02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI (Baftarafı 1. Sayfada) rüldü. Bunun üzerine taşlı saldırıyı önlemeye çalışan polisle öğrenciler arasında çatışma çıktı. Taşlı saldırı sırasmda iki çevikkuvvet görevlisinin kaşından ve yüzünden yaralandığı gözlendi. Polis, öğrencilerden yakJaşık 10 kişiyi gözaltına aldı. Polisin müdahalesiyle üniversitenin ana kapısı önünden içeriye giren öğTenciler, kapılan kapatarak çevredeki taş ve şişeleri tekrar topladılar. Kalabalık bir grup halinde İstanbul Üniversitesi merkez bina içinde biriken öğrenci grubu, daha sonra tekrar ellerindeki taş ve şişeleri Beyaat Camii önünde bekleyen çevik kuvvet görevlilerine fırlattılar. Bu arada bir panzerin üniversite merdivenlerine çıkarak ana kapıya geldiği ve içeriye tazyikli su sıktığı görüldü. öğrenciler, bu arada üniversite girişindeki polis kulubesinin camlarını kırarak taşladılar. öğrencilerin içerden taşlı saldınsına karşılık, bir ara çevik kuvvet görevlilerinin de yere düşen taşlan ana kapıya doğru fırlattıklan dikkat çekti. Eylemlerini tamamlayan öğreuciler üniversite bahçesine girerek fakültelerine dağıldılar. Olaylar durulduktan sonra dışanda bulunan öğrencilerden 7 kişi daha gözaltına alındı. Yaralanan iki çevik kuvvet görevlisi de ilk tedavileri yapılmak üzere Haseki Hastanesi'ne kaldırıldı. Bu arada, Bakırköy'de iki ayn yere bomba süsü verilmiş pankart asıldı. Diğer taraftan Ankara, Izmir, Bursa, Samsun ve tzmit'te, Kahramanmaraş olaylan kınandı. Kınama nedeniyle düzenlenen toplantı ve forumiar sonrasında başkentte yaklaşık 60 kişi gözaltına alındı. Hacettepe Üniversitesi'nin açılış töreninde söz hakkı istediği için savunması alınmaksızın bir yıl okuldan uzaklaştınlan Gulsüm Arslan'ın da gözaltına alınanlar arasında bulunduğu, siyasi şubede açlık grevi yaptığı ve kan kustuğu öğrenildi. Devrimci Gençlik Dergisi'nden dün yapılan yazılı açıklamada, Kahramanmaraş katliamı ve önceki gece Anadolu Kültür ve Dayanışma Derneği'nin polis tarafmdan aranarak çok sayıda kişinin gözaltına ahnması kınandı. Yenimahalle Kültür ve Araştırma Derneği Başkanı Senat Solmaz'ın evine gelen siyasi polis, Solmaz'ın ablası ve 5 yaşındaki yeğenini gözaltına aldıktan sonra aynı gün serbest bıraktı. İzmir'de Bornova, Çamdibi ve Çankaya semtlerinde DevGenç imzasıyla asılan pankartlarda Kahramanmaraş olaylan protesto edildi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tezok Kampusu'nda toplanan 100 kadar öğrenci Maraş katliamını kınadı. 12.30'da başlayan kınama toplantısında üzerlerinde "Mezbebi Alevi", "Mezhebi Sünni" yazıh kâğıtlar asılı öğrenciler Maraş katliamını simgeleyen pandomim gösterisi yaptılar. Samsun 19 Mayıs Universitesi'nde yaklaşık 50 öğrenci gösteri yaptı. Gösteriler sonunda DevGenç imzalı bir bildiri okundu. lzmit'te Yenidoğan semtinde E5 karayolu üstündeki üstgeçide bomba süsü verilmiş bir pankart asıldı. Devrimci Gençlik imzalı pankartın indirilmesi sırasmda karayolu bir süre ulaşıma kapatıldı. 26 ARALIK 1989 OLAYLAREV ARDHVDAKI Üniversite G O Z L E M UĞUR MUMCU (Baftarafı 1. Sayfada) GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) lişmeleri olumlu diye yorumlamak olanaksızdır. thtiyar dünyamız kimi zaman insanlık için büyük acılar yaratan genel savaşlara da sürüklenmiştir. Son dönemde yaşananlar, Romanya'daki patlamaya kadar barış içinde dönüşümlerin sevindirici çizgilerini taşıyordu. Ne yazık ki bu süreç kanlandı; Rumen halkı özgürlük yolunda on binlerin hayatına mal olan bir iç savaş pahasına dönüşümünü gerçekleştirmek zorunda kaldt. Olaydan çıkaracağımız dersler vardır. tlk elde şunu düşünebiliriz: Bir toplumda dönüşümün, değişimin, evrimin yollannı tıkamak; özgürlükleri dışlayan baskı rejimini sürdürmek bir ölçüde geçerli olabüiyor; ancak sonuçta bötün sigortalar birden atıyor; toplumlarm değişimi kanla gerçekleştiriliyor; ödenen fatura çok daha büyük oluyor. SÜRYANİ KİLİSESİ Saint Antoine'ın gölgesinde kalan Siiryani kilisesinde Noel ayini. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) Ama evrimin yasal yolları açıldığı zaman toplumsal ve siyasal değişimler barış içinde yürüyebiliyor; daha sağtıklı yöntemlerle amaca ulaşılabiliyor. Dünyada zorbalar birbiri arint Antoine'ın gölgesinde kalmış Hıristiyan olarak... dına yıkılırken, Türkiye'de ken Saint Antoine'da ayin saat 23.OO'te başlayacak. bir Süryani kilisesi. Ayin baslamış Hayır yok. Ama şimdiden kiliseyi iki misli dolduracak insan bile. dimize dönuk bir özeleştiriye de Ne umuyorsunuz? yönelebiliriz, Demokrasiyi en birikmiş, avluda kürklü hanımlar, beyaz Sıralarda Saint Antoine'dakile Bir şey ummak veya herhangelleyen, siyasal değişimi tıka kukuletah gençler, siyah kabanlı genç adamlar... rin tersine yine temiz, ama daha gi bir şey ummak değil. Ben dıyan, halkm büyük çoğunluğubasit giysili insanlar. Çocuklar da şanda da gidiyordum. Orada nun muhalefetini umursamayan Ve Saint Antoine'ın devasa kapısı açılıyor... var. okurken, ama burada ilk defa giyöneticilerin ülkelerine zararlaAyin başlamıştır artık. Hıristiyanlar sıraları Rahip kimi zaman Türkçe, ki diyorum. n çok büyük oluyor. mi zaman Arapça konuşuyor: doldurmuşlar, mistik havayı yaşamak isteyen Şu anda ne iş yapıyorsunuz? Bizim ülkemiz ne Panama'dır Müslümanlar ise yandaki boşluklarda... "Hepimiz birlikte bir ezaru söy Moda ile ilgileniyorum. ne de Romanya'dır. Ne var ki leyelim bu ölüler için..." Adınızı soyadıruz öğrenebiSainte Marie Draperis de kapademokratik rejimin gereklerini REFİK DURBAŞ Ve uzunca bir liste okuyor: lir miyim? lı. Alman Protestan Kilisesi de... hiçesayan, özgürlükleri kısıtla"Agop Lüsiye, Emel San, tsa tsmet Can Över. 24 Aralık 1989, saat 20.00. Mecburen Saint Antoine'a dü San ve tpek ve tüm ölüleri, Yuyan yasalarla donanmış bir hu Kaç yaşuıdasınız? tstiklaJ Caddes! akşamın yor şecek yolurn. kuk düzenimiz var; halkm yüzsuf Göral..." 25 yaşında... gunluğunu uzerinden atmak üzeAyin saat 23.00'te baslayacak. de 80'i parlamento çoğunluğuKimi sözcükleri anlıyorum, Bahçede kiminle konuşsam Saint Arıtoine'da. Ama şimdiden "Ya habib" gibi... nun karşısındadır veyüzde20'yi re. aşağı yukarı aynı yanıtı alıyorum. temsil edenlerin seçtiği cumhur Cadde, ışıklarla karşüiyor ye kiliseyi iki mısü dolduracak insan Burada müzik yok, koro soy Nilgün Yörük bir yemek fabrikası ni birikmiş avluda. Kürklü şık ha lüyor ilahileri. Arada kimi Saint sahibesi. "Neticede hepimiz bir başkanı da anayasal tarafsızlığı yıhn gelişini. Elimde lstanbul'daki kiüseierin nımlar, beyaz kukuletalı gençler, Antoine'a gelenler şöyle bir bakıp Allah'a inandığımız için bir mum nı çiğnemekte pervasız göriinlistesi. Niyetim bu akşam sabaha siyah kabanlı genç adamlar... kayboluyorlar. yakalım diye geldik" diyor. mektedir. kadar dolaşıp Noel ayinlerini iz Hepsinin ortak özelliği iki saat Emine Çaiış avukat. Hukukta Yine çıkmalı Saint Antoine'ın Dileriz ki bütün dünyayı sa lemek. Ermeni kiliselerini listeden sonra başlayacak ayinin heyecaran özgürlük ve demokrasi rüz çıkardım. Çünkii onlar Noel'i 6 nım yaşamak. tstiklal Caddesi bahçesine. Bakahm Müsluman okuyan bir öğrenci adını soylemiyor, ama şunlan eklemeden de gârları Türkiye'nin siyasal me ocakta kutlayacaklar. Ama eıı bembeyaz ışıklarıyla öylece ora ayinciler ne âlemde? Buraya kaç yıldır geliyorsu duramıyor: "Ben sürekli geliyoteorolojisini de etkiler, demok çok Turk Ortodoks Aya Nikola da dursun... rum. Benim için Tanrı birdir, nuz? ratik ortamın sağlanmasına katKilisesi'ni merak ediyorum. Tüık Saint Antoine'ın bahçesinin soMüslümaaım ama... Daha ziya Ben ilk defa geliyonım. kıda bulunur; iç sorunlarımızı Hıristiyanlar ne yapacaklar aca lundan bir kapı yandaki sokağa de burarun mistik havası çekiyor Hıristiyan mısınız? yumuşak, esnek, hoşgörülü ve ba? Fakat kilisenin kapısı kapa açılıyor. Zaman zaman bir ilahi beni..." Hayır... uygar yöntemlerle çözmek ola Iı. Tophane'deki kilisenin dış ka sesi, bahçenin uzerinden uçup ka Niye geldiniz? Ekrem Ün beş kişiyle gelmiş. nakları yaratılır. pısını açıp içeri giriyorum, belki labahğın üzerine dökülüyor. Öylesine geldim, herhangi Daha önce ayin görmediği için Dünyadaki son değişimlerin bir umut ışığı vardır. tç kapıda Ve kesif bir gülyağı, günnük bir nedenden dolayı değil. geldiğini söylüyor. ve hızlı dönüşümlerin öğrettiği kocaman bir kilit. Saint Antoine' kokusu. tnarnyor musunuz? Ümit Gürsoy'la Melda Pamuk dan başka hangı kiliseye gidebibudur. Sokağa inip bir başka kilisenin Tabii ki... Müsluman ola biraz merak biraz da kıyaslama Pera'nın göbeğinde Noel ayini •*••• lirim şimdi. kapısından giriyorum. Burası Sa rak... Bütçede 'Özal'ı indirmek' tartışıldı H a k s ı z i ş g a l Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi sırasmda DYP Milletvekili Esat Kıratlıoğlu "İlk seçimde o makamı haksız olarak işgal eden Turgut Özal'ı indirmek boynumuzun borcu" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Enerji Bakanı Esat Kıratlıoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinin dün TBMM'de görüşülmesi sırasmda Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a eleştiri yağdırdı. Kıratlıoğlu, "tlk seçimde o makamı haksız olarak işgal eden Turgut Özal'ı indirmek boynumuzun borcu" dedi. Romanya'da halkın " a ç ı z " diyerek bir diktatöre karşı ayaklanmasına karşın, kişi başına düşen gelirin 4 bin 600 dolar olduğuna dikkat çeken Kıratlıoğlu, "Ben halk ihtilalini istemem. Allah konısun. Ama uyanyorum, aklınızı başınıza alın. Tencerenin kapağı atar" diye konuştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt ise muhalefetin yoğun eleştirisine hedef olan Aliağa Termik Santralı'nın yaratacağı kirliliğin, çevre yönetmeliğindeki smırlann çok altında olacağını savundu. Kurt, Aliağa Santralı'nın, çevre yönünden en sağlıklı santral olacağını öne sürerek Yatağan Santralı'na göre çevreyi 15 misli daha az kirleteceğini söyledı. Diğer kurulu santrallarda eksiklikleri olduğunu belirten Kurt, "Ama bu, Aliağa için geçerli değil" dedi. Türkiye'nin nükleer santral yapımı konusunda çok geç kaldığını ifade eden Kurt, Türkiye'nin bundan kaçmasırun mümkün olmadığını kaydetti. BUtçe üzerine SHP grubunun Buradakileri de ayariayarak, kendisini cumhurbaşkanı sectirdi. Anayasada >etkisi olmadığı halde, •ekonomiyj ben yönetiyorum' diyor. Savın Özal, bunu sizin yamnıza bırakmayiz. Size itidal tavsiye ediyorum. İlk seçimleri inşallah biz kazanacağız ve o makamı görüşlerini açıklayan Diyarbakır haksu olarak işgal eden Turgut Milletvekili Fuat Atalay, yıl için Özal'ı indirmek boynumuzun de yapılan yüzde 88 zam ile elekt borcu olacak" diye konuştu. riğin lüks haline geldiğini vurguKonuşması sırasmda, salondaki ladı. Aliağa'da termik santral yapılmak istenmesini de eleştiren birkaç A N A P miUetvekilini gösAtalay, "Teknik şartnamesi ha tererek, ANAP sıralanrun boş olztrbuımamış projeyi ihaleye çıkar masını eleştiren Kıratlıoğlu'na, tırsanız, vabancılara, 'İstediğin ANAP Grup Başkan Vekih Raşit yerde, istediğin gibi santral yap' Daldal, " B u r a d a y ı m " dedi. derseniz, Japonlar da Türkiye'nin ANAP iktidan döneminde baraj \oksul insanını zehirleyecek pro yapılmadığını söyleyen Kıratlıoğjeler getirir" dedi. SHP Izmir lu'na bu kez de Bakan Kurt, oturMilletvekili Veü Aksoy ise ANAP duğu yerden, "Ataturk Barajı'nı hükumetlerinin enerji politikala yaptık" diye laf attı. Kıratlıoğlu rının ulusal çıkarları rafa kaldırıp ise Kurt'a, "Ataturk Barajı'nda ve iktidara yakın çevreleri zengin sizin hakkınız yok. Belki siz o zaettiklerini belirterek bunun en gü man, benim memurumdunuz" zel örneğinin bugün sayıh petrol karşılığını verdi. Bunun üzerine zenginleri arasına giren Korfcut SHP Muğla MilJetvekili Musa Gökbel de "Sayın Özal da Özal olduğunu söyledi. müsteşannızdı" diye söz düelloANAP grubu adına konuşan suna katılmca, Kıratlıoğlu, "TurVan Milletvekili Aydın Arvasi de gut Özal memurumdu. O müsteAnkara'nın hava kirliliğinin, şarken, benim bakan olarak altınANAP'lı beiediye başkanları dö da imzam vardı. insan her zaman neminde azalmasına karşın, "yer hatasız olamıyor. O da bizim li kömür kullanacağım" dıyen hatamızdı" diye konuştu. Kıratzihniyetin on gün içinde Ankara lıoğlu, "GeneUcurmay Başkanı lıyı dışarı çıkamaz hale getirdiği neydi" diye söz atılınca da " 1 2 ni ileri sürdü. EylüTden önce anarşi vardı. ErDYP grubunun görüşlerini tesi gün bıçakla kesilir gibi kesilaçıklayan Nevsehir Milletvekili di. 12 Eylül öncesinin GenelkurEsat Kıratlıoğlu, konuşması sıra may Baskanı, sanki Antalya'da smda ÖzaTı sert bir dille eleştir tapu müdüriiydü" diye yanıt di. Bütçede, gelirgider dengesiz verdi. liği olduğunu belirterek "Bunu Zati Sungur bile düzeltemez" diKıratlıoğlu, bir kez daha yen Kıratlıoğlu, "Yüksek enflas ANAP sıralarının boş olduğuna yonla iilkeyi yönetmenin sahte dikkat çekince, TBMM Başkan kârbk olduğunu soyleyenler, ul Vekıli Halim Aras, Oaldal'ın varke>i yuksek enflasyonla yönelli. lığıru anımsattı. Kıratboğlu da bu nun üzerine, "Siz ANAP grubunu Sayın Daldal'a emanet etmişsiniz. Biz AP zamanında Aksaray Uçe örgütünü bile teslim etmemişdk. O da elektrikten anlamaz. Oturmuş, kuzu kuzu beni dinliyor" biçiminde konuştu. Afşin Elbistan Termik Santralı'nın yapımına karşı çıkıldığını ammsattıktan sonra, "Özal'ın aklına uysaydık, yapılmayacakb. Bugün elektrik sıkıntısı çekecektik" diyen Kıraüıoğiu, 65 liraya mal olan elektriğin sanayiciye 165 liradan verildiğine dikkat çekti. Sanayinin bu durumda gelişemeyeceğini savunan Kıratlıoğlu, "Elektrikte teklediniz. İhülal artığı bu emanetçilerin gitmesi gerekir" dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) Kıratlıoğlu, bu sözJeri üzerine araya girerek "Bu sözünü düzdtemeyeceğim bile" diyen Aras'a, "Sen benim eski arkadaşımsın. tller Bankası'ndayken yanıma gelip giderdin" karşılığını verdi. Aras ise, "Ben hizmet için gelirdim" dedi. Aras'a, "Peki canım, peki Sayın Başkan" diyen Kıratlıoğlu, kendisine laf atan Daldal'a, "Burada gördüğünüz arkadaşlar, hepinizin dişini kırar. Raşit Bey. sen ) endini ne sanıyorsun da böyle konuşuyorsun? Sen benim yanıma abdestle gelecek adamsın" karşılığını verdi. yapmak için gelmişler. Ve Saint Antoine'ın devasa kapısı açılıyor. Ayin başlamıştır. Mihrabın tam karşısında, bir büyük locada org çalmaya başlıyor. 20'ye yakın insan locada, orgun eşliğinde ilahiye başhyor. Daha sonra Isa'nın doğuşu temsil edilecek, adak mumlan yakılacak... Hıristiyanlar sıralan doldurmuşlar, mistik havayı yaşamak isteyen Müslümanlar ise yandaki boşluklarda. Gün pazardan pazartesiye döndü. Saat 01.00. Ben de bir mum alıyorum, ama yakmıyorum. Yılbaşında, yeni bir güne değil, yeni bir yıla girerken yakacağım. rının önünde can vermiştir. Herdiktatörün ve hanedan öztemcisinin sonu budur, rüzgâr eken, fırtına biçer. Çavuşesku'ya bağlı gizli polis gücü yer yer direniyor. Tablo çok açık: Halk ve ordu bir yanda, polisler bir yanda! Romanya'da proletarya diktatörlüğü, tek adam diktatoryasına ve "hanedan yönetimi"ne dönüşmüştü. Hanedan yönetimlerine kapitalist ülkelerde bol bol rastlanıyor. Örnek çok. Filipinler'in devrik diktatörü Marcos ve eşi bu hanedan yönetimlerinin dünyaca bilinen son örneklerinden biriydi. Devlet başkanları, sırtlarını silahlı kuvvetlerdeki üst düzey generallere dayar, kendine bağlı gizli polisi de kullanır, sonra başlar çocuklarına, damatlarına, kardeşlerine, dayı ve halaoğullanna ve bacanaklara koltuk dağıtmaya. Kimine bakanlık, kimine milletvekilliği, kimine banka yönetimi, kimine şirketler. Artık Allah ve bay başkan ne verdiyse! Eşler mi? Eşler, başkanlık köşklerinin gerçek diktatörleridir! Bakanlar, yüksek bürokratlar ve generaller, hep başkan eşlerinin buyruklan ile atanırlar. Bu atama kararnamelerdeki görünmez imzanın sahibi başkan eşleridir. Bakanlar, bürokratlar ve ordu üst yönetiminde "first lady" nin gözüne girme yarışı yaşanır. Bakanların, yüksek bürokratların ve generallerin eşleri de bu "first lady"n\n cevresinde pervane olurlar. Hanedan yönetimlerinde devlet başkanı eşleri anayasaların yazmadığı gizli diktatörlerdir. Hanedan yönetimlerine yalnızca diktatörtüklerde rastlanmaz, demokrasilerde de hanedan yönetimleri kurulur. Çavuşesku yönetimi hanedan yönetimi modelinin Romanya damgalısıydı. İnsanoğlu çok gariptir; devrik krallara, prenslere ve prenseslere çok acır. Bu diktatörleri yıkan devrımcilere de ateş püskürür. Bilinçaltlanndaki bir nostaljidir belki de bu. Bu devrik hanedanlar için ne romanlar yazılır, ne romanlar, ne filmler çevrilir ne filmler.. Son Rus çarının kızı Anastasya için yazılan senaryolan biliyorsunuz. Peki ya bizde? Bizde bugün bile Abdülhamid'in devrilmesine üzülen, göz yaşı döken, İttihatçıları yerle bir etmeye çalışanlarımız yok mu? Var, hem de sürüyie... Bu nostaljik duygulara yalnızca muhafazakâr kesimde değil, kendilerini "sivil toplumcu" olarak sunan "şematik Marksisf çevrelerde de rastlanıyor. Proletarya diktatörlüğü ideofojisinin külierinden Abdülhamid'e mersiye yazanlar bile çıkıyor. İnsanlık tarihi, savaşlann ve savaşımların tarihidir. Uluslar, halklar ve sınıflar bu savaşlar ve savaşımlarla tarih içinde yerlerini alırlar. Bu savaşlar ve savaşımlar, neyi yıkmış, neleri getirmiştir? Fransız devrimi neyi yıktı? Neleri getirdi? Ekim ihtilalinin yıktığı neydi? İttihatçılar neleri yıkıp, neleri getirdiler? Anadolu ihtilali ve Kemalist devrimler, hangi sistemi yıktılar ve ne getirdiler? 27 Mayıs 1960 ihtilalinde yıkılan neydi, gelen ne? 1974 yılında Portekiz'deki "kırmızı karanfilli ihtilalciler" neyi yıkıp ne getirdiler? Iran'da ordu ve halU eliyle yıkılan Şah faşizmi yerine Humeyni cellatlığı gelip yerleşmiştir. Humeyni ile gelen demokrasi miydi? Özgürlük müydü? Yoksa "İslam faşizmi" ile geler\şu kopkoyu karanlık mı? Romanya'da bir diktatör ve bir hanedan devrildi. Gelecek olan nedir? "Wall Street kapitalizmi" mi? Yoksa, çoğulcu demokrasi modeli içinde "demokratik sosyalizm" mi? Her devrim, kendi içinde çalkantılar geçirir ve karşıdevrimler ile karşılaşır. Devrim, zaman içinde evrime dönüşerek yerleşir ve kök salar. Romanya'da halk ayaklanması kanla başladı. Kanla sürüyor. Diktatör döktüğü kanda boğuluyor. Acem faşizmininin sırmalı diktatörü şah da bir halk ayaklanması ile devrilmişti ama, İran'a, demokrasi, barış ve özgürlük gelmemişti. Romanya'da silahlı kuvvetler. NATO ve Varşova Paktı üyelerince de desteklenen bu halk ayaklanması bakahm neler getirecek? Önemli olan ayaklanmaların ve devrimlerin neleri yıkıp, neleri getirdikleridir. Bu bakımdan Romanya işin daha başındadır. CUNEYTARCAYUREKyaz.yor sına getirdiğı çapraşık uygulama ton'da rapor incelemesine... Neların örnekleriyle sergilenmesi den gidilmesin? bekleniyor. Örneğin Demirel, Bu ara, yöneticilerin niteleme"Önümüzde bir değil, dört büt siyle "aklını bütçede tasarrufa çe var" diyor. Bildiğimiz butçe dı takmış" kimi ANAP milletvekilleri şında; KİT, fonlar ve borç bütçe başta Doğancan Akyürek leri.. "Bütçede vahdet" ANAP ik bütçenin tümünü adama çeviretidarıyla paramparça. Muhalefet memenin sıkıntısını, bazı kesinmali gidişin yanı sıra "devlet ya tilerle gidermeye çalışıyor. pısının uğradığı değişim ile devSanki bütçenin sistematiği varlet fikrindeki erozyonu" örnekle mış gibi Hasan Celal Güzel'in yüzde 10 tasarruf onergesıne koriyle halka duyuracak. Duyurması, halkın daha bilinç panlan fırtınadan sonra Akyürek, lenmesini sağlayacak. Geleceğe dün yine taşıt alımlarını durdurdönük kesin irdelemeler yapması maya çalışıyordu. Taşıt sorunu, gerekiyor. Bir bakan anlattı. Do bitmez tükenmez bir hastalık. ğu Avrupa'daki olayların görüşül Başbakanlığın sekiz dokuz lüks mesı Bakanlar Kurulu'ndaöneril arabası var. 1.5 milyartık yeni miş. Dış bakanımız üstün körü alımları Akyürek bir önergeyle Anadolu Ajansı bilgilerini ver önlemişti. Şimdi beş yeni ve tamekten öteye gidecek ne görüş ze devlet bakanımıza makam bildirmiş ne de Türk dış politika arabası afmak için 1.2 milyartık ödeneği biçmeye yöneliyor. Dinsının alacağı yeni yöne yaklaş çerler, Taşar, Özdemir, Keçeciler, mış. Dış bakanımız nedense dış Akkaya... Zaten bir araba bulpolitika konularını hükümetten muş, kullanıyorlar. Yenisine ne ayn tutmaya, "bir başka kanalla" gerek? Olsa gerek. "itibarlarıy / yürütmeye özen gösteriyor. la mütenasip araba"ya gereksi1.5 milyar dolarlık radar siste niyorlar. mi ve hafif nakliye uçaklannın yaAkyürek, küçük bir araştırma pımıyla ilgiii ihaleleri yasa gereği ele alıp karara varması gere yapmış. Askersivil devlet yöneken Savunma Sanayi İcra Komi ticilerinin kullandığı araba sayıbin. Benzini, tesi, TÖ'den gelen buyrukla top sı toplam 47nereye? Büyükbakımı, masrafı lanamıyor. TD'ye verile^ek "bri dinglerin yapmadığını devlethotyatıng Dananesıyıe konular^yuka pıyor. 300400 milyar ayırıyor, rıya taşınıyor. Oysa, İcra Komit& evinden ise, işten eve personel si, Başbakan, Savunma Bakanı taşıyor. Ver taşerona, ucuz taşıve Genelkurmay Başkanı'ndan sın. Hayır, bütçeden gidiyor. Oroluşuyor. Yetki ve sorumluluk bu neğin Bakan Akyol, eğitim bütkomiteye ait, ama hayır! TÖ, ve çesi nden bir kuruş kesinti yaptırreceği direktiflerden sonra kara maya yanaşmıyor. Sekizdokuz ra gidilmesinde direniyor. İç po milyarlık otobüs ödeneğinde dilitika, dış politikadan sonra, sa reniyor. Güldürü sahneleri de yok vunma sistemi de doğrudan TÖ^ değil. Örneğin, Sayıştay, Danışnün denetimine giriyor. tay, Anayasa Mahkemesi'ne lojKurulu düzen yasalara aykırı man satın ahnmasını sağlayacak aiçimde allakbullak olunca, dev iki milyarlık ödenek esirgeniyor. let yönetimi kendiliğinden boşlu Yargı alanındaki kardeş kuruluşğa yuvarlanıyor. Yadsınan çoğu lardan Yargıtay ve bakanlığa on uygulama kalıbına uyduruluyor. milyarlık "tapu ödeneği" kabul Başbakanlığı sırasında sağlık de ediliyor. Bir tarihte, Devlet Bakanı Cenetimine girmek için TÖ, ABDye ya bir üniversitenin fahri dok: mil Sait Barias, makam arabasıytorluğunu almak veya New York la evine limon getirtebileceğini ta para babaiarıyla toplantılar söylemişti. Bugün, siyah plakalı /apma bahanesiyle giderdi. Yi araçlar, çocukları okullara, hane gidecek. Bu kez, başka bir su nımları eş dost ziyaretine taşıyor. Araç sorunu "Bataklıktaki birdan gerekçe bulunmuş gibi. UNICEF Başkanı James Grant, kaç sivrisinek." Akyürek böyte didavetiye çıkarmış. 22 ocakta New yor ve ekliyor: "Bizimkisi batağı York'ta Semra Hanım'a, "çocuk kurutma yerine, filit sıkmak." Bütçe, bu hava içinde geldi, iraşatma madalyası" verileceki Madalya töreninden Hous geçiyor. Oturumu yöneten Aras Konuşmasını bitirdikten sonra yerinden Kurt'a laf atmayı sürdüren Kıratlıoğlu'na, "Sözünü yine kesmeye gerek görmüyorum. Ben milletvekiliyken siz genel müdürdünüz. Milletvekili olmadıgım dönemde de eğer yanınıza gidip gelmişsem, şahsi işim için değil, bölgemin işi için gelmişimdir" dedi. portresi. Hükürnet para muslukmilyar açığı bünyesınde taşıyor. iannı sıkmayı sürdürecek olursa, enflasyonun 1990 yılında yüzde 1990'da devlet, 9 trilyon 950 60 dolayında seyretmesi beklemilyar iç ve dış borç ödeyecek. niyor. Meclisten ve kamudan geBeş trilyon 636 milyarı dış, dört len baskılarla memur maaşlarımilyar 316 milyarı iç borç. Uz na eklenecek zamların, psikolo manların "en iyimser" tahminle jik etki yapacağı, o zaman enflasrine göre 1990 bütçesi açığı 20 yonun yuzde 70'lerin üstüne fırtrilyon dolayında gerçekteşecek. layacağı kimi çevrelerde öne süAltı yıldır hükümetler, açığı ger rülüyor. Kısacası, 1990'daTÖ'ye çek rakamıyla tahmin edemedi. göre umut kapısının aralanacaOrneğin,TO'nündevrettiği hükü ğı varsayımlan, daha bugünden mete göre 1989,4 trilyon 400 mil suya düşüyor. yar açıkla kapanacaktı. GerçekDYP adına Demirel'in, SHP leşen açık, 6 trilyon 500 milyar. adına Deniz Baykal'ın yapacakGenelde iç borç 42 trilyon. Dış ları birer buçuk saatlik konuşmaborç ise 100 trilyon dolayında. Bu larda, ekonomik göstergelerin rakamlar TÛ'nün kalkındırdığı, sergilediği tabloya değinilecek. yeni ufuklara götürdüğü Türkiye Öte yandan TÖ'nün devlet yapı T.C. KONYA 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ Esas No: 1989/506 Karar No: 1989/493 HÜKÜM ÖZETİ Hâkim: Özcan Şanlüar 15635 Kâtip: Sakine Sevil Davacı: K.H. Sanık: Halil Çetin, Mehmet oğlu, 1958 doğumlu, Konya merkez Karatay ilçesi Polatlar Mah.si nüfusunda kayıtlı olup halen Konya / Selçuklu ilçesi Nalçaç Caddesi Kat 7/7'de ikâmet eder. Suç: Gıda maddelerine muhalefet Suç tarihi: 25.10.1983 HÜKÜM ÖZETt: Sanık Halil Çetin'in 25.10.1983 günü ve öncesinde, GMTnin 680. maddesinde yazüı koşullara aykın olmayan, ancak beyaz şeffaf selefon kâğıdının boyalı yüzünün üretilen şekere ters sanlmasından dolayı şekeri kirletmesi ve sağlığa az veya çok zarar verecek derecede şekerin bozulmasına neden olmak suçundan eylemine uyan TCK.nın 396. maddesi gereğince takdiren ve neticeden üç ay süre ile hapis ve 5000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK. 402. maddesi gereğince hükümlülük süresi kadar vasıta kıldığı meslek ve sanatının tatiline ve iş yerinin 7 gün süre ile kapatılmasına, karar özetinin tirajı 100.000'nin üzerinde bulunan bir gazetede Uan edümesine karar verilmiştir. 9.6.1989 Basın: 40638 Pakdemirli'den enflasyon özürü Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli, hayat standardının bölgelerarası kazanç dengesinin göz önüne alınarak yeniden düzenleneceğini bildirdi. Pakdemirli, "Emekli çekleri sorununu ocakta kökünden çözeceğiz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli, geçen yıl öngönilen enflasyon oranının tutturulmaması nedeniyle "özuı" dilerken, enflasyonun düşürülmesi için muhalefetten destek istedi. Pakdemirli, SHP'nin başvurusu Üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hayat standardı ile ilgiii Vergi Yasası'nın, bölgelerarası kazanç dengesi gözönüne alınarak yeniden düzenleneceğini de belirterek, "Çemisgezek'teki bakkal ile Ankara'daki bakkalın aynı vergiyi ödemesi adaletsizUktir" dedi. Pakdemirli, Maliye ve Gümrük Bakanlığı bütçesi ile ilgiii eleştirileri yarutlarken, vergi denetiminin daha efektif hale getirildiğini söyledi. Pakdemirli, personel rejiminin basite indirgenmesinin mümkün olmadığını da belirterek, "Eğer personel rejimini basite indirirseniz, kıdem. çalıştıg ıbölge. bizmetin vasıflan ve kaiitesini ayırt edemezsiniz" şeklinde konuştu. Pakdemirli, muhalefetin sürekli olarak 15. dereceden memur aylıklarını örnek olarak verdiğini, ancak 15. dereceden memur sayısının 2 bin 200 olduğunu, bunun da lüm memurların binde 2'si olduğunu ifade ederek, "yeni memuriyete başlayan biri, rahal edebitecek bir ücreti dünyanın hiçbir yerinde alamaz. Bunlann durumunu iyileştirirsek, memurlann yüzde 99'una haksızlık etmiş oluruz" dedi. Pakdemirli, "Emekli çelderine ocakta getirccegimiz çözümle emekli çeki var mı, yok mu? sorusu da ortadan kalkacaktır" dedi. Pakdemirli, memur maaşlannda en fazla darlığın 7 ile 5. dereceler arasında olduğunu da belirterek, "Varsa vereceğiz, yoksa olanla istifade edeceğiz" dedi. DYP grubunun görüşlerini açıklayan Manisa Milletvekili Sümer Oral, ekonomik kararların alınmasında çok başlılığın hâkim olduğunu söyledi. Oral, enflasyonun yüzde 70 olduğunu da hatırlatarak, "Enflasyon maddi ve manevi değerleri tahrip edecek diizeye ulaşmıştır" dedi. Oral, bütçe görüşmelerinin genel kurulda yeterli ilgiyi görmediğini ifade olarak, komisyon dışındaki bu görüşmelerin 34 gün ile sınırlandırılmasıru isteyince tüm üyelerce alkışlandı. Maliye ve Gümrük Bakanlığı bütçesi görüşülürken, ANAP fstanbul Milletvekili Doğancan Akyürek tarafından verilen, beş yeni devlet bakanı için 1 milyar 100 milyon liralık makam otosu alımına ilişkin ödeneğin kesilmesine Uişkin önergesi red edildi. TBMM genel kurulunda yapılan oylamada Doğancan Akyürek tek başına önergenin kabulü yönünde oy kullanırken, Hasan Celal Güzel yanlısı ANAP'lıların salonda bulunmayışları dikkati çekti. Doğancan Akyürek'in önergesine imza veren ANAP Milletvekilleri Necmettin Karaduman ile Cahit Aral da oylamaya katılmadılar. Daha önceki bütçe görüşmeleri sırasmda kabul edilen kesinti önergelerinin maddi ve şekli hatalannın giderilmesi için ANAP grup başkanvekilleri tarafından verilen değişiklik önergeleri ise kabul edildi. ALTINDAĞ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1988/1118 Davacı Hamza Sarıkaya vekili Av. Mustafa Naci Bilecen tarafından davalı Ramazan Daniş aleyhine açılan tazminat davasının yapılan duruşması sırasmda: Davalı RAMAZAN DANİŞ'in adresi meçhul olduğundan ilanen tebligat yapılmasma karar verilmiştir. Karar gereğince duruşmanın muallak bulunduğu 27.12.1989 çarşamba günu saat l0.00*da duruşmaya gelmediği takdirde H.U.M.K:run 213 ve 337. maddeleri gereğince yokluğunda hüküm verileceği tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 40858
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear