02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 AĞUSTOS 1989 CUMHURİYET/15 Kafayı Kuma Gömdükçe.. (Baştarafı 1. Sayfada) etkisizleşiyordu. Ancak bunun böyle olduğunu, daha çok, bir eylül sabahı tank sesiyle uyandıktan sonra anlayacaktık. Gümüşhane'nin Şiran ilçesindeki kanlı baskının ve 8 şehidin, Beytüşşebap'ın Boğazören köyünde öldürülen 6 köylünün ve ölü bulunan bir çobanın haberi geldiği zaman, 12 Eylül öncesinin o günleri geldi aklıma ister istemez. Ne yazacaktık? Bugüne değin yazdıklarımızı yinelemekten başka ne yazılabilirdi ki?.. Orneğin, 5 Ekim 1984 tarihli bir yazımda şu satırlar yer alıyor: "Alçakça düzenlenmiş pusunun ardındaki tuzaklan görebilmek için öncelikle, bir süreden beri ülkemize yönelik saldırılann ortak noktasını yakalamak gerekir. Hem yurtdışındaki diplomatımızı, hem yurîiçindeki askerimizi şehit eden teröristin amacı tektir: Lozan Antlaşması'nın koşullarını değiştirmek, ülkeyi parçalamak..." Buna güçleri yetmez! Bu topraklann üstünde yaşayan insanımızın tarihsel bilinci buna izin vermez! Bu yazımızda altını bir kez daha çizmek istediğimiz bir tehlike var. Terorizm, 12 Ey lül öncesinden farklı olarak, büyük kentlerde şimdilik yuvalanmış değil. Onun için de toplumun geniş kesimlerinde, olanlara karşı bir umursamazlık, bir kayrtsızlık dikkati çekiyor. Sanki yaşananlar, bir başka ülkede, yabancı bir gezegende meydana geliyormuşçasına bir hava esmekte. Ülkesini seven herkesin şöyle bir silkinmesinde sonsuz yarar görüyoruz. Çünkü Türkiye her geçen gün bir yangın yerine dönüyor. Şiran Baskını bunun yeni bir işaretidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı da öyle bir hava içindedir ki, sanki olan bitenden siyasal iktidar sorumlu değildir. Alevler yükselirken iktidarın başıyla iktidar partisi, Çankaya hesaplarıyla meşguldürler. Devekuşu politikası bir an önce bir yana bırakılmalıdır. 21.80'le Çankaya'ya tırmanma heveslerinden vazgeçmek ve bir an önce seçime gitmekten başka çare yoktur. Başbakan Özal'ın inadı, yangına körükle gitmektir. Demokrasinin bu ülkede yerleşmesini isteyen sağduyu sahibi herkesin, bu inadın kırılmasından yana tutumunu şimdiden sergilemesi gerekir. Eğer bu yapılmazsa araba devrildikten sonra yol göstermek yine bir işe yaramayacaktır. Tiışlu telefon için broşür ANKAR.\ (ANKA) PTT, halkın tuşlu telefonun sağladığı çeşitli olanaklara ilgi göstermemesinden yakınırkeıı, bu telefonlann yeteneklerini tanıtan bir broşür yayırr.ladı. PTT Genel Müdürlüğü'ne bağlı Telefon Başmüdürlüğü tarafından yayımlanan broşurde, abonenin 2 ile 5 bin lira arasında bir ücret karşılığında telefondaki çeşitli özelliklerden yararlanabileceği bildirildi. Tuşlu teleforüa sağlanabilecek bazı kolaylıklar şöyle: Kısaltılmış arama, direkt arama, tercihli direkt arama, uyandırma, başka bir numaraya çağn yönlendirme, meşgulde çağn yönlendirme, sabit numaraya çağn yönlendirme, rahatsız edilmeme, çağrı bekletme, bilgi alma ve çağrı aktarma, meşgul nurnajayı bulma, son numara tekrarı. Yaz akrobatı Yerlilerinin boşaltp turistlerin doldurduğu ağustos Parisi'nde turistlerin en çok ilgismi çeken aianlardan biri Eyfel Kulesi yakınlanndaki Insan Hakları Meydanı. Genç • paeinciler de hünerterini bu meydanda sergiliyorlar. (Fotoğraf: AP) Resimdeki usta avcının soyu tehlikede. Tehlikedeki avcı Kalifomiya'da Sacramentu Nehri boyla nnda yaşayan benekli baykuş, çevre korumacılarla keskin gözlu avcının doğal ortamını bozan kereste sanayisi arasında tartışma konusu. (Baştarafı 1. Sayfada) yönden eleştırdiler. Prof. Emre Kongar, sanayicinin bu kararlara tepkisinın iki açıdan haklı olduğunu, birinci olarak kararlann "baskın yapılımıı>çasına ahnarak sürpriz açıklamalarla" duyurulduğunu ifade ederek, "Aynı gün içinde birden çok ve birbiriyle çelişkili kararlar alınabilmektedir. Başbakan Özal, şahsi kararlarını biirokraside o kararlardan yana taraftarlara uygulatmaya çalışınca teknisyenler arasında çatışma çıkmaktadır. Turgut Özai Cumhuriyetin, bugüne kadar gördüğü en miidahaleci, şahsi ve keyfi kararlannı en korkusuzca aniden uygulayabüen başbakanıdır. Başbakan'ın bu tutumu işadamı ve sanayiciyi terörize etmekledir. Çünkü Türk özel sektörii henüz devletin merhametindedir. Özal istediği anda istedigi zamanda Koc, Sabancı, Eczacıbaşfm yok edebilir" diye konuştu. Kongar,, bu yüzden TÜStAD içinde birlik ve bütünlükten söz edilemeyeceğini de vurgulayarak "Cem Boyner'in çıkışı cesur, hatta gereğinden de fazla cesur bir çıkıştır. Ama herhalde, tüketicinin, kalitesiz raalı yüksek fiyattan satan üçkâğıtçı üretkiye karşı da korunması gerekir" dedi. Gümrük DYPheyeti Haber Merkezi Güneydoğu'da incelemeler yapan DYP Genel Başkan Yardımcisı Esat kıratlıoğlu, "Şu anda cşkıya devletle alay etmektedir. Bolgenin bazı yerieri aksamlan devletin elinde değildir" dedi. Kıratlıoğlu, partisinin otayları TBMM'ye götureceğini acıkladı. DYP'den bir grup milletvekili ile birlikte dün Van'a giden Esat Kıratlıoğlu, DYP il binasmda düzeniediği basın toplantısmda Güneydoğu olaylarını değerlendirdi. Muhabirimiz Mecit Öztunç'un haberine göre. hükumetin aldtği önlemlerin "yelersiz ve isabetsiz" olduğunu soyleyen DYP Genel Başkan Yardımcısı Kıratlıoğlu, "Cudi Dağı operasyonu" ile teror olavlarını durdurmanm olanaksız olduğunu belirtti, "Bu bir pembe gözlüklür ve ters islikametleıı bakmaktadır. Eşkıvaya karşı devletin gülütıç dururaa dasürülmesi durumu vardır. Şu anda eşkıya. devletle alay etmektedir. Bölgeuin bazı yerieri aksamlan devletin elinde değildir" diye konuştu. Halfon devlete ve ülkenin bütünlüğüne bağlı olduğunu söyleyen Esat Kıratlıoğlu, "Ama halk devtete kırgındır. D«vlettea kendisini arayıp sormasını ve korunmasını istemektedir. "Bizi eşkıya iie bir tutma' demektedir" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcjsı Mehmet Dülger de, hükümetin Güneydoğu'daki politikastnı efeştirerek. "Hakkâri Valisi'nin PKK'ya karşı aşirellerin silah kvllanmasına göz yummasıyla Güneydoğu oiaylan önienemez" dedi. UBA'mn haberine göre Mehmet Dülger. "Güneydoğu oiaylan 20 aşirtl reisi ile çözülemez. Vatandaşın bali dayanıbr gibi değil. Devlet gelir sopa atar, terörist gelir ektnegini alır. Bu böyle gitmez. Halkı arkanıza almazsanız, elinizdeki silahın kurşuntı işlemez" dıye konuştu. SHP Hakkâri Milletvekili ve pariisinin MKYK üyesi Cumhur Keskin de. Güneydoğu illerinin tüm milletvekiilerinin bir araya gelerek bolgedeki sorunu görüşmesini ve çözüm yolları aramasım istedi. Refah Partisi Genei Başkan Yardımcisı Rıza llucak. Giineydoğu'da PKK'ya karşı yasal olmayan yoUarla mucadele etmeye gerek olmadığını söyledi. UBA'mn haberine göre Ulucak, "PKK'yı yok elmek için aşiretlerin silahlandırdmasına gerek yoktur. Güvenltk kuvvetlerimiz bu işin üstesinden gelebilecek güçtedir" dedi. Doğu'da terör günü: 15 ölü (Baştarafı 1. Sayfada) olarak ele geçirilirken ötekiler kaçtılar. İçışleri Bakanı Abdülkadir Aksu baskının geçen yıl Metris Cezaevi'nden kaçan bir grup terörist tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Hakkâri'nin Beytüşşebap ilçesine ba|h Boğazören köyünde de PKK'lı teröristler tarafından kaçırılan 10 kişiden 6'sı dün sabah otomatik silahlarla taranarak öldurülmüş halde bulundu. Hakkâri'nin Kamışlı köyün' de 12 kişi, Siirt'in Dikboğaz köyünde 7 kişi teröristler tarafından kaçınldı. Eruh'ta önceki gece Köy Hizmetleri'ne ait iki, dün de Karayolları İl Müdürlüğü'ne ait bir aracı yakan teröristler olay yerine gelen polislere ateş açtılar, olayda bir polis memuru ayağından yaralandı. Yüksekova'da 14 köyle 48 mezranın ulaşımını sağlayan tahta köprü ve Gürpınar'da 4 ilkokul ateşe verildi. Şırnak'ta bir çoban ölu olarak bulundu. Cumhuriyet muhabirlerinin haberlerine göre dünkii olaylar şöyle: Gümüşhane'nin Şiran ilçesine 15 kilometre uzaklıkta bulunan Kozağaç Jandarma Karakolu'na düzenlenen baskın olayı 23.3000.30 saatleri arasında gerçekleşti. Sağ olarak kurtulan eski Kozağaç Köyü Muhtarı İsmet Yıldız baskın olayım anlatırken şunları söyledi: "Teröristler önce kapıdaki nöbetçiyi leslim aldılar, daha sonra nöbetçinin arkasından odanın kapısına gelip içeriyi otomatik silalılaria taramaya başladılar. Ben vunılmuş gibi yattım. Öldu diye bırakıp gittiler. Bu arada silah seslerini duyan dışarıdaki ikinci nöbetçi onbaştMustafa Lysal. silahına mermi surdu, ancak tüfek tutukluk yaplı. Kapıda sadece silahlann namlularını gördüm. Teröristlerin yüzlerini görmedim.'" Bask.n sırasında Karakol Komutanı Jandarma Astsubay Atilla Kantemir, jandarma çavuş Emin Karma. onbaşı Duran Cstündağ ile erler Özcan Ordu, Fikret Alay, Ramazan Ünay ve Ali Gümüşlop şehit edildi, karakolda bulunan eski köy muhtarlanndan Mehmet Kılıç da öldürüldü. Olaydan sonra kaçan teröristlerin bindiği 24 AV 808 plakalı minibüsü şüphe üzerine Erzincan Sıvas karayolunda durdurmak isteyen bölge trafik ekip otosuna ateş açıldı. Eızincan'a 4 kilometre uzaklıkta meydana gelen bu olayda teröristlerle çatışmaya giren polis memurlarından İbrahim Yücel ağır, Sabri Belli ve Dilaver Vuran hafıf şekilde yaralandı. Teröristlerden biri yaralı olarak ele geçirilirken ötekiler kaçtılar. Teröristlerin bindikleri minibusie yapılan aramada beş uzun namlulu otomatik tüfek, iki tabanca, çok sayıda mermi, iki telsiz ve örgütsel doküman bulundu. Olaydan sonra Erzincan SSK Hastanesi'ne kaldınlan ve durumu ağır olan polis memuru İbrahim Yücel ameliyata alındı. Yakalanan teröristin de yaralı olarak aynı hastanede tedavi gördüğu bildirildi. Ancak kimliğinin açıklanması şimdilik sakıncalı bulundu. tçişleri Bakanlığı yetkililerinden elde edi|en bilgiye göre "saMırganlar yasadışı TİKKOPartizan örgütüne mensuplar." Aynı yetkililer, "Teröristlerin kacarlarken terk etlikleri minibusie ele geçen silahlann karakoldan alınan iki MPS, bir Kalaşnikof, dört G3 tüfeği olduğunu, kendilerinin de yaya olarak Erzincan'a giderek kayıplara kanştığım" soylediler. kalandığını, eylemi geçen yıl Metris Cezaevi'nden kaçan bir grubun gerçekleştirdiğini belirtti. Bakan baskının Başbakan'ın önceki günkü Bayburt geztsiyle ilgisinin olmadığını kaydetti. Aksu, PKK'nın kuruluş yıldönümü olan 15 ağustos ile ilgili gerekli önlemlerin alındığını da belirtti. HABERLERtN DEVAMI İnönü'den telgraf 1977 genel seçimleri öncesinde propaganda gezisine çıkan CHP Genel Başkanı Büleht Ecevit, MHP'liIer tarafından taşlanmış, silahlann da kullanıldığı saldın sırasında Ecevit ve beraberindeki gazeteciler de bir süre mahsur kalmışlardı. Jandarmanın müdahalesiyle buradan zorlukla ayrılabilinmişti. Bölgede sağ partilerin ağiTİıklı oldukları biliniyor. Soru önergesi SHP Diyarbakır Milletvekili Fual Ataiay, Beneklitaş Köyü Muhtarı Sabri Kaya'nın. özel tim (arafından açılan ateş sonucu öldürüldüğü iddiasını TBMM gündemine getirdi. Fuat Ataiay, Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya yönelttiği soru önergesinde, 11 ağustosta muhtar Kaya'nın da içinde bulunduğu bir taksiye, Diyarbakır Aşağı BeyanKöyü yakmlannda ateş avıidığını ve muhtarın >aşamını yitirdiğini, bir kişinin de ağır yaralandığını belirtti. Ataiay, görgü tanıklarının, bdlgede görevli özel timin ateş açtığım belirttiklerini ifade ederken, bu iddianın doğru olup olmadığını sordu. Muhtar Sabıi Kara için düzenlenen gdmme izninde, Karanın, teröristlerin ateşi sonucu öldüğünün iddia edildiğini belirten Ataiay, "tddia sahibi kimdir?" di\'e sordu. Prof. Haluk Cillov ithalata yönelik alınan kararları eleştirerek "bunun şok halinde değil, kademeli ve planlı olması" gerektiğini söyledi. "Karariann birdenbire alınması terbiyevi olmasından ziyade sanayinin bir kesimindeki gelişmeyi engelleyici olmasından" endişe ettiğini ifade eden Cillov şöyle konuştu: "Eğer kararlar program içinde alınırsa herkes kendini ona göre hazırlar. Cem Boyner'in söylediği doğnıdur, ama zamanlaması doğnı değildir. O cümle bugünkü koşullarda gerçek değerini bulamadı." Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Tansu Çiller alınan kararlann içeriğini haklı bulduğunu, ama zamanlamanın tartışılması gerektiğini vurguladı. (Baştarafı 1. Sayfada) ' Sanayide kârlann gerilemeye, fa ateşi, sekiz ölü.. 5 izlerin ise yükselmeye başladığım Son aylarda, hele son geziler' da hatırlatın Çiller "Sanayinin isde Başbakan'ın ağzından Doğu ttkrara çok ihliyacı var. 3 aylık sorununa değinen tek sözcuk projeksiyon bile yapılamıyor. Bu, duydunuz mu? Lichtenstein Türkiye'nin kaybı. Bu kararlar diPrensi bile Doğu'daki kanlı olaynamizm değil, istikrarsızlık konulara daha çok ilgi gösteriyor su oluyor" dedi. olmalı. tstanbul Ticaret Odası eski BaşTurgut Bey ise Bayburt'ta Dakanı Nuh Knşçnhı ise olaya farklı bir açıdan yaklaşarak " H e m lan'la uğraşıyor, Aksaray'da kurserbest piyasa ekonomisinin savu ban kanıyla yıkanmış asfalt yolnulup. hem de son kararlara karşı da, halkın gösterdiği, ama kençıkılamayacağını" söyledi. Kuş dine özgü oy eğilimlerini saklı tutçulu "Kararlar diyalog içinde tuğu bir ilgiyi kendi hesabına alınsaydı bu kadar güriiltii çık kantara vurmakla meşgul! mazdı. Kararlann zamanlaması Biraz sonra Aksaray'da konuönemli. 6. Plan'da gümriiklerin şacak. Merakla bekliyoruz. Bir ne zaman ne kadar indirileceği çözüm yolu bulsa, partiyi bir yaaçıklanabilirdi. Veya bu takvime na atıp kapağı Çankaya'ya çıkarbağlanıp daha önceden ilan edi maya hazır Turgut Bey, Doğu lebilirdi. Şikâyet edenler, ölüyo olaylarına bir devlet sorunu olarum diyenler gidip durumunu an rak burada değinecek mi acaba? latsın. Ham ve yan mamul mad Olağanüstü vali Kozakçıoğlu'nun de ithalatının ucuzlatılmasını isPKK eylemlerinde artışa işaret tesin. Yani hükümetle diyalog ederken, Bayburtlu'nun Dalan'a kursun. Serbest piyasa ekonomigösterdiği ilgiye bozulan Özal, si isteniyorsa oyunu kurallanna göre oynamalı. Hâlâ güdümlü bir burada davul zurna eşliğindeki ilpiyasa ekonomisi içindeyiz," di gi ve sevinçle kendinden geçiyor adeta. Oysa iş çevresinin "keyfi ye konuştu. Izmir'den Bartş Kudar'ın haberine göre TOBB Sanayi Konseyi'nin, Konsey Başkanı Şinasi Ertan'ın çağnsıyla pazartesi günü İstanbul'da toplanacağı öğrenildi. Şinasi Ertan tüm sanayi odâlan, yönetim kurulu başkanlan ile TOBB Başkanı Ali Coşkun'u "acil" toplantıya çağırarak "Arnk, ciddi tepki göstermenin zamanı geldi. Toplantıda dunım değerlendirmesi yapıp izleyeceğimiz politikayı saptayacağız," dedi. Ege Bölgesi Sanayi Odaları (EBSO) Başkanı Ersin Faralyalı da Başbakan Turgut Özal ve Devlet Bakanı Gfineş Taner'in önceki gün yaptığı açıklamalara yanıt verdi. Faralyalı "Biz gümrük duvarlannın ardına gizlenmek istemiyonız. Biz gümrük duvanmn ardına gizlenerek milleti aldatmaya kalkmıyoruz. Milli sanayinin korunmasına çaiışıyoruz. Kimse bizi bu konuda suçlayamaz." Türkİş Başkanı Şevket YUmaz ise kararlara ilişkin olarak Bursa'da yaptığı açıklamada " S o n kararlarla üretim kalite ve ihracatın artacagı söyleniyor. Eğer bunlar olursa enflasyon düşer ki bu bizim de lemennimiz," diye konuştu. Devlet Bakanı Cemil Çiçek ise konvertibiliteye geçiş karannın uygulanmasının Merkez Bankası yetkisinde olduğunu, bu yetkinin bugün verildiğini, yann almabile' ceğini vurgulayarak elbirliğiyle kararlann yürumesine yardımcı olunması gerektiğini belirtti. SHP Genel Başkanı Erdal inönü Şiran'daki karakol baskını nedeniyle Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu ve Gumüşhane Valisi Erdinç Büyukakalın'a birer telgraf gönderdi. İnonü telgrafında üzünOlayın haber alınmasından tülerini belirterek "Tanndan rahsonra Jandarma Genel Komutametler diliyorum. Şahsınızda nı Orgeneral Burhanettin Bigalı ölenlerin yakınlanna içten taziyelbaskına uğrayan Kozağaç Karalerimi sunuyorum" dedi. kolu'nda incelemelerde bulunmak ve bilgi almak üzere dün beraberinde bazı emniyet görevlileriyle Demirel: Üziüdüm birlikte Gümuşhane'ye gitti. BasDYP Genel Başkanı Süleyman kında şehit olaniar ı'çin Şiran'da Demirel, Şiran'da baskından büdüzenlenen törende konuşan Or yük üzüntü duyduğunu bildirdi. general Bigalı "Hainlerden mutDemirel, yayımladığı mesajda laka hesap sorulacağını" söyledi. özetle şöyle dedi. "Yürek sızlalan bu olaylar karÖzal: PKK değilmiş şısında milletimiz acılara gark olBaşbakan Turgut Özal, dün maktadır. Yine de devletimizin bu Aksaray'da gazetecilerin sorusu olaylann üstesinden gelmesi için üzerine, Şiran'daki karakol bas her şeyi yapması lazımdır. kını olayının araştırıldığını belirŞehil astsubay ımız ve erlerimiz terek "Bildiğim kadarıyla PKK ile muhtanmıza Allah'tan rahdeğilmiş. Başka bir örgütmuş. Ba rnet, kederli ailelerine ve Türk Sina öyle bilgi verildi" dedi. Içişle lahlı Kuvvetleri'ne başsağlığı diri Bakanı Abdülkadir Aksu da ey liyorum." lemi düzenleyenlerden birinin yaGümüşhane'nin Şiran ilçesinde 6 köylü öldürüldii Hakkâri'nin Beytüşşebap ilçesinin Boğazören köyüne 5 gün önce baskın düzenleyen 50 kişilik PKK grubu tarafından kaçırılan 10 köylüden Tahir Elma, soyadı belirlenemeyen İbrahim, M. Emin ve Tahir Aydemir önceki gün akşam saatlarinde serbest bırakıldı. Teröristlerin elinde kalan Ayhan Aydemir (50), Mehmet Aydemir (20), Adil Aydemir (21), Sait Tarhsn (50), Tahir Zirek (16) ve köy korucusu Çavuş Tarhan adlı kişiler ise dün sabah, köy yakınlarındaki dağlık kesimde otomatik silahlarla taranarak öldurülmüş halde bulundu. Hakkâri'nin Kamışlı köyü yakınlannda Çarçel yaylasını basan 15 kişi oldukları bildirilen PKK'lı grup da aralarında "Giravi" aşireti reisi Cemil Özbek'in oğlu Cevdet Özbek'in de bulunduğu 12 kişi yi kaçırdı. Beytüşşebap ilçesine bağlı Çığlıca ve Ilıca ile Van'ın Gürpınar ilçesine bağlı Oğuldam ve Bikez köylerini önceki gece basan teröristler de 4 köy ilkoKulunu benzin dökerek yaptılar. Yaklaşık 50 kişi kadar olduğu bildirilen bir grup PKK'lı terörist önceki gece 22.00 sıralarında Siirt'in Eruh ilçesine bağlı Dikboğaz ile Demiremek köyleri arasındaki yolu kesti. Teröristler eyiem yaptıkları yerin yakımndaki şantiyede bulunan Köy Hizmetleri Müdürlüğü'ne ait iki aracı yaktılar. Bu arada yoldan geçen bir midibüsü durduran teröristler yedi yolcuyu rehin alarak kaçırdılar. Ancak kaçırılanlardan ikisinin yaşlı ve hasta oldukları gerekçesiyle daha sonra salıverildiği öğrenildi. Teröristlerin elinde halen rehin tutulan beş kişiden Uçünün korucu, ikisinin de çocuk olduğu bildirildi. Olay üzerine yörede başlatılan operasyonlar kapsammda Eruh ve Siirt'ten gelen takviye güvenlik güçlerince Dikboğaz, Dönerdöver ve Yenidemir köylerinin kuşatıldığı belirtildi. CUNEYT ARCAYUREK yazıyor duymalannı sağlayacak önlemleri bugün değil, daha yıllar öncesinden almak gerekmez mrydi? Devletin güçsuzlüğünü kanıtiayacak olaylar büyürken, PKK Doğu'daki ınsanın gözünde korkuyla karışık değer kazanmayacak mı? Turgut Bey, Dalan'a hemşerilerinin gösterdiği ilgiyle uğraşacağı, sinirleneceği yerde, Aksaray'da halktn doğal sevincini kendine yontacağı yerde Başbakanlığını anımsayarak Kozakçıoğlu1 nun dolaylı itiraflarına, Doğu gerçeğine her gün bugünden tezi yok eğilse ya! Doğu sorununun sorumluluğunu başkalarına, güvenlik güçlerine ihale edebilir mi? Güvenlik güçlerinin olaylann üstesinden gelemediğini, her olaneğı sağladığı halde görevlerini yerine getirmediklerini yarın öbürgün içerecek bir savunma havada kalır. Özal'ı, Aksaray'da dinledik. Yine ucuz ve küçük particilik, geçmişten bugüne uzanan doğrultuda kendinden ve iktidanndan büyük olmadığını ifade eden satırlar.. Doğu sorununa, uzak değil 1215 saat önce Doğu'da 8 yeni cinayetin işlendiği olaylara değinen tek kelime söylemedi. Ve bilir misiniz, Aksaray'a gelirken Sarıyahşi kasabasının önünde bir tek pankart, "Cumhurbaşkanı Özal" yazısını görünce hem kerv disinde, hem de muhterem eşlerinin yüzünde güller açıyor. Yol üstü notları veriyoruz. Öyleyse Özal'ın yol boyu notlarına bir başkasını ekleyelim. Sekiz kişiyi öldürenler yol üzerinde karşılaştıkları trafik polislerine ateş açıyorlar. Öğle üzeri gelen son haber de bu. Devlet Doğu'da ne kadar yoksa, burada yine, cumhurbaşkanlığına soyunabilmek için bu kez halkın duygularını yanına çekerek tırmanmaya çalışan bir Başbakanı görüyor. Anılmış Köyü boşaltıidı büyük bölümü boşaltıidı. 4 gün önce avukatlar, yargıçlar ve gazeteciler için uygulamaya konulan köye girme yasağı da surürken, Anılmış Köyu'nün bulunduğu bölgede geniş çapiı operasyon yapıldığı öğrenildi. Arkadaşımız Ergün Aisoyun haberine göre, tçişleri BakanlığYnca 12 temmuzda güvenlik nedenıyle kamulaştırılan 100 haneli 600 nufuslu Anılmış Köyu'nün boşaltılrna işlemî üç gündur sürüyor. Sabahın erken saatlerinde güvenlik güçlerinin Anılmış'ın yasaklı köylüleri CELAL BAŞLANGIÇ ŞIRNAK Kayalar alev püskürtüyor. Cudi'nin eteklerinde cehennem sıcağı. Şırnak Cizre karayolunun onuncu kilometresinden doğuya dönüyoruz. Önce asfalt, sonra kömür tozu, geri de toprak bir yol... Kömür çıkartan kazmacılar, araçlara yükleyenler, sırasıru bekleyen şoförler kanter içinde. Yaz sıcağında kış azabı yaşaruyor, Şırnık kömür ocağında... Günler önce gazetecilerin girişi yasaklanan, "operasyon var" diye istimlak tespiti yapacak asliye hukuk hâkimi ve avukatlann giremediği Amlmış Köyü, sonunda dün boşaltılmış. Bir kısmı Cizre'ye gitmiş köylülerin, bir kısmı da Cudi'nin eteklerindeki bazı köylere yerleştirilmiş. Köylülerin avukatı Mesut Lysal kamulaştırmamn zamanında haber verilmediğini, Anılmış'ta dört bin baş hayvanın bulunduğunu, köydeki ev ve arazilerin yüzde 40*ının tespit dışı bırakıldığını anlatıyor. Yol boyunca kömür öbekleri var. Cudi'nin eteklerinde toprağı birkaç metre kazınca çıkıveriyor kömür. Elbet kalitelileri daha derinde. On, on beş yaşlartndaki köylü çocuklan ellerinde, kömür ayıklamaya yarayan ucu çatallı sopalanyla kömür toplayıp yaftlanndaki eşek ve katırlann üstündeki torbalara yüklüyorlar. Vadideki yoldan, Cudi'nin içlerine doğru girince kurumuş nehir yatağını tarayan askerler çıkıyor karşımıza. Büyük bölümü tstanbullu, İzmirli, tzmitli, Edirneli, Eskişehirli... Sadece can kor denetıminde gerçekleştirilen boşaltma sonucu yaklaşık 500 Anılmışlmın traktörlere doldurduklan, eşyalanyla birlikte başta Cizre ve Silopi'yle köyJerine yakın Ûçkiraz ve Kemerli köylerine gıttiklen belirtildi. Halen Anılmış'ta köy muhtan Tahir Acefle birlikte yüze yakın yurttaşın bulunduğu, bunlarm da önumüzdeki günlerde köyden çıkarılacaklan bildirildi. Bu arada Anılmış Köyu'nün bulunduğu bölgede geniş çaplı operasyon yapılıyor. Dört gün önce konulan köye girme yasağı da surüyor. Yasak aynı şekilde Üçkiraz ve Kemerli k&yleri için de geçerii. (Fotoğraf: Fuat KozJuklu) yönetim" suçlamasından ve Kozakçıoğlu'nun söyledikten sonra bir Başbakan'ın Doğu sorununa hemen bugün ciddi yaklaşımlar içinde olması gerekmez mi? Kozakçıoğlu'nun açıklamasıyla dönüp baksa Doğu'ya. Hele Kozakçıoğlu'nun, Doğu'da yetkilerle donatılmış bir olağanüstü valinin "yurttaşların devletin güvenlik güçlerine yardımcı olmasının" oiaylan sona erdirmenin başlıca koşulu gördüğünü söyledikten sonra... Halkın güvenlik güçlerine yardımcı olması nasıl sağlanacak? Demek ki bugüne dek sağlanamamış. Üstelik çatışma, adam kaçırma, tuzaklama ve taciz atışları artar ve devletin öksüz kaldığı giderek halkın gözünde büyürken. Bölge insanının devlete yardımcı olması için, halkı tedirgin etmeyecek ve devlete güven Demiı^Çelik'te ipler koptu (Baştarafı 1. Sayfada) ücret teklifini ise reddetti. Çelikİş Başkanı Metin Türker, görüşmelerin kesilmesinden sonra yaptığı açıklamada sosyal haklarda MESS'in önerdiği rakamlara kadar indiklerini belirterek, "Buna rağmen MESS yönetim kurulu bize Türkİş'in verdiği rakamlara ek olarak 100 lira önermiştir" dedi. MESS Yönetim Kurulu'nun Türkİş'in hükümetle anlaşmalarındaki ücret zamlannv kendilerine dikte ettirmek istediğini ifade eden Türker, "Bu durum MESS'in grevi uzun süre devam etmesini arzv ettiğini göstermişlir. Anlaşnıa imkânlarına vanlmadan MESS masadan aynlmıştır" diye konuştu. Türker, bu toplantıların kamuoyunu yanılı mak, çelik işçilerini oyalamak amacıyla bir taktik olarak yapıldığını savunarak, MESS'in ciddi bir ücret teklifiyle gelmediğini öne sürdü.Çelik işçilerini hüsrana uğratmanın kimsenin hakkı olmadığını bildiren Türker şunları söyledi: daha ilave etti, ikinci 6 ay için yüzde 40 artı 70 bin lira getirdi. Bunun dışında hiçbir şey vermemiştir. Üslelik kıdem tazminatımn dondnrulması ağır hizmet priminin geri çekilmesi suretıyle 100 liralık zam verilmiştir. İki gün boyunca süren ve Çelikİş'in bütün fedakârlıklarına karjin, anlaşma umuduyla katıldığı bu toplantılarda 100 liranın dışında bir şey verilmemişlir." Devlet Bakanı Cemil Çiçek ise görüşmelerin kesilmesinden sonra yaptığı açıklamada işveren tarafının önerilerinde önemli esneklikler getirdiğini savundu. kusuyla değil, cehennem sıcağıyla, tozla toprakla, susuzlukla savaşıyorlar. Bir süredir kimsenin giremediği Anılmış Köyu'nün yolu sağımızda kalıyor. Anılmışlıların büyük bölümünün hayvanlarıyla birlikte getirildiği Üçkiraz Köyü'ne doğnı gidiyoruz. Yirmi kilometredir gittigimiz toprak yolun biri sola köyün içine, diğeri de karşısındaki tepeye kurulmuş jandarma karakoluna gidiyor. Yol aynmında, sırtlannda Kalaşnikoflan, ellerinde telsizleriyle askerler durduruyorlar aracımızı. Motorun hararet ibresi sıcaktan haddini asmış. "Nereye?" diye soruyorlar. "Üçkiraz Köyü'ne gideceğiz" diyoruz, "gazeteciyiz de..." Askerlerin tavrı net: "Gazetecilerin ginnesi yasak... Ama komutana bir soralım..." Telsizler çalışıyor. Komutan, " B i r i n i z l e beraber yanıma gebinler" diyeemir veriyor askerlere. Bir asker Kalaşnikof un metal dipçiğini yay biçiraindeki şarjörün üstüne katlayıp elindeki telsiziyle altıncı kişi olarak aracımıza biniyor. "Aman ha!" diyoruz, "Tüfeğin emniyetini de kapal." Anlaşılan günlerdir gazetecilere kapanan Amlmış Köyü'nde yaşayanlar hangi köye gitseler, oraya da gazetecilerin girişi yasaklanıyordu. Önceki gün gazeteciler basın toplantısında Bölge Valisi Kozakçıoğlu'na Anılmış'a gazetecilerin neden sokulmadığını sorduIar. Kozakçıoğlu da "Öyle mi, bilmiyonım. Şırnak Tugay Korautanı'na bir soralım" diye talimat verdi solunda oturan vali yardımcısma. mermi gereksinmesini de ayru yoldan sağlıyordu. Teröristlere geTekli olan dört unsurdan ikisi yurtiçinde, ikisi de yurtdışındaydı. Yurtiçinde olaniar lojistik destek ve silahlısiiahsız propaganda... Işte Anılmış Köyü bu üçüncü unsurdan dolayı boşaltılıyordu. Kozakçıoğlu, "Belki isteyerek, belki de istemeyerek Anılmış'ta bu lojisîik destek sağlanmıştır" diyordu. O halde Cudi bombalanmayacak mıydı? Kozakçıoğlu, "Lojistik deslek kesilir de teröristler o bölgeyi terk ederlerse dağı taşı neden bombalayayım?" yanıtını veriyordu. İyi, ama eksiğiyle fazlasıyla istimlak uygulaması yapılan Anılmış, o köyde yaşayanlann gittikleri diğer köyler neden gazetecilere yasaklanıyordu? Bu sorunun yamtını düşünürken, kendimizi Üçkiraz Karakolu'nun önünde bulduk. Komutan emir verildiğini ve köye giremeyeceğimizi söylüyordu. Üçkiraz Köyü aşağımızda, üst üste evleri, Süryani mimarisiyle öylece duruyordu. Görünürde de bir operasyon yoktu, ama geri dönmekten başka çaremiz kalmamıştı. Çoban ölü bnlundu ŞırnakPervari arasındaki Dereler Köyü yakınlarında koyunlanm otlatırken öldürüldüğü sanılan bir çobanın cesedi bulundu. Soyadı henüz belirlenmeyen Üzeyir adlı çobanın 24 yaşında olduğu, kim ya da kimler tarafından öldürüldüğünün belirlenemediğini belirtildi. Siirt'in ŞırnakEruh karayolu üzerinde Karayolları İl Müdürlüğü'ne ait bir araç PKK'lılar tarafından ateşe verildi. Dün saat 17.00 sıralarında gerçekleşen bu olaya bölgeye gelen polis ekibi müdahale etti. Teröristlerin açtığı ateş sonucu polis memuru Davut Baykan'ın ayağından yaralandığı bildirildi. Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine bağlı Gürdere mezrası yakınlarında dün sabaha karşı 04.00 sıralarında görülen bir başka grup PKK'lı terörist de 14 köy ve 48 mezranın ulaşımını sağlayan tahta köprüyü benzin dökerek yaktı. PKK'nın eylemlerini başlattığı 15 Ağustos 1984'ün yıldönümü dolayısıyla "bomba ihban" alındığı gerekçesiyle güvenlik güçlerince dün gece Diyarbakır'ın kenar semtleri didik didik arandı. Şehitlik, 5 Nisan, Dicle, Yenikapı semtlerinde arama yapan polislerin yurttaşlara "Bomba ihban aldık. Siz de evinizi iyi arayın" dedikleri bildirildi. Diyarbakır kent merkezindeki İskenderpaşa İlkokulu'na dün gece kimliği belirlenemeyen kişi veya kişiler tarafından patlayıcı madde atıldı. Can kaybı olmayan olayda kimliği belirsiz kişiler ilkokulun penceresinden çevresi bezle bir şişeyi içeriye attılar. İçinde benzin kanşımlı bir madde olduğu belirtilen şişe, okul bekçisinin anında müdahalesiyle yangına donüşmeden söndürüldü. Güneydoğu'da Olağanüstü Hal Bölge Valiliğı kapsamındaki illere yoğun otarak polis ve asker gönderildiği bildirilirken çok geniş çaplı bir operasyonun başlatıldığı haber veriliyoı. Can dostumuz, Demokrat Insan Inş. Müh. FADIL AKŞAHİN'İ yitirdik. Tüm dostlann başı sağolsun. Arkadaşları adına 19461989 YAStN IVURt AYDINLI Çiçek, MESS'in son olarak yüzde 226'ya varan bir ücret artışı önerdiğini söyledi ve "İşçi sendikaları bunu kabul elmek istememişlerdir" dedi. Daha önce 136 bin 150 lira çıplak ücret alan bir demir çelik işçisini ağustostan itibaren 509 bin lira verildiğini söyleyen Çiçek, "İsverenin leklifi ayıten kabul edilirse ortalama olarak giydirilmiş ücret I milyon 198 "MESS birinci 6 ay için yüzde bin olacak ve ağustos ayında işçi80 artı 10 bin zam önerisindeki sa nin elinc 755 bin lira geçecektir" at ücreti olan 1131 liraya 100 lira diye konuştu. Bizi getiren asker yeniden aracımıza bindi. Komutan ve diğer erler uğurladı bizi. Bunca yolu boşuna mı gelmiştik? Karakolun yolundan aşağı inerken Kozakçtoğlu'nun önceki gün basın toplantısında söyledikleri geldi usumuza. Kozakçıoğlu, "Hiçbir şeyin vatandaşın bilgisinden saklanmaması lazım" diyerek kuruluş kararnamesinin kendisine verdiği bazı haberleri yasaklamak, bazı yayın organlannı bölgeye sokmaAnılmış, neden böyle apar to mak gibi önlemleri uygulamak bir par boşaltılmıştı? Herkes "Cudi yana hiç düşünmemişti bile. bombalanacağı için" yaıutını veBasın toplantısında Kozakçıoğriyordu. Ancak Kozakçıoğlu da lu'nun basına bakış açısıyla, Anılha farklı bir yaklaşık getirdi. Te mış Köyu onünden geçerken yaröristlere birincisi eleman, ikincisi nımızdaki askerin telsizi yeniden silah ve mermi, üçüncüsü giysi, çalıştı: "Köyden fotoğraf cekmeyiyecek gibi lojistik destek, dör ye kalkarlarsa engel olun." Teldüncüsü de silahlı ve silahsız pro size şöyle bir gözümüz ilişti. Gri paganda gerekliydi. Kozakçıoğ nıetal kapağina kırmızı kapital lu'na göre, teröristler elemanlanm harflerle "Dikkal, düşman dinyurtdışında yetiştiriyor, silah ve liyor" yazısı yapıştmlmış.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear