Catalog

CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU Imeteorotoji Genel Muduriuğü'iKlen altnan bilgıye göre bütün bölgelenmiz parçalı bulutlu, Marmara'nın doğuşu karadeniz, iç Ege Göller bölgesi, İç Anadoiu, Doğu Akdeniz ile Doğu ve Güneydogu Anadoiu MJgelerintn batısı yağışlı geçecek. HMH SICAKLIĞl: Biraz azalacak RÜZGÂR: Kuzey ve doğu yönlerden hafif ara sıra orta 26° W Oyarb^ur 18° 8»E*ne Z7° 11° Erancan 21" 7°Enurum 19° 2° Eskişetıir 20° 8°Ganantep 2S° 12° Gnsun 23° 12° Gumuşhane Y B 14° 26° 10» jspafta 20» 7'isOnbul 17° 9°izmir 23° 8°Ka/5 19° 7°Kasomonu 19° PKayseri 19° 8°Kırtdar«i 18° 8°Kooya 22° 6°Kütatıp 28° 10° Manîsa 20° 6°K.Maraş 23° 8°Mersm 18° fMufll» 21° 7°Muş 27» 10° Nijde 16° W>0niu 19° 4Ffa 18° 6°Samsun 21° e°Siirt 17° 8Sinop 22°W°Sıwıs 18° 2°lekmlaS 19» S°Trataon 23° e°Tünce« 18° 7°Uşaiı 21° 9»Van 20° ^Ytagat 24° 9°Zof«jutok A B K i. B B Y Y Y B Y B B Y B B B B Y 23° 24° 23° 23° 19° 23° 15° 15° 15° 26° 15° 22° 17° 15° 23° 21° 17° 20° 14° HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN 10° 10» 12° 8» 7° 8» 9° 8» 9° 12° 9° 8° 7» 6° 8" 7» 8° 7» 8° 11 NÎSAN 1989 OÜNYA'DA BUGÛN Amsferdam Y 15° Amman A 26° Atina B 22° Bagdat A 29° BafSdona B 16° BB» Y 13° B 20° Y 15° Bonn Y M° Bruksel Y 15° Budapeşte 8 18° Y 11° Cenevre Y 20» Ceayir A 32° Cikfe A 33° Dubayi Ffankfuf Y 15° 8 25° Gime ,' 9° Hefsrto A 28° Kahn Koçenhag Y 14° Kâftı Y 14° B 24° Leflojşa B 8° Y M° B M° Y 13° B 5° B 8° Y 11° B 13° Oslo Y KP Pans Y 15° B 16° Prag A 22° Ryad Y 18° Ftoma B 18° Sofya A 28° Şvn A 26° letAviv A 27° üınus B 18° *neflık Y 17° B 18° Viyana »festımgtonB M ° Zurih Y 12° Lfninçrad Londra Madrid Milano Montreal Mosmva Munih MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Geçti Bor'un Pazarı... ^= dalga yüteeMiği 051.5 metre, Karadeniz'de 23 metre, görüş uzaklığı Bjledk Bmgul »** * "enizlerimiale yajfe an.nda 35 k m . Biffis dolayindabulunacak. Van Gölü'nde hara: Parçalı bulutlu ge Bokı Bursa * * * n l e n l e n ha«' ara sıra orta ÇanaMeale Çocum d a l s â " * c a k M r u ş u n M ı * Oeta* 1 < M 5 k m n 2°0°Mbt Aaçık Bbukjîkj frçüoeşil Kıart Ssisl YyaCmurtu Kahinm BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Havuçla yapılan, lokuma benzer bir tatlı. 2/ Yerli halkı tarafından Güney Afrika Cumhuriyeti topraklarına verilen ad... Bir haber ajansının simgesi. 3/ Liste başı olmuş hafif müzik parçası... Çöl bölgelerinde yaşayan bir sürüngen türü. 4/ Yabanıl hayvan bannağı... Celse. 5/ Pasifık yerlilerinin çiçekten yaptıkları kolyeye verilen ad... Bir çalgı... Baryum elementinin simgesi. 6/ Ingiltere ve ABD'de kullanılan arazi ölçüsü birimi... Bir ana bitkinin çevresinde yeniden beliren sürgün ve filizler. 7/ "Hayır" anlamında kullanılan bir söz... Matematikte bir harfın altına ya da ttstüne konulan ayıncı işaret. 8/ Bir şeyin içindeki öz... Akıl. 9/ Paylarna. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Araplarda Müslümanlıktan önceki çağ. 2/ Çanakkale'nin bir ilçesi... Yaa. 3/ Kimse, kişi... Birinden birinin olacağı sanılan iki iş için kullanılarj bir bağlaç... Belirti. 4/ Hayvaıüara vurulan damga... PapuaYeni Gine'nin para birimi. 5/ Kooperatiflerde masraf ve tazminat çıktıktan sonra ortaklara ödenen fazlalık. 6/ Kuzeydoğu Sibirya'da yaşayan bir Türk topluluğu... Eşi ölmüş ya da eşinden boşanmış kimse. 7/ Iridyum elementinin simgesi... İtalya'da, eğri kulesiyle ünlü kent. 8/ Eski Mısır'da ölüler tannsı. 9/ Brülör... Lantan elementinin simgesi. ABD nasıl bakıyor? (Baştarafı 1. Sayfada) gerçekleşme ihtimali vermeseler dahi, şu: "En iyisi bir DemirelÖzal koalisyonu. Bu Itoalisyon zaten Ubanda var." Yani ABD'nin gözunde şu an için önemli olan, "merkezdeki mubafazak&r, ılımlı taban." Seçmen oylarının yaklaşik yüzde 60'ını oluşturan bu tabanın gerekirse Özal ve DemireFi bir araya gelmeye zorlayacağınj düşünüyorlar. O yüzden ABD'nir önümüzdeki günlerdeki stratejisinin, "belli bir isimden çok, bdli bir seçmen kitlesine döniik olacagı" söylenebilir. Ama Türkiye'de taktik durumlar da olabileceği hatırlaühyor. Örneğin bu konuda işittiğimiz bir yorum şöyle: "Demirel'in de Ecevit'in de 12 Eylul'e karşı tepkisi var. Kendflerine haksızlık )~apıldığı diişüncesindeler. Sosyal demokratlann başında Ecevit olsgydı, Demirel ile bir araya gelip derlerdi ki: 'Basın, gerekirse biz işbirliği yaparız. Yanlış olan sizsiniz! Böylece kamaoyu nazannda kendi aleyhlerinde orUya çıkmış olan, 'bir araya gelip bir büyük koalisyon kuramadılar' imajını sflmek isteyebilirterdi." Yeoi kanaUar AMAP lideri Turgut özal'ın Türkiye ile ABD arasında tek kanal olmasının ABD'nin çıkarlanna aykın olduğunu öteden beri ileri süren yöneüm içi bazı kanatlann sesi, son zamanlarda daha yüksek çıkıyor. Şimdi kanalları çeşitlendirmenin çarelerini arıyorlar. Washington, örneğin Demirel'in "kendisini çok iyi hissettigini" not etmiş durumda. Aynı zamanda da Demirel'in yükselişinin "kaba" olup olmadığını analiz etmeye çalışıyorlar. Bu konuda dinlediğimiz bir analiz şöyle: sigorta sisteminin işlememesinin yarattığı sakıncalara bizzat bu ülkenin adını anarak dikkat çekmiş oluyorlar. Kontrol ettikleri para nehirleri ile adeta küçük birer dünyevi tanrı olan bu üst düzey yöneticiler, birçok başka unsur ile birlikte "mekanizmanın sagngmı" özenle not etmiş bulunuyor. Üçüncüsü, borç erteleme tehlikesi. "İş bu yöne dofnı gitmiyor mu?" diye sorulunca "hayır" diyorlar. Şu durumda dahi Türkiye*nin kredisinin iyi olduğunu, büyük bir erozyon olmazsa borç ertelemenin gerekmediğiru söylüyorlar. Peki, ne>i erozyon sayıyorlar? "Bu kanşık hava sürerse enflasyon dizginleri boşalabilir, bu bir erozyon, hatta deprem olur" deniyor. Enflasyon için yapılan yorumlardan birisi şu: "Toprak Mahsulleri Ofisi'nin fiyatlan ilan etmesi. tanm ibracatının Türkiye'de birtakım gelirier saglaması, tabiatıyla talebi kuvveüendirecek. Türkiye'de >az aylannda tanm kesiminin talebi düşüyor, bir bekleme dönemine giriliyor. Ama ödemeler dengesi tam biraz ferablsyacakken taban fiyatlan ilanıyla Uriikte iç talep bemen yükseliyor. tşte böyle enflasyonist bir döneme giriliyor. Böyle bir dönemde dış gelirier de fazla tesir etmiyor." bu konuda bir şey söylemiyorlar. Bu sessizlik "olumsuz" olarak algılanabilir çünkü, olumlu bir belirti olduğunda bunu söylemekten geri kalmıyorlar. Türk diplomatik çevreleri, bu suskunluğun tehlikesini gördükleri içindir ki "Türkiye'de istikrar vardır, yatınmlardan vazgeçmeyin" diyebilmenin yollarını arıyorlar. Bu yüzden de "Türkiye'de orta kesim kuvvetlidir, istikrar unsurudur, Türk Kalkının büyük çogunluğu Atatürk reformlanna bağlıdır, laik bir cumhnriyetten yanadır, ılımlı insanlardlr" demeden mesajı verememenin güçlüğünü yaşıyorlar. Hatta Büyükelçi Dr. Şüknı Dekdag'ın bizzat başına gelen yanlış anlaşılmak tehlikesini göğüslemek durumunda kalıyorlar. Mecliste (Baştarafı 1. Sayfada) laması öncesinde partiler dün tavırlannı belirlediler. DYP Grup Yönetim Kurulu dün yaptığı toplantıda, gruba oylamaya katılınmaması konusunda tavsiyede bulunulması karan aldı. DYP Grup Başkanvekili Kölcsal TopUn, DYP'nin güvenoylamasıyla ilgili tavn konusuuda dün düzenlediği basın toplantısında, oylamada müspet oylann menfi oylarla anlam kazandığıru bildirerek, "Müspet oylara menH oylarla anlam kazandınlmasına DYP akt otmayacaktır" dedi. Seçim sonuçlarına herkesin uyması gerektiğini belirten Toptan, "Hüküroetin böyle bir aşamada güven isteminin bir anlamı kalmamışbr. Halk bu hükümete güven vennemiştir. İktidar partisinin kendi grubundan sıkınüsı varsa, ondan ber zaman güven isteyebilir, ama Medisin bu işe kanştınlmasına karşıyn" diye konuştu. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ise, dün seçim sonuçlanm değerlendirmek ve parti tüzüğüyle ilgili değişiklik önerilerini görüşmek üzere toplanan parti meclisinde hükümete güvensizlik oyu vereceklerini belirtti. lnönü, iktidara milletin kendisinin güvensizlik verdigini bildirerek, "Şimdi Medisteki ANAP grnbunun vekillerine giderek, 'Bize güven verin' demenin hiçbir anlamı yok. Biz SHP olarak bu hükümete güvenoyu vermeyeceğiz" dedi. lnönü, hükumetin güvenoyu isteginin anayasaya uygun bir şekilde yapümadığını da vurgulayarak, yerel seçim sonrasmda hükumetin istifa etmesi gerektiğini bildirdi. tnönü, Başbakan özal'ın istifa etmeyerek bakanlanmn çoğunu değiştirraek yoluyla sorunu çözmeye çalışmasının "kandırmacadan başka bir şey olmadıgın" söyledi. İktidara karşı her kademede güvensizliğin açık olduğunu belirten lnönü, iktidar partisinin yavaş yavaş eriyerek erken seçimin gereklıliğini anlayacagıru bildirdi. ANAP Grup Başkanvekili Y«« sin Bozkart ise, güvenoylamasında ANAP'ın fire vermcyeceğiııi söyledi. Bozkurt, güvenoylamasının ad okunarak ve milletvekillerinin tek tek oylannı kabul, ret ya da çekimser diye belirterek yapılmasmı isteyeceklerini söyledi. Güvenoylamasırun içtuzük uyannca açık oylama biçiminde yapılması gerekiyor. Içtüzükte açrk oylama için iki yöntem yer alıyor. Bunlardan biri, milletvekillerinin isimleri yazılı oy pusulalarını kupalara atması biçiminde; ötekiyse ANAP'ın önereceği ad okunarak tek tek yapılan oylama. ANAP Grup Başkanvekili Bozkurt, oylamada fire vermeyeceklerini belirtirken, yurtdışında ya da hasta olan bazı milletvekillerinin giivenoylamasına gelmeyebileceğini bildirdi. Bozkurt, bu durumdaki milletvekillerini önceden saptarnaya çalıştıklannı belirtti. Bozkurt, eski Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk'ün görevli olarak yurtdışında bulunması nedeniyle oylamaya katılamayacağını ifade etti. Anayasanm "Görev sırasında güvenoyu" başlıklı 111. maddesi uyannca yapılacak oylamada hükumetin güvenoyu alamaması için 226 "ret" oyu kullanılması gerekiyor. 226 ret oyu verilmemesi haünde hükümet güvenoyu almış sayılıyor. Erken seçim: Yanlış veya doğru, Washington'da Türkiye'de muhalefetin erken seçim konusunda fazla acelecı davranmadığı yönünde bir izlenim var. Bu izlenime varmalannın nedenlerinden birisi, cumhurbaşkanlığı seçiminde halka gidilmesi formülünün ortaya atılmış olması. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçimi Mecliste olsa, o zaman muhakkak daha önce seçim yapmak lazım gelecek. Bu yüzden halkoylaması formülü, Washington'da Demirel'in "Evren'e ışık yakbgı" şeklinde algıözal'ın gelecegi: Üst kademeler lanıyor. 25 Mart 1984'te yapılan yerel seçim sonuçlarıyla ilgili ojarak, 26 Mart pazartesi gunkü Cumhuriyet'in manşeti söyledi: "Özal'a Güvenoyu..." Üst baslıkta da "ANAP 52 ilde belediyeyi aldı" deniyordu. Daha asağıda "Muhalefet Meclis dışında, ikinci SODEP, üçüncü DYP" başlığı yer alıyordu. Eh, diye geçirdim içimden 1984'te "Özal'a güvenoyu" ise, 1989'da "güvensizlik oyu" tartışılamaz! Yine Cumhuriyet'te aynı gün Başbakan Özal'ın altı ; sütun üstüne "Şampiyonluğu ilan etmiştim" sözu yer almış. Yeşilköy'le Esenboğa'da gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Özal "Dört gün önce şampiyonluğu ilan etmiştim" diyor, "Bu iş tamamdır" diye ekliyor. "Halkçı Parti'nin bittiğini soyleyebilir miyiz?" sorusuna da "hayır" yanıtını veriyor. Özal, 27 Mart 1984 salı günkü Cumhuriyet'te çıkan demecindeyse, "Diğer partilerin beşi bir ANAP etmedi!" diye konuşuyor. Eee, konuşur, "güvenoyu"nu ulustan alan, böyle konuşur. Konuşana değil, söyletene bakmalı! Yerel yönetimlerin yüzde 75'inı aldıklarını belirten Özal, basın toplantısında konuşacağını belirtiyor. 28 Mayıs 1984 günlü Cumhuriyet'te yine bir haber: "Özal, "Olmazsa, kendi içimizde muhalefet yaparız" diyor. 1984 yerel seçimlerinde ANAP 55 belediyeyi almış, SODEP 8 ilde, MDP 3 ilde, Refah Partisi ise 2 ilde belediye seçimini kazanmışlar. Halkçı Parti tek tük ilçelerde alabılmiş. 1989 yerel seçimleri bitince, 1984 sonuçlarına, ona ilişkin gazetelere neden bakmadığıma şaştım. Geçenlerde, "Ulusal Gelişme ve Eğitim Vakfı" Başkanı savunman Özcan Atalay'ın Mülkiyeliler Birliği Vakfı'nda yaptığı bir konuşmasını dinledim. Konuşmanın konusu, "siyasal, tecimsel, ailesel ortaklıklar ve boşanma olgusu"ydu. Özcan Atalay, işte o konuşmasında, 1989 yerel seçim sonuçlarına lieğındı; kafamda da şimşek çaktı* "Özal'a güvenoyu" ha? 29 Mart 1984 Perşembe günkü Milliyet'te, Özal'ın ANAP grubunda yaptığı konuşma, öbür gazetelerde de olduğu gibi yer alıyordu. Burada, şöyle diyordu Başbakan Turgut Bey: "Şımarmadan çalışırsak 5 yıl sonraki seçimi de kazanırız" Hımmm... demek şımarmışlar ki yitirmişler! Şöyle demiş Turgut Bey, beş yıl önceki grup konuşmasında: "Çıkan netice milletin çok büyük bir ekseriyetle ANAP'a itimat ettiğidir. Belediye ve il genel meclislerinde çoğunluk bizdedir. İstikrariı bir çalışma imkânı doğmuştur, şimdi arı gibi çalışmamız şarttır. Kendi kendimize alternatif meydana getirmez, birlik ve beraberliğimizi bozmadan çok iyi şekilde çalışırsak, 5 sene sonraki seçimlerde daha iyi netice alınz. Önümüzde serbest bir dönem vardır. Seçim hesabı yapmadan, ne doğruysa onu yapacağız. Şımarmamamız lazımdır. Mütevazı olacağız. Gururluyu, kibirliyi millet de sevmez, Allah da sevmez. Zaten kibirliyi günün birinde yere vururlar..." Hacı Turgut Bey'in "günün biri..." dediği, 26 Mart 1989'muş demek, halk çogunluğu kaldırıp yere vurdu, kalkamamacasına. "Şımarmamamız gerekir" demiş^, ama daha ilk günden şımaran Hacı Turgut Bey mi olmuş? Ovünmeyi, kasılmayı hep sevmiş. 1977 seçimlerinde, MSP'den izmir milletvekili adayı olduğunda, 27 Mayıs 1977de MSP adına yaptığı radyo konuşmasında, kendini şöyle tanıtıyor: "Aziz ve muhterem kardeşlerim, Uzun yıllar devletimizin önemli bir müessesesi olan beş yıllık kalkınma planları ve yıllık programları hazırlayan Devlet Planlama Teşkilatı'nın başında bulunmuş ve Türkiyemiz'in kalkınma, gelişme ve sosyal meselelerini iyi bilen bir kişi olarak sizlere hakiki maddi kalkınmadan söz edeceğim..." Daha o zaman Başbakanlık Müsteşarı ne değil. Bir başka tümcesi de şöyle Turgut Bey'in: "Kıbns sonra» hadiseler, bu meselede "milli görüş'ün ne kadar haklı olduğunu göstermiştir...", Nereden nereye? Gekjik 1989'a, seçmenden güvensizlik oyu alan Hacı Turgut Bey, bugün ANAP'lı milletvekillerinden "güvenoyu" alacak! Hani ne derler? "Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde'ye..." Neden ANAP grubundan değil de Meclisten "güvenoyu" almak istedi? "Güven istemi" Mecliste görüşülürken, kişisel konuşmalarda söz alan SHP Bursa Milletvekili Fehmi Işıklar, buna değinmiş, şöyle demişti: Grubunuzda görüşülmesi gereken konuyu Büyük Millet Meclisi'ne getirdiniz. Bu hükümete, grubunuzda oybirliği çıkmayacağı için, ele güne karşı ayıp olmasın diye burada oy verdirilmek istenıyor size. Olay bu. (SHP sıralarından alkışlar, ANAP sıralarından "hayal meyal" sesleri.) Öfkeli Süleyman Bey de şöyle demişti o gün: ... Bu iktidardan kurtulmak milletin hakkıdır, bu hak işleyecektir. Millet bu siyasi iktidardan güvenini çekmiştir, onu üçüncü parti haline getirmiştir. Yüzde 21.75'le yüzde 65 taşınamaz. Dünyanın hiçbir yerinde taşınamaz, Türkiye'de de taşınamaz. Hiç kimse yüzde 21.75'i içine sindirmeye kalkmasın. Hiç kızmaya, darılmaya, gücenmeye gerek yok; gayet açıktır bu. Bunun sebebi de biz değiliz, kendinizsiniz, veren de millet. Biz sadece sizden millete davacı olduk. Milli iradenin boşluğunu dolduran hiçbir güç yoktur. Abdülbaki Albayrak (ANAP İstanbul) Siz milletin avukatı mısınız? Süleyman Demirel (devamla) Evet, biz milletin avukatıyız. İyi bana bunu hatırlattın ki bunu söyleme imkânım oldu... 60 YIL ONCE Cumhuriyet Güzeltik müsabakamız 11 NtSAN 1929 İki gündür yazdığımız gibi müsabakamızda birinciden yirminciye kadar en çok rey alan hanım kızların bir filmini yaptıracağız. Bu 20 güzel, sanatkar Foto Ferit tbrahim tarafından, iıpkı birer sinema yıldızı gibi muhtelif vaziyetlerde filme almacak ve bufilm Turkiyenin bütün sinemalarında gösterileceği gibi Avrupa ve Amerika sinemalarına da gönderilecektir. 15 nisana 5 gün kaldı. Güzeller, istical ediniz, atideki fotoğrafhanelerden birine giderek resminizi çektiriniz! Panama gemîsine ateş açıldı: 1 Türk öldü Haber Merkezi Türkiye"den Lübnan'a gıda maddesi götürmekte olan Panama bandıralı bir gemi önceki gece saldınya uğradı, 12 kişılik Türk mürettebattan biri öldü. Rota Denizcihk Şirketi tarafından kiralanan Momoli adlı geminin Tekirdağ'dan aldığı unu Lübnan'da çatışmalar sonucu ortaya çıkan yiyecek sıkıntısını gidermek amacıyla Trablusşam Limanı'na götürmekte olduğu kaydedildi. Gemi, Trablusşam Limanı'na 4 mil uzaktayken Batı Beyrut'taki basın kaynaklanna göre Hıristiyan milislere ait bir hücumbotun saldınsına uğradı. Saldırının gerekçesi olarak geminin, Müslümanlann kontrolündeki bölgeye yiyecek maddesi taşıması gösterildi. Konuyla ilgili olarak bir yetkili, bu bilgileri doğrularken aynntık bilgi vermekten kaçındı. Gemi kaptanı Erol Mete, bir kaç kez yön değiştiren Momoli'ye Beyrut açıklannda ikinci kez ateş açıldığını bildirdi. Olayda ölen Türkün Cahit Güler olduğu bildirildi. Gemi dün Gazi Magosa Limanı'na geldi. Guler'in cenazesi yarın uçakla lstanbul'a getirilecek. Lubnan "Demirel'f bu seçimde oylannı ilk kez kullanan gençlerin de oy verdigini tespil ettik. Oysa bundan Ferit tbrahim, Kanzler, 10 sene önce gençler Demirel'e oy Vayinberç, Sabah, Juvayle, vermeyi neredeyse ayıp sayartardı. Febüs. 12 Eylül'den sonra siyasetten Resimlerinizi çektirirken nzak, para kazanmaya yöningeli olarak yetişen ve bugün seçmen isimlerinizi ve adreslerinizi yaşında olan genç kitle, Demirel'i fotoğrafçıya kaydettirmeyi bundan 15 sene önceki imajı ile unutmayımz! hatırtanuyor. Onlann hatıriadığı, üpkı Özal gibi kendilerindeki para kazanma güdüsünü kamçılaBoğazlar komisyonunun 2 gayri müseUah muavin gemi, yan, iistelik bunu esprili yapan bir Cemiyeti Akvama gönderilen lider." 3 mektep gemisi, 15 talim için 1928 senesi raporu dün kullanılan deniz tayyaresi. Sol ile ilişkiler Sosyal demokmatbuata tevdi edilmiştir. Boğazlar komisyonu ratlann Amerika'nın gözünde Raporda komisyonun 1929 raporunda tzmit körfezi ve "Amerikan çıkarlanna halel getirsenesi bütçesi 8620 liradan Çatalcadaki memnu meyecek bir hükümet alternatin ibaret olduğu kaydedildikten ve mıntıkalardan ecnebi gemileri olarak sivrilmedigini" söylemek bütçenin müfredatı hakkmda ile tayyarelerin geçmesi mümkün. Bir başka deyişle ABD, izahat verildikten sonra şu hakkındaki memnuiyete iıiraz sosyal demokratlann Türkiye'demalumat verilmektedir: ederek hükümete ittihaz edilen ki Amerikan çıkarlanna sıcak bu tedabirin Boğazlara serbesti bakmayacağım düşünüyor. FranBoğazlar mukavelenamesi müruru ihlal ettiğini beyan mucibince Bulgaristan, sız, tspanyol, Italyan solu için etmektedirler. Romanya, Rusya hükümetleri böyle bir endişderi yok. Yani Türk Karadenizde bulunan bahri soluna Avrupalı bir elbise yakışkuvvetleri hakkmda lazım tırümıyor. Türkiye'deki gelişmeler gelen izahatı vermişlerdir. 1 aynı hızla ABD'ye yansımadığınkanunisani 1929 tarihinde dan, Washington'da yönetim ve fîKaradenizde en kuvvetli bahri nans çevreleri Deniz Baykal'ın hükümet Rusyadır. Bu tarihte geçmişte Enerji ve Tabii KaynakRusyamn bahri kuvvetleri lar Bakanı iken ATAŞ Rafinerisişundan ibarettir: 1 hafıf ni kamulaştırma karan aldığı günkruvazör, 4 açık deniz torpido Htr ııcvi fcnoi leri hâlâ hatırlıyor. Bu kamulaşbotu, 5 tahtelbahir, 5 küçük tırmanın Başbakan Ecevit Waskarakol gemisi, 8 sahil hington'da bir NATO toplantısıııDcposu: V. ÜtDciyan. Sulıan munafaza gemisi, 6 motorbot. dayken yapılmış olmasını da. «««••32 Boğazlar komisyonunun raporu Denizde kaza: 14 kayıp (Baştara/ı 1. Sayfada) nin kaptanı Mahmut Şenol, ttalya'run Foggia kentindeki bir hastaneye kaldırüdı. Diğer iki yaraluıın tedavilerinin ise Selin gemisinde yapıldığı bildirildi. Barbaros Denizcilik Şirketi yetkilileri, Selim gemisinde önemli bir hasann meydana gelmediğini, 21 kişilik gemi mürettebatından ölen ya da yaralanan olmadığını belirttiler. Kurtarma çaiışmalarına bir Yugoslav savaş gemisi, 4 balıkçı teknesi, 2 Sovyet gemisi ve İtalya'dan gönderilen bir helikopterin katıldıgı, ancak kaybolan 14 kişinin izine rastlanmadığı bildirildi. Deval gemisinin yaralı olarak kurtanlan kaptanı Mahmut Şenol, carpışma sonrası geminin bir dakika içinde battığuu, kendisinin de 20 dakika sonra kurtanldığını söyledi. 3 Türk Isvîçre'de mafya (Baştarafı 1. Sayfada) mücadele örgütü DEA'nın bir ajanının Türk mafyasımn içine sızmasıyla elde ettiği bilgileri de değerlendirerek uyuştunıcu yüklü TIR karayonunu İtalya, tsviçre sınırında yakalamışlardı. Olayda görevli Isviçre savcısı Dick Marty davayı tsviçre'nin en büyük kaçakçılık davası olarak tanımladı. Olağanüstü güvenlik önlemleri altında başlayan davayla ilgili iddianame tsviçre, İtalya, Türkiye ve Iran'ı kapsayan uyuştunıcu ve silah kaçakçüığıyla ABD'de de soruşturulan "kara para aklanmasuu" içeriyor. Olayın soruşturulması aşamasında skandalın aldığı boyutlar, Isviçre Adalet Bakanı Elisabeth Kopp'un istifasıyla sonuçlanmıştı. <;<>/. ı.o K ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YHMAZ ŞİPAL 30 YIL ONCE Cumhuriyet 11 NİSAN 1959 Şeker Bayramı nedeniyle gazetemiz bugün yayımlanmamışür. GEÇEN YIL BUGÜN CumhuriYet Oliim bekleyişi 11 NİSAN 1988 İran yanlısı Şii hava korsanlarınm Kıbrts'ın Larnaka Havaalanı'nda silah zoruyla tuttukları Kuveyt Havayollan'na ait Boeing747 tipi yolcu uçağındaki 50 kadar yolcunun "ölüm bekleyisi" sürüyor. Korsanlar, bir yolcuyu ağır oıçimde döverken, Lübnan'da faaliyette bulunan bir başka İran yanlısı örgüt olan Islami Cihad, yayımladığı bir bildiriyle uçağa karşı bir askeri harekât düzenlenmesi halinde elinde rehin tuttuğu Amerikalı ve Fransızları öldürme tehdidinde bulundu. Hava korsanları ise, son olarak uçağa yakıt verildiği takdirde yolculardan 20'sini serbest bırakacaklarını bildirdiler. Rum yönetimi adına yapılan açıklamada da korsanlann tüm yolcuları serbest bırakmalan halinde hava korsanlannın ülkeden serbestçe çıkmalanna izin verilebileceği duyuruldu. AP ve Reuters ajanslarının haberlerine göre, hava korsanlarıyla gö'rüşmeleri sürdüren heyete yakın kaynaklar, korsanlann Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Güney Kıbrıs'taki yetkilisi Malaz Abdo ile dün dört kez görüsmelerinin ardmdan yumuşama eğilimi gösterdiklerine işaret ettiler. Kuveytli bir yetkili de yaptığı açıklamada hava korsanlarınm yakıt ikmali yapılması karşılığmda 20 yolcuyu serbest bırakma önerisini geri çevirdiklerini bildirdi. Bu arada FKÖ lideri Yaser Arafat'ın da telefonla devreye girdiği, gerek Kuveytli gerekse Larnaka'dü Fiiistinli yetkililerle birkaç kez görüştüğü Oğrenildi. Pakisturicla büyükfacia Pakistan'ın baskenti Islamabad yakınlanndaki bir cephanelikte meydana gelen korkunç patlamada, yüzlerce top mermisi ve roketin çevredeki yerleşim merkezler'me düşmesi sonucu ilk belirlemelere göre en az 80 kişi öldü, 950'denfazla kişi de yaralandı. Patlamanın neden meydana geldiği henüz açıklığa kavuşmadı. Savunma Bakanlığı 'nca yapılan ilk açıklamada, patlamanm "bir kaza sonucu çıkah yangmdan" kaynaklandığı belirtildi. Pakistan'ın baskenti Islamabad ile Ravalpindi arasında bulunan Ojri askeri kampının cephaneliğinde dün yerel saatle 08.00 sıralarmda meydana gelen paüamayla ilgili olarak görgü tanıklart, patlamanın ardmdan lsiamabad ve Ravalpindi'ye yüzlerce top mermisi ve roket düştüğünü, bunun sonucu olarak adı geçen kentlerde büyük birer alev yumağı ve koyu bir duman tabakası oluştuğunu belirttiler. Spor Toto Teşkilat Müdürü Erdenday Oflas, 3461 sayıh Profesyonel Futbol Yasası'na göre isim haklarından yapılan yüzde 20 kesinti tutan olarak iki hafta içinde Futbol Federasyonu'na 800 milyon lira ödediklerini belirterek Üst kademelerde dunım: ABD "Bu rakam sezon sonunda 2 milyönetim ve finans çevrelerinin üst yar lirayı bulacak" dedi. kademelerinin Türkiye'de seçim sonuçlarım sindirmeye dönük bir temkinülik içinde bulunduklannı söylemek mümkün. Yönetim üst düzeyi ile sohbetlerde fazla bir şey (Baştarafı 1. Sayfada) alamıyorsunuz, endişe falan be yurulacak. Bitlis Belediye Başkanlirtmek veya böyle bir görüntü hğı seçiminin bu duruma göre kavermek istemiyorlar, olağan bir rann ll Seçim Kurulu'nca ilanınsonuçmuş gibi davranıyorlar. dan 2 ay sonra ilk pazar günü yaUluslararası Para Fonu ve Dünya pılması gerekiyor. Bankası'nm en üst düzeyinde ise Hakkâri ll Belediye Başkanlıseçim sonuçlannın "Türkiye'de ğı seçimine ilişkin itirazm da indemokrasinin işlediğini celenmekte olduğunu bildiren Elgösterdiği" yönünde bir hava da çin, tlçe Seçim Kurulu'ndan sevar. Özal için bu çevrede üç sap çimde kullanılan bazı belgelerin tama var: Birincisi "Bütün ipler istendiğini, bunlann incelenmedindeydi, seçimleri kaybetmemek sinden sonra gereken karann veiçin de belediyeler yoluyla harca rileceğini kaydetti. raı yapıyordu, fakat ortaya çıkan Öte yandan K. Maraş'm Türkdunım dolayısıyla kendisine bir oğlu ilçesine bağlı Kılılı kasabatepki gösterihniş. Yani sistem sında belediye başkanhğı seçimiişliyor" deniyor. ne ilişkin itiraa inceleyen YSK, bu tkincisi, "Bunun böyle olması kasabada belediye başkanhğı seTürkiye'nin çok haynnadır" diye çiminin 60 gün içinde yenilenmeyorumlanabilecek laflar söylüyor sine karar verdi. 26 Mart seçimlar. Çünkü "Örnefin Venezoela^ lerinde DYP adayı Ahmet Kereç da böyle bir erken uyan olmnyor, ile ANAP adayı Muharrem Çakolmaymca da bütün teller mak'a eşit oy çıkmış, adaylar karyanıyor" diye konuşarak halkın şılıklı olarak seçim sonucuna itisokağa döküldüğü Venezuela'da razda bulunmuşlardı. Erdal tnönü için "makul bir insan" nitelemesi kullanılıyorsa da ABD ile tnönü arasında da dikkat çeken bir iletişim kanalı olmadığı ortada. Bir kanal bulunmalı mı? Bu ayn konu. Ama bulunmadığı ortada. ABD'nin Türkiye'deki sosyal demokratlar açısından yaptığı bir başka analiz de şu: ABD yönetimi içinde SHP'nin yerel seçimlerde elde ettiği bu başannın genel seçimlerde bir başarısızlığı adeta garanti edeceğini düşünenler var. Bu görüşe göre "Unuı süreden beri iktidara susamış olan sosyal demokratlar, şimdi tüm guçleriyle bu duyguyu yerel yöneümlerde (atmin etmeye çalışacaklar, bu arada belediye kadrolannda bir şişme olacak. Bu şişmenin, diğer zaaflarla birlikte getireceği eleştiri, SHP'nin genel seçira başansım önleyecek." Bir yetkili bu senaryoya, "Solnn ikinci Kıbns sendromu" diyor. 1 Derece + 3 YA mı? 1947 doğumluyum. Ekim 1967 mart 1983 yıllan arasında T.C Emekli Sandığı'na bağlı bir kurumda, Devlet memuru olarak çalışbm. Nisan 1983'ten itibaren SSK'ya bağlı özel bir şirkette çalışmaya başladım ve şimdi de aynı yerde çalışmaktayım. Emekli Sandığı'ndaki çalışmalanmı SSK'ja aktararak hizmet birleştirmesi yaptım. Bu nedenle 196Tden ba )«na sigortalı göriinmekteyim. Devlet memuru iken 1979 yılında 2182 sayıh yasa ile memurlann görev ayuklanna eklenen, ancak emeklilik hizmetine sayılmayan bir derece (3 yıl) yükseltilmesinden j'ararlandım. Daha sonra bir ilde bazı kamu kuruluşlannda, 1979 yılında verilen bir derecelik hizmet süresinin emekliliğe de sayıldığım öğrendim. Örneğin 15 yıl hizmet süresi olan bir kişiye, yeni sisteme göre emekliliğe esas hizme* süresi 3 yü eklenerek 18 yıla çıkanlmış. Bu duruma göre: 1) Devlel memuru olarak görev yaptığım 1979 yılında, bana da verilen bir derece yükseltilmesinin, emekliliğe esas hizmet süreme eklenebilmesi için Sosyal Sigortalar Knnımu'na mı, yoksa Emekli Sandığı'na mı başvurmam gerekiyor? 2) Bu bir derece karşılıgı verilen 3 yıllık süre, emekliliğe esas olacak hizmetime sayıldığı takdirde, hangi tarihte emekli olabileceğim? YANIT:1) 657 sayıh Devlet Memurları Yasası'na göre aylık alan devlet memurlarının "Kazanılmış hak aylıkları" 2182 sayıh yasa ile ve 1979 yılında "bir defaya mahsus olmak üzere öğrenim durumlanna bakılmaksızın ve kadro koşulu aranmaksızın bir Ust derecenin aynı kademesine" getirilmiş ve "ait derecede bulundukları kademede geçen süre, üst derecedeki kademede geçmiş" sayümıştır. Böylece, 1 Mart 1979'da, devlet memurlan hiçbir koşulla bağımlı olmaksızın, birer derece yükseltibnesinden yararlandırılmıştır. Bu haktan, yalnızca mart 1979'da devlet memurluğunun son derece ve kademesi olan 1. derece 4. kademede bulunanlar yararlanamamıştır. Bu bir derece yükseltihnesinden, yasanın yürürlük tarihi olan, 1 Mart 1979'dan "önce bağlanmış olan emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylıklan ile dul ve yetim aylıklan alanlar" da yararlandınlmıştır. 2182 sayıh yasa ile getirilen derece yükseltilmesi, hizmet sürelerine ayrıca 3 yıl eklenmesi gerektiği anlamında değildir. 2) Kısaca, 2182 sayıh yasa "fiili hizmet" sürelerini etkilememiştir. 3 yılhk bir sürenin, ayrıca eklenmesi söz konusu da değildir. Bu nedenle SSK'dan emekli olabileceğiniz tarih, ekim 1967'nin üzerinden 25 yılın geçtiği ekim 1992'dir. SORL': Lotoyine (Baştarafı 1. Sayfada) Ayda bir yayımlanacak gazetede Spor Toto, Spor Loto ve spor teşkilatı ile ilgili haberlere yer verileceğini belirten Oflas, gazetenin her sayısının 50 bin adet basılacağını bildirdi. T.C. ADANA 5. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ KARAR Esas No: 1988/912 Karar No: 1989/78 C.Sav. Esas no: 1988/10120 Hâkim: Eyüp Karataş 19695 CSav. Yard.: Yüksel Erdinç 17856 Kâtip: Mehmet Şahin Davacı: K.H. Sanık: Mahmut Fırat, Ali ve Cemile oğlu 1947 D.lu Adana ili Seyhan Uçesi tstiklal mahallesi H: 178 c: 22/02 s: 90"da nüf. kyt. halen Adana Yeşilevler Mahallesi 925 sk. No: 146'da ikamet eder. Evli, 5 çocuklu, okur yazar, T.C. İslam, sabıkasız, fınncıhk yapar. Suç: Noksan ağırhkta ekmek yapıp satmak. Suç tarihi: 19.8.1988 Yukanda açık kimliği ve isnad edilen suç yazıh sanık hakkında Adana Cumhuriyet Savcılığı'nın 29.11.1988 tarih ve 1988/18687101205008 hz. esas ve karar sayıh iddianamesi ile mahkememize açılan kamu davasının yapılan açık yargılaması sonunda: GEREG1 DÜŞÜNÜLDÜ: Olay tarihinde sanık MAHMUT FlRAT'ın işletmekte olduğu Adana tstiklal Mahallesi'deki Esen ekmek fınnında noksan gramajlı ekmek imal ederek satışa arz ettiği, iddia sanığın, tevil yollu ikran, belediye zabıta görevlileri tarafından tutulan tutanak, belediye encümeni karan ve tekmil dosya münderecatından anlaşılmış olmakla; Sanığın noksan gramajlı ekmek imal edip satışa arz etmek suçundan eylemine uyan TCK'nın 363/1. maddesi gereğince takdiren ALTI AY HAPİS VE ONBİN LİRA AĞIR PARA CEZAS1 İLE CEZALANDIR1LMAS1NA, sanığa verilen hapis cezasuun bir gün karşılığı 647 sayıh yasanın 4. maddesi gereğince takdiren 300 lira kabul edilerek ve para cezasına çevrilerek ELLİDÖRTBİN LİRA AĞIR PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, TCKrnın 72. maddesi gereğince sanığa verilen para cezalan içtima ettirilerek sanığın neticeten ALTMIŞ DÖRT BİN LİRA AĞIR PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, TCK:nın 402/2. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde, karar özeti Cumhuriyet Savcıhğı'na bildirilmek suretiyle masrafı bilahare hükümlüden alınmak üzere Ankara, İstanbul, Izmir'de yayımlanan ve tirajı yüz binin üzerinde bulunan bir gazetede ve ayrıca suç yeri itibariyle Adana'da yayımlanan mahalli bir gazetede de derhal ilan edilmesine, (600) TL. yargılama giderinin samktan tahsiline, YARGITAY YOLU AÇIK olmak üzere talebe uygun olarak verilen karar C.Savcı Yrd!sının huzuru ile sanığın yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 20.2.1989 Basın: 19947 Bitlis'te 2 ay BARIŞAOZLEM Prof. Dr. Hiisnii Göksel 2000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Turkocağı Cad. 3941 Cağaloğluhtanbul AĞLAMAKVE GÜLMEK tlhan Selçuk 7. bası 3000 lira (KDV içinde)