Catalog

3 KASIM 1989 6ÖRÜŞ Dilber HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ CUMHURÎYET/7 INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N Gelirken uzun, geçip gidince kısa görünen dilberin ismi: Ömür. SelahattİB Ertiık NE ZAMANA KADAR TANIMAYACAKLAR Demirel inada bindirdi ÖZAL TBMM'de sadece kendi partililerinin katıldığı oturumda sekizinci cumhurbaşkaru seçildikten sonra Demirel basın toplantısını patlattı: "Bu iş railJeün iradesinin ihlalidir..." Azınlık durumuna düşmüş bir partinin genel başkanının sadece Mectisteki çoğunluğuna dayanarak cumhurbaşkanı seçilmesini kesinlikle kabul etmiyordu. Peki ne zamana kadar bu tavrını sürdürecekti? Hiçbir zaman özal'ı cumhurbaşkanı olarak kabul etmeyeceğiııi tekrarlıyordu. Basın toplantısında sorduk: Eğer yapdacak bir gend secimde DYP en fazta oyu aJan parti durumuna getirse, Cumhurbaşkanı Turgut Özal size başbakanlık teklif edecektir. O zaman da goriışmeyecek misiniz, başbakanugı kabul etmeyecek misiniz? Kesin tavır Demirel gayeı kati bir biçimde tavnnı sürdürdü: "Neyin cumhurbaşkanı, kimin cumhurbaşkanı? Eğer çoğunluğu alırsak, önce onu oradan aşagı indirecegiz. Bunu çok açık söylüyorum. Önce anayasa degişikliği yapıtar, iki güniük iştir, sonra hükümet kundur." Yani bir genel seçimde Demirel çoğunlu ğu ele geçirirse başbakan olmadan önce tinin sol kanadında yer alan bir milletvekiÖzal'ı Çankaya'dan aşağı almaya kararlı. linin karanlık güçlerle işbirliği yapmasına DYP grubu da arkasında. Dcmirerin dedi bağlıyorlar. Tarn Özal cumhurbaşkanı seciğinin dışında bir tavır koymak niyeti yok. lirken Baykal'a yıpratma kampanyası açmaAncak bir süre sonra Demirel, Özal ile aıı nın dikkat çekici olduğunu vurguluyorlar. laşır da "Diin dündii, bugıin bugündıir" derSol kanadın Kürt kökenli ve ihracı istenen se diyecek bir sey yok, ama şimdılik Demi milletvekiUeri ise bir başka kırgm ve kızgın. rel'in görünümü hiç de anlaşacağa veya yu Genel başkanın bu konudaki tutumunu sert rnuşayacağa benzemiyor. ve haksız buluyorlar. Bu göruşe katılan daha peK çok milletvekili var. SHP, özal'a karşı SHP cephesi izleyeceği taktikler ve ilerdeki günlerde nasıl davranacağı konusunda DYP kadar katı SHP cephesinde ise durum biraz kanşık. ve kararlı görünmüyor. SHP tepelerindeki kararsız tutum ve politiSekizinci cumhurbaşkanını şimdilik mukalar, "sinei millet tartışmalan" ve "hata eJtik" açıklamaları partiyi kanştırmış du halefet partileri tarumıyor. Ne zamana kadar tarumayacaklar, bunu zaman gösterecek. rumda. Peki millet tanıyor mu? Sol kanat fırsattan istifade kelle istiyor. Ankara'dan küçük bir anekdot. Ankara Başansız yönetici kadrosunu yıpratmak için büromuzdan Ümit Aslanbay, Meclisteki bu olayı kullanıp sürekli tepeyi dövecek. cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra taksiyle Yönetim kadrosu ise dağınık ve moralsiz. büroya geliyor. Şoför söyleniyor: Deniz Baykal kendisine bazı dergiler aracı Ne lnönü'de iş var ne de Demird'de. lığı ile yapılan "villa arsa aldı" suçlamala tkisi bir oldu, ama şu adamın cumhurbaşnndan rahatsız. Cumhurbaşkanının secimin kanı secilmesmi engelleyemediler. Yazıklar den bir gün önce MYK toplantısında secim olsun... konusundaki taktiklerin ve politikaların göÜmit Aslanbay, bu kızgın muhalif şoföre rüşüleceği zannedilirken, Baykal hayatmın soruyor: ve her kuruşunun hesabııu önce kendi arka Peki, ama sen seçimlerde kime oy verdaşlanna veriyor. Satın aldığı arsarun tak mistin? sit dekontlannı gösteriyor. Yanıt şöyle: Merkez yöneticileri bu suçlamalan, par ANAP'fc KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK KIRAT KASETCİLİK SUMAR ORMEK BİR KOMPOZİSYON PİKNİK PtYALE MADRA Otobüs Muhterem dinleyıcilerim, siztereee, yenı kasetımde yer alan şarkılardan bir demet sunmaya geldiiim.. özal'ı indireceeeek, Kır at'ı bindireceeek, hırsımı dindireceeek bir çare arıyoruuum.. Haydi siz de kaülın, hep beraber söyleyetim.. Biraz da arabesk dersleri alırsam bu isı de kıvıracağtm anlaşılan. (Fotoğraflar: Selçuk GelişlıKarabuk) KAHVECTHIN BULUŞIARI Rockefeller Center satılırken ADNAN Kahveci yıllardtr j Özal'ın yakınj çevresinde yer j almış bir "danışman politi \ ıan kacı' '" J Kendisini Özal iisini Özal •Korkut Özal. ile tanıştıran kişi * Ankara'da Korkut Özal'ın bakanlığı döneminde saf içinde yer almış, daha sonra Başbakanlık Müsteşarlığı'na gelen Turgut ÖzaJ'ın danışmanüğina geçmişti. Yıllarca özal'dan hiç aynlmadan çalıştı. Hatta Semra özal ile bozuşup küsüştükten sonra Konut'a alınmamasına karşm Turgut özal ile beraberlikleri hiç bozulmadı. Bir ara devlet bakanhğı yaptı, sonra yeniden sade milletvekilliğine döndtt. Ancak yine de milletvekili olmaktan çok Özal'ın danışmam gibi çalışıyor. Kahveci, ilginç buluş ve teorileri ile tanınan bir kişi. Hemen her konuda yeni bir proje geliştirmeye çalışıyor. Konut sertifikasından tutun da Özal'ın cumhurbaşkam olmasmdan sonra parti başkanlığı ve başbakanlığın ayrı ellerde bir ekip çalışması halinde ytirütülmesi gibi fikirler hep onun eseri. Zannederiz milletvekillerine dağıtılan.başbakan seçimi anket formlan da Kahveci'nin buluşu. Meclis kitaplığmda sık sık yabancı dergi ve yayınları karıştıran Kahveci'nin bir düşu de yabancı borsalarda büyük ABD şirketlerinin hisse senetleri ile oynamak. Turk halkıran yatağının altında, kolunda ve küpünde yılda kaç milyar liralık altın biriktirdiğinin hesabmı yapıyor. Altın ithali ile başlayan süreçte Turkiye'ye giren altının parasal bedelini araştırıyor, sonra bu paranın İBM gibi büyük ABD kuruluşlannın hisse senetlerinin satm alınmasında kullamlabileceğini hayal ediyor. " Tiirk halkı henüz bnna hazır değil, tıpkı şirket salışlannda olduğu gibi" diye ekliyor. Kahveci'nin hayallerinden birini geçen günlerde Japonlar gerçekleştirdi. New York'taki ünlü Rockefeller Center'm hisselerinin yüzde 51'ini ele geçirdiler. Yaklaşık iki trilyon Iiraya ABD'nin bu sembol binaJarını satın aldılar. Çevresinde her iilkenin bayraklarırun asılı durduğu, ortasındaki cafenin kışın buz pateni pisti olarak kullanıldığı, gökdelenlerinin önunde çeşitli ırk ve cinsten kişilerin müzik ve gösteri yaptığı bu dünya merkezi artık Japonların. Kahveci, bir süre önce bize anlattığı ABD'den hisse senedi satın alma işleminin Japonlar tarafından gerçekleştirildigini gördukçe herhalde Turgut Özal yerine Japon Başbakanı Sousuke Uno'ya danışmanlık yapamadığına hayıflamyordur. İŞTE sıra. Kunı bir kalabalık.1 tnsanlar itişip kakısarak otobüse binmeye çalışıyorlar. Ben de onlann arasındayım. ltişen insanlar arasında kayboluyorum. Biri bağınyor "Hey, öndeki sanlı, cabuk ol bec..." Sarı gömlekli adam onu duymuyor. Şimdi içeri girmek onun derdi. tçeri bir girsin de biletini atıp bir yere otursun. Hatta eşyalarını koyacak yer bulsun. Nihayet kendimi bilet kutusunun önünde buldum. Elimi cebime soktum, bilet yok. öbür cebim, cüzdanım, el çantam yok yok yok. tnsanlar arkadan bağınyor. "Çabuk ol", "Direk olduk be", "BUetin yoksa ne bindin be adam" şofor sinirlenmeye başlamıştır. lsteğim kendimi bu kalabalıktan atıp rahatlamak. Utancımdan yerin dibine bittım. tnsanlann sozleri beni korkutuyor. Kendimi dışarı atabildim. Yerlere bakıyorum, insanların bacakları arasında yok. Sonra kalabalıktan çıkıp elimi cebime atıyorum. Meğer astardaki delikten içeri kaçmış. Bileti elimde sıkı sıkı tutarak sıraya giriyorum. Biletimi atıp yer aramaya koyuluyorum. îçerisi havasız, boğulacak gibi oluyorum. îşte orada boş bir koltuk. Hızlı hızlı oraya doğru gidiyorum. Yaşlı bir hanım oturuyor. Arkadan bir genç indi. Hemen yerine gidiyorum. Yanırnda deri ceketli bir adam. Ceketi çok kötü kokuyor. Uzaklaşmak için pencereye yanaşıyorum. O da arkamdan geliyor. tşte orada sıkıştıra. Adam, deri ceketini burnumun içine sokarcasına yaklaşıyor, pencere açılmıyor. Paslanmış. Önümde bir kız. 1820 yaşlarında, saçlannı toplamış. Kepekler açıkça gözüküyor. Sıyah bluzu buruşmuş. Üstünde kepekler belli oluyor. tkinci durağa geldik. Yaşlı bir adam bindi. Yerimi ona vermeli miyim? Otobus kalktı. adamcağız ayakta zor duruyor. "Vereyim. Ama yolum da çok uzak nasıl ayakta giderim?" Başka biri kalktı. Yaşlı adam hemen oturdu. Olaraaz. Adamcağızın ayağına biri bastı. Acıyla ayağını tuttu. Pabucu kirlendi. Mendiliyle siliyor. Durduk. Altıncı durakta ineceğim. Kaçıncı durakta olduğumuzu bilmiyorum. Ağzımı açmaya korkuyorum. Deri ceket ağzıma girecek. Biraz kaykıldım. Deri ceketliye kaçıncı durakta olduğumuzu sordum. Tiz bir sesle "Beş" dedi. Ne kadar korkunç daha 15 dakika o köşede sıkışacağım. Bekledim. Bir çığlık, eğilip baktım. Bir çocuk. Bir çocuk çığlığı bu. tşte korktuğum başıma geldi. Çocuk susmuyor, annesi çok şirin olduğunu düşünüyor. Aman Tanrım. Durduk. Kalkmaya çalıştım. Kalkamıyorum. Yanımdaki çekilsin diye bekliyorum. Çekilmiyor. Söylemek lazım "Beyefendi çekilebilir misiniz?" Kara gozleriyle beni süzdükten sonra çekiliyor. Teşekkür edip kalkıyorum. Otobüs kalktı, inemedim. Hay Allah, bugun de işlerim çok ters gidiyor. tşte yeniden durduk. Yedinci durak yakınmış. Hemen indim. Gidiyor. Maceram bitti. Şimdi işin ıni yok arkadaş taa Kadıköy'e yurü. Hadi bakalım yüril... (Bu kompozisyon Semiha Şakir Ortaokulu hazırlık sınıfına bu yıl başlayan 11 yaşındaki Sedef Topçuoğlu tarafından yazıldı. Gençler ve çocuklar her şeye rağmen umut vaat ediyor...) HIZU GAZETECİ NECDET ŞEN ll Ç İ Z G Î Ü K KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EGİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES vc de Sizce? GARFIELD jm DAVIS ME * ZAMAN"ADI V BttL SÛUEÇLB HAYAÜMlZ GÛÇLJJ BİZ SlcAUVB. GB?M[\ ANILAglNI ÖSTSBILIR. GÜHÜNIÛ.V >üNf££764P1W/ GÖlGELEyEBİLİZ UR . AMA TÜM BUNLAZ BUtaJdÜMÜZÜ UAİIL TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARMAN 3 Kasını UNLU TtYATRO OYUNCUSU /. GALfPAKCAN.. 1894'T£ SUGÜN, ÜNLÜ TİYArHO OYUNCUSU İSAıfA/C. GAÜP AeCAH USICUPAIS'OA DOĞMaŞTU. HEAjtJZ 67 YAŞLAR{A/PAy>££N /UÇ KEZ TlYATKOyA SirMlÇj 8U OLAY OtJPA 8UYUK BIIS TUHKU "#* '. UZUfJ g//Ç SÜRE GÖNPEJSlL£>lĞt ASX£I& OKULU YA fZ477OW/Çn. tS2f'D£ GITT'Ğ' f&4N£A'DA, YÖMETANOSE ANTPtNE 'ISJ X4/?O/MIYLA COMEOIE FRAMÇAu CALfSA&A/C £AAJA7rM ILEeLETEAl I SALlP SEY, YUgDA SONHA 0if/r RlZA TVPLULUĞUIIJPA , FEÇEŞI7T.I OYU/VC4GM KCU. OÖNEMIM/At GEL£N OYUNCULJ4/ZIMC>/W . BU A&4DA BIBÇOK: FILJUPE MEN ARCAM, /CA&4K7TEG rAGATMAD )