Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 KASIM 1990 HABERLER CUMHURİYET/1S
KÖRFEZ KRİZİ
'Saddanı geri
çeküebiür
9
Dış Haberler Servisi — Sov-
yetler Birliği lideri Mihaii Gor-
baçov'un Ortadoğu özel temsil-
cisi Yevgeni Primakov, Saddam
Höscyin'in geri çekilmeyi kabul
edebileceğini söyledi. ABD Baş-
kanı George Bush ise, Körfez-
de uzun süreli sert bir mücade-
le olmayacağını, bu nedenle Vi-
yatnam'la paralellik kurulama-
yacağını bildirdi.
Saddam Hüseyin, ABD ve
Suudi Arabistan'a görüşme çağ-
nsında bulunurken, Kuveyt'ten
çekibnesinin ön koşul olarak ge-
tirilmemesi durumunda her ko-
nuyu masaya getirmeye hazır ol-
duğunu bclirtti. ABD Dışişleri
Bakanı James Baker, yönetimin
Körfez krizini çözmek için gü-
ce başvunnaya henüz karar ver-
mcdiğini söyledi. Kanada, BM
Güvenlik Konseyi'nden, Irak'a
karşı güç kullanılmasma izin
vermesini isteyecek.
Mihaii Gorbaçov'un Ortado-
ğu özel temsilcisi Yevgeni Prima-
kov, Saddam Hüseyin'in artık
daha gerçekçi düşündüğünü ve
geri çekilmeyi kabul edebilece-
ğini söyledi.
ABD'de bulunan Primakov,
Saddam Hüseyin'in, Kuveyt'ten
cekilmesinin, Ortadoğu'daki
öteki sorunlarla birlikte ele alın-
ması göruşünde eskisi kadar ıs-
rarlı olmadığını da kaydetti.
Bush'un demeci
AA'nın haberine göre ABD
Başkanı Bush, izlediği politika-
lann ülkeyi başka bir Vietnam
savaşı içine sürükleyebileceği yo-
lundaki iddialan reddederek
Körfez'de uzun süreli sert bir
mücadele olmayacağını söyledi.
Bush, CNN televizyonuna
verdiği demeçte, "İnsanlar bu
konuya gerçekçi yaldaşmalıdır-
iar, anlaşılabilir bir korkuyla
dep" dedi. Başkan Bush, "Baş-
komDtan olarak hiçbir zaman
kazanmayacagımız askeri bir
durnma hiç kimseyi sokmam"
diye konuştu.
Körfez'de, Vietnam'daki gibi
uzun süren bir mücadele olma-
yacağını kaydeden Bush, iki olay
arasında paralellik kurulmasım
kabul etmediğini söyledi.
Saddam'm açıklaması
Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin, Körfez krizinin tek cö-
zûm yolunun, Bağdat ile ABD
ya da Suudi Arabistan arasında
göriışmeler yapüması olduğunu
söyledi.
Saddam Hüseyin, Amerikan
ABC televizyonuna verdiği de-
meçte, Körfez'de banşın, "ma-
knl, tamamlanmış ve nihai" bir
anlaşmaya varılması durumun-
da sağlanabileceği göruşünü de
tekrarladı.
Saddam, ABC televizyonu
muhabiri Peter Jennings'e ver-
diği demeçte, "Krizin çözümii
için görebUdiğimiz tek yol, ko-
nuyla baglanblı önemli taraflar
arasında bütiin konulan kapsa-
yan, makul çözüm geürebilecek
geniş kapsamlı göriişmeler
yapılmasıdır" dedi.
Saddam Hüseyin, eğer krize
bir Arap çözümü getirilecekse
Suudi Arabistan, uluslararası bir
çözüm getirilecekse ABD ile gö-
rüşmeler yapüması gerektiğini
söyledi.
Televizyon muhabiri Jen-
nings'in, Irak'ın Kuveyt konu-
sundaki tutumunun görüşülebi-
lir olup olmadığı yolundaki bir
sonısu üzerine Saddam, "Onu
kastediyorum" dedi. Ancak
Saddam Hüseyin, Irak'ın Ku-
veyt'ten çekilmesini, göriişmeler
için bir ön şart olarak kabul et-
mediğini tekrarladı.
ABD Başkanı George Bush-
un Kuveyt'ten çekilmesi yolun-
daki çağrısı konusunda Sad-
dam, "Bu bir diyalog degildir.
Bunlar kapitülasyonlar için ön
şartür. Diyalog hangi temeller
üzerine olacaktır?.. Bush, bizim
üzerimizdeki bu boykol ve ab-
lukaya devam mı edecektir?"
dedi.
Baker: Karar vermedik
ADB Dışişleri Bakanı James
Baker, yönetimin Körfez krizi-
ni çözmek için güce başvurma-
ya henüz karar vermediğini bil-
dirdi. Baker, Brüksel'de düzen-
lediği basın toplantısında, sila-
ha başvurmanın gözden uzak
tutulamayacak ve tutulmaması
gereken bir seçenek olduğu gö-
ruşünü yineledi.
Kanada'nın talebi
BM Güvenlik Konseyi'ne üye
olan Kanada'nın, Konsey'den
Irak'a karşı güç kullanılmasma
izin vermesini isteyeceği açıklan-
dı. Bahreyn'de bulunan Kanada
Savunma Bakanı Bill Mcknight,
"Saddam Hüseyin'i Kuveyt'ten
çıkmaya zorlamak için, Güven-
lik Konseyi'nden silaba başvu-
rulmasını onaylamasını
isteyeceğiz" dedi.
Öğretmen Sıddık Bilgin olayının sanığı Binbaşı Ali Şahin:
Görevimi yaptım, suçsuzumÜsteğmen Ümit Eriş'in kendisini suçlayan
sözleri için "Mahkeme geçmişi temiz tanıklara
mı inanacak, yoksa bu üsteğmene mi?" diyen
Şahin, "Vicdanen müsterihim, bunun için
gerekirse yargılanırız. Ortada otopsi raporları
var" şeklinde konuştu.
okulda, "jandarma meslek"
derslerine giren Binbaşı Şahin,
önce "devlet memunı olduğunu,
bu nedenle. izinsiz konuşama-
yacaguu" söyledi. Ancak daha
evinde bulunduğunu ve meslek-
ten de ihraç edildiğini söyledi.
Eriş'in bu tecavüz olayının, Sıd-
dık Bilgin olayından 5 gün son-
ra meydana teldiğini de anım-
TURAN YILMAZ
ANKARA — Öğretmen Sıd-
dık Bilgin olayının en önemli sa-
nığı Binbaşı Ali Şahin, Üsteğ-
men Ümit Eriş'in kendisini suç-
layan anlatımları için "Mahke-
me, geçmişi tentiz tanıklara mı
inanacak, yoksa ona mı?" dedi.
"Vicdanen müsterihim, nihayet
görevimizi yaptık, bunun için
yargılanınz da" diyen Binbaşı
Şahin, devletin, yasalan izin ver-
diği ölçüde yanında olduğunu
belirterek "Bizi yalnız bırakan
basındır. Basın tek yanlı olarak,
örgiıt elemanlannın savunucu-
su, âdeta onlarca yönetiliyor-
muşçasına hareket ediyor" diye
konuştu.
Öğretmen Bilgin'in işkence
sonucu meydana gelen ölümü-
ne, kaçarken vuruldu süsü ver-
mekle suçlanan Binbaşı Ali Sa-
hinle, Ankara Jandarma Astsu-
bay Okulu'nda görüştük. Bu
sonra, Üsteğmen Eriş'in anla- satan Binbaşı Şahin, sonradan
tımlarımn kamuoyunda yarattı- bu iki erin kendi bölüğüne gön-
ğı etki nedeniyle, yargılandığı derildiğini, burada kendisince
davadaki savunmalannı anımsa- de yapılan incelemede Eriş'in bu
suçu işlediği sonucuna vardığı-
nı, bu saptamasını da Ust ma-
kamlara ilettiğini söyledi.
Bu saptamasmm da Eriş hak-
kmda açılan davada etkili oldu-
lul ile Içişleri Bakanı Abdülka- ğunu öne süren Şahin, bunları
dir Aksu'yu zor duruma düşü- anımsattıktan sonra Eriş'in ken-
ren Üsteğmen Ümit Eriş'in, bö- disini suçlayan ifadeleri için
lük komutam olarak görev yap- 'namertlik' suçlamasında bu-
üğı birlikteki iki erin ırzına geç- lundu ve "Bu, onun vicdanı ile
mekten 16 yıl 8 ay hapis cezası b«Ş »«?» kalacagı bir olay. Or-
aldığım, bu nedenle halen ceza- tada müspet deliller var. Otopsi
tarak sorulanmıza karşıhk ver-
di.
Binbaşı Ali Şahin, açıklama-
ları ile dönemin Içişleri Bakanı
olan Başbakan Yıldırım Akbu-
raporu, diğer tanık anlaûmlan
var. Otopsi raporunda, Sıddık
Bilgin'in işkencede değil, kur-
şunla öldüğü bdirtiliyor. Mah-
keme, geçmişi temiz tanıklara
mı inanacak yoksa bu üstegme-
ne mi" dedi.
Sıddık Bilgin'in "PKK'h
oldugu" savını da yineleyerek,
bunun PKK'nın yayın organın-
da da açıkça belirtildiğini öne
süren Şahin, "Benim Tann ya
inancun var. Tann mutlaka ada-
letin tecelli etmesini sağlayacak-
tır. Ben suçsuzluguma kesinlik-
le inanıyorum" diye konuştu.
Kendisiyle birlikte bölgede
görev yapan birçok subayın,
"bedef olunım, düşman sahibi
olunım" gibi gerekçelerle olay-
ların üzerine gerektiği gibi git-
İÇİŞLERİ BAKANI, ÜSTEĞMENİN İTİRAFEVDAN SONRA KONUŞTU:
Aksıı: Açıklamalarundaçelişki yok
ANKARA (Cumburiyet Bürosu) —
tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, öğret-
men Sıddık Bilgin'in olümü olayıyla il-
gili dava sanıklarından Üsteğmen Ümit
Eriş'in itiraflanyla ilgili gelişmeleri, "bu
gelişmeterle kendisiain daha önceki açık-
lamalan arasında çelişki olmadığı" bi-
çiminde değerlendirdi. Aksu, o dönem-
de HEP Adana Milletvekili Cüneyt Can-
cer'in soru önergelerini 8. Kolordu Ko-
mutanlığı'nın verdiği takipsizlik karan-
na dayanarak yanıtladığını ifade etti.
Aksu, Cumhuriyet muhabirinin, ken-
disinin ve o dönemin Içişleri Bakanı Vıl-
dınm Akbulut'un, Canver'in soru öner-
gelerine 198S yılında verdiği yamtlarda,
öğretmen Sıddık Bilgin'in işkenceyle öl-
dürüldüğü savlarım yalanladıklarını
anımsatması üzerine şunları söyledi:
"Şimdi ben Cüneyt Canver'in soru
önergesini ve verdiğim cevaplan çıkanp
inceledim. Bir çelişki görmedim. Ben ve
benden önceki bakan Yıldırım Akbulut
verdigimiz cevaplarda demişiz ki 'kaçar-
ken vurulmuş ölmüş'. Otopsi raporu ha-
zırlanmış ama avukatlar işkencede öldü-
ğü iddiasında bulunmuş. Ama 8. Kolor-
du Komutanlığı takipsizlik kararı ver-
miş. Savcılık, takipsizlik karan verilmiş
olduğn için de önce dava açmamış, ama
daha sonra Bingöl Agır Ceza Mahkeme-
si'nde dava açılmış."
Aksu, yamtlarının "takipsizlik
karanna" dayandığını kaydederek,
"Zaten mahkeme hâlâ devam ediyor.
Bu itiraflarda bulunan eski Üsteğmen
Ümit Eriş de bu olayda sanık, dava
1987de açılmış 1990'da itiraf ediyor. O
da dogruysa" dedi. Mahkemenin bu iti-
rafları da inceleyeceğini, buna göre ka-
rar vereceğini ve yargılamanın da henüz
sonuçlanmadığını vurgulayan Aksu,
"burokralların kendisine yanlış bilgi
vennesinin soz konusu olmadığını" söy-
ledi. "Bu davada Binbaşı Ali Şahin iş-
kenceyle öldürmekten raahkûm olursa
sözkonusu takipsizlik karannı verenler
hakkında işlem yapacak mısınız?" so-
rusunu Aksu, "Ben bir şey yapamam.
Ben adliyenin amiri degjlim ki" biçimin-
de yamtladı.
Bilgin'i işkenceyle öldürüldükten son-
ra kurşunlattırdığı iddia edilen Binbaşı
Ali Şahin hakkında övücü ifadeler kul-
lamldığının anımsatılması üzerine de
Aksu, "Şahin'in jandarma komutanlı-
ğının her seviyesinde görev yapabilece-
gini söylemiştik. Zaten Canver'in iddia
ettigi gibi Ali Şahin ırza geçme davasın-
da sanık degil" dedi. Aksu sanık Ali Şa-
hin'in hâlâ görevini sürdürdüğünü de
sözlerine ekledi.
Aksu, "Davanın açılmasından sonra
adli tıptan gelen rapor ile sıkıyönetim
savcısının verdiği ilk rapor aynı. Yani
kafasına vurularak degil kurşun sıküa-
rak ölmüş" dedi.
mediklerini, ancak kendisinin
bu konularda herhangi bir kor-
ku duymadan olayların üzerine
gittiğini savunan Şahin, bu olay-
daki suçlamalann da kendisine,
bu tutumundan ötürü yöneltil-
diğini iddia etti. "Vkdanen
müsterihim. Nihayet görevimizi
yaptık, bunun için yargılanınz
da" diyen Şahin, devletin ken-
dilerini yanlız bırakmadığını,
yasalar çerçevesinde ve ölçüsün-
de yanında olduğunu da belir-
terek şöyle konuştu:
"Bizi yalnız bırakan basındır.
Basın tek yanlı olarak, örgüt ele-
manlannın savunucusu, âdeta
onlarca yönetiliyortnuşçasına
hareket ediyor. Açlık grevlerini
bile insan haklan maskesi altın-
da büyük puntolarla yazarkea
öldürülen subav ve erlerle UgiH
haberieri ise ya küçiik puntolar-
la ya da bazen hiç yazmıyor.
Bunlar bizi üzüyor işte."
tnsanlara değil, devlete inan-
dığını, bu açıdan da her zaman
devletin yanında olduğunu savu-
nan Şahin, halen avukatımn bu-
lunmadığını, avukat tutacak pa-
rasırun da olmadığını belirterek
mahkemeye başvurarak avukat
isteyebileceğini söyledi. Şahin,
arkadaşlarının da aralannda pa-
ra toplayarak kendisine avukat
tutmak istediklerini belirterek
"Bu ulvi düşünce gerçekleşirsc
o zaman mahkemeye başvunna-
ma gerek kalmaz" dedi.
Oldukça tedirgin ve endişeli
olduğu gözlenen Şahin, söyleşi
boyunca sürekli sigara içti. Za-
mammn çok az olduğunu da sık
sık yineleyen Şahin'in son söz-
leri, "Devlet vardır, ebediyen de
var olacak. Devlete inanıyonu"
oldu.
IMF'den Körfez yardınu
(Baştarafı 1. Sayfada)
suz etkilenen ülkelere "olağa-
Düstü hal" yardımı yapıhnasını
kararlaştırdı.
IMF'den yapılan açıklamada,
Ortadoğu'daki son gelişmelerin
dünya ekonomisinin duyarühğı-
nı arttırdığı ifade edilerek fona
da bu gibi beklenmeyen şoklar-
da üyelerine yardım etme konu-
sunda önemli görevler düştüğü
kaydedildi.
Açıklamada, söz konusu özel
mali desteğin, yeni programlar
yerine, kalkınmakta olan ülke-
lere yönelik mevcut kredi prog-
ramlannm genişletilerek ve yay-
gınlaştınlarak yapılacağı belir-
tildi.
IMF'nin acıklamasında, fo-
nun, Körfez krizinin olumsuz
etkilerinin aşılması yolunda aç-
tığı kredileri ve uygun görüldü-
ğü takdirde de binde 5 gibi dü-
şük bir faiz uygulanan
"imtiyazh" kredileri arttırmaya
hazır olduğu belirtildi.
Diplomatik gözlemciler,"yar-
dım görecek adaylar arasında
Türkiye, Mısır ve Ürdün gibi sı-
nır ülkelerinin yanı sıra Latin
Amerika ve Afrika'daki bazı
yoksul ülkelerin başta geldiği
görüşündeler.
IMF'nin Körfez krizi nede-
niyle aldığı kararların geçici ni-
telikte olduğu ve 1991 yılı so-
nunda yürürlükten kalkacağı
bildirildi.
Japonya ile anlaşmaya
imza
Körfez krizinden doğan za-
rarlann karşılanmasına yönelik
Japonya'mn Türkiye'ye verece-
ği 29 milyar 112 milyon yen
(yaklaşık 200 milyon dolar) tu-
tarındaki kredinin esaslanna
ilişkin anlaşma Ankara'da im-
zalandı. Anlaşmayı Türkiye adı-
na Hazine ve Dış Ticaret Müs-
teşan Nanuk Keraal Kılıç, Ja-
ponya adına da Ankara Büyü-
kelçisi Takashi Sengoku imza-
ladı.
BAE'den kredili
petrol talebi
Türkiye, Suudi Arabistan'ın
1,1 milyar dolarlık hibe niteli-
ğindeki petrol yardımı önerisi-
nin ardından, Birleşik Arap
Emirükleri'nden de 1991 ydı so-
nuna kadar alınacak ham pet-
rolün kredili olarak verilmesini
istedi. • . . »
TÜPRAŞ Gene! Müdürü
Mehmet Savran'la birlikte, Su-
udi Arabistan ve Birleşik Arap
Emirlikleri'nde temaslarda bu-
lunan Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarı Namık Kemal Kılıç,
Japonya, Körfez ülkeleri, AT ve
diğer bazı Avmpa ülkelerinin
krizden en çok zarar gören
Türkiye, Mısır ve Ürdün'e top-
lam 10,5 milyar dolar yardım-
da bulunmayı taahhüt ettiklerini
ammsatarak şunları söyledi:
"Her ülkenin ne kadar para
vereceğini bilmiyoruz. Yalnız
Japonya 2 milyar dolar, AT 2,5
milyar dolar, S.Arabistan-
Kuveyt ve BAE'den oluşan üç
Körfez ülkesi ise toplam 6 mil-
yar dolar yardım vereceklerini
açıklanuşlardı. Biz bu ülkelerin
herbiriyle tek tek görüşerek
Türkiye'ye yapacaklan yardım-
lann tutan ve ödeme şekline iliş-
kin görüşmelerde bulunuyoruz.
S. Arabistan ve BAE'ye de esa-
sında bunun için gittik."
Sovyetler'de ipler gerîlîyor
Vünıırrlîi i *
n s ı l l l H l l k l a n D e r ı ı e
«
l
*
s t l ı n b u l
*
l l b e s i I I I n
"*
n
'san]^ S u ç u S a v a ş a Hayır " imza kampanyası
devam ediyor. Karaköy-Kadıköy vapunında dün gerçekleştirilen "imza toplama eylemine" va-
tandaşlar değişik lepkiler gösterdiler. Bazıları "tereddütle" imza atarken bazılan "Tabii imzala-
nm savaş istemiyoruz" diyerek imza attılar. Yanındaki yabancı misafirlerine olup biteni tngilizce
anlatmaya uğraşan bir kadın imza kâgıdına "Kattiyen böyle şeyler istemiyoruz" diye yazarken
türbanlı dört kadmın "Savaşı kim ister, Allah saklasın" dileğiyle imza atmalan ilgi çekti. Bazı
vatandaşlar ise degişik gerekçelerle imzalamayı reddettiler. (Fotograf: Nilgün Toptaş)
'SAVAŞ PKOVASr VE KARARTMA
Adanada
6
siren' heyecanı
ADANA (Cumhuriyet Güney
İlleri Bürosu) — Körfez'de savaş
çıkması halinde Irak'ın "hedef-
lerinden biri" olduğu belirtilen
Incirlik Üssü'nün bulunduğu
Adana'da "savaş provası" ve ka-
rartma tatbikatı yapıldı. Dünkü
sivil savunma tatbikatı için ça-
lınan nükleer tehlike sirenleri
kentte heyecan yarattı.
Sivil savunma gönüllüsü bin
kişinin gaz maskeleri ve özel el-
biselerle katıldığı tatbikatta, çe-
şitli kurtarma ekipleri düşman
saldırısı, nükleer tehlike, doğal
afet ve büyük yangınlar çıkmış
gibi hazırlanan "savaş
senaryosunu" uyguladılar. Ken-
tin bir bölümünde de akşam sa-
atlerinde karartma yapıldı.
Adana Sivil Savunma ll Mü-
dürü Hüseyin Ünal, tatbikattan
önce yapılan toplantıda sivil sa-
vunmanın önemini anlattı.
Ünal, sivil savunmamn ülkemiz-
de daha çok saldırı sırasında
cephe gerisindeki zayiatı en aza
indirmek olarak algılandığını
söyledi.
(Baftarafi 1. Sayfada)
rini bir koalisyon organına, bir
anti-kriz komitesine
devretmelidir" dedi.
Gorbaçov, dün Yüksek Sov-
yet'in (parlamento) olağanüstü
gündemli otunımunda konuştu.
Litvanya dışındaki birlik cum-
huriyetlerinin devlet başkanları
ile başbakanlanmn da katıldık-
ları oturumda Gorbaçov, özel-
likle ekonomik reform progra-
mı ile ordu üzerinde durdu.
Yaklaşık 70 dakika konuşan
Gorbaçov, merkezi hükümetin
ülkeyi bunalımdan çıkaracak
güçte olduğunu söyledi ve cum-
huriyetlerin desteğini istedi. Ko-
nuşmasında, ülkenin geleceği
konusunda kendisininfcesinbir
fikre sahip olmadığı yolundaki
eleştirileri reddeden Gorbaçov,
yönetimin somut bir reform
programma sahip olduğunu, bu
programın kesirüikle uygulana-
cağını vurguladı.
Bu kış Sovyetler Birliği'nde
açhk çekileceği, enerji yetersiz-
liğinden dolayı insanlann dona-
rak ölecekleri yolundaki söylen-
tileri kesinlikle reddeden SSCB
Başkanı, "Reformculann savun-
ma konumlanndaki faaliyete
son verip saldınya geçmeterinin
tam zamanıdır" şeklinde konuş-
tu.
Baltık cumhuriyetlerinde si-
lahlı kuvvetler mensuplannın
çeşitli haklannı kısıtlayan uygu-
lamaların kabul edilemez oldu-
ğunu belirten Gorbaçov, "ÖBÜ-
mnzdeki günlerde, yüksek ko-
muta kademeleri sonınunu in-
celejeceğiz. Bu giiçlü örgütün,
kendisini refonndan koparta-
mayacagı göriişündeyim" dedi.
SSCB Yüksek Sovyeti toplan-
tısmdan önce merkezi hüküme-
tin cumhuriyetlere damşmadan
birçok malın fiyatını serbest bı-
rakan kararnamesi, ülkedeki si-
yasi gerginliği doruğa ulaştırdı.
Kazakistan ve Moldavya ile bir-
likte bu kararnameyi geçersiz
ilan eden Rusya Federasyonu-
nun Devlet Başkanı Boris Yelt-
sin, Yüksek Sovyefin dünkü
oturumunda, Nikolay Rijkor
başkanlığındaki hükümet için
en kısa süre içinde güvenoyla-
masına gidilmesini istedi.
Gorbaçov'dan sonra söz alan
Yeltsin, "Hükümet, yetkilerini
bir koalisyon organına, bir ola-
ganüstü anti-kriz komitesine
devretmek üzere karar alınma-
udır. Başkana, bu konuda cum-
buriyetlerle göriişmesi için iki
hafta süre verilmelidir" dedi.
Leningrad'da
karne uygulaması
SSCB'nin ikinci büyük kenti
Leningrad'da çok sayıda temel
ihtiyaç maddesinin satışınm ara-
lık ayı başından itibaren karne-
ye bağlanması kararlaştırıldığı
bildirildi. 2. Dünya Savaşı sıra-
sındaki Hitler ordularının ger-
çekleştirdiği büyük kuşatmadan
sonra Leningrad kentinde ilk
kez gıda maddeleri ve yakıt sa-
tışına karne getirileceği kay-
dedildi.
Sovyetleı^e acil yardım
Almanya'dan sonra ABD'rün
de SSCB'ye acil yardım yapma-
ya hazırlandığı bildirildi. Ingil-
tere de, Sovyetler Birliği'ne iki
yıl içinde 39 milyon dolar tuta-
rında teknik yardım sağlayaca-
ğını açıkladı.
VEFAT
Rahmetli Fahri Bey ile Nuriye Hanım'ın oğlu, Selma Kolverdi'nin eşi, Tunç Kolverdi,
Nazlı ErserteFin babaları, Ferhan Kolverdi ve Servet Ersertel'in kayınpederi, Benk
ailesinin akrabası, Temren ailesinin yeğeni
Ressam.
FİKRET KOLVERDİ
(Galatasaray 1939-40 mezunu)
Allah'ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 17.11.1990 günü öğle namazuıı müteakip
Levent Camii'nden kaldınlarak Karacaahmet aile kabristanına defnedilecektir.
AİLESİ
NOT Çelenk gönderümemesi, arzu edenlerin T.E.Vna bağışta bulunmaları rica olunur.
BAŞSAĞLIĞI
Şirketimiz ortaklanndan Tunç Kolverdi'nin babası, Ferhan Kolverdi'nin
kayınpederi
Reseam
FİKRET KOLVERDİ
Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve
yakınlarına başsağlığı dileriz.
FERKO TEKSTtL SAN AYİ
VE TİCARET ETD.ŞTİ
COMPUTERWORLD
Monitör
Vaadoli'nuo Hikîmi
I • ı » ı • < • • ı ı I I ı*ı h
DOGUANADOLU'NUN
HİKAYESI
(Ekonomik ve SosyafTarih)
* Batı ile Doğu arasındakı uçu-
rum nasıl büyüyor?
* Kürt ayaklanmalan Doğu'yu
nasıl etkıledı?
* EmperyalizrrMn gerçekleşmeyen Doğu projeleri nelerdi?
* Doğu'da feodalite ne boyutta, kapıtalizm nastl gelişi-
yor?
* Doğu'dan ışgucü ve sermaye kaçışı ne boyutta?
* Gap, Doğu'da nasıl bir değışım öngörüyor?
Zengin verilerle, harıtalarla, Türkıye'dekı bolgesel eşıtsız-
tik ve doğu sorununu ınceleyen zengin bir kaynak.
MUSTAFA SÖNMEZ F
ARKADAŞ YAYINLARI T»l: 134 46 24 Fax: 134 38 52
DAâmU: ANKARA AOAŞ: 134 46 24 İSTANBUL CEMMAY: 52701 59
Tek istektefde 15 000 -TL hk damga pulu göndenlmesı rea otunur
"Kaysılarımız üzümlerimiz incirlerimiz
Bizim denizlerimiz bir gün haykıracak.
Kendi eserimiz değil mi zincirlerimiz
înanın ki onları gene insanlar kıracak."
KERİM KORCAN'ı
yitirdik.
GÖKSEL-ERDtNÇ ÖZKÖYLÜ, StBEL
ÖZBUDUN, HACİTE-CAN PAMtR, NtLGÜN-
TANJU StRMEN, CEVDET URAL,
ERCÜMENT KONYAR
VEFAT
Emekli Yük. Levazım Albay
OSMAN ZEKİ TÜMERDEM
(1929-B-6)
hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi 17 Kasım Cumartesi (bugün) Altunizade
Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip
Karacaahmet Mezarlığf na defnedilecektir.
Allah rahmet eylesin.
AİLESl
Grece idrara sık
kalkıyorsanız bizi araymız
!f. ;""5 S6 00 554 Fu.\ 5S-1-: ;•:
SIMI loplıım
\ e Kurumları
Prof.Dr.
AyşeOncü
Prof.Dr.
İlterTuran
17Kasm1990
CemalReşitRey
KcMiser Salcxıu
•AltKat»
Harbiye«Saat: 14:00
Bikji için: 174 95 75-76
NİŞANTAŞI
I «tSTAUHANT
Düğün Salonlan '
16.M0I
R»ZıM762M/1477«40
Salonlaruuz klUMİı ve
400-lonrj kifillktir.
ONİKİDEN ONtKİYE TÜRKİYE
Ali Sirmen
3. bası 3000 Ura (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tslanbul
E-5 Karayolu üzerinde
kız öğrencilere
kiralık oda
593 58 19