Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 HAZİRAN 1989 HABERLER CUMHURÎYET/9 Anayasa Mahkemesi kararnamenin iptal karannı bitirmek üzere 'Sözleşmeli'de son aşama EVSANLAR UZman denetÇİSİ Serİm, "KİT smı ileri suren Bülent Serim, şu 'Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesinde ,. . , . , ... .. görüşlere yer verdı: KtT personelinin ayn bir çaKÎT'lerdeki sözleşmeli personel personelının ayrı bir çalışan turu r lışan tüni olduğu ileri surulebilir, uygulamasının 308 sayılı kararnamedeki olduğu ileri sürülebilir, ne var ki 128. ne var ki \2&. madde kapsamına sokmadan, bupların statülerinin haliyle/diğer kamu görevlisi' madde kapsamına sokmadan bunların mutlaka yasayla düzenlenmesi gesayılamayacağı vurgulanıyor. Gerekçeli statülerinin yasayla düzenlenmesigerektiğini rektiğini söylemek, anayasal temeiden yoksun kalır. Çiinkü, 128. karar bu hafta sonunda tamamlanacak. söylemek, temelden yoksun kalır" dedi. madde, ancak kamu görevlilerinin f r GÖRÜŞ Hayatı son kertesine kadar yaşamalıyız. Ta ki ölüm bizi almaya geldiğinde korkusundan titresin. Chartes Bukowskl Ölüm titresin FÜSUN ÖZBİLGEN BODRUM'DA NELER OLUYOR? ten yabancı turistler gelsin, Türkler gelmesin diye tutturmuştu. Yabancı turistler Bilkiç: in bu heyecanı üzerine gelip Bodrum'a şöyle bir baktılar ve antik kentin yerinde yeller estiğini görünce bir daha uğramadılar. Bilkiç'in savunmasından sonra mahkemenin verdiği kaArkadaşımız Özcan Özgür rar daha da ilginç: "İyi niyetle ün bildirdiğine göre Bilkiç, ve kamuya hizmet için bu uymahkemede kendinı şöyle sa gulamaya girildiğine kanaat Bodrum'un o günlerdeki vundu: getirildiğinden", önce 3 ay haANAP'lı Belediye Başkanı Ce"Bodrum'un bir otogarı pis cezasına çarptırılryor. Sonvat Bilkiç'in yaptıkları bunun yoktu. Heyecanlı başladığı ra bu ceza, para cezasına çevla sınırlı değildi. mız inşaatı turizm sezonuna riliyor ve para cezası da 25 bin Büyük İskender'in gireme yetiştirmek için inşaat alanın lira tutuyor. diği Mindos Kapısı'nın içinden dan çıkan bina için izin almaBir daha yerine konulamayayol geçirmiş, antik kentin koru ya gerek duymadık. Zaten yı cak, değeri milyarlarla bile ölkıntılık halindeydi." ma imar planını değiştirip yapı çülemeyecek tarih hazinesini izinleri vermiş, 34 katlı villalaİşte bu kadar. Turizm heyeca hem de kamu görevlisi olarak ra müsaade etmiş, yeşil alan nı sannca belediye başkanı izin yıkıp yok etmenin cezası işte bu ları iskâna açmış, böylece pa mizin diye düşünememiş. Za kadar... ANTİK Halikamas kentinden günümüze kalan Roma villaları ve mozaik taban, geçen yıllarda Bodrum'a otogar yapılırken yeraltından çıkmıştı. Koruma amaçlı imar planına göre koruma altına alınmış bu ilçeye dozer girmesi yasak olduğu halde belediye dozerleri hafriyat yapıp tarihi kalıntıları yok etmtşler ve yerine bugünkü otogarı yapmışlardı. ha biçilmez antik Halikarnas'ı göz göre göre yok etrnişti. Şimdi hakkında açılan çeşitli davalar sürüyor. Otogarın altından çıkan Roma villaları ve çok kıymetli mozaik taban ı yok etmesi ile ilgili dava Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nde sonuçlandı. Halikarnas kalıntıları 25 bin lira IŞIK KANSU ANKARA Anayasa Mahkemesi, 308 sayılı KİT'lerde sözleşmeli personel çalıştınlmasını içeren kararnamenin iptaline ilişkin gerekçeli kararını tamamlama asamasına geldi. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesinde, KlT'lerdeki sözleşmeli personel uygulamasının, 308 sayılı kararnamedeki haliyle, anayasanın 128. maddesinde sözil edilen "diğer kamu görevlisi" sayılamayacağı vurgulanıyor. Anayasa Mahkemesi'nin geçen yıl sonlannda 308 sayüı sözleşmeli personel kararnamesi ile ilgüi verdiği iptal karannın gerekçesirtin büyük bir bölümü yazıldı. Anayasa Mahkemesi'nde, gerekçeli karann son 4 sayfasının yazımı ve redaksiyonu da büyük bir olasıhkla bu hafta sonunda tamamlanmış olacak. Gerekçenin, gelecek hafta üyelerin imzasına açılıp Resrai Gazete'ye gönderilebileceği ifade ediliyor. Edinilen bilgıye gö re gerekçeli kararda, anayasa mahkemesi, 308 sayüı kararnamedeki haliyle sözleşmeli personelin, anayasanın 128. maddesinde yer alan "diğer kamu görevlisi" sayılamayacağını vurgulayacak. Sözleşmeli personelin, ayn bir çalışan türü olarak yeni bir metinle düzenlenebileceği de büyük bir olasıükla gerekçede aynca yer alacak. Ancak, bu iki konuya da henüz yazılmayan son sayfalarda hukuksal yorumlar getirilecek ve gerekçeye kesin biçimi verilecek. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçede üzerinde en çok durduğu, anayasamn 128. maddesi, "Devlctin, KÎT'ler ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslanna göre yürülmekle yükütnlü olduklan kamu hizmetlerinin gerektirdigi asli ve siırekli görevlerin, memnriar ve diğer kamu görevlileri eliyle göriileceği" hukmünu taşıyor. Sayıştay uzman denetçisi Bülent Serim, Anayasa Mahkemesi' nin 308 sayılı kararnamedeki sözleşmeli personele ilişkin hükümleri iptal eden karannın aradan 7 aya yakın süre geçmesine karşın yayımlanmamasının değişik yorumlara neden olduğunu bildirdi. Serim, gerekçe ile ilgili son gelişmeler konusunda, Cumhuriyet'e şu yorumu yaptı: "Anayasa Mahkemesi, sağiık hizmetler temel yasasındaki sözleşmeli personel ile ilgili duıenleraeleri iptaJ ederken sozleşme ile çalıştınldığına anayasamn 128. maddesindeki 'diğer kamu görevlisi sauian sağiık personeline' ifadesini kullanarak sözleşmeli personel i diğer kamu görevlisi kapsamında gördüğunu ortaya koymuştur. Sağiık hizmetinin, genel idare esaslanna göre yüriitülen asli ve sürekli kamu hizmeti olduğu, yüksek mahkemenin bu nedenle yukandaki sonuca vardığı söylenebilir. Ne var ki durum anayasanın 128. maddesi açısından, KİT'lerde de çok farklı değildir. Çunkü yine yüksek mahke statülerinin yasayla duzenlenmesini öngörmüştür. Konu 128. madde dışında başka bir noktadan anayasaya aykınlık taşımaktadır. Örnegin, çalışma özgürlüğü, anayasada temel haklar arasında tanınmıştır ve 91. maddede de temel haklann KHK ile düzenlenemeyeceği belirtilmiştir. Sözleşmeli personele verilecek cezalar, doğnıdan çalışma özgüriüğünün özüne dokunan cezalardır. Bu nedenle, yasayla düzenlenmesi gerekir. Aslında bu, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin de gereğidir. Anajasa Mahkemesi'nin iptal karan, sağiık yasasında olduğu gibi bu gerekçeye de dayanabilir. KtT personeli, 308 sayılı KHK'da duzenleniş biçimiyle kamu görevlisi saTilmayabilir. Ama onemli olan konuya 308'in düzenleyiş biçimiyle değil, anayasadaki kamu gore\lisi düzeyinde bakmaktır. Çünku zaten tartışma, Anayasa Mahkemesi'nin KlT 308'deki düzenlemelerin anayasaçalışanlarınm tümıinu anayasanın ya aykın olup olmadığı noklasın128. madde kapsamında bırakdadır." masının mümkün olmadığı kanımenin aynı karanna göre 128. madde, yünitmekk yükümlü olunan kamu hizmetlerinin gereklirdigi gorevlerden soz ederken, 'kamu hizmetiyle' bağlantı kurmuş, hizmetlerin nitelik yönünden aynlık taşıyacağı duşüncesiyle de devleti, KJT'leri ve diğer kamu tuzel kişilerini ayn ayn saymıştır. Böylece anayasa koyucu, KİT'lerin genel idare esaslanna göre yüriitmekle gorevli olduklan hizmetleri kamu hizmeti kabul etmiştir. Anayasamn 128. maddesinde KİT'ler açıkça yer almışken, bunu görmezden gelmek miıınkiin değildir. Bu bize, en azından KİT'lerin bir kısmımn genel idare esaslanna gore yüriıttükleri kamu gorevi olduğunu gostermektedir. Nitekim. 233 sayılı KHK'da kamu iktisadi kunıluşlan kamu hizmeti nileliği ağır basan KİT'ler olarak tanımlanmıştı." ÇAYLAB ŞİRKETTEN Evren Çakmur'la İzmir'e gelen Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Menderes Havaalanı'nda Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay, İzmir Valisi Nevzat Ayaz, Ege Ordu Komutanı Muhittin Fisunoğlu ve Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur tarafından karşılandı. Evren. tören kıtasının alandan aynlırken çaldığı marşın adını ve kime ait olduğunu sordu. Orgeneral Fisunoğlu "Askerin Düşüncesi" adlı marşın sözlerinin kendısine ait olduğunu ve Coşkun Sabah tarafından bestelendiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, daha sonra Vaü Nevzat Ayaz ve Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'u ziyaret etti. Evren, belediyeyi ziyareti sırasında, "Kentin daha yeşil olması ıçin çabalıyoruz" diyen Çakmur'a '1979da Bağdat'tayken oranın genelkurmay başkanı bize demişti ki: Her ev yapmak isteyen iki hurma, bir de zeytin ağacı dikmek zorunda. Dikmeyenin suyunu bağlamıyorlarmış" karşılığmı verdi. (Fotograf: Hakan Karalzmir) TÜBtlAK'ta sözleşme saneısı tşSendika Servisi TÜBİTAK'ta Tezkooptş Sendikası ile Kamulş arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin yankılan sürüyor. Tezkoop'a bağlı Ankara TÜBİTAK ile Gebze TÜBÎTAK sözleşme konusunda ayn görüşler geliştirirlerken, her iki merkez de birbirini protesto etmeye hazırlanıyor. 600 kişinin çalıştığı Gebze TÜBİTAK, Gebze'nin grey istemesine karşın sözleşmenin imzalanmasına bir anlam veremediklerini, imzalanan sözleşmeden menınun olmadıklannı, idari maddelerde geri adım atıldığını iddia ediyor. Sözleşme kapsamına ahnmak istenen başuzman statüsündeki çahşanların, kapsam dışı kaldıklannı kıdem tazminatları ve ihbar ödemeleri konusunda geri adım atıldığını belirtiyorlar. TÜBİTAK Gebze şubesi, Tezkooplş Genel Merkezi'ni protesto ederken, Tezkoop İş Ankara Şubesi ve genel merkez de Gebze şubesini protesto ediyor. Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Tezkooptş Genel Bşakanı Kenan Gürbüz "TÜBİTAK'ta toplara 1100 kişi çalışıyor, 600'ü Gebze'de 400'ü Ankara'da. Gebze'de ancak 400 kişi toplu sözleşme kapsamındadır. Bunlardan da 100 kişi işverene >azılı dilekçe vererek, grev istemediklerini bildirmiş. Ankara'da da 380 kişi grev istemediğini belirtti. Çoğunluk grev istemiyordu, bu durumda sözleşmeyi imzalamaktan başka bir şey yapamazdık. İyi bir sözleşme imzaladık ortalama <r;o2H'lik bir ücret artışı sağladık." dedi. Tezkooplş 3 nolu Şube Başkanı Aynur Karaaslan ise zaten herkesin greve çıkmak istediği bir yerde grev oylaması yapılmasımn bir anlamı olmadığını, Gebze'de hiç kimsenin, genel merkezin iddia ettiği gibi işverene grev istemediklerine dair yazı vermediğini, belirterek genel merkezi protesto edeceklerini bildirdi. Şürden çıkan TVdizisi "Dünyanın başkenti Sultanahmet, Anadolu'nun başkenti Sirkeci derler bir kış günü akşamın alacasında indim Sirkeci'ye dar bir sokak aralığında durdu otobüs yüzlerce küçük dükkân, camlarında bütün Anadolu yüzlerce insan daha önce gördüğüm, hiç görmediğim emanetçiler: neyim var gençliğimden başka bırakacak taksiciler: hangi deftere yazmıştım gurbetliğin adresini oteller: yeni çıktım sıtemdan bu gece yatmasam da olur.." BU dizeler şair Refik Durbaş'ın bir öykü gibi uzun şiiri Çaylar Şirketten'in giriş bölümü. Durbaş'ın bu şiiri şimdi iki bölümlük TV dizisi oldu. Pazar günü birincisi ekranlara geliyor. Erdoğan Tokatlı ile >asemin Yazıcı'nın senaryolaştırdığı şiire, yine Durbaş'ın pavyonda çalışmaya giden bir kadını anlatan Derya Deniz adlı şiiri de konuya bağlantılı biçimde eklenmiş. Şoför rollerini Halll Ergün ile Yalçın Gülhan, muavtni Aydemir Akbaş oynuyor. Yolculan. Nilgün Akçaoğlu, Meral Oğuz, Nurhan Nur, Kemal İnci, Burak Sanmolla, Selahattin Fırat, Erol Özkök, Suat İzat oynuyorlar. Gazetemizın Düzeltme Servisi Şefi Refik Durbaş'ın şiiri Türkiye'de sinemaya uyarlanan ikinci şiir oluyor Geçen yıllarda da Ahmet Muhip Dranas^ ın "Fahriye Abla" şiirinden yola çıkan bir senaryo ile film yapılmıştı. ÇEVRE SOKAKTA DUBUŞMA HAZIRLIGI ÇEVRE Sokak, Ankara'nın en şık ve zengin kesimlerinin oturduğu sokaklarından biri. Vaktiyle CHP'nin genel merkez binası olarak inşa edilen ve 12 Eylul'den sonra Devlet Güvenhk Mahkemesi'ne dönüştürülen bina da bu sokakta. Son zamanlarda sokak sakinlerinin şikâyetleri artıyor. Çünkü Nihat Sargın ve Haydar Kutlu'nun tutuklu olarak yargılandıkları davanın duruşma günleri sokak her iki yanından kesiliyor. 300 metrelik bu bölüme duvar gibi "çevik kuvvet" sıralanıyor. Ne sokak sakinlerinin arabalarının girmesine izin veriliyor ne de tanıdıklarının. Bu arada şöyle trajikomik olaylar yaşanıyor: Kardeş bir yol ver geçeyim, hele. Dur bakalım hanım nereyeböyle? Hafizanımlara gidiyom. Kimliğini göster, kimmiş Hafizanım, bu yoldan geçmek yasak. Kardeş benim geçmem lazım, temizliğe geldim, Hafizanım kızar, geçer lafta gecikme diye tembihlediydi. Yürü işine hanım, bugün yasak, geçemezsin, başka gün gelirsin.. Mahalle esnafından bazısı, malzeme getiren araçları giremediği için rahatsız, kimisi (duruşmaya gelenlere yiyecek satan esnaf)memnun. Avukatlar ve sanıklar polis barikatını kimlik göstererek aşıyorlar. Ama aynı davada yargılanan tutuksuz sanıklar ile polisler arasında şu gibi konuşmalar geçebiliyor: Polis bile tahliye istiyor Sen nereye gidiyorsun? Oavaya. Olmaz, yasak, gidemezsin. Kardeşim ben bu davada sanığım. O zaman sanık olduğuna dair belge göster.. Yahu davaya gidebllmek için yanımda iddianame mi taşıyacağım.. Bu arada istanbul'dan otobüs tutarak gelen dinleyiciler, duruşma bitene kadar "kimliklerinin tespiti ve bu kimliklerin, o kişilere ait olup olmadığının araştınlması ve video çekimleri için" Ankara'ya 10 kilometre kala durduruluyor ve oyalanıyor. Yine otobüsle gelen avukatlar da 10. kilometrede kimlik kontrolünden geçiyor. Geçen kez bir polis ile bir avukat arasında şu konuşma geçiyordu: Niye bizi 10. kilometrede durduruyorsunuz? Biz Kazan'da durup kahvaltı ediyoruz. Gelin bari orada hem bizimle kahvaltı eder hem de kimlik kontrollerini yaparsınız. Yok olmaz avukat hanım, bize 10. kilometrede durdurun diye emir veriyorlar. Aslında biz de bıktık her seferinde buralarda beklemekien. ama ne yapalım. Şu adamlar bir tahliye olsa da biz de kurtulsak istiyoruz. Valla biz avukat olarak boyuna talep ediyoruz, ama mahkeme tahliye vermiyor. Bak ne diyeceğim, gel sen bir dilekçe yaz. Mahkeme bizim isteğimizi karşılamryor, belki siz bir dilekçe verirseniz tahliye ederler, ne dersiniz... TOKAR'A ÖDUL Asgari ücrette masabaşı Bugün toplanacak Tespit Komisyonu'nda harcama kalıp oranlarının değiştirilmesinin gündeme gelmesi bekleniyor. Haklş, iki çocuklu bir aile için asgari ücretin net 384 bin 744 lira olması gerektiğini savundu. rihten sonraki ilk aybaşından itibaren yürürlüğe giriyor. Bu düzenleme yüzünden, Asgari Ücret Tespit Komisyonu haziran ayı sonuna değin karara varamadığı takdirde, yeni asgari ücret ağustos ayı başından itibaren yürürlüğe girecek. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda, yıllardır asgari ucret belirlenirken dikkate alınan DlE'nin besiniçi ve besindışı harcama kalıbı oranlannın değiştirümesinin de gündeme gelmesi bekleniyor. 1979 yılında DtE tarafından belirlenen ve besiniçi harcama için yüzde 44, besindışı harcama için yüzde 56 olarak hesap edilen bu oranlann yıprandığı bir süredir tartışma konusu oldu. Türkiye'de özellikle besiniçi harcama kalıbı oranırun yüzde 44'ün çok altına düştüğü, besindışı harcamalarmın daha yüksek oranlara çıktığj savunuluyor. DlE'nin de bu harcama kalıbı oranlannın değiştirilmesi jçin çalışma yaptığı biliniyor. Asgari ücretin saptanmasında çok önemli bir rol oynayan bu oranlann değiştirilmesi konusunda Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda tartışma açılması da bekleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün yeni asgari ücretin belirlenmesi için ilk toplantısını yapacak. Yeni asgari ücretin ağustos ayı başında yürürlüğe girmesi bekleniyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda, harcama kalıbı oranlarının değiştirilmesinin de gündeme gelmesi bekleniyor. Haklş, iki çocuklu bir aile için asgari ücretin net 384 bin 744 lira olması gerektiğini savunuyor. Yeni uygulamanın ağustosta yürürlüğe girmesi bekleniyor Sanayi kesimi için belirlenecek asgari ücret, tarım kesimi için de geçerii olmalıdır. Asgari ücret, işçiye net olarak ödenmelidir. Tespit edilecek rakam bir daha 'sefalet ücreti' diye tammlanmayacak derecede yeterli olmalıdır. Milli gelir dağılımındaki dengesizliği hiç olmazsa asgari ücret seviyesinde gelir alanlar için düzeltici nitelik tanımalıdır. Legion d'honneur Belirlenecek asgari ücret, bir işçi ailesinin giyecek, yiyecek, aydınlatma, bannma, ısınma ve diğer kaçımlmaz ihtiyaçlannı karşılayabilmeli, tespitinden hemen sonra yeniden tartışma konusu edilmemelidir. Komisyonumuz bir formaliteyi ifa etroek yerine, bilimsel verilere bağlı kalarak gerçekçi bir asgari ücretin belirlenmesinde gereken önemi gösterme'idir. Ve nihayet özlenen ve istenen asgari ücret, bir türlu frenlenemeyen, hayat pahalıuğının köriikleyicisi enflasyona yenik düşmeyecek bir ekonomik bünyeye sahip kılınmalıdır. TİSK Genel Sekreteri Kubilay Atasayar da yüksek belirlenen bir asgari ücretin, ülkedeki tüm ücret dengelerini etkileyip, işsizliğe yol açacağını ileri sürdü. Atasayar, "Makul ölçüde bir asgari ücret" belirlenmesinden yana olduklannı da ifade etti. Haklş Genel Başkanı Necati Çeük de 2 çocuklu ve evli 4 kişilik bir erkek işçi göz önüne alınarak asgari ücretin net 384 bin 744 lira olarak belirlenmesi gerektiğini söyledi. Çelik, asgari ücretin hesaplama yönteminde bir değişiklik olmaması halinde Türklş'in komisyona katılmamasımn onurlu bir hareket olacağını da sözlerine ekledi. Ücrette son sözü söyleyecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykııt'un başkanlığında bir araya gelecek. Toplantıya hükümet adına Ali Toptaş (Çalışma Genel Müdürü), Fahrettin Karadeniz (tşçi SağJığı Daire Başkanı), thsan Demir (DtE temsilcisi), Sıddık Ensari (DPT Temsilcisi), Atilla Duygttn (Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı temsilcisi) katılacaklar. Türklş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Başoğlu, TesIş Başkanı Ftruk Banıt, Yolİş Başkanı Bayram Meral, Likattş Başkanı Ahmet Kurt, Tanmtş Başkanı Sabri Özdeş de Türklş temsilcisi olarak görev alacaklar. TÎSK'ten de Nihat Yüksel (TtSK Yöneüm Kurulu üyesi), ll T Ü T k İ ş ' İ n İ l k e l e r İ han Göçer (TÎSK Genel Sekreter YardımcıTurkİş, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nsı), Erdal Egemen (Kâğıt îşverenleri Sendikası Genel Sekreteri), Kâmuran Can (Kiplas Ge da dikkate alınmasını istediği ilkelerini şöyle nel Sekreter Yardımcısı), Hamdi Akın (Akın belirledi: Asgari ücret ülke çapında ve ntilli düIsı Sanayi Genel Müdürü) toplanüda yer alazeyde tespit edilmelidir.' caklar. Besiniçi ve besindışı hesaplamalarda, işAsgari Ücret Tespit Komisyonu'nun aldı çinin de bir aileye sahip olduğunu unutmağı kararlar, Resmi Gazete'de yayımlandığı ta dan, aile bağımhhk oranı hesaba kanlmaJıdır. Demir çelik işçisinin gözü Çiçek'te ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Karabük ve Iskenderun demir çelik fabrikalannda çalışan işçiler için sürdürülen toplusözleşme görüşmelerinde 38 idari madde üzerinde anlaşmaya varıldı. Taraflar ücret maddelerine geldiğinde Devlet Bakanı Cemil Çiçek doğrudan devreye girecek. MESS ve Çelikİş yetkilileri dün Vakıflar Genel Mudürlüğü'nde yine bir araya geldiler. Yaklaşık 3 saat süren görüşmelerden sonra bir açıklama yapan Çeliktş Genel Başkanı Metin Türker 66 maddeük toplusözleşme taslağında yer alan 38 madde üzerinde prensipte aniaştıklannı bildirdi. Türker şöyle dedi: "Perşembe günü, bugünkü görüşmemizde anlaşmaya vardığımız maddeleri de tutanağa geçireceğiz. Bonun dışında ücrete ilişkin 25 ve yarı parasal yan idari 34 önemli madde kalacak. Benim izlenimim MESS'le ücret konusunda anlasmamıan mümkün olmadığı yolunda. Bugün (dün) bir ara MESS yetkilileri Türktş'e verilen yüzde 142'yi verebileceklerini söylediler. Bunun üstüne çıkmalannın mümkün olmadığını, daha önce bakanlar tarafından bize önerilen zamları vermelerinin hayal olduğunu kaydettiler. Ücret ve ücrete bağlı maddelerde bizim MESS'le anlaşmamız çok zor." Türker, Devlet Bakanı Cemil Çiçek'in görüşmeler hakkında sürekli bilgi aldığım bildirirken de "Zannederiz, ücretlere ilişkin maddelere sıra gelince Sayın Bakan devreye girecektir" dedi. BOSFOR Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı, gazeteci ve yazar Feyyaz Tokar, Fransa'nın cumhurtıaşkanlarınca verilen en büyük Ödülü Legion d'honneur e layık görüldü. Yarın İstanbul'daki Fransız Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Mitterrand adına Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Eric Rouleau tarafından bu ödül törenle kendisine verilecek. 1985 yılında Türk Tanıtma Vakfı tarafından "TürkJye'yi yurtdışında en başarılı tanıtan iş adamı" seçilen Feyyaz Tokar, daha önce Federal Almanya ve İtalya cumhurbaşkanlarınca da ödüllendirilmişti. Federal Almanya Cumhurbaşkanı Prof. Carstens'ten 1983 yılında Büyük Liyakat Madalyası alan Tokar, 1984 yılında ise İtalya Cumhurbaşkanı Pertini'den Şövalyelık Nişanı almıştı. Tokar'a 1987 yılında da İtalya Cumhurbaşkanı Cossiga, "Büyük Şövalyelik" unvan ve madalyası vermişti. FESTİVAL KULİSİ ILO'da Ankara'ya ağır eleştiri Uluslararası Kimya, Enerji ve Genel İşler Federasyonu Genel Sekreteri Boggs, ILO genel kurulunda yaptığı konuşmada, Özal hükümetinin tutumunu eleştirdi. ŞÜKRAN KETENCt CENEVRE ILO genel kurulunda Özal hükümetinin tutumu ağır bir dille eleştirildi. ICEF Genel Sekreteri D. Boggs, "Bu tntnm Türkiye'nin itibannı ciddi olarak sarstığı gibi, Avrupa Topluluğuna girme çabasım da olumsuz yönde etkileyecektir" dedi. Geçen cuma günü için gün aldığı halde, Türkiye'ye sıra geldiğinde salonu terk ederek görüşmeyi engelleyen Türk hükümetinin durumu bugün Uzmanlar Komitesi Aplikasyon'da görüşülecek. İşçi grubu sözcüleri Türkiye'nin durumunun görüşülmesinin hükümet tarafından ertelenmesini "manevre" olarak nitelendirdiler. 67 ülkeden kimya, ilac, petrol, petrokimya, kâğıt, cam, seramik ve çimento sanayiinde çalışan 7 milyon işçiyi temsil eden Uluslararası Kimya, Enerji ve Genel İşler Federasyonu (ICEF) Genel Sekreteri Michael D.Boggs, ILO genel kurulunda yaptığı konuşmada özal hükümetinin tutumunu eleştirirken, Turk hükümetinin iş yasalarını ILO normlanna uygun hale getireceği yolunda verdiği sözleri yerine getirmediğine dikkat çekti. tş yasalarını "Bizans YasasT olarak niteleyen ICEF Genel Sekreteri, "Makyaj niteliğinde önemsiz birkaç değişiklik dışında, esasa yönelik hiçbir gelişme sağlanamadığını" söyledi. ICEF'in gelişmeleri Türkiye'de uyesi yüz binlerce işçi adına yakından izlediğini bildiren Genel Sekreter, bu konuda mücadeleye devam edileceğine işaret ederek özetle şunları söyledi: "Şimdi Türk hükümetine çagnda bulunarak, iş yasalarını ILO normlanna uygun hale getirme yolunda verdikleri sözü yerine getirmeye davet ediyorum. Bunu yapmadığı takdirde, birkaç ay önce ICEF olarak başlattığımız tarüşmanın devamım getireceğiz. Avrupa Topluluğu'nun diğer üyeleri gibi, işçi işveren hükümet iliskilerinde sorumln davranmayı sectiği ana kadar Türkiye'nin Ortak Pazar dışında kalması için tüm varlığımızla çalışacağız." Öte yandan bankacılık, sigorta, büro ve kooperatifçilik işkollannda 100 ülkeden 317 sendika ve 9 milyon işçiyi temsil eden FIET adına ILO genel kurulunda yapılan konuşmada da Türkiye'nin durumuna özel olarak yer verildi. Türkiye'de greve kalkışacak banka işçilerinin hapis tehdidi altında olduğu belirtilen açıklamada, Türk hükümeti ILO'ya verdiği sözleri yerine getirmemekle suçlandı. BANKS'ın ILO yetkililerine gönderdiği protesto mesajında, grev yasağı nedeni ile Yapı Kredi çalışanlarınm içine düştüğü zor durum açıklandı. Türk hükümetinin durumu bugün Uzmanlar Komitesi'nde göriişülecek ANADOLU LİSESİNİN TEŞEKKpRÜ İngilizce ve Arapça ANNELER yıllarca çocuklannı Anadolu liseleri sınavlanna hazırladılar. Amaç, İngilizceyi iyi öğrenen çocukları ilerde başarıh olsunlar. Şimdi bu sınavları kazanan çocuklar okuilarında çalışıp çabalayarak sınıf geçiyorlar. Sonra kendilerine birer "teşekkür mektubü" gönderiliyor. Şöyle: Okulumuz 1A öğrencilerinden 349 no'lu Nurcan Hayat, 1988/1989 öğretim yılı 2. kanaat döneminde okul içinde ve okul dışında milli ve insani bakımdan fazilet olarak kabul edilen örnek davranışlanndan ve derslerindeki üstün basarısından dolayı bu TE9EKKUH IELSESI teşekkür belgesini almaya hak kazanmıştır. Okul Müdürü Hüsamettin Kesbiçer İsimleri uydurduk, ama teşekkür belgesi aynen böyle. Şimdi çocuklar soruyor: "Anne fazilet ne demek?" Anne de hayıflanıyor: "Çocuk İngilizce öğrensin diye gönderdik, ama galiba Arapça öğrenecek.." Pazartesi akşamüstü Aya İrini'de Mozart'ın Requiem'ini şeslendiren Viyana Korosu ve İstanbul Senfoni Orkestrası'nın tarihi atmosfer içindeki görünümü şaheserdi. Konseri izleyenler arasında insanlardan başka tavanlarda uçuşan güvercinler de vardı. Koronun bulunduğu bölümün üstünde yuva yapmış bir güvercin bir süre konseri izledikten sonra dayanamadı, koroya katılarak konser vermeye başladı. Güvercin solo, koronun müziğini bozmadı, tam tersine, uyum sağladı ve insan ve çalgı sesini kuş sesi ile zenginleştirdi. Önceki akşam Açıkhava Tiyatrosu'nda tek resital veren Romen sanatçı Zamfir ve topluluğu ise soğuk bir gece yaşanmasına rağmen kazak ve montlarına bürünmüş müzikseverier tarafından keyifle izlendi. Güvercinin konseri