Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU MeîBorotof Genel Müdüriuflü'nden * nan Mpye göre; yurdun kiiaydoju tesimtari parçatı buluHu. Doflu Karadene ile Doflu Aıudoh'nun kuoydojusj yer yer saflanak yafelı, dijer yerier p a r a * v« az buluttu oeçecek. HAA SKAKLIÛ ftflış alan yerierde deişmeyecsk. Öteki yeriercfe hraz artacak. fflJZGÂR: Akden z % gündoftsu w poyrazdan, M a denizleıimade yılde ve poyraahn 35, Ege A A A A Y 33°20°0iy»rt>al<ır 27» 13° Edime 30° 15° Erancan 23° 5°Emırum 20° 8°Esloşehir 19 EYLÜL 1989 TURKIYEDE BUGUN A A B Y A A 33° 13° Marasa 25° 9°K.Maraş 22° 9°Me<sn 17° 5°MuS« 25° 7°Muş 30°M°IIOde 23° 8 ° t a 22° 14° Samsun 26° 10° Snrt 25°1O°Sınop 33°15°Sıvas 18° /"Tetardaı 21° 8°lratay 24° /"üıncefı 25°12°U W I< DUNYADA BUGUN Amstenlam Ammaı Atma Bagdat Barertona Basd B A A A A B B 8 B B A B A A A B A Y A B B A 29° 34° 29° 33° 30° 28° 26° 25° 25° 29° 25° 26° 32° 34° 35° 26° 32° 28° 36° 28° 26° 33° Lenngrad londra Madrıd Mılano Montreal MostaM B Y A A B B S B Y A B A A 8 A B B A A B 20° 25° 3T° 29° 24° 21° 24° 22° 27° 30° 22° 34° 28° 28° 35° 28° 30° 28° 29° 16° MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI A 26° 8°Ganwfep A33°21°Gteun Y 22°15°0rtu A 32°19°GumusnaneY Y23°1PHat*Jri B A 32°20°bparB A A 26° 8°(stanW A A 25° 7°lzmif A B 24° 9°Kars Y B 25° 7°Kasnmoou A A 20° 9°»yS8n A A 25°W°Kırttlafe« A A 28°15°Konya B 23° 5°KBtafıya A A 30° 13° Maiatya B Mntt Pans Prag Rryad Roma Sofya felAm Tunus Halil Efe'nin Serüvenleri... Halil Efe'nin öyküleri içinde, ne ilginçleri var; Torbalı Belediye Başkanı Ertan Unver anlatryor Halil Efe'nin serüvenini: Halil Efe'nin bir akrabası var; uzak da değil, annesinin daytsı fîlan oluyormuş galiba, profesör ve kalp cerrahı. Tabii sık sık ameliyat yapıyor, Halil Efe onun yardımcısı. içeri alryor hastayı, yardımcı oluyor. Bakıyorum gözüne, diyor Halil Efe, gitti gidiyor, bu hasta kurtufmaz! Ama, belki hocaprofesör itina ederse, belki kurtulabilir! Yorgun Hoca, gece giriyor saat 12'de; sabah beşte, attıda ameliyat bitmiyor. Yirmi kişi, otuz kişi günde... Boyuna ameliyat ediyor (Gazoz kapağı basıyormuş gibi anlatıyor), doktor değil, otomatik kapak basıcı! Tabii adam yoruluyor. Bir bakıyor, "Allaaah, yine yanlış yaptı!" diyom içimden, hemşirenin yanında filan seslenilir mi? Seslenmiyom, bozmuyom; gece çekilryo hoca dinlenmeye. Ben bakıyorum hastaya, kelebek! Kelebek, yani zekârette, uçtu uçuyo! Gözlerine bakıyom, gözleri gidiyo. Halil Efe'nin adamı Osman Ekici soruyor işin burasında: Efe, hasta gözlerini yukarı doğru kaldırıyo mu? Şoööyle... Ulen serseri, ilk baştan kaldırıyorduk onu, şimdi karşıdan bakryoz. Kapalıyken anlıyoruz gozü. Gözü kapalıyken nasıl anlıyonuz? (Halil Efe, gözlerini kapatıyor: 'Tırrrıt, tırrnttt yapıyor gözleri, öyle anlıyoruz. Ah işte böyle." Gözleri titriyormuş, oradan anlıyormuş.) Hemen alıyom makası, tak tak tak tak açıveriyom, çıkarıyom o damarı, takıyom öbür tarafa, dikiyom... Tamam! Sabahleyin Hoca geliyo, şöyle diyom! Hocam, akşamki hatanızı düzelttim. Böyle böyle yaptım. Bazılarını anlıyo ha! Nasıl anlar yav, diye karışıyor Osman, nasıl anlar... Yav, aceleden aynı delikten geçiremiyom iğneyi, pansumanda iki delik olunca, anlıyo bazılarını... (Kahkahalar) Bir gün kendim söyledim. "Hoca, akşamki kelebekti, gece bir buçuktan sonra açtım kapattım, hallettim! Görüyon mu, soldaki damarı yanlış bağlamışsın!" dedim... Allaaaaah, hakıkaten Halil, elin dert oörmesin... dedi. Osman Ekici birgün profesörü görüyor, soruyor: Hocam, Halil Efe'nin anlattıklarına ne dersin, diye. Hoca karşılık veriyor. Ah be Osman, ben bu Halil Efe'yi yirmi, yirmi beş yıl önce niye almadım buraya yav? (Ayvalıklı Halil, artık Bucalı olmuştur). Buca'da "Halil lobisi" olustu. Halil'in aleyhine konuşmak, "abartıyor, atıyor kafadan" filan demek yasak! Ertan Ünver, anlatryor, ben banda ahyorum: Halif Efe'nin uzaya gidişini biliyor musunuz? Bunu ben kendisinden dinledim. Bir gün Halil Efe taıiada çalışırken. "dıııııt" diye bir şey iniyor trakiörün önüna "Duuuur!" diyor Osman Ekici karışıyor lafa: Türkçe biliyo muyTnuş? Onlar yabancı dili yarım dakikada öğreniyorlar! (Kahkahalar). O zaman bilmiyordum ama, gittikten sonra öğrendim, yarım dakikada. Basıyor düğmeye İngilizce, basıyor Fransızca... Şoyle basıyor Almanca! "Duuuur" dedi, durdum. "Bin" dedi. Ayagımı bir şöyle yaptım, kendimi bir şeyin içinde buldum. Koltuk, içerisi sıcak, gözümü açtım kapattım, ortalık güpgündüz. Ben gece çıktım oradan, indiğimiz yer gündüz. Sabah mesai başlamış, biri geldi, omuzuma bir şöyle yaptı, "Yemek bölümü burası" dedi. Sonra aralannda başka bir dit konuşuyorlar, anlayamıyorum onu. "Ne yapacağım!" dedim, "Ne yiyeceksen çek!" dedi. Yazıyor üzerinde domates, biber, patlıcan, bamya bilmem ne. Yeni dikilmış fideler.. Osman Ekici dokunacak ya: Yahu, Türkçe mi yazmışlar onu da? Ben geldim ya oraya, Türkçesini yazmışlar; düğmeye basryorlar Türkçe, düğmeye basıyorlar Fransfzca yazıyor (Halil Efe, uzay olayından ilk kez söz ediyor, kaçacak, kaçamıyor, Ataturk olaylarına filan benzemiyor). İşte demiş uzaylı, "O" harfi yazılı yerler senin yerlerin. "Vuuuv" bir bakıyorum, ayaklarım yıkanıyor, bir bakıyorum üstümde elbiseler, içeri girdik, biz başladık çalışmaya. Benim önüme bir cıvata veriyorlar, onu takıyom, usta geliyor bir şey söylüyor. "Haydi Halil" diyor... Adını nereden biliyorlar? Altahın satağı! Oraya biz gittik, oraya giderken az mı muhabbet ettik yolda (Kahkahalar). Sonra mesai bitti. Aaa, ben bir döndüm geriye, baktım; ektikleri domates, biber olmuş, üzerinde domatesler duruyor. Sordum yanımdakine: Bunlar nedir? Sabah diktiklerim. Bizim sırrımız bu. Sabah dikiyoz, öğlen yeriz. Akşam ne yiyeceksek onu dikeriz! Taze yiyoz, suni gübre yok. Orman morman yok, hiçbir şey yok... Pele, biliyorsunuz bir zaman kraldı, Pele'yi bu yetiştirmiş. Nasıl mı? Futbol topundan büyük bir delik, bir bakmış delikten, pat pat pat toplar geliyor. Allah Allah.. Halil anlatıyor şimdi. Dolaştım baktım, bir çocuk, "Ne yapryorsun oğlum burda?" dedim, "Antrenman yapıyorum amca" dedi. (Halil Efe, Brezilya'da tabii o zaman Torbalı'nın Çatak Köyü'nde değil.) Gel bakalım, sende iş var! Osman soruyor hemen: Kaç yaşında? Eeee yedi, sekiz yaşında var o zaman... Gel bakalım, dedim, at bakalım bana bir pas, biz de o zaman Büyük Fikret'le milli takımı çalıştırıyoz. Baktım, Pele'de iş var. Hemen evine gittim. Birev; yıkıkdökük, tenekeler, tahtalar... (Brezilya'daki "get'! to "ları filan, her şeyi okuyor gazetelerden, kendisi ilkokulu bitirmiş değil). Annen baban nerede, diye sordum. insanlar açlıktan boyyyle... Bu çocuğa dikkat edin, dedim. Yetiştirecekseniz yetiştirin, yetiştirmeyecekseniz verin bana, götüreyim Türkiye'ye, şampiyon yapayım bunu. Vallahi, bizim imkânımız yok. Yetiştiremeyiz, falan filan... Hemen yakın bir kulübe götürdüm, "Alın bu çocuğun hayrını görün" dedim. Adam ne dedi? Ohooo, bunun gibi çok Arap var bizde, dedi! Bu Arap o Araplardan değil, dikkat edin buna, dedim. Ben söyledim, döndüm. Sonra Pele, 1718 yaşına gelmiş. Ben unuttum tabii. Adresimi bırakmıştım. Pele'nin annesinden bir mektup; Halil Efe, işte şu andaki Pele senin eserin.. Bilmem ne, mektup evde! (Kahkahalar) SSS«* * * galı. (Uga yuks«tdijı 0515, Ege * B * tı AMaıiz açıUamta yar yer 23 nvtre dobymda buhnacak. ton GUO'nde hava [»rçafc ve a2 buluthj oececek. Ruzgâr G ö * * ! « 10tan.ddaymda bu.unacak. Bdu Burea A 26° e°van 24° 9°Htagat 25°12°Zonguldak Verted* Vfyana 2Wı BULMACA 5OLDAN SAĞA: 1/Kanşıklık. 2/Mevki, makam... Cennet ile cehennem arasında bulunduğuna inanılan yer. 3/ Üzerine kitap koyup bağda$ kurarak önüne oturulan bir çeşit dar ve alçak masa... Vahya Kemal'in hece ölçüsüyle yazdığı tek şiiri. 4/ Paramızı simgeleyen harfler... lslam inanana göre kıyamet günü bütün ölülerin dirilerek toplanacağı yer. 5/ tnanç... Matematikte kullanılan sabiı bir sayı. 6/ Sayfa çevresine çekilen çizgi... Üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz. 7/ Mercanada... Uzaklık anlatmakta kullanılan söz. 8/ Inleme... Kütahya'nın bir ilçesi. 9/ Doğu Karadeniz yöresinde dokunan bir çeşit çamaşırhk ince bez. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Böbrek üstü bezi kabuğunun salgıladığı hormonlardan biri. 2/ Ahırlarda iki hayvan yeri arasına bölmelik diye konulan kaün sınk... Bağışlama. 3/ Tin... Bir işi birçok istekli arasından en uygun koşullarla kabul edene bırakına. 4/ Zekâ... Deriden sızan sıvı. 5/ Yunan mitolojisinde güzel sanatlann dokuz perisinden biri. 6/ Baryumun simgesi... Tembellik. 7/ Bir tuzla ürününün satıldığı bölgeler... Bir nota. 8/ Tkkılmıj ad... Sessiz, uslu. 9/ Müzikte yayı geniş geniş çekerek çalmaya verilen ad. /s* Eski CIA Ankara Istasyon Şefl PaulHenze: Aıpk BMlrilu G9üneş* (Coriı Ssslı Vyajmurlu 20° B 23° ANAP'ın seçim kazaıiması zor HAKAN AYGUN 60 YIL ONCE Cumhuriyet Resimü Ay davası 19 EVLÜL 1959 Müddeiumumilik tarafından Resimli Ay gazetesi aleyhine açılan davanın rüyetinde dün üçttncü ceza mahkemesinde başlarulmışür. Dünkü muhakemede Resimli Ay'ın vekili Irfan Emin Beyle mesul müdür Behçet Bey de bulunmuştur. Davaya mevzu teşkileden "Sesini Kaybeden Şehir" isimli bir şiirdir. Müddeiumumilik bu şiiri memleket halkını yekdiğeri aleyhine teşvik edecek ve komünist propagandası mahiyetinde görmüş ve 155'inci madde delaletile mahkemeye sevkedilmiştir. Behçet Bey isticvap olunduktan sonra bu şiirin ne maksatla yazıldığı makamı riyaset tarafından soruldu ve şiir kelime kelime okunarak her kelimesinin manasının izah olunması istcndi. Behçet Bey makamı riyaset tarafından sorulan suallere sarih cevaplar veremediğinden trfan Emin Bey söz alarak dedi ki: ' İstanbulda bir müddet evvel şoförler grev yapmışlardı. O vakit şehirde tam bir sükunet hasıl olmuştu. Şair o günkü boşluktan aJdığı ilham üzerine bu şiiri yaznııştır. Bunda komünist propagandası yoktur. Şiirin heyeti umumiyesi böyle bir iddiayı reddeder!' Fransızların yeni şehri Nusaybin kasabası yeni bir rakip karşısında bulunuyor. Fransızlar Nusaybinin tamamiyle cenubunda yalnız bir haneden ibaret olan Kamışlı mevkiinde yeni bir kasaba tesis etmişler ve buraya Goro namını vermişlerdir. Bu yeni memleket az zamanda büytlk bir kasaba halini almış ve Nusaybini terkeden ahaliden bir lusmı buralara yerleşmiştir. Halkı oraya geçiren kuvvet nedir? Ucuzluk, şeker, petrol ve diğer havayici zaruriye burada daha ucuzdur. Mütarekeden sonra çölün en işlek ticaretgâhı olan Nusaybin Fransızların rekabeti karşısında iktisadi mevkiini gün geçtikçe bu yeni rakibine terketmekte ve gittikçe küçülmektedir. 30 YDL ÖNCE Cumhuriyet Silahsızlaıınıa planı 19 EYLÜL 1959 Sovyet Basbakanı Hrutçef bugün Birleşmiş Milletlerde yeni silahsı/Janma planını açıklamıştır. Genel Kumlda konuşan Rus Basbakanı demiştir ki: " Rus hükiimeti dört yı) içinde tam ve umumi bir silahsızlanma teklif eder. Bu müddet zarfında dünyadaki bütün kara, deniz ve hava kuvvetleri ortadan kajdırılmalı, askeri üsler ve yabancı memleketlerdeki askeri tesisler ilga edihneli, bütün atom ve hidrojen bombalan tahrip olunmalı, bütün nükleer süahlann imalatı durdurulmalıdjr;' Daha sonra Hrutçef milletlerarası bir kontrol sisteminin kunılmasını teklif etmiş ve "memleketler birbirlerinden hiçbir şeyi saklamamalıdırlar" demiştir. Konuşmasına, Birleşmiş Milletlerin gayelerine ulaşmadığıru söyleyerek başlayan Rus lideri, ikinci cihan harbinden beri birçok bölgelerde silahlı çatışmalara yol açan itilaflann vuku bulduğunu, bunların bazen yeni bir dunya harbine sebeb olacak kadar ileri gittiğini, • binaenaleyh Birleşmiş Milletlerin gayretlerini iki misline çıkarraası gerektigini belirtmiştir. ANKARA Eski CIA Ankara Istasyon Şefl Paul Henze, Başbakan Turgut Özal'ın "Çankayaya çıkacak gticü olduğunu" söylüyor. Özal'ın yüzde 21.80'lik oy potansiyeline dayanarak Köşk'e çıkmasım ise "O i$ ölkeden iilkeye degtşir" diye değerlendiriyor. ANAP'ın tekrar seçim kazanmasının zor olduğunu savunan Henze, hükümetin popülaritesini kaybetmesini de oldukça doğal buluyor. Son zamanlarda Afrika ülkeleri ve Sovyetler Birliği üzerine çalıştıgıru belirten Henze, özellikle Marksist ve yıkılmış ekonomilerle ilgilendiğini vurguluyor. llk kez 35 yıl önce geldiği Türkiye'ye yılda ikiUç kez ekonomik ve askeri araştırma şirketi Rand Cooperation adına uğradığını ifade eden Henze, o kadar geliş gidişine karşın herhangi bir ticari anlaşmaya önayak olmadığıru belirtiyor ve "Biz sadece araşnrma yapanz" diyor. Halen Türkiye lehinde lobi faaliyetlerinde bulunduğunu kaydeden Henze, Türkiye'yi ve Türkleri çok sevdiğini belirtirken, Türkiye"de doğan oğlunun adının Iskender (Alexander) olduğunu vurgulamadan geçemiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Ankara'ya gelmesi hayli ilginç karşılanan Henze, "Merhaba" denilince hemen lafı Sovyetler Birliği'nden ve "Marksirazin sefaletinden" açıyor: Sayın Henze, bugünlerde nelerie ilgileniyorsunuz? HENZE Son bir yıl içinde iki kere Sovyetler Birligi'ni gezdim. tşadamları ve akademisyenlerden olu$an gruplarla. Durunılan çok kötü. Özellikle Müslüman azınlıklar ki bunların çoğu Türk asıllı. Daha fazla özgürlük istiyorlar. Bu, dün>anın her yerinde böyle. Dinsel faaliyetleri daha açık yürütüyorlar. Türkiye'ye de sempatileri çok fazla. Ekonominizi, demokratik gelişmeleri soruyorlar. Geçmişe göre daha rahat konuşuyorlar. Bu, yavaş da olsa ilerleyen perestroykanın bir sonucu tabii. Hayat standartları çok kötü. Duşünebiliyor musunuz, sabun yok, gıda yok. Türkiye'ye gelmeyi istiyorlar. Türkiye Ue olan Uişkilerinize gelirsek, Türkiye uzmanı olarak tamnıvorsunuz. bginiz nereden geliyor? HENZE tlk kez 1955'te turist olarak geldirn Türkiye'ye. Türkiye'yi 35 yıldır biliyorum. 73'tden 77'ye kadar Amerikan Büyükelçiliği'nde görevliydim. 7Tde Washington'a döndüm. Brezezinsky ile çalıştım. Carter'la dört yıl çalıştım. Görevlerimden birisi Türkiye idi: Silah ambargosu sırasında 34 defa Türkiye'ye geldim. Ambargonun kaldınlması için çaba gösterdim. O zan.an Ecevit ile resmi görüşmeler vardı. Türkiye letıine calışmamzı Türk hükümeti mi istedi? HENZE Evet. Ecevit istedi. Demirel istedi. Birlikte çalıştık, her ikisi de silah ambargosunun kaldırılması için yardımlarımı istemişlerdir. 1980den sonra bu lebtelrî faaliyetlerinizi sürdürdünüz mü? HENZE 80'den sonra çok defa tatil için, araştırma için geldim. Türkiye'de çok arkadaşım var. Her sene ikiüç defa geldim. Son olarak nisan 88'de gelmiştim, şimdi de eylül 89'da geldim. Şu andaki göroiniz nedir? Kendi deyişinizle hükümetle bağlantılı kuruluşlardan eraekli o\duktan sonra ne vaDiyorsunuz? ulusal grupların içinde en kaJitelisi. Sayın Mesut Yilmaz da defalarca New York'a gddi. Çok iyi faaliyetlerde bulundu, kendisini tamyorum. Resepsiyona gelmenin nedeni de eski dostlarla karşılasmak, konuşmak. 80 sonrası TürkAmerikan ilişkilerini nasıl degerlendiriyorsnnuz? HENZE Çok olumlu. Ama her zaman iyiydi ilişkiler. Sorunlar vardı, ama Kongre*yle ilgiliydi. Asıl sorun olan ticaret konusuna gelince, Amerika'nın Türkiye'ye daha çok destek olması lazım. Osmanlı daha iyiydi Amerika Güneydogu'ya nasıl bakıyor? HENZE Bir Kürt devleti kurulmasına sıcak bakacağını sanmıyorum. Amerika, her zaman insan haklanna sempatıyle bakmıştır. Kürt hareketine olumlu bakamaz. Bu biraz da PKK'dan. Çünkü MarksistLeninist bir örgüt. Ortadoğu'da gereğc<den fazla devlet var. Yeter bu kadan. Osmanlı tmparatorluğu zamamnda daha iyiydi. Hepsi Osmanlı'nın hükümranlıği altında iken savaş yoktu, banş vardı. Amerika, insan haklanna önem veriyor, bir başka devlet kıırnlmasına degi) dediniz. Türkiye1 de 12 Eylül'den sonra işkence iddialan mahkeme kararlanyla belgelendi. Amerika da askeri yönetimi yakından destekledi. HENZE Askeri yönetim, insan haklanna karşı değildi ki. O zaman temel sorun Türkiye'nin ayakta kalmasıydı. Sokaklarda insanlann öldürülmesinin önüne geçmekti. Size dönersek, uzun yıllar 'Government related organisations'larda çaltşlıktan sonra bir bosluk hissiediyor musunaz? HENZE Amerika, farklı bir ülke. Merkezi hükümet, federal hükümetler var. Hükümetlere bağlı kuruluşlar var. Yani aktif olarak görsv yapma olanağı bu kuruluşlarda her zaman mevcut. Rand Cooperation'u fcastediyorsunuz. HENZE Evet, tabii. HENZE Daba ne kadar çalışmavı düsüniiyorsunuz? HENZE Şu anda 65 yaşındayım ve oldukça sağlıklıyım. Rand Cooperation için Afrika ve Sovyetler Birliği üzerine çalışıyorum. Bir çiftiiğim var. Ailem kalıyor. tskender adlı bir oğlum var. Alexander yani. Gezmekten, çiftliğinize uğravamıyorsanuz herhalde. HENZE (Gülerek) Evet öyle oluyor. Silah şirketlerine danışmanlık yapıyor musunuz? HENZE Evet. Zaman zaman, ama az. Silah uzmanı değilim. Hiçbir zaman da olmadım. Uzmanhk alanım ekonomi ve politika. Afrika toplumlarının ekonomileriyle ilgileniyorum. Yıkılmış ekonomilerle. Marksist ekonomilerle. Marksizm çok zavallı bir sistem. Afrika üzerine çalışıyorsunnz. Ama sık sık da Türkiye'ye geliyorsunuz. Sahi, şimdi niye geldiniz. Ekonomimiz mi yıkılıyor? HENZE Hayır, söyledim, tatil için bulunuyorum. Bu arada Rand Cooperation için de gözlemlerim oluyor labii. Türkiye anılannızı yaayor musunuz? HENZE Belki 10 yıl sonra, elimde notlar var. Fotograflar ve belgeler var. Ama yazmak için erken. 'Palitika u z a a m y » ' Paul Henze'nin yeni ilgi alanı Afrika ve Marksist ekonomiler. Henze, 'Ben silah uzmanı değilim, politika ve ekonomi uzmanıyım' demiş. PAULHENZE'DEN Başbakan özal'm Çankaya'ya çıkacak gücü var. Bu demokratik sistemlere, ülkelere göre değişir. Türklerin iki hobisi var. Biri politika diğeri futbol. Bazen biri, bazen diğeri ön plana çıkıyor. Komünist Parti ile demokrasi olacağına inanmıyorum. Demokrasinin de bir sımrı vardır. Batı Almanya'da komünist partisi vardır, ama Nazi partisi yok. B.Almanya'da demokrasi için Nazi partisi lazım değil. Amerika'nın bir Kürt devleti kurulmasına sıcak bakacağmı sanmıyorum. Ortadoğu 'da yeterinden fazla devlet var. Osmanlı Imparatorluğu zamamnda daha iyiydi. Savaş yoktu, banş vardı. HENZE Amerika'nın en eski ve meşhur araştırma şirketi Rand Cooperation'da çalışıyorum. Rand Cooperation, her konuda araştırmaJar yapıyor. Ekonomik, poütik, askeri, her tür konularda. Merkezi hükümet, federal hükümetler, eyalet hükümetleri, kent hükümetleri için çalışıyoruz. Şirketin bir sermayesi var, onu da değerlendiriyor. kazanması güç gibi görünüyor. Demokrasi hem sınırlı, hem sınırsız Özal iktidan dönemindeki demokratiklesme yelerli mi? HENZE Çok güzel gelişmeler oldu. Fakat demokrasi kolay bir sistem değildir. Bir süreçtir, sının yoktur. Gergiııliklere, çatışmalara açıktır. Türkler, politikayı çok seviyor. Zaten Türklerin iki hobisi var. Biri futbol, diğeri politika. Bazen biri, bazen de diğeri ön plana çıkryor. tkisi de kötü gidiyor galiba. Milli takımımız o kadar iyi değil. 10 yılda bir de darbe oluyor. HENZE (Gülerek) Zaman zaman olabilir, değil mi? Demokrasinin sının yoktur dediniz. Ama asgari kurallan var. Bacı dün>asının standartlan var. Belli başlı kurumları olması, komünist partileri kurulması gibi. HENZE Komünist partiyle demokrasi olacağına inanmıyorum. Çünkü komünist parti, demokrasiyi amaçlamıyor. Demokrasinin bir de sının vardır. Ülke1 ye göre değişebilir. Batı Almanya da komünist partisi var, ama Nazi partisi yok. Batı Almanya'da demokrasi için Nazi partisi lazım değil. Bu gelişinizde Dışişleri'nin bir kokteyline katıldınız. Sözünü ettiğiniz Türkiye lehindeki lobi faaliyetleriniz süriiyor mu? HENZE Evet. Türk Dışişleri'yle ilişkilerim çok iyidir. Saym Şükrü Elekdağ'ın Amerika'ya gelmesinden sonra Uişkiler çok gelişti. Amerika'daki Türkler, diğer ANAP'ın seçim kazanması zor CıımfaurbaskanJığı seçtmi öncesi Ankara'ya gelmeniz ilginç bulundu. Neden Türkiye dersiniz? HENZE Tatil için. Eski dostlarla görüşmek için. Eşim, eğitim turizmi yapan bir şirkette çalışıyor. 20 kişilik bir arkeolog grubuyla şimdi Nemrut Dağı'na gittiler. Ben eski dostlarla görüşmek için Ankara'da kaldım. Buradan da Bursa ve Eskişehir'e uğradıktan sonra İstanbul'a geçeceğim. Cumhurba^kanlıgı konusundaki gelişmeleri izliyor musunuz? Özal sizce Çankaya'ya çıkar mı? HENZE Çok, çok zor. (Gülerek) Bu konuda net haberler yok, bilgi az. Üstelik sizin işiniz. Yüzde 21.80'le Çankayaya çıkmayı nasıl degerlendiriyorsunuz? HENZE Demokrasi. Tabii oraya çıkacak gücu parlamentoda var. Ama bu demokratik sisteme göre, ülkeye göre değişir. Demokraside güce sahip olabılir, ama halkı mutsuz edebilirsiniz. Hükümetin popülaritesini kaybetmesi çok doğal. ANAP'ın tekrar seçim T.C. MALİYE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gümrük Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı'nca 23, 24 ve 25 Ekim 1989 günlerinde Ankara, lstanbul ve Izmir'de Hesap L'zman Yardımcılığı giriş sınavı açılacaktır. SINAVA KATILABİLMEK IÇIN; a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı niteliklere sahip olmak. b) 1.1.1989 tarihinde 35 yaşını doldurmamış bulunmak. c) Eğitim süresi en az dört yıl olan, Siyasal Bilgiler, lktisat, Işletme, Hukuk, İktisadi ve Idari Bilimler Fakülte ve Yuksek Okulları veya aynı süre eğitim veren ve bunlara eşitüği Yüksek Öğretim Kurulu'nca kabul olunan benzeri yabancı fakülte veya Yüksek Okullann birinden mezun olmak gerekmektedir. •Sınava giriş şartlanm ve sınav koşullarını gösteren broşür ile başvuru formu, Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanhğı ve Kurulumuzun Ankara, tstanbul ve tzmir Grup Başkanlıklanndan sağlanabilir. tsteklilerin 9 Ekim 1989 günü akşamına kadar Maliye ve Gümrük Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanhğı llkadım Caddesi Kara Harp Okulu kavjağı yani A blok zemin kat BakaniıklarANKARA adresine belgeleri ile birlikte bizzat veya posta Ue muracaatlan duyurulur. ^asın: 2%.« GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet OLÜM Ü ökem, Ildır, Günşiray ailelerinin kardeşleri, Gökdemir ve Şalvat ailelerinin gelinleri, Tanmanlar'ın yengeleri 8 Nisan 1976 günü silahlı sağ eylemcilerce katledilen SBF öğrencisi Hakan Yurdakuler ile Oktay Yurdakuler'in anneleri Tabii Senatör Emekli Kurmay Albay Muzaffer Yurdakuler'in sevgili eşi ...Ve Ozal rest çekti 19 EYLÜL 1988 Başbakan Turgut Özal, kamuoyunda bir süredir tartışılan "sürpriz açıklamayı" dün radyo ve TV'den yaparak, referandum sonucuna göre "başbakanlık ve politikadan" çekileceğini açıkladı. Başbakan Özal bu sürpriz açıklama ile 25 Eylül halkoylamasını kendisine yönelik bir "güven oylamasına" dönüştürdü. Özal konuşmasında başbakanlık ve politikayı hangi oranda bir evethayır oyu sonucuna göre bırakacağını açıklamadı. Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgut özal dün TV ve radyoda partisine ayrılan referandum propagandası konuşmasında, "özal'm gitmesi önemli değildir, önemli olan Türkiyemiz'de 1980 öncesi zihniyet geri mi gelecektir?, Istikrarsızlık ve çok başlı koalisyonlar yeniden mi başlayacaktır?" dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: "Uzun zamandır düşünüyorum. Vardığım kararı şimdi sizlere açıklıyorum. Bu referandumdan çıkacak sonuca göre başbakanlıktan ve politikadan ayrılacağım. Bu konudaki önemli açıklamalarımızı siz vatandaşlanma yapmayı tarihi bir görev telakki ediyorum." «• T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI TEŞKİLATLANDIRMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ STAJYER KONTROLÖRLÜK SINAVI Sanayi ve Ticaret Bakanüğı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğu'ne smavla stajyer kontrolör ahnacaktır. Yazüı sınav 7, 8, 9 Kasım 1989 tarihlerinde Ankara'da yapılacaktır. SINAVA KATILABİLMEK İÇİN: a) Devlet Memurian Kanunu'nun 48. maddesindeki niteliklere sahip olmak, b) 1.1.1989 tarihinde 30 yaşıru doldurmamış olmak, c) lktisat, Hukuk, Işletme, Siyasal Bilgiler ve Idari Bilimler Fakülteleri Ue bunlara denkliğj Yüksek Öğrelim Kurulu'nca tasdik olunan en az dört yıl süreli yerli ve yabancı yuksekokullardan birini bitirmiş olmak, d) Tam teşekküllü devlet hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporu ile sağlam ve her turlü iklim ve yolculuk şartlanna dayanıklı olduğunu belgelendirmiş bulunmak gerekmektedir (Bu belge yazüı sınavdan sonra da getirilebilir). Sınava giriş şartlanna ve sınav konularına ilişkin bilgiler ile basvuru formu, Ankara'da Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğti'nden, diğer illerde Sanayi ve Ticaret 11 Müdürlüklerinden temin edilebüir. Istekliler 13.10.1989 günü akşanuna kadar Sanayi ve Ticaret Bakanlıgı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü TandoğanAnkara adresine belgeleri ile birlikte bizzat veya posta ile müracaat edebüir. Postadaki gecikmeler, eksik belgelerle yapılrruş başvurular dikkate alınmaz. Basm: 32317 HAYRİNMSA YURDAKULER 18.9.1989 günü hayata gözlerini kapatmıştır. Cenazesi 19.9.1989 günü Maltepe Camii'nde Jcılınacak öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarhğı'nda, doyamadığı oğlu Hakan Yurdakuler'in yanında toprağa verilecektir. ÖZEL BORA SÜRÜCU KURSU ıcE SOROCÛ SEDTMIUSI VERÜJR ÜSKÜDAR343 6781 KOZYATAĞI3624733 MALTEPE 352 21 21 TARABYA162 08 18 OKULUMUZDA26. DÖNEM KAYITLARIEAŞLAMIŞTIR AİLESİ BAYAN ANKETÖRLER ARANIYOR Tel: 156 04 68 362 32 05