26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HABERLER 9 TEMMUZ 1989 Mitingde, hükümetin yasal greviyasaklayarak işçileri açlığa mahkum ettiği vurgulandı îsdemîr işçisînden sert tepki Çelikİş Sendikası Genel Başkanı Metin Türker, Bulgaristan 'dan MESS kanalıyla demir ithal edenlerin işçinin alınterini Bulgaristan 'a peşkeş çektiğini, Avrupa'nın hiçbir ülkesinin Türkiye'nin aldığı demirlere ilgi duymadığını belirtti. tşSendika Servisi tSDEMİR'de 66 gündür grevde bulunan işçiler eş ve çocuklarıyla birlikte "Tok kann, onurlu yann", " A ç kalsak da beraberiz" diye yürüdü. • Toplusözleşmeleri bayram sonrasında Yüksek Hakem Kurulu'nda görüşülecek olan Yapı ve Kredi Bankası çalışanlan da dün lstanbul'da yapılan "İnsanca bir yaşam" yürüyüşü ve mitinginde "işverenin dayatmacı tutnmunu" protesto ettiler. İSDEMlR'in grevci işçileri dün 10.45'ten itibaren eşleri ve çocuklarıyla birlikte miting ve yürüyüş için tstasyon alanında toplanmaya başladılar. Grevci işçiler saat 11.00 olduğunda Çeliktş Başkanı Metin Türker, sendikanın genel merkez ve şube yetkilileriyle arkasında iş kazalarında sakat kalmış işçiler ve işçi eşleri olduğu halde yürüyüşe geçtiler. Sıkı güvenlik önlemleri altında sürdürülen yaklaşık iki buçuk kilometre J\HKS lan söyledi: "Hükümetin ve MESS'in yanItş politikas yla adeta greve itildik. Bu grevi isteyenler MESS üyesi boldingler, demir tuccan ve itbalatçılardır. Milyarlan cebe indirmek için bizi 4 mayistan beri grev zulmu akında inleüyorlar. Devlet bakanlan Işın Çelebi, Cemil Çiçek ve Çaltşma Bakanı İmren Aykut sık sık görıiş değiştirerek, teklif degiştirerek bir oyun içine girmişlerdir. MESS'in tezgâmna bakanlann oluşturduğu Bermuda Üçgeni de dahil olmuştur. Bakan Çelebi leklifini vannı saat sonra, Bakan Çiçek ise on beş dakika sonra geri almışlardır. Sayın İmren Aykut da 'Onlar yetkili degil, yetkili benim' demişür. Bu tavırlar devlet bakanlığjna yakışır mı? Biz dokuz teklif verdik, dokuzn da birbirinden farklı. Sen tutmuş bir teklif daba istiyorsun. Sana daha ne teklif vereyim? Hesaptan anlamıyorsun, yetkin yok, senin leklifin MESS'in, vurguncunun teklifi. Bunlann birbirinden farkı yok. Bermuda Üçgeni gibi bizi okyanusta boğmak istiyorlar." Bulgaristan'ın kalitesiz demirini satacak "Türkiye'den başka enayi" bulamadığını anlatan Türker, Avrupa'nın hiçbir ülkesinin Türkiye'nin ithal ettiği demirlere ilgi duymadığını belirtti. Çeliktş Sendikası'nın onaylamadığt bir toplu iş sözleşmesini kesinlikle imzalamayacaklarını vurgulayan Çeliktş Genel Başkanı Türker, 'MESS sıkıysa lokavt uygulasın, Demirçelik tşlelmeleri babalannın çiftliği degil'dedi Karaduman'dan dava tstanbul Haber Servisi Bir sure önce tstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4 yıl 5 ay hap'ıs cezasına çarptırılan yeraltı dunyasımn tanınmış adlarmdan Enis Karaduman avukatları aracılığı ile bir açıklama yaptı. "Gazete" Gazetesi'ndeki kendisiyle ilgili olarak "cezaevindeki beyaz kadtn ticaretine karıştığı" yolundaki savları yalanlayan Karaduman, bir ses kaseti aracılığı ile ulaştırdığı açıklamasmda, "Bu gazete hakkında asılsız haberleri nedeniyle dava açacağım. Gelirini ise tutuklu kadınların çocuklarına bakıldığı kreşe bağışlayacağım" dedi.m TÜGSAŞ'ta anlaşma (şvereni protests Toplu sözleşmelen YHK yürütecek olan Yapı ve Kredi Bankası çalısanlan, mıtingle işvereni protesto ettiler. (Fotoğraf: Yavuz Şimşek) lik yürüyüşe SHP Hatay milletvekilleri Mehmet Dönen, Keraal Duduoğlu ile İskenderun Belediye Başkanı Hasan tnsan da katıldılar. tşçiler "Aç kalsak da beraberiz", "Biz demirçelik çocuklan ne zaman sevineceğiz", "tşçiye hak vermeyenler Bulgara döviz veriyorlar". "Bizim ürettiğiıniz demir Bulgannkinden kalilesiz mi?", "Babalanmız er geç bizi sevindirecek" yazılı pankartları taşıyarak yürüdüler. Yürüyüş ve mitinge katılanlar, sık sık "işciemekçi, MESSsömüriicii", "Işçi, sendika. esnaf d ele" diye slogan attılar. tstiklal Marşı'yla başlayan mitingde Çelik İş Şube Başkanı Euver Boran ile iskenderun Şube Başkanı Ali Ulukanlıgil, Sendika Genel Başkanvekili Abdullah Kuzulo işçileri selamlayan uzun konuşmalar yaptılar. Çelikİş Genel Başkanı Metin Türker, yirmi dört bin çelik işcisinin 66 gündür "grev çorbası içtiğine" işaret ederek başladığı konuşmasında Bulgaristan'dan MESS kanalıyla demir ithal edildiğini bildirdi ve işçilere "Sana beş kunış vermeyenlere lanet olsun. Çelik işçisine işkence edenler Bulgar Devlet Başkaaı Jivkov'dan farklı değildir. Alınterinizi Bulgara peşkeş çekiyorlar, araa gereken cevabı verecegiz" diye seslendi. Hükümetin 22 martta yasal grevi yasaklayarak işçileri açlığa mahkum etmek istediğini anımsatan Metin Türker, bilinçli olarak greve itildiklerini savunarak şun tşSendika Servisi Türkiye Gübre Sanayi AŞ'de çalışan yaklaşık 5 bin işçi için Petrollş Sendikası ile işveren sendikası Kiplas arasında sürdürülen toplusözJeşme görüşmelerınde anlaşma sağlandı. Toplusözleşmeyle ücreılerde birinci yıl ilk 6 ayda yüzde 80 artı 10 bin lira, ikinci 6 ayda yüzde 40 artı 70 bin lira, 2. yıl ilk 6 ay için yüzde, 25 ikinci 6 ay için yüzde 20 oranında artış sağlandı. İki yıllık toplusözleşmeye göre sosyat yardımlara da yüzde 100'leri aşan oranlarda zamyapılacak Müze soygunu İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı, Askeri Müze'den Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e an nışan, madalya ve mücevherlerin çalmması ile ilgili 1 kişinin daha gözaltına alındığını açtkladı. Söz konusu hırsızlık ile ilgili gözaltına alınanların sayısı böylece 4'e çıkmış oldu. Ardalı A A 'ya yaptığı açıklamada, saptanan parmak izlerinden birinin sahibi olduğu belirlenen bir kişinin daha gözaltına alındığını söyledi. Soruşturmanın askeri savcılık tarafmdan yürutüldüğünu belirten tstanbul Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı bu nedenle isim veremeyeceğini söyledi. MOTLAR Yapı ve Kredi'de protesto yürüyüşü İşçiler bıırada, MESS nerede? lerinin yaptığı alışverişi deftere yazıyordu ve sermayesi iyiden iyiye küçülmüştü. İSKENDERUN Alandakilerin ba Herhalde sermayeyi kediye mi yoksa asşında mendil, yüzünde sakal vardı. Men lana mı yüklediğini anlamak için alandadil neredeyse kırk dereceye varan Akde ki yerini almıştı. Böyle bir Akdeniz sıcağında, bunca saniz'in bunaltıcı sıcağından konınmak içindi. Alandaki binlerce kişinin sakalı da bir kin yürüyen insanlara karşın, polis yine tarikat geleneğine uyduklarından değil, gergindi. Başbakanhğın verdiğı san basın aJtmışaltı gün önce başladıkları grevden kartları yeterti görulmemiş olacak ki embu yana yüzlerine jilet değdirmediklerin niyet görevlileri gazetecilerin kimliklerini toplayıp yerine siyah üzerine sanyla den kucaklarına değin inmişti. Miting 10.45'tebaşlamıştı. Iskenderun "basın" yazılı kolluk dağıttı. Hani kolGan Alanı'ndan deniz kıyısındaki Ata luğun yazısını okuyamayan birinin "Bn türk Anıtı Alanı'na değin yaklaşık iki ki görme özürlüler beyaz baston yerine, nilometrelik yolu, tskenderun Demir ye fotoğraf makinesi taşıyor" diye soraÇelik'in grevci işçileri, eşleri, çocuklan ve cağı cinsten. Bu arada video ve fotoğraf yakınları yaklaşık bir saatte yürüdüler. çeken, sloganlan teybe kaydeden polisler Kızgın öğle güneşi en tepe noktadayken de resmi kimliklerini verip birer kolluk de miting alanına vardılar. İşçi ailelerinin alınca bir anda meslek değiştirdiler. Bu büyük bölümü sıcaktan yürüyemedikleri değişime aldanan bazı işçiler de ellerinde için ellerindeki şemsiyeleri ve çocuklarıyla fotoğraf makinesi olan polislere belki gaeşlerini Atatürk Anıtı'nın önünde bekle zetede çıkar umuduyla "Abi bizi de çek" diler. Miting boyunca kadınlar küçücük pozu veriyorlardı. Ancak bazı gazeteciler çocuklannı kendi gölgelerine sakladıiar ve polislerin basın kartını alıp, "basın sıcaktan bunalan çocuklarına nereden kolluğu" verme önerisini "Önce kimi döveceginizi belirlemek için mi veriyorsubuldularsa su taşıyıp durdular. nuz" diyerek geri çevirdiler. On bini aşkm DemirÇelik işçisi, eşletskenderun'da günlerdir kültür sanat rinin ve çocuklannın alkışlan arasında girdi alana. işçileri alkışlayanlar arasın yanı ağır basan bir festival yaşanıyordu. da tskenderun, Payas, Dörtyol esnafı da Festivalin "yasaklama" bölümünün progvardı. Esnafın kurtuluşu da işçilerin ala ramda olmadığını gören Hatay Valiliği cağı haklara bağhydı; iki buçuk aya ya Sadık Giirbüz'e sahneye çıkma izni verkın süredir bakkalından, konfeksiyoncu meyerek bu eksikliği gidermişti. Ama bu suna kadar tüm esnaf, DemirÇelik işçi miting hesapta yoktu. DemirÇelik işçiCELAL BAŞLANGIÇ leri festivalin olanaklarından alabildiğine yararlandılar. Gece sanatçıların şarkı koşturduğu podyumu ve festivalin ses düzenini grevci işçiler kullandılar. Ama bu kez podyumda "açük", " M E S S " ve "grev" sözcükleri vardı. Grevci işçilerin yürüyüş ve mitinginin bir şenliğe dönüşmesi için İskenderun Belediyesi katkıda bulunmak istedi. Başkan Hasan tnsan, işçilerin en önünde yürüyordu, ama, festivale katılan halk oyunu ekiplerinin miting alanına gelmesi yasaklanmıştı. Hatta ellerinde süpürgeleriyle miting alanına doğru giden temizlik işçileri de bir sure emniyette konuk edildi. Çeliktş ıç çekişmelerini olanaklar ölçüsünde ikinci plana itmeve çalışarak tum gücünü alana yığmıştı. İşçilerin ilk başta kavramakta zorluk çektiği, ama, grev ilerledikçe çok iyi anladığı bir olay, yürüyüş ve miting boyunca sık sık dile getdi. Bulgarlar uzun süredir Türk asılülan sınır dışı ediyordu. Türkiye her fırsatta Bulgar hukümetini kıruyor ve tum dünyaya da kınatmaya çalışıyordu. Ama, artık giderek anlamsızlaşan DemirÇelik grevi nedeniyle de Bulgar demiri ithal ediliyordu. Yani Bulgaristan bir yandan demirçelik ihraç ediyordu Türkiye'ye, bir yandan da Türk asıllıları. Belirlenen sloganlar içinde olmadığı halde işçiler yurüyüş sırasında da çelişkiyi, "Jivkov Türk düşmanı, ÖzaJ işçi düşmanı" diye bağırarak dile getirdiler. Durumu içine sindirememiş olacak ki bir işçi, yürüyüş ve miting boyunca "Bizim urettiğimiz demirden Bulgannki daha mı kaliteli" pankanını taşıdı. Türkiye'de bir kuşak daha MESS'i öğreniyordu. 70'li yılların sonuna doğru Madentş grevcilerinin çocuklanndan sonra bu kez de grevci DemirÇelik işçilerinin çocuklan MESS'le yüz yuze gelmişti. Dünkü mitingde işçi çocuklan, "Baba bayram geldi, ama giyecek istemiy o r u r a " , "Babamız er geç bizi sevindirecek" diye MESS'e karşı babalarına destek oluyor, "Biz DemirÇelik çocuklan ne zaman sevinecegiz" diye sonıyorlardı taşıdıklan pankartlarda. Babalan da on yılı aşkın bir süreden sonra yeniden MESS'le karşı karşıya kalan bir sınıfm üyesi olarak "Alnımızda tozdan, yagdan başka kara leke yoktur" pankartıyla "tşçiler burada, MESS nerede?" diye bağınyorlardı. On yıl önce de Madentş üyesi işçilerin sloganıydı, "DGM'yi ezdik, sıra MESS'te". Dünkü mitingi görünce insanın "Acaba onca zamanda birşey değişmedi m i " diye sorası geliyor.Sonradabirdenanımsıyor; elbetfe değişti, o zamanki Başbakan MESS'in eski başkanı değildi; şimdikiyse MESS'in eski başkanı. tşçiler de bunu çok iyi biliyorlar ki yürüyüş ve miting boyunca bir pankartı hiç indirmediler: "Sakın gilme kal, işçinin bir canı kaldı onu da a l . " Toplusözleşmeleri 18temmuzda Yüksek Hakem Kurulu'nda görüşülecek olan Yapı ve Kredi Bankası çalışanlarımn "işverenin dayalmacı tutumnnu protesto" için düzenledikieri "İnsanca bir yaşam" yurüyüş ve mitingi dün tstanbul'da yapıldı. Çoğunluğunu tstanbul'daki banka çalışanlarımn oluşturduğu Ankara, İzmir, Diyarbakır ve Karadentî Bölgesi'nden gelen banka çalışanlannın da katıldığı yürüyüş ve mitingde taşınan pankart ve dövizlerde yer alan yazılardan bazıları şunlar: "Çağdaş bankada çagdışı Ucret", "Hizmette sınır yok, ücretle sınır var", "Bir kilo peynire bir 'gün çalış", "Yüksek Hakem Kurulu çözüm değil", "Yasaksız $ınırsız grev hakkı", "Açız", "Gncümuz birliğimizdir", "Sektörde önde ücrette sonda", "Bankacılıkta öncüyuz, ama açız", "Çağdaş bankada çagdışı rezalet", "Banka işçileri birleşin." Yapı ve Kredi Bankası çalışanlarımn protesto gosterisine SHP tstanbul Milletvekili Mustafa Sangül, Şişli tlçe Başkanı Fikri Yılmaz ile Bağınısız Otomobillş Genel Başkanı İlhan Dalkıhç ve bazı merkez ve şube yöneticileri de katıldılar. Banka çalışanlannın bazılarının eş ve çocuklannın da katıldığı yürüyüş ve mitingde kadın işçilerin çoğunluğu dikkat çekti. 'EvrenHn süresi uzatılmamah' Haber Merkezi SHP Erzurum il kongresi dün yapıldı, Bursa il kongresi de bugün yapılacak. .Tartışmalı geçen Erzurum il kongresini Baykalcı grubun adayı Çetin Bozkurt kazandı. 110 delegemn katıldığı seçimde Çetin Bozkurt 69 oy alırken sol kanadın adayı Mahmut Tuncer Caferoğlu 'na ise 38 oy çıktı. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Tufan Doğu kongrede yaptığı konuşmada, "Cumhurbaşkanlığı seçimi ulusal iradenin yansımadığı bir mecliste olamaz. Evren 'in görev süresinin uzatılmasına kesinlikle karşıyız" dedi. Bugün yapılacak Bursa kongresinde 4 kişi il başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Bu kişilerin Şemsettin Şen, Yahya Şimşek, Ibrahim Kaya ve Kadir Hayırlıoğlu olduğu bildirildi. tki ilçe ve 2 beldede seçim ANKARA (AA) Belediye başkanlığı seçimi için bugün iki ilçe ile iki beldede vatandaslar sandık başma gidecekler. Şanlıurfa'nın Akçakale ve Afardin'in Kızıltepe ilçeleri ile Konya'nın Ilgm ilçesi Beykonak beldesi ve Nevşehir'in Kozaklı ilçesine bağlı Kanlıca beldesinde belediye başkanlığı seçimi yenilenecek. Bu arada Çorum'un Sungurlu ilçesinde ise belediye meclis üyeleri seçimi yapılacak. Öğrenci kredisi arttırıldı ANKARA (AA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Avni Akyol, yükseköğrenim kredisinin aylık 50 bin liradan 75 bin liraya çıkarıldığını bildirdi. Bakan Akyol, YurtKur'un 56. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 75 bin liraya çıkarılan kredinin 1 ekimden itibaren ödenmeye başlanacağmı söyledi. Akyol, böylece üç ayda bir oğrencilere verilen kredi miktarının 225 bin liraya ulaşacağını bildirdi. öğrencilerin akşam yemeklerine katkı olarak verilen 350 liranın da 500 liraya yukseltildiğini kaydeden Akyol, bir öğrencinin kuruma aylık maliyeünin 109 bin lira olduğunu, kredi arttmmıyla bunun 137 bin 300 liraya ulaştığını belirtti. KONUK YAZAR Sofya için atak Hekiııı gözüyle Hasan Esat Işık "Benim kendi insanıma, özellikle Türk hekimligine ve hekimlerine güvenim sonsuzdur. Beni liitfen burada tedavi ediniz. Eğer siz tedavi edecek hiçbir olanagımız yok diy orsanız ve ille de gitmemi istiyorsanız, istemeyerek de olsa bunu kabul edebilirim, ama ben tedavisi burada mumkün olan bir konuda yurtdışına gitmeye karşıyım. Devletiu parasını bu yolda harcamayı istemem. O zaman Ankara'da olurduğum dairenin dışında istanbul'da babamdan kalraa bir evim var. Onu satar giderim." Yıllarca büyükelçilik, bakanlık gibi devletin en üst düzeylerinde görev yapmış, yurtiçinde ve dışında geniş bir çevresi olan bir insanın bu sözleri karşısında gururla irkildim. Çünkü bu, şimdiye kadar pek alışmadığımız bir davranıştı. Nitekim o, bu davranışını, daha sonralan biz hekimleri dışında hastalığını duyan devlet erkânı ve dostlarmın yurtdışına gitmesi konusundaki telkinlerine rağmen aynen sürdürmüştür. Bir yıl önce prostat kanserinin dışında maalesef bir de pankreas kanseri ortaya çıkmıştı. Yeniden bir konsültasyon yapıldı. Bir taraftan vücuduna yayüan prostat kanseri, diğer taraftan pankreas kanseri karşısında "Ne yapabiliriz?" diye çırpınıyorduk. O bizim bu ilgimiz karşısında her zamanki nazik davraruşlarıyla, "Yurtdışına gilmeroekle ne kadar isabel etmişim, eğer gitsem şu anda sizlerin gosterdiğiniz ilginin onda birini görebilir miydim?" diye bizleri onurlandınyordu. O çok uyumlu bir hastamızdı. Hastalığı boyunca uyguladığımız hiçbir tedavi ve yönteme itiraz etmedi. Son nefesine kadar ne söylenmışse onu yaptı. Her zaman, berkese mültefıtti. Bu nedenle tbni Sina Hastanesi'nde onu tanıyan hekimlerden hemşiresine ve sağlık personeline kadar ona hayran olmayan kimse yoktu. Hasan Esat Işık, son günlerine kadar ülke sorunlannı, kendi hastalığını unuturcasına takip eden, düşüncelerini açıkça söyleyen bir insandı. Ölumünden birkaç gun önce yaıağında dönemeyecek kadar ağırlaştığı bir zamanda bile, "Bulgaristan'Ia sorunlanmız hakkında ne düşündüklerini" sorduğumda, yatağından doğrulup oturduğunu, gözlerinin ışıklı parlayışı içinde bana cevap verdiğini unutamıyorum. Hasan Esat Işık'ın ölümüyle Türk milleti, kendi insamna güven duyan, ülke çıkarlannı yaşamı pahasına da olsa her türlü kişisel kaygılarının üzerinde tutabilen, ülkesini ve milletini.her şeyden fazla seven, ömrünü üstün hizmetlerle donatan, onurlu, kişilikli, gerçek bir vatansever evladını kavbetmiştir. Onu, ismi gibi ışıklı yolunun hepimize örnek olması dileğiyle ve güven duyduğu biz hekimler adına saygıyla anıyorum. Prof. Dr. Y.ZtYA MÜFTÜOĞLU (A.Ü. Tıp Fakültesi îbni Sina Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı öğrelim üyesi) Kısa bir sure önce yitirdiğimiz Hasan Esat Işık, ülkemizin yetiştirdiği ender devlet adamlanndan biri idi. O'nun yaşadığı sürece ülkemize hizmetleri, vatanseverliği, ülkesi ve milletinin çıkarları için ödün vermez kişiüği, kısaca devlet adamhğı, kendisini yakından tanıyanlarca ölümü nedeniyle yapılan merasimlerde ve basımmızda dile getirilmiştir ve getirilecektir. Fakat hastalığmın ortaya çıkışımn ilk günlerinden aramızdan ayrıldığı güne kadar dört yıl süreyle kendisini takip ve tedavi eden hekimlerinden biri olarak onunla hastahekim ilişkisinin ötesinde dostluğa varan bir ilişkimiz oldu. Onun engin kişıliğini ve devlet adamlığı niteliğini kısmen de olsa tanıma fırsatım buldum. Bu nedenle bu büyük devlet adamının Türk hekimliği ve hekim, leri hakkındaki düşünce ve davranışlarını dile getirmeyi, onun yüce kişiliği amsına bir görev sayıyorum. Her şeyden önce o, Türk hekimliğine ve hekimlerine guven duyan ender kişilerden biri idi. Kendisini 198S yılında muayene edip gerekli incelemelerden sonra prostat kanseri tanısını koyduğum zaman, hastalığını kendisine söyleyip söylememekte tereddüt ettim. Kendisi bunu sezdiği için, gerçeği öğrenmek istediğini ve bu nedenle hastalığmın ne olduğunu söylememi, o kendineözgü üstiin bir nezaket çerçevesi içinde rica etti. Hastalığını başkalanndan duymak istemiyoıdu. Bunun üzerine istemeyerek de olsa hastalığını söylemek zorunluluğunu duydum. Gayet uygarca ve metanetle karşıladı. Ne yapılması gerektiğini sordu. Ben de uygulayacağımız tedaviyi anlattım. Sonra da eğer isterlerse yurtdışına gitmek için rapor verebileceğimizi ve bu yönde her türlü girişimlerde bulunabileceğimızi söyledim. Tepkisi gerçekten ilginçti. Biz Türk hekimleri olarak her zaman gurur duyacağımız şu sözleri söyledi: Islam Konferansı'nı topkuna çabası KADRİ GÜRSEL Bulgaristan'dan zorla göç ettirilen soydaşlarımızın durumunu yerinde görmek ve konu hakkında Türk yetkililerinden bilei almak üzere Turkiye'ye gelen Islam Konferansı Örgutu (İKÖ) Genel Sekreteri Hamid El Gabid, dün tstanbul'da düzenlediği basın toplantısında tKÖ'nün Bulgaristan Türkleri konusunda olağanustü bir toplantıya gitmesinin mumkün olabileceğini söyledi. Gabid, Bulgaristan yönetiminin Türk azınlığa karşı giriştiği baskıları ve zorunlu göç politikasını eleştirerek, " Bulgaristan'ın bu tutumu, İslam dünyasına karşı bir meydan okumadır" dedi. Bulgaristan'dan göçe zorlanan soydaşlarımız konusunda destek arayışı ve temaslarda bulunmak için bugün Suudi Arabistan'a gidecek olan Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz da İKÖ'nün olağanüstu toplantıya çağnlması için gerekli mekanizmalan harekete geçirmek amacında »Iduklannı belirtti. Mesut Yılmaz, Suudi Arabistan'da Kral Fahd ile görüserek kendisine Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın bir mesajını sunacak. Yılmaz, Suudi Arabistan'dan sonra Fas'a ve Korfez ülkelerine de gidecek. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, IKO Genel Sekreteri ile burada konuştuğu hususlan İKO'nun döneın başkanlığını yapan Suudi Arabistan'a ileteceğini söyledi. Yılmaz, İKO'nun olağanuslü toplantıya çağnlması için donem başkanı Suudi Arabistan'ın ve İKÖ Sekreterliği'nin girişimde bulunmasının söz konusu olduğunu belirtti. "Bizim şu anda yaptığımız olağanuslü toplanlı için bu ınekanizmayı harekele geçirecek olan bu iki organa konu hakkında yelerii bilgi ve belge sağlamaktır" diyen Yılmaz, gerek Gcııcl Sekreter'in Turkiye ziyareti, gorck bayram sonrasında İKÖ temas grubunun aynı amaçla 1 urkıyc'yc gclecck olnıası ile kcndisiniıı Suudi Arabislatı zıyarcliııiıı ulağanüstu konl'erans amacını içcrdiğiııi kaydetli. Bu arada Başbakan Turgut özal'ın da önceki akşam geç saatlerde İKÖ Genel Sekreteri Gabid ile Istanbul'daki Harbiye Orduevi'nde bir görüşme yaptığı öğrenildi. Gabid'in dün düzenJedigi basın toplantısında sorular iki başlık altında yoğunlaşıyordu. Birincisi İKÖ ve tKÖ üyesi ülkeierin Bulgaristan Türkleri konusunda bundan sonra izleyeceği politikalar; ikincisi ise tslam ulkelerinin kayıtsız tutumu ve bu ülkelerin, desteklerini aym yetersiz düzeyde tutmakta ısrar etmeleri halinde Türkiye'nin ne gibi bir tavır içine gireceği idi. Gabid, "Çadırkentlere gidip olayı yerinde gördünüz, ust düzeydeki Türk yetkilileri ile görüştünüz, döndükttn sonra ne lür mekanizmalan işleteceksiniz?" şeklindeki sorumuza şu yanıtı verdi: "Elimizdeki bütün bilgi unsurlannı kapsayan bir rapor hazıriayarak bunu üye ülkelere gondereceğiz ve kendilerini dunımdan aynntılı olarak haberdar edeceğiz. Kendi leri ne bazı önlemler telkin edeceğiz." Gabid, bu önlemlerin politik, ekonomik ve diplomatik önlemler olabileceğini kaydetti. Dün sabah Dışişleri Bakanı Y'ılmaz ile Sheraton Oteli'nde bir kahvaltı yapan Gabid, bugün ülkemizden ayrılacak. Bulgarısıan'ın zorunlu pasaport vererek sınır dışı ettiği soydaşlanmızın sayısı 121 bini aştı. Dcreköy sınır kapısından dun de 700 soydaşımız giriş yaptı. Dereköy sınır kapısından giriş yapan soydaslarımıza Gaziosmanpaşa mevküııdc kurulan kentte gocmen belgesi veriliyor. I yıl süreli göcnıen bclgesinin nüfus cıızdaııı yerine gcçeceği bildirildi. Samandra'da bir kişi öldürüldü tstanbul Haber Servisi Kartal Samandra'da dün gece meydana gelen olayda bir genç öldürüldü. Samandra Kültür Dayanışma Derneği üyesi Metin Topal'ın ECA fabrikası arkasındaki evinden alındıktan sonra yolda kdsığına ve eline ateş edildiği ancak kaldırıldığı Kartal Hastanesi'nde öldüğü bildirildi. Dernek Başkanı Ercan Kartal üyelerinin ülkücü mafya üyeleri tarafmdan öldürüldüğünü öne sürdü. Bir ülkücü yakalandı KOPENHAG (Cumhuriyet) Türkiye'de cinayet suçuyla aranan bir ülkücü Federal Almanya'da tutuklandı. Danimarka'da oturan ülkücü, smırdışı alışveriş için gittiği sınır kasabası Flensborg'da, Alman polisi tarafmdan tutuklandı. İsmi açıklanmayan ülkücü, cinayet suçundan dolayı Interpol tarafmdan aranıyordu. KentKoop Genel Kurulu ANKARA (AA) Kent Kooperatifleri Merkezi Birliği 'nin, (KentKoop) dün yapılan birinci olağan genel kurulunda başkanlığa yeniden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın seçildi. Seçimlerde yönetim kurulu na seçilen üyeler görev bölümü yaptılar. Buna göre, Murat Karayalçın yeniden başkanlığa getirilirken, Konut Birlik Başkanı Oğuz Soydan ile Manisa eski Belediye Başkanı Ertuğrul Dayıoğlu Genel Başkan Yardımcılığına seçildiler. Üçlü reçete tartışmnsı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi, "üçlü reçete" konusunda Sağlık Bakanhğı 'na oluınlu görüş bildirilmediğini açıkladı. Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'm TTB'nin iki madde dışında, olunısuz gorüş bildırmediği şekiindeki konuşnıası üzerine TTB Merkez Konseyi bir açıklama yaptı. Açıklamada Sağlık ve Maliye Bakanhğı yeıkililerinin "üçlü reçete konusundaki göriişnıeyi yanlış biçimde yansıttığı" bildirildi. Ozal'ı Aşmak İçin Osman Ulagay Osman Utagay'ın "ÖzaJ'ı Aşmak İçin" adlı kitabı. Hk defa "ÖzaJ olayı"nı Hgınç şekilde ele alıp ıncelıyor, bızlere Özal'ın temel yaklaşımı konusunda önemli ıpuçları verıyor Adeta Türkıye'nm resmını çekıyor. "Özal o(ayı"nı Türk toplumunun arabeskleşmesınin nedenleriyle birlikte aynntılı olarak inceleme zamanının geldiğını gösterıyor M. ALİ BİRAND, Milliyet, 12 Mayıs 1989 Osman Ulagay, bu iyi zamanlanmış değerlendirmesınde Özal olayı'nı Turkıye Cumhuriyeri'nın tarihı içinde yerlı yerine yerleştirmeye çalışıyor Ulagay'a göre 'Ozal olayı' Turkıye'nın modernleşme sürecınin kaçınılmaz, ama yozlaştırılmış bir evresidır HALUK ŞAHİN, Gazefe, 5 Mayıs 1989 Osman Ulagay, "Özal'ı Aşmak İçin" adını taşıyan son kıtabında. buyütecını ekonomının butünü yenne Ozal'a tutmayı yeğlemiş. Özal'ın kışıhğıne dayalı olarak ekonomıye getırdığı lyitıklerı, kötulüklen ıncelıyor. bunlann kaynagım bulmaya çalışıyor Ulagay'ın kitabı. akıcı bir anlatıma sahıp. kolay ve zevklı okumaya ımkân v^recek şekilde hazırlanmış. TEVFİK GUNGÖR, Dünya, 29 Nısan 1989 Kuveytlilerin köy sefası SAMSUN (AA) Türkiye'ye gelerek tüm bölgeleri gezdikren sonra Karadeniz'de tatil yapmaya karar veren Kuveytli luristler, 'Bizi Karadeniz'in denizi değil, köyleri cezbediyor' diyorlar. Ordu'nun Efirli köyünde tatil yapan ve 41 kişiden pluşan 5 Kuveytli ailenin lideri Raşid Nasur el Mahrel, "Ülkemizde bulamadığımz ağaçlan ve serinliği burada bulduk, ayrıca Karadeniz 'de tatil diğer bölgelere oranla daha ucıız, Karadeniz'in insanlan çok cana yakın" şeklirıde konuşarak gelecek yıl daha kalabalık olanık Ordu 'da tatil yapacaklarını söyledi. Telin mitingileri Kırıkkale, Kırsehir ve Antalya'da dun Bulgaristan'ı telin mitingleri yapıldı. Fransa'nın çeşilli yörclerinden gelen 5 biııden fazla Türk de dun Paris'le düıcnlcdiklcrı ınitingle bulgar /ulnıünü kınadı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear