Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 AĞUSTOS 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Tutu: Mücadeleye devam CAPE TOWN (AA) Giiney Afrikalı Nobel Barış ödülü sahibi siyah rahip Desmond Tutu, polisin ırk ayrımcılığına karşı başlatılan kampanyayı bastırrnak için şiddet kullanmasımn, protestoları durdurmayacağım söyledi. Rahip Tutu, önceki gece Cape Town yakmlarmda siyahlara ait yerleşim merkezindeki kilisede bulunduklan sırada güvenlik güçlerince, kendisi ve 500 kadar çocuğun iizerine göz yaşartıcı bomba atılmasımn ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Halk protestolara son verecek mi şeklinde bir soru sorarsanız yanıt tabii ki 'hayır' olacaktır" dedi. Fransız donanmasına bağlı savaş gemileri Lübnan'ayaklaşıyor Suriye'nin Lübnan'daki 11 milis örgütünün oluşturduğu 'Ulusal Cephe' tarafından dün yapılan açıklamada Fransız deniz gücünün Lübnan'ın egemenliğinin ihlali anlamına geldiği ve 'güce güçle' karşılık verileceği belirtildi. Doğu Akdeniz'de gergînlîk Amenkan 6 Friosu'na bağlı 11 savaş gemeı ALİSİRMEN DUN1ADA BUGUN Tam Olurken... den önlem alma gereğini duymuştuk. O zamandan beri, yeni gelişmeler oldu. Fransa, politikasına sahip olmak zonındadır. Büyük bir devleî, kendisini olaylar zincirine kaptınp gidemez" şeklinde konuştu. Fransa'nın Genefal Aoun'a silah verdiği konusundaki iddiaları da yalanlayan Chevenement, "Soruştunna yapOrdım, uzun zamandan beri, ne 1987'de ne de bu yıl hiçbir ihracat izoi verilmemiştir" dedi. Cheney: Sovyet gücü artıyor WASHINGTON (AA) ABD Savunma Bakam Dick Cheney, SSCB lideri Gorbaçov'un silahsızlanma önerilerine rağmen bu ülkenin stratejik gücünün "tehlikeli" boyutlara ulaşmakta olduğunu söyledi. Cheney, Las Vegas kentinde eski muharipler kurultayında yaptığı konuşmada, Başkan George Bush'un savunma bütçesi için istediği ödeneğin ABD Kongresi'nde önemli oranda kısıtlandığmı, savunma konusundaki .tartışmalann hâlâ sürdüğünü ve ülkesinin bu konuda yerinde saydığını söyledi. BEYRUT (Ajanstar) Lübnan'da Suriye ve müttefikleri ile General Michel Aoun komutasındaki Hıristiyan birlikleri arasında 5 ayı aşkın bir süredir devam eden çarpışmaların sona ermesi ve soru na banşçı bir çözüm bulunması amacıyla başlatılan diplomatik girişim ve temaslar sürerken Lübnan açıklarına yaklaşan Fransız savaş gemilerinin yarattığı gerginlik artıyor. Suriye'nin Lübnan'daki müttefikleri Fransa'yı dün yine tehdit ettiler. tçlerinde Dürzilerin örgütü llerici Sosyalist Parti'nin de bulunduğu 11 milis grubunun oluşturduğu "Ulusal Cephe" tarafından yapılan açıklamada "Lübnan kıyılanndaki Fransız variığının bir askeri hedef muamelesi görecegi" belirtildi. Açıklamada, Lübnan yakınındaki Fransız deniz gücünün Lübnan'ın egemenliğinin ihlali anlamına geldiği ve "güce karşı güçle karşdık verileceği" kaydedildi. Hizbullah Örgütü'nün radyosundan yapılan yayında da "Ftauısa'ya iyi bir dcrs verilmesi gerektigi" öne süruldü. Lubnan'da çarpışmalar dün de yer yer sürdü. Suriye ve müttefikleri, dün Hıristiyanların denetimindeki limanlara top ateşi açarak bu limanlara yanaşmaya çalı • Sunye bırHMen 35 bm asner 200 tank. 500 top • Durzt mîlısier ve aığer Sunye yanitsı gruplar 10 öın kısı • General Auon a baglı »uvvetler 32 bın kısı Lutnan orflusu (15 3C tank) ve Hırıstıyan Falanıısi Partısı nın askeri kanadı olan Lübnan çuclerı nden oıusuyor (10 bın kısı 150topve bırkac tank) KISI '50 top ve BM Genel Sekreteri Perez De Cuellar'ın, Lübnan'daki durumu incelemek amacıyla, bu ülkedeki krizi çözmekle görevli 3'lü komiteyi oluşturan ülkelere bir özel temsilci göndermeyi kararlaştırdığı bildirildi. BM resmi kaynaklanndan yapılan açıklamaya göre, özel temsilcilikle görevlendirilen BM özel Siyasi tşler Dairesi Başkanı Jean Claude Aime, bu hafta sonu, ya da önümüzdeki hafta başında öuce Fas'a giderek Kral Hasan'la, daha sonra da Cezayir'e geçerek Devlet Başkanı Şadli Bincedid'le ve son olarak da Suudi Arabistan'da Kral Fahd ile görüşecek. Hınstıyan bolgesı Hınstıyan lımanianO şan gemileri uzaklaşmak zorunda bıraktılar. Beyrut'taki çarpışmalarda da 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. 8 marttan bu yana süren çarpışmalarda ölü sayısı 791'e yükseldi. Öte yandan Suriye'de Lübnan sorunu hakkındaki temaslannı tamamlayan Sovyet Dışişleri yardımcılarından Gennadi Tarasov dün Lübnan'a geçerek burada Sünni Başbakan Selira Hoss ile görüştü. Tarasov"un Lübnan ParIamentosu'nun Şii başkanı Hüseyin Höseyni ve Hıristiyan Başba kan General Michel Aoun ile görüşmesi bekleniyor. Fransa, Lübnan açıklanndaki 8 parçalık donanmasındaki 2 gemiyi geri çekeceğini bildirdi. Fransa Savunma Bakanı Jean Pierre Chevenement son günlerde çarpışmalann hafıflemesi üzerine böyle bir karar aldıklarını açıkladı. hransız Savunma Bakanı Jean Pierre Chevenement Lübnan açıklarına doğru yol alan Fransız gemilerinin bu ülkedeki Fransız vatandaşlanmn tahliye edilmesinde kullanılabileceği yolundaki Aynı kaynaklar, Aime'nin bu görüşmelerde 3'lü komitenin yeniden işlerlik kazanmasını ve Lubaçıklamasııu yineledi ve bu amaç nan'da ateşkesin sağlamasını istela yapılabilecek bir "koruma yeceğini bildiriyorlar. eyleminin" son derece normal olFas, Cezayir ve Suudi Arabisduğunu söyledi. Chevenement öntan'a özel temsilci gönderme kaceki gün yaptığı basın toplantısın• da Lübnan konusunda tüm seçe rannın, pazartesi günü De Cuelneklerin açık olup olmadığı yo lar'ın Güvenlik Konseyi'nin 5 dalundaki bir soruya da "kuşkusuz imi üyesinin temsilcileriyle yaptıevet" yanıtını verdi.Lübnan'da ğı toplantıda kararlaştınldığı beki durum konusuda Cumhurbaş lirtiliyor. kanı Mitterrand ile temmuz ayınİran Dışişleri Bakanı Ali Ekber da görüştüklerini belirten Cheve VelayerJ ise BM Genel Sekreteri nement, " O tarihte Lubnan'da en Perez de Cuellar'dan, Fransa'nın körii durumun olabileceğini he Lübnan'a askeri müdahalede busaplamış ve gerektiği kadar önce lunmasını önlemesini istedi r Doğu Almanya'dan yeni bir yaşama doğru Dış Haberler Servisi Dernokratik Almanya'dan Federal Almanya'ya, MacaristanAvusturya üzerinden iltica edenlerin sayısının hızla artması üzerine Demokratik Almanya yönetiminin, vatandaşlanmn Macaristan'a seyahat haklanru kısıtlayan bir yasayı yürürlüğe koymaya hazırlandığı bildirildi. AP'nin Alman gazetelerinden Die VVelt'e dayanarak verdiği habere göre seyahat hakkına kısıtlamalar getiren yeni yasayla toplu kaçışlann engellenmesi hedefleniyor. Macaristan'a turist olarak gelen ve Batı Almanya'ya iltica etmek isteyen Doğu Alman vatandaşlanmn bir bölümü insani nedenlerle, Budapeşte'deki göçmen kamplanndan Viyana'ya nakledildi. Doğu Berlin, Budapeşte, Prag elçiliklerini kapatan Batı Almanya, kaçanları Avusturya'dan Giesen'deki mülteci kamplarına yerleştiriyor. Macaristan'ın temmuz sonunda Avusturya sınırındaki dikenli telleri ve elektrik alarm sistemlerini kaldırmasından bu yana Avusturya'ya kaçan Demokratik Almanya vatandaşlanmn sayısı 3 bini geçmiş durumda. Pinocfıet: Ordunun başında halacağun SANTİAGO (AA) Şili Devlet Başkanı General Augusto Pinochet, işbaşından aynlmasındari sonra göreve gelecek sivil yönetimi uyararak, "Ordunun basıada kalacagım" dedi. Pinochet, silahlı kuvvetlerin başma getirilişinin 16. yıldönümü dolayısıyla, başkent Santiago'daki Askeri Akademi'de yaptığı konuşmada, gelecek yıl mart ayında görevden aynlacak olan askeri yönetimin, geçmişteki insan hakları ihlalleri konusunda "hiçbir tepki ya da misillemeyi" kabul etmeyeceğini söyledi. Silahlı kuvvetlerin, Şili'nin siyasi yaşamında oynamak istediği etkin rolün sivil yönetim tarafından hoşgörüyle karşılanması gerektiğini savunan Pinochet, ordunun başında kalmayı sürdüreceğini belirtti. Kuvvet komutanlan ve polis teşkilatının üst düzey yetkililerinin de görevlerini sürdürmesi gerektiğini kaydeden General Pinochet, "Silahlı kuvvetler, hiçbir mensubunun, geçmişte ülkevi kurtarmak için yaptıklanndan ötiirtı küçük düşunilmeyi >^ da kötü muameleye tabi tutulmayi hoşgörmeyecektir" dedi. Devlet Başkanı, ülkede etkin olan askeri mahkemelerin, bu konumlannı sürdürmesi gerektiğini de söyleyerek, sivil yönetimlerin, asker ağırlıkh Ulusal Güvenlik Konseyi'nin görüş ve düşüncelerine saygıh olmalannı da istedi. General Pinochet, "Bizim misyonumuz, bir hükümetin değişmesiyle bitmez. Misyonumuz, hukümetler, gruplar ve bireylerin ötesindedir. Silahlı kuvvetler şimdi olduğu gibi gelecekte de saygı bekler" dedi. Şili'de devlet başkanlığı seçimleri 14 aralıkta yapılacak. Muhalefet ve yönetim seçimlere tek aday göstererek girecek. LI SSCB'de cezaevi isyanı MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'nin özbekistan Cumhuriyeti'nde, Karshi kenti cezaev'mdeki tutuklularrrt, yargıç karşısına çıkarılmadan tutuklu kalmalarını protesto etmek amacıyla 39 saat süren bir başkaldırı eylemine giriştikleri, olayın, bazı görevlilerin disiplin cezalarına çarptınlmalarıyla sonuçlandığı bildirildi. Izvestia, haberinde mahkum ve tutuklular yerine görevlileri suçlayarak olayın temel nedenin yasa ve kurallara uyulmaması olduğunu bildirildi. Uzunca bir dinlenceden sonra şu günlerde ülkemizden ayrılmış olan ünlü bir Fransız hanım yazarın anlattığı olay, herkesin tüylerini diken diken edebilecek türdendi. Köken olarak ülkemizle ya da hiç değilse Osmanlı Hanedanı ile ilgili olan, ilk romanı Fransa'da tam bir yıl "çoksatar"lar listesinde kalarak rekor kıran ve birçok dile çevrilen bu yazar arkadaş, Bulgaristan'dan göçmek zorunda kalan göçmenlerimizin trajik yazgısından çok etkilenmiş ve Fransa'nın çok satan bol resimli haftalık ünlü dergilerinden birinin yöneticisine telefon ederek bu konuda bir röportaj hazırlamayı önermiş. Göçenlerin dramatik durumunu anlatmasına karşın olumsuz yanıt alınca da dayanamamış ve Ama üç Vietnamlı'nın burnu kanasa kıyamet kopuyor bizim dergilerde, demiş. Evet, ne yapalım ki Vietnamlılar moda, ama Türkler degil diye yanıtlamış kendisini derginin sorumlusu. Gerçekten Batılı'nın çifte standardının tüyler ürpertici dereoede çarpıcı bir örneği. Olayı dinlerken, aynı zamanda değerli bir gazeteci olan Fransa'nın Sayın Büyükelçisi'nin bazı Türk meslektaşlarımızayönelttiği, içinde haklı noktalar da bulunan eleştirilerini anımsadım ister istemez. Sanırım, kendi meslek yaşamında bu tür çifte standarda yer vermemiş olan Sayın Büyükelçi Roleau da, bu davranışı kınayacak ve eleştirimize hak verecektir. Batı'nın çoğu zaman uyguladığı çifte standardı ve zaman zaman, kendi dışındaki dünyaya bakarken kullandığı şabloncu yöntemi vurgularken, Bulgaristan'dan göçen soydaşlarımız ile ilgili olarak bu ülkelerin kamuoyunda yeterince ilgi uyandırmayı becerememiş olmamızın, Türkiye'nin imaj erozyonuyla da bağıntılı olduğunu da belirtmek gerek. Tüm bu etkenlere karşın, yavaş da olsa, önce resmi çevrelerde ve daha sonra da basın organlarında Bulgaristan'dan göçen soydaşlarımıza daha fazla ilgi gösterilmeye başlanmıştı. Olay, öylesine çarpıcı, çoban sosyalistlerinın davranışları öylesine iğrençti ki, geç de olsa ilginin uyanması kaçınılmazdı. Nitekim öyle de oldu, ABD'nin en ünlü gazeteleri başta olmak üzere Batı ulkelerinin yayın organlan konuyla ilgilenmeye başladılar. Ve işte tam bu sırada, Başbakan Ozal sınır kapılarını kapatma kararı aldı. Özal ile her söylediğinin ve her yaptığının savunucuları, bu davranışı, Jivkov'u göç anlaşmasına zorlayacak bir tutum olarak onayladılar. özal'ın son kararının sakıncalarını daha önce yazdık, tüm gazetelerde bu konuda geniş açıklamalar yapıldı. Artık yine aynı noktalara dönmeyi gereksiz buluyoruz. Ancak bir noktayı vurgulamakta yarar var: Başbakan özal son kararı ile tam koşeye sıkışmış durumda olan Jivkov'a adeta yardım eli uzattığı gibi, daha önceki tutumu ve konuşmalanyla da olayın bütün dünya tarafından gereğince kavranmasım ve Bulgaristan üzerinde etkili bir baskı oluşturulmasını engellemiş bulunmaktadır. Her şeyden önce, "ümüğüne binme", "Bulgar domuzunu dize getirme" gibi deyimleri de içeren mahalle kabadayısı biçemi devlet yöneticisine yakışmamanın yanı sıra, olayın tüm boyutlarıyla kavranmasım engelleyecek saptırmaları da içeriyordu. Olayın bir insan hakları sorunu olduğu, soğukkanlı ve ciddi bir biçemle ortaya konmalı, kısır iç politika hesaplarryla bu olanak harcanmamalıydı. Öte yandan Denktaş'ın Bulgaristan'dan göçenlerin bir bölümünü, Maraş'a yerleştirme önerisi, sonunda uygulama alanına konmayacak olsa bile, konuyu uluslararası platforma getirebilmenin aracı olarak kullanılabilmeliydi. Ayrıca, uluslararası forumlora bir insan hakları sorununu getırmeye çalışan Ankara, kendi içinde de insan haklarına daha saygıh bir görüntü vermeye özen göstermeliydi. Ama bütün bunlar yapılmadı, yapılamadı. Değerli bir yazanmızın deyimiyle "anabesk" yönetimin zaten bunları yapması da beklenemezdi. Çünkü böyle bir davranış "anabesk"in yapısına aykırı olurdu. Görülüyor ki, Bulgaristan'dan göçen soydaşlarımızın haklı davalarına ve trajik konumlarına ilgiyi çekebilmenin önündeki en büyük engel Batı'nın çifte standardı değil, ülkemizde egemen olan iktidarın anabesk yapısıdır. Nitekim, çifte standart zor da olsa aşılmıştır. Ama yerinden bir milim bile kıpırdatılamayan anabesk yapı, tam o anda yine kendi kafa karışıklığının ürünü olan bir davranışla bütün kazanımları bir anda yokluğa itivermiştir. BILKENT ÜNIVERSITESİ Gürcistan'da toprak reformu MOSKOVA (AA) SSCB'de tanmsal üretimi arttırmaya yönelik önlemler çerçevesinde, Gürcistan Cumhuriyeti'ndeki verimli çalışmayan kolhoz ve sovhoz tipi bazı tarım işletmelerinin toprakları, bölgedeki köylülere dağıtılıyor. SSCB'de resmi tzvestia gazetesinin haberine göre, Borjomi, Ambroalursk, Mestiy ve Adigen gibi büyük ölçekli üretime elverişli olmadığı belirtilen bölgelerdeki ekilebilir topraklar, köylıilerin tasarrufuna bırakılıyor. Bu reform hareketinin, elde edilen ürünlerin üretici köylüler tarafından istenilen biçimde değerlendirilmesine olanak sağlayarak hem ürün rekoltesini arttırmayı hem de kırsal kesimden kentlere yönelik göçü durdurmayı amaçladığı bildirildi. Ancak tzvestia, köylülerin ekim yapabilecekleri topraklarm mülkiyetinin kime ait olacağını belirtmedi. Koskotas'ın iadesine izin ABD'de yargılanmakta olan banker Kostokas ile ilgili olarak yargıç Alexander tarafından yapılan açıklamada ABD ile Yunanistan arasındaki anlaşma uyarınca Yunanlı bankerin ülkesine iade edilebileceği belirtildi. BOSTON (AA) Yunanıstan'da sekiz yülık PASOK iktidan döneminin en önemli skandallanndan biri olan "Koskotas skandair'nın kilit adamı banker Yorgo Koskotas'ın Yunanistan'a iadesine izin verildi. ABD'de yargılanmakta olan banker Koskotas ile ilgili olarak yargıç Joyce Alexander, Boston'da dün yaptığı açıklamada, zimmetine para geçirmekle suçlanan ve sahte seyahat vizesi kullanan Yunanlı bankerin, ABD ile Yunanistan arasındaki anlaşma uyannca, ülkesine iade edilebileceğini söyledi. Alexander, Koskotas'ın avukatlanrun, daha üst bir mahkemeye başvurabileceklerini ve bu süre içinde de banker Koskotas'ın ABD'de kalacağmı söyledi. Yorgo Koskotas, devlet kuruluşlanna ait 200 milyon doları, kendisinin sahip olduğu Girit Bankası'na yatırarak, zimmetine geçirmekle suçlanıyor. Koskotas ise, bu olaydan eski Başbakan Andreas Papandreu ve partisınin haberdar olduğu görüşünü savunuyor Koskotas, geçtiğjmiz yıl, Brezilya'dan ABD'nin Bedford Havaalanı'na geldiği sırada yetkililer tarafından tutuklanmıştı. Koskotas'ın avukatı, skandalın kilit adamı olan bankerin, Yunan gizli polisi tarafından oldürülmekten korktuğu için Brezilya'ya kaçtığını açıklamıştı. Öte yandan PASOK iktidarı döneminin Ulaştırma Bakanı Yorgo Peços, dün Parlamento Soruşturma Komisyonu'nda Koskotas skandalı ile ilgili olarak ifade verdi. Eski Başbakan Andreas Papandreu, eski Başbakan Yardınıcısı Agamemnon Kuçoyorgas, eski Ulusal Ekonomi Bakanı Panayotis Rumelyotis ve eski Maliye Bakanı Dimilrios Covolas ile birlikte Yüce Divan'a sevk edilmesi istenen Peços, "FJimde deliller var. Devlet kurulıışlanna ait paralann, Koskotas'ın sahibi olduğu Girit Bankası'na yatırılmasını kimin emrettiğini pariamenlodaki savunmada açıklayacağım" dedi. Soruşturma Komisyonu'na 40 sayfalık yazılı bir ifade veren Peços, Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde hiçbir zaman kendi sorumluluğu altındaki devlet kuruluşlarının paralarını Girit Bankası'na yatırmaları için emir vermediğini belirtti. Peços, bakanlığı sorumluluğundaki Olimpik Havayollan ile Yunan posta ve telefon idareleri nin paralannı Girit Bankası'na yatınldığmdan da sonradan haberdar olduğunu öne sürdü. • Peços, Soruşturma Komisyonu'nda yer alan milletvekillerinin, Koskotas ile niçin daima cumartesi günleri görüştüğü yolundaki sorularına cevap vermedi. Buna karşı kaçak bankerlerin birbirlerine karşılıkh sık sık hediye alıp verdiğini kabul etti. Eski Maliye Bakanı Dimitrios Covolas da Soruştunna Komisyonu'na dün ifade verdi. Komisyon eski Başbakan Andreas Papandreu'yu da bugun parlamentoya ifade vermeye çağırmış bulunuyor. Koskotas skandalını soruşturan Parlamento Komisyonu hazırlayacağı raporu eylül ayı başında parlamento başkanına verecek. Bu arada, PASOK iktidarı döneminde çok sayıda politikacı, asker ve gazetecinin telefon konuşmalarının dinlenmesi skandalını araştırmak için kurulan parlamento soruşturma komisyonu da çalışmalanm sürdürüyor. MÜZİK ve SAHNE SANATLARI FAKÜLTESİ'NE MÜZİK HAZIRLIK OKULU ORTAOKUL ve LİSE DEVRELERİNE (Kompozisyon, Piyano, YaylıNefesli ve Vurmalı Çalgılar. ŞanKoro ve Tiyatro Sanat Dalları ilk ve ilerı sınıflarına) UNITA ateşkesi sona erdirdi LtZBON (AA) Angola yönetimine karşı mucadele eden sağcı "Angola'mn Tam Bağımsızlığı İçin Ulusal Birlik" (UNITA) jirgütü, iki aydır devam eden geçici ateşkesin sona erdiğini açıkladı. UNITA sözcüsü Alcides Sakala, dün Portekiz'in başkenti Lizbon 'da Reuter'e yaptığı açıklamada, kendilerinin barış konusunda görüşmelere hdzır olduklannı, ancak hükümetin son olarak düzenlediği büyük bir askeri saldırının kendilerini ateşkesi sona erdirmeye zorladığını belirtti. Ateşkes, 22 haziran günü Zaire'de toplanan A/rika liderleri zirvesinde kararlaştırılmıştı. Geçen.ay kurulan ve halkta politikacılara karşı oluşan güvensizliği gidermek üzere reform vaat eden yeni kabine sekreteri ve Başbakan Kaifu'nun sağ kolu Yamashita'nın, 21 yaşında genç bir kadınla üç yıl süren gizli bir ilişkisi olduğu ortaya çıktı. Bu kez de sekreter skandalı dağıhyor nı Kiicbi Miyazawa, Yamashita'nın "sorumlulugunu yerine geü'rmesini" istedi. Parti içerisinde Yamashita'mn istifasım isteyenler, aksi takdirde hükümetin "temiz imajının" zedeleneceğini belirtiyorlar. Ülkenin saygm haftalık gazetelerinden Shukan Shincho'da yayımlanan bir haberde Yamashita'nın 1984 yılında 21 yaşında olan bir bayanla üç yıl gizli bir ilişkisi olduğu öne sürülmüştü. Haberde, Yamashita'nın hükümette önemli görevler üstleneceği bir sırada, bu ilişkiyi para karşılığı sona erdirdiği belirtiliyordu. Gazete bir barda garson olarak çalışan ve ismi gizli tutulan kadının 3 milyon yen tutanndaki parayı kabul etmediğini yazmıştı. Bir dönem ulaştırma bakam olarak görev yapan Yamashita, adı geçen kadınla sevgi ilişkisi kurduğunu, beraberliklerinin patronmetres ilişkisi olmadığım belirtiyor. Kadına para teklif ettiğini de gizlemeyen Yamashita bunu "yardım etmek" amacıyla yaptığını söylüyor. Japon toplumunda zengin ve güçlü kişilerin geyşalarla ilişki kurmasımn hoşgörülmesine karşın, politikacıların özel yaşamlanna istisna gözuyle bakılıyor. Tamnmış bir yazar ve sosyolog olan Yotaro Konaug "halkın siyasal liderlerin duygusuzluğuna hoşgörü göstermeyeceğİDİ" belirtiyor. MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'nin Özbekistan Cumhuriyeti'nde haziran ayı başında çıkan çatışmalardan sonra bu cumhuriyetin toprakları dışına taşınan Misket (Ahiska) TUrklerinin, kışı geçirmek üzere Rus Federasyonunun çeşitli bölgelerine yerleştirilmelerine başlandığı bildirildi. Moskova Radyosu'nun haberine göre, Misket (Ahiska) Türkleri, 150 ile 200 ailelik gruplar halinde Rus Federasyonu'nun Arenburg, Oktyabirski ve Aleksandrovski bölgelerine yerleştiriliyorlar. Misket Türklerinin bir bölümü de gruplar halinde Azerbaycan'a götürülüyor. bu arada 1944 yılında sürüldükleri Özbekistan'daki topraklarını da terk etmek zorunda kalan Misket (Ahiska) Türklerinin, toplu olarak mülteci statüsüyle Azerbaycan topraklarına yerleştirilmesini sağlamak amacıyla başlatılan girişimler de henüz sonuç vermedi. JAPONYA Misket ÖZEL YETENEK BURŞ SINAVIYLA ÖĞRENCİ ALINACAKTIR •Aday kayıtları, 49 Eylül 1989 tarihleri arasında yapılacaktır. • Posta ile kayıt yapılabilir. • İki aşamalı kabul sınavları 1820 Eylül 1989 tarihleri arasındadır. ADAY KAYDI İÇİN GEREKLİ BELGELER İki Adet Fotoğraf Nüfus Hüviyet Cüzdanı Sureti Başvuru Formu (Fakülteden sağlanacaktır) ÖSS sonuç belgesi (Lise Mezunları için) Oğrenim durumu belgesi OANIŞMA ADAY KAYDI Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlan Fakültesi, 22. Blok PK. 8, 06572 Maltepe/Ankara Dış Haberler Servisi Japonya'da skandallar yüzünden oy tabanını yitiren iktidardaki LiberaJ Demokratik Parti (LDP) yeni bir skandalla daha yüz yüze. Adı geyşa skandahna kanştığı gerekçesiyle istifa eden eski başbakan Sosuke Uno'nun halefi Toşhiki Kaifu'nun sağ kolu, yeni kabinenin sekreteri Tokuo Yamashita'nın da bir kadınla gizli ilişkisi olduğu ortaya çıktı. Yamashita'nın, geçen ay yapılan senato seçimlerinde çoğunluğu sosyalistlere kaptıran, LDP tarafından kurulan ve halkta politikacılara karşı uyanan güvensizliği gidermek amacıyla reform vaat eden "temiz hükümet"teki görevinden istifa edip etmeyeceği bi Evli ve beş çocuk babası olan 69 yaşındaki Yamashita, konuyla ilgili olarak dün düzenlediği basın toplantısında "Kaifu kabinesi temiz bir hükümet imajını güçlendirmek görevini iistlendi. Bu anlamda başbakanı destekliyorum. Japon balkından ancak özür dileyebüirim" dedi. Liberal Demokratik Parti liderleriyle yaptığı görüşmenin ardından gazetecdlerin sorulannı yanıtlayan başbakan Kaifu ise "Yamashita istifa edip etmeyeceğine kendisi karar verecektir" dedi. Kaifu, konuyla ilgili olarak yorum yapmaktan kaçındı. Liberal Demokratik Parti içerisindeki fraksiyonlardan birine liderlik eden eski maliye baka ToşMldKaifu linmiyor. Tokuo Yamashıta Tel: (94) 266 44 15, 266 41 39 KÎRALIK DAİRE Bağdat Caddesi Bostancı, 75 m 2 Tel: 362 20 77