24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 AĞUSTOS 1989 CUMHURÎYET/17 Voyageı^2 Neptün'e yaklaşıyor PASADENA (AA) Neptün gezegenine gittikçe yaklaşan Voyager2 uzay aracı, Güneş sisteminin bu mavi gezegeni ve pembe renkli uydusunun oldukça net fotoğraflannı gönderiyor. Triton'un sanıldığından daha parlak olduğunu ve güneş ışınlannı şaşırtıcı bir yoğunlukta yansıttığını belirten uzmanJar, bu veriden, uydunun yüzeyinin tümüyle donmuş olduğunu, bunun azot okyanuslan ya da kozmik ışuüarla donan metan gazından ileri gelebileceği sonucunu çıkanyorlar. Voyager2'nin Neptün'e en yakın mesafeden geçinceye kadar daha S milyon km yol kat edeceğini belirten uzmanlar, özel bir ügi gösterdikleri Triton üzerinde D î î u î i l r u n t a r t o l r Fritz, 12 yaşında Sctınauzer cinsi seD l i y i l l V y C l C I I C I V vimli bir köpek, ancak Fritz hemcinsle metanın oluşturduğu kar fırtınarinden farldı. Sahibesı piyano öğretmeni Bayan Shirtey Mae Rose, Frttz'in larının varhğından da kuşkulanıyorlar. usta bır piyanist olduğunu söyluyor. Kredi dolandırıcıhğı tZMİT (Cumhuriyel) Kocaeli'ne bağlı Körfez ilçesinde Rahmi Koçal adındaki dolandıncıya 313 nıilyon lira kredi veren Yapı ve Kredi Bankası Yarımca Şubesi müdürü ve veznedan tutuklandı. Bankarun şube mudürü Süreyya llhan'ı, b'iyük miktarda sırdaş hesabı olduğuna inandıran Rahmı Koçal adındaki dolandıncı, yaklaşık 313 milyon lira parayı bankadan kredi olarak çekti. Genel müdürlüğe sormadan parayı odeyen Müdür Süreyya llhan ile Veznedar Cengiz Azgören, dün çıkanldıklan mahkemede tutuklandılar. Bursa ve Kocaeli'nde birçok işadamını dolandırdığı iddiasıyla 5 gun önce Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanıp gözaltına alınan Rahmi Koçal ve bayan arkadaşı Sabriye Başiş de önceki gün çıkanldıklan mahkemede tutuklanarak cezaevine konulmuşlardı. i Buyukcaz ustası Dizzy Gillespie, grubuyia biıiikte I katılacağı NewportJVC Caz Festıvali'nde, hayrantanna mutlu dakikalaryaşattı. (Fotoğraf: AP) eyaletinde Marionville kenti sakinteri, kentterinin, beyaz sincaplann anavatanı olduğunu söyleyerek, bu sevimli hayvanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için ellerinden geleni yapıyorlar. Marionvtlleliler, sincaplann bannmalan için tahta kutular yapıyor, bölgecte fındık üretımini arttırmaya çalışıyor ve sincaplan ayçiceğı tohumlanyia besliyorlar. Bölgede bir beyaz sincaba zarar vermenin cezası, 1 milyon liradan fazla. (AP) Beyaz sincaplann anavatanı Yeter Artık! bir yandan Türkiye'nin dış polrtika alanındaki güvenilirliğini örneğin dış Türkler konusunda olumsuz yönde etkileyecektir; öte yandan Türkiye'ye gelmeye hazırlanan onbinlerce soydaşımızı düş kırıklıkları ve tarifsiz acılarla burun buruna bırakacaktır. Bulgaristan'daki insanlanmıza karşı yaptlan böyiesi bir sorumsuzluğa akıl erdirmek, bir yerde gerçekten kolay değildir. ilginçtir, bu duruma karşın Başbakan Özal'ın yine de söyleyebileceği bir çift lafı hâlâ kalmış! Dün sabah Bodrum'daki tatil evinin önüne terlik ve şortla çıkarak, çoğu kez yaptığı gibi yine ayaküstü demiş ki gazetecilere. "2.5 ayda göçmen sayısı 320 bini geçti. Bulgariarm turist pasaportuyla gönderdiği ve kamyonlara hayvan yükler gibi bindirdiği bu insanlann gelişini belli bir duzen içinde yapmamız gerekiyordu. Yaptığımız hesaba göre ayda yaklaşık 100binin üzerinde soydaşımız gelmiş, bu demektir ki sekiz, dokuz ayda tamamlamayı düşünüyorlar. Eğer biz bu te/npoyla devam etseydik, dörtaysonra 1.5 milyon insan Türkiye'ye gelmiş olacaktı. En güçlü ülkeler bile bu kadar insanın karşısında duramaz." Bu satırlan okuyunca, o zaman aklın ne(Baştarafı 1. Sayfada) redeydi diye sormazlar mı adama? "Açın stntrtan, hepsini almaya hazmz" derken, böyle bir olasılığı o zaman neden düşünmediniz? Böyte bir göçü, neden daha başlangıçta belli bir anlaşmaya bağlayarak, planlı programlı bir biçirnde gerçekleştirme yolunu secmediniz? Türkiye'nin ekonomik olanaklarının ne olup ne olmadığını o zaman bilmiyor muydunuz? Bunlan anımsatan olmadı mı? Tabii, üç ay kadar önce bu soruların karşılıklannı düşünecek durumda değildiniz. Çünkü bu konuya da siyasal gündemi değiştirmek için altın bir fırsat olarak baktınız. Bir süre için başanlı da oldunuz; manşetlerden 26 Mart'ın "21.8"İ bir ara kaybolur gibi oldu. Ama neyin pahasına? İflas eden politikanızın, o insanlara ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yaptığı zaran bugün görebiliyor musunuz? Bu devleti ve ülkeyi yönetemediğinizi o kadar çok kanıtladınız ki, yeter artık! Bir de bundan sonra 21.8'le cumhurbaşkanı olmaya ya da seçmeye kalkışmayın lütfen! Ecevit: Göç vizesi verîlsîn ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Bülent Ecevit, sınır kapatma karanrun 1 hafta süreyle ertelenmesini ve bu 1 haftanın sonunda uygulamaya konacak vize koşulunun yeni göçlere izin verecek ve göçun düzenli yürümesini sağlayacak şekilde olmasını önerdi. Ecevit, sınır kapatma karanrun Buigaristan'da kalan Turklere "Bulgar zulmünden de ağır geleceğini" söyledi. Bülent Ecevit'in dün yaptığı yazılı açıklama aynen şöyle: "İki milyon kişi de gelse hepsini alınz, diyen Türk Hükumetinin, iki ay sonra göçmen sayısı üç yüz bini aşınca sınır kapısını kapatıp göçü durdurması, acı bir kararsızlık ve tutarsızlık örneğidir.a Türk hükümetinin verdiği devlet sözüne güvenerek, kendilerini manen ve maddeten Türkiye'ye gelmeye hazırlayan, pasaport için başvurup denklerini baglayan veya pasaportlarıyla ve denkleriyle sınır kapılanmıza yığılan Bulgaristan Türkleri, bu kararsızlığrn ve tutarsızlığın acısını şimdi canevlerinde duyacaklardır. Bu acı, onlara, belki Bulgar yönetiminin dayarulmaz zulmünden de daha ağır gelecektir. Eğer Türk Hükümeti, daha baştan sınır kapüanmızın açılmasını göç anlaşması koşuluna bağlasaydı, kimsenin söyleyecek sözü olmazdı. Alabileceği göçmen sayısını baştan belirlernesi durumunda da kimsenin söyleyecek sözü olmazdı. Hatta belki o zaman Bulgar yönetimi bir göç anlaşması imzalamaya mecbur kalırdı. Fakat Türk Hükümeti, Bulgaristan göçmenlerine sınır kapılarımızın açılmasını böyle koşullara bağlamadığı gibi; yasal bir zorunluluk olmasına karşın, vize kuralını bile uygulamamıştır. Başından beri, Hükümet Bulgaristan'ın davranışını bir 'blöf sanıyordu. Nitekim 1 temmuz günü Gebze'deki 'çadırkent'te Başbakan Sayın özal, göçmen sayısımn üç yüz bini aşmayacağma inanmanın rahatlığj içinde, 'Bulgar blöfünn gördük; Türkleri gönderin, hepsini alınz dedim; onlar bunu beklemiyordu; ne yapacaklannı şaşırddar; ümüklerine basacağım' diye konuşuyordu. Oysa sayın Başbakan'ın bu konuşmasından bir gün önce, ben, 'önümüzdeki baftalarda göçmen sayısının milyonn aşabileceği'ni söylüyordum. Çünkü Başbakan gibi kendimi aldatmıyordum. Böylesine büv11k bir göç akımının yaratacağı ekonomik ve sosyal sorunlan çözebilmek için de derhal bir plan yapılması veya Meclis'ten yeni geçen Beş Yılhk Kalkınma Plam'nın derhal değiştirilmesi gerektiğini öne sürüyor dum. Hatta, Demokratik Sol Parti olarak, böyle büyük göç dalgasıyla karşılaşacağımızı iki yıl öncesinden görüp 1987 Seçim Bildirgemizde, bir 'Göçmenler ve başka ülkeierdeki Türkler bakanlıgı" kurulması gereğini belirtmiştik. Ama günlük olaylann bir adım sonrasıyla ilgilenmeyen hükümet de öteki partiler de bizim bu önerilerimizi ciddiye almamışlardı. Şimdi bile hükümetin kararsızlığı, tutarsızlığı ve hazırlıksız yakalanroası yüzünden ulusça düştüğümüz utanç verici dunımdan kurtulmanın ve Türkiye'ye umut baglayan Bulgaristan Türklerini hayal kırıkhğmdan kurtarmanın yollan vardır. Bu konudaki önerilerimiz şunlardır: 1. Sınır kapatma karannın uygulanması bir hafta ertelenmelidir. Öyleükle, hiç değilse, pasaportlannı ve denklerini alıp evlerini kapatmış ve Türkiye'ye gelmek üzere yola çıkmış soydaşlarımızın dayanılmaz bir umutsuzlukla geri dönmek zorunda kalmaları önlenmiş olur. 2. Sınır kapatma kararı yumuşatılarak, Türkiye'ye göç etmek isteyenlerin, Bulgaristan'daki Türk konsolosluklanndan vize almak koşuluyla Türkiye'ye gelebilecekleri belirtilmelidir. İki ülke arasında vize zorunluluğu bulunduğuna göre Türkiye zaten bu kuralı başından beri uygulamalıydı. Her gün ancak belirli bir sayıda vize işlemi yapüabileceğine göre, bu kurahn uygulanmasıyla, sabah akşam binierce kişinin sınır kapılanmıza yığılması önlenmiş olacak; ve Bulgaristan'dan Türkiye'ye gelecek soydaşlarımızın daha rahat bir zaman içinde hazırhk yapıp işleri M düzene sokaİ bilmelerine olanak verHeceği gibi; Türkiye'de göçmenlerin yerleştirilmesi ve iş edindirilmesi sorunlan da genişçe bir zaman içinde, daha kolaylıkla çözülebilecektir. Gerçi hükümet de vize uygulamasına dönüleceğini söyluyor; ama bunun çok sınırlayıcı bir uygulama olacağı anlaşılıyor. Benim önerim ise vizenin göç etmek isteyen bütün Türklere verilmesi; ancak yığılmayı önleyici bir zamanlarna ile uygulanmasıdır. İki ülke arasında vize zorunluluğu bulunduğuna göre Bulgaristan bunu Türkiye aleyhine istismar edemez. lstismar etmeye kalkışacak olursa, Bulgaristan'ın da Türk pasaportu ile giriş yapacak kimselere vize uygulamasından vazgeçmesi istenebilir ve eğer Bulgaristan buna razı olursa, belki Türkiye'den ve Batı Avrupa ülkelerinden milyonlarca Türk, bir pazar günü piknik yapmak üzere Buigaristan'da buluşabüir. DSP, muhalefette olmasına karşın, ilgilendiği ve değindiği her konuda, eleştiriyle yetinmemeyi; somut çözümler de önermeyi ilke edinmiştir. Bu kez olsun önerilerimian ciddiye alınmasıru dilerim. Aynca, bu tür yaşamsal konulann, futbol maçını izleyen gece yarısı toplantılarında değil, daha serinkanlılıkla ve daha ciddiyetle ele alınmasıru hükümete salık veririm." HABERLERİN DEVAMI (Başiarafı l. Sayfada) Bakaıu Mesut Yılmaz'a ağır eleştiriler getirdiler. ANAP'ın özellikle hareketçimuhafazakâr milletvekilleri, Bulgaristan'daki soydaşlanmıza sonuna kadar sınır kapılarıru açık tutma güvencesi verildiğini hatırlatarak, "Bir anda bu politikadan vazgeçilmiştir. Ortaya da inandıncı hiçbir gerekçc konalamamıştır. Bu Dışişleri Bakanhğı'mn basansızlığının tescilidir. Dtşişleri Bakanlığı'nın bu eksikliği nedenivle hükümette ciddiyetsiz ve laubali bir izlenim yaratmıştır" değerlendirmesini yaptılar. Hareketçimuhafazakâr eğilimin önde gelen isimleri, sorunun parti içinde gündeme getirilmesi ve tartışılması için kolları sıvadılar. Sınınn kapatüması kararıyla ilgili olarak Cumhuriyet muhabirinin görüştüğü ANAP'ın hareketçimuhafazakâr eğilimdeki baa mületveküleri, değerlendirmelerinin saklı tutulmasıuı istediler. lttifakçı eğilimdeki ANAP'lılar, Dışişleri politikasının iflas ettiğini ifade ederek, şu değerlendirmeleri yaptılar: "Hükümetin sının kapatma karan alması. Dtşişleri Bakanlığı'nın başansızlığının tescilidir. BulgarisUn'daki soydaşlanmıan stkıablan ve Bulgaristan'ın tutumu yeni değildir. Göriılüyor ki, Dışişleri olan bitenden habersizdir, etkisiz kalmıştır. Zonınlu göçtin hangi bo>utlan varabileceği hiç hesaba kaülmadan sınır kapılan açılnuş, 'Butun soydaşlarımızı almaya hazırız' çağnlan yapılmış, sonra da aniden vize uvgulaması getirilmiştir. Dışişleri Bakanlığı'mn yanlış politikası sonucunda Tiırk devletinin inaıulıriığı ve itiban tartışma konusu yapılmıştır." Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanlı ise, Dışişleri Bakanlığı'nı eleştirerek, "Dışişleri Bakanhğı etkisiz kalmışur. Bulgaristan olayı ile ilgili sağlıklı istihbaratlan olmadığı da ortaya çıkmıştır" dedi. Pehlivanlı, şöyle konuştu: "Bulgaristan'dan zonınlu göç yeni değildir. Aylar öncesinden bunun hazniığı yapılmalıydı. Anlaşılıyor ki, Dışişleri Bakanhğı Bulgaristan'dan zonınlu göçttn bir yerde durabileceğini düşünerek önce sınırlan açık tulmuş. Ancak sayı 300 bini aşınca vize konulması yoluna gitmiş. Haziran ayından bu yana Bulgaristan'dan zonınlu göç sürüyor. Dışişleri Bakanhğı bu süre içinde Bulgarları kapsamlı bir göç anlaşmasına zorlayamamış. Göç anlaşmasının imzalanabilmesi için sınınn kapatılması gerekli idiyse, bu kgrar neden daha önce alınmadı?" ö t e yandan sınınn kapatılması karanrun alındığı Bakanlar Kurulu toplantısında Dışişleri Bakam Mesut Yılmaz ile tartışan Devlet Bakanı Kâmran tnan, sınınn kapatılmasına karşı çıktığırun doğru olup olmadığının sorulması üzerine, "Ben basında yazılanlan hiçbir zaman tekzip etmem" yanıtıru verdi. Karara karşı çıkış nedenlerini açıklamaktan çekinen Inan, "Bu bir hükümet politikasıdır. Mutabakatla karar alınır. Hükümetin bir üyesi olarak da ben bu karara katılraak zorundayım" şeklinde konuştu. Inan, "Bulgaristan göç anlaş ANAP'ta tepki masıoa >3naşmazsa, sınır kapılan yeniden açüacak mı?" sorusunu da, "Hipotezler üzerine politika yapılmaz" şeklinde yamtladı. Başbakan 1\ırgut Özal'ın sının kapatma kararı alınmasının hemen ardından özel uçağı ile Bodrum'a gitmesi de ANAP'lılar tarafından tepkiyle karşüandı. Ban ANAP milletvekilleri, Başba' kan Özal'ın bu tavrını •ciddiyetsizlik ve laubalilik" olarak nitelediler. tsminin açıklanmasını istemeyen bazı A N A P milletvekilleri, içerde ve dışarda birçok sıkıntüann yaşandığı bir dönemde Başbakan Özal'ın Bodrum'da tatile gitmesinin kamuoyunu olumsuz yönde etkilediğini belirterek, "Bütün bunlar ANAP adına olumsuz puanlar. Ülkenin bunca sorunu varken, Başbakanın tatile çıkması hiç de boş karşılanmıyor" dediler. kapsamlı bir göç anlaşmasına mecbur edinceye kadar sının kapattak'' dedi. Demirel, "Soydaslanmızın asırlardır yaşadığı topraklardaki mal varlıklan güvence alüna alınıncaya kadar sının kapattık. Bir göç anlaşması yapıldıgı takdirde 2 milyon soydaşımızı almaya hazırız" dedi. Milli Savunma Bakanı Safa Giray, Bulgar sırunrun kapatıbnasıyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulannı yarutladr. Türkiye'nin sının kapatması gecikmiş bir karar olarak değerlendiriliyor. Aynca uluslararası alanda bugüne kadar yapılan şeylerin bu kararla olumsuz etkilenecegi ifade ediliyor. Sizin bu konudaki duşunceniz nedir? GİRAY Sanmıyorum. Niye olsun ki. Almanya'ya da geüyordu. Adamlar kalktı konsolosluk kapattı. Ben Alman bakanıyla koANAP Genel Başkan Yardım nuşmuştum. Kendilerine 400 bin cılanndan Galip Demirel ise dün kişinin geldiğini söyledi. düzenlediği basın toplantısında Bulgaristanla aramızdaki gazetecilerin sorusu üzerine, gerginlik askeri konulara ne dere"Eğer göç anlaşması için sonuç ce yansıdı? İki ülkenin de bölgealınamazsa yine sının açanz" de tatbikatlan var mı şu an? dedi. GİRAY Hayır yok. Normal Galip Demirel, hükümetin sının tatbikatlanmız var. Yeniden bu kapatma karannın yerinde oldu nedenle bir tatbikat yapacak ğunu ifade ederek, "Bulgarlan değiliz. TEPKİLER Göçmende şok Haber Merkezi Bulgaristan sınırının kapatılması, daha önce Türkiye'ye göç eden Türklerin tepkilerine neden oldu. Buigaristan'da yakınlarının kaldığını belinen Rusçuklu Leman Çapar, "Niye kapanacak, buna en çok Bulgar sevinir. Onca insan kaldı orada" derken, Osmanpazarı'ndan göç eden 2 cocuklu Fatma Kutlu, "Hepten parçalandık, hepten kötü olduk" diye konuştu. Ankara Büromuzun haberine göre Ankara'daki Atatürk Öğrenci Yurdu'nda kalan iş, ev sorunlanna çare bulamayan göçmenlerden Fatma Kutlu, bir yandan gelen mektupları kanştırıyor Bulgaristan'dan haber var mı diye, bir yandan tepkisini dile getiriyor: "Baştan açık dediler. Şimdiye kadar da açıktı. Ne olacak şimdi? Gelin gorün zaten yoktu, göriişme de yok. Oradakilerden haber de alamıyoruz." Kocası işe başlayalı 2 gün olmuş, Siteler'de marangozhanede... Kendisi dün gitmiş, geri çevrilmiş bir pastaneden. "39 yaşımiasın, biz* daha genç eleman lazım" demişler. O, "Bu yaşta çalışmayacağım da hangi yaşta çalışacağım?" diye sorarken, aynı yerden tdris Aslan atıhyor: "5 Türk hanesi aynldık. Kalanlardan hiçbir haber yok. İş yüklemişler. Bu kadar tütünü bitirmeden, Türkiye'ye gidemezsiniz demtşler. Kaldılar oracıkta. Artık dövecekler, ne isterlerse yapacaklar. Çünkü diyecek sozleri kalmadı. Benim S kardeşim orada." O bitirmeden Ahmet Yüce konuşmaya başhyor, "Buradakilerin de oradakilerin de işleri zor. Ben demiryolcuyum, buraya geldim, 'Bekçilik yap' dediler. Ben o işi yapmam 150 bin liraya..." Ahmet Yüce yalnız gelmiş. Annesini, babasını tüm yakınlarım orada bırakmış. Sürdürüyor: "Evler satıldı. Odunlar satıldı. Buraya gelmek için her şey elden çıkanldı. Kaldılar şimdi ortalıkta. Ne yapacaklar?" Öğrenci Yurdu'nun çaycısı Ali Dcmircioğlu'nun "Tipkı birim gibi Türktürler. Valnız çay icmezier, kahve içerler, ispirtolu ocaktan" diye tanımladığı Bulgaristan Türklerinden bazılan, yurdun yemekhanesine girmişler, yevmiye 8 bin liraya. Yurt bir hafta sonra boşaltılınca nereye gideceklerini hiç bilmiyorlar, fasulye kazanını kaynatırken görüşlerini aktanyorlar. Hafize Kahraman, Hatice Hüseyin, tsmigül Kaplan, Bahriye Mert. Kimi Şumlulu, kimi Enberlerli. Şöyle diyorlar: Orası propaganda yapacak. Gördünüz mü diye. Siz Türk olsaydımz sizi kabul ederlerdi diye.. Jivkov televizyondan demişti. Bu tekerlek hep ileri dedi. Bu tekerlek hiç durntayacak mı? Orada Türk degil, çingeneydik. Buraya geldik, gâvur dediler. Ne zaman Türk olacağız. Ötünce mi? Şumiftulu,f\hmet Y â e e Evler barklar satıldı IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA gelmek için. Şimdi orda ne yapacaklar? Osmanpazarlı Fatma Katlu Kapı neden kapandı ? Ne olacak şimdi ? Oradakilerden haber de alamıyoruz. İZMİR Sınır ötesinden çığlık sesleri gelirken Hepsi gelmeye niyetli çok Türk var. Hayvanlan sokağa saldık, biz geldik. Ama çocuklar askerlik yapıyorlar. Dönecekter, evde kimse yok. GelemeyeceUer. İş olsa işleriz. Biz insan değil miyiz canım? Yann buradan çıkaracaklar, nereye yerleşeceğiz? Gençoğlu: Şoke olduk Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (BGF) Genel Başkanı Mümin Gençoğlu, Bakanlar Kurulu karannın kendilerinde "şok" etkisi yarattığını söyledi. BGF Genel Başkanı Gençoğlu, şöyle devam etti: "Bugüne gelebilmek için dernekler olarak beş sene büyük mücadele verdik. Mücadelenin semeresini görmeye başladığımız bir anda beklenmedik bir kararla karşı karsıya kaldık. Balkan Turk Kültürünü Araştırma ve Tarutma Derneği Başkanı Niyazi Akkılıç, dün Çemberlitaş Kız Yurdu'nda düzenlediği ve burada kalan göçmenlerin de katüdığı basm toplantısında sımr kapatma karannın sadece Bulgaristan'a ders vermek amacıyla alındığıru ileri sürdü. Akkılıç sınınn sürekli kapalı kalmayacağını ve bu nedenle telaşa gerek olmadığını söyledi. Ozal: Jivkov masaya (Baftarafı I. Sayfada) gerekiyordu. Yapbğımız hesaba politika" yapmakla suçlayarak, göre ayda yaklaşık 100 binin üze"Demirel, zamanında soydaşlan rinde soydaşımız gelmiş. Bu demızı alamavacağtnı açık açık söy mektir ki sekiz, dokuz ayda taledi. Şimdi dün dündür bugün bu mamlamayı düşünüyorlar. Kğer gündurü oynujor" diye konuştu. biz bu tempoyla devam etseydik Önceki gun Bodrum'a gelen dört ay sonra 1.5 milyon insan Başbakan Turgut Özal, buradan Türkiye'ye gelmiş olacaktı. En Aktur'daki yazlık evine geçti. güçlü ülkeler bile bu kadar insaÖzal, dün sabah hiçbir gazeteciyle nın karşısında duramaz." Haien 1 urkıye'de ouiunan soygörüşmeyeceğini basm danışmanı Can Pulak araalığıyla duyur daşlanmız için her türlü önlemi du. Öğle saatlerinde ayaklarında aldıklanru söyleyen Özal, yerleşterlik ve şortla evinin önüne inen tirme işlemlerinin sürdüğünü, kira Özal, burada gazetecilerin soru bedellerinin tahakkuk ettirildiğilaruu yarutladı. özal, sımrın ka ni vurguladı. Son aldıkları karapatılmasına ilişkin olarak şunlan nn Bulgaristan'ı masaya çekmek olduğunu birkaç kez yineleyen söyledi: "Biz sovdaşlanmızı almaktan Özal, basının ve muhalefet partigeriye dönmedik. Verdiğimiz sö lerinin bu konudaki tutumunu da zü unutmuş değiliz. Son getirilen eleştirdi. Özal şöyle dedi: vize, Jivkov'u masaya oturtmak "DYP'nin yapügı çirkin polive göç anlaşması yapma>a yanaş tikadan öteye gitmiyor. Kendi debrmak içindir. Daha Bulgaristan' virlerinde Buigaristan'da >aşayan da ne kadar soydaşımız olduğu soydaşlanmızı alamayacaklannı nu bile tam olarak bilmiyonız. 1.5 açık seçik olarak Jivkov'a söyleile 2 milyon arasında rakamlar diler. Tabii dün dündür, bugün söyleniyor. Aldığımız karann iki bugündür deırtek kolay. Duydutemel nedeninden birincisi, soy ğuma göre Jivkov, 'Bu işi Süleydaşlanmızın gayri menkullerinin man Demirel'le çok kolay durumunu ve emeklilik sorunla hallederdim' demiş. Bizim Bulganru kesin çözüme bağlamak, ikin ristan'la, Jivkov'la herhangi bir cisi de orada ne kadar soydaşımız gizli anlaşmamız yok. Bütün soyolduğunu tam olarak saptamak daşlanmızı ülkemize alacağız. Amacunız Jîvkov'u masaya oturttır. M Özal, bir gazetecinin, "Daha mak, sonuç alacağımıza inanıyoönceki açıklamalarınızda bütün ruz." soydaşlanmızı alacagımızı, hepsiÖzallar önceki gece Bodrurani getireceğinizi söylemiştiniz" bi un tadını çıkardılar. El ele sokakçimindeki anımsatması üzerine, larda dolaşan özal'lar, daha son"Tekrar ediyorum, biz sözömüz ra yat limanında bir kafetaryada den caymış değiliz. Ama soydaş dondurma yediler. Turgut Özal ve lanmızın turist olarak değil göç eşi ellerinde külahlar dondurma men olarak gelmesini istiyoruz" yerken koruma görevlileri fotoğraf çekilmemesi için çevrelerinde dedi. Altı ay içinde 1.52 milyon in çember oluşturdular. Koruma gösanın alınmasının mümkün olma revlileri fotoğraf çekenin makinesini alacaklarını söylediler. Özal'dığıru söyleyen Özal, konuşınasuu • ların masasmda Doğuş Holding'şöyle sürdürdu: "İki buçuk aydır göçmen sayı in yönetim kurulu başkanı Ayhan sı 320 bini geçti. Bulgarlann tu Şahenk'in de bulunması dikkati rist pasaportuyla gönderdiği ve çekti. Semra Özal bir ara gazetekamyonlara hayvan yükler gibi cilere dönerek, "Benim resmimi bindirdiği bu insanlann gelişini çekip de ne yapacaksınız, ben arbelli bir düzen içinde yapmaraız tist değilim, eüzel degilim" dedi. SHP'li Tütüncü Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü, dun Tekirdağ SHP il binasmda düzenlediği basın toplantısmda hükümetin göçmen politikasını eleştirdi. Trakya'nın birçok kesiminde incelemelerde bulunduğunu, Trakya köylüsünün sorunlannı tespit ettiğini belirten Tütüncü, "Bn sorunlar yöre halkı için elbette ki önemli, ancak bugün için en önemli, en çok üzen sorun göçmenlerin sorunlandır. Göçmenlerimizin çoğunlukta olduğu yörelerde hem soydaşlanmız şaşkın, bezgin ve düş kınklığı içinde hem de yöre halkı ne yapacağını bilemez durumda" dedi. Tütüncü, hükümeti göçmen s o runları için elle tutulur hiçbir şey yapmamakla suçladı ve şöyle devam etti: "Başbakan, ümük sıkmaktan vazgeçsin. Eğer varsa, aklı başında bir adaraını bu işi çözmekle görevlendirsin. Çünkü Devlet Bakanı Ercüment Konukman'ın bu işin ustesinden gelemeyeceği anlaşıldı." Bursa Büromuzun haberine göre, Bursa'ya yerleşmek isteyen soydaşlanmızı kent girişinde "akraba kefakti" uygulaması başlatılarak sınır konması karannı değerlendiren Devlet Bakam llhan Aşkın, "Bugüne kadar Bursa'ya yerleşmiş olanlann zor durumlarla karşılaşmamalan için böyle bir uygulamaya gerek duyulmuştur" dedi. Bursa'da kent girişini kesen polisler, soydaşlarımızın Bursa'ya girişlerini engellemeye devam ediyorlar. mirel'in sözlerinin yenilir yutulur lokma olmadıBaşbakan'ın hiçbir şeyi umursamaz hava içinde ğını vurgulayıp sürdürüyordu konuşmasını: Bodrum'a gitmesi, bu arada muhalefet partileri Sayın Demirel'in dedigi gibi göçmen sorunin tepkilerine yanıt vermemesi bir politik tercih nunu yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Bulgarismiydi? tan'ın eline koz verdik. Bu iş baştan yapılmalıyBaşbakan Özal, Bodrum'da konuşacak mı, ko dı. Göçmen sayısı 300 bin sınırını aştıktan sonra nuşmayacak mı tartışması yapılırken o çok kız ne işe yarar? dığı gazeteçileri yanına çağırdı ve konuştu. Evet, İzmir'de yaklaşık 17 bin Bulgaristan'dan gelen Başbakan Özal, Bodrum'da önce Jivkov'a, ardın soydaşımız var. Bunlann büyük çoğunluğu yurtdan da DYP lideri Demirel'e çattı: larda ve okullarda kalıyor. İş bulanlar ise zorun Eğer biz bu tempoyla devam etseydik, dört lu olarak yurtlardan ve okullardan ayrılıyorlar. ayda 1.5 milyon insan Türkiye'ye gelmiş olacakBir matbaada çalışan dozer operatöru, bir ay tı. En güçlü ülkeler bile bu kadar insanın karşı 150 bin lira ücretle çalıştıktan sonra işi bırakmış. sında duramaz. Demirel, zamanında Jivkov'a soy Bir ev tutmuş kenar semtlerin birisinde. Ev sahidaşlanmızı alamayacağını açık açık söyledi. Şim bi altı aylık kirayı peşin almış. di 'Dün dündür, bugün bugündür' oynuyor. Sorduk: Özal, gazetecilerle Aktur'daki villasının bahçe Nasıl ödedin altı aylık kirayı? sinde konuştu. Ayağında terlik, üzerinde tişört ve Verdiği yanıt ş u oldu: kısa pantolonla Bulgaristan olayına, sınınn kapa Lada marka otomobilimi 5 milyon liraya sattılıp soydaşlanmıza vize uygulaması getirilmesi tım. Yanımızda 10 milyon liralık leva vardı, onları ne değindi. bozdurduk. Toplam 15 milyon lira paramız oldu.' Bir gün önce gazetecilerden köşe bucak ka Bankaya koyduk. Faiz filan, bir şeyler yaptık. çan Başbakan, bu kez hakkında verilen gensoYaşamından memnun gözüküyordu. Bir yıl içinru önergesine çok kızmış olacak ki Demirel'e yük de Türkiye koşullarına rahatlıkla ayak uydurabilendi. O ünlü "Dün dündür, bugün bugündür" so leceğini söylüyordu. Bulgaristan'a dönmeyi de düzünu anımsatıp şöyle dedi: şünmüyordu. DYP, çirkin politika yapıyor kardeşim. Ken Eğer bize arsa verirlerse evimizi yapanz. Cadi devirlerini hatırlamıyorlar. Ama biz o devirleri lışır, çabalar, geçinip gideriz. hatırlatmasını biliriz. Böyle konuşuyordu yanımızdan ayrılırken... Özal, Bulgaristan konusunda geri adım attığıBir başkası temizlik şirketindeydi. Yaşı 22. Buinı biliyordu. Gazetelerde daha önce söyiediği söz garistan'da Spor Akademısi'nde öğrenciymiş. ler dün birinci sayfalarda yeniden çıkmıştı. Bu Kaç para kazanıyorsun ayda? nun için de "Biz sözümüzden cayrnadık" diyorHemen yanıt veremedi. Bir süre düşündü... du. Elbet bu sözler pek inandıncı değildi. 150 lira kadar alırım... Ne demişti daha önce Özal, bir kez daha yiAyda 150 bin lira kazanıyordu. Hesabı Leva üzeneleyelim: rinden yaptığından olacak, "150 lira" diyordu. Yapılan zulümler Allah'm iznıyle sona ermiş Nasıl, rahat mı Türkiye, izmir güzel mi? tir. Bundan sonra da orada kalanlann hepsini alaCamları silerken yaşamından hoşnut gözükücağız. 1 milyon da 2 milyon da yollasalar onlar yordu: korkmalıdırlar. Türkiye, 2 milyon daha gelirse 58 Rahat, rahat... işte çalışıyoruz... milyon olur. Jivkov'un blöfünü gördük. Actım ka Bulgaristan'a dönmeyi düşünüyor musun? pıyı. Türkler kapıyı kapattılar diye bir sürü yalanBaşını sallarken, gözlerinin içi gülüyordu: lar soylüyorlar. Açtım kapıları. Hadi göndersinler Niye dönecekmişim, işimiz de var... bakalım!.. Kapıkule sınır kapısından çığlıklar. Avrupa treBlöfü kimin görup görmediği belli. Şimdi Bul ninden kendisini aşağıya atan soydaşlar. Bu aragaristan, dünya kamuoyuna şu mesajı verecek: da yaralanıp hastaneye kaldırılanlar. Sınır kapılarını kapadılar, soydaşlarına vize Turgut ve Semra Özal, el ele tutuşup Bodrum uyguluyorlar. sokaklarında geziyoriar geceleri. Yat limanında Onun için Özal, dün Bodrum'da şöyle diyordu: ellerinde dondurma külahları, umursamazlığın Biz verdiğimiz sözden caymadık. Vize Jiv simgesi olmuşlar. Gazeteciler fotoğraf çekecekkov'u göç anlaşmasına yanaştırmak içindir... ler, ama nerede? Korumalar göz açtırmıyor. Şimdi Ozal'a Inönü ve Demirel haklı olarak soAktur'da Mustafa Taşar karşılıyor özal'ı. Sarıruyorlar: lıp öpüşüyorlar. Özal, "Ooo Mustafa, epey Günaydın, aklınıza yeni mi geldi? yanmışsın" diyor. Bir süredir Aktur'da kalan eski Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem ise tatilini yarıda kesip Ankara'ya dönüyor. Dün sabah bir ANAP'lı konuğumuzla görüşürÖzal'lar Bodrum gecelerini yaşıyor. ken, "Yanlış, çok yanlış" diyor ve ekliyordu: Bu mevsim iyi midir Bodrum? Bunca sorunlar dururken Sayın Başbakan'ın Eh, fena sayılmaz. Veii Bar, Reşit'in Yeri tıklım soluğu Bodrum'da alması bizi ve parti örgütleri tıklım doludur mizi rahatsız ediyor. Böylece muhalefet de ataNe yapsak, biz de fırsat bu fırsat deyip Bodğa geçiyor. Olacak iş değil bu... rum'a mı kapağı atsak?.. ANAP'lı konuğumuz, DYP lideri Süleyman DeHiç de fena olmaz hani... Dün Dündür, Bugün... ANKARA (Cumhuriyet BüroSH) Bulgaristan'dan gelen Türklerle ilgili "koordinasyon'Man sorumlu Devlet Bakanı Ercüment Konukman, Bulgar Devlet Başkanı Jivkov'un, 300 bin kişiyi Türkiye'ye yollayacaklan yolunda beyanı bulunduğunu ve bunu "ciddiye aldıklanm" ifade etti. Konukman, sınınn kapatılması ve Bulgaristan'daki baskıları artması konusunda da, buradaki Türklerin "eyleme geçecek şuura sahip olduklarına" inandığını dile Konııkıııan: Jivkov 300 bin demişti getirdi. Konukman, dün makamında merkezi Ankara'da bulunan Bulgaristan Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticilerini kabul etti. Dernek yöneticileri, sınınn kapatılmasıyla "endişeye düştüklerini" belirterek, "Daha öncekilere bakarak, asimilasyonun ve şiddetin artacağını, buna başvuracaklanm sanıyonız" dediler. Yöneticiler sorunlannı dile getirdiler. Konukman ise konuşmasında, 40 bine yakın göçmenin işe girdiğinı, zaman içinde meslekleriyle ilgili işlere de yerleseceklerini, ancak gelenlerin gösterilen yerlere gitmemesinin büyük bir sorun olduğunu söyledi. Konukman, arsa vermeyi düşündüklerini, bazı projelerin ise halen geliştirılmekte olduğunu vurguladıktan sonra, Kocaeli, Sakarya, Bursa, lstanbul ve Eskişehir'de yapılacak 20 bin toplu konutun 1520 senelik borçlanma süresi ile soydaşlanmıza 4 ay içinde verileceğini bildirdi. '
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear