26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
73 EYLÜL 1989 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 GÜLGEÇ MUZIK FİLİZ ALİ HAYVANLAR İSMAİL Ilhan Mimaroğlu'nun 'Günsüz Günce'si öğretid ve kışkırtıcı Sözünü lıiç sakmmadan KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK BEHİÇ AK yılhk izninin bir bölümünü kullanacağından KİM KÎME DUM DUMA'ya bir süre ara verecektir. PİKNİK PİYALE MADRA İlhan Mimaroğlu'nun "Günsüz Günce"sini okumak sadece keyifli değil, ögretici, düşündürücü, yer yer öfkelendirici, kışkırtıcı ve biz yaştakiler için epey nostaljik. Müzikle az ya da çok ilgili herkes bu kitaptan büyük haz alabilir. "İşiniz nedir?" "Besteciyim." "Peki, işiniz nedir?" "Kendini sanatçı olarak saptayan kişi artık başkaları gibi yaşayamaz" demiş Anatole Francc. Besteci Mele Sakpınar ise çıkar yolu başkası gibi yaşamakta bulmuş. New York'un East Village bölgesinde bir dükkân açmış. El işçiliği ürünleri satıyor. Bir giin uğradım dükkânına. Konuşmaya başladık. Hep işinden bahsediyor. Işi dediğim, dükkânı. Ya müzik ne oluyor? Birkaç gün sonra bir konseri olacak Sakpınar'ın, Kâmnın İnce'yle birlikte. Sakpınar'la lnce, kendi muzıklerini çaldırmak için Weill Hall'u tutmuşlar, çalgıcılarını peylemişler. Sesini duyurmak için cebinden para ödemek zorunda kalan sanatçılar. (Artıyor sayısı buradaki Türk bestecelerinin) Sakpınar'la Ince'den başka Semih Fınncıoglıı var. Deniz Ülben var; eskilerden Bülent Arel var. Amerika'nın başka yerlerinde de Türk bestecileri olduğunu duyuyoruz. Bu gidişle biz buradakiler, sız oradakilerie boy ölçüşeceğiz, sayıca! (tlhan Mimaroğlu: Günsiiz Günce , Müziğin Çevresinden Esüıtiler. Pan Yayıncılık, Ağustos, 1989, sayfa 135) G6ZLEPİNDE GCQ£/İM. HIZLI GAZETECI SECDET BAKlhJ. MlMOZAru ARAMiaPAKı İLİ$Kf Mls Sokakia Kltap Gtateri ! 9 V a ilhan Mimaroğlu ve Rliz Ali. geçen hafta Beyoğlu Mis Sokak'taki Kitap Günleri 89'da bir aaya geldiler. Mimaroğlu ve Fıliz Ali okurtanna kitaplarını imzalarken, bir yandan da müzikle ilgili koyu bir sohbete girmeden edemediler. (Fotoğraf: Esat Pala) hlar! Hep birbirlerini desteklerlermiş! Bu söylentileri kendi yaşanlımda doğrulayamadım bir türlü. Ömrum boyunca bir Galatasaraylı olarak hiçbir Galatasaraylıdan en ufak bir yardım ve destek görmedim. önemi yok. Galatasaray'a olan ilgisizliğim bu nedenle değil. On iki yılım orada boşa geçtiği için.." Mimaroğlu, okuma yazmayı annesinden oğrendiğini, Türkçeyi ise bir yıl Turkçe dersine gelen Esat Mahmul Karakurt dışında bu kavramlann uygulanışı arasında hiçbir ilişki olmadıgıııı ogrendim" diyor yazar (sayta 102). tlhan Mimaroğlu, 1950'li yıllann Ankarasının renkli kişilerinden biriydi. Açıklamalı plak dinletileri, radyoda caz müziği, çağdaş muzik programları, gazete ve dergilerde çıkan eleştiri yazılarıyla Ankara'nın muzik yaşantısına hareket katardı. O günlerin gazete ve dergi sayfalarına göz atacak olursanız tlhan Mimaroğlu'nun zehir zemberek için ısrar ederlerdi. Doğal olarak arada bir de ikisi kapışırdı. "Birbirleriyle kimi kez uyuşan, çoğu kez çatışan iki yazardık. Gazetelerde, dergilerde, türlü müzik konulan üzerinde sakmcasız lartışırdık. Belki belirtmek gerekir, çekişmelerimizin dostluğumuzu gölgeledigi, sırası düştüğunde de, ozellikle radyoda müzik yayınları alanındaki çabaianmızda. işbirliğimizi engeüediği olmamıştır.." (sayfa 41) İKİ İNŞAN/N ARASlMPAKf ÖZEL &IR Y/ü£ X%J ;. 006RVS1JNU ÜTERS&VİZ. HU K< "İ y?İJ* *j 1 Z . •.VA'. o* A'ıJ OLPUâU BİR OTORİTE MIDIR <?" p/YE PEK ( | ^ H A ? 1 PÜŞÜNME GE&EĞ; ^S^^^^A Î ^^BSBLSS, SHB TuUAF GBLEH &ELKİ ÇE $O : ToPLUMUN PAYATTI61 ve KüTSAL SAVILAN 6ÖRENEKIER APihiA D'ıİL, 5BV6İ APlhJA .UAREKBT ETTIK. MİM07A KENPİ İSTEKLERIYLE TOPLUMUN ZoRLAMAlARINIti ÇATtŞTIĞI I ., , NOKTAPA POGMATİZ/HE / f t R^ VI 1U ÇİZGİLtK KÂMİL MASARACI Cazda öncti Mimaroğlu, o yıllarda Llus gazetesinde, Akis ve Forum dergilerinde yazdığı müzik ve radyo eleştirileri yantnda New York'ta yayımlanan Musical America Dergisi'ne de Türkiye'den muzik "Ali İlhan Kemalettin haberleri yazıyordu. 195556 yılMimaroğlu Valencia' larında Rockefeller Vakfı bursu ile New York'a giderek Columbia şarkısının dillerde dolaştıgı 1926 yılında Üniversitesi'ne girdi. Columbia'Kaiser VVılhelm H'nin da bestecilik, müzik tarihi gibi koHolianda'dan sıkıldığı nular üzerine çalıştı. 1960'tan sonra New York'a yerleşen Miiçin İsviçre'ye maroğlu kısa zamanda besteciliyerleşmek istediğini ği ile tanındı Nevv York müzik gazetelere bildirdiği çevrelerinde. 11 mart perşembe günü doğdu. Hukuk tlhan Mimaroğlu caz müziğiııi Fakültesi'nde hukuk yayma ve sevdirme konusunda da ve adalet öncülüğunü koruyan müzik kavramlanyla bu adamlanmızdan biri, ancak burakavramlann da her zaman olmadığınca alçakuygutanışı arasında gonüllü. ö r n e ğ i n Bacb, ve hiçbir ilişki Mozart'a karşı yürüttüğü küçümolmadığını öğrendi. seme kampanyasıyla kıyaslanaÇocukluğunda şoför, mayacak bir hayranlıkla rahmetli ıtfaıyecı ya da sucu muzik bilimcisi Halil Bedii Yönetolmak istediyse de ken'i anıyor kitabında. Uzun bir Voyo' çağından ' süre ona kendini beğendirmeye başlayarak müziğe çalıştığını itiraf ediyor. yöneldı..." "Biliyor musunuz ki Türkiye radyolannda ilk 'izahlı caz' yayınlannı Erdem Buri, Arif Mardin ya da ben değil, Halil Bedii Yönetken yapmıştır... Muzik eleştirmenliğine başlayışıma da bir bakıma Halil Bedii Yonetken'in varlığı etken olmuştur." (sayfa 88) tlhan Kemal Mimaroğlu'nun Günsüz Güce'sini okumak sadece keyif değil, oğretici, düşundürücu, yer yer öfkelendirici, kışkırtıcı ve biz yaştakiler için epey nostaljik... Muzikle yakmdan uzaktan ilgisi olan Modalı, Galatasaraylı, Ankaralı, Nevv Yorklu ve Parislilerin tumünun bu kitaptan büyük haz alacaklarına kalıbımı basarım. »eJ şt1İ KıneTftH Şoför mü, sucu mu? İihan Mimaroglu, kendini üçünjcü tekil kişi olarak tanıttığı özgeçmışine şu cümle ile başlıyor. "Ali İlhan Kemalettin Mimaroglu 'Valencia' şarkısının dillerde dolaştıği 1926 yıbnda, Kaiser Wilhelm H'nin Hollanda'dan sıkıldığı için Isviçre'ye yerleşmek istediğini gazetelerin bildirdiği 11 mart perşembe gunü doğdu. Her normal çocuk gibi büyudüğünde şoför, itfaiyeci ya da sucu olmak istediyse de bu amaçlannda engellendiği için, başka ne iş tutacağını da bilmediğinden, y o y o çağından başlayarak müziğe yöneldi, hulahup çağında daha çok müzik konulannda, frizbi çağında da daha çok muziğin kendisini yazdı..." Müzikolog Prof. Dr. Gnllckin Oransay'ın "Bab Teknigivle Yazan 60 Türk Bağdan" adlı kitabında ise îlhan Mimaroğlu'nun "....Son yüzyılda en (anınmış mimarlanmızdan Kemalettin Be> ile eşi Ayşe Sabiha Hanım'ın oglu olarak 1926 yılında İstanbul'da dogdu"ğunu, bir yıl sonra babası ölunce annesinin makine mühendisi Kâmil Sporel ile evlendiğini ve tlhan'ın üvey babasının evinde kendi kendine söktüğunü ifade büyüduğünü, Galatasaray Lisesi' ediyor ve şöyle devam ediyor: ni 194S yılında, Ankara Hukuk "Yılın üç ayını sokak çocuğu olaFakültesi'ni de 1949 yılında bitir rak geçirdiğim yaz tatillerinden diğini öğreniyoruz. birinde, bir kaldırımın üstünde Peyami Safa'nın Gramer kitabıAnkara'dan New York'a nı bulmuştum, kaldırımların üstünde Afacan'la Baytekin tlhan K. Mimaroğlu, sözünü arasında o kitabı da okurdum..." hiçbir zaman sakınmadı. Gördü (sayfa 100101) Hukuk Fakültesi'ne ille de yukğü eğitimle ilgili sozleri kimi Galatasaraylıyı kızdırabilir beiki, sek öğrenim görmek gerek diye kimi de ona hak verir için için girmiş Mimaroğlu. Orada da "Masonlar gibiymiş Galatasaray "Hukuk ve adalet kavramlanyla AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS ÇIRSES Uyku tutmuyor. Var/n'ı düşünüyorum. Olacakları ancak iki hamle öteye götürebiliyorum. Radyodan yayımlanacak iki numaralı bıldiriyi düşünebiliyorum ancak. Tuhaf bir sevinç duyuyorum. , ; Giderek etkili söylevlerın, basbayağı örgütlenmelerin içinde ktyı kenar dolaşıp durduğum ş ı r o n yılhk zaman boyunca hep muhalif olmayı sevmişımdir. Bu yüzden yediğim dayağın haddı hesabı yok. Ancak şimdı, öyle hissediyorum ki birilerı, güçlü bihleri gelıp onları dağıtacak, ezip yok edecek. Belki bu işten ben de payımı alacağım, ama olsun. Ben de geçmiştem hesap soracak bir konuma, sorgulama, dalga geçme, alay etme konumuna yerleşeceğım. dayak korkusu olmaksızın. Bu yüzden neredeyse mazoşist bir temayülle dıyorum ki "/ LOVE DARBE". GARFIELD JMDAVIS DEMIN BUCTÜ >ÜED>£N AVâMA MS.OIVÜ ODİE.P . eleştirileri ile müzik dünyamızı nasıl altüst ettiğini, ortalığı hallaç gibi toza dumana kattığını görürsünüz. 195O'li yıllann Ankarası muzik olaylannın yoğunluğu ve niteliği bakımından bugunlere oranla olağanüstü civcivli idi. Müzik olayları ve muzisyenlerin üzerine bir yandan Faruk Güvenç, öte yandan tlhan Mimaroğlu alabildiğine yuklenirler, çağdaş \e uluslararası bir duzey peşinde koşarak, bu düzeyin tutturulması W ^ ,Jf JP/V PAV9S 8 TARİHTE BUGUN w«/T4Z 4fi/K4\ 13 Eylül 18O6'P4 8UGUM, PAOıÇAH BT SELİM, AZtETTl6l H4FI2 tSAMIL Pjf/fAJtA/ YE&NE KSÇtgoyNUZU^/BKAUİM HILMl AĞA 'XI SADAKeTE S£n/eM/fT7 Y£AII KJJKULAN "NIZAMI ceoir* OROUSUNA *&&şı OLANLASLA /ÇBl/^LİĞİ YAPTtĞl İÇIN GOREVÎNOEN AUUAN HAP/2 İSMAİL PAÇA SÜ^GUME GOMDE&LIRKSN, y£KllÇeei AĞASl KEÇlBOYNUZü i HİLMİ, OfJUAI YEGtHE GEÇiYOROU OCAKYETIŞMESİNE KARÇlN', SU KURUMUM roz &URUMU, ONUN "NİZAMI CEPir'l PESTEKIEMESlNE YOL AÇMtÇn. SOZDARI EtCKEM OLASAK ÜUS CEPHESıNOE SAVAŞAN SAPRAZAMJ PAOiŞAUfN 7AH7TAN rNPreİLMESt ÜZE&NE, GÖKEYİNl rERKEPerMEK ZoeuNM KALMiÇri.. (*)Çok zaytf oluştı n&ierıyle bu Lakapfa amlmaktaydı.. Sezon 'Yıınııs Emre'yle açıbyor JMevsimin yeni operalan arasında Rossini, Zemlinski, Çaykovski ve Giordano'nun yapıtları var. Sezonun yeni baleleri ise "Niçin" ve "Anadolu'da Bir Gece." Kühür Servisi tstanbul Devlet Opera ve Balesi, sezonu 5 ekimde A. Adnan Saygun'un "Yunus Emre Oratoryosu'Ma açıyor. Yunus Emre'nin doğumunun 750. >nlının, UNESCO'ya üye ülkelerce anılması çerçevesinde sunulan yapıtı Leyla Demiriş, Işın Güyer, Erol L'ras, ve Attila Manizade yorumlayacak. Orkestra şefliğini Prof. Hikmet Şimşek, koro şefliğini ise Gökçen Koray yapacak. tstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin bu yıl sahneleyeceği yeni opera yapıtları arasında Rossini'nin "Sevil Berberi". Zemlinski'"nin "Bir Floransa Trajedisi", Çaykovksi'nin "Maça Kızı", Giordano'nun "Andre Chenier"si bulunuyor. Bu yıl aynca E. Kalman'ın . "Çardaş Fürstin" adlı opereti ile ıTimar Selçuk'un "Kareler ve Yuvarlaklar" adlı gençlik müzikali de sunulacak. Repertuvarda yer alan "Sevil Berberi"ni yeni Genel Müzik Direktörü ttalyan Şef Renato Polumbo yönetecek. Yapıtı Yekta Kara sahneye koyuyor. "Bir Floransa Trajedisi" ile "Kareler ve Yu\arlaklar" adlı yapıtları Önder Gökseven ve Siımeray Arıman sahnelerken, "Maya da yapacak. Kasımda dunya prömiyeri yapılacak bu Türk balesinin orkestra şefliği Elşad Bagirov'a, dekor ve kostümleri ise Osman Şengezer'e ait. Sezonun ikinci balesi ise Geyvan McMillen'in koregrafisini yapacağı, Ulvi Cemal Erkin'in müziği ile "Anadolu'da Bir Gece" adlı yapıt olacak. Yeni mevsimde Istanbul Devlet Opera ve Balesi KEÜ&OYNUZU SADRAZAM.. îstanbui Devlet Opera ve Bale T Ü R K VC DÜNYA KARÎKATÜRÜÎVDEN sı, kuruluşUnun 30. yılı olan 1990'ın mart ayında, yeni bestelenmiş bir Türk operasının dünya prömiyerini yapacak. Okan Demiriş'in "Yusuf ile Züleyba" adlı operasının librettosu Nezibe Araz'a ait. Yine Okan Demiriş'in orkestrayı yöneteceği yapıtı Devlet Sanatçısı Cnneyt Gökçer sahneleyecek. Korosunu Gökçen Korty'ın hazırladığı yapıtın dekorlanm Sdcuk Tollu, kostümlerini ise Şanda Zıpcı gerçekletirecekler. Bu yıl ilk kez İDOB bünyesinde Çoksesli Gençlik Korosu da kurulacak. tslanbul Devlet Opera ve Balesi Mudürti ve Genel Sanat Yönetmeni Doç. Mesul tktu, Gençlik Korosu'nun 60 kişiden oluşacağını ve 20 kişinin Çocuk Korosu'ndan Gençlik Korosu'na geçeceğini bildirdi. Diğer 40 kişi için 7 ekim cumartesi gunü saat 10.00'da AKM Koro Salonu'nda giriş sınavı yapılacak. Her yıl İDSO ile ortak bir konser veren tDOB, bu konserlerini 27 ve 28 ekim tarihlerinde gerçekleştirecek. Konserlerdc Necil Kâzım Akses'in " 5 . SenfoniAtalürk Diyor Ki" adlı yapıtı ilk kez seslendirilecek. Orkestrayı şef Rengim Gökmen yönetecek. Geçen mevsimden bu sezona Istanoul Devlet Opera ve Balesi, Haçaturyan'ın "Antonius ve Kleopatra" adlı balesinı bu mevsım de sergileyecek. Geçen sezon dunya prömiyerı yapılan balede başrollerde Sibel Surel ve Oktay Keresteci vac Kızı"nı Devlet Sanatçısı Aydın Gün sahneye koyacak. Bu yapıtın orkestra şefliğini ise Romanyalı sanatçılar Horia Andrescu ve Elşad Bagirov dönüşumlü olarak üstlenecekler. Bu yıl içinde Giordano'nun "Andre Chenier" adlı yapıtını özgun dilinde izleyeceğiz. Gurçil Çeliktaş'ın sahneye koyduğu operanın orkestra şefliğini Renato Polumbo yapıyor. İstanbul Devlet Opera ve Balesi, yeni sezonda iki yeni bale sahneleyecek. Muziği K.Karaev'e ait olan "Niçin" adlı iki perdelik balenin koregralisini Oytun Turfaıı Erol Özdemir Slav Daskalov Bulgaristan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear