28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
UMAYIS 1989 •••• HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/1S (Baştarafı Sporda) 18 ülkenin derasyonu Başkanı Esat Güçhan ise toplantıda, şampiyonada Türk ekibinin alacağı madalyalar konusunda bir tahmin yapmaktan kaçınırken, "Rakama dayah bir tahmin yapamayacağız, ama çok başarılı olacağız" dedi. Şampiyonaya Isviçre 2, Federal Almanya 6, SSCB 10, Italya 2, Finlandiya 6, Çekoslovakya 4, Demokratik Almanya 8, Yunanistan 6, Macaristan 8, Romanya 7, Fransa 3, Yugoslavya 6, Bulgaristan 10, Avusturya 2, Polonya 8, Ispanya 4, lsveç 4, Türkiye 10 güreşçi ile katüıyor. Şampiyonaya en çok sıklette katılan 3 ülke Türkiye, SSCB ve Bulgaristan oldu. Bu ülkeler 10 sıklette karşılaşmalara katılacaklar. 3 gun sürecek güreş şampiyonasında güreşseverler dünya ve Avrupa şampiyonlannı bol bol seyretme imkânına sahip olacaklar. Bu güreşçilerin arasında 3 dünya, 6 Avrupa şampiyonu olan 52 kiloda Bulgar Valentin Yordanof da var. Yine Bulgarlardan 4S kilo Avrupa şampiyonu Marian Netkof da bu güreşçilerin arasında yer alıyor. Sovyetler Birliği takımında ise 3 dünya şarapiyonluğunu elinde bulunduran 130 kiloda Aslan Kaderçef, 57 küoda dünya kupasının sahibi Abdül Daudof ve 100 kiloda dünya gençler şampiyonu oldukıan soura dünya kupasının da sahibi olan Sabaef bulunuyor. öte yandan F1LA Başkanı Milan Ercegan dün Ankara'ya geldi. FILA Genel Sekreteri Kemal Oktay, Ercegan'ın tstanbul'da yapılacak FILA yönetim kurulu toplantısına katılacağını söyledı. Düşünmek ve Uretmek... olduğu ittifak içi sorunun özü şu: Bonn, Lanmide yönetim dahil radikal bir değişim." ce füzelerinin modernizasyonuna ilişkin NA"Işin özü bu" diyor Sovyet iktisatçı, "eko TO kararının 1991 'e kadar ertelenmesini ve nomi olağanüstü hantallaşmıştı. Alınan so bu arada Moskova'yla kısa menzilli nükleer nuçlar henüz doyurucu oimaktan uzak. Ama füzelerin sıfırtanması ile ilgili görüşmelere zatüm guçlüklerine karşın bu süreçten geri dö man yıtınlmeksizin başlanmasmdan yanadır. nüş yok." Buna karşılık VVashıngton, Moskova'ya yaMoskova'daki AmerikanKanada Çalışma kın olan bu görüse karşı çıkıyor; modernizasları Enstitüsü Başkan Yardımcısı Shmelev, yonun bir süre için ertelenebıleceğı görüşünekonomide "pazar güçlerini harekete geçir de; fakat Sovyetler'le füze gorüşmelerine heme"nin önemini vurgularken bütçe açığın men başlanmasmdan kesınlikle yana değil; dan ve Sovyet hükümetinin mütereddit dav bundan önce Viyana'daki konvansiyonel sıranmasından yakıntyor. Demokratikleşme lah görüşmelerindeki gelişmelerin beklensürecinin işleyeceğine güveniyor; tehlike, mesinden yana. ona göre, Baltık cumhuriyetlerinde, GürcisBatı ittifakındaki bu ciddi bunalım, İster istan ve Ermenistan'da görülen milliyetçi ra temez Bonn'a dönük soru işaretlerine yol hatsızlıklar da değil; esas tehlike Sovyet eko açıyor: nomisinde yatıyor. Federal Almanya NATO'dan ayrılacak mı? Macar Ulusal Bankası Yönetim Kurulu es İki Almanya'nın birieşebilmesi için Bonn, zaki üyesi Profesör Bacskai, Marx ve Engels'e manla ittifakı bir yana bırakıp tarafsızlık podönük ince bir alayla konuşmasına başlayıp litikasına mı kayacak? şöyle devam ediyor: Eski Federal Alman Başbakanı ve Sosyal "Devlet tekpatron kaldığı sürece ne özgur Demokrat Parti lideri Willy Brandt bu sorulük olur ne de ekonomi kurtulur. Macaristan '• ları dayanaksız spekülasyonlar oiarak niteda Kadar yönetimi, ekonomiyi batırmakta liyor. VVashington'la Bonn arasındaki anlaşolan fabrikalan tam istihdam olsun diye ka mazlık için "çokverimsiz bir tartışma" deyipatmamıştı. Biraz da 'görünmez el' olsun şini kullanan Brandt, Federal Almanya'nın ekonomide; 'görüneni' çok yaşadık! Şurası NATO'dan ayrılmasının kesınlikle söz konunı bilin ki, Gorbaçov'un düşrnanları Macaris su olamayacağını söylüyor. tan'daki her başansızlığı ona karşı kullanaFederal Alman Dışişleri Bakanı Genscaklardır." cher'in adına bir konuşma yapan ve sorulaBu notları, IPI Genel Kurulu çercevesin rı yanıtlayan Devlet Bakanı Bayan Adamde yapılan açıkoturumlar sırasında tuttuk. Schvvaetzer de, ülkesinin NATO'dan ayrılTartışmalarda en çok ortaya atılan sorular mayacağını yinelerken diplomatik bir biçimdan biri de Gorbaçov'un perestroyka ve glas de Washington'u uyarıyor: nost polıtikaları ne olacak sorusuydu. "Bizim özgurlüğümüz ve güvenliğimiz buSovyet gözlemciler bu konuda güçlükleri tünüyle NATO'dadır. Kimsenin bu konuda kabullenmekle birlikte genellikle lyimserdi kuşkusu olmasın. Ancak ittifak içinde bütün ler. Bazı Batılı gazeteciler farklı düşünüyor üyelerin gereksinimleri göz önünde tutuimalardı. Viyana'da yaşayan Macar gazeteci lıdır. O zaman ittifak daha güçlenir. Hepimiz Lendvai, "Daha geçenlerde bırçok Doğu Av ittifakın eşit üyeleriyiz; öyle olmalıyız." rupa ülkesindeki siyası liderle görüştüm. Özel Federal Alman dış polıtıka yetkilisi bir posöyleşilerinde bir hayli karamsar ifadeler di litikacının VVashington'a diplomatik dille yöte getirdiklerine tanık oldum" dedi. nelttiği eleştiriler bu cümlelerde odaklaşıyorOzellikle Sovyet ekonomisinde, Gorba du. çov'un işbaşına geldiği 1985'ten beri elle tu• tulur bir düzelmenin gerçekleşmemiş olmaÜç gün süreyle yapılan tartışmalarda tutsı karamsarlık yaratıyor. Bu durum ister is tuğumuz notların bir bölümü işte böyle. Buntemez Gorbaçov'un siyasal geleceğine iliş ları hiç yorumsuz neden aktardığımıza gekin kuşkulara yol açıyor. lince... Bu sorunun hiç de zor bir yanı yok "Perestroyka ve glasnost Sovyetter'de nereherhalde. Dünyamızda kendi başına yaşaye varır, doğrusu kestiremiyorum" diyen mıyor Türkiye. Sovyetler'le komşu bir ülke; Wi!ly Brandt, bu alanda Batı'nın elinden ge her alanda gittikçe gelişen ilişkileri var. len desteği esirgememesi gerektığini söyler DoğuBatı ilişkilerinde açılan yenı dönemden ken, Moskova'ya karşı siyasal alanda dikkatli jeopolitik ve jeostratejik konumundan dolaolunmasını ve fırsatçı yaklaşımlardan kaçı yı en çok etkilenebilecek ülkelerin başında nılması gerektığini belirtti. geldiğine kuşku yok. Ayrıca kapanmakta VVilly Brandt, perestroyka ile birlikte Doğu olan soğuk savaş sonrası koşullara kendisiBatı ilişkilerindeki yeni dönemin de özenle ni uydurmak zorundaolan NATO'nun da40 altını çizdi. 1980'leri tam bir karmaşa döne yıllık üyesidir. mi oiarak tanımlayan, 1990'ların "çok yönO zaman Türkiye gibi bir ülkenin kamuolü ve taraflı müzakereler dönemi" olacağını yunda, dış politika yapan odaklarında, parbelirten Brandt, 21. yüzyıla dönük oiarak son lamentosunda, siyasal partilerinde, perestderece iyimser olduğunu vurguladı. royka ve giasnostun, DoğuBatı ilişkilerindeki DoğuBatı ilişkilerinde soğuk savaş döne yenı dönemin, noktalanmakta olan "soğuk $ami kapanırken bunun Batı ittifakındaki yan vaş"ın, NATO'daki yenı strateji sancılansımaları da IPI Genel Kurulu çerçevesinde nın ciddi biçimde ele alınması, tartışılması, düzenlenen toplantılarda tartışıldı. Bunlar alternatif politikalann sesli oiarak düşünüldan biri, NATO'da VVashington'la Bonn ara mesi gerekmez mi? sında patlak veren ve ittifakı 40 yıllık tarihiBu sorunun karşılığını bir an düşünür münin en büyük bunalımına sokan anlaşmaz sünüz lütten? lıktı. Yoksa Türkiye, bu dünyada yalnız başına Gorbaçov'un diplomatik ataklannın neden mı yaşıyor? (Baştarafı I. Sayfada) Türkiye'ye (Baştarafı 1. Sayfada) gazetemize Batı Berlin'den yaptığı açıklamada, ödülu almak için Türkiye'ye gelemeyeceğini belirterek, "Oianaksızlıktan değil, karşıma çıkartılacak purüzleri şu sıralar göğuslemek istemiyorum da ondan" demişti. Özlu. ödulü kendisi adına kızı Ayda Özln'nün ya da kız kardeşi Sezer Duru'nun alacağım söylemişti. ö t e yandan, Demir Özlu, Sait Faik Hikâye Armağanı'nın 200 bin lira olan ödül tutannı Tutuklu ve Hükumlü Aileleri Yardımlaşma Derneği TAYAD'a bağışladığım açıklamıştı. Darüşşafaka Cemiyeti'nden gazetemize yapılan açıklamada, ödül tutarının sembolik bir miktar olduğu ve yurda döndüğu zaman özlü'nün kendisine verileceği belirtildi. Bu arada, Adalar Belediyesi'nin geçen >ıl Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazanan yazara her yıl vermek üzere başlattığı 1 milyon lira tutanndaki ödülün de bu yıl verilemeyeceği açıklandı/ Adalar Belediye Başkanı Recep Koç, Başbakanlık tarafından yayımlanan Tasarruf Genelgesi'nin getirdiği kısıtlamalar yüzünden ödülün bu yıl verilemeyeceğini söyledi. Genel Mudür Kemal Kâmiloğlu ve Güreş Federasyonu Başkanı Esat Güçhan dun ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Toplanuda Bakan Özarslan, şampiyon olan gureşçilere resmi ödül yönetmeliğinin dışında da "sürpriz öduller" verileceğini belirtti. Gazetecilerin ısrarına karşın, Özarslan ödullerin ne olacağını açıklamaktan kaçındı. Güreş Fe UĞUR MUMOJ (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Hentiz her (Baştarafı Sporda) yenilgi ile Rotna 1990 yolunda önemli bir yara alındığı görüşünde birleşen gazeteler, yine de Roraa Dunya Kupası fınallerine katılabilme şansının sürdtiğünü belirttiler. "Üzüntüyü bırak geleceğı bak" başlığını kullanan Tercü raan Gazetesi tamamlayıcı başlık ta, "Süper takıra Rnsya'ya yeııiJ. dik, sunt daha işimiz bitmedi" yorumunu yaptı. "Bir ihtimal daba var" başlığı Ue milli raaçı veren Milliy« Gazetesi, S. Birliği karşısında alınan yenilginin büyük bir yara olduğu, ancak daha umutlann sönmediği yorumunu yaotı. "Kafasızlıgın kurbanı olduk" başlığını kullanan Sabah Gazetesi ise Teknik Direktör Tmaz Tırpan'ın takımı "alul almaz yanlışlıklarla" kurduğu yorumunu yaptı. "10 keyfimiz kaçtı" başlığı ile TürkiyeSSCB maçını veren Güneş Gazetesi, şahane oynayan Ünal'ın sahada yalnız kaldığmı ve bu nedenle de yenilginin kaçınılmaz olduğu yorumunu yaptı. Karşılaşmanın eleştirisini yapan milli takım eski teknik direktörlerinden Coşkun özarı, Sovyetler'in üstün bir fizik gücüne sahip olduğunu belirtti. Sofy anın (Baştarafı 1. Sayfada) layış değişikliğinin işareti olması ve bu başlangıcı gerekli somut adımların gecıkmeden izlemesidir" dedi. Kandemir aynca söz konusu yasa değişikliklerinin Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlığının magduriyetinin giderilmesi açısından yetersiz olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanlığı Musteşan Buyükelçi Nüzhet Kandemir, Bulgaristan'daki yasa degişıkliğine ilişkin bilgilerin Bulgar resmi haber ajansınca yayımlanan haberle sınırh olduğunu belirterek, "Dolayısıyla saglıklı bir degerlendirmede bulunabilmek için btnuz erkendir" dedi. Kandemir daha sonra şunları belirtti: "Bununla beraber, hemen belirtmek islerim ki Bulgaristandaki soydaşlanmızın magduriyeri, anlaşmalarla belirlenip gıivence altına alınmış bulunan azınlık baklanndan 1984 yılı sonlanndan bu yana \ararlanamiyor olmalanndan ka>naklanmaktadır. Bulgaristan parlamentosunca onaylandığı bildirilen düzenlemelcr bu mağduriyetin giderilmesi açısından yeterli olmayacaktır. Ternennimiz, ozellikle Bulgar vatandaşlannın seyahat ozgurlukleri uzerinde mevcut sınırlamalann bir ölçüde kaldınlması bakımından ilk nazarda olumlu izlenimler yaratan yeni diızenlemelerin, Bulgaristandaki Turk azınlığının tum haklannın iadesi yönunde >apıcı ve gerçekçi bir anlayış d«gişikliğinin işareti otması ve bu başlangıcı gerekli somut adımlann gecıkmeden izlemesidir." KURALAR ÇEKİLDİ 48 kilo: (6 güreşçi) llyas Şükruoğlu Reiner Haugabel (F. Almanya) Hürriyet Gazetesi ise Sovyet ta52 kilo: (8 güreşçi) kımının 1 gol atıp üzerine yattığı Aslan Seyhanlı Kushnır ve milli takımımızı "resmen" (SSCB) uyuttuğunu vurgulayarak "Sov57 kilo: (9 güreşçi) yet ninnisi: 10" başlığını kullanAhmet Ak Georg Auer (Avusdı. turya) 62 kilo: (13 güreşçi) Selman KaygusuzNusreı Amiti (Yugoslavya). (Baştarafı Sporda) 68 kilo: (14 güreşçi) Türkiye'nin şansı büyök. Eger, Yüksel DinçerChazeix (Frandıinkü maçtaki gibi oynarlarsa bu sa) şansı azahr. Türkiye daha öneeFevzi ŞekerAhmet Çakıcı (F. ki maçlardaki başantı oyununu Almanya) tekrarlarsa ildnci takım oiarak 82 kilo: (14 güreşçi) Diınja Kupası'na katılabüir." Necmi GençalpLegrand Luzynyi: " Ş u anda Türkiye v« (Fransa) Avusturya'ıun şanslan eşit. Törk 90 kilo: (12 güreşçi) takımı bize karşı iyi oynamadı v« Mehmet TürkayaJovni Ilomayenildi. Ancak, bundan sonraki ki (Finlandiya) maçlannda iyi bir performans 100 kilo: (7 güreşçi) gösterirlerse Roma yolu açılır." Hayri SezginKiss Sandor Protassov: "tkinci takım ola (Macaristan), Dimitris Boudorurak Türkiye'nin şansı daha fazla. ris (Yunanistan), Maçta kotiı oynadılar. Ancak, bu 130 kilo: (5 güreşçi) yenilgi kalan maçlar için bir 6lçu Ayhan TaşkmJurai Stech (Çeolamaz." koslovakya) Sovyet sayılıyordu. Işçiter suskundu, memuriann ağızlanna kilit vurulmuştu, öğrenciler, YÖK baskısı altındaydı. Anayasa ve yasalar, "ekonomilerin militarizasyonu" adı verilen modele göre biçimlenmişti. TRT, tek yanlt yayınlar ile kamuoyunu kuşatma altına almıştı. İktidar ile bin bir türlü mali ilişkileri olan basın patronlan, Ozal övgülerinde birbirleriyle yarışa girmişlerdi. Özal ve Semra Hanımefendi ile renkli röportajlar mı istersiniz, ANAP'ın alternatifsiz olduğunu yazan köşe yazarları mı, ANAP'ın derme çatma ekonomik modelini "devrim" diye alkışlayan ekonomistler mi? Öza/'ın karşısında iki büklüm olmuş dönek Marksistler mi? Hepsı, evet hepsi sıraya girmişti. 12 Eylül Anayasası ve 12 Eylül yasalan, sendikaların kolları1 nı, kanatlarını kesmişti. DİSK kapatılmış, yöneticileri istanbul da işkence tezgâhlanndan geçirilmişlerdi. Sanılmıştı ki artık işçi işveren ilişkilerinde sendikacılık sarı renge boyandı. Olmadı işte, olmuyor. Ve olmayacak... Dipten gelen dalgalar, kapitalist devletin en sadık eviadı Türkİş'i hükümet ile çatışmaya itiyor. Çünkü; işçi aç... Çünkü; işçi ekmek derdinde... Çünkü; işçi sofrasına bir parça peynir, birkaç siyah zeytin bile koyamıyor. Kamu kesimindeki grevler başlayıp, dalga dalga yayılacak... Hükümet de bu grev'ere karşı gerilim siyaseti izleyecek. Görünen bu... Bir yanda artan işveren kârları, öte yanda gün geçtikçe düşen reel ücretler. ve durmayan, durdurulamayan enflasyon... Bu sonuç, Türkiye'de kapitalist modelin iflas ettiğini gösteriyor. Özai hükümetinin toplum olaylarına karşı son aylarda takındığı tavır da ANAP'ın hiç de öyle "liberal" olmadığını... Bir ülkeyi "askeri yönetim" desteği ve "askeri yasalar" ile yönetmek kolaydır Güç olan; işçılerin grev yaptıkları, öğrencilerin gösteri düzenledikleri, her konunun serbestçe tartışıldığı, yargı bağımsızlığının, özgür ve özerk kurumların var olduğu bir "srvıVtop/um"uyönetmektir. Ne Başbakan özal bu yetenektedir ne de ANAP böyle bir "siviltoplumu"yönetecek yapıdadır. 1 Mayıs olaylarına karşı "Fatih Kanunnameleri"n\n uygulanmasını isteyen bir partiden, "siviltoplum" yönetimi beklenemez... Bunlar, "ekonomilerin militarizasyonu" adı verilen çokuluslu yasakçı modelı, arabesk liberalizm ve alaturka kapitalizm karışımı bir karma ekonomi ile uygulamaya kalkan hiç de yetenekli olmayan bir toplama kadrodur. Öyle bir toplama ve devşirme kadro ki bir yanda "hodri meydan bakışlı hareketçıler" öte yanda bilekleri Rolex marka saatli, ağızları Davidoff markalı purolu sözde liberaller.. Siyaset ve tarikat ipleri üzerinde cambazlık yapan "badem bıyıklı tarikatçılar..." Kapitalizmi yıkmak için yola çıkıp, kapitalizmin yıktığı dönek Marksistler... ve her renkten ve her boydan ve her siyasal görüşten, köşe dönücüler, iş bitiriciler. . ANAP, bu devşirme kadro ile altı yıldır "devlet müdahaleciliö/"nin kötü ve yoz örneklerini uyguluyor. Uyguladıkça batıyor... Uyguladıkça, emekçi sınrf ve tabakaları yoksulluğa itiyor... Uyguladıkça, "Türklş'i bile sokaklara döküyor. Uyguladıkça, "liberalizm" denen sistemin de anlamını değiştiriyor ve bu kavramı gün geçtikçe yozlaştırıyor. 12 Eylül generallerinın koruması ve kollaması altında, ayrıcalıklı şirketlerle, yasaklarla, kelepçelerle, zindanlarla devlet yönetmek kolaydır, buyurun şimdı yönetin şu "sivil toplum"u .. Haydı buyurun... onun peşindeyim!" • • •Heyecanlıydım. Ilk takım elbisem dikilecekîi. Babam kumaşlara bakıyor... V Ben yırtmaçlı mı, kaç düğmesi olacak onun peşindeyim! Bir ara bana döndü: 'Hepsi kolay, önce kumaşını halledeîim de' dedi. Ve ekîedi: 'Elbiseyi asıl gösteren kumaşıdır.' Hakhydı îabii! Zamanla anlıyor insan...yy iyi K u m a ş ı A 111 n y 11 d ı z o l a n e I b < s e I e r, A 111 n y 11 d ı z e t i k e t i y l e s u n u I u r. T ü m s e ç k ı n b i r e l b i s e n i n sırrı k u m a ş ı n d a g ı y ı m e v l e r i n d e . g i z l i d i r .
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear