24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Ingiltere'de haftahk gençlik gazetesi Sahıbı Cumhunvtt Matbaaaiık ve Gazeıecıhk Turk Anonını Şırkeıı adına \»dir \ » d i 0 uene! Yavin Muduru Hasan Cenal, Muesıese Muduru EmıM I ş a k h g ı l . Yazı tşlerı Muduru Oka> Gonensm. 0 Haber Merkezı Muduru \alçın Bavrr. Sa\fa Duzenı Yöneımenı Alı Acar, 0 Temstlaler \\kARA Ahmtı Tan. I/MIR HiknKI Çelinkay*. ADANA: Cdal BmşlanEK Di> Haberler Lrgun Balcı. ^ucrlman. Du/ellme Rtfik Necdel Dogan. Dm Ya?ılar 0 Muhasebc Bulral Ventr lar H u h a Akvol 0 Idare bkonomı Ctngij Turtaan. kultur Cdal Lslcr, Srıor Danı>manı Abdulkadir l)urba>. Araşlırm.1 >»hın Alpa). IşSendıka ^ukran Kelencı, Vun Haberlen Kerem Çalışkan. 0 koordınaıor Ahmet Korulsan. 0 Malı 1 şler t r o l Lrkul. 0 ButçcPlanlama Stvgı Osmanbr$«o|lv 0 Reklam A>$rTornn. 0 Ek >asın Hustyın Gnrrr. 0 Işleıme Onder (.tlik, 0 BılgıI^lem Nail Inal. Sn*w n Yavan. Cumhunyn Matbaaaiık v« Gazetecılık T.A.Ş. Turk Oca* Cad 39/41 Ca»aJo*)u 34334 tsı PK 246luanbul Tcl 512 05 05 (20 hat). Tdra 22246 F u (I) 526 60 72 0 Burolar Aok.r.: Zıya GOkalp Blv Inkılap S No 19/4 Tcl 133 II 4M7, Teteı 42344 Fu <4) 133 05 65 0 lıarir H Zıya Blv 1352 SJJİ, Td 13 12 30, Tetaı 523Î9 R u (51) 19 5} «0 0 Adaııa: Inonu Cad 1I9S No IKall.Tcl 19 37 52(4 hal). Tdcr «2155. Fax (71)1937 52 TAKVİM: 22 EYLÜL 1989 tmsak 5.18 Güneş 6.44 öğle 13.02 tkindi 16.27 Akşam 19.10 Yatsı 20.30 Zaman ttinelinde Harran Mimarlar Odası'nın düzenlediği Güneydoğu gezisinin ilk durağı Harran'dı. Çoğunlukla mimarların yer aldığı bu otobüs gezisi, GAP'la büyük değişime uğraması beklenen yörenin, şu andaki durumunu daha yakından tanımayı amaçlıyordu. Harran'da birkaç dakikaya da birkaç metre araylayüzyıl öncesine dönmek, sonra birden bugüne atlamak çok kolay. ANNA TURAY HARRAN Fatma oteki çocuklara dönup, "Turk, Turk, m ı turist" diyor. Fatma'nın bu saptaması hiç ilgilendirmiyor onlan. Çığlık çığlığa otobüsün çevresini sarmışlar çoktan. Gözlerine kestirdiklerine "hello" diyor, ellerinden tutup çeke çeke etrafı gezdirmeye, ya da evlerinde konuk etmeye götüniyorlar. Son derece rahat, alışkın bir tavırları var. Bizse şaskın şaşkın etrafımıza bakınıyoruz. "En turist" biziz, Fatma bundan habersiz. Otobüsümüz Şanhurfa'dan, 50 kilometre oteden almıs, sarı sıcak, uçsuz bucaksız Harran denizinin ortasma bırakmış bizi. Tarihi M.Ö. 6000 yıhna dek uzanan, Sümer, Akad, Asur, Hitit tabletlerinde adı gecen antik bir köydeyiz: Harran. Bazı kaynaklarda Harran'ın "kesişen yollar" anlamına geldiği yazıyor. Gerçekten de Harran Mezopotamya'nın en önemli iki ticaret yolunun kesiştiği noktada bir geçiş merkezi olarak gelışmiş. Harran adı kutsal kitaplarda da geçiyor. Hz. tbrahim'in bir süre burada yaşadığı, soyunda "Harran" adıru taşıyan kişilerin bulunduğu soyleniyor. Bir zamanlann ünlü ticaret merkezi, turizm ve GAP etkisinde Nobel Barış Ödülü • OSLO (UBA) Sonuçları 5 ekim günü açıklanacak Nobel Barış Ödülü için bu yıl 101 aday gösterildi. Nobel Banş Ödulü için çeşitli uluslararası kuruluşlar ve akademiler tarafından aday gösterilen 101 adaydan 76'sınm özel kişiler, geri kalan 25'inin de örgüt ya da kuruluşlar olduğu belirtildi. Ödüle aday gösterilenler arasında Çekoslovakya Dışişleri Bakanhğı görevinde bulunan ve halen "Charter 77"nin temsilcilerinden biri olan Jiri Hajek ile Güney Afrika'da ırkçı rejime karşı mücadele veren siyah lider Nelson Mandela'nın şansının çok fazla olduğu bildirildi. Buyruih, 'Genç Independent' İlk sayısı dün çıkan "The Indy" adlı yeni gençlik gazetesi, "çevre sorunlarına duyarlı ve bilinçli bir gençliğe" yönelik olacak. "The Indy" hem esas gazetenin hem de "Indiana Jones" tipinin kısaltılmış adı. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA "The I n d e p e n d e n t " Gazetesi'nin " g e n ç " sayısı, dün satışa çıktı. 1115 yaş grubu için hazıriandı "The Indy". Genel yayın yönetmeni Simon Carr, "Gencligi, arbk magazin basuıına bırakamazdık, gençliğe hsmriop cevaplar vermck degıl, dogru sorulan sormalannı saglamak bizim görevimiz" diyor. "The Indy" ismi cazip. Hem esas gazetenin "kısaiulmışı gibi" hem de gişe rekorlan kjran "Indiana Jones" tipinin de gençlik arasındaki adı. Steveo Spielberg'in üst üste üç fılmde yarattığı maceraperest arkeolog Indiana Jones'u arkadaşlan (ve son fîlminde babası rolündeki Sean Connery) hep "Indy" diye çağınyor. Gençliğin, yeni gazetenin adıru bu yuzden hemen belleyeceği kuşkusuz. Londra'da basılan önde gelen gazeteler, modaya uyarak fütüristik basınyayınUeri teknoloji semti "Docklands"e taşınırken, "The Independent" taşınmayan tek tük gazeteden biri. Bir büyük finna ile aielade bir binayı paylaşıyorlar. Gazete idarehanesinin karikatüristlere ait iki odası "Genç Independent"e aynlmış. Telefon çaldî mı zevkle şöyle açıyorlar: "Buyrun, Genç Independent". Hiçbir gazetecılik deneyimi olmayan 7 genç üe 3 fotoğrafçı; genel yayın yönetmeni, başlannda oğretmen gibi, "eski" bir "Independent" mensubu. Gazetenin eskiliği de zaten 3 yıilık. odada "el değmeden" hazırlanacak. Yeni gazetenin tum teknık donanımı, esas gazeteninkinden ayrı. Bu nedenJe sayfa duzenleme "daha da cabult" olabilecek. Bir gazetenin ortadan ikiye katlanmış yarı buyuklüğunde, yani "tabloid" yayımlanacak. "Küçuk çocnklara yönelik iki gazete gecen yıl yayına başlamışb. Ama ortaokullise çagı gençler için piyasa boşru". Her hafta perşembe gunleri 40 penny'ye (yaklaşık 1400 lira) satılacak. Herhangi bir gazete fîyatına. Gazetede en çok yer aynlan konu "çevre". Yunusbalıklan ve sera etkisine 3 sayfa. Bu gunlerde yıilık kongresini yapmakta olan "İngiltere Yeşil Partisi"ııi ise "Indy" okuyuculannm o kadar da gözü kapalı izlemeyeceği, yapılan bir anketle ortaya konuyor: 1215 yaş grubunun yuzde 37'si Yeşillere oy vennekten yana, ama yüzde 7Pi de Yeşiller'in Ingiltere'yi yönetemeyeceği göruşünde. Yüzde 59'u, hava kirlıliğini azaJtmak için işyerine bisikletle gitmeyi göze almayacağını söylüyor. Yüzde 92'si ilk fırsatta otomobil sahibi olmak istediğuü. Ankete katıianlann yüzde 15 'i bir çevre koruma örgütünün üyesi "daha şimdiden". Yüzde 69'u "çevre ile dost" aeresol deodoran kullanıyor. Yüzde 65'i ana babasını kurşunsuz benzin almaya iknaya çalışmış. Dondurulmuş enıbriyon • MARYVILLE (AA) ABD'de, boşanmak için mahkemeye başvuran, "dondurulmuş embriyon sahibi" bir çiftin davasına bakan yargıç, "yaşamın gebe kalmayla başladığını" bildirerek embriyonlan, çocuk sahibi olmak isteyen kadına verdi. Maryville yargıcı, dondurulmuş 7 embriyonun "geçici muhafazasının" Bayan Mary Sue Davis'e verilmesini kararlaştırdıktan sonra, "Verdiğim karar, embriyon halinde yaşayan (çocuk ya da çocuklann) yaranna olacaktır" dedi. Yargıç, baba olmak istemeyen Bay Junior Davis'in, embriyonlann dondurulmuş halde saklanmaJan yolundaki isteğini reddetti. Yargıç, Mary Sue Davis'in rahmine yerleştirilecek embriyonlardan doğacak çocuk ya da çocuklann bakımı için, Bay Davis'in nafaka ödemesi gerektiğine de karar verdi. Tnşoknkn Harran evterinden İdan Bofla'nm evi. Aitesi reisi Idan (Bayram) Bey tıraş olurken, diğer aile efradı onu izliyor. (Fotoğraf: YıkJız Clçok) ruyan Harranhlar bölgenin "konıma altına" alınmasından sonra tarihi kalıntıları kullanamaz olmuşlar. Toprağı kazmak yasak artık Harran'da. Bu yüzden koni evierin yanında birer ikişer düz toprak damlı evler, biriketlerle örülmüş yeni evler görülraeye başlanmış. Otobusten iner inmez yanımıza yakla$an Fatma'nın elinden tutuyor, bizi bu evlerden bırine göturmesini istiyoruz. Fatma dunden hazır zaten. Çevremizde bir çocuk sürusıi, önde Fatma yola koyuluyoruz. Kocaman parlak gözJü, zeki bakışlı, çok guzei çocuklar hepsi de. Aralannda Arapça konuşuyorlar. Yalnızca okula gidenleri çat pat Türkçe konuşabiliyor. Kızlar yerel kıyafetler tasıyorlar üzerlerinde. Alabildiğine canlı desenlerle süslü, uzun elbıselerinin bellerini "Pierre Cardin imzalı" kemerlerle sıkmışlar. Erkek çocuklann "maç" tutkusu san kırmızı ve san lacivert formalarla kendini belli ediyor. Tabii "Tknjn" yazıh olanlar revaçta. Uçsuz bucaksız uzanan ovada, tozlu sarı topraklar uzerinde, bu renk renk giysiler, çocukların güzel kirli yüzleri, çıplak tozlu ayaklan, su kaplannı başlannın üstünde taşıyan kadınlann utangaç bakışlan biraraya gelince gruptakiler için "dayanılmaz guzellikte" göruntuler oluşuyor. Zaman tunelinde, bırazdan geride bırakılacak küçük bir istasyonda durmuscasına çılgm bir telasia fotoğraf makinesine asılıyor herkes. Harran'da gercek bir zaman tünelindeyiz. Birkaç dakika ya da birkaç metre arayla yüz yıl öncesine dönmek, sonra birden bugune atlamak öyle kolayki... Daha Fatmalann evine vaıamadan önünden geçtiğımiz bir evde, neredeyse zorla içeriye çekiliyonız,' Evin oğlu Ömer "Onlann evi çok uzak, yorulursunuz. Gelin bizim evi göriin" diyor. Ayakkabılarımızı kapıda bırakıp içeri giriyoruz çaresiz. Daha kapıdan girer girmez mutfak gibi düzenlenmiş, biriki aluminyum kap ve bir tüpgazdan oluşan bölumde kocaman bir buzdolabı dikkat cekiyor. Düz, toprak damlı bir ev bu. İki odası var. ömer, evin misafir odasında müzik dinlemekle meşgulmuş. Bizi de bu odaya alıyor. nin kalıntılarına da biraz zaman ayırmak zorundalar. llkçağ felsefe ekolunun merkezi olan Harran, Arap egemenlığine geçtikten sonra da pek çok dnemli bilgin yetiştiren bir bilim merkezi olmuş. ilk üniversiteye ait olduğu belirtilen kemerli kapı, rasat kulesi, Harran'ı bir zamanlar çepeçevre saran sur duvarlannın ve içkalemn kalıntıları köyun ilginç mimarisiyle birleşerek Harran'a "turistik" bir nitelik kazandırıyor. Simon Carr, anket sonuçlanna bakarak, "Gazetemiz, çevre sorunlanna duyarlı ve bilinçli bir gençliğe yönelik olacak dogal ki" diyor. Gazetede güncel olayiar, Yeni gazete, artık basında ola haberler, okuyucu mektupları, ğan kabul edilen tekniklerle çıka sinema, tiyatro, müzik, spor böcak. Haberler ve fotoğraflaı iki lümleri de var. Harran'ın evlerini, bizzat Harran'ın tarihi biçimlendirmiş. Her biri 150200 yasında olan bu evleri yazm serin, kısın sıcak tutan koni biçimli tavanlar, çevredeki kalıntılardan toplanan taşların ustuste dizılmesiyle oluşturulmuş. Harran koni biçimli tipik evle Sur duvarlannın içineserpiştirilen riyle unlu. Ancak Mezopotamya 1 bu evlerin tuğla ve kerpiç karışının en eski yerleşim merkezlerin mı konik yükseltileri 2,53 metreden bıri olan Harran'ı görmeye ge yi buluyor. Uzun yıllar evlerinin lenler iinlu Harran Üniversitesi1 mimari karakteıini bozmadan ko CASUSLUK DAVASI Hüseyîn Yıldırıırfa ömürboyu hapis eezası ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Berlin'deki ABD üssünde bir casusluk şebekesini yönettiğj iddiasıyla ABDde tutuklu olarak yargılanan 61 yaşındaki Turk vatandaşı Huseyin Yıldırım, önceki gün ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. 17 temmuzda Georgia evaletinin Savannah kentinde başiayan duruşmada, Huseyin Yıldırım jüri kararı ile suçlu bulunmuş, ancak eezası belirlenmişti. Savannah Bölge Mahkemesi Yargıa Avant Edenfleid aynca Yıldınm'ın koşullu tahliyesi için gereken zamanı doldurduktan sonra ABD'den derhal sınır dışı edılerek bir daha geri dönmesinin engellenmesi kararını da aldı. Duruşması sırasında ifade vermeyen Huseyin yıldınm son oturumunda sucsuz olduğunu ve 'sadece ABD'nin çıkarian doğrultusunda hareket eltigini" söyledi. Yargıç Edenfield, avukatların, Yıldınm'ın cezasının, 40 yıl agır hapse mahkum edilen aynı davadan suçlu istihbarat subayı James Hall'un cezasına yakın olması istemlerini de reddetti. Askeri malıkemede yargılanarak 40 yıl hapse mahkum edilen Hall'un, ancak 10 yıi sonra şartlı tahliyeden yararlanabileceği kendisine bildirilmişti. Duruşmâ sırasında savcılar, Yildjnm'ın, HaJJ'un çesitli ülkelerden sagladığı gizli bilgileri para karşılığında Doğu Bloku ajanlanna verdiği suçlamasını getirmişlerdi. Avukatlar ise Yıldınm'ın sadece kurye olduğunu, gercek vatan hainliğini Hall'un yaptığını vurguladılar. Çene bozukluğu başağnsı nedeni Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin düzenlediği uluslararası sempozyumda çene hastalıklan hakkında bilgi verildi. Dr. Engin Çoruh, sempozyuma sadece 100 izleyicinin katılmasına çok şaşırdıklarını söyleyerek, "Nasıl olur anlayamıyorum. ABD'den konunun uzmanlannı getiriyoruz, onca emek, onca hazırlık yapılıyor. Sonra sempozyumu bu kadar kişi izliyor " dedi. tZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Nedeni belirlenemeyen baş ağnlanndan yakımyorsunuz; acaba bu ağnların kaynağında çene ekleminizde bir fonksıyonel bozukluğun ya da hastalığın olduğunu duşundünüz mü? Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin düzenlediği uluslararası sempozyumda çene hastalıklarına değınildı. 1984 yılında kunılan Çene Eklemi Hastalıklan ve Fonksiyon Bozuklukları adlı Avrupa Akademisi Başkanı Dr. Engin Çoruh'un katluda bulunduğu sempozyuma, dallarında uzman on yabancı doktor katıldı. Sempozyumu n bir değerlendirmesini yapan Dr. Çoruh, tıp alanında son derece önemli bir toplantınınyaklaşık 100 izleyicinin katılımıyla geçtiğine değindi ve hayal kırıklığına uğradığını soyledi. Çoruh şöyle devam etti: "Nasıl olur anlayamıyorum. Amerika'dan konunun uzmanlannı getiriyoruz, onca emek, onca hazırlık yapılıyor, sonra da sempozyumu bu kadar insan izliyor. Lzücu doğrusu. Aslımia Ege Üniversitesi dışında diğer universiteler de konuyla gerektiği kadar ilgilenmiyor. Almanya'daki akademimizden kaç kez universitelere çağn yaptık." Çoruh, daha sonra çene eklemınin onemine değiniyor. Baş ağn ' s P a n V a 1993te Avrupa ile bütünleşmenin heyecanını yaşarken. ülke(j e gelenekselyaşamın tablolarınasıksıkrastlamakmumkün Frankfurter Allgememe gazetesinin haftahk pazar ekinde yayımlanan bir yazıda Ispanya'nın çeşıtlı acılaha yoğmlan öbür yüzu ele alınıyor. Iç savaşın kara gölgesının hâlâ görulebıldığı Ispanya'nın kırsal kesımınde yaşlı kadınlar bir dönemin canlı tanıkları gibi. Kılisede bir duvar dibınde açık havada gunah çıkaran bir Ispanyol kadını, yüzunde, çekilen acıların ve yaşanan "günah'ların izlennı de taşıyor. Bir süre şaşkın bir vaziyette, televizyonun uzerine yerleştirilmiş Sony marka müzik setinden yayılan Orhan Gencebay'ın sesine kulak veriyoruz. "Yabancı kasetim de var" diyor Ömer Boga. Bir turist bırakmış. "Bakın" diyor, "telefonumuz da var. İstanbul'a telefon etmek ister misirüz?" Duvardaki nişin içinde duran telefonu ortaya koyuyor. Odada başka eşya yok zaten, merakla duvarlarda göz gezdiriyoruz. Evin reisi Idan Boğa'nın okuryazarlık belgesi, askerlik fotoğıafları, muhafazası içinde bir Kur'an, ve Fenerbahçe1 nin kocaman bir posteri yan yana asılı. "Ana dilimiz Arapça, ama Turkuz biz" diyor ömer Boğa. 80 dönum tarlalannın ancak yansını ekebiliyor Boğa ailesi. Susuzluktan geri kalanı boş dunıyor. 40 dönüme ekilen pamuğun yansuu da suyu ağadan aldıklan için onunla paylaşıyorlar. "Allah'a şükiır donımumuz iyidir" diyorlar. GAP'ı, Harran Ovası'nı sulayacak Urfa Tüneli'ni anımsatınca gözjeri parhyor Ömer Boğa'nın. "Burası Adana gibi olacak" diyor. "O zaman biz de koşeyi döneriz." özal'ı çok seviyor. "Her bir şey var bnrada. Paran varsa her bir şey var." tyi ama para? Omuzlannı silkiyor. lanndan doğan yakınmalann gi Sonra fırlayıp televizyonuyla setiderek arttığına dikkati çekerken nin önünde poz veriyor. "Hadi beni çek. Ama bnnlar da çıksın anlatıyor: "Baş ağnlannın birçok nedeni ha..." olabilir. Bunlardan birisi de çene Hem ilkokul, hem ortaokul var ekleminin fonksijon bozuklukları Harran'da. Evin kuçuk kızı Have hastalıklan. Uluslararası stan cer'in öğretmeni "tstanbnlln bir dartlarda ba$ ağnlannın >üzde Laı"mış. Hacer de yengesi Giil de 10'u çene eklemiyle ilgili sonınlar televizyon seyretmeye bayılıyorlar. dan doğuyor. Bojle olmasına kar En çok da 'Kuçukhaıum"ı seviyorşın Turkiye'de çene eklemiyle ilgili larmış. Bittiği için uzgünler. bir sempozyuma yeterli ilgi gosSıcak dostluklannı, çaylarını terilmiyor." paylaşıyoruz. Israrla yemeğe de 1 Konuyla ilgili olarak Turkiye kalmamızı istiyorlar. Teşekkür de yapılan herhangi bir araştırma ediyoruz. Öteki odada, o renk dan haberdar olmadığını belirten renk yorganlann, yastıkların Dr. Çoruh, 1988 yılında ABD'de onünde evin gelinini kucağında yapılan bir araştırmayı örnek ve çocuğuyla çekebilir miyiz acaba? riyor. Bu ulkede çalışanlar arasın "Tabti" diyorlar. Baba Jdan Boda yapılan araştırmaya göre bir ğa da bir "üraşçov" yapıyor bize. yılda kas ve iskelet sistemi hasta Karısı Hacer iki paket sabun çılıklanndan dolayı 550 milyon mil kartıp köşesindeıı bize vermek isyon işgünu kaybolmuş. Baş ağrı tiyor. Irak'tan gelmiş bunlar. Zorsından kaynaklanan zarar da 156 la çantalarımıza koyuyor. Tek tek milyon işgunu. Bu sayının yüzde öpüşüp vedalaşıyoruz. Ömer, 10'u ele alınırsa, çene eklemi has özenle telefon numarasını, adretalıklarının doğurduğu iş günü sini yazdırıyor, "Bizi nnutmayın, kaybı ise 15 milyon dolaylarında. ara sıra mektup yazın" diye bağı. ABD'de yapılan bu araştırma nyor arkamızdan. da yuzde oranîarm Türkiye için de Otobüse binme vakti yaklaşırgeçerh olduğunu söyleyen Dr. En ken hemen her evden bir grup çıgin Çoruh, merkezi Almanya'da kıyor. Adresler verilmiş alınmış, olan akademilerinin Turkiye'de dostluklar kuruunuş. Kızlardan baş, boyun ve yuz ağnları hasta birisi sevimli bir gulümsey işle yanesi kurmayı planladığını belirtir nımıza yaklaşıyor. "Sen kalsana ken, konuyu Sağlık Bakanı Halil kız" diyor, "20 milyon başlık veŞıvgın'a gotureceklerini belirtti. rirler sana." Denizin altında nikâh • RIVA DI GARDA (AA) 30 yaşındaki SaJvatore Foraggio ile 29 yaşındaki Antonelle Merigo, dünyaevüıe, çok sevdilderi su altında girdiler. Dalgıç elbisesi giydirdikleri rahip ve tanıkiarla birlikte daian çügın nişanlılar, Garda Gölü'nün dibine oturttuklan tsa heykelinin "huzurunda", kutsal aile birliğini başlattılar. Birbirleriyle evlenmek istediklerini ellenndeki hurma dallannı sallayarak belirten çılgm gençler, daha sonra, birbirlerinin yüzüklerini taktılar, ancak geleneksel geiindamat öpuşmesi için su yüzune çıkmak zorunda kaldılar. Mersin Festivali • MERSİN (AA) Mersin 15. Kültür Sanat Festivali ve Fuarı açıldı. Mersin Belediye Başkanı Kaya Mutlu, Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen açılış töreninde yaptığı konuşmada, gecmiş yıllann bilgi birikimi ve tecrübeleri ile bundan böyle festivali daha iyi bir şekilde düzenlemeyi amaçladıklannı belirtti. Daha sonra Çin, Macaristan ve Senegal Halk Oyunalrı toplulukları ile Türk Halk Oyunları ekipleri gösteriler yaptılar. Atatürk Parkı içindeki 260 satış ve teşhir reyonu da Vali Teoman Ünüsan tarafından açıldı. '. Nuh'un gemisi mi? • İSTANBUL (AA) Ağn Dağı'nda yaptıkları araştırmalarda Nuh'un gemisine ait bulguya rastladıklarını ileri süren iki Amerikalı Chuck Aaron ve Bob Garbe, "Bulgumuzun kesiniiği 1990'da bilimsel araştırmayla saptanacak" dediler. Amerikah araştırmacılar, helikopterlerini kiraladıklan Star Havacılık Merkezi'nde dün bir basın toplantısı düzenleyerek, Nuh'un gemisine ilişkin çahşmalan hakkında bilgi verdiler. Aaron, bugüne kadar gemiyi gördüğünü iddia eden ifadeler doğrultusunda geminin temsili resminin çizildiğini belirterek, ABD'deki üniversitelerde yapıian araştırmalarda gemiyle ilgili bazı teknik bilgilerin elde edildiğini anlattı. Aaron, geminin 60 metre boyunda, dalgaya dayanabilen ve 90 derece yatsa dahi devrilmeyen ozelliklerinin saptandığını soyledi. Antma tesisleri için ucuz ve göstermelik projeler tercih ediliyor Çevre temîzlığînde standart yok kirleten kuruluşlarin aritma teSİslerİ ya n'madı ya da teknoloji yetersizÇ y liği nedeniyle pek bir işe yaramai d l i d i l l hği •••'işletme giderleri nedeniyleçalıştırılamıyor ya da hği Endüstriyel kuruluşlar günteknoloji yetersizliği yüzünden işe yaramıyor. 1 u grubu yetkilileri kanalizasyon ya 5 yıl önce 3 filtreye 3.5 milyar li 45 milvarlık yatınm yapıyorsupan kuruluşlann da arıtma konusuna girmeye çahşmasından yakınarak bazı çalışnıaJarı hakkında şu bilgileri verdiler: "Aklıisar'daki tesis 2.5 yılda tamamlandı, 1985 fivallanyla 2 milyara mal oldu. Duzce'nin kentsel arıtma tesisi keşif bedeli 2 milyar 469 milyon, İzmit'in 3 milyar 727 milyon. Turistik tesisler için de Alman lisansı ile paket projelerimiz var. 50100 kişilik otel, moteller için 4050 milyona raal olan projeler, bin kişilik tesisier için ise 140150 milyona mal olan projelerimiz var." TUS1AD Sanayi Konseyi Başkanı ve BatıAnadolu Çimento yoneticilennden Şinasi Ertan da ra verdiklerini belirterek, "Bir filtre daha alacağız, 6 milyar lira. Her şey çok pahalı. Elektrikler kesilmediği surece filtrelerimiz çok i>i çalışıyor. Avrupa'da artık çimento ureticiliğinin ekonomik yanı kalmadı. 100 milyara bir tesis kurarsanız, 200 milvarlık çevreyi koruma yatırımı yapmanız gerekiyor. Yeni çimento fabrikalan kurulmadığı için de gelip Türkiye'deki fabrikalan almak istiyorlar" dedi. Anakent Belediyesi Sağlık işleri Daire Başkanı Nilgnl Gültay ise çevre yatınmlarında buyuk kuruluşlardan çok kücuk kuruluşlarla sorunları olduğunu soyledi. Gültay, "Çimento fabrikasında TÜREY KÖSE tZMİR Çevre Yasası ve bazı yönetmeliklerinin yayımlanmasından sonra, çevreyi kirleten kuruluşlann sağlamalan gereken "temiz hava", "temiz s n " standartları belirginlesince, arıtma teknolojisi pazan da gerrişlemeye başladı. Çevre sorunlarının giderek büyük boyutlara ulaşması ve çevreyi kirleten kuruluşlara almaları gereken önlemlerle ilgili zorlayıcı hükümler getiren yasal düzenlemeler yapılmasına kosut olarak, yerli ve yabancı çok sayıda kuruluş bu konuya eğildi. Öncelikle yabancı firmalar Türkiye pazarına girmeye çalıştı, ancak Prof. Dr. Orhan Uslu'nun dediği gibi mühendislerine, bir Turk mühendisine ödenenin 10 katı ucret cklemeleri ve daha pahalı teknoloji kullanmaları" nedeniyle yerli firmalarla rekabet edemediler. Yerli firmalar arasında ise konuya "ciddi" olarak eğilenler olduğu gibi, "göstermelik, ucuz" tesisler kuranlar oldu. Ve daha sonra bu tesislerin bir kısmı "isletme giderleri" nedeniyle cahştı demierinde ilk sıralara çevre yatınmlannı almaya başlarken, Dçeler ve kentlerde de arıtma tesisleri kurulmaya başlandı. Kanalizasyonu bitmiş olan her ılçe arıtma tesisi kurmakla yukumlu bulunduğundan, kanalizasyonunu tamamlamış belediyeler için tller Bankası ihaleler açıyor. Boylece son derece gcniş bir arıtma pazarı ortaya çıkarken, çok sayıda kuruluş da bu konuya eğildi \e ihalelerde yoğun bir rekabet yaşanmaya başlandı. Turkıye'de ilk kentsel arıtma tesismi Akhısar'da kurduklannı belirten SistemYapı nuz, ama 2 yılda geri dönuyor. Deri sektorii için ) atırım çok pahalı, geri kazanım da yok. tzmir'de kurulan antma tesislerinin çoğunluğu işliyor, baalannın teknoloji problemleri var" dedi. Dokuz Eylul Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bolum Başkanı Prof. Dr. Orhan Uslu ise, "göstermelik" arıtma tesisleri konusunda işadamlanm uyararak şunları söyledi: "Başansız tesisler için sadece antma tesisi yapımcılannı suçlamak yelerli değil. Sanayicivi de suçlamak gerek. 510 tane teklif alıyorlar. Teklifler ciddi mi, teknoloji yelerli mi, bakmadan en ucuzunu seçiyoriar."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear