Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhur:>ît Malbaacılık \e Gazeıecılık Turk ^onım Şırketı
adına Nadir Nadi 9 Gencl Yayın Muduru Hasıo Oratl. Muessese
Muduru Eraine l'şakllgil. \ızı 15leri Muduru Oks> GonensiD, 9
Haber Mcrkezı Muduru Yalçın Blytr, Sa\fa Duzenı Yonetmenı Alı
Aor, • Temsüaler VskARA. Uunef Taa. IZMtR Hibn« Ç«tinkj>«.
Iç Polmka Otel B*£uv>ç. Dıs Habcrler Eıgv Bakı. Ekonom Ctngu Turkn. U Smdjka Şokran Knraa. Kulıur Cetal l«T.
Eğmm Gfla; Şayhn. Haba Arajurma Ismfl Botuu Yıın Habetlcn Nccdn Dotmn. Spor Danışmanj AMnludir Yacttau,
DLB ^aniar Kcmn Çak^ın. Arasurma Jhm \tp«>. Duzdtme ^bdufck YUCL 9 Koonlınator Akmfl Korvtau. 9 Malı Iskr
Erol trtuu 9 MiT.i^M- Butcnl VTOCT 9 BıIKcP'^nUma Mv(i Omanbfşrathi 9 Rckiam Vvjf Tanm. 9 Ek Ya>inlar Holjl
\k>ol 9 l^>- Hıunu Gunr, 9 U'nmc Onkr Çdlfc. 9 Bdgı-lslciTi Nul Ual. 9 FVnonei Sc»p Bostmocıotla
Sosc/ı «• Yman CumhunvH Mabaacılık w Gucucüık TAŞ. TUrk Ocsjı Cad 39'41
34334 la PK «6-lSimbul Td. 512 05 05 (20 hal, Tdo. 222*6 Fu. (II 526 60 72 9
«uroto- \ok«™: Zjya GOksup Bh InkıUp & No 19-4. Td 133 11 »1-47, Ttta. 42344 FUL (4) 133
05 65 9 tzmr H Zjva Bh 1352 S-Z/3. Tel 1] 12 30. ldex. 52359 Fm. (51) 19 53 60
9 AıteM: InOnu Cad. 119 & So 1 Kal 1, Td 19 3"" 52 (4 haı Tdex. «135. FM; (71) 19 3
1
52
TAKVtM: 2 OCAK 1990 İmsak: 5.50 Güneş: 7.22 Öğle: 12.12 Ikindi: 14.31 Akşanr16.52 Yatsı 18.18
Kurşunsuz
benzine 19939
e
dek geçilecek
Motorindeki kükürt miktarını sıfıra düşürmek
için TÜPRAŞ, Kınkkale, İzmir ve İzmit'te 1.4
trilyon lirahk yatırım yapacak.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
sa) — TÜPRAŞ, sıvı yakıtlardan
ve motorlu taşıtlarda kullanılan
akaryakıtlardan kaynaklanan ha-
va kirliliğinjn kontrolü amacıy-
la motorinde kükürt miktaruu sı-
fıra düşürmek için Kınkkale, İz-
mir ve izmit'te 1.4 trilyon lirahk
yatırım yapacak. TÜPRAŞ ayrı-
ca, 1989 temmuzundan bu yana
yalnızca turistik yörelerde satılan
kurşunsuz benzin üretim mikta-
nnı 1990'da artüracak. TÜPRAŞ
Genel Müdürü Mebmet Savran.
kurşunsuz benzin tüketiminin ar-
tık Ankara, tstanbul, İzmir, Bur-
sa, lzmit gibi hava kirliliğınin yo-
ğun olduğu büyük kentlere kay-
dınlacağını, 1993'ten önce türn
yurtta tüketilmek üzere kurşun-
suz benzin üretimine geçileceği-
ni söyledi.
Cumhuriyet'in sorularını ya-
mtlayan TÜPRAŞ Genel Müdü-
rü Savran, 1980 temmuzunda yal-
nızca turistik yörelerde satılan
kurşunsuz benzin üretiminin an.-
tınlacağını ve hava kirliliği soru-
nu olan büyük illerde de kurşun-
suz benzin satışına geçileceğini
söyledi. Motorindeki kükürt ora-
nının yüzde 0.7'den 0.5'e düşürül-
düğünü belirten Savran, "Avnı-
pa standardı, yüzdc OJ'tür. Ora-
ya dognı gelmeye gayret ediyo-
rez." dedi. Savran, bu orana ne
zaman inileceği konusunda, "Bo,
vannmlann gerçeklcşmesine kü-
kürt alraa ünitelerinin yapımına
baglı" diye konuştu. Savran, ha-
va kirliliği görülen şehirlerde, ge-
reksinimi karşüayacak miktarda,
ağırlıkça yüzde birin altında ku-
kürt içeren fuel-oil üretilmesi ko-
nusunda da şunlan söyledi:
"Biiyük sehiriere, özeilikk An-
kara'ya verilen kalorifer yakıtmın
kükürt oram maksimum yüzde
1-5'tir. Bizim bugune kadar ver-
digimi7 yüzde 1^'in bep aJünda.
En fazla yüzde 1.42'ye çıkılmış.
Bu da yelerli oluyor. Ancak son
günlerdeki hava kirliliği bnna
baglanmak istendi. Ancak bunnn
dogrn olmadıgı, kirliligin sistem
ve riizgâr olmamaandan kaynak-
landığı gonildü."
Savran, "Çevre Müsteşarlıgı-
nın, fnel-oilde kiıkurt oranının
yüzde birin altın* düşarülmesi
yönündeki yatırımları
desteklediginin" anımsatılması
üzerine de "Yüzde birin altına
düsüliir. Zor degil. Bir defa da-
ha desülfirize ederscniz rafineri-
de, olabilir ve bu maliyete biner.
Ama daba çok aşagılara düşür-
mek, büyük yabnmlar gerektirir"
diye konuştu. Savran, motorinde-
ki kükürt oranının sıfıra düşürül-
mesı için yapılacak olan yatınm-
ları şöyle azalttı:
"Kınkkale'de, tzmir vc İzmit'te
hidrojenle parçalama üniteleri
yspıyonız. Bu ürüteler, esas ko-
londan çıkan, yani raflnerinin ilk
damıtma kolonundan çıkan fnel-
oili alıp motorin. jet yakıb, ben-
zine parcalıyor. Bunu yaparken
içinden hidrojen sülfür halinde
Trabzorfda
çimento
fabrikası
sorunu
ÖMER GÜNER ~
TRABZON — Trabzon Çi-
mento Fabrikası'nın çimento
üretiminde yakıt olarak fuel-oiJ
yerine kömür kullanmak istemi-
ne, belediye, çevre>i kirletmemek
ve insan sağlığına zarar verme-
mek koşulu ile izin verecek.
Trabzon Belediye Başkanı
Atay Aktuğ, "Fabrikının yapı-
mına başlattıgı kömür degirme-
ni inşaatanı mühurtedik. Trabzon
halkı, çevreye çimento tozu sa-
çarak zarar veren fabrikayı iste-
miyor. Ancak biz, Trabzon'a
devleün tek yatınmı olan çimen-
to fabrikasına karşı degiliz. Iste-
digimiz, kömür değirmenin çev-
reye zarar verrnemesi için gerek-
li filtre tesislerinin yapılmasıdır."
Belediye Başkanı Atay Aktuğ,
Trabzon Çimento Fabrikası'nın
çevreye verdiği zararın sağlıklı
olarak ölçümünün yapümadığı-
nı, ancak fabrikanın yanındaki
otogarın yağmur oluklarının iki
yılda çimento tozu ile tabakalaş-
tığının belirlendiğini açıkladı.
Belediye Başkanı Atay Aktuğ,
düzenlediği basın toplantısında
iktidann, şimdiye dek kullanma-
dığı 3194 Saydı Imar Yasası'mn
9'uncu maddesinin, 26 Mart ye-
rel seçimlerinden sonra kullan-
masını eleştirdi. Aktug'un bu ko-
nudaki görüşleri şöyle: "Uzun
yıllar kullamlmayan bu yelkile-
rin, son yerel seçimlerinden son-
ra nızla ve özenle kuüanüdığı gö-
nilüyor ve iktıdar şimdi de Özel
Çevre Koruma Kurumu Başkan-
hgı adı altında kurulan ve tama-
mıyla yerel yönetimlerin yetkile-
rini istedigi zaman kullanabilecek
bir kunıluş sayesinde, seçilmiş
yönetimleri bir tarafa itmektedir.
Böylece, hükumel, ozel ve siya-
si bir tavıria istemediği belediye-
ye istedigi zoriugu çıkaracaktır."
kükürtü de çekiyor. Motorini, sı-
fır kükürtle çıkanyonız. Moto-
rinde kükürtü sıfıra indirecek bu
yabnmlar, bugünün parasıyla Kı-
nkkale'de 345 milyar, tzmir'de
550 milyar, İzmit'te 450 milyar li-
ra civannda. Bunlar. büyük ölçü-
de problemi kökunden halleden
yatınmlar. Kınkkale'de şu anda
ihale bitmiştir. Anlaşması imza-
lannuşbr. Lygulama projeleri ta-
mamlanmak üzeredir. tzmir'de-
kinin müteahhidiyle kontratı
ocak ayının ortalanna dognı im-
zalanacak. O da ağustos veya ey-
lülde sahaya intikal edecek. Iz-
mit'teki ise proje safhasında.
Onun da 1990'da ibale edilebilir
safhaya gelmesini bekliyonız. Bu
üçü tamamlandığı takdirde, mo-
torindeld kükürt meselesi kökun-
den haJledilecek."
Tiirkiye'nin de 1993'ten önce
tamamiyle kurşunsuz benzin üre-
timine geçmek zorunda olduğu-
nu bildiren Savran, Enerji Ajan-
sı'nın "OECD ülkelerinde 1
Ocak 1993'ten itibaren bir gram
kurşunlu benzin satılmayacak.
Herkes kendini 1993e gore ayar-
lasın" dediğini belirterek sözle-
rini şöyle surdürdü:
"Biz de o zamana kadar bunu
yapmazsak, Avrupa'da benzin sa-
tamayız. Bizim benzin fazlalıgı-
mız var. Motorin uretirken, mec-
buren benzin de eide ediyorsu-
nuz. Motorin elde etrnek için ra-
fineriye petrol dökünce, bir mik-
lar da benzin çıkıyor. Bizim ben-
zin lüketimimiz düşük. Bunu
kökten hallediyoruz. Bugünün
parasıyla 1.4 trilyon yatınra ya-
pacagız bunun için."
28 milyon öğrencinin hepsi birbirine benziyor
Japon eğitim fabrikasıJapon okullarında
öğrencilerin etek boyundan
çorap rengine kadar en
İcüçük ayrıntılar bile
kurallara bağlı. Spor
ayakkabıların tam 12
deliğe sahip olmasını,
kızlann beyaz iç çamaşırı
giymesini şart koşan
okullar da var.
Dış Haberier Servisi — Japon-
ya'da tüm öğrenciler birbirine
benziyor. Küçük askerlerden olu-
şan üniformalı, disiplinli bir kit-
le. Her okulun mutlaka uyulması
zorunlu olan pekçok kuraJı var.
Etek boyundan, çoraplann rengi-
ne kadar en kuçük ayrıntılaı bile
kurallara bağlı. Erkeklerin saçla-
rını kısacak kesmeleri gerekiyor,
kızlann saçlarım boyatması ya da
kıvırması kesinlikle yasak. Hatta,
spor ayakkabıların tam on iki de-
liğe sahip olmasını, kızlann beyaz
iç çamaşırı giymesini şart koşan
okullar bile var. Kurallara uyma-
yanlar cezalandınlıyorlar. Dayağa
resmen izin verilmediği halde, egi-
tım bakanlığınca yapılan bir araş-
tırma sonucu, her üç ortaokul öğ-
rencisinden birinin ögretmeni ta-
rafından dövüldüğü, bunların
yüzde 70'inin vücudunda yara iz-
lerine rastlandığı ortaya çıktı.
Haberi veren Alman "Der
Spiegel" Dergisi'ne göre, şu sıra-
larda Japonya'da 28 milyon öğ-
renci öğrenim görüyor. Diğer Ja-
pon ürünleri gibi, "egitim
fabrikasından" çıkan insanlar da
kaliteli, ama tüm diğer ürünler gi-
bi onlar da standart.
Japonlar en az dokuz yıl okula
gidiyor. Yuzde 94'ü lise öğrenimi
görüyor. Üç değişik yazı sıstemin-
den oluşan Japon yazısının zor-
luklarına rağmen halkın yüzde
99,7'si okuma yazm'a biliyor. Bu,
dünyadaki en yüksek okur-
yazarhk oram. Her yıl düzenlenen
DİSİPLİNLİ YAŞAM — Japon öğrenciye disiplin, yuvada oğretiliyor. FarkJı düşünmek, toplum tarafından onayianmıyor.
uluslararası matematik yarışma-
sında Japon öğrenciler büyük
farkla önde. Müzikte de parlıyor-
lar. Varşova'daki "Chopin" yanş-
masına katılmaya hak kazananla-
nn pekçoğu Japon, ama hiçbiri fi-
nale kalmayı başaramıyor. Çünkü
birini ötekisinden ayırt etmeye
olanak yok, hepsi de aynı biçinı-
de çalıyor.
Japonya'da toplumsal yüksel-
menin en güvenilir yolu eğitim ol-
duğundan, çocuklann uçte bıri üç
yaşında, yarısı beş yaşında ögTe-
nime başüyor. Pekçok Japon, do-
ner bantta, çalışkan, itaatkâr in-
san yetiştirmenin, Japonya'nın
güçlü yanı olduğuna ve Japon
ekonomik mucizesinin, eğitim
mucizesinden kaynaklandığına
inanıyor. Ama eğitim mucizesinin,
Japonya'nın en büyük zaafı oldu-
ğuna inananlar da var. "tkinci sı-
nıf robot üretiminden vazgecmez-
sek, önümiizdeki yüzyılda Japon-
ya çoker", diyor Dentsu turizrn de-
vinin müdürü Naohiro Amaya,
"Geiecegin talepierinin üstestaden
gelebilmek için yarabcı ve fantezi
dolu insanlara ihtiyacımız var. Oy-
sa okullanmız bunun tam tersini
hedefliyor."
Ezber de Japon eğitim sis-
teminde önemli yer tutuyor. Her
sorunun, bilinmesi gereken tek ce-
vabı var. örneğin, "kar eriyince ne
olur" sorusunu öğrencilerin koro
halinde "sn" diye cevaplandırma-
1an gerekiyor. Birisinin kalkıp da
"bahar gelir" demesi öğretmenin
tepkisine neden oluyor.
Japonya'da tamnmış bir fırma-
da iş bulabilmek, maliye bakan-
lığı ya da içişlerinde çalışabilmek
için seçkin bir üniversiteden me-
zun olmak gerekiyor. En iyi üni-
versitelerin başında kısaca
"Todai" diye adlandırılan Tokyo
Üniversitesi bulunuyor.
Ancak seçkin bir universitede
okuyabilmek için iyi bir liseden,
iyi bir lisede okuyabilmek için iyi
bir ilkokuldan, iyi bir ilkokula gı-
rebilmek için iyi bir yuvadan me-
zun olmak gerekiyor. İyi bir yu-
vaya başvuran her beş kişiden yal-
nızca biri alınıyor; iyi bir liseye gi-
rebilmek için her on kişi arasın-
dan birinci gelmek gerekiyor ve iyi
bir üniversitedeki her sandaJye için
40 kişi kıyasıya savaşıyor.
Ancak tüm bu "en iyi" okulla-
ra girebilmek için çok çeşitli sınav-
lann aşılması gerekiyor. Devlet
okullan, öğrencileri bu sınavlara
yeterince hazırlayamadığından,
son otuz yıl içinde devlet okulla-
rına paralel, bir özel okul sistemi
ortaya çıktı. Kısaca "Jnkn" diye
adlandırılan ve ülkenin belli baş-
lı sanayilerinden biri haline gelen
bu okulların amacı, çocuklan sı-
navlara hazırlamak.
Ancak yuvadan başlayarak sı-
rayla tum sınavların başanyla üs-
tesinden geleni yeryüzündeki cen-
net bekliyor. Genç Japon, ülkenin
en iyi üniversitelerinden birine gir-
meyi başarmışsa, mezun olduktan
sonra ona tüm kapılar açılıyor.
Tokya Üniversitesi mezunlannın
büyük bölümü bakanlıklarda gö-
rev ahvor.
Ç a k ı r î l y M G d ç
Mehmet Kısmet, Bü-
lent Özgören ve Yusuf Tuvi'nin bir araya gelerek kurduklan FOG Fotograf Grubu, beş yıllık biriki-
mini "Birikimler" adlı albümde topladı. Oybiriiğiyle seçtikleri FOG sözcüğünü "fotograf grubu"
sozcukJerinden türeten altı fotograf sanatçısı, daha önce her yıl "Bir sergi-Bir gosteri" başlığı altın-
da "Kazlıçeşme 86" ve "Surlar 87" etkinliklerini gerçekleştirmişb'. Sanatçılann biyografilerinin ve
çeşitli dönemlerden fotograf çalışmalannın yer aldığı "Birikimler" albumünde Nevzat Çakır'ın bas-
tonlu yaşlı kadın portresine de yer veriliyor.
Aydın ValisiRecep Yazıcıoğlu:
'RuT fekefesinden
hâlâ kurtulamadık
ESATPALA
Tokafta "Yasakçı Vali", "4.
Mnrat" adlanyla anılan, Aydın
Cezaevi'ndeki açlık grevinin sona
erdirilmesinde etkin rol oynayan;
bürokrasi, devletçilik, merkeziyet-
çilik ve yerel yönetim konulann-
daki açıklamalarıyla adı sık sık
"Ankara'ya en ateşli eleştirileri ge-
tiren vali"ye çıkan, Aydın Valisi
Recep Yazıcıoğlu ile "noktasına,
virgülüne" dokunmadan söyleş-
tik.
— Türkiye'de devlel adamlan
ve bürokratlar genekk kamuoyu-
na karşı konnşurken çok
temkinli' davranırtar. Oysa siz sö-
zünüzü biç sakınmıyorsunuz. Bn
rahatlıgımzııı kaynagı nedir?
YAZICIOĞLU — Uygulayıa-
lar, sistcmle ve yaşanan hayatla
yakından ilgüi olduİdanna göre fı-
kir üretmeleri, bir arayış içinde ol-
malan gerektiğine inanıyorum.
tnsan, söylediğini kısmen de olsa
uygulama olanağı bulabildiyse,
bundan kaynaklanan bir güvence-
si oluyor. örneğin toplum kalkın-
ması dediğimiz, halkın yönetime
katılması anlamındaki bazı fikir-
lerin pratik sonuçlannın alınma-
sının verdiği bir dayanak, gerek-
çe var. Demokrasi, sesli düşünce-
ye açık olan bir rejim. Bizdeki de-
mokrasi anlayışı biraz dogmalı, il-
keli, baskıcı, tepeden inmeci, ve-
sayetçi. Bizim vatandaşımız rahat
hissetmiyor kendini. Çoğulcu de-
mokrasi diyoruz, herkes fikir üre-
tecek, tartışma ortamı olacak. tn-
sanlan sürekli baskı altında tutun-
ca, bunun bir patlamaya dönüş-
tüğü çok görülmustür. Demokra-
sinin adını söylüyoruz, ülke gene-
linde uvgulanabilirliğini göremi-
yonız. 'Bürokrat, sesli diişünmez'
diye yanlış bir kanı var. Bürokrat
da sesli düşünür, ama görevini ya-
par.
— Yani sonın sistemde mi siz-
ce?
YAZICIOĞLU — Bizim bütün
sorunumuz milletin her şeyi dev-
letten beklemesi. Kalkınmayı, ge-
lişmeyi devlete ihale ediyoruz.
E>evlet müteahhit, tnillet işveren.
Dünya örneklerinde görüyoruz ki
milletleri milletlerin kendisi kal-
kındırır. Kalkınmayı, gelişmeyi,
devletin kadrolanna bırakan bir
sistem, donmuş bir sistemdir. Bu-
nun başanlı olması mümkün de-
ğildir. Ve bunu milletin yokluğuıı-
da aramak, her şeyi devlete fatu-
ra eden katı, koyu merkeziyetçi
sistemde aramak gerekir. Şimdi
biz bunu yapamadığımız için boş-
luğu gönüllü katılımla doldurma
amacındayu.
— lokat'ta sıze, 'Yasakçı Vali',
'4. Murat' gibi adtar takmnıştı. Bu
u>xışturucudan kurtarıp, köy ger-
çeğini, halk gerçeğini toplumsal
kalkınma gerçeğini öğretmemiz
gerekir. Son dönemde gençliğimi-
ze, üretme, taş taş üstüne koyma,
kendini aşma, kendini yenileme
mesajını vermedik. Kuşkusuz in-
sanların da eğlenmek hakkıdır,
ama ürettikten sonra. lşte Tokat'ta
'Yasakçı Vah" olayı da insanlan.
özelhkle gençleri, bu tür kötü alış-
kanlıkJardan kurtanp, üretken ha-
le dönüştürme çabalanmızdan
doğdu.
— 26 Mart yerel seçimlerinden
sonra Tokat Bdedive Başkanı
DYPTi Ismet Saraçoğlu oMn. Siz
de o dönemde aym yerde vaHydi-
Demokrasinin adını
koyduk, kendisini
yapmıyoruz. Bizim
demokrasimiz
vesayetçi bir
demokrasi. Ülke
vesayet altında.
Demokratik haklan
büyüklerimiz sınırh
olarak bize hediye
ettiler. Kafaları
bozulduğu zaman geri
ahyorlar.
sıfatlan nasıl aldınız?
YAZICIOGLU — 20. yüzyüda
her şey insanlan öldürmeye yöne-
lik. Deterjandan tutun da çevre
kirlenmesine ve kansere kadar.
Canlı, dinamik, üretken, spor ya-
pan, düşünen bir gençliğin yetiş-
mesi lazım. Genç insan üzgün,
bezgin, hayata boşvermiş halde ol-
mamaJı. 'Savaşma aşk yap', 'Dü-
sünme eğlen', Yani iğdiş edilmiş,
dumura uğratılmış, üretmeyen,
düşünmeyen, bulaşmayan, katıl-
mayan, yalnız eğlenen bir gençlik
yaratıldı. Ve bu sağlıklı sanıuyor.
Gençierimizi diskoteklerden,
niz. Başkanın ilk 'icraatlanndan'
biri olan hayvanal babçesini ka-
patıp 400 büyük baş bayvanı kat-
letmesi olayında sessiz kalmışb-
nız?
YAZICIOĞLU — 4 tane hay-
van zehirlendi maalesef. Tabii 4,
400 oldu. Bir kere hayvanat bah-
çesi amatör bir çalışmayla kunıl-
du. Bu yüzden bir belediye çöp-
çüsünün, 40 çeşit hayvanı besle-
mesi ve onlan doğal koşullan için-
de buyütmesi bir hayaldi. Yanhş-
lık şu oldu. Buranın tasfıyesi doğ-
ruydu. Ancak yöntem yanlıştı. Bu
(Arkası 17. Sayfada)
ütağan için dava kuyruğu
6 yıl önce üretime başlayan termik santralın
çevrede yarattığı zararlann giderek
arttığından yakınan 3000'den fazla Yatağanlı,
TEK aleyhine dava açtı.
nedeniyle TEK aleyhinde dava aç-
mak için birbirleriyle yanşıyorlar.
Başlangıçta tek tek açılan davala-
rm TEK aleyhinde sonuçlanma-
sından sonra artan başvurularla
Yatağan Asliye Hukuk Mahkeme-
si'ndeki davalann sayısı 3000'in
üzerine çıktı. 6 yıl önce üretime
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA — Yatağan Termik
Santralı aleyhinde açılan davala-
nn sayısı 3000'i aştı. Açılan dava-
lar sonucu TEK'in her yıl yakla-
şık 700 milyon lira tazminat öde-
mekle karşı karşıya kaldığı öğre-
nildi. Son gunlerde TEK aleyhin-
de dava açmak için âdeta kuyru-
başlayan Yatağan Termik Santra-
lı'nın çevresinde yarattığı tahriba-
ğa girildiğine dikkat çeken tl Ge- tın giderek arttığı belirtildi. önce-
nel Meclisi üyesi Avukat Mehmet likle yakınındaki Şahinler Köyü'n-
Uyar, "Vataodaşlar giderek çevre de olumsuzluklara ve hiçbir ta-
duyariılıgını ortaya koymak için rımsal ürünün yetişmemesine ne-
dava açar oldular" dedi. den olan sanıral giderek Hisarar-
Yatağan ve çevresinde ureticiler dı, Hacıbayramlar, Hacıveliler,
termik santralın yol açtığı hasar Turgut, Kapubağ, Eskihisar ve
Bağyaka köylerini de etki alanına
aldı.
Yatağan'da 1986 ynlında Orman
Genel Müdürlügü'nce bilirkişi ra-
porlan doğrultusunda 1 milyar li-
ra tazminat talebi ile TEK'e karşı
Yatağan Asliye Ceza Mahkemesi'n
de açılan davanın "TEK aleyhin-
de sonuçlanacagı belli olunca" ge-
ri ahndığına dikkat çeken ügililer,
son zamanlarda yöredeki zeyiin-
liklerin de santraldan etkilenme-
ye başladığını belirterek şunlan
söylediler:
"İlk yıllarda ortaya çıkan yüz-
de 10 oranındaki hasar, yüzde
70'lere ulaştı. Yakın zamana ka-
dar önemli tütün üretim merkezi
olan Yatağan'ın tütünu bugün sa-
tılmıyor. Tahü üretimi de zor ko-
şullarda yapılmakta, genelde ve-
rirn alınamamakta. Uzmanlar
"yer- üstü üretim yapmayın, yer-
fısbgı, patates gibi ürünlerin eki-
mini yapın' diyoriar. Dunım or-
Uda."
TEK aleyhinde Orman Genel
Müdürlüğü'nden sonra ikinci res-
mi dava Yatağan Belediyesi tara-
fından açıldı. Mahkemenin Ege
Üniversitesi'nden çağırdığı bilirki-
şi heyeti "uranyum araştırması"
yapamayınca Türkiye Atom Ener-
jisi Kurumu'ndan bilirkişi heyeti
istendi. Bu arada TEK aleyhinde
açılan dava sayısı ise 3000'i aştı.
Şu anda en çok davanın Hisarar-
dı, Hacıbayramlar, Hacıveliler,
Turgut, Kapubağ ve Bağyaka köy-
lerinden acıldığmı belirten Avukat
Mebmet Uyar, "Yatagan'ın içinde
ve diğer köyterde de dava hazıriık-
lan yapıhyor" dedi.
Fas'ta kıyı
alarmı
• RABAT (AA) — Fas'ın
Atlantik kıyılarını tehdit
eden kirliliğe neden olan
İran petrol tankeri Harg
önceki gün kıyıdan 110 mil
uzakta derair attı. Harg
tankerinin petrol sızdırmaya
ve Fas kıyılarıru tehdit
altında tuttuğu bildirildi.
Kanarya Adaları'na
giderken, bu adalann 400
mil açığında alev alan
tankerin, Körfez'den
Avrupa'ya taşıdığı 284 bin
ton ham p>etrolün üçte
birini sızdırdığı bildiriliyor.
Rabat'taki kaynaklar
durumun şimdilik kontrol
altına alındıgım, ancak
Fas'ın, Fransa, îngiltere,
lspanya ve Portekiz'den
kıyıların temizlenmesi için
ekip göndermeleri yardımı
istediğini belirttiler.
Dazlaklar
saldırdı
• LUDVVISHAFEN (AA)
— F. Almanya'nın
Ludwishafen kentinde 13
dazlak, 3 Türkü döverek
hastanelik ettiler.
Ludwishafen polisinin
verdiği bilgiye göre, olay
dün sabaha karşı meydana
geldi. 3 Türk vatandaşı
kapanmakta olan lokale
girerken, lokalin son
müşterileri olan 13 dazlak
ile karşılaştılar. Aşın
derecede içkili olan
dazlaklar, Türk
vatandaşlarını feci şekilde
dövdüler. Çeşitli yerlerinden
yaralanan Türkler, polis
tarafından hastaneye
kaldırıldı. Ludwishafen
polisi. 13 dazlak hakkında
yaralamadan dolayı dava
açılacağını bildlrdi.
Müze gelirleri
• MUĞLA (AA) —
Muğla'daki 3 arkeoloji
müzesinden, geçen yıl 800
milyon lira dolayında gelir
sağlandığı bildirildi. Geçen
yıl Bodrum Sualtı
Arkeoloji ile Fethiye ve
Milas Arkeoloji Müzelerini
104 bin 3O4'ü yabancı
olmak üzere toplam 150 bin
kişi ziyaret etti. Yetküiler,
üç müzede, 12 bin 253'ü
arkeolojik, 1533'ü
etnografik ve 7 bin 892'si
de altın, gümüş ve bronz
sikke olmak üzere toplam
21 bin 678 eser
bulunduğunu kaydettiler.
Dünya Barış
lyllIUI
• VATİKAN (AA) —
Papa İkinci Jean Paul, tüm
insanlara yaptığı çağrıda,
insanlann ve doğanın
öldurülmemesini istedi.
Papa, özellikle çevre
korumasının işlendiği
Dünya Banş Günü
dolayısıyla Saint-Pierre
Meydanı'nda yaptığı
konuşmada, insanlan
şiddete, terorizme, savaşa ve
katliama başvurmamaları
konusunda uyardı ve "Bir
başkasıru öldürmeyin,
çünkü her insan hayatı tüm
insanların ortak mirasıdır"
dedi.
Mevlana'ya gül
bahçesi
• KONYA (AA) —
Konya'daki Mevlana
Müzesi'nin arkasındaki boş
alan "gül bahçesi" olarak
düzenlenecek. Konya Valisi
Necati Çetinkaya,
düzenleme çalışmaları için
250 milyon lira
harcanacağını bildirerek,
"Gül bahçesi 100 bin
metrekarelik bir alanı
kapsamaktadır. Şimdiye
kadar 200 çeşitli gül fidanı
dikilmiştir. Gül bahçesi
aynı zamanda, Mevlana
Müzesi'ni ziyarete gelenlerin
dinlence alanı olacaktır"
dedi.
Telefona zam
yok
• ANTALYA (Cumhuriyet)
— Ulaştırma Bakanı
Cengiz Tuncer, THY ile
Lufthansa'nın birlikte ortak
bir Carter şirketi
kurduklannı, çiçek
ihracatındaki nakliye
sorununun çözümlenme
aşamasında olduğunu ve
telefon ücretlerine "kısa
süre" içinde zam
yapılmayacağını söyledi.
Yılbaşı nedeniyle seçim
bölgesi Antalya'ya gelen ve
Dedeman Oteli'nde eşi ve
çocuklanyla kalan Bakan
Cengiz Tuncer, THY ile
Lufthansa arasında kurulan
anonim şirket konusunda
Yüksek Planlama Kurulu
karannın da çıktığını
hatırlatarak, "Bu şirketin
yuzde 40 hissesi THY'nin,
yüzde 40 hissesi
Lufthansa'nın. Kalan yüzde
20 de Türkiye'de bulunan
seyahat acentalan veya
turizm işletmelerine
verilecek" diye konuştu.