23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 KASIM 1990 KJEREKLİ TELEFONLAR KENTOÂŞAM car MHURİYET/9 ÜYAP KİTAPFUARI Yeni fuarlarda buluşmak üzere... Knltür Servisi — Bu yıl doku- zuncusu gerçekleştirilen Istan- bul Kitap Fuarı, dun sona erdi. TÜYAP Istanbul Sergi Sarayı'n- da 3 kasımda başlayan fuara 116 yayın kuruluşu katıldı. Bu yıl ana teması "Şiir ve tnsan" ola- rak belirlenen fuarda Nâzım Hikmet'in eşi Vera Tulyakova Hikmet, Fasb şair Abdellatif Laabi, Sovyet şair Bulat Okuca- va ve Yugoslav şair tzet Sarayliç konuk edildi. Davetli olan Al- man şair Sten Nadolsky ise son anda rahatsızhğı nedeniyle kitap fuanna katılamadı. Fuarda bir- çok yazar, kitaplannı imzaladı ve özellikle şiir konulu söyleşiler gerçekleştirildi. Türkiye'de şiir kitabı yayıncı- lığının sorunlan, dün sona eren 9. Istanbul Kitap Fuan kapsa- mında gerçekleştirilen bır açıko- turumda tartışıldı. Turkiye Ya- zarlar Sendikası Genel Sekrete- ri Atilla Birkiye'nın yönettığı açıkoturuma konuşmacı olarak Varlık Yayınevi'nden Filiz Nayır Deniztekin, Adam Yayınevi'n- den Prof. Dr. Cevat Çapan ve Cem Yayınevi'nden Mehmet Aü Ugur katıldılar. Varlık Yayınlan adına konu- şan Filiz Nayır Deniztekin "Ko- rucumuz Yaşar Nabi Nayır, ya- vıncılık uğruna şiiri bırakan bir kişi. Şiir yayınımız her zaman surecek, ama soranlanmız da var tabii. Özellikle dağılımcıla- nn şiire olan onyargılanndan dolayı şiir kitaplannda yaşanan bir dağıtım yetersizliği var" de- dı. Dağıtım sorunundan dolayı şiirin okura sunulamadığıru söy- leyen Deniztekin, Atilla Birkiye 1 nin "Televizyondaki şiir prog- ramlan sabşuuzı nasıl etkili- yor?" sorusunu da "Biz televiz- yondaki programdan olumlu et- kileme bekliyonız" şeklınde ya- nıtladı. Şiir kitaplan yayıncüığının so- runlarından önce şairlerin yaşa- dığı "şiir yaymlatma" sorunu- nun geldiğıni söyleyen Prof. Dr. Cevat Çapan da şiir kitabı ya- yımlamanın roman yayımla- maktan daha güç olduğunu be- lirtti. Çapan, dağıtımcıların şiir kitaplan konusunda isteksiz ol- malanm kârlarının daha az ol- masına bağladı. Birkiye'nin "Adam Yayınevi'nin şiir kitapla- nnı 1. hamnr kâğıda basmasuun nedeni" sorusuna Çapan, "Çü- gın bir 'donkişotluğa' girişme- mizin nedeni sanmm şiirin ede- biyatta özel bir dil olmasından ileri geliyor" dedi. Şiir yayıncılığının olumsuz görünen baa özelliklerine karşın şiirin yine de çok sattığını söyle- yen Prof. Dr. Cevat Çapan "Ne- nıda, 'Şili'de herkes şair' demiş- ti; sanınm, 'Turkiye'de berkes şair' diyebOiriz" dedi. Cem Yayınevi'nden Mehmet Ali Uğur ise şiirin sorunlannı genel yayıncılık sorunlanndan soyutlamamak gerektiğini be- lirtti. Bastığı kitaplar arasında şiirin yüzde onluk bir payının olduğunu söyleyen Uğur "Ben- ce Türkiye'de şiir kitaplan genel yayın oranlanıası yapacak olur- sak diger kitaplardan daha çok basılıyor" dedi. Turkiye'de çok fazla şairin olmasına dikkat çe- ken Uğur, geçen yıl gazetemizin dttzenlediği Yunus Nadi Yarış- ması'nın şiir bölümüne katüan 9 bin dolayında yanşmaayı örnek gösterdi. Uğur, ayrıca Turkiye^ de eleştirmenlerin de öykucule- rin de şiir yazmasma değindi. Turkiye'de çağdaş bir yayıncüı- ğın yapılmadığını beürten Uğur, "Yayıncılık bir bütündür, dağı- tımıyla, kitapcısryla, yazanyla" dedi. Nâzıırfı Vera (Baştarafı 1. Sayfada) Hitler'den nefret ederdi. ama VVagner'i dinlerdi hep. Çay- kovski'ye hayrandı, ama Stalin, Knışçev ile diğer bakanlann Çaykovski'yi sabahtan akşama kadar radyoda çaldınnalanna çok kızardı." En sevdiği tarafırun iyiliği ol- duğunu vurgulayan Vera, Nâ- zım'ı anlatmayı sürdurüyor: "Türk erkekleri gibi çok kıs- kançtı. Her yere ışık gibi girer- di ve kadınlar o girdiğinde akıl- huını kaçırmış gibi oluriardı. O bir kahraman, çaguun vicdanıy- dı. Ona Meksika, Tayland gibi dünyanın her üDcesinden iizerin- de sadece 'Nâzım Hikmet, Sov- yetler Birliği' yazan mektuplar gelirdi." Nâzım'ın, sevgihsıne kaçan kocasım yuvasına dönmesi için ikna etmeye çalışan kadınlann, âşık olduğu kızı ailesinden iste- mesini rica eden gençlerin yar- dımlanna koştuğunu, birçok yöneticiye işe almaları için işçi- İerin eline yardım dilekçeleri verdiğini anlatıyor Vera. Vera, Nâzım'ı anlatırken tek- rar o günlere dönüyor sanki. Sözlerini şöyle tamamlıyor: "Nfizun'dan bahsederken hep düşündüğüm şey şudur: 'Onun Türki>e'den uzakta bir izolas- yon, bir >alıüm halinde yasama- sı ne kadar güç bir şey. Ama o her anında ülkesinin propagan- dastnı yaptı. 055 056 • ZaMa m«ıa|i: S27 57 00 • MtartfcfarNMM**: 172 13 73 -74-75 ve 088 • İSd ana: 068 • utut •mr«d:077 511 89 18 H l V 48 00 T*: 525 92 30 T*: 340 01 00 | » n : 345 46 80 9 * BM: 131 22 09 TrfOhl hky«*K 152 43 00 TTTTM^II inn ıı nn SSK mmmrtm: 132 30 00 SSX ttztept: 358 67 60 • TMFk: TmMt * * t •*.: 176 24 14 (Isl). 356 04 85-86 (Kadıköy) Ul|* Tmflfe 377 22 07 (E-5). 356 04 86 (Şehınçı), 314 36 (B Çekmece) • THT: Iç Mhn 573 13 31, D* Mtar 573 04 33. Smtnt 574 73 00. hunmıı: 573 35 25 • DDY: SbtKt Daqn: 527 00 50 H*m Da^nc 338 30 50 • VVSR: f«Mr Hltton: 526 40 20, 144 42 33, DHb Tritan (Acaate): 145 53 66, 144 25 02. 149 18 96 Bwfa HıHıl 543 05 25 • •ETEHMUUb (Hava arırrmı iflrenme) 573 89 80 BsmMunt 526 62 74, 150 83 50, KaihÛr 348 71 40 BîRMEKTÛF Su kanalları tıkalı • tstanbul'un en eski semtlerinden birisi olan Kamerhatun Mahallesi'nde pis su kanallan uzun süredir kullamlması nedeniyle sürekli tıkamyor. tSKt'ye 5-6 kez başvurduk, ancak olumlu yanıt alamadık. Daha sonraki başvuruda mahallenin yansı temizlendi, öteki bölüm kaldı. Aynalıçeşme, Çaükkaş, Ağaççileği ve Alhatun sokaklarında kanallar halen tıkalı. Bu arada, Tarlabaşı'nda tek olan Ömer Hayyam altgeçidinde hiç ışık yok. Geceleri zifıri karanlık. Sürekli, adam soyup dövûyorlar. TEK ilgüenmedi. Mahalle halkı geceleri altgeçidi kullanamıyor. Buramn ışıklandınlmasını istiyonız. tBRAHtMKALAY Beyoglu Kamerhatnn Mahallesi Muhtan TARLABAŞI Kazasız gün geçmiyor • Tarlabaşi ve çevresinde oturan yurttaşlar, cadde üzerinde meydana gelen trafik kazalanndan "ülallah" dediklerini belirtiyorlar. Şişhane'den Taksim'e gıden ana caddenin trafığe açılmasından bu yana kazasız gün geçmediğini beürten çevre sakinleri, yolun geniş olması yuzünden taşıtların özellikle geceleri çok hızlı seyrettiklerini söylüyorlar. Buna bir de bölgedeki gece kulüpleri nedeniyle alkollü insan sayısının fazlalıgı eklenince, coğu zaman ölumlü kazalann meydana geldiği kaydediliyor. Tarlabaşıhlar, trafik yetkililerinden yardım bekliyor ve trafik ışıklarımn çoğaltümasuu istiyor. T A R İ H T K Ü Ç Ü K S U ÇAYKI (!) — Kayık âlemleri kadar eglenceleriyle de tanınan Küçüksu Çayın şimdi bu göriinnmde. Agaçlan kesflmiş çıplak bir arazi. (Fotoğraf: Remzi Gökdag) Küçüksuyıı yenidenkazanmak REMZİ GÖKDAG tstanbul'a doğanın armağanı olduğu söylenen Küçüksu Çayı- n, yanuş karar ve uygulamalarla son 50 yılda doğal güzelliğinden çok şeyler yitirdi. Bugünlerde ağaçlan kesilmiş, çimleri yok edilmiş çıplak bir arazi görünü- münde olan Küçüksu Çayın'nm yeniden kazanmak amacıyla bir çalışma başlatıbyor. Jstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce pro- jesi tamamlanan Küçüksu Çayı- n düzenleme çalışmalan, çayı- ra tarihi ve doğal kimliğini ye- niden kavuşturmayı amaçhyor. Bir 7^manlar "Asya'nın tatlı sulan" olarak un yapan Göksu ve Küçüksu dereleri de bozulan çayır gibi doğal güzelliklerinden çok şeyler kaybetti. Berrak ve tatlı sulann aktığı Göksu ve Kü- çüksu'ya önceleri birkaç yapımn kirli sulan karıştı. Çarpık kent- leşme ve sanayilesmeden nasibi- ni alan dereler zamanla kanali- zasyon niteliği kazandı. Kayık âlemleri kadar, eglenceleriyle de tanınan geniş çayırda Spor Aka- demisi gibi büyük ve ölcüsüz te- sislerin yapımma izin verildi. Çayırda kunılan spor tesisleri ve seralar bu tarihi çayın günden güne daralttı. Son olarak Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün şantiyesi olarak kullanılmasına izin verilen çayır gözler önünde katledildi. Eski bitki örtüsüne uygun ağaç ve çah cinsleriyle yeniden düzenlenecek çayırda, eski iske- le binasımn restorasyonu ile çi- çek sofalan yapılacak. Sakin, doğal özelliğini tekrar kazandır- maya amaçlayan projede, çayır- da geleneksel özelliğine uygun olarak mısırcuar için bir yer ay- rılacak ve gezi yollannm çayın fazla bölmemesi sağlanacak. cuk bahçesi yapılacak. Meyda- mn, özel olarak yaptınlan fener- lerle aydınlatılması sağlanacak. Göksu ve Küçüksu caylanmn arasında kalan ve Boğaz'ın en güzel mesire yeri Küçüksu Ça- yın bir zamanlar selvi ağaçlan ve onlann altmı kaplayan doğal çayırlarla kaphydı. Osmanh dö- neminde bazı isyanlardan son- ra Kâğıthane ve Ahbey dereleri yakınındaki mesirelerin gözden düşmesi sonucu yeni yerler ara- yışı sonucu ortaya çıkan Küçük- Büyükşehir Belediyesrnce projesî tamamlanan Küçüksu Çayın, eski bitki örtüsüne uygun ağaç ve çalı cinsleriyle yeniden düzenlenecek. Çayır yeniden tarihi ve doğal kimliğine kavuşturulacak. Proje alanının en geniş mey- danını oluşturan çeşme çevresi taşıt trafiğine kapatılarak özel olarak yapılmış, mısırcüara ve dondurmacüara a>-nlacak. Alan içindeki yaya yollan eski örnek- lerine ters duşmeyecek genislikte yapılacak ve kenarlanna ağaç- lar yerleştirüecek. Küçüksu ıske- lesi tekrar inşa edilerek, tur mo- torlanmn ve vapurlann iskele- yi kullanmaları sağlanacak. Alanda çocuklar için de biı ço- su Çayın'na ilk yapı, guvenliğin sağlanmasmdan sorumlu Bos- tancı kuruluşunun bannması için çayınn güney ucuna inşa edildi ve yanma küçük bir mes- cit yaptınldı. Padişah I. Mah- mut'un Küçüksu'ya sık sık gel- mesi nedeniyle Sadrazam Divit- tar Mehmet Paşa tarafmdan 1752 yılında bir kasır inşa edil- di. Kasnn yapımından sonra pa- dişahm buraya gehnesi ve eğlen- celer düzenlemesiyle çayır önem kazandı. 3. Selim ve 2. Mahmut devirlerinde tamir gören kasr, Abdülmecit tarafmdan yıktınl- dı. 1856'da bugünku kasır yap- tınldı. Kasnn yanındaki dört basamaklı merdivenden çıkılan bir seddin üzerine dört yüzü mermer olarak yaptınlan Mih- rişah Valide Sultan Çeşmesi de kasır ile birlikte çayınn en önemli yapılan arasında yer al- dı. 1911 yılındaki şiddetli yağış- larda Göksu Çayı'nın taşması sonucu çayın su basü. Çayırda- ki çamur uzun yıllar temizlene- medi. Bu büyük su baskımndan sonra çayır gezileri azaldı ve ça- yınn eski güzeüiği kalmadı. Bu yıllardan sonra çayırda kurulan mısır kazanlan ve yapılan çeşitli eğlenceler halkın eskisi gibi ilgi- sini çekmiyordu. Zamanla Göksu Deresi'nin romantik kayık âlemleri ve çim- lerine geniş halılar serilen meş- hur çeşmenin çevresi de unutu- lur oldu. Bir süre sonra da Şe- hır Hatlan'mn Boğaz vapur se- ferleri Küçüksu iskelesi için ip- tal edildi. Son olarak Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprü- lerinin şantiyesi olarak kullanı- lan çayınn, doğal guzelliği ta- mamen yok edildi. ™ — Otopark-Taşıt yolu Yaya yolu Küçüksu Çayın düzenleme çalışmalan Goksu ve Küçüksu dere- leri arasında kalan bolgede japılacak. 6. ULUSLARARASI tSTANBUL ANTtKA VE SANAT FUARI MÜZAYEDESİ YILDIZ SİLAHHANE BİNASINDA YAPILDI Osman Hamdi Bey'in 'Ziyarettablosu Osman Hamdi Bey'in 450 milyon TL'ye alıcı bulan, tnval üzeri- ne yaglı boya "Ziyaret" Ubiosu. (Fotograflar: Snat Kozluklu) Fransız gnmrfik damgalı "Gümüş Mangal." Me- tal knlplu mangal alıcı bulamadı. 16. yttzyıla tarihlenen "Tombak Mihrap Şam- danı". 250 milyon liradan alıa buldu. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI Kültür ve sanat etkinlikleri: Çağdaş Bale Topluluğu, TYS kültür ve sanat etkinlikleri çerçevesinde bir dans gösterimi sunuyor. Program: Beş Tango (Piazzolla/Cem Ertekin) Piaf Suite (Edith Piaf / Cem Ertekin) £quinoxe (Theodorakis / Cem Ertekin) 12 Kastm 1990 Pazartesı Saav 20.00 Beyoğlu Karaca Ttyatrosu. Tel: 152 59 35 İLAN KAYSERİ 4. ASLÎYE CEZA HÂKİMLİĞİNDEN Esas No: 1989/239 Karar No: 1990/99 Davacı: K.H. Sanık: Mehmet Karal: tsi oğlu Vedha'dan olma 1%1 D.lu, Siverek ilçesi Büyükkazanh köyü nüfusuna kayıtlı olup halen Nıap ilçesi Ba- ralak köyünde oturur. Suç: 6136 sayıb yasaya muhalefet. Suç Tarihi: 18.04.1989 Yukanda açık kimliğı ve musnet suçu yazıh sanık hakkında raah- kctnemizde yapılan açık yargüama sonunda, mahkememınn 7.3.1990 tanh ve 1989/239 es. 1990/99 karar sayılı ilamıyla sanığın, 6136 sa- yılı yasanın 15/1, TCK'nın 59, 647 sayılı yasanın 4-5 maddeleri ge- reğince neticeten 766.333 TL. ağır para cezasıyla tecziyesine karar verüdiği, gıyabi karann bütün aramalara rağmen saruk bulunama- dığmdan tebliğ edilemediği ve açık adresinin de tespit edilemedigin- den, 7201 sayılı tebligat yasasımn 28, 29 ve 30. maddeleri gereğince ilanen tebliğine, ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde terayiz edil- medığı takdırde karann kcsinleştinlerek infaza verileceği hususu ila- nen tebhğ olunur. Basın: 38912 Galerİ . Atölye PERA • 146 97 38 • 132 64 26 [OPERA] S A N A T G A l E t l S I Ahmet Fazıl Aksoy Suluboya Resım Sergısı 12 Kasım - 1 Aralık S«^M* Sok Opera Han 43/16 (The Marmata Oten f anı) Taksim 149 92 02 'MEHMETGÛLER* RESIMSERGSI 8 KASIM - 5 ARAUK1990 SOarmı teo-teon» noıç J 3K.~,- I ' 3*5 9 K a s ı m - 9 A r a l ı k 1 9 9 0 resım sergısı IHortic» Brt Pazan Kınk Tulumba Sokak 13/22 Fatıh 34260 Istanbul Te) 524 35 92 Fax 531 47 48 Necla Erk Yıldız Alacakaptan resım sergısı 6 kasım - 30 kasım »ESTEK REASÜRANS sanat galerisi MNII ipctçı Cad. 75 MKII - iaulnl Td: 1)1 n 32 (4 H.ll ' Galen ı( gunten I I I » 18 10 aras açıktır HOBİ saıut galerisi PETER PAUL OCHS Resım Sergısı 5-19 Kasım Vılfkonagı Cad P»»a) «5 NI«anU«ı 146 72 81 AEDPA ^ı^Tekslilbank Sar Galerisi SALİH ZEKİ Resım Sergısı 7 Kasım - 26 Kasım HQıre« Geredc Cad 126 Tefvfkiye 136 12 79 MURATSÎNKİL GALERİ (Sinkil PARASI) RTVf 1219Kasm Mşantafi Cad. Akkavak Sok 1/1 Nl«anta* 131 10 23 j MACKA SANATGALBtiSİ ÖMER ULUÇ Tual ve kağıt uzerine kanşık teknik çalışmalar 1989-1990 13 KASIM -15 ARAUK 1990 Eytam Cad. 31/A Maçka 140 80 23 2 ZSKMBll*», IIOO 1600 W 1324717 ResimSer^si ZEKAI0RMANO • G A R A N T I S A N A T G A L E R İ S İ AdnanYalım Resim Seıgisi 5 26K3ŞÜI1990,9J00-18W Modem Galeria » Sanat Valikonağı Caddesı No 117/2 Nişantaşı-lstanbul (Baftarafı 1. Sayfada) Akşamıistü" adlı tablo 105 mil- yona, Edirnekarı bir çift ahşap pano 59 milyona, Hilye-i Şerif 67 milyona, Süleyman Sejit im- zalı "Incirler" adlı tablo 42 mil- yona alıcı buldu. Üç bin dolayında antika eser meraklısının bir araya geldiği dünkü müzayedede RaffiPorta- ka 234 katalog nolu eser olan Osman Hamdi'nin "Ziyaret" adlı tablosunun "muhammen bedelini" 450 milyon olarak başlattı ve muzayedenin en pa- halı eseri tablo aynı fıyat üzerin- den alıcı buldu. '269' bayrak nu- maralı alıcının kim olduğu ke- sinlik kazanmazken, "Ziyaretçi" tablosunun demır tüccarı Asım Kibar tarafmdan alınmış olabi- leceği öne surüldü. Müzayede sonrası görüştuğümuz Raffı Portakal, "Alıcı kimliğinin açık- lanmasını istemediği için her- hangi bir bilgi veremem. Sizle- re de veriyorum. Gazetecinin görevi de olayı araştırmaktır" dedi. "Ziyartçi"yı aldığı one su- rülen Kibar'a uîaşma çabaları- mızda adını açıklamak isteme- yen kızı, "Ben de muzayedenin bir bolumunu izledim. Babamın sözkonusu tabloyu almış olabi- kcegini sanrruyonım'" dedi. Ote yandan muzayedeyi izleyenler arasında yer alan Osman Ham- di Bey'in torunu Cenan Sarç da büyükbabasınm "Zıyaretci" adlı tablosuna çıkan alıcının kim ol- duğu konusunda bilgı sahibi ol- madığını aktardı. Raffı Portakal'ın yönetimin- de saat 15.00'te başlayan muza- yede yaklaşık beş saat surdu. Portakal, aile geleneğı olarak muzayedeyi "Rus Gümüş Toz- lufla açtı. Tombaklar, tablolar, yazılar, ilk kez sunulan Selçuk- İu dönemı eserlerinin geçitı şek- linde hızlı bir biçimde suren mu- zayedeyi izleyenler arasında Fe- rit Edgii, Mengü Ertel. Mehmet Gfileryttz, Canan Sarç, Uğur Yöcel, Neslihan Yargıcı, Cefi Kamfai, Mustafa Taviloğlu gibi isimler vardı. Müzayedede milyonlarca lira- hk fiyat etiketieri taşımayan eserler arasında yer alan Fikret Adil koleksiyonundan çıkma 1913 imzab "Profil" ülustrasyon 350.000 liradan, Cemal Nadir Giiler imzalı kâğıt uzerine çini mürekkebi karikatürler 350.000-700.000 Uradan alıcı bnldu. Fransız gümrük damga- lı 200 milyon liralık "gümüş mangal", Nazmi Ziya imzalı (1881-1937) 350 milyon liralık "Peyzaj" alıcı bulamayan eser- er arasındaydı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear