş,
sert rakibidir. Kerem 3, Atlıer
ve Emiroğlu'nu bahiste öneri-
yoruz.
6. AYAK: Kum pistte daha
başanlı koşan Robinson, pist
çalışmalarında da çok formda
göründü. İlk şansı veriyoruz.
Geçen yanşında iyi start alama-
dığından etkisiz kalan Gold
Son da başanlı olacaktır. Ya-
rışın sürpriz atlan; Tairona ve
Zorbey'dir.
TAHMİNLER
1. KOŞU: F: Gonzo (1), P:
Luckish' (4), PP: Şeyhçoban
(7), S. Kings Junior (3).
2. KOŞU: F: Nasrullah (3),
P: Begüm 2 (9), PP: Muska
(5), S. Hatip (2).
3. KOŞU: F: Nurtay (6), P:
Daisy's Boy (3), PP: Aslanım
(1), S: Hayrola (4).
4. KOŞU: F: Ebru (10), P:
Karagümrüklü (6), PP: Mer-
cangüzeli (14), S: Erdal (4).
5. KOŞU: F: Cartekitt (7),
P: Dare Devil (1), P: Eastern
Boy (8), S: Sagıp (3).
6. KOŞU: F: lzzet (13), P:
Berkoş (2), PP: Kerem (4), S:
Ather (8), S: Emiroğlu (1).
7. KOŞU: F: Robinson (2),
P: Gold Son (1), PP: Tairona
(7), S. Zorbey (9).
(Baftarafı 1. Sayfada)
kanlık edeceği Genel Sağlık Si-
gortası Kurulu tarafından yön-
lendirümesini isteyen Şıvgın'a
Aykut yine karşı çıktı. Her iki
bakan, Bakanlar Kurulu toplan-
tısında birbirlerine sert eleştiri-
ler yönelttiler. Aykut, GSS kap-
samında geçilmesi düşünülen ai-
le hekimliği uygulamasına da
eleştiri yöneltti.
Şıvgın, son olarak önceki gün
TBMM Plan ve Bütçe Komisyo-
nu'nda Sağlık Bakanlığı bütçe-
si görüşülürken SSK hizmetleri-
ni yeniden gündeme getirdi. SSK
hastanelerine kimsenin gitmek
istemediğini belirten Şıvgın, ko-
misyon toplantısını izleyen gaze-
tecileri de örnek göstererek,
"Gazeteci arkadaşlarta göriiş-
tüm. Hiçbiri SSK hizmetlerin-
den yararlanmıyor" diye konuş-
tu. SSK kapsamındaki 19 mil-
yon vatandaşın iyi hizmet ala-
madığını da savunan Şıvgın,
bunlann sağlık hizmetlerinden
yeterince faydalanamadığım ifa-
de etti.
Şıvgın, SSK'hlardan büyük
miktarlarda prim kesildiğine de
işaret ederek şöyle konuştu:
"SSK'yB bağlı işçilerimizin
sağlık primi, ücretlerinin yüzde
12'sini tutmaktadır. Bunun yüz-
n uyguladıklannı, nedeni ne
olursa olsun böyle bir eylemin
yasalar karşısında suç oluştura-
cağını, bu nedenle soruşturma
açtıklannı da kaydetti.
Rektörlüklerden gelecek ya-
nıtlara göre soruşturmanın bo-
yutlanabileceğini, buna göre ey-
leme katılan öğretim üyelerinin
ifadelerine de başvurulacağını
kaydeden Inan, soruşturmanın
üniversitelere ilişkin yasalarda
da belirtildiği üzere bizzat sav-
cılar tarafından yürütüleceğini,
polisin herhangi bir fonksiyonu-
nun olmayacağını bildirdi. lnan,
DGM'nin de bu eylemlere ilişkin
incelemesini yürüttüğünü belir-
terek, "tncelemelerinin ne aşa-
riıada olduğunu bilmiyorum.
Eğer onlar da soruşturma açıp
bizdeki bilgi ve belgeleri isterler-
se biz soruşturmamızı onlara
devrederiz" dedi.
Edirne'deki Trakya Üniversi-
tesi Tıp Fakültesi'nden 35 öğre-
tim görevlisi "laikUğe baglılık
bildirisi" yayımladı. Bursa Ba-
rosu'ndan 150 avukat da adliye-
den Atatürk Anıtı'na yürüyerek
"Laik, çağdaş ve demokratik
Türkiye" yazüı bir siyah çelenk
bıraktılar.
AÜ Hukuk'tayasak
Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Yönetim Kurulu, fa-
külte içinde "tttrban" takılma-
sına izin vermeyecek. Üniversi-
telerde kılık kıyafet serbestisi ge-
tiren yasayı yorumlayan fakülte
yönetimi, türbanın "dini nitelikli
bir giysi" olduğunu belirterek
bunun da anayasanın temel ilke-
lerine aykın olduğu görüşünü
belirtti.
Fakülte Yönetim Kurulu,
Anayasa Mahkemesi kararlann-
da ve anayasada "duzenin laik
temelleri üzerine
oturtulmasımn" esas ahndığını
ifade edilerek "Anayasa Mahke-
mesi bu ilke karşısında vükse-
köğretim kurumlarındaki ba-
yanların giyimlerinin dinsel
esaslara dayanmasının laiklik il-
kesine aykınlık oluşturacağını
beUrtmiştir" ifadesine yer verdi.
OIÜRİTELERİN GÖRÜŞLERİ
F. Dağhoğlu
KamalAkyer
Orhanözsu
A. Şengül
2-3-5-6
3-9-5^
3-6
3
3
6-3-4
6-3-5
3-5-6
14-4-6
10
10-6-4
10
7-8
7
7
7-1-5-8
2-5-8
13-8-2
1-2-5
13-14-2
6-8-9
2-1-9
2
2
12
S"
V
n
JTj
1
1
! _
M
M
»
de 7'si işveren, yüzde 5'i işçi ta-
rafından ödenmektedir. 1990 yı-
lı rakamlanna baktıgımızda as-
gari ucretin 414 bin lira oldugu-
nu goriiyoruz. Asgari ucretle ça-
lışan bir işçinin sağlık primi tu-
tarı 49 bin 680 liradır. Bunun 28
bin 980 lirasını işveren, 20 bin
700 lirasını işçi öderaektedir. As-
gari ucretliler SSK sigortalılan-
nın yüzde 30'unu oluşturmakta-
dır. SSK'lı olanlann yüzde 10'u
tavan ücret almaktadır. Bu 2
milyon 48 bin liradır. Bu gelir
grubu için sağlık primi miktan
245 bin 760 liradır. Bunun 102
bin 400 lirası işçi tarafından
ödenmektedir. Bu grup da SSK
sigortalılannın yüzde 10'unu
oluşturmaktadır."
SSK'nın topladığı primlerin
vatandaşlara hizmet olarak ge-
ri ödenmesini de eleştiren Şıv-
gın, "1989 yılında sağlık primi
geliri 1 trilyon 579 milyar lira
olarak gerçekleşmiş, buna kar-
şıhk 878 milyar lira sağlık har-
caması yapılmıştır. Bu miktann
400 milyan ilaç, 478 milyan te-
davi giderieridir" diye konuştu.
SSK'mn kaynaklannı kullanma-
masına karşın Sağlık Bakanlığı-
nın geçen yıl 850 milyar lira ci-
varında ücreti ahnmamış sağlık
hizmeti verdiğini kaydeden Şıv-
gın, yeni bir öneri getircrek,
SSK'hlara hizmet olarak dön-
meyen primlerin geri ödenmesi
gerektiğini söyledi. Şıvgın, SSK
primlerinin "vergi iadesi" gibi
SSK'hlara geri verilmesi yoluna
gidilebileceğini söyledi.
Konak'ta Baykalcılar
(Baftarafı 1. Sayfada)
ye girdi. Aksoy, "Bnradan An-
kara'ya mesaj vermetiyiz" dedi.
"Yazı hıra ile tek aday belir-
lenmesi" ya da "tlban Uysal
yanlılanmn bir tarafta, Aşkın
Toktaş yanlılanmn bir tarafta
toplanması, hangi laraf daha
kalabalıksa o kişinin aday gös-
terilmesi" gibi önerilerde bulu-
nuldu. zaman zaman sertleşen
tartışmalar sırasında delegeler,
"Tek aday istiyoruz, birleşin,
yoksa oy kullanmayız. Baykal'a
karşı olan Inönu yanlılan neden
tek aday çıkaramıyoruz. Kong-
reyi göz göre göre onlara mı
kazandıracagız" diye bağırdı-
lar. Ancak iki adayın birleştiril-
mesi çabalanndan sonuç alı-
namadı.
Seçimler sonunda Dinç'in Iis-
tesi 205 oy aldı. Aşkın Toktaş'-
ın 89, llhan Uysal'ın da 62 oy
aldığı seçimlerde 40'tan fazla
delege oy kullanmadı.
Mahkeme kararıyla yapılan
kongre sonunda ilçe başkanı se-
çilen Muzaffer Bozkurt mayıs
aymda görevden alınmış, yeri-
ne Ersoy Dinç atanmıştı. Dinç
döneminde delege seçimleri ye-
nilendi. Geçen sürede olağanüs-
tü kongre yapılması konusu
mahkemelere yansıdı. SHP ku-
rultaymdan sonra MYK, kong-
renin eski delegelerle yapılması
kararım aldı. Ancak "Baykal-
cı" ilçe başkanı Ersoy Dinç se-
çim kuruluna hem eski hem de
yeni delege listelerini verdi.
Antika ve tarihi tablolar
(Baftarafı 1. Sayfada)
Sanat Eserleri" konulu müzaye-
de çerçevesinde yapılacak.
Aralarında, Asil Nadir'in ça-
lışma odasım siisleyen gümüşten
kapiumbağa ve gürzle salonla-
rın duvarlanna asılı eski tstan-
bul tablolarının 3 milyon sterli-
ne alıcı bulabileceği hesaplanı-
yor. Konuya ilişkin olarak görüş
belirten "Financial Times" ga-
zetesi, "Satıştaki en ilginç par-
calann çabuk alıcı bulması ve
bunlan Tdrklerin alması bekle-
nebflir. Herhalde nefes kesen bir
19. yıizyıl tstanbul tablo grubu
yeniden Islanbul'a dönecektir"
dedi.
Konu hakkmdaki görüşünü
"Independent" gazetesine açık-
layankayyım Michael Jordan,
"Dunım beni şahsen üzüyor.
Hayatın giizel tarafı, güzel şey-
lere sahip olmaktır. Ancak Polİy
Peck'in nakit sonınu şu anda en
önemli konu" dedi.
Türkiye ve KKTCye gecikme-
li ziyaretine başlayan Asil Na-
dir'in, kayyımlara, "Meyna" fır-
masının muhasebe kayıtlarının
incelemeye açılması için "güven-
ce vermiş oldugu" da açıklandı.
Polly Peck'in kayyım yönetimi-
ne geçmesinden once bile "Mey-
na"nın kayıtları açılmamış ve
çeşitli kaynaklar, bunun, Polly
Peck kreditörleri arasında hu-
zursuzluk yarattığını ifade et-
mişti. KKTC'de ise narenciye
üreticilerinin başvurusu üzerine,
bir mahkemenin, Polly Peck'e
bağlı "Sunzesf'in kayıtlarının
açılamayacağına ilişkin ara ka-
rarı alması da yine kayyımlann
işini güçleştirmiş, hatta kayyım
Richard Stone geçen hafta
JCKTC'ye gittiği halde bu konu-
da bilgi edinemeden geri dön-
müştü. Mahkeme, ara kararım
26 kasımda gözden geçirecek.
Kayyım Stone'un da gelecek
hafta yeniden KKTC'ye gidece-
ği bildiriliyor.
Polly Peck'in Japonya'da yiz-
de 72 hissesine sahip olduğu
"Sansui" elektronik firması, bu
yıl için öngördüğü satış planını
kıstı. "Financial Times" gazete-
sinde yayımlanan bir haberde,
nisan-eylül 1990 döneminde sa-
tışlann, beklenenden üçte bir az
gerçekleşerek 12.4 milyar yen ye-
rine, 8.4 milyar yen düzeyinde
kaldığı bildirildi. Vergi öncesi
zararın ise beklendiği gibi 2.5
milyar yen yerine, 2.9 milyar yen
olacağı hesaplanıyor.
Polly Peck bunalımı nedeniy-
le "Sansui"nin Tokyo Borsası'n-
daki hisse değeri yaklaşık yan
yanya düşmilş durumda. Şimdi-
lik fınnanın rayiç değeri 76.3
milyar yen (301 milyon dolar)
düzeyinde.
Telefona
'gizlf zam
ESKİŞEHtR (Cumhuriyet)
— PTT Genel Müdürlüğü, şehi-
riçi telefon konuşma ücretlerine
yüzde 10 dolayında "gizli zam"
yaptı. Kontör (üç dakikalık ko-
nuşma süresi) ücretlerinin 160 li-
radan 175 liraya çıkanldığı öğ-
renildi.
1 ekimde yürürlüğe giren zam
ile her telefon abonesinin orta-
lama 10-15 bin lira daha fazla
para ödeyeceği belirtildi.
Abonelere gönderilen fatura-
lardan ortaya çıkan gizli zam-
mın 25 eylül-1 ekim arası konuş-
malar için ayrı ayrı yazıldığı,
aradaki 5 günlük eylül konuş-
malarının 160 liradan, ekim ayı
konuşmalarının ise 175 liradan
faturalara işlendiği bildirildi.
Kııran kursları denetim dışı
(Baftarafı 1. Sayfada)
edilemez. Kursta siyasi mahiyet-
te faaliyetlere izin verilmez.
Kursta, ögrencilere vaaz,
konferans verilmesi veya semi-
ner ve benzeri faaliyetler düzen-
lenmesi müftülüğün iznine ta-
bidir".
Kuran kurslan Diyanet Işleri
Başkanlığı'nca açılacak ve
"bölgede Kuran kursuna gerek-
sinim olup olmaması" yeterli
koşul olacak. Kurslar en az 30
öğrencili olacak. Binalarda ye-
teri kadar derslik, idare binası,
teneffüs alanı, tuvalet ve lavo-
ba yer alacak.
Eski yönetmelikte yer alma-
yan ancak fıili olarak gerçekle-
şen akşamları ve yaz aylarında
Kuran kurslan açılmasını da
hükme bağlayan yönetmelik,
camilerde Kuran kurslan düzen-
lenmesine de olanak tanıdı. Ye-
ni yönetmelikte Kuran kurslan-
nın görevleri şöyle sıralandı:
"Arzu eden vatandaşlara Ku-
ranı Kerim'i usulüne uygun ola-
rak yüzünden okumayı öğret-
mek, Kuranı Kerim'i doğru bir
şekilde okumayı saglayacı bilgl-
leri uygulamalı olarak öğret-
mek, ibadetter için gerekli sure,
ayet ve duaları doğnı olarak ez-
berletmek ve bunlann mealleri-
ni ögretmek, hafızlık yaptır-
mak, İslam dininin inanç, iba-
det ve ahlak esaslan ile peygam-
berimizin hayatı ve örnek ahla-
kı hakkında bilgüervennek"
Yönetmeliğe göre Kuran
kurslan Diyanet Işleri
Başkanlığı'nca gerekli görülen
il, ilçe, kasaba ve köylerde açı-
labilecek. Kurs açılabiknesi için
20 öğrenci veya Öğrenci velisinin
müracaatta bulunması gereke-
cek. Bir binarun kurs olmaya el-
verişli olduğuna dair Milli Eği-
tim ve Sağhk Müdürlüklerince
rapor düzenlenmesi şartı arana-
cak.
Bakanın tepkisi
Konuyla ilgili olarak Cumhu-
riyet'in sorulannı yanıtlayan
Milli Eğitim Bakanı Avni Ak-
yol, Kuran kurslannın yönetme-
likle Milli Eğitim Bakanlığı de-
netimi dışında bırakılmasının
"Tevhidi Tedrisat Kanunu'na
(Öğretim Blriigi Yasası)" aykı-
rı olduğunu söyledi. Cumhuri-
yet muhabirinin bakanhğa ilet-
tiği eski ve yeni yönetmelikleri
bürokratlanna incelettirmeye
devam ettiğini kaydeden Akyol,
ilk değerlendirmesine göre yeni
yönetmeliğin anayasaya, Öğre-
tim Birliği Yasası'na ve Milli
Eğitim Temel Yasası'na aykın
olduğunu belirtti. "Yaygın ve
örgün olmak üzere Akyol ber
türlü egitim-öğretim faaliyetinin
sorumlusD biziz. Bizi kimse dev-
re dışı bırakamaz" diye konuş-
tu.
Diyanet Işleri Başkanlığı'nın
böyle bir yönetmeliği Milli Eği-
tim Bakanlığı'na danışmadan
hazırlamasını "üzücü" buldu-
ğunu kaydeden Akyol, Diyanet
Işleri Başkam Prof. Dr. Sait Ya-
zıcıoglu'nu aradığını ancak
yurtdışında bulunduğu için gö-
rüşemediğini ifade etti. Yönet-
meliğin bir an önce değiştirilme-
si için çaba sarf edeceklerini be-
lirten Akyol, "Biz kuaför knrs-
lannı bile denetliyonız. Kuran
kurslannı denetlememizden da-
ha dogal bir scy olamaz" biçi-
minde konuştu.
GOZLEM
UGURMLMCU
(Baftarafı 1. Sayfada)
tejilerde değişiklik meydana geldikçe" ûzel Harp Dairesi1
nin görevlerinin gözden geçirileceği kaydedildi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın bu açıkiaması Özel Harp1
in görev sınırlarının bir bölümünü beliriiyor.
^ Savaş koşullarında yurt topraklarını savunmak, başta si-
lahlı kuvvetler olmak üzere bütün kuruluşların ve yurttaş-
ların ortak görevidir.
Özel Harp Dairesi'nin bu anlamdaki gorevierine karşı kim-
senin bir diyeceği olamaz.
Sorun başkadır.
ST31-15 sayılı Kara Kuvveöeri Sahra Talimnamesi, özel har-
bi yalnızca "savaş zamanında işgal edilmiş vatan
topraklannda" verilen kurtuluş savaşı olarak görmez. Talim-
name, "gayri nizami kuvvetlere karşı harekâtı" açıkça "so-
ğuk savaş durumlannda" da geçerli bir savaş yontemi ola-
rak kabul eder.
Konunun can alıcı noktası da budur.
Özel Harp, hem savaşta, hem banşta geçerli bir savaş
yöntemidir.
"Gayri nizami kuvvet" nedir?
Sıkıyönetim dönemlennde gözaltına alınan sanıklar eğer
"gayri nizami hareket" üyeleri ve yandaşları olarak görülû-
yorsa, sorun işte bu noktadan kaynaklanır...
Sorun, kendilerini "kontr-gerilla örgütü" olarak tanrtan as-
ker ve sivil sorgucuların sıkıyönetim dönemlerindeki etki ve
yetkileridir.
Özel Harp Dairesi görevlileri bu sorgularda görev aldılar
mı, almadılar mı?
Sorun budur.
Sorun, Özel Harp Dairesi'nde görev alanların savaş ve
işgal dışında görev yapıp yapmadıklarıdır.
Örnek verelim:
12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde özellikle Ankara ve is-
tanbul Sıkıyönetim Komutanlıkları'na bağlı yerlerde işken-
celi sorgular yapıldı. Bu sorgularda sartıklann gözleri ka-
patılıyor.
Kimler yaptı bu sorguları? Ve neden kapatıldı sanıklann
gözleri?
Biliyoruz ki bu sorgular subay, MİT görevlileri ve polis-
lerden oluşan "ksrma timler" aracılığı ile yapılıyor. Bu "kar-
ma timleri" kim seçiyor? Kimler görevlendiriyor?
Özel Harp Dairesi'nin böyle bir yasal görevi yok... MİT
Yasası'nda da MİT görevlilerinin ceza yargılamasında yer
alacakları yolunda bir açıklık da yok...
Bir "anormal durum" olduğu bellidir.
Bu "to/7û'-geri//a"tartışması, bu "anormal durum"öar\ çıktı.
Kontr-gerilla tartışmaları, eski başbakanlardan Ecevit'in
yaptığı açıklamalarla ilginç ve duyarlı noktalara da sıçradı.
Ecevit. başbakanlığı günlerınde Genelkurmay Başkanı
Evren'den "Özel Harp Dairesi" ile ilgili bilgi istediğini, veri-
len "brifing" sırasında bu dairenin para kaynağının ABD ol-
duğunun bildirildiği, örgütün gizli silah depolan olduğunun
anlaşıldığı, bunun üzerine "kontr-gerilla silahlarının" Genel-
kurmay'a devredildiğini açıklaymca kuşkular daha da art-
tı.
Özel Harp Dairesi, "gerilla tecrübesi ve eğitimi görmüş
erkek ve kadın" sivillerden yararlanmış mıdır? "Dostgerilla
birlikleri" ile işbirliği söz konusu mudur? "Devletin emniyet
kuv&tlerine yardımcı olduklan" ileri sürülen "anti-komünisf
ve "para-militer" yapıdaki siyasal örgüt ve kuruluşlarla iş-
birliği yapılmış mıdır?
Bu gibi sorulara tek tek yanıt bulmak gerekir. Yoksa ge-
nel nitelikli ve kapsamlı açıklamalar ile konu aydınlatılmış
sayılmaz.
Ozel Harp, bir Sovyet saldırısı karşısında kullanılmak üze-
re sivil halkı işgale karşı örgütlemeyi amaçlayan NATO des-
tekli bir askeri kuruluştur.
12 Eylül öncesi ve sonrasında ele geçen, sayısı 804 bin
197'yi bulan silahın onda dokuzu NATO ülkelerinde üreti-
len silahlardı.
Bu olgu bile bir yaşadığımız ve daha da yaşayacağımız
olaylarda ipucu olmalıydı.
"Destablizasyon" adı verilen uğursuz strateji çok yönlü
olasılıklar içinde düşünülmelidir. Hem soğuk savaşta hem
özel harpte!
EVET/HMIR
OKTMAKBAL
(Baftarafı 2. Sayfada)
di görüşlerini toplumda baskı yoluyla kabul ettirmek için uğ-
raşıyorlar. Kadınların, gençlerin giysileriyle ilgileniyorlar. Ata-
türk devriminden elli yıl geçtiğini kabul edemez hale geliyor
insan. Nereden çıktı bunca gerici, bunca çağdışı insan?"
1990'a geldik. Böylelerinin sayısı kat kat arttı. Bir TC Baş-
bakanı laikliği savunanlara karşı 'Ne yapalım camileri mi
kapatalım' diye demagoji yaparak ırtica güçlerini korumaya
kalkışıyor! Şu 'irtica' sözcüğü bile yeniden gündeme geldi-
ğine göre durum 31 Mart olaylarının yeniden patlak verece-
ği bir çizgiye yaklaşmışa benzer. Ülkemizde dinsel inanış-
lara karşı bir cephe kurulmuş degildir. Oysa laiklik düşman-
ları bütün güçleriyle birleşmiş, ülkemizi şeriatçılık çıkmazı-
na sürüklemektedirler. Her zaman oldugu gibi bu konuda
da Atatürk'ün sözlerine kulak vermek gerekiyor:
"Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaf-
fakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin ha-
ricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delalettir."
İNGİLİZCE'yi
6 ayda konuşun
SİZİ AMERİKALI
DOSTLARIMIZLA
BULUŞTURALIM
Tel: 349 48 57
RESTAURANT
BAR
GAZETECİ EV
ARIYOR
Gümüssuyu, Moda,
Kızıltoprak ve Göztepe
çevresînde kiralık daire
aranıyor.
512 05 05/439
BARIŞA ÖZLEM
Prof. Dr. HUstıü Göksel
5000 lira (XDV içinde)
Çağdaş Yaymları Türkocağt
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderflmez.
BAKIRKÖY
Kfzndinizi firıyofsanıS
R EZ ERVASVON 5611850
İSÂ
* yı öğrenmek
' istersrnız...
PKAS Beyojhı İST