26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 13 EYLÜL 1989 TURKIYE'den Levha saca zam tSTANBUL (AA) Levha sac fıyatlan yüzde 6.2 ile yüzde 10.5 arasmda değişen oranlarda arttınldı. Istanbul'da inşaat malzemeleri ile temel sanayi ürünlerinin işlem gördüğü Salıpazarı ile Perşembepazan'nda, 0.5 ve 0.6 milimetre kolınhğındaki 1500x6000 siyah sıcak çekme saan fıyatı 800 liradan 850 liraya çıktı. Eski fıyatı 950 lira olan 0.16 milimetre kalınhğındaki saan fıyatı yüzde 10.52 oranmdaki artışla 1.050 liraya ulaşırken, 0.20 milimetre kalınlığındaki saan fıyatı yüzde 10'luk artışla 1.100 lira oldu. Levha saan, bugünkü artışlardan sonra oluşan yeni fıyatlan, eski fiyatlarla karşılaştırmah olarak şöyle: 0.5 mm/kg 800 850 0.6 mm/kg 800 850 0.16 mm/kg 950 1.050 0.20 mm/kg 1.000 1.100 6.25 6.25 10.52 10.00 Yatırımda venı iklim aravısı Sağlanan türlü desteğe rağmen, 80'li yıllarda bir türlü gerçekleştiremediği yatınm atılımını 9O'lı yıllarda başarabilmek için özel sektör, "yeni bir yatınm iklimi" bekliyor. Bu iklim, siyasi ve ekonomik istikrar, hükümetin güven vermesi, kararlarda devamlılık, ortaveuzun vadeli sanayileşme stratejisinin belirlenmesi olarak tanımlanıyor. ABDURRAHMAN YILDIRIM plansızlığın 90'lı yıllarda sürmemesi için çaba gösteren özel sektör, mevcm hükümetin "plan" kelımesine karşı "aleıji" duyması yüzünden "strateji" sözcüğünü kullanıyor. 'Plan isteriz" yerine "orta ve uztın vadeli stratejinin bdirlenmesini" talep eden özel sektör, bu belirsizliğin devam etmesi halinde yeni yatırımiarın da gerçekleşmeyeceğine dikkat çekiyor. ne "9O'lı ydlarda yabnm içid ne istiyorsunuz?" sorusunu yönelttik. Bu sonıya TÜSİAD Başkanı Cem Boyner, "Her şeyden önce istikrar, güven ve karariarda devamlılık" karşılığını verdi. tsianbul Sanayi Odası Baskanı Nurullab Gezgin ise görüşünü, "Siyasi ve ekonomik istikrar ile en önemlisi hükümetin sanayi kesimine güven vermesi" şeklinde özetledi. Eskişehir Sanayi Odası Başkanı'nın isteği ise "Eaflasyonla mücadele, orta ve uzun vadeli sanayileşme stralejisinin beiirienmesi" oldu. 80'li yıllarda yatırıma devam eden Sabancı Holding'in isteği de "Siyasi ve ekoedebilmek için sanayicimize uluslararası koşullan eksiksiz olarak bir an önce saglamamız lazımdır." tstanbul Sanayi Odası Başkanı Nunıllah Gezgin ise sanayi yatınmlannda hükümetin güven vermesi nin önemini vurguladı. Şu anda sanayi sektörünün yatırım için "güven duygusu" aradığını belirten Gezgin, "Yatınm için siyasi ve ekonomik istikrann olması gereküdir. Her şryden önemlisi de hükümetin sanayi kesimine güven vermesi lazımdır. İstedigimiz güvence değildir, güvendir. Sanayinin aşın korunmasım degil, sanayiye sahip çıkılmasını istiyoruz. Enflasyonun makul düzeylerde seyretmesi, uyguiamada basit vesade bir mevzuat, teknolojik ve ekonomik büyüklüğü önplana çıkartan bir teşvik düzeni, 2000'liyıllann programlanarak, uluslararası alanda rekabet edebilecekyeni alternatijsektörlerin ve ürünlerin bulunması yeniyatınm ikliminin unsurlan arasmda sayılıyor. "enflasyonla mücadele yanında uzun vadeli sanayileşme stratejisinin bdirlenmesinin ve ba stratejinin degiştirilmeyecegiııden emin olunmasının sanayiciyi yeni yaünmlara yoneltecegıni" söyledı. Sabancı Holding adına PlanJama ve Yatınmlar Dairesi'nden yapılan açıklamada ise "enflasyonun makul düzeyde seyretmesinin, uvguJamada basit ve sade bir mevzuatın, teknolojik ve ekonomik büyüklüğü ön plana çıkartan bir teşvik düzeninin yatınm arayışlan açısından 90'lı yıllann ön koşnlu o l d u ğ u " vurgulandı. Türkiye'de ya da herhangi bir ülgörüşü dile getiren tstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr, Gülten Kazgan, "Bundan sonra yatınmlann başlaması için mutlaka siyasi iktidann degişmesi lazım" dedi. " A N A P hükümetine güvenin yitirildiği bir dönemde olumlu bir ortam yarablsa dahi, iki gun sonra bozulacak diye sanayicinin yatınma yönelroeyecegİHİ ve üzerine risk almayacağıoı" belirten Gülten Kazgan, şöyle devam etti: "Siyasi iktidar değişmeden biı şey yapılabüecegine inanmıyorum. Bugünkü ortamda hiçbir şey olmaz. Ancak siyasi ortam degişecek, yeni umutlar ortaya çıkabozmadan Türkiye'nin 2000'li yülarının planlanması gerektiğini bildirdi. Türkiye'nin coğrafya ve işgücü gibi birtakım avantajlarına dayalı lokomotif ürünlerle uluslararası alanda rekabet gücünü arttırmaya gidebileceğini belirten Oğuz Oyan "Kaybedilen 10 yılın ardından 90'fa yıllann kazamlabilmesi ve Türkiye'nin iddiasını sürdörebilmesi için sanayi sektöriınün hiç degilsc önnndeki 10 yılı görmesi gerekir. Özel sektör ancak bundan sonra yatınma girebilir" dedi. Özel sektör 80'li yıllarda bir türlü gerçekleştiremediği yatırım atılımını 9O'lı yıllarda başarabümek için yeni bir "yabnm fldbni" bekliyor. Bu iklimin, ancak yeni bir hükümetle biılikte, yeni ekonomik politikalann ve yeni umutların ortaya çikmasıyla oluşacağı belirtildi. Tüm inandıncılığı ve güvenilirliğini kaybeden bugünkü hükümet değişmeden yeni yatı Strateji Özel sektörün strateji belirnmlann başlamayacağı savunuldu ve "bu hükümet otamlıı ortam lenmesi isteği TÜStAD'ın yapyaratsa dahi, iki gün sonra bozu rnakta olduğu bir araştırmayla da lacagı korkusundan sanayicilerin kendini ortaya koyuyor. TÜSİyabnma yönHmeyecegi" vurgulandı. özel sektörü yatınma yöneltraek için orta vadeli bir islikrar programını yürürlüğe koyarak 2000'li yılları da içine alan bir planiamayla, önünün aydınlatılması gerektiği ifade edildi. Tiırkiye'nin sanayileşmede 9O'lı yıllan da kaybetmemesi için uluslararası rekabet gücünü arttırmaya yönelik coğrafi ve isgücu avantajlanna dayalı yeni sektör ve ürünler bulunması, özel sektör kaynaklanrun bu alaniara yönlendirilmesi ve yatınmlann özendirilmesi önerildi. 80'li yıllarda kâr etmelerine karşıhk bunu sanayi yatınmına dönüştürmeyen özel sektör temsilcileri, 9O'lı yıllarda yatınm için öncelikle, "siyasi ve rkonomik istikrar, hükümetiıı güven vermesi vc kararlarda devamhhk" istiyor. 80'li yıllarda biriken sermayesini yatıntnlara yöneltmek isteyen özel sektör kaynak isteğinde bulunmazken, "orta ve ozun vadeli sanayileşme stratejisinin belirtenmesini" talep ediyor. Hükümete duyulan güvensizlik yanında 1980'lerde bu stratejinin belirlenmemiş olmasırun yatmmlar üzerinde olumsuz etki yaptığma işaret edilerek, 1985'ten sonra bülün hazırhklan bitirilmiş bazı projelerin bu nedenlerle ertelendiğine ve bir türlü gerçekleşmediğine dikkat çekildi. DYP lideri Demirel'in de temmuz ayında tstanbul Sanayi Odası Meclis toplantısma kaülarak, önümüzdeki dönemde muhtemel bir erken genel seçim ihtimalini işaret ederek sanayicilere "Yabnm için bazırlanın" çağrısı yapması, özel sektörün kaynağı olmasına karşıhk istediği güven ortamını bulamamasına örnek gösteriliyor. 6. plan 1990'da yürürlüğe girecek 6. Beş Yılhk Kalkınma Planı'nda ise sanayileşme yine ıkinci plana itilmiş bulunuyor. Bu plan döneminde yine yatırımlardan en büyük payı konut sektörü alacak, onu ikinci sırada imalat sanayii izleyecek. Ulaştırma sektörü üçüncu sırada yer alıyor. 6. plan dönerründe, 198488 yıllarıru kapsayan 5. plan hariç, diğer tüm plan dönemlerirun en duşük imalat sanayii yatınmı öngörülüyor. Bu dönemde kamunun iyice çekileceği imalat sanayiinde yatınmlann giderek artan oranda özel sektör tarafından yapılması öngörülüyor. 198088 döneminde büyük üretim kapasiteleri yaratamayan, yeni yatınmlar gerçekleştiremeyen ve toplam sabit sermaye yatınmlan içinde yüzde 17.5 pay alan imalat sanayii yatınmlan 199094 yıllarında payını ancak yüzde 2.5 arttırıyor. Kamu payımn azaltıldığı 6. plan döneminde imalat sanayii yatınmlarının özel sektörce gerçekleştirümesi, bu kesimin toplam yurtiçi tasarruflardan aldıgj payın önemli ölçüde arttırılmasına bağh bulunuyor. 1989 itibanyla GSMH'nin yüzde 17.6'sı düzeyinde bulunan özel sektör tasarruflarının, plan dönemi sonunda yüzde 21.2'ye çıkartılması, toplam yurtiçi tasarruflann da yüzde 26'dan yüzde 30.7'ye yükseltilmesi öngörülüyor. özel sektör bu tasarruf artışına karşıhk GSMH'nin yüzde 13.6'sı oranına varan yatınm düzeyini 1994'te yüzde 16.5'e yükseltecek. Sabit sermaye yatınmlannda ise özel sektör GSMH içinde yüzde 13.5 olan yatınm payını yüzde 16.4'e çıkaracak. Kamu sektörünün ise 1989'da GSMH'nin yüzde 10.2'si kadar olan yatınmlan, 1994'te yüzde 9.3'e düşecek. 1989 itibarıyla özel tasanuflar De özel yatınmlar arasındaki 4 puanlık tasarruflar lehine olan farkın da 1994'te 4.7'ye çıkması hesaplamyor. Sabit sermaye yatınmlan SektMer Tanm Maöencılık İmalat Eneni Ulaştırma Turizm Konut Eğıtim Sajjlık Dığer Toplam Yem fiyatları VMdasi Eski 1M Etlik cıvciv yemı Etlik püiç yemi Yumurta cıvciv yemı Kuzubuzajjı yemi Besi yemı Şut yemi Ûrelibesi yemi Ureüsut yemi 710 680 680 670 590 580 390 380 380 360 385 370 375 380 350 360 30 10 10 10 20 15 25 20 (U) 5. PİM06 MHtf Kanu k t i TaptaM 7.85 6.13 9.05 24.17 30.01 1.63 1.84 4.93 1.49 12.90 100.00 6.56 1.36 26.99 1.23 12.98 4.16 41.99 0.44 0.49 3.80 100.00 7.24 3.88 17.50 13.37 21.99 2.82 20.75 2.82 1.02 8.61 100.00 6.1 toaMMmi İ M 11.29 5.68 7.68 22.56 27.81 1.67 0.99 8.14 2.92 11.26 100 00 5.76 1.93 27.96 3.29 13.70 6.22 34.78 0.63 0.70 5.03 100.00 fcdTopbu 7.92 3.4C 20.0C 10.85 19.24 4.44 21.52 3.58 1.57 7.47 5. «a nMKfflMM özel Toplam Kam 140.9 90.9 83.2 91.5 90.9 100.7 52.2 161.8 191.6 85.5 98.0 149.8 241.4 176.6 453.5 180.0 255.0 141.2 247.9 244.3 225.9 170.5 144.7 115.7 151.1 107.3 115.6 207.8 137.0 168 1 203.5 114.7 132.2 ArtışEMhks 100.00İ Yem fiyatlarında indirim Ekonomi Je Genel Denge ı GSMH içinde paylar • TtpfaM Topiam Y«ar kapaklar (»«tJçl) 26.7 1990 97.8 97.1 1991 27.8 96.4 1992 28.9 1993 1994 96.0 96.0 29.9 30.7 Kacmı 8.8 9.1 9.2 94 9.5 fcef 179 18.7 19.7 20.5 21.2 ANKARA (AA) Yem sanayii, yem fiyatlarında dünden geçerli olmak üzere kilo başma 10 lira ile 30 lira arasmda değişen tutarlarda indirim yaptı. Buna göre, etlik civciv yeminin kilosu 710 liradan 680 liraya, kuzubuzağı yemi 390 liradan 380 liraya indirildi. Daha önce 380 lira olan besi yeminin yeni kilo fıyatı 360 lira, süt yeminin fıyatı da 370 lira olarak belirlendi. Yem Sanayii Genel Müdürü Yalçın Demir yaptığı açıklamada, indirimin, yem hammaddesi fıyatlarmdaki düşüş nedeniyle yapıldığını bildirdi. Demir, hammadde fıyatlarmm bugünkü düzeyinde kalacağını tahmin ettiklerini, hatta daha da ucuzlayabileceğini belirterek, uzunca bir sure yem fıyatlarına zam yapılmayacağını vurguladı. TofJam tüntim 73.3 72.2 71.1 70.1 69.3 (MM 24.5 24.9 25.3 25.9 26.7 10.6 10.6 10.5 10.4 10.2 bef THt» 13.9 14.2 14.8 15.5 16.2 23.8 24.0 24.3 24.9 25.7 10.0 9.9 9.7 95 9.3 Örtl 13.8 14.1 14.6 15.3 16.4 Dünya pazarlarında rekabet edebilecek attemafif seKtorlereyonelinmesi.yatırımlann geleceğı açısından önemli bulunuyor. kede yatınm yapmanın o ülkede siyasi ve ekonomik istikrann bulunmasına bağlı olduğunun belirtildiği açıklamada, "Her güo değişen şartiar, geçmişe yönelik alınan karaıiar, belirsizlikier vabnm arayışlannı ters yönde etkiler" denildi. cak ve psikolojik değerlendirmeler olumlu yöne kayacak ve buna uygun yeni ekonomi politikalar da güoderae gelecek ki yabnmlar başlayabilsin". Doç. Dr. Oğuz Oyan ise "2000'li yıllann programlanarak uluslararası alanda rekabet edebilecek yeni alfemauf sektorierin ve ürünlerin bulunması gerektiğini" söyledi. Bu programın "berhangi bir şok kararlan gerektirmeden ve ok yaydan çıkıp ekonominin denetimi elden kaçınlmadan" alınmasının yararlarına işaret eden Doç. Dr. Oğuz Oyan, bu programın 24 Ocak'tan farkJı olması ve gelir dağüımıru daha fazla Kaynak DPT AD'ın yurtdışından uzman da getirterek baslatağı bu çaiışmada 25 sektör incelemeye alındı. "Türkiye'nüı Kalkınma Stratejisi" adım taşıyacak arajtırma, Türkiye'nin rekabet gucünü değerlendirip sanayi de lider olabilecek yeni sektörleri belirlemeye çalışacak. "Önümüzdeki ydlarda vazgecemeyeceginiz sektörleri soyleyin yatınma yönelelim" mesajırun verilmesi de özel sektörün yatınmsızlık ortammdan çıkış yolu aramak isteğine bağlanıyor. Bunlar ohnazsa yaünmlar olmaz. Sanayicinin de ne yapacağını sorarsan, ne yapılabilir ki, gidip çiftlige otunnak lazım •erhalde" diye konuştu. Küçük ve orta boy işletmelerin sorunlannı dile getirmekle tanınan Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Yavnz Zeytinoglu da 80'li yıllarda büyük ölçekli sanayi yatırımlarının gerçekleştirilememiş olmasının yüksek enflasyondan kaynaklandığını savundu, bundan sonra yatınma yonelme şartı olarak da "enflasyonla karariı bir şekilde mücadele ediliyor olması ve oranın aşagıya çekileceginin bilinmesi"ni gösterdi. Zeytinoglu, nomik istikrar yanında enflasyonun makul düzeylerde seyretmesi, aygulamada basit ve sade bir mevzuat. teknolojik ve ekonomik büyüklüğü ön plana çıkartan bir teşvik düzeni" şeklinde. Sorulanmızı yanıtlayanlann "kaynak" istememesi dikkati çekti. TÜSlAD Başkanı Cem Boyner, "Her şeyden önce istikrar, güven ve karariarda devamlılık" dedikten sonra şöyle konustu: "Dışa açık ekonomilerde en belirgin özellik uluslararası mal ve hizmet piyasaiannda bu ulkeierin İstikrar oümpiyatlan andıran bir şekilde 80'li yıllarda yatınm yapümaBu yatınmsız ortamda çıkış yo aralannda rekabet etmeteridir. Bu masında önemli bir faktör olan lu arayan özel sektör terasilcüeri açıdan dönya piyasasmda rekabet Önünü görmek Üniversite öğretim üyeleri ise sanayicilerin açıkça söyleyemediklerini dile getirdiler. "Siyasi ortam değişmeden, yeni hükümetle birlikte yeni nmutlar gelmeden ve yeni bir yatınm iklimi oluşmadan sanayi yatınmlarının başjayamayacagı" vurgulandı. Bu Eximbank sigortalandı ANKARA (ANKA) Eximbank 'ın sigortaalık faaliyetleri 8'i yabana, 13 kuruluş tarafından sigorta edildi. Eximbank'ın gerçekleştirdiği sigortaalık işlemlerinde ticari risklerden doğabilecek zarann yüzde 80'i bu kuruluşlar tarafından karşılanacak. Bunun karşıhğında Eximbank, sigortaalık işlemlerinden elde ettiği primin bir bölümünü söz konusu kuruluşlara aktaracak. Eximbank'ı sigortalayan kuruluşlar arasmda yerli olarak Emek Sigorta, Basak Sigorta, Güven Sigorta, Destek Reasürans ve Milli Reasürans bulunuyor. Yabana şirketlerin ise Münih Reasürans, Zürih Sigorta Şirketi, Isviçre Kredi Sigortası, Isviçre Reasürans Şirketi, Belçika thracat Kredi Reasürans Şirketi, Hollanda Kredi Sigortası Kuruluşu, Hollanda Kredi Reasürans Şirketi ve Ingiltere Ticaret Tazminat Kurumu olduğu bildirildi. TUSES Konferansı Sosyal demokrasi dersleri konuşmasında daha çok, "daba esnek çalışma saatleri ve kısaltılmış çalışma haftalanndan" söz etti. "Önemli olan, daha iyi organize edilmiş iş hayatıdır" diyen Jens, şöyle konuştu: "Aktiı istihdam politikasıyla uzun vadede işsizlikle mücadele edilmelidir. Çalışanlann eğitimi de çok önemüdir. Yapılan bazı projelere göre 350 bin kişinin ozgun bir eğitimden yararlanmasının 3 milyar marka mal olacagı hesaplanmaktadır." Jens, konıışmasının başında "iktidara aday olduklannı" belirtirken, konuşmasının sohalk hareketleri olmuştur. Buniar demokrasi için önemlidir. Belediyeler kendi başlanna karar verebilirler, vergi koyabilirler. 1982'de iktidara kısa bir aradan sonra yeniden geJdigimizde sendikalaria 'ekonomik dirilme, tam istihdam politikası' nygulamaya karar verildi. Gelişme ve durgunluğuo arasmda bir yeri, uçüncu bir yolu anyorduk krizden çıkmak için. 1982'den bu yana izlenen politikalar sonucunda GSMH yüzde 15, sınai üretim yüzde 25, yatınmlar yüzde 70 artmıs. işsizlik >ü?de 1.4'e gerilemiş ve enflasyon da yüzde 8'lerden yüznıt veren Anna Lind, 194O'lı yıllarda partide kamulaştırma konusunda yer alan tartışmaların sona erdiğini söyledi. Lind, her 10 bankadan birinin, ormancılıkta piyasanın dörtte birinin ve petrokimyada da çok az bölümünün kamuya ait olduğunu belinti. Prof. Emre Kongar'ın, "sosyalizmin tarihsel gelişimini nasıl aştıklanna" ilişkin sorusunu ise Lind, "Sosyal piyasa ekonomisini sosyal güvenlikle birieştirebildiğimiz için bunu aştık. Kapitalist ve sosyalist unsurlar birleştirilebilir'' diye yanıtladı, Kongar da bunun uzerine, "O nalde sihirli bir formülünüz yok" dedi. öğleden sonraki oturumda konuşan Portekiz Sosyalist Partisi Ulusal Yürutme Komitesi Eduardo Ferro Rodrigues, ülkesinin yapısal bir değişiklik geçirdiğini, muhalefetteki partisinin ise insan faktörünün değerlendirümesini içeren bir onanm programı onerdiğini belirtti. "Portekiz önemli bir hamle yapmak zonındadır. Koşullannı değiştirmeli, Avrupalı olmak için yaratıcılığını ısrarla kullanmalıdır. Partimizin önerdiği slraleji onanm slraıejisidir. Geleceği yaratma yaklaşımı, geleceğin koşullannın. zekâmn ve insan faktörünün değerlendirilmesinden geçecegi şeklindedir" diye konuşan Rodrigues, 1992 Avrupası1 nda ekonomik gelişmenin bilgi ve enformasyon faktörü ile olacağını belirtti. Rodrigues'ten sonra söz alan tspanyol Sosyalist Işçi Partisi üyesi, Bask sorunu ve sosyalist teori konularında çeşitli kitapların yazarı Manuel Escudero, sosyalistlerin üretkenlik sorunu ile karşı karşıya olduklannı ve ekonomik büyümeyi sağlamak için ortodoks gönişlerin artık geçerli olmadığını belirtti. Ekonomik büyümeden sermayenin değil, işçilerin ve tüketicilerin kârlı çıkması gerektiğini vurgulayan Escudero, ekonomik politikalannın üç konunun birlesiminden oluştuğunu ifade etti. Bunları, enflasyonu kontrol altında tutan, ticaret, bütçe ve dış borç politikalarını dengede tutan maJi politikalar, tanm sanayii, teknoloji alanlannda yapısal aktif politikalar ve refahın adil bir şekilde paylaşıhnasım içeren sosyal politikalar olarak özetleyen Manuel Escudero, 198289 döneminde iktidara gelen sosyalist hükümetlerin ekonomide sağladığı başanları ve hızlı büyümeyi anlattı. 198289 arası tspanya'nın toparlanma dönemine girdiğini söyleyen Escudero, enflasyonun kontrol aitına alındığınt, büyümenin yılda ortalama yüzde 4.5 olduğunu, her yıl ortalama 250 bin kişiye iş sağlandığını, kamu borçlarırun azaldıgını ve enflasyonun üzerinde ücret artışı sağlandığını ifade etti. Manuel Escudero, sosyalistlerin arz, yani üretim, talep yani dağılım ile ilgili olduklannı, vurgulayarak. "Hem talebi arttırmak, hem de kamu ve ozel kesim yatırımlannı desteklemek yoluyla arzı destekleyerek aktif bir istihdam, eğitim ve insan kaynaklanndan yararlanma politikalan üretmek zorundayız" dedi. Ekonomi Servisi Avrupa'run değisik Ulkelerinden Sosyal Demokrat Parti temsilcileri, sosyal piyasa ekonomisi ile sosyal güvenliğin birleştirilebileceğini belirterek, "Hem kapitalist bem de sosyalist unsurlar birleştirilebilir. Sos>al demokrasi çok rüya gördü. Çok büyük inançlan vardı. Daha sonralan militan guç olarak bazı hasletlerini kaybedecek dunıma geldi" dediler. Türkiye Sosyai Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı, TÜSES'in düzenlediği "Sosyal Demokraside Ekonomi Politikalan" konulu uluslararası konferansı n ikinci gününde, tsveç, Federal Alman ve Fransız konuklar, ülkelerindeki sosyal demokrat ve sosyalist parti uygulamalannı ve deneylerini aktardılar SHP Genel Başkanı Erdai Inönü ve başlangıçta TÜSİAD Başkanı Cem Boyner'ın izlediği ikinci günkü toplantıya Prof. Besim ÜstüneJ baskanlık etti. Fransız sosyalistleri Labossiere: Çok büyük inançlanmız vardı. 1981'de iktidara gelmeden önce esitsizliği, issizliği vb kaldıracağımızı söylüyorduk. Çok iddialı bir programımız \ardı. Fransa ekonomisiyle birdenbire karşı karşıya kalınca dersimizi aldık. J e n s : önemli olan daha iyi organize Saracoğlu9nun basın toplantısı Ekonomi Servisi Basın Konseyi ile Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen kahvaltılı basın toplantılarından altıncısı, yarın 09.30'da yapılacak ve Merkez Bankası Başkanı ROsdü Saracoğlu konuşacak. Etap Marmara Oteli'nin "Tepe" salonunda yapılacak olan basın toplantısma, gazeteciler, çağrılı olan üniversite öğretim uyeleri, bankalarm ve iş dünyasının önde gelen isimleri katılacaktır. Konyu'da ekmek fiyatı düşürüldü KONYA (Cumhuriyet) Konya'da 450 gram ekmek dünden itibaren 350 yerine 300 liradan satılmaya başlandı. Konya Anakent Belediye Başkanvekili Veysel Candan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, encümen kararı ile ekmek fiyatlarında 50 lira indirim yaptıklarınt belirtti. llk konuşmacı olan Fransız Sosyalist edilmiş iş hayatıdır. Aktif istihdam Partisi'nden Thierry Labussiere, I981'de ikpolitikasıyla işsizlikle uzun vadede tidara gelmelerinden sonraki ekonomik uygulamaları aktardı. 1986'da iktidan kaymücedele edilmelidir. 350 bin kişinin özgün bettikten sonra I988'de yeniden iktidara bir eğitimden geçmesi 3 milyar marka mal geldiklerini belirten Labussiere, "Fransız olacaktır. halkının 19871988 döneminde sosyalistlerin bilançosunu yaptığını" hatırlattı. Şu anki sosyalist hükümetin 5 yıl süreyle sanayi Lind: İsveç'te güçlü sendikalar var. Güçlü yapısına karışmamaya karar verdiğini ifahalk hareketleri oldu. Buniar demokrasiler de eden Labussiere, "Deniz Baykal da dön için önemlidir. İşsizlik ekonomik değil, iyi söyledi. Roller aynlmıştır. Sağ gelir kasalan doldunır, sol gelir boşaltırdı. 25 yıl siyasal strateji sorunudur. Tam istihdam bu degişmedi. Bugün değisiklik yapabildisadece refah yaratmakla kalmaz, o gimizi. reform yapabildiğimiri, iktidar olapaylaşmanın da bir yoludur. bildiğimizi söyleyebiliyonız" dedi. Fransız Sosyalist Partisi'nin artık "düş jnratmadıgını", giderek günlük sevk ve ıdarenin içiEscndero Ekonomik büyüme için ne girdiğini vurgulayan Labussiere, "Bazı ortodoks görüşler geçerli değil. Ekonomik hasletlerimizi kaybedecek duruma geldik. büyümeden sermayenin değil işçilerin kârlı Çok büyük inançlanmız vardı. 1981'de iktidara gelmeden önce esitsizliği, issizliği vb. çıkması gerekli. Sosyalistler, arz ve ialebi kaldıracağımızı söyliiyorduk. Çok iddislı arttırarak aktif bir istihdam, eğîtim ve insan bir programımız vardı. Fransa ekonomisiy• kaynaklarından yararlanma politikalan k birdenbire karşı karşıya kalınca dersimizi aldık. Dünyadaki krizin devarc etme«iyle üretmek zorunda. gördük ki, amaçlanmıza ulaşabilmemiz için çok sabırlı olmamız ve güçknmemiz nunda da bunu yineledi ve "Almanya'da de 5'lere gerilemiştir." gerekir" diye konuştu. pek çok sorun var. Ama 1991'de iktidarı Adaletsizligin verimli olmasına karşı çık"Piyasa ekonomisine evet", ama "kapi aJmaya bazınz" dedi. tıklarını, aksine "adaletin verimli talist onnan kanunlanna hayır" dedikleolduğuna" inandıklarını vurgulayan Lind, rini söyleyen Thierry Labussiere, sözlerini İsveç modeli Olof PaJme'nin "Tam istihdam sadece reşöyle sürdürdü: "Politikalanmız sendikafah yaratmakla kalmaz. O, paylaşmanın da Konferansın sabahki bölümünün en canlar tarafından bazen frenleniyor. 198S'te bir yoludur. En kötü durumda olanlar ilk önce çok riiyn gördük. Rüya gördük ve lı konuşmacısı, İsveç Sosyal Demokrat Par işsiz kalanlardır" sözlerini hatırlattı. İssizsonra nyandık. Mitterrand başkan oldu risi'nden Anna Lind oldu. Lind, "İsveç liğın demokrasi için tehlikeli olduğunu, değunda Atina'da dans edivorlardı. Oysa modelini" anlatırken, "bu modelin bugü mokrasiye inancı sarsabileceğini de belirikinci kez secildiğinde coşku dalgası yasan ne kadar sag kaldığı, bundan sonra da ten Lind, "işsizligin ekonomik değil siyamadı. Şimdi daha az düş görüyoruz. Ama yaşayacagı" vurgusunu yaptı. Bu modetde sal strateji sonınu olduğunu" savundu. riiya görmeyen partinin coşku yaratması, piyasa ekonomisinin önemli bir rolü buinançla mücadele etmesi zordur. Dogu Blo lunduğunu kaydeden Lind, bunun adil bir Lind, İsveç modelinde karşılaşılan sorunku'ndakiler çok mu rüya gördüler? Bence dağıtım sistemi ile birleştirildiğini de söy lara da değindi. Talebin artmasıyla maliiyi ettiler. Ümit ediyorum bir daha gerçek ledi. "Devletin oyunun kurallannı koyması yetlerin arttığına dikkat çeken Lind, kamu gerektiginin alunı çizen Anna Lind şun sektörü verimliliğini de arttırmak gerektilerin katılığıyla karşılaşmayız." ğini söyledi. lan söyledi: Daha sonra Alman Sosyal Demokrat Daha sonra tartışmaya geçiidi. Alarko Partisi'nden (Jwe Jens kursüye geldi. Jens "İsveç'te güçlü sendikalar vardır. Güçlü Holding'den tshak Alaton'un sorusuna ya Best, dış borç kıskacına girdi GÜNDÜZ İMŞİR Tekel \e Rothmans'ın da ortak olduğu Best, Bitlis Entegre ve Tiitttn Sanayi A.Ş.'nin iflasın eşiğine geldiği açıklandı. Şirketin geçen yılki faaliyet döneminde 79 milyon lira zarar ettiği belirtilirken, yabancı ortak Rothmans'ın şirketten alacağı olan 5.8 milyar lira için herhangi bir iyileştirme yapmaması sonucu, kur farklan nedeniyle bu borcun 7.9 milyar liraya yükseldiği vurgulandı. Şirket yönetim kurulu baskanlığından ağustos ayı itibanyla istifa eden Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Uysal da yaptığı açıklamada Rothmans'ı Best'i "yntmakla" suçladı. Best Bitlis Entegre, Sigara ve Tütün Sanayi Anonim Şirketi'nin 1 Nisan 1988 31 Man 1989 tarihleri arasmda faaliyet dönemi olağan genel kurul toplantısı dün Ramada Oteli'nde az sayıda ortağın iştirakiyle yapıldı. Baştan başa karsılıklı suçlamalarla geçen toplantıda ortaklann bir kısmı şirketin içinde bulunduğu son durumu 2^5 milyar lirayı asan faaliyet giderlerinin yüksekliğine bağlarken, baştan beri şirketin faaliyetleri içinde bulunan ortak Cahit Bodanlı, daha önce gazetelere yansıyan "İngiltere'de kapanan fabrikalardan söktükleri 300 milyon lira âeğerindeki makineleri bize 1 milyann üsründe satülar" şeklindeki Rothmans'la ilgili suçlamasını tekrarladı. Yönetim Kurulu Başkanvekili Ersin Çamoglu'nun sık sık sinirli bir şekilde konuşmalan kestigi toplantıda gündem gereği okunan faa Besfin iki ortağı Rothmans Turkıye temsilcışı Altemur Kılıç (solda), Tekel işletmelerı Genel Müdürü Süreyya Yücel Ûzden liyet raporunda "S.O.S." verildi. Raporda şu açıklamalar dikkati çekti. "Şirketimiz halen mevcut iki makine grubu ile üreti'mini sürdürmekte olup mevcutlann yabancı ortağa olan 965.500 liretlik borcunu odemek dunımundadır. Şirketimizin mali dnrumu bu borcu ödemeje müsait değildir. Yabancı ortagımız Rothmans, mevctıl borcu 1988 mart TL/sierlin değeri ile dondurmayı, Türk Lirası'na çevirmeyi ve 2 yih ödemesiz S yıl vadeli üzde 30 faizli Rothmans tarafından verilecek bir kredi ile Best'in para durnmu müsait olduğu zaraan ödenmesini teklif eünistir. Ancak bunu uygulamaya koymak için Best sigarasına tatbik ediimekte olan vergi sistemleri \efi>at>apısındaki yilestirnıeleri ve neticede Best'in mali yapısının düzelmesini beklemek gerekecektir." Faaliyet raporunda Best sigarasırun zarar nedenleri olarak da çok yüksek bir perakende satış fiyatına sahip olunması, iç piyasaya çıkmasının gecikmesi ve çıkışından üç hafta önce Tekel'in 2000 ve Samsun Gold sigaralarının piyasaya çıkması gösterildi. TÜRKİYE YÖNETİMİNDE KARMAŞA Prof. Dr. Liilfii Duran 3000 lira (KDV Mnde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 3941 CugploglııIsıa/ıbııl Ödemeli gonderilmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear