Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/16 DIŞ HABERLER 17 KASIM 1990
ANKARA
Mısır'a40 F-16 önerisiANKARA (AA) — Savunma Sanayii
Müsteşan Vahit Erdem, Türkiye'nin Mı-
sır'a 40 adet F-16 satmayı onerdiğini bil-
dirdi. Erdem, Mısır'ın Türkiye'nin öneri-
sini kabul etmesi halinde aylık F-16 üre-
tim kapasitesinin 2'den 4'e çıkabileceği-
ni belirtti.
Kahire'deki temaslarını tamamlayarak
Türkiye'ye dönen Vahit Erdem, yaptığı
açıklamada, Kahire'deki temaslarmda iki
ülke arasındaki savunma sanayii işbirli-
ği anlaşması çerçevesinde Türkiye'nin Mı-
sır'a 40 adet F-16 satmayı onerdiğini bil-
dirdi.
Türkiye'nin F-16 üretim programına
karşıhk, Mısır'ın F-16 tedarik programı
olduğunu belirten Vahit Erdem, şunları
soyledi:
"Mısır şu ana kadar F-16'lan ABD'den
temin etti. Bugune kadar projelerinde yer
alan 160 açığın 120'sini ABD'den temin
etmiş durumda. Biz ise Mısır'a bizim te-
sislerimizin standardı ve kalitesinin de
ABD standartlarma eşit olduğunu belir-
terek halen programlarında yer alan 40
adet F-16'ları bizden alraası onerisinde
bulunduk."
Savunma Sanayii Müsteşan Erdem,
Mısır'ın kabul etmesi halinde F-16'lann
Mısır'a daha ucuza gelebileceğini söyle-
di. Erdem, "Mısır avantajlı duruma ge-
lebilir. Çiinku öncelikle nakliye açısından
bü>iik bir fark ortaya çıkacaktır" dedi.
Vahit Erdem, Mısır'ın kabul etmesi ha-
linde halen ayda 2 olan F-16 üretim ka-
pasitemizi 4'e çıkarabileceğimizi açıkla-
dı.
Savunma Sanayii Müsteşan Erdem,
Kahire'de bulunduğu süre içinde Mısır
Cumhurbaşkanı'na, Cumhurbaşkaru Tur-
gut özal'ın, Mısır Savunma Bakanı'na da
Milli Savunma Bakanı Husnü Doğan'ın
mektuplannı ilettiğini bildirdi.
AKKUM
Kafkasya pürüzügiderildiSovyet yarı askeri kuvvetleri sorununa Türkiye için 'yeterli
güvenceleri içeren' çözüm sağlandı. AKKUM anlaşmasına
yönelik NATO ve Varşova Paktı arasındaki müzakereler
tamamlandı.
ANKARA (Curahuriyet Birosu) —
Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvet (AKK)
müzakereleri çerçevesinde Sovyetler Bir-
liği'ne ait yan askeri kuvvetlerin elinde-
ki ağır silahlar sonınunun Türkiye açısın-
dan "yeterli güvenceleri sağlayan bir
çözüme" kavuşturulduğu bildirildi, NA-
TO ile Varşova Paktı mensubu 22 ülke
arasında Viyana'da vanlan mutabakata
göre söz konusu silahlara sayısal sınırla-
malann getirileceSi ve bunlann etkin bir
denetim rejimine tabi tutulacağı belirtıl-
di. Pazartesi günü Paris'te başlayacak
olan Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Kon-
feransı (AGİK) zirvesinde imzalanacak
olan AKK anlaşmasına yonelik müzake-
reler tamamlandı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan
açıklamada, bu müzakerelerden elde edi-
len sonuçların Türkiye açısından
"doynrucu" ve "tamamen tatminkâr" ol-
duğu kaydedüdi. Açıklamada, ulusal gü-
venliğin tek başına askeri yetenekleri art-
tırmak yoluyla sağlanamayacağı, karşıük-
lı güvenliğı pekiştirecek çok taraflı siya-
si, askeri düzenlemelere de gerek olduğu
vurgulandi.
Açıklamada, Türkiye'nin anlaşma ile
elde edeceği kapsamlı güvenlik kazanç-
lannın en önemlisi olarak, "Doğu'da ve
Karadeniz'in kuzeyindeki Sovyet askeri
bölgelerinde bulunacak silah sistemleri ile
TSK'nın bölgede bulunduracağı silahlar
arasında çok uzun ydlardan sonra ilk kez
kabul edilebiür sayısal bir dengenin sağ-
lanacak olması" gösterildi.
KUVEYTLILER — Kuveytli askerler, Suudi Arabistan'da bedensel yeteneklerini geliştirerek savaşa baarlanıyortar. (Literation)
HABERLERİN DEVAMI
Ecevit açıkbyor
(Baftarafi 1. Sayfada)
Kendisiyle göröserek Özel Harp
Dairesi ile ilgili bUgileri aktar-
dım. Taksim olayının arkasın-
da bu kunıluşun sivil uzantısı-
nın bulunabileceğini söyledim.
Korutürk bunu benden yazılı
olarak da istedi. Korutürk, bu
konuyu döneminin Başbakanı
Saym Süleyman Demirel'e aç-
mış. Demirel buna büyük tepki
gösterdi."
Ecevit'e suikast
Taksim olaylannın, 1977 se-
çimleri öncesinde "muhalefeti
toplantı yapamaz ve halkı top-
lanülara katılamaz hale getir-
mek amacını güdiiyor olabile-
ceğini" vurgulayan Ecevit, ken-
disine 29 Mayıs 1977 tarihinde
Izmir'de yapılan suikast girişi-
mi ile ilgili olarak da şunları an-
lattı:
"Arkadaşımız Mehmet ts-
•an'ı yaralayan silah, anlaşıldı
ki balistikte çalışan uzmanların
da görmediği, varlığından ha-
berdar olmadığı son derece leh-
likeli bir füze. Bacağmda, diz
kapağının içinde parçalanmış
arkadaşımızın vücudunu zehir-
liyor. Ö füzenin parçalannı çı-
karttı doktoriar. Bazı emniyet
görevlileri o parçalan ısrarla
doktorlardan almak istediler.
Ama doktoriar vermemişler.
Anlaşıldı ki güya bizi koru-
makla görevli bir polis, otobu-
sün yanı başında, onun silahın-
dan çıktı. Bizlerin ısrarlı takibi
ve balistikte çalışan gorevlilerin
objektif cahşmalan sonunda or-
taya çıktı.
Evvela Türk polisinin elinde
ve Türidye'de böyle bir silah bu-
lunmadığı iddia edildi. Sonra bu
sflahtan bulunduğu fakat bunun
gizli olduğu, çok tehlikeli oldu-
ğu ortaya çıktı. Fakat yıllardır
üstünde durdugumuz, izini sür-
meye çalıştıgımız halde 'kim o
silahı vermiştir, nasıl verümiştir,
bu kadar gizli bir silah, nasıl bir
koruma polisine verilebilir', bii-
rün bunlar ortaya fiifimniı ve bir
noktadan sonra izler kayboldu.
O poKs de kurtukfcı göz göre gö-
re, olaydaki rolüne ragmen. Bu
olay da bende, Özel Harp Dai-
resi çağnşımı yaptı."
Demirerin mektubu
Haziran 1977 seçimlerinden
birkaç gün önce Süleyman De-
mirerin kendisine, CHP'nin
Taksim'de düzenleyeceği bir mi-
ting sırasında Sheraton Oteli'-
nin çatısından ateş açılacağına
ilişkin bir mektup gönderdiğini
anımsatan Bülent Ecevit, 1978
yılında iktidara gelince bu ko-
nuyu araştırdığını söyledi. Ece-
vit sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben 1978'de hükümet kur-
duğumda, merak ettim, dosya-
lardan arattım, neye da>anarak
Sayın Demirel bana bu uyanyı
yaptı diye. İmzasız, antetsiz,
üzerinde hiçbir örgiıtün işareti
bulunmayan bir kâgıt getirildi.
Orada bu bilgi veriliyor. Ne
Emniyet Müdürlüğü, ne MİT,
hiçbir sey. Ve görbnüşe göre so-
rulmamış da kim verdi bu bil-
giyi diye. Ve bizim öğrenmemiz
de mümkiin olmadı. Ve bu da
bende gene Özel Harp Dairesi
çağnşımı yaptı."
Kahramanmaraş
olaylan
1978 yılı başında bağımsız
milletvekillerinin katkılarıyla
hükümeti kurduklarını anlatan
Bülent Ecevit, "Özdlikle MHP
bizi her vesüe ile sdayönetim Ua-
mna zortadı" dedi. Ecevit, şöyle
sürdürdü:
"Ben, sıkıyönetim ilanının
oiası sakmcalaruıı bildiğim, tah-
min ettiğim için direndim, sıkı-
yönetim istememekte ve ilan et-
memekte. Ancak Kahraman-
maraş olaylannda çok buyük
sayıda insan ölduğii ve çok acı
olaylar olduğu için orada mec-
bnr hissettim kendimi ve onun
için de Maraş olaylan bizi sıkı-
yönetim ilanına zorlamak, mec-
bur bırakmak için duzenlenmiş
olduğu kuşkusu daima içimde
kaldı."
Kıbns'taki miicahit
direnişi
Bülent Ecevit, Kıbrıs'ta, Ba-
nş Harekatı öncesinde yapılan
"miicahit" direnişinin özel
Harp Dairesi eliyle örgütlendi-
ği yolunda "bilgilerin de ol-
duğunu" ifade ederek bu konu-
da şu açıklamalarda bulundu:
"Eğer öyle idiyse, bu örgütün
asıl kendisinden beklenen görevi
yapmakta tamamen başansız
olduğunu kabul etmek gerekir.
Çünkü Bans Harekatı'mn ilk
aşamasından sonra Kıbns'taki
Türklerin büyük çoğunluğu
Rum yonetimi altındaki bölge-
lan olduğunu soyledi. O sırada
örtülü ödenekte bulunan para
sınırlı idi. Şimdiki gibi birtakım
fonlaıia desleklenmiyordu. Ve
2-3 milyon lira da onemM bir pa-
raydı. Ben de yasal bir zorun-
luluk olmamakla biriikte, örtü-
lü ödenekten >apılan butün har-
camaların belgelerini tutuyor-
dum. Onun için ne amaçla iste-
diklerini sormak geregi duy-
dıun. 'özel Harp Dairesi'nin ih-
tiyacı var', dediler. Ben o zama-
na kadar Özel Harp Dairesi diye
bir kuruluş duymamıştım. Büt-
çede de boyle bir kunıluşun adı
geçmiyordu.
Bu kunıluşun şimdiye kadar
nereden para aldığını sordum.
O tarihe kadar ABD'nin dogru-
dan maddi yardımı ile bu örgü-
tün çalıştığını ve Amerikan As-
keri Yardım Kurulu ile aynı bi-
nada görev >apüğını oğrendim.
Onun üzerine, bu orgüt bakkın-
Ecevifinsözünü
ettiği 4 olay
Kanlı 1 Mayıs
1977 yılı 1 Mayıs'ı Taksim alanında DİSK'e bağlı kuruluş-
lar, çok sayıda demokratik kitle örgütü ve Türk-lş üyesi bazı
sendikalann kaöhmıyla kutlanırken saat 19.00 sıralannda Sular
tdaresi üstünden»ve bazı binalardan açılan ateş sonucu kana
bulandı. Kime doğru yöneldiği belirsiz 5-10 dakikalık yayüm
ateşi. on binlerce kişinin bulunduğu alanda paniğe yol açtı.
Taksim'in savaş alanına dönüştüğü olaylarda 33 kişi öldü. 100
kadar kişi de yaralandi.
Ecevit'e suikast girişimi
Haziran seçimkrinin son pazannda CHP Genei Başkanı Bu-
lent Ecevit. Ege seçim gezisi için geldiği Izmir Çiğli Havaala-
nı'nda uçaktan inip otobüse bineceği sırada bir patlama ol-
du. Patlamada Mebmet tsvan yaralandı. Devlet hastanesine
kaldırılarak ameliyat edildi. İsvan'ı ameliyat eden doktorun
verdiği raporda bacağa isabet eden maddenin plastikten ya-
pılmış bir tip mermi olduğu beürtüdi. İzmir Belediye Başkanı
Ihsan AUanak'ın da sol baldırmdan yaralandıgı olaydan son-
ra CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit "Dünyanın hiçbir yerin-
de böyle Jaubalilik yoktur. Havaalanlannda sıkı önlemler alı-
nır. Nedense bu, Türidye'de uygulanmaz" dedi. Ecevit, Isvan'ı
hastanede zivaret ettikten soara da şunları söyledi: "Bugün öğ-
rendiğimize göre Çiğli Havaalanı'nda kasıtlı bir cinayet >-aoi
suikast tertibiyle karşılaştığımız sonucuna varmış olnyoruz."
Demirel'den suikast ihban
2 Haziran 1977 yılında, Adalet Parti Genel Başkanı Süleyman
Demirel CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e gönderdiği "GMi
ve zata mahsus" mektupta Taksim mitinginde suikasta uğra-
yacağına dair haberler aldığını. kendisine Sheraton otelinin üst
katlanndan birinden uzun namlulu vedürbünlü bir siîahla ateş
ediieceğini bildirdi.
Kahramanmaraş'ta terör
23 Arahk 1978'de uç gün önce öldürülen sol eğılımli iki öğ-
retmenin cenazeierine yapılan saldınlarla başlayan olaylar sûr-
dü. CHP'li ve Alevi yurttaşların ev- ve işyerlerine >-apüan sal-
dırılarda 31 kişi öldü, 131 kişi de yaralandı. 65 kişi ağır yara-
lamrken Kayseri Hava Indirme Birl$i'nin Kahramanmaraş'a
gelmesiyle olaylar gece geç saatlerde önlendi.
lerde kalmışlardı ve bırakm on-
lann hayatlannın böyle bir ör-
gütün etemanlan tarafmdan ko-
rnnabilmesini, onlardan haber
bile alamryorduk. Halbuki, eğer
gcrçekten bir istila durumunda
ki fiilen Türk bolgeleri işgal al-
ünda sayılırdı, bu durumlarda
görev yapmak üzere kurulmuş
bir örgüt idiyse bu, hiçbir fay-
dası olmadığı ortaya çıkmış de-
mektir."
Bülent Ecevit, Özel Harp Da-
iresi hakkında ilk nasıl bilgi sa-
hibi olduğu ve bu bilgüeri aldık-
tan sonra kapıldığı kuşkulan
şöyle anlattı:
"1974 yılında MSP ile biriikte
CHP'nin kurduğu karma hükü-
met sırasında, Kıbns Banş Ha-
rekâtı'ndan kısa bir süre önce,
zamanın Genelkurmay Başkanı
Semih Sancar bana bir arkada-
şını gönderdi ve örtülü ödenek-
ten birkaç milyon liraya ihtiyaç-
da biigi verilmesini istedim.
Başbakanuk Konutu'nda, ba-
na ve zamanın Milli Savunma
Bakanı Hasan Esat Işık'a bir
brifing yapıldı. Bu kuruluşun,
Türkiye'nin bir istila.va uğrama-
sı durumunda yeraltı faaliyeti
yoluyla işgalci devlete karşı bir
direniş sağlamak üzere oluştu-
nılduğu söylendi. Bu amaçla
bazı, tamak içinde vatanseverie-
rin, ömürboyu gönüllu olarak
ve gizli olarak bu kuruluş, Özel
Harp Dairesi emrinde görevli
olduklan ve gerektiğinde bunla-
nn kullanabilmesi için de belir-
li yerlerde toprak altına gizli de-
polarda silahlar bulunduruldu-
ğu açıklandı."
Bu acıklamalann kendisıni ve
Savunma Bakanı Işık'ı "dehşete
düşürdügünü" anlatan Ecevit,
"Çünkü son derece önemli, ya-
şamsal önemde görevler veril-
miş bir devlet kuruluşu söz ko-
nusuydn, fakat devleti yöneten-
lerin bundan haberi yoktu ve bu
orgut Türkiye Cumhuriyeti büt-
çesinden değil, ABD'den gizli
olarak gelen yardımla ve ABD
Askeri Yardım Heyeti ile aynı
binada çalışıyordu" dedi. Ece-
vit, "Kimlikieri bilinmeyen, hü-
kumetçe de Meclisçe de bilinme-
yen birtakım ömürboyu go-
revlilerin" bu örgutte calıştıkla-
nnı belirterek şunları söyledi:
"Bu örgütte görev alan gö-
nullöler gerçekten çok iyi niyet-
li, vatanseveıier olsalar bile, za-
man içinde birtakım siyasi eği-
limlere kapılabiliıierdi. Ve ken-
dilerine tanınan gizli olanakla-
n çok başka amaçlarla kullana-
bilirlerdi. Doğal olarak bu tari-
he kadar yer alan terör eylem-
lerinin bazılannda Özel Harp
Dairesi'nin sivil ve gizli uzantı-
suım bir ölçüde rol oynamış ola-
bileceği olasüigı aklımıza gddi.
Özel Harp Dairesi ile ABD
arasındaki bağlantıyı "çok özel
bir ilişki" olarak tanımlayan
Ecevit, "Devleti yönetenlerden
gizlenerek, hatta ilgili komutan-
lar dışındaki komutanlardan da
gizlenerek yapılan bir iştir" de-
di. Çok önemli görevlerde bu-
lunmuş, hatta sıkıyönetim ko-
mutanlığı yapmış bazı general-
lerin bu örgütün varlığını, ken-
di açıklamalarından sonra öğ-
rendiğini anlatan Ecevit, geliş-
meleri şöyle aktardı:
Evren'in tepkisi
"1978'de hükümet kurduk-
tan kısa bir süre sonra Semih
Sancar emekliye aynldı. Kenan
Evren o göreve gelir gelmez ben
bu konuyu, kuşkulanmı kendi-
sine açtım. Sayın Evren benim
kaygüarımı paylaştı. Göriinüse
göre samimi olduğu izlenimi
bende uyanmıştı. Evren, bu ör-
gütü yasal sınırlan içinde tuta-
cağını, silah depolannı dağıta-
cağını söyledi, söz verdi. Bana
hep güvence verdi. Fakat 12 Ey-
lül'den sonra, yaptığı bazı açık-
lamalarda benim bu örgüte y ö-
nelttiğim eleştirileri kınayıcı ifa-
deler kullanması, bende bir şaş-
kınlık yarattı. acaba ben yanıl-
dım mı ilk izlenimimde, şüphe-
si uyandırdı."
Ecevit, kendisine yöneltilen
özel Harp Dairesi ile etkin bir
şekilde mucadele etmediği yo-
lundaki eleştirileri yamtlarken
de şöyle konuştu:
"Özel Harp Dairesi, Genel-
kurmay'a bağlı bir kuruluştu.
Benim yapabilecegim şey, Ge-
nelkurmay Başkanı'na bu ko-
nuda talimat vermekti. Ben bu-
nu yaptını. O da bana güvence
verdi. Nitekim Sayın Evren, ya-
yımlanan anılannda da o gü-
venceyi doğrular şekilde konuş-
muştur. Ama Genelkurmay
Başkanı bile bir olçünün ötesin-
de kontrol edememiş olabilir.
Biz devlet duzeni içinde yap?-
bileceğimiz girişimleri yaptık.
Elle tutulan bir şey yok. Bunun
resmi kaydı kuydu yok. Bu ele-
manlar kimler, büınmiyor. Bun-
lan bilebüecek durumda olan,
Genelkurmay. Ben de Genel-
kurmay Başkanı'na talimat ver-
dim. Defalarca da sordum. Pe-
şini bırakmadım. Ama birtakım
olaylan biitun çabamıza rağmen
ortaya çıkartamadık."
MİTIe üişkisi
Özel Harp Dairesi'nin MlT'le
bir ilişkisi olduğuna dair bir bil-
gi ve izlenim edinmediğini belir-
ten Ecevit, NATO içindeki giz-
li örgüt ile özel Harp Dairesi
arasındaki bağlantı konusunda
da şunları söyledi:
"Bazı NATO ülkelerinde bu-
na benzer örgütlenmeler bulun-
duğu artık resmen açıklandığı-
na ve bunun açıklık rejimi olan
demokrasiye yaraşır şekilde tar-
tışma konusu olduğuna göre
Türkiye'de de bu konu ciddiyet-
le araştırılmalıdır."
Inönü: Htikümet Meclis'e bîlgi versîn
HEP Kars Milletvekili Mahmut Alınak ve 10
arkadaşı Meclis araştırması istedi. Recep
Ergun, "dairenin savaşa ait görev için
kurulduğunu" söyledi. Türkeş, Türkiye'de
böyle bir örgüt bulunmadığını öne sürdü.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Italya'da ortaya çıkarı-
lan gizli NATO örgütu "Gladio"
ile başlayan tartışmalar, Türki-
ye'de Özel Harp Dairesi ile sü-
rüyor. SHP Genel Başkanı Er-
dal Inönü, benzer bir kontrge-
rilla örgütünün Türkiye"de faa-
liyet gösterdiği söylentileri konu-
sunda hükümetin TBMM'ye bil-
gi vermesini istedi. HEP'li mil-
letvekilleri de konuya ilişkin
Meclis araştırması önergesini
Meclis Başkanlığı'na sundular.
Milli Savunma Komisyonu Baş-
kanı ve eski MİT Müsteşar Yar-
dımcısı Recep Ergun, özel Harp
Dairesi'nin sadece savaşa ait gö-
revleri yerine getirmek için ku-
rulduğunu bildirdi. MÇP Gend
Başkanı Alpaslan Türkeş, Türk-
iye'de böyle bir örgüt olmadığı-
nı öne sürdu. TBKP Genel Sek-
reteri Haydar Kutlu da "Devlet-
lenistü gizli örgutler derhal or-
tadan kaldınlmalıdır" dedi.
Inönü
SHP Gertel Başkanı Erdal
tnönü de Genelkurmay Başkan-
lığı'nın Özel Harp Dairesi'yle il-
gili açıklamasından önce gaze-
tecilerin konuya ilişkin sorula-
nnı yanıtladı. SHP Iideri, "Av-
rupa'da bazı ulkelerde ortaya çı-
kartılan gizli NATO örgütünün
Turkiye'de de faaliyet gösterdi-
ği söy lentilerine ibşkin" sorula-
nnı şöyle yanıtladı:
"Hükümet yetkililerinin
Türkiye'deki haberalma mesele-
leriyle ilgili insanlann açıklama
yapmalannı bekliyonız. Bu ko-
nu butün Avrupa'da büyük ilgi
topladı. Her ulkeden açıklama-
lar yapılıyor, incelemeler yapılı-
yor. Turkiye'de durum nedir,
bunu o dönemin yetkilileri, gö-
revierini hâlâ surdüren yetkililer
açıklasınlar. Ülkenin guvenliği-
ni korumakla görevli kuruluşlar
demokrasi içinde denetimsiz
olamazlar. TBMM'ye bilgi ver-
mek ve kamuoyunda şüphe
uyandıran durumlar karşısında
açıklama yapmak şarttır."
Inönü, bir gazetecinin, "Bu
gizli örgütün Avrupa'da komü-
nist partilere karşı, Türidye'de
de sosyal demokrat partilere
karşı çalıştığı" yolundaki söy-
lentilere ilişkin sorusuna da
"tçinde olmadığım için bir şey
söyleyemem" yanıtını verdi.
Giineş: "Kuşkulanmızı
giderici de^ü"
SHP Grup Başkanvekili ve
1978'de kurulan Ecevit hüküme-
tinin ilk İçişlerı Bakanı Hasan
Fehmi Güneş, şu değerlendirme-
yi yaptı:
"Birkaç gun önce Plan Bütçe
Komisyonu'nda Milli Savunma
Bakanlığı bütçesi görüşulürken
Milli Savunma Bakanı. bir üye-
mizin, Erdal Kalkan'ın sornsu
üzerine Turkiye'de böyle bir ör-
gütün olmadıgını ifade elmiştir.
Genelkurmay Başkanlığı tara-
fından yapılan açıklama baka-
nın açıklaması ile celişmektedir.
DYP
DYP Genel Başkan Yardıma-
sı Mehmet Gölhan da Genelkur-
may'ın resmi bir açıklama yap-
tığına işaret ederek "Tabii ki as-
keri idaremizin üst kademesi da-
ha da fazla bir şey yapamaz bu-
nun ötesinde. Onlann bu konu-
daki yönetmelikleri veya tali-
matları neyse oradaki seyler ya-
zılmış olsa gerek" dedi.
TBMM Milli Savunma Ko-
misyonu Başkanı, Kayseri mil-
letvekili ve eski MİT Müsteşar
Yardımcısı Recep Ergun da özel
Harp Dairesi'nin içinde çalışma-
dığını, ancak işleyişi ile ilgili bil-
gisinin olduğunu ifade ederek
özel Harp Dairesi'nin Gladio
örgütü ile uzak yakın hiçbir iliş-
kisi olmadığım söyledi. Ergun,
özel Harp Dairesi ile ilgili ola-
rak şu bilgiyi verdi:
"Her sene 400 bin kişi askere
alırlar. Bunlann içinde arzıı
edenler, terhis olurken eğer mu-
tasavvel planlarda Turkiye'yi is-
tila eden bir düşmanın, işgal et-
tiği kesimlerde, yani Türk ordu-
sunun manevra icabı veya düş-
manın zoruyla çekildiği yerler-
de, onlar kalmava devam eder-
ler. Çünkü bu seçilenlerin evi
barkı, işi oradadır, öyle seçilir-
ler. Ondan sonra da cephe geri-
sinde savaşa ait ordu gorevleri-
ni ifade ederler."
Ergun, "Türidye'de Özel
Harp Dairesi kastedilmiyor, baş-
ka bir şey kastediliyorsa, çok
büyük bir orduyuz ama birbiri-
mizi tanınz. Bu tür bir görevi
alanlara hizmetimin şu veya bu
safhasında benim şahsen rastla-
mam lazımdı. Ben böyle bir
kimseye asla rastlamadım, gör-
medim ve duymadım En azın-
dan duyulur, sızardı. ttalyan
Başbakanı bunun NATO Oe üin-
tili olduğunu söylüyor. NATO
bir devlet değil, devlet memur-
lannın geçici görev yaptığı bir
yer. Böyle bir teşldlatı nasıl mu-
hafaza edersiniz?" dedi.
«Bu arada HEP Kars Milletve-
kili Mahmut Alınak ve 10 arka-
GENELKURMAY
ÖzelHarp Dairesi
terördeyer almadı
Açıklamada, "Özel Harp Dairesi,
Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı olarak görev
yapan askeri bir kuruluştur, Görevi işgal
kuvvetlerine karşı mucadele olup başka hiçbir
harekâtı kapsamaz" dendi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Genelkurmay Başkan-
lığı, bazı NATO ülkelerinde or-
taya çıkanlan CIA denetiminde-
ki antikomünist örgutlerle gun-
deme gelen "Özal Harp Dairesi"
konusunda dün bir açıklama
yaptı. Açıklamada, Özel Harp
Dairesi'nin Genelkurmay Baş-
kanlığı'na bağlı olarak görev ya-
pan bir askeri kuruluş olduğu
belirtilerek "Özel Harp Dairesi,
anarşi ve terör olaylannın hiçbi-
rinde yer almamıştır. Yer alma-
sı da söz konusn olamaz"
denildi.
Genelkurmay Başkanlığı Ge-
nel Sekreterliği'nin acıklamasın-
da son günlerde NATO içinde-
ki gizli örgüt "Gladio" ile eş tu-
tulan Özel Harp Dairesi'yle il-
gili yayınlara dikkat çekildi.
Genelkurmay Başkanlığı Ge-
nel Sekreteri Tuğgeneral Hursit
Tolon imzasıyla yapılan yazılı
açıklamada şöyle denildi:
"Özel Harp Dairesi, Genel-
kurmay Başkanlığı'na bağlı ola-
rak görev yapan askeri bir ku-
ruluştur.
Görevi, savaş zamanmda işgal
edilen vatan topraklannda emir
ve komuta zinciri içinde ve sa-
vunma planlannda belirtildigi
şekilde, işgal kuvvetlerine karşı
mucadele olup başka hiçbir ha-
rekatı kapsamaz.
Özel Harp Dairesi bu görev
dışında bazı basın organlannda
iddia edildiği şekilde cereyan et-
miş olan anarşi ve terör olayla-
nnın hiçbirinde yer almamıştır.
Alması da söz konusu olamaz.
Dünyadaki yeni gelişmeler
karşısında askeri stratejilerde
değişiklik meydana geldikçe
Özel Harp Dairesi'nin görevleri
de gözden geçirilecektir."
KONTRGERİLLA VE TÜRKİYE
İlk olarak 12 Mart
sorgulamasında çıktı
Kontrgerilla ilk kez 12 Mart döneminde ortaya
çıktı. Mahkeme tutanaklanna ise emekli
Kurmay Yarbay Talat Turhan'ın kendisini
sorgulayanların kontrgerilla mensubu
olduklarını iddia etmesiyle geçti.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Kontrgerilla genel an-
lamıyla "gerillaya karşı koyma
harekâtı" anlamına geliyor. Ül-
kenin bir saldınya uğraması ha-
linde, düşman güçlerin yürüte-
cekleri gerilla harekâtına karşı
koymak biçiminde tanımlanı-
yor.
Ancak kontrgerillanın daha
çok "politik amaçlar" için kul-
lanıldığı da bildiriliyor. Turki-
ye'de ilk olarak 12 Mart sorgu-
lamalannda ortaya çıkan kontr-
gerilla kavramı, Istanbul'da Zi-
verbey Köşkü'ndeki ve Ankara
1
da Muhabere Okulu'nun radyo-
sunun altındaki sorgu merkez-
lerinde sorgucular tarafmdan
"Biz, Genelkurmay'a bağlı
kontrgerilla mensuplanyız. Bu-
rada anayasa, yasa geçmez" söz-
leriyle gündeme geldi.
Konu ilk kez mahkeme tuta-
naklarına ise "Bomba Davası"
olarak anılan davada emekli
Kurmay Yarbay Talat Turhan-
ın kendisini sorgulayanların
kontrgerilla mensubu oldukları-
m iddia etmesiyle geçti. Kurmay
Yarbay Turhan, bu konuda dö-
nemin Kara Kuvvetleri Komuta-
nı Orgeneral Arif Keskiner'in
imzasını taşıyan "özel harp" ile
ilgili talimnamesini de mahke-
meye sundu.
Kontrgerillanın bütün NATO
ülkelerinde daha çok "komünist
saldınlara" karşı örgütlendiğı
biliniyor. Ancak amacmın dışı-
na çıkarak "Ulkedeki sosyal
uyanışı" önlemeye yönelik ola-
rak "pohtik" amaçlar doğrultu-
sunda kullanıldığı öne sürülü-
yor. Konu ile ilgili olarak emekli
Hâkim Albay Emin Değer tara-
fmdan hazırlanan "CIA, MİT,
Kontrgerilla ve Türkiye" adlı ki-
tapta, silahlı kuvvetlerin özel
harp ile ilgili talimnameleri ve
hangi amaca yönelik olarak kul-
lanıldığı belgelerle kamtlanıyor.
daşı, kontrgerilla için Meclis
araştırması açılmasını istediler.
Emekli Kurmay Yarbay Talat.
Turan'ın Genelkurmay özel
Harp Dairesi'ne bağlı kontrge-
rillanın varlığını belgeleri ile ka-
nıtlamaya hazır olduğu biçimin-
deki açıklamasına değinilen
önergede şöyle denildi: \
"Talat Tnran, 'FM 31-16
Contr-Guerilla Operations' ad-.
lı Amerikan talimatnamesinin '
'gayri nizami kuvvetlere karşı '
harekât' başuğı altında 1964 yı- \
lında Kara Kuvvetleri Komuta-
nı olan Orgeneral Ali Keskiner
tarafmdan imzalandığını belir-
terek 12 Mart döneminde Emi-
nönii vapurunun batınlmasında
kullanılan plastik sualtı bomba-
sının sadece Deniz Kuvvetleri'n-
de bulunduğuna dikkati çekiyor
ve 12 Eylül darbesinin de bu ör-
güt tarafmdan h»7iHamiıgıııı id-
dia edivor. Genelkurmay Baş-
kanlığı Harekât Dairesi eski
Başkanı Emekli Tuğgeneral Celil
Gürkan da kesin bir dille Tör-
kiye'de boyle bir orgutün bulnn-
duğunu belirtmektedir."
Önergede, eski başbakanlar-
dan Bülent Ecevifin de böyle bir
örgütün varlığını kabul ettiği,
başbakanlığı döneminde bu ör-
gütun kendisine bir brifing ver-
diğini açıkladığı belirtilivor.
Siyasi cinayetler
önergede, 1977'de Taksîm'de
bir kitle katliamı yaşandığı, Ma-
latya Belediye Başkanı Hamit
Fendoğlu'nun plastik bomba ile
öldürüldüğü, daha sonra da
Malatya ilinde büyük çatışma-
lar cıktığı hatırlatıldı. Cevat Yur-
dakul, Bedrettin Cömert, Bedri
Karafakioğlu, Ortan Tütengü,
Kemal Türkler, Ümit Kaftancı-
oğlu, Abdi İpekçi ve birçok bi-
üm adamı, gazeteci ve aydını he-
def alan siyasi cinayetlerin fail-
lerinin halen bulunulamadığına -
dikkat çekilerek şöyle denildi:
"Daha yeni MuammerAksoy, '
Turan Dursun, Bahriye Üçok ve ,
başkalan öldüriildü. Bu siyasi,
cinayetlerin failleri de ortada ;
yok.
Parlamentonnn bn topiomsal
tehlikeye, hukuk dışılığa ve dev-
let içindeki bu gizli örgütlenme-,
ye karşı çıkması görev halinc
gelmiştir. Çünkü en başta par-
lamento töhmet altına girmiş-
tir."
Yarın Paris'te
Ozal, AGÎK
zîrvesîne
gidiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) — Japonya Imparatoru
Akihito'nun taç giyme törenine
katılmak için gittiği Japonya'- -
dan önceki akşam dönen Cum-.
hurbaşkanı Turgut Özal yann
sabah Paris'e gidiyor. Avrupa
Güvenlik ve tşbirliği Konferansı •
(AGtK) zirvesine Başbakan Yd-
dınm Akbulut'la biriikte katıla-
cak ve zirvenin bazı oturumla-
ruıı yönetecek olan özal, Paris'- -
te çeşitli ülke liderleriyle ikili te-
maslarda da bulunacak.
Yüzyüın en önemli uluslara-.
rası toplantılanndan biri olarak
nitelendirilen AGİK zirvesinin
ikinci oturumunda Türkiye adı-
na konuşmayı Cumhurbaşkaıu
özal yapacak. özal zirvenin ilk ,
günü olan 19 kasımda yapılacak
Avrupa Konvansiyonel Kuvvet
Anlaşması (AKKUM) imza tö-
renine katılacak. Anlaşmayı
Türkiye adına özal'ın mı, yok-
sa Başbakan Akbulut'un mu
imzalayacağı henüz kesinlik ka-;
zanmadı.