Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 NtSAN 1989 * • * * HABERLERtN DEVAMI CUMHURtYET/13 OLAYLARIN ARDINDAKI (Baştarafı 1. Sayfada) Eylem dalgası (Raştarafı I. Sayfada) ladı. Tarımİş Genel Başkanı Sabri Özdeş de Tanm İşletmeleri Genel Mudurlüğü'nde (TİGEM) çalışan 10 bin 500, Devlet Üretme Çiftliği ve Vakıflar Genel Mudurlüğü'nde çalışan 500 üyelerinin, Türkİş Başkanlar Kurulu'nun kararı doğrultusunda bugün sakal bırakma eylemine başladıklanru bildirdi. Özdeş, eylemlerin asgari ücretin tarım kesimi için ayn belirlenmesi ve TİGEM'de geçen yıl yapılan sözleşmeyle alınan ücretlerin aşınması karşısında ek zam verilmemesini protesto amacını taşıdığım bildirdi. Petroltş Genel Mali Sekreteri Tekin Akın ise 3 bin 400 işçinin valıştığı Tupraş'm İzmir, Kocaeh ve Batman'daki rafinerilerinde ışçilerin bugun de gruplar halinde toplu viziteye çıktığını belirtti. Eylemlerin Türklş'in karanyla ılgili olmadığım belirten Akın, kendilerinin çok önceden bu tür eylemleri başlattıklarım hatırlatduzenledığı "Laıklığin Anlam ve Ûnemi" ko tı. Akın, TPAO işyerlerinde de işBahriye Üçok, Prof. Nihal Uluocak ve Prof. çilerin fazla mesaiye kalmayarak işveren sendikasını protesto ettiğini bildirdi. Gölcük'te tersane ve öteki askeri işyerlerinde çalışan 6 bin dolayında işçinin iş yavaşlatma eylemine başladığı bildirildi. Işverenin son önerdiği teklifleri "yetersiz ve kornik" olarak değerlendiren işçiler, geçen cumartesi günü pasif direniş eylemlerini yeniden başlatacaklarını açıklamışlardı. İzmir'de Karayolu işçileri de sakallarını uzatmayı sürdürürken, işi yavaşlatmaya başladılar. İşçiler, genel başkanları Bayram Meral'in " N e kadar para alıyorsak o kadar çalışınz" açıklarnasına uyduklannı ve verilen para kadar çahştıklarını soylediler. Karayolu işçilerinin hafta içinde vizite, oturma gibi eylemler de deneyeceği belirtildi. Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy Termik Santralı'nda çalışan iki bin işçi sakallannı kesmeyi bıraktılar. İşçiler vizesi olmayan servis araçlanna binmeyerek işvereni protesto ettiler. TESİş Sendikası şube başkanları bugün DSt işçileri ile bir toplantı yapıp eylem atağı başlatacaklar. Cumhuriyet Giiney tlleri Biirosu'nun haberine göre pasif direnişlere Diyarbakır'daki yol işçileri de oturma eylemiyle katıldılar. Yollş Sendikası'na üye 300'ü aşkın Karayolu işçisi dün iki saat süreyle işi bıraktı ve oturma eylemi yaptı. Bu arada toplusözleşme göriişmeleri ertelenen grev yüzünden aksayan 24 bin demir çelik işçisinin, Türklş'in eyleminden ayrı olarak 1.5 aydır sürdürdüğü iş yavaşlatma eylemine devam ettiği bildirildi. tskendenın ve Karabök DemirÇelik Fabrikalan'nda çalışan yaklaşık 24 bin işçi servis araçlanna binmeme, işe toplu yürüyerek gidip gelme, işverenin verdiği yemeği yememe, viziteye çıkma, sakal bırakma ve işi yavaşlatma eylemlerini aralıksız sürdürüyor. Çeliklş Sendikası Karabük Şube Başkanı Enver Bora, istedikleri ücreti alıncaya kadar eylemlerini surdüreceklerini söyledi. Kayseri'de Harbİş Sendikası'na bağlı olarak Ana Tamir, Hava tkmal Bakım Merkezi ve Erkilet Askeri Havaalanı'nda çalışan 3200 işçiyi temsilen 100'e yakın işçi dün hükumete protesto telgrafı çekti. Türk Metal Genel Başkanı Mustafa özbek ise yakJaşık 24 bin işçinin çalıştığı MKE, TZDK ve Etibank'ta, eylemlerin yann ya da çarşamba günü başlatılacağını bildirirken, işçi eylemlerinin sendikalann kendi bünyelerinde kararlaştırıldığını ve yaşama geçirildiğini vurguladı. Yollş Sendikası yetkilileri, yaklaşık 120 bin işçinin çalıştığı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Mudurluğiı, Bayındırhk ve lskân Bakanlığı ve Devlet Hava Limanları işyerlerinde çeşitli eylemlere hazırlandıklarını, eylemlerin bir iki gun içinde başlayacağım TESlş yetkilileri de 82 bin işçinin çalıştığı DSİ, TEK, lller Bankası ve Elektrik Işleri Etüt Idaresi işyerlerinde eylemlere gideceklerini bîldirdiler. Demiryollş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Cavit Iskala ise TCDD'de 30 bin işçi adına toplusözleşme goruşmelerinin surdüğünü, eyleme katılma konusunda önümüzdeki günlerde karar vereceklerini söyledi. DSl'nin tstanbul'daki işyerlerinde çalışan yaklaşık 500 işçi de topluca sakal bırakma eylemine başladı. İşçiler bir iki gün içinde topluca viziteye çıkacaklarını da bildirdiler. GERCEK UĞUR MUMCU (Baflarafı 1. Sayfada) GOZLEM vini sürdürür. Devlet Memurları Yasası'na göre görevinden çekilen memur, en çok, bir ay daha aynı görevi sürdürmekle yükümlüdür. Bir bakanın görevinden çekilmesi de "tek yanlı bir istem" ile oluşur. Çekilme işlemı başbakanın "kabulüne" ya da "onayına bağlı" değildir. Çekilen bakan ya da Bakanlar Kurulu, yeni hükümet kuruluncaya kadar görevinı sürdürür. Özal, yerel seçimden sonra "Bütün bakanlar çekildiklerinı bildirdiler" dediği anda, artık "görevinden çekilmiş bir hükümetin başbakam"d\(. Kaldı ki anayasa, bir bakanın "birden fazlasına vekillik" edemeyeceğini de yazıyor. Yeni Bakanlar Kurulu'nda, eski hükümette görev yapan bakanların yansı görev almadı. Görevden çekilme istemleri Başbakanca onaylanmayan bakanların hükümetten ayrılan bakanlara, kısa süre de olsa "vekillik" etmeleri de olanaksızdır. Bu yüzden Öza/'ın, Cumhurbaşkanınca, hükümeti kurmakla yeniden görevlendirilmesi ve yeni hükümet için güvenoyu istemesi gerekirdi. Türkiye'de bu gibi hukuk sorunlanna kimse pek aldırmıyor. Özal ise hiç aldırmıyor. Diyelim ki Bakanlar Kurulu'nun bir işleminin iptali için Danıştay'a başvuruldu.. Ya da yasa gücünde bir karamamenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne basvuruda bulunuldu. Ne olur o zaman? İşte o zaman, göz ardı edilen, önemsenmeyen bu hukuk konuları tartışılır Danıştay'a ya da Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvurularda "yetki konusu" gündeme gelir. Denir ki: Hükümet yetkisizdir. Niçin yetkisizdir? "Çünkü" denir: Bu hükümet, usulüne uygun yollardan güvenoyu almış bir hükümet değildir... Dolayısıyla, bu işlemin ya da yasa gücünde kararnamenın, "yetki unsuru" bakımından iptali istenebilır. Böyle bir başvuru yapılır mı yapılmaz mı? Yapılırsa, Danıştay ya da Anayasa Mahkemesi bu konuda nasıl bir karar alabilir? Bunlar belli değildir. Hukuk, bir tartışma mesleğidir. Anayasa maddeleri başta olmak üzere, nesnel hukuk kuralları, yerleşmiş hukuk anlayışı, geçmiş örnekler ve kararlar, bu tartışmanın dayanaklarıdır. Varsayalım ki Anayasa Mahkemesi, bir başvuru üzerine, bir yasa gücünde kararnameyi "yetki unsuru"na dayanarak "şekil bakımından" iptal ettı. O zaman, hükumetin yasallığı da tartışılmaz mı? Elbette tartışılır. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesınde, oyu ANAP kadar düşen bir parti iktidarda değildir. ANAP'ın hükümet oluşturması ve bugün güvenoyu alması kolaydır; güç olan, hükümeti kurmak ve güvenoyu almak değil, bu oy ile "iktidar Oımak"t\r Çözüm, erken seçımdedir. Erken seçim de tek başına sorunları çözmez. Seçime, bütün partilerın üzerinde anlaşacakları yeni ve demokratik bir seçim yasası ile gitmek gerekir AP, 1965 seçimlerinde oyların yüzde 46'sına karşılık, TBMM'de 256 milletvekili ile yüzde 58'lik oranda sandalye kazanmıştı. 1977 seçimlerinde, oyların yüzde 41'ini alan CHP'ye TBMM'de toplam sandalyelerin yüzde 47'si düşmüştü. 1987 genel seçimlerinde oyların yüzde 36'sını alan ANAP, TBMM'deki sandalyelerin yüzde 85'ini ele geçirmişti! Bugün ANAP'ın oyu, 26 Mart şoku ile yüzde 21.75'e inmiştir. Bu oy ile "iktidar" olunmaz. Bu oy oranı ile "ana muhalefet partisi" de olunmaz. Ya ne olunur? "Üvey ana muhafelet partisi". Demokratik çözüm yolu, bir "erken seçim" ve erken seçimden de önce yeni bir seçim yasasındadır. kekten geride biryaratık olarak değerlendirilmek tedir. 1980 'ler Türkiyesi'nin kimi kesimlerinde bu amaca dönuk bir kavgamn başlatılmış olabilmesi, ulkemize özgü bir garip gerçeği vurgulamaktadır. Ne var ki çağdaş Türk kadını, bu gelişmelerin karşısmda suskun kalamazdu 1930'larm gerisine, ta ortaçağa yitzunü çevirmiş ve kafasını kuma gömmüş kadınlarımızın acıklı durumu herkesi üzerken aydın Türk kadımmn haklarma sahip çıkması, bir teselli armağanı gıbı hepimizi sevindirmiştir. Kadınlarımız, Atatürk devrimlerinin kendilerine sağladığı haklara sahip çıkarlarsa, ülkenin üzerine çökmiiş karanltk haLaikliğlıt Anlam « Önemi Çağdaş Yaşamı Oestekleme Oemeğı nın va dağılacaktır. Herkes bilir ki nulu sempozyuma (soldan sağa) Prof. Dr. Nermin Abadan Unat, Prof. bir toplumda kadınların benim Cahıt Tanyol katıldılar. (Fotoğraf: Uygar Gurkan) sedikleri özgürlüklerin savunulması bir bilinç sorunudur; Türk kadını, toplumu geriye döndürme çabalarına karşı direncini(Baştarafı 1. Sayfada) Prof. Nermin Abadan Unat da toplumsal ve siyasal yaşamda şu olan Çağdaş Yaşamı Destekle " H e d e f i n şeriata döniiş duyurmalıdır. rae Derneğı'nin dün duzerüediği oldugunu" söyledi. Unat, türban Sayın Cumhurbaşkanı'na su panelde Prof. Nermin Abadan yasağımn şeriat devleti kurraak isnulan 3643 imzah mektubu bir Unat, Prof. Bahriye Uçok, Prof. teyen örgütlü siyasal güçlerce şebaşlangıç sayıyoruz. Cabit Tanyol ve emekli büyükelçi riatı övmek ve bunu sürekli ola"Atatürk Hkelerini ve laik Coşkun Kırca konuştular. rak kamuoyunun gündeminde cumhuriyeti koruma görevinin Prof. Tanyol konuşmasında tutmak için kullanıldığım kaydetsadece Türk kadımna ait olma Türk devletinin daima ilerici ol ti. dığuu, Türkiye Cum/turiyeti'nin duğunu, ancak ilk defa "irtkanm Prof. Dr. Bahriye Uçok, irnam tüm kurum ve bireylerinin bu eline geçtigini" belirtti. Tehlike hatip liselerini, verdiği çeşitli örgörevi yapmakla yükümlü bu nin hiçbir zaman soldan gelmedi neklerle irticaya örnek gösterdi. lunduğunu biliyoruz," Ama bu ğini vurgulayan Tanyol, "Tehli "Dini sömiiıü aracı olarak kulyolda Turk kadımmn haklarma ke sagdan geliyor. fmam hatip li lanmak, dine saygısızhğın. dinsizsahip çıkmasını, demokrasinin selerinin yetiştirdiği ögrenciler ile liğin U kendisidir" dedi. en sağlıklı guvencelerinden biri irtica ordulan her yere yayılmışMustafa Kemal Derneği'nce ür. Laiklik, şeriat uygulamasına düzenlenen toplantıda, " S o n yılolarak değerlendiriyoruz. •k • • dogru kaymaktadır" dedi. Laiklik 61 yıldır anayasada lann Atatiirkçiilüğii ve Atarark ilkelerini, özeUikle de laikliği hedef alan faaliyetlerinin artnğuıa" dikkat çekildi. Toplantıda, gelişmelerin vahim boyutlara ulaşmak üzere olduğu belirtildi. Bugün de kadınlar çeşitli illerde yürüyüşler yapacaklar. tstanbul'da saat 10.00'da Çağlayan Parkı'nda toplanacak olan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyeleri, Şişli'ye kadar yürilyecekler. Kadın dernekleri üyeleri aynı amaçla dün de başta İstanbul olmak üzere Ankara, tzmir, Adana, Bursa ve Samsun'daki Atatürk anıtlarına çelenkler koydularda birtakım iç vc dış mihrak lar. Htikümette 'eyleırf telaşı (Baştarafı 1. Sayfada) toplusözleşmeleri birleştirme, grevleri eşleşürme plarunın sürdürülmesi ve pasif direnişlerin yaygınlaştınlmasının gündeme gelmesi üzerine çalışma yaşanunda gergin günlere girildi. Turklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, Çalışma Bakanı Imren Aykut'un Türklş yetkiülerini "diyalogdan kaçmakla" suçlaması üzerine dun sabah Cumhuriyet muhabirine "Ne göriışecegim ki? Yetkili mi ki? Benim gönisecekleriroe cevap verecek yetkiye sahip mi ki yani? Kimi kime şikâyet ediyoriar? Şikâyetci biziz, sıkıntıyı biz çekiyonız. Hâlâ bizden şikâyet ediliyor. Ben bunu anlamadım. Ben kimseye görüşmek için telefon açmıyorum" dedi. Biz, şimdiye kadar ilkelerimizi ortaya koyduk. Bu ilkelerimiz yaşarna geçirilmezse, üretimi durduracagımı/ı söyledik. Onlar gorüşmek isterlerse bizi arasınlar" biçimindeydi. Bir Türklş yöneticisi, "Gonışmek için biz hükümet yetkililerinin etegine sanlmayız" diye konuşuyordu. Türklş'te genel göruntü böyleyken, dun saat 11.30'a doğru Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut'un, Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'a hitaben yazılmış mektubu Turklş Genel Merkezi'ne ulaştı. Imren Aykut, "Kamu kesiminde devara eden toplu iş sözleşmelerindeki sonınlan gorüşmek ve müşterek bir çözüra yolu bulmak" amacıyla Türklş yöneticilerini bugün saat Türklş'te dün genel hava, "Biz 11.30'da makamında beklediğiıü hükümeUeu randevu isteraeyiz. mektubunda dile getiriyordu. Böylece Imren Aykut, resmi bir yazıyla Türkîş yöneticilerine "oldu bitti" bir randevu vermiş oldu. Bakan Aykut, yazılı başvurusuyla ilgili olarak Cumhuriyet'e şunları söyledi: "Çalışma banşını temin etmek, anlaşmazlıklarda taraflan uzlaştırmak, Çalışma Bakanı'nın görevidir. Ben bugün resmen yazıyla Türklş yetkililerine, sorunu göriişmek, anlaşmazlıklara çöziim bulabilmek amacıyla çağn yaptım. Bugune kadarki sayısız sözlii gönişme önerilerime, çağnlanma maalesef yanıl alamadım. Bu zorluğu aşmak için yazılı olarak resmen çağınyorum. İşçinin mesdelerini gazete sayfalanndan ogrenmek yerine, doğrudan laraflardan öğrenmenin daha yararlı olacagına inanıyorum. Sorunlannı anlauınlar diye Türklş yöneticilerini çağınyorum. Çöziim neredeyse biz orada oluruz. Şimdiye kadar onlar Başbakan'ı muhatap aldılar. Israrlı diyalog çağnlanmı bu nedenle göz ardı ettiler. Sorunun çözüleceğine inanıyorum." Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ise Aykut'un mektubu kendisine ulaştıktan sonra şöyle konuştu: "Yann (bugün) Sayın Bakan Imren Aykut ile arkadaşlarımla beraber görüşeceğim. Bunlar, hep kendini göstermek için yapılıyor. Mektup da neymiş? Açar telefonu, 'gönişeüm' der. Şaşaayla, debdebeyle tansiyonu düşiirmek istiyorlar. Bunlar politika yapıyoıiar, poliüka." Kamu işveren sendikası Kamulş Genel Sekreteri Naci Önsal da Türklş'in sözleşraelerin bitmesini istemediğini belirterek son gelişmelerle ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: "Tiirklş, net hiçbir şey söylemiyor. Bana gelip, 'Türklş ve Türktş'e bağlı sendikaların olçüsü şudur' diye somut öneriler getirmiyorlar. Eğer istedikleri, Sendikalar Kanunu'ndaki emeklilik maddesinin iutali ise bu bizim sonınumuz değildir. Biz, geçmiş dönemlerin satın alma kaybını, önümüzdeki dönemde beklenen fiyat artışlannı da dikkate alarak iicret zammı teklif ediyoruz. Örnek olarak, Tekel sözleşmesinde, 1989 yılı için yiızde 90 ucret zammı teklif ettik. Teklifimize göre işçinin eline geçecek miktar yüzde 110'un uzerinde artacaktır. Hiçbir toplusozleşme ile işçiyi fiyat arbşlan altında ezdirmeyiz." BMW İLE KONFORU"YAŞARSINIZ BMVV'yi farklı kılan sayısız teknik üstünlüğü, BMVV sahiplerinden ya da yayınlardan bğrenebilırsıniz. Ama BMVV konforunu ancak yaşayarak tanryabilirsiniz. Geçin BMVV'nizin direksiyonuna. Yaslanın yumuşak koltuğa Siz koltuğun değil, koltuk sızin şeklinızı alacaktır. Yoo, hemen kontağı açmayın. Biraz direksiyonda gezinsin parmaklarınız. Kusursuz işçiliğe hayran olun. Sonra çalıştınn BMVV'nizi Kumanda panelinı bir inceleyin. Kuçük ayrıntılaria karşılaşın. "Bunu da mı düşünmüşler?"ın şaşkınlığını yaşayın. Şimdı haiifçe gaz pedalına dokunun ve rahat, huzurlu bir yolculuğa başlayın. Ön panelin açısı; göstergelen ve yolu aynı anda, rahatça izleyebilmenızi sağlayacaktır. Tüm kumanda düğmeleri, her şey elinizin altındadır. Ek bir güç harcamadan, egilip bükulmeden, uzanıp geri çekilmeden yönetin BMVV'nizi. BMVV'nin bilgisayarıyla tanışın. Yol boyu yardımcınız olsun. Size "ikinci sürücü"lük yapsın. Guvenlikle ilgili uyarılar yanında, isteyın, ortalama benzin tüketimini, ortalama hızı hesaplasın ya da dış ısıyı versin. iç ısıyı programlayın, hep "ıstediğiniz derecede" kalsın. BMVV ile sarsıntısız yolculuklar yapın. Tümsekleri, kasisleri hissetmeden keyifle aşın Motorla süspansiyonun eşsiz uyumuna tanık olun. BMVV'nin dıreksiyonunu bırakmak W n zordur ama, bir de arka koltuğa geçın. Uzatın ayaklarınızı. Telefonu açın. buzdolabını kullanın. BMVV'yi "ikinci eviniz" sayın. Ve her geçen gün BMVV konforunun yeni bir aynntısını fark edin. Çamurlu bir günde, bagaj kapağını, içteki tutamaktan, elinizi kirletmeden kapatın. Çok soguk bir günde, donmayı önleyen ısıtma sistemi sayesinde, kapıyı kolayca açın. Geri vitese taktığınızda arka koltuk başlıkları otomatık olarak insin, yan dikiz aynalan otomatik olarak kaldınm yönünde egim alsın. böylece görüşünüz kolaylaşsın. "Sizın için düşünülen" tüm bu ayrıntıların zevkinı tekrar tekrar çıkann BMVV ile kısa bir deneme turu, bu salırların yalnızca bir giriş olduğunu anlamanıza yetecektir. Çünkü BMVV'yi kullanmak bir Stradıvarius çalmaktır, bir Steinvvay'ın tuşlartna dokunmaktır. Çünkü BMVV ile yolculuk, yalnızca BMVV gücünü, güvenıni değil. BMVV konforunu da yaşamaktır. BMVV Türkiye Genel Mümessilı Borusan Oto ve Yetkili Satıcıları size daha aynntılı bilgi vermekten mutluluk duyacaklardır. Yollarda farklı bir dünya