24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/6 DtZİRÖPORTAJ 24 ARALIK 1989 Vaclav HavePin siyaset oyıınu Sadece Çekoslovakya'nm değil, Doğu Avrupa'nın da en ünlü muhaliflerinden Vaclav Havel, siyasi faaliyetleriyle olduğu kadar, tiyatro oyunlarıyla da tanınıyor. 1968 Prag Baharı'nın ünlü ismi Dubçek'in, kendisi lehine cumhurbaşkanlığı adaylığından feragat etmesi üzerine, Havel'in yakın bir gelecekte başkanlık koltuğuna oturması bekleniyor. Havel, "Ben sadece insan hakları savunucusu değil, aynı zamanda bir tiyatro yazarıyım. Güldürü ve parodi sevdiğim biçemler. Bazı piyeslerimde muhaliflerle, kendimle alay etmişim, hatta kendimi rezil etmişimdir" diyor. Çekoslovak oyunyazarı ülkesinde cumhurbaşkanlığının en güçlü adayı ™ MİLAN KODERA^YA GÖRE VACLAV HAVEL O, komünizmin lirik hayallerine yüz vermedi K u n d e r a Havel gezgin değildir. Siyasi yönelimlerinde değişiklik olmamıştır. O, birçok aydının kapıldığı komünizmin lirik hayallerine yüz vermemiş olduğu için komünizmden kurtulmak gibi bir sorunla karşılaşmamıştır. Kültür Servisi Ulkemizde en çok tanınan ve okunan Çekoslovak yazarı Milan Kundera, Fransız "Le Nouvel Observateur" Dergisi'nin son sayısında, "Vacla> Havel'e saygı: Sanat eseri gibi bir hayat" başlığı ile Vacla\ Havel'i anlattı. Havel'in kimi eserlerine önsöz de yazmış olan Kundera'nın bu yazısının geniş bir özetini sunuyonız: Yanılmıyorsam, Goethe demış: Hayat, bir sanat eserine benzemelidir. Bence yanlış. Ama benim eski vatanım Orta Avrupa'nın bugunlerde yaşadığı şahane gunler içinde,Vaclav Havel'in buyuk bir ıhtımalle Çekoslovakya'nın cumhurbaşkanı olacağını engin bir sevinçle öğrendim. Havel'i duşünuyorum ve kendı kendime diyorum ki çok ender de olsa kimi zaman bir yaşam, bir sanat eseri ile kıyaslanabilir. Havel'in tüm hayatı gerçekten de tek bir tema uzerıne oturur: Havel gezgin değildir, siyasi yönelimlerinde değişiklik olmamıştır. O, birçok aydının kapıldığı komünizmin lirik hayallerine yuz vermemiş olduğu \ın komünizmden kurtulmak gibi bir sorunla karşılaşmamıştır. Aynca Havel'in bizzat kendisi, kendi hayatını bir yontucunun taşı biçimlendirmesı gibi şekilİendirmistir. Bundan da bir sanatçı keyfi alarak. Verdiği biçinı ve içerik giderek netleşmiş ve bu sureç sadece siyasi açıdan değil, estetik açıdan da buyuleyici bir aşamaya ulaşmıştır. Prag'da onun ilk tiyatro piyesleri oynandığında Havel henuz 30 yaşında bile değildi. "Garden Party" ve "Bildirim" adlı piyesleri son derece akılh, kışkırtıcı ve benzersizdi. Belki de bu piyesleri absürd tiyatrosu içinde ele almak mumkun. Havel, kamuoyu açısından gerellikle, her şeyden önce "Yasa 77" muhalıf hareketinin kurucusu ve oncüsu olarak bilinir. Ama o aslında hep bir tiyatro yazarı, bir tiyatro şairi olarak kalmıştır. Onun bu temel niteliğini gormezlikten gelmek, Havel'i anlamamaktır. Bir kere Havel'in ulusal geleneğe ne denlı bağlı olduğunu anlamamak demektir. Çeklerin 19. yuzyıldaki yeniden doğuş hareketi ne Kilise, ne ordu ne de siyasi bir partinin çevresinde gelişmiştir. Bu hareket Çek ğin yoğunluğu. Mesele benim günlük, haftalık ya da aylık programlarım. Her zaman öylesine önemli olaylar çıkıyor ki, ben her seferinde, yazmak için gerekli olan boş zamanı ve konsantrasyonu bulamıyorum. Prag'da iken bir şey yazmam zaten imkânsız. Kır evıne gittigimde de rahatsız ediliyorum. Ben ancak kimseye haber vermeden bir yerlere kaçıp saklanabilırsem belki yazmak için gerekli huzurlu ortamı bulabilırirn. Batılı meslektaşlannızla ilişkileriniz var mı? HAVEL Yurtdışına çıkamıyorum. En son 20 yıl önce gitmiştım. Ama arada sırada Batılı meslektaşlanm Prag'a gelir, bana uğrar. O zaman göruşüruz. Birkaç hafta önce Harold Pinter geldi, kır evinde konuştuk. Daha önce de Kurt Vonnegut, John Opdike, Arthur Miller, Tom Stoppard ve birkaç dostum daha gelmışti. Ben sadece Çekoslovakya'ya kadar gelme zahmetinde bulunan yazarlarla göruşebıliyorum. Batı size nasıl vardun edebilir? HAVELÇekoslovakya'ya Doğu Avrupa ülkeleri arasında hâlâ totaliter bir rejimi banndırdığı için hayvanat bahçesindeki maymun gibi bakmamak gerek. Batı, bize acıyarak, sadaka vererek yardım edemez. Avrupa'nın zengın ve demokratik ülkeleri bize uvey evlat muamelesi yapıp ya da evlatlık gözüyle bakmamalı. Çek Kültür Servisi Vaclav Havel, Çekoslovakya'nm, belki de Doğu Avrupa'nın en unlü muhaliflerinden biri. Tiyatro yazarı olan Havel, siyasal alandaki mudahalelen sayesinde ve Çekoslovak muhalefet örgutu "Yasa 7T'deki önder konumuyla Doğu Avrupa gundeminin en ön siralannda. Son olarak 9 aybk hapis cezasını tamamlayan Havel, Frankfurt Kitap Fuarı'nda 1989 Banş ödülu'ne değer görüldu. Adı, Çekoslovakya Cumhurbaşkam adayı olarak geçen, hatta 1968 Prag Baharı'nın baş kahramanı Alexander Dubçek'in, Havel lehine cumhurbaşkanlığı adaylığından feragat etmesi uzerine yakın bir gelecekte başkanlık koltuğuna oturması beklenen Havel, Romanya ve Arnavutluk'tan sonra Doğu Bloku'nun en otoriter rejimiyle yönetilen Çekoslovakya'da sanatsal yaratım ve sanat/pohtika ilişkileri konusunda, Fransız "Beaux Arts" Dergısi'nin sorularını yanıtladı. Prag'da nehir kenannda, mimar dedesi tarafından 1905'te yapılan bir apartman katında kardeşi ve eşi CMga ile yaşayan Havel'in bir saniyesi bile boş değil. Evi, haber getirenler, dostlar ve gazetecilerle dolu. Havel'in telefonu da susmak bilmiyor. Geniş ve ferah apartman dairesinin duvarlan, çoğu Havel'in arkadaşı çağdaş Çekoslovak ressam, fotoğrafçı ve sanatçüarının eserleriyle suslu. Sigaralannı kibritsiz yakan Havel, özellikle son iki yıldır edebıyat ve tiyatro çalışmalarına zaman bulamamaktan yakınıyor. Kır evinde bile her zaman siyasal guncellığin gereklerini yerine getirmek zorunda. Havel, oncelikle, Çekoslovakya'da sanatsal yaratımın buyuk ölçüde serbestleştiğini belirtirken, glasnostperestroyka akımının bunda rolu olduğunu, ama asü nedenin toplumun özunden gelen bir liberalleşme isteği olduğunu vurguluyor. Sınemadan tiyatroya, resimden edebiyata kadar son iki yıl içinde, resmi etkinliklerle "samizdat" denilen ve gizli yayımları ifade eden çalışmalar arasındaki sınırın inceldiğini halırlatan Havel, devlet tarafından yıllardır yasaklanmış sanatçılann bugun artık eserlerini sergileyebildıklerini ya da yayınlayabildiklerini açıklıyor. Ayrıca, son üç yıla kadar yapıtları resmi makamlarca değerlendirilen sanatçıların tutum ve politikalarında da gözle gönllür bir değişim olduğunu aktanyor. Devletin, toplumun temeliııden gelen bu özgürluk isteğine karşı koyamadığını söyleyen vazar, bugünku kültürel ortamın 68'lerdeki ortama benzediğini de belirtiyor. HER ZAMAN MÜCADELECÎ Çekoslovakya'dt muhalefet hareketinin öncüsü oyun yazan Vaclav Havel, 77denbuyana siyasi faaliyetlerinenmücadeleci siması. genel kulturü özellikle de tiyatro kültüründen esinlenmiştir. Zaten o dönemin en büyük siyaset adamları, en önemli Çek yazarlarıydı. Havel, sanatçı yanıyla bugünkO tum siyaset adamlanndan aynlmaktadır. Onun ilk piyesleri tüm izleyenleri kahkahadan kırardı. Gülduru, kuşkuculuk demektir. Kuşkuculuk, aynı zamanda kendisıyle alay etmek demektir. Paris'te izlediğim "Largo Desolato" adlı piyesinde Havel, alaycı bir sekilde kendi durumunu yansıtmaktadır. Hayatını siyasi mucadeleye vakfettiği icin artık kendine hâkim olamayan bir adamı anlatır. Oyunun son sahnesinde, polisler gelip adamı tutuklayınca, oyun kahramanı neredeyse sevinir. Nihayet bir başına kalabilecek ve artık kendine hâkim olabilecektir. Havel de aslında siyasi mucadeleden başka şeyler, mesela yazmak, oyun hazırlamak ısterdi. Ama kendisini aşan bir takım zorunluklara da sorumluluk adını takmıştı. Havel'de bir bilgelik, bir şair bilgeliği var. kulturü Avrupa kültüninün bir parcasıdır ve öyle algılanmasmı isteriz. Her düzeyde kültürel ilişkileri yoğunlaştırmak lazım. Batı'nın heyecan ve tutkusuna ihtiyacımız yok. Tek isteğimiz eşit duzeyde muamele edilsin ve sanatçılara, yaptıklan iş kriter alınarak değer verilsin. Bizim Batı'dan isteyebileceğimiz tek jey, Batı kendi sanatçılarına nasıl muamele ediyorsa, bize de aynı tutumu gostersin. Son olarak yakın gelecek hakkındaki tahminleriniz? HAVEL Siyasi durum çok açık, daha doğrusu ortada. Kuitür sıyasetleri için de aynı durum geçerli. Bugunden itibaren her şey mümkün diyebilirim. Belki de onumuzdeki donemde bir "Çavuşeskulaşma" ya da "Brejnevleşme" dönemi, yani en karanhk ve en baskıcı günlere dönüş söz konusu. Ben pek tahmin etmiyonım böyle bir şey olabileceğini, ama her şey mümkun, dedim ya... Öte yandan, Çekoslovakya; Polonya ve Macaristan'ın izlediği yöne de kayabilir. Aynca bu saydığım iki olasılık arasında başka bir sürü olası durum da var. Yine de halen içinde bulunduğumuz ne kuş ne deve durumu, herhalde 5 yıl kadar devam eder. Ama her halükârda gerek siyaset gerek kültür alaıunda değişimler sürecek. TOMAS DA SOVYET TANKLARINA KARŞI Milan Kunderanın, filmi ulkemizde de gosterilen "Varolmanın Davanılmaz Hafifliği" adlı romanının kahramanı Tomas da 68 ilkbahannda protestolara katılmıştı. mektir. Onlan karikatürize ederler, devletle, resmi kurumlarla, ama tabii bu arada muhalifler ve kendileriyle de alay ederler. Ben kendimi bu akıma çok yakın hissediyorum. Ben sadece insan hakları savunucusu değiiim, aynı zamanda bir tiyatro yazarıyım ve tiyatro yazan olarak güldürü ve parodi sevdiğim biçemler. Ben de bazı piyeslerimde muhaliflerle, kendimle alay etmişim, hatta kendimi rezil etmişimdir. Batılılar bu tutumumuzu pek iyi kavrayamadılar. Gazetecilik klişeleri nedeniyle onlar Doğu Bloku'nda meydana gelen olaylan, siyah/beyaz aynmına tabi tuttular ve kötü polislerle iyi muhalifler çatışıyor sandılar. Tabii böyle bir durumda da gulünecek bir şey pek kolay bulunmaz. Bir oyunda, bir romanda, hafif gerzek, ne yapacağını bilmeyen, zavallı ve komik bir muhalifle karşılaşınca çok şaşırdı Batılı. Çunkü bu durum onun daha önce edindiği önyargıların çerçevesine oturmuyordu. Bu yeni koşullar bir vazar olarak sizin çalışmalannızı dognıdan nasıl etkiledi? ^ HAVEL Hayat durmuyor, her zaman, her yerde değışiklik var ve bu değişiklikler sanatçıya sürekli olarak yeni esin kaynakları, yeni konular uretiyor. Sanatçı hayattan kopuk bir şekilde yaşamıyor. Ama ben, şahsen, bugünkü gelişmelerde öyle çok olağanustü gariplikler görmüyorum. Bugünku değişimleri kuçumsediğim sanılmasın. Ama ben bugunleri sanki daha önceden yaşamıştım gibi geliyor. Ben 50'li yıllann sonu ile 6O'lı yıllann başında yazmaya başlamıştım. Ve o zamandan ben hep siyasi arenadaki ınişçıkış ve gelgitleri izledim. Serbestleşme dönemi ohryor, ardından bir normalleşme dönemi gelivor. Baskı dönemınden çıkışın klasık, hep tekrarlanan sureçleri bunlar. Bu nedenle bugünkü yeni dönem, beni vazar olarak öyle çok yeni konularla buluşturmadı diyebilirim. Mesela bakın, benim 1962'de yazdığım "Açık Hava Şenliği" adlı eserımi birileri bugün okusa, sanki dun yazılmış ızlenimine kapılır. Şimdı belki beni biraz iddialı, hatta kasıntı bulacaksınız, ama ben düşündüğümu söylüyorum size. Bugunku durum beniın yazar olarak çalışmamı doğrudan etkiliyorsa, o da tamamen olumsuz bir şekilde etkiliyor. Çünkü yazmaya o kadar az zamanım kalıyor ki.. Zamanımzın neredeyse tumu siyasal etkinliklere aynlmışken, yazamamak sizi nasıl etkiliyor? HAVEL Çok yazık oluyor tabii. Ama benim yurttaşlık görevlerim aslında yazarlığımın doğal bir uzantısı. Kendimi ikiye ayrılmış hissetmiyorum. tki mesleğim varmış gibi almıyorum. Varlıksal açıdan değil de sadece pratik açıdan sorunlar yaranyor siyasal etkinii Batılının kavrayamadığı... Son olarak piyasaya çıkan sanat yapıtlannda mizah ve ince alay çok onemli bir ozellik olarak gönınuyor. Bu dunımda, yeni bir Çek kulturuniın doğumundan söz edebilir miyiz? HAVEL Bizım kulturumüzde mizalıın bir Çek rengi her zaman vardı. Tarihin tum önemli olaylan bizde her zaman gırgırla yorumlanır ve parodi sanatı oldukça gelişmiştir. Bizim geleneğimizde gerçeğe mizahi yaklaşımın kökleri oldukça eskidir. Mesela bu yıl, ocak ayında çok onemli, tarihi ve biraz da trajik olaylar meydana geldi, gösteriler, yürüyüşler oldu. Bizde bu tür olayların sanatsal düzlemdeki ifadeleri o kadar çabuk ifadelendı ki biz bile şaşırdık. Bugün rock müzik gruplarında, resimde, fotoğrafta ya da edebıyatta bu olayların etkisini görmemek mümkun defıl. Aynca bizde "Daha Gırgır Bir Aktualite Yaratmak İstevenler DernegTnin ilgınç çâlışmalan var. Polonya'daki "Turuncu Altematir' grubuna benzer bir dernek. Bu gruptakı arkadaşların temel meşgalesi, her şeyle, kendileri ve muhalifler dahil her şeyle dalga geç aoaR 15 kısı OTOMOBIL kazanacak 1S0 kisi T0PLAH 138 MILm'ı payiaşacak LIBLILERAR4MY0R! III 15000000 TAM BILETLERE 1 Adet Mercedes26O SE 11 Adet Renault 11 TXE Flash 12 Adet Taunus 2.0 GLS YARIM BILETLERE 24 Adet Taunus S1.6 26 Adet Renault 9 GTE ÇEYREK BILETLERE 40 Adet Renault 12 Toros 5 V 36 Adet Renault 12 Toros SVV 5 V sızı ' ' Bi r "S a r ı y o r b i I e 11 e hedef e! ''
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear