24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 EYLÜL 1989 ALTINOÖVİZ SERBEST PİYASADA DÜN Dolar (satış) 2255 Marfc (satış) 1138 Ata Ura (satış) 173.500 M. BANKASI'NDA BUGÜN Dolar (döviz alış) 225049 Dolar (efektif satış) 2261.77 Marfc (döviz alış) 1141.92 Marfc (efektıf satış) 1147.M 1 ons attm ($) 360.80 intertank faizi: H49.28 EKONOMİ CUMHURİYET/11 SHPTi belediyeler MAN'a tatip En büyük Dünya Bankası Türkiye raporu: Toplam 122 milyar lira borç ile bir konsorsiyum tarafından yönetilen MAN ve MANAŞ'ın sahibi Ercan Holding, geçen temmuz ayı içinde 3332 sayılı yasa uygulanarak kurtarıldı. Alacaklı olan bankalar MAN ve MANAŞ'tan alacaklanna mahsuben bu şirketlerin ortaklan oldular. HÜSEYİN ERCİYAS tZMİR Ercan Holding'in zor durumdaki kuruluşlanndan MANAŞ Karayon ve Otobüs A.Ş.'ye SHP'li anakent belediyeleri talip oldu. MANAŞ'ın aknması konusu, SHP'ü anakent belediye başkanlarının Izmir'de yapılan üçüncü eşgüdüm toplantısında gündeme getirildi. Bu yörıde çalışmaların sürdüğü ve MANAŞ'ın alınmasıyla birlikte büyük kentlerdeki ulajım sorununa büyük ölçüde çözüm getirilebüeceği görüşünün etken olduğu öğrenildi. MAN ve MANAŞ'ın kurtanlması olayı büyük tepkilere yol açarken bu kez SHP'li anakent belediyeleri bu kuruluşlara talip oldu. Konu, SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nün başkanlığında İzmir'de yapılan anakent belediye başkanlannın üçüncü eşgüdüm toplanulannda gündeme geldi. Büyük kentlerde oldukça ağır biçimde yaşanan ulaşım ve toplu taşım sorununun çözümü için MAN ve MANAŞ'ın oluşturulacak birlikçe alınması düşüncesi anakent belediye b.aşkanlannca "olumlu" bulundu. Yurtdışındaki kimi fırmalarta otobüs alımı konusunda göruşmelerin sürdüğü ve milyarlarca liralık bağlantı yapılmasının söz konusu olduğu günlerde MAN ve MANAŞ'ın alınması daha cazip bir düşünce olarak değerlendirildi. Konunun anakent belediye başkanlannın gündemli olarak gercekleşen üçüncü eşgüdüm toplantısında, ulaşım sorunlarının ele alındığı bölümde ortaya konduğunu belirten Ankara Anakent Belediye Başkanı Mural Karayalçın, bu konuda bazı çalışraalar yapılmakta olduğunu söyledi. Karayalçın, konunun kasım ayında Adana'da yapılacak anakent belediye başkanlannın dördüncu eşgüdum toplantısında ele ahnacağını sözlerine ekledi. Bir konsorsiyum tarafından yönetilen ve mali Büyük kentlerdeki ulaşım sorununun çözümü için MAN ve MANAŞ'a talip olan SHP'li anakent belediyeleri konuyu İzmir'de yaptıkları üçüncü eşgüdüm toplantısında ele aldılar. Ankara Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın, konuyla ilgili çalışmaların sürdüğünü söyledi. kriz içinde bulunan MAN ve MANAŞ'ın satın aünması için SHP'li anakent belediyelerince kaynak bulma arayışına girildiği, konunun kısa sürede çözüme kavuşturulabilmesi için, çalışmaların sürdürülduğu oğrenildi. ketlerinin DaimlerBenz A.G.'ye satılmasına ilişkin görüşmeler yapılmıştı. Bu arada Federal Alman MAN A.G. şirketi de Ercan Holding'le tüm ilişkisini kesmişti. MAN MANAŞ kuruluşlarının 1988 yılı sonu itibarıyla çeşidi bankalara 122 milyar 24 milyon lira dolayında borcu bulunuyordu. İflasını isteyen Ercan Holding, temmuz ayı içinde 3332 sayılı yasa uygulanarak kurtarıldı. Alacaklı olan bankalar, MAN ve MANAŞ'tan alacaklarına mahsuben bu şirketlerin ortağı oldular. Bu sırada, tnali krizden kurtulması için sürdürulen çalışmalara Federal Alman MAN A.G. fırması da katılmak istemişti. Ercan Holding'in üretici firmaları arasında yer alan MAN ve MANAŞ adlı kuruluşlann çok büyük üretim potansiyelleri bulunuyor. Bu kuruluşların işletmeye geçmeleri durumunda kârlı olma şanslannın da çok yüksek olduğu kaydediliyor. sorun enflasyon ANKAKA (AA) Dünya Bankası, enflasyonun Türkiye'de hâlâ en önemli sorunu oluşturmaya devam ettiğini, 1988'deödemeler dengesindeki iyileşmenin beklenilenin üzerinde olduğunu bildirdi. Uye ülke ekonomilerinin gruplar halinde incelendiği ve Türkiye'nin Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dakilere dahil edildiği Dünya Bankası raporunda, Türk ekonomisi hakkmda şu görüşlere yer verildi: "Türkiye'de enflasyon en önemli sorunu oluşturmaya devam ediyor. 1987'de yaklaşık yüzde 50 düzeyinde olan enflasyon oranı, hukumetin para ve mali poutikalan sıküasnnnaya yöndik kararlı çabalarma rağmen, 1988'de yüzde70'e yaklaştı. Hükümeön 1988 yüı ana bedefleri, 1987'de gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYTH) yüzde 8'i kadar olan iç borçlanma ibtijacuun yüzde 6'ya, önceki yıl yuzde 8'in üzerinde gercekleşen bınüme hızının da yuzde S'e duşürulraesiydi. Bu hedeflere büyük ölçüde ulaşüdı ve reel büyüme hızı, 1988'de yüzde 3.4'e çekUdi." Dunya Bankası raporunda daha sonra şu görüşlere yer verildi: "Enflasyon oranındaki artışta ilk ivme, 1987 yılı sonunda kamu sektörü ürünlerinin fîyatlan ile vergi oranlarında yapılan ayarlaraalardan kaynaklanmış göriinüyor. Enflasyonist beklentilerin giderek artması mevduat reel faiz oranlannı negatifleştirirken, yerel para birimine talep reel olarak azaldı ve Türk Lirası, periyodik olarak spekülasyona rnaruz kaldı. Hükümet, bunakarşılık olarak bankacılık sektörünün faiz oranlannı serbestçe belirlernelerine imkân tanımayarak, ekim 1988'de faiz oranlaruun önemli ölçüde yükselmesini sağladı. Emisyon hacmi 8.6 trilyon • ANKARA (ANKA) Emisyon hacmi, 15 eylül günü 295.7 müyar lira daha artarak 8 trilyon 631.8 milyar liraya yükseldi. Böylece emisyon, şimdiye kadarki en yüksek düzeye ulaşmış oldu. Aynı gün, bankaların mevduat munzam karşılıkları 25.7 milyar lira artarak 5 trilyon 149 milyar liraya çıkarken, serbest tevdiatlar 243.4 milyar lira azalarak 601.3 milyar liraya indi. MAN'ın öyküsti Ercan Holding'in katılımlarından olan MAN Motor Sanayi A.Ş.'nin kuruluş cabşmalanna 1982 yılında başlanmış, 1984 yılında tamamlanan fabrika üretime geçmişti. Ankara'daki fabrikarun 1989 yılında krize girmesiyle MAN ve MANAŞ darboğaza girrnişti. Ercan Holding, geçen haziran ayında iflasını istemiş, bu kuruluşu iflasa götüren gelişmelerde MAN Motor Sanayi'nin önemli paya sahip olduğu belirtilmişti. Ercan Holding Grubu'nun içine girdiği krize çözüm arandığı sırada iflasa gitmeyen MAN Motor Sanayi ve MANAŞ Kamyon ve Otobüs Sanayi şir KöprüKeban senetleri • ANKARA (AA) Toplu Konut ve Kamu Ortaklı|ı ldaresi'nce (TKKOI) ihraç edilen Köprü Keban ve Karakaya Barajı ile dövize endeksli GAP gelir ortaklığı senetlerinin gelir payı ödemelerine 29 eylüi cuma günü başlanacak. TKKOl'den yapılan açıklamaya göre, birinci Boğaziçi Köprüsü ve Keban Barajı " B " tertibi gelir ortaklığı senetlerinin 6'ncı döneminde 100 bin liralık kupürünün gelir payı, yüzde 36.27 lira olarak gerçekleşti. Karakaya Barajı'nın "A" tertibi gelir ortaklığı senetlerinin 5'inci döneminde 100 bin liralık kupür ise yüzde 24.34 oranında gelir getirdi. Dövize endeksli GAP "A" tertibi gelir ortaklığı senetlerinin 4'üncü dönem gelir payı ödemelerinde 100 dolarlık kupürler 5 bin 851 lira, 100 marklık kupürler de 3 bin 150 lira getiri sağladı. Tfeni Petkimler'e de devlet eli gerekli Devlet Bakanı Güneş Taner'in, Petkim'in özelleştirilmesinden sonra doğacağım söylediği 'yeni Petkimler' için de büyük çaplı devlet yatırımları gerekeceği savunuluyor. BARIŞ KUDAR İZMİR PETKtM Fen ve Tetkik Kurulu'nca hazırlanan bir raporda, "Petıokimya tesisleri yoğnn sermaye ve teknoloji gerektirdigi için devlet tarafından yapılmıştır. Özel sektör bu nedeıtle işleme sanayii kurmuştur" denildi. Bu arada PETKİM tesislerindeki teknolojinin iyice geri kaldığını bildiren TMMOB Kimya Mühendisleri Odası tzmir Şube Başkanı Muammer Bayçın, "Bu tesisler kaliteli üretiyorsa, geri kalnuş teknolojisine karşın üretime devam edebiliyorsa, bunda tüm başan Türk mübendisleriain ve işçilerinindir" dedi. Devlet Bakanı Güneş Taner'in, PETKtM'in özelleştirilmesinden sonra doğacağmı söylediği "yeni Petkimler" için de büyük çaplı devlet yatınmlarının gerekeceği savunuluyor. Kuruluşun Fen ve Tetkik Kurulu'nda hazırlanan bir raporda PETKlM'in durumu ortaya konuldu. Petrokimya ürünleri olarak ortaya çıkan ve naylon kaplar, çesitli sanayi parçaları (otomotiv ve savunma sanayünde kullamlan), oyuncaklar, torbalar, ilaç ve deterjan şişeleri, otomobil lastikleri, boru, hortum, conta, sentetik elyaftan mamul giyim eşyaları, ipler, yapı ve ambalaj malzemeleri, temizleme majzemeleri, boyalar, yakıt katkı gibi yüzlerce ürüne dönüşen hammaddelerin üretimi için büyük teknoloji ve sermaye gerektiği vurgulanan raporda şu göruşlere yer verildi: "Petrokimya endüstrisinin saglamış olduğu ekonomik imkinlara karşın böyle bir sanayi ancak devlet tarafından gerçekleştirilebilmişür. Çttnkii petrokimya sanayii ne kadar teknoloji yoğun ise, o kadar da sermaye yogun bir sanayidir. Petrokimya sanayilerinin ilk fabrikaları, teknolojik yönden en karmaşık fabrikalar, aynı zamanda yabnm bedelleri de o kadar yüksek olan fabrikalardır. Mesela 1 etilen fabrikası yerine 3.8 adet alçak yoğunluk polietilen, 3 adet polipropilen ve ancak 1 aromatikler fabrikası kurulabiür. Petrokimya sanayii içinde bir mukayese yapılacak olursa, sanayinin ilk fabrikalan ekonomik yönden entegrasyon çizgisindeki diğer fabrikalar kadar cazip olmamaktadır. Yani etilen fabrikalan, polietilen fabrikalan kadar para getirmemektedir. Ama polietilen uretmek için de etilene ihtiyaç vardır. Bu nedenle petrokimya sanayiinin kuruluşu. geliştirilmesi ve yerleştirilmesi Turkiye'de devlet tarafından gerçekleşnrilmişur." Türkiye'de kurulu sanayinin büyük ölçüde hammaddesini oluşturan ürünlerin üretildiği PETKtM'in özeueşürilmesinin ya da yabancılaştınlmasının sakıncalarına işaret eden TMMOB Kimya Mühendisleri Odası tzmir Şube Başkanı Muammer Bayçın. "Bu tesisler kaliteli üretiyorsa, geri kalnuş teknolojisine karşın üretime devam edebiliyorsa, bunda tüm başan Türk mühendisleri ve işçilerinindir" dedi. Bayçın Yarpet'teki teknolojinin 25 yıl öncesine ait olduğunu, yapılan üretimin sürmesini mühendislerin çalışmalarma bağlayarak şunları söyledi: "Petrokimya sanayiinde teknoloji büyük bir hızla gelişmektedir. Bu tesislerin ürettikleri hammaddeler sanayii de büyük bir kullanım alanı bulabilmektedir. Ayakkabıdan savunma sanayiine dek hammadde sağlayan PETKİM'de de teknoloji dünya standartlannın gerisinde kalmıştır. Özellikle Yarpet'teki fabrikalar 25 yıl oncesinin teknolojisi ile çalışmaktadır. Alpet ne kadar yeni olursa olsun teknolojik açıdan geridir. Bunlann degiştirilmesi, yenilenmesi gerekmektedir. Üretim ve üretilen maddelerin özellifei nedeniyle bugüne kadar fabrikaların Yarpct'tekiler bakımı ve onanmı Tiırk muhendislerinin katkısıyla gerçekleşmiştir.'' Petroltş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Mansur Burgucu, PETKtM'in satılma senaryosunun iki yıl önce sendikasızlaştırma hareketiyle baslatıldığını, yaratılan "dikensiz giil bahçesinin" yabanalara peşkeş çekildiğini belirterek, "Satılmaya kalkılan, toplumun özkaynağıdır. Bu nedenle toplum, malına sahip çtkmalıdır" dedi. Yüda yaklaşık 1 trilyon kâr eden bir kurulusa 5 trilyon fıyat biçen zihniyetin, neyi amaçladığını açık seçik ortaya koyması gerektiğini savunan Mansur Burgucu, PETKtM'e raüşteri olan şirketlerden birinin, Hindistan'daki birçok kişinin yaşamını yitirdığj zehirlenme olayının da suçlusu olduğunu söyledi. Kota pazarlığında APden soğuk tutum Ekonomi Servisi Türkiye'nin Avrupa ülkelerine yaptığı hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri ihracatını görüşmek üzere Türkiye'de bulunan AT heyetinin 89 ağustos kararlarıyla AT ülkelerinin diğer ülkelerle aynı düzeyde tutulmasına tepki duyduklan ve bu yüzden görüşmelerden olumlu sonuç auumasının zor olduğu belirtiliyor. şimdiden bir şey söylenemeyeceğini ifade etti. Birlik Başkanı Nuri Akın'ın toplantılara katılmadığı, Yardıması Tuncer Öğün'ün ise bugün toplantılara katıhnaya başlayacağı öğrenilirken Giyim Sanayicileri Derneği (GSD) Başkanı Osman Benzeş gftrüşmelerden olumlu sonuç çıkmayacağım sandığını söyledi. Benzeş, sektörün stratejik bir TürkiyeAT arasındaki tekstil planının yapılması gerektiğini vurürünleri ihracat ithalat sorunla gulayarak, sözlerini şöyle sürdürnnı görüşmek üzere dün Istan dü: "Olumlu sonuç alınabilmesi bul'da başlayan görüşmeler umut için Türk tarafının güçlıi olması Ahşvariş f i l m Başta gıda olmak vermiyor. Eski Birlik Başkanı Sım lazım. Bu da hazırlıkla olanaklıGültekin sonbahar ve ilkbaharda dır. Heyetin bıze kırgın olduğuna AT heyetinin olağan görüşmeler dair bilgiler ulaştı bize. Olumlu de bulunmak üzere Türkiye'ye gel sonuç ahnacağını zannetmiyonım, diğini hatırlatarak toplantıdan ne ama gönlüm Türk tarafmın başan tür bir sonuç çıkacağı konusunda elde etmesinden yana." Ekonomi Servisi Polonya'da yeni hükümet, durumu gjttikçe umutsuzlaşan ekonomiyi ciddi reformlarla canlandırmak gibi tarihi bir görevle karşı karşıya. Döviz Dövizin Efektif Efektif Döviz Doğu Bloku'nun Komünist ParSatış Alış Satış Al«ş Cinsi tisi üyesi olmayan ilk başbakanı 1 ABD Dolan 2248.24 2261.77 2250.49 2255.00 Tadeusz Mazowiecki, "Bu eko1 B. Alman Markı 1144.21 1140.78 1147.64 1141.92 nomide refonn gerçekleştirmenin 1 Avustralya Dolan 1752.81 1719.56 1758.07 1749.30 ne kadar zor olacağı konusunda 1 Avusturya Şilini 162.31 163.13 162.64 162.15 toplumun hiçbir fîkri yok" diye 54.85 1 Bolçıka Frangı 54.58 54.69 53.65 1 Danımarka Kronu 295.65 294.18 konuşurken, ekonominin tüm yü294.77 291.24 1 Fin Markkası 507.21 498.59 509.75 508.23 künü omuzlayacak olan Maliye 340.42 1 Fransız Frangı 338.72 339.40 338.38 Bakanı Leszek Bakerowicz. "Baü 1013.51 1 Hollanda Florini 1015.54 1012.50 1018.59 tiptnde normal piyasa ekonomisi" 338.72 340.42 1 Isvec Kronu 339.40 335.33 yaratmayı amaçladığını söylüyor. 1 isvjçre Frangı 1323.43 1326.08 1322.11 1330.06 100 italyan Lıreti 159.10 159.42 156.40 159.90 1 Japon Yeni 15.44 15.36 15.39 15.21 1 Kanada Dolan • 1898.67 1902.47 1866.39 1908.18 1 Kuveyt Dınarı 7493.39 7508.41 7366.00 7530*4 1 Norveç Kronu 314.14 314.77 311.00 315.71 1 Sterlin 3517.57 3507.02 3528.12 3510.53 1 S.Arabistan Riyali 600.12 601.32 589.92 : 603.12 Dört şirket borsa kotunda • ANKARA (ANKA) Sermayesini arttıran dört şirkete ait hisse senetleri, 8 eylül tarihinden itibaren borsa kotuna dahil edildi. îstanbul Menkul Kıymetler Borsası BaşkanuğYmn duyurusuna göre, Akra Akrilik Kimya Sanayi A.Ş:nin 33 milyar, Çimsa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Şfnin 10.8 milyar Bartuğsan Bartın Tuğla Sanayi A.Şînin 3.6 milyar. Kurt ve Kurt tthalat Ihracat ve Mümessillik A.ş:nin de 500 milyon liralık hisse senedi borsa kotuna alındı. üzere, temel tüketJm mallann.. 'iardan sonra sahip olmaları Varşovalılann en büyük sorunu. Polonyada ekonomi ikileıııi Acil görevi, Polonya'nın 4.9 milyar dolarlık dev bütçe açığını (geçen yıla göre beşe katlandığı) kısmak olarak gösterilen Balcerowkz, hükümet teşviklerini azaltacağını, yeni bir gelir vergisi getireceğini ve vergi kaçaklanru önleyeceğini acıkladı. Varsova Planlama ve tstatistik Okulu'nda 20 yıldır akademisyen olarak görev yapan Balcerowicz, siyasi tecrübesinin olmamasının hem zayıflık hem de bir avantaj olduğunu belirtiyor. Yeni hükümetin ilk kararlanndan biri, ulusal para birirni zilotiyi geçen hafta yüzde 23 oranında devalüe etmek oldu. Resmi kurda 1100 olan zilotinin ABD Doları karşısmdaki değeri devalüasyon kararıyla 1350'ye indirilirken, karaborsada 4 bin 900 olan ziloti dolar paritesi şimdilerde 10 binden işlem görüyor. Hükümet ayrıca petrol fiyatlannı yüzde 50, ithal sigara nyatlarını yüzde 75 ve et ürünlerinin fiyatlarını yüzde 80 arttırdı. Dev bütçe açığını kapatmak için hızlı para basma politikası sürerken (piyasadaki para miktarırun bütçenin yüzde 45'ine çıktığı belirtiliyor) enflasyonun kontrol altına alınmaması durumunda gelecek yıl yüzde 4 bine çıkacağı vurgulamyor. Bu arada Varşovalılar un, peynir, şeker, jilet, kibrit, deterjan bulmakta zorlanıyorlar. Varşovalılann giyecek, ayakkabı, mobilya, elektronik ev eşyası, buzdolabı, dikiş makinesi, bisiklet ve otomobil sahibi olmasının "neredeyse imkânaz" olduğu belirtiliyor. Polonya, ayrıca 39 milyar dolar ile Brezilya, Meksika ve Arjantin'den sonra dünyanın en borçlu dördüncü ülkesi. DÖVİZ KURLARI Erdemir'in sermayesi • ANKARA (AA) Özelleştirme kapsamma ahnan Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalan TA.Şînin kayıth sermayesi, 40 milyar liradan 2 trilyon 500 milyar liraya çıkanldı. Erdemir'in sermaye arttınmına ilişkin 31 temmuz tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul kararı hakkındaki Devlet Bakanlığı yazısı, Bakanlar Kurulu'nca kabul edilerek Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. ANKARA (ANKA) Merkez Bankası Türk Parası'nın Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar'a ilişkin genelgesinin görünmeyen işlemlere ilişkin hükümlerini sadeleştirdi. Merkez Bankası'nın Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren genelgesine göre, Türkiye'de yerleşik kişiler, dışarıda yerleşik kişiler için veya bunlar adına yurt içinde ya da dışında yapmış olduklan tüm hizmet karşılığı dövizleri serbestçe tasarruf edebilecekler. Bu kişiler "dışanda yerleşik kişiler" nam ve hesabına yapılan gider karşılığı dövizleri serbestçe tasarruf etme hakkına da sahip olacaklar. Görünmeyen işlemlerle ilgili döviz tahsis ve transferleri, ulusal ve uluslararası bankacılık prensipleri çerçevesinde bankalar ve özel fınans kurumlannca yapılacak. Bu işleralere ilişkin kati veya avans döviz saöş işlemleri, borcu gösteren fatura, proforma fatura ve gerekli diğer belgelere göre yapılacak. Avans olarak yapılacak işlemlerde uygulanacak limitler ve esaslar Merkez Bankası'nca belirlenerek bankalar ve özel fınans kurumlanna bildirilecek. karar' genelg* sadeleşti KONUK YAZAR ÇAPRAZ KÜRLAR $ $ $ $ 1,9707 B. Alman Marta 6,6440 Franse Fıangı 2.2204 Hollanda Rorini 1,7005 Isvıçre Frangı • BüGÜN • ÇanakkaleSeramik Fabrikalan ile Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'nun "Iznik Yüı" nedeniyle başlattığı etkinlikler kapsamında bugün saat 18.00'de Prof. Dr. Erdinç Bakla'nm sunacağı bir dia gösterisi yapılacak. • SEMİNER tstanbul Ticaret Odası'nın düzenkdiği "Dünyada ve Türkiye'de Piyasa Ekonomisine Geçiş ve Yapısal Uyum" konulu seminer saat 9.30'da Etap Marmara Oteli'nde başhyor. i 1414.50 İtalyan üreh < 146.52 Japon Yeni l 3,7500 S. /tabistan Riya i i 1.5598$ ALTIN GÜMÛŞ Cumhuriyet Reşat 24 ayar attın 22 ayar bıleak 18 ayar aftın 900 ayar gümuş 1 ons altın ($): Alış 171.500 195.000 26.000 23.150 19.500 410 360.35 Satış 73.500 205.000 26.060 25.500 19.560 428 360.80 SERBEST PİYASADA DÖVİZ ABO Dolan Batı Alman Markı Hollanda Florin Isvıçre frangı IngHtz Sterlını Fransız Frangı (M Bankası) A]* 2250 1133 1000 1310 3480 334 360.10 Satış 2255 1138 1005 1315 3520 337 (londra) Bugün dünyada kimyapetrokimya sanayii tekelleşmiş, kartelleşmiş bir yapıdadır. Petkim de Türk ekonomisinde bir tekeldir. Oysa bir yabancı tekele "blok" satıldığında Türkiye'ye, halkına kalacak olan nedir? Bu özelleştirme değil, bir yandan Atatürkçülük havasında bir yönetici kesim, bir yandan gayri millileştirme olayıdır. Prof. Dr. GÜLTEN KAZGAN t.Ü. tktisat Fakültesi Türkiye'yi sanayisizleştirme süreci özellikle son 23 yıldır hızlandırıldı. Bir yandan her boydaki özel firmalar sessiz sedasız yabancılara satüırken, bir yandan da ekonominin ortamı sanayi şirketlerinin yatınm yaparak yeni sanayilere girmelerini, teknolojilerini yenileyip kapasitelerini genişletmelerini caydıncı hale sokuldu, sanayiciler baskı altına alındı. Diğer yandan en kârlı KtT'ler, "blok" halinde, ahalar için en cazip fiyatlarla haraçmezat satılırken, devlet ve halk, zararlı özel firmalan kamulaştırmanın ve Türkiye'ye kalan zararlı KİPlerin yüküyle boğuşmaya bırakıldı; zaten iyice daralmış olan kamu yatmm kaynaklannı kurutacak bir süreç başlatıldı. Yabancı sermaye ise, yeni sanayi yatınmı yapmak yerine var olanı düşük fiyatlarla ele geçirmeyi, tabii ki tercih ediyor. Türkiye'yi sanayisizleştirme sürecinde en önemli aşamaya gelinmiş bulunuyor. Bu da şimdi PETKlM'in, yann Erdemir'in, öbürgün Sümerbank'ın ve en kârlı diğerlerinin ahcılar için en "cazip" olabilecek fiyatlarla elden çıkarüması ve Ulkenin sanayileşmesini, çokuluslu şirketlerin global kâr planlannın cizmesine bırakrnak yoluyla yürütülüyor. Oysa, satış listesine konan KİTlerin tümü, Türkiye sanayiine temel girdi üreten ve yann bir baska hükümet tekrar sanayileşmeyi gündeme getirdiğinde sanayi stratejisini yürütmesinde "manivela" olarak kullanabileceği önemde kumluşlar. Kârlanyla, gelişmesine katkı yaptıklan teknolojik bilgi ve beceriyle, hem özel sanayinin büyümesini hem de halkın refah artışını sağlamakıalar. Bugün dünyada kimyapetrokimya sanayii tekelleşmiş, kartelleşmiş bir yapıdadır. PETKtM'in durumu da Türk ekonomisinde bir tekeldir; ne var ki, bir kamu tekeli olarak bilgi birikimini, 1989'da 2 trilyon TL'ye yaklaşması beklenen üretimini ülke halkının yaranna sunmaktadır. Oysa biı yabancı tekele "blok" olarak satıldığında Türkiye'ye, halkına kalacak olan nedir? Bu özelleştirme değil, bir yandan "Atatürkçülük" havasında bir yönetici kesim, bir yandan milliyetçi muhafazakâr olma havasındaki bir diğer yönetici kesimin üstelik de halk destegi hiç kalmadığı bir durumda uygulamaya koyduğu bir "gayri millileştirme" olayıdır. Hem de beş yıldır Meclis komisyonlannda tekelleşmeyi önleyecek yasa tasansı bir türlü gündeme getirilemezken. Yabancı tekellere satışın Türkiye insaruna ne getirebileceğine biraz yakından bakmakta yarar vardır. Bir kere, PETKtM'in dahil olduğu sanayi dalına geçen yıl çıkanlan bir kanunla çok bilinçli biçimde grev yasağı getirilmiştir; böylece, işçilerin grev baskısıyla ücretlerini arttırma olanakları ortadan kaldınlmıştır. Satın alan teke) teknolojiyi değiştirip verimi ve kârı arttırsa da, bunun işçiye ücret artışlan yoluyla intikali engellenmiştir, hem de 'milliyetçiler tarafından. tkincisi, çokuluslu tekellerin "transfer fiyatlandırması" denilen bir yolla kârlarıru en uygun gördükleri ülkede topladıklan bilinmektedir. Türkiye'nin bugün sınai yatırımdan caydıncı, belirsizliklerle dolu hale getirilen "günübirlik siyaset" ortamı, kârların toplandığı ülke olmasına olanak buakmayacakür. Dolayısıyla, yabana tekel, "transfer fryatlandırması" yoluyla ithal girdi fiyatlannı yüksek, ihraç fıyatlarını düşük göstererek, Türkiye'de kârlı gözükmemeyi tercih edecektir; böylece de ödeyeceği vergiyi en aza indirebilecektir. Yani, zaten istisnaları dolayısıyla önemsizleşen Kurumlar Vergisi yoluyla, devletin, kendisine kaynak yaratma olanağı da çok zayıftır. Buna ek olarak, "transfer fiyatlandırması" ithalat giderini büyütürken, ihracat gelirini de düşürecektir. Üçüncüsü, yabancı tekeller, bilgi birikimini ellerindeki teknolojinin yerine yenisi geliştirilinceye kadar kimseye aktarmaz; çok zaman kendisini tekel gücüne ulaştıran da zaten sahip olduğu teknolojidir. Nitekim, sanayileşmede en önemli sorunlardan biri, bu tekeli kınp, yeni teknolojik bilgiye ulaşabilmektir. Bir yandan bugün Türkiye'nin ne özd ne kamu kesiminde PETKtM gibi bir kuruluşu tekrar yaratacak gücün kalmamış olması, bir yandan tekellerin yeni bilgiyi aktarmamayı daha kârlı bulmalan, Türkiye'nin bu önemli sanayi alanından elini çekmesi, yani sanayisideşme sürecini daha da hızlandırması anlamına gelecektir. Nihayet, yabancı şirketler satın aluken, tabii, KÎT'lere en düşük fıyatla sahip çıkmak ister. Bu kuruluşlann piyasada belirlenmiş fıyatları olmadığı için, pazarlıkta düşük fıyat teklifıyle işe girişirler; satın alnra için baş\Tiran 510 yabancı şirketin aralarında anlaşarak bir "oligopson" alıcı konumuna girmeleri işten bile değildir. Diğer yandan, satış pazarlığını yapanlan, araalan, komisyonlan ve ruşvetle kendi istedikleri fıyata razı etme gücüne de sahiptirler. Piyasada belirlenmiş bir tiyatları da olmadığı için, Türkiye gibi ülkelerde bu kurumlar çok zaman, bunları tekrar kurmanın gerektirdiği fiyatın Petkim ve Sanayisizleşme Süreci 7MURATA FAKSIMILE Istanbul: 175 14 93 Adana: 122 533 Bursa: 152 206 tzmir: 25 65 30 Antalya: 123 066 "Başarması için O'na destek verin... Sağlam bir temel kazandmn!M Temel Briîannica, ilk ve orta öğretimdeki öğrencilere yeni ders yılında basanlar diler... TEMEL BRITANNICA "küsuratından" bir fıyata elden çıkarılmaktadır; yani, satış fıyatı sayesinde devletin eline önemli bir kaynak da geçmemektedir, sadece bu arada bazı kişiler ve kurumlar çok zengin olabilmektedir. PETKtM, kesinlikle, blok halinde bir yabana tekele satumamalıdır. Eğer kapsadığı fabrikaların bazüannda yeni yatmm ve teknoloji gerekiyorsa, bunlan yerine getirme şartıyla, sözkonusu fabrikalara yabancı ortak alınmaudır. özelleştirme için, hisselerin bir kısmının çahşanlara, bir kısmının halka satılması düşünülmelidir. PETKlM'in satışına ilişkin toplanüda bir hükümet yetkilisi, dünyanın arak çokuluslu şirketler eline geçtiğirü, sanayinin uluslararasılaştığını iddia etmiştir. Eğer bu sav doğruysa, şu gerçeğe ne demeli Geçen yü Carlo di Benedetti adında bir İtalyan işadamı, Avrupa Topluluğu çerçevesinde ttalya'nın bütünleştiği Belçika'da Societe Generale isimli büyük bir şirketten Vo2O25 kadar hisse almaya girişince, bütün Belçika ayaklanmış ve satış yaptırümanuştır. Bir diğer gerçek de Thatcher'ın politikasıdır: tngiliz kamu kuruluşlannı özeUeştirirken, yabancılara sadece ^olO oranında hisse satın alma olanağı verilmiştir; hisseler sermaye piyasasında tngiliz halkına satılmıştır. Şili'de General Pinochet dahi, önce kamu kuruluşlannı haraçmezat bizim usul satışa girişmişken, işsizliğin %30'a doğru tırmanması, halkın giderek fakirleşmesi karşısında politikasını değiştirmiş, gayri millileştirmeyi özelleştirmeye dönüştürüp hisse senedi satımı yoluyla kendi halkına devretmeye başiamıştır. Türkiye'deki büyük muhalefet partileri, hükümetin uyguladığı bu politikayı benimsemediklerini, iküdara geldiklerinde bu kurumlan tekrar millileştireceklerini belirtmektedirler. Eğer sözlerinde samimi iseler, muhalefet partileri kamu kurumlanmn Toplu Konut'a devrini öngören karann iptali için niçin idari yargıya başvurmazlar? Yol yakın. ken, olabilirliği olan bir işle çözüm getirmek yerine, belirsiz bir gelecekte olabilirliği olmayan bir girişimi yapma taahhüdünü niçin ve nasıl yaparlar?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear