14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 KASIM 1990 CUMHURtYET/7 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bürosu METEOROLOJI Yağmur bombası cin işi mi? DYP Milletvekili Mahmut Öztürk, meteorolojiden sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Taşar'a sordu: — "Önceden bır yağmur vardı. Allah'ın işiydi. Şimdi bir de yağmur bombası çıktı. Bu in ışi mı cin işı mi, lütfen beni aydınlatın." Taşar, yanıtlamaya coğrafya kitaplarında yer aldığı şekliyle "bulut" ve "yağmur"un tanımını yaparak başladı. Öztürk'ü "bulutların çiftleşmesi" konusunda da yeterince aydınlatan Taşar, sonra olanca sevimlıliğıyle ekledi: "Mahmut Bey, bu soruyu SHP'ye ve İstanbul Beledıyesi'ne gol atmam için sordu. Ama bunu niye yaptı anlayamadım." KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK 'YAPI'SAL SORUNA AÇIKLIK Hizmette PTT sınırı Geçen hafta bu sütunlarda aktardığımız "telekart 1 ' olayı ile ilgili olarak aydınlatıcı bir yanıt akJık. Yapı ve Kredi Bankası Reklam ve Halkla ilışkiler Bölüm Başkanı Ayhan Tezcan, ince bir yaklaşımla kaleme aldığı yanıtta aksaklıkların temel nedenlerini anlatıyor. Tezcan, aksaklıklarla ilgili "haklı elestirilere söylenecek pek bir şey olmadığım" belirterek Ankara Akay şubesinde karşılaşılan olay ıçin özür diliyor. Tezcan, Yapı Kredi ve öteki tüm bankaların telebankalannın altyapı hizmetlerini PTT'den aldığını da vurgulayarak aksaklıkların bir böiümunün tüm bankalaria paylaşılan bu altyapı hizmetlerinden kaynaklandığını dile getiriyor ve ekliyor: "Kaldı ki dünyadaki diğer örneklerde de, ATM kullanımında ortak bazı kullanım sorunlan yaşanmaktadv. Zaman içinde gerek kullanımdan gerek altyapı hizmetlerinden kaynaklanan sorunlan aşacağımıza inanıyoruz." Telebankalarda aksaklıklarla karşılaşanlann, hedeflerinin bundan sonra PTT olacağı anlaşılıyor. Türkiye'ye özellikle telekomünikasyon alanında çağ atlattıklannı öne sürenlerin "hizmette PTT sınırı"m nasıl ve ne zaman çözebilecekleri ise tabii ki bilinmiyor... PİKNİK PİYALE MADRA GÜNÜN FOTOĞRAFI Tiirbaolılar YÖK'e karşı mı, değil mi? (Fotograf: Banş BU) PROF. ERİM ÖLÜMSÜZLESTİ ADNAN HOCA Görev sırası Afrodisias'ta Afrodisias kazılarının 30 yıllık sürdürücüsü ve bilimsel başkanı Prof, Dr. Kenan Erim en verimli çağında aramızdan ayrıldı. Birikımleri öyle bir düzeye gelmişti ki önümüzdeki yıllarda Afrodisias'ın kazanımlan geometrik olarak artacaktı. Prof. Tahsin Özgüç'ün deyişiyle sadece bir arkeoiog olarak değerlendirmek zordu Prof. Erim'i. Normal bir arkeoiog toprağı kazar, bulduklarını inceler, araştırır ve bilimsel yayınını yapardı. O, klasik arkeoloji bilgisı, Yunancası ve Latincesı sayesinde toprağın altında ne bulacağını önceden biliyordu. Bileğindeki künyeye, adı yerine "Afrodisias" yazdıran Prof. Erim, 30 yılda arkeoloji dünyasına binlerce eser kazandırdı Aydın'ın Karacasu ılçesine bağlı Geyre köyü yakınlarındaki Afrodisias antik kentinin üzerine öylesine titriyordu ki çevreden bır ağaç kesilse problem ediyordu. Diğer antik kentlerin girışlerindeki gibi şilebezi satıcılarına, büfecilere izın vermiyor, antik tiyatroyu kullandırmıyordu. Prof. Erım'in "çocuklanm" dediği heykelleri şımdi öksüz. Ama onların yaşaması gerek. Erim, topraktan çıkardığı eserler içın "biz bunlara ıkinci kez hayat veriyoruz" diyordu. Şımdı Afrodisias'ta uyuyor Prof. Erim. Yaşamını bağladığı kent onu ölümsüzleştirecek. Yani görev sırası Afrodisias'ta. Bu antik kent yaşadıkça Erim de yaşayacak. Tabii bu kentin ayakta kalması, Erim'in bıraktığı yerden çalışmaların devam ettırilmesı koşuluyla. OLUR BOYLE VAKALAR Resmi araçla gezinti HIKAYELERI CIA belediyelere bakmıyorErdal Bey kendisine zamanı ve mekânı uygun olmayan sorular sorulmasından hoşlanmaz. Sorulduğunda da yanıt vermek yerine kendine özgü esprileriyle gazetecilerin gönlünü alır. Geçenlerde belediye başkanları ile birlikte düzenlediği basın toplarrtısında belediyelerin karşılaştığı engellerı anlattığı sırada bir gazeteci CIA Başkam'nın Türkiye'de yaptığı temasları sorunca Erdal Bey dedi ki: "CIA henüz belediyelere bakmıyor. Daha o kadar iterleyemediler." Bodrum'daki mûze müdürleri toplantısında müzecilığimizin bugünkü dufumu. sorunlan, geleceği değerlendirildi. Toplantıya katılanlar üç gün boyunca göruşlerini anlattılar. Müze mûdürlerinin en çok konuştuğu konulardan birisi ise Aruttar ve Mûzeler Genel Müdürü Mehmet Akif Isık'ın makam otosu otdu. Iştk'ın makam otosunu eşi almış ve Bodrum çevresinde kısa bir tur atmış. 1950li, 60'ü yıllar olsaydı bu tabii kı büyük bir olaydı. Bugün çok garip karşılanmıyor. Nitekim Bodrum trafik poltsleri de bunu hoş görmüşler, ama asıt sorun ehliyette cıkmış. Makam otosunu kullanan bayart Işık bir de ehliyetsiz olunca tşler tyice kanşmış... FLORT Çiçek nasıl evlendi? Aileden sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çiçek, flörtle fahişeliğin arasında "pek bir fark" görmüyor. Çiçek, flört eden kadınlarla, fahışeler arasındaki şu ilginç benzetmeyi yapıyor: "Tkisinde de yükünü doğrultmuyor musun? 10 kisiyle flört eden bir kadın, birinden yükünü doğrultur." Çiçek, evlenmeden önce "tanışma" anlamında flörte karşı değil. Çiçek'e göre "flörtün sınırlannı" iyi saptamak gerek, dinimizde de evlilikten önce kadın ve erkeğin birbirlerini görmesi ve tanıması "mübah." Çiçek, evlenmeden önce bu tanıma işinın gerçekleştiğini anlatıyor. Cumhuriyet muhabirinin evlenmeden önce "çıkıp çıkmadığı" sorusunu ise şöyle yanıtladı: — Benim eşim öğretmen. Biz de evlenmeden önce birbirimizi araştırdık. Yani birbirimizi tanryarak evlendik. — Peki, bu araştırmayı kendiniz mi yaptınız? — Yok canım, ailelerimiz bizi araştırmıştı. O vasıtayla birbirimizi tanıdık. Adnan Hoca ve müritleri Ankartda Adnan Hoca ve müritleri son günlerde Ankara'nın en renkli simalanndan. Vakko etiketlı takım elbiseleri, jöleli saçlanyla bu ekip, Atatürk ile ilgili hiçbir toplantıyı kaçırmıyor. En son Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nca düzenlenen "Atatürk'ü anma toplantısı"na teşrif ettiler. Toplantının bitimınden sonra izleyicilerın meraklı bakışları arasında salona gelen "Atatürk ve Müslüman" sentezci ekibin etrafını gazeteciler çevirdi: — Efendim, bu toplantıya nasıl kaf Idınız? Soru üzerine Adnan Hoca her zamankl kendinden emin tavnyla elini cebine dtıp kendisine gönderilen davetiyeyi çıkararak, "davetiye tüm laik çevrelere gönderildiği gibi bize de gönderildı" dedi. Hoca, kendi faaliyetleriyle Atatürk'ün laiklik ilkelerinin çelişip çelişmediği sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Laikük, hür düşüncenin temelini olusturan son derece önemli bir konu. Laiklik olmasa şu anda belki de sağ dmayacaktık. Yani laiklığe karşı oianlar da belki sağ olmayacaktı. O yüzden laiktiğin önemi çok büyük. Laikliği her an güçlendırecek devlet yapısını oturtmak için bir tavır içinde olacağız. Din ise bir ahlak anlayışıdır ama laiklik olmadığı vakit ne fikir ne düşünce özgürlüğü olur. Bunun için bu şekilde düşünmemek gerek." MAKSAT VAYIN OLSUN TV'de Türk filmleri Geçen ytl yayına başlayan GAP TV'nin amacı, Dogu ve Güneydoğu Anadolu^ insanının "makûs talihini" yenecek çağdaş yaşam koşullarının benimsetilmesinde rehbertik etmek gelişmelere ayak uydurmasını sağlamaktı. Gel gör ki GAP TV'de bol acılı "Latinbesk" dizilerle, daha önceden gösterilmiş programlar büyük oranda yer alıyor. "Yeşilçamcı!ar"la yıldızı pek banşık olmayan TRT, ayrı bir masrafa girmemek için eski Türk filmlerini gösteriyor. Haftada iki kez Türk filmi kuşağı bulunan GAP TV'de TFTT'nin tozlu arşivlennde farelerin bile unuttuğu filmleri izlemek olası. Bu kanalda gösterilen filmlerin isimleri de oldukça ilginç: Işte kasım ayı filmleri. Meyro, Gaddar, Keder Torbası (son anda bu film bilinmeyen bir nedenle değiştirildi), Atsız Cengâver, 2 Kızgın Adam, Kır Gonıümun Zincirini (arabesk Kralı Orhan Gencebay başrolde), Cumbadan Rumbaya (Çolpan İlhan'ın sinemada yüzünü unutanlara), Aşk Dediğin Laf Değildir (Tank Akan'ın yeni yetme dönemlerını merak edenlere.) HIZLI GAZETECÎ NECDET ŞEN ÇİZGİLİK KÂMİL MASARA€I AĞAÇ YAŞKEN ECİLİR KEMAL GÖKHAK GÜRSES GARFIELD jm DAVIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Kasım KUZBYl'N KRAUCSSfYDL 1944'TE 8U6UU "KUZEYıN K£AlJÇE- St * ADIYLA DA AHILAN ALMtAN SA- UAÇGEMlSl TIRPfTZ, IH6İUZ HAVA ICUVVErL&ilNtM BOM8ARDIMAUI SOUUCU &ATMIŞT/ 1939 'DA PENIZE fNPlRİLMlŞ OLAM SS BlN TONLUK G£MI, ÜNIU "BISMABCK" SAVH$ GEMlSINlN KAROEÇİYO)- AtUTT ENSELLEMEK UZ£/2£ NOGV£Ç W taJZEYfMDE OOUI- Ş T/epr7z, sefijeı. OLABAK BÜYÜK ç/ırrşMAUieM - SULUNMAMlŞTl. AHCAK, OBADA DuŞM/tAJtARl ıÇ'N - ICOHKULU &A DÜŞ OLMAYI SÜeOÛGÛYOGPU. FIYOBDLAB- - PA SAIOANIP KOfZUNMASIAM K&ZŞlUK, ÇeÇlTLI HAV/I SAWWLAeWA UĞGAYAM G£Mİ, SOMUNDA A& &QMgfl$DIMAAJ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear