24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 KASIM 1989 HABERLERÎN DEVAMI CUMHURÎYET/19 , E M UĞUR MUMCU 141142163 içinparacezası önerisi 'çağdışı'bulundu (Baştarafı 1. Sayfada) Bu üç madde de ceza hukukunun evrensel ilkesi "kanunsuzsuç ve ceza olmaz" ilkesıne aykırıdır Çünku bu ılke, suçların apaçık tanımlanmasını gerektinr Bu üç maddede yer alan suçların kesin tanımı yapılmış değıldir. Örneğin 163 maddedekı "..devletin sosyal veya ekonomik belırttiğı "hukumet goruşü"ne temel olması bekveya siyasi veya hukukı temel duzenini kısmen de olsa dini TURAN YILMAZ lenen bu çalışmaya, öteki tepkiler ise şöyle: esas ve inançlara uydurmak amacı..." tammındaki suç öğeANKARA Cumhurbaskanı Turgut Özai'ın taleri hukuk terazisınde nasıl tartılır? lımatıyla Adalet Bakanlığı'nca gerçekleştirılen ve HASAN FEHMİ GÜNEŞ Sozgelişı, İslamcı bankerler, Al Baraka ve Faısal Fınans ı kurumlarının faizsız banka sıstemıne göre çalışmalan •'dev "duşunce suçıT'na para cezası yaptırımı getinlme (SHP Grup Başkanveküı) letin hukukı temel düzeninı kısmen de olsa dinı esaslara sını içeren çalışma, muhalefet tarafından "sami"Bız, duşunce suçunun cezasının mi olmayan, oyalamaya yonelik bir girişim" olahafifletılmesini >a da bu suça veuydurmak" anlamına gelmez mi? rak nitelendı. SHP Genel Başkanı Erdal Inonu, burilen cezarun para cezasına dönüşVe yine, cuma selamlıkları aynı maddede yer alan "Şah nun bir başbakanın ve cumhurbaşkanının "ulufe tunılmesiru değil, toplumun da bu si nüfuz veya menfaat temin maksadıyla dinı hıssiyatı veya dagıtır gibi" gerçekleştirılemeyeceğinı söyledı. yöndeki beklentisı doğrultusunda dince mukaddes tanınan şeyleri veya din kitaplarını alet ede SHP lideri Erdal loönıi, Türkiye'de hâlâ serbest duşunce suçu kavTamının ceza sısrek her ne surette olursa olsun propaganda yapmak" diye duşuncerun ve duşuncenin açıklanması ozgurluğütemimizden bütunüyle çıkarılmatanımlanan suç kapsamına gırmez mi'> nun olmadığıru soyledi. Bunu bir başbakanın vesını ıstiyoruz. Bu nedenle, AdaBu 163. madde, ıç ve dış sermaye çevreleri ile bütünleya cumhurbaşkanının "ulufe dagıtır gibi" gerçek let BakanlıgTmn çalışmasını, oyalamaya yönelık ve şen ve sırtı gün geçtıkçe kalınlaşan İslamcı çevrelere ve örleştiremeyeceğıni belirten lnönü, Türk Ceza Yasa samimi olmayan bir girişim olarak niteliyoruz. Bigutlere hiç, ama hıç uygulanmıyor. madde, yalnızca İslam sı'nın 141, 142 ve 163. maddelenmn artık tamamen zim önenmiz doğrultusunda TCK'dakı söz konu1 kaldırılması gerektiğinı bıldırdi. SHP lıden, "Bun su maddeler ortadan kaldırıldığında, bu maddeler cının yoksuluna, kimsesızıne ve garıbanına uygulanıyor "Sosyal bir sınıfın oteki sosyal sınıflar üzennde tahakkü lan tutmak için hiçbir neden vok. Bu maddelerin nedeniyle mağdur olanların somnunu da tumuyle münü tesis ef/neye"dıye başlayan 141 ve 142. maddeler, ce kalkmasından kimse korkmasın. Bir şey olmaz. çozmuş olacaktır. Bu DYP'nin onerısinde olduğu za hukukunun temel ılkelerine olduğu kadar, çağdaş çoğul Anayasayı koro>acak maddeler ceza yasasında ver. gıbı bir af değıl, aftan da daha ıleride bır aklanma Yanlış olan fikir ozgürlugunu engelleraektir" dı olanağı getirecektir. DYP'nin af önensı, bır anacu demokrası anlayışına aykırı suç öğelerı ıçerıyor yerek, silahla anayasayı değıştırme gınşımlenrun za yasa değişıklıği öngöruyor. Bu ise daha uzun bir Bu maddelere gırdiğı ıleri sürülen herhangı bır yazının an ten yasalarla engellendiğini vurguladı. usulı muamele gerektiriyor. Bizim bu maddelerin lam ve kapsamında, savcılar, ağır ceza yargıçları, Yargıtay Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'ın konuya ılış ortadan kaldırılması yönündekı önerımız ise daha üyeleri, ünıversıte profesörlerı çelışkılere düşuyorlar. Çoğu kın açıklamasını da "dolambaçlı" diye niteleyen pratık bir gınşımdır. Bu önerimiz, DYP'nin bu yönkez bırinın "suç" dediğıne, öbüru "hayır, değıl" dıyor Inönu, serbest duşuncenin Avrupa ıstedi diye gel deki goruşunu de ıçeriyor." Anlam ve kapsamı bu kadar tartışmalı olan bu maddele meyeceğinı, bu konuda Turkıye'nin kendisine gurın "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesıne aykırı olmadığı venmesi gerektığıni soyledi. nı aklı başında hıçbır hukukçu ılerı süremez. Inönu, iktıdara geldiklennde demokrasiyi ve ser KÖKSAL TOPTAN 1951 yılında, Millet Partisı Genel Başkanı Osman Bölük best duşunceyi sağlayacaklannı belirttikten sonra başı, CHP Mılletvekilı Faık Ahmet Barutçu, eskı Yargıtay Baş ANAP'ı, bu istemleri iç politika malzemesı olarak (DYP Grup Başkanvekılı) "Şu anda öncelıkle, hapıste kanlarından DP'lı Halil Özyörük ve Prof. Necıp Bılge, bu 141 kullanmak ıstemekle suçladı. Inönu, "Din ve hurolan hukümlu ya da tutuklulann riyet istisman iktidarda kalmak için başvurduklave 142'ncı maddelerın getıreceğı tehlıkelerı teker teker saymağdunyetlenni önleyecek bir çön yollardan biri. Ama hepsi bilecek, biraz dayanmışlar. zum gerekivor. Bu çözüm de bir mak gerekivor" dedi. 1951'den 1990'a gelmişiz. Yine de bu maddeler anayaaftır. Parlamento bir hafta on gün saya uygun mu, aykırı mı? . dıye tartışıyoruz. Cumhurbaşkanı Turgut Özai'ın, başbakanlığı ıçınde bu sorunu çözebilir. Konu Bu maddelerı hemen kaldırmak gerekir. döneminde Adalet BakanlığVna verdiğı talimat uzedaha sonra tartışılmalı. Bizim barine TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerıne ilişkin Nıçın mı? zı tereddutlenmiz var, bu maddevapılan çalışma, duşunce suçu kavramına "cebir" lerın kaldırılması halinde ortaya bır boşluk çıkar Sonra ne olur ne olmaz, ıktıdar değışir Bırılerı de kalkar koşulu getırıyor mı, çıkar ise ne gıbı yenı önlemler almak lazıtn di141'ıncı maddenın 3 fıkrasındakı "Devletin.. (..)tekbirfert.: tarafından yonetılmesıne "tevesşül etmek" suçundan bazı Önumuzdekı gunlerde Bakanlar Kurulu'nun gun ye. Bir boşluk çıkmıyorsa, yenı bır önlem gereği larına davalar açar, yine bu bırilerı buna bir de 163'üncu demıne gelmesi ve Başbakan Yıldınm Akbulut'un yok ise sorun yok. Bır boşluk çıkıyor ve anayasamaddedekı "devletidin esaslarına uydurmak" suçunu da ekler 0 zaman yandı o bazıları! lyısı mi bu maddeleri "mıllı bırlik ve berabehık ruhu içinde' hep bırlikte şımdıden kaldıralım. Hemen, hemen Sız bakmayın öyte sağcı demagoglara, Türkiye'de "komünızm tehlikesı" hıç olmadı. Ne dun, ne bugün. "Komünizrr, tehlıkesı" olsa olsa Gorbaçov Sovyetleri'nde var bugün' Adalet Bakanı "Bu maddeler için parken, Dışişleri Bakanlığı'nın da Öyleya, "yenıden yapılanma" ve "açıklık politıkası" başakendilerıni iyi enforme etmesı geçeşitli onenler var. Bakanlar rıya ulaşamazsa ne olacak? Komünizm gerı gelecek! rektığinı soyledi. Kurulu'nda tartışacağız. Şimdilik Öyleyse gelın, bu maddelerı Sovyetler'e "ihraç" edelım. Bu maddelere ilişkin sınırlamapara cezası düşunülmüyor. Bugün Sovyetler, bılıyorsunuz, "devrim ihraç" etmek ıstedıler olların anayasada da yer aldığını düşünce suçu olmayan yarın olabilir. madı, "işçıler bırleşin" dedıler pek tutmadı. Bunların yerıammsatan Sungurlu, bır soru uzeDunya konjonkturu ile yakındün tıne de bakanlıkları bunyesinde ne, Türkiye'de sınıf bılıncı ışverenlerde yerleştı ve ışverenilgili. Dışişleri, bizi iyi enforme gerçekleştirilen çalışmalann bu ler, Marksıst dıyalektığı tepetaklak ederek bu sınıf bılıncı ile yonde bir anayasa değişikliğı ıçeretmeli" dedi. bırleştıler ve Moskova'ya akın akın gıttıler. Moskova yolu artık işverenlerımıze açıktır. ANKARA (Cumhuriyet Buro değiştirici de çalışmalanmız var" medığinı de sovledı ve "Bu vönde Işverenler Moskova'ya, komünıstler de doğru cezaevlerı su) Adalet Bakanı Oltan Sun dıyen Sungurlu, "mesele fikir hur bir anavasa değişikliğine gitmek gurlu, "Bizim kanunlanmızda du ri>eti mi? 141 ve 142de yasakla için butun bunlan suç olmaklan ne1 çıkarmak lazım. Bizim ise şu anEvet, bu maddeler artık bize değıl kuzey komşumuza ge şunce suçu yoktur, eger onlarda nan fikir hurri>eti mi?" sorusunu da boyle bir çahşraamız yok" duşunce suçu varsa kaldınnz" de yonelterek, bu yönde kamuoyunreklıdır. di. Bugün düşünce suçu olmaya da hem lehte hem aleyhte göruş dedi. "Belki" dıyorum, Sovyetler, bu maddelerle, bundan sonDYP'nin, bu maddelerden hura "sosyal bır sınıfın öteki sosyal sınıflar uzerinde tahakkum" nın yarın olabileceğını savunan ler olduğunu söyledı. Sungurlu, kumlu ve tutuklu bulunanların Sungurlu, Turk Ceza Yasası'nın aynı sorunun kendisine yöneltılkurmasını onler. 141, 142 ve 163. maddelerıni, Ba mesı uzerine, "Bizim kanunlan mağduriyetlerının önlenmesi için Bu maddelerın Sovyetler'de nasıl ışletileceğı konusunda kanlar Kurulu'nun ilk toplantısın mızda duşunce suçu voktur, eger oncelikle bır af çıkanlması yonunbır sorun çıkarsa o zaman da "Ord. Prof. Dr." kartvızitli ünlü da gundeme getıreceğını belırte onlarda duşunce suçu varsa deki onerısı ıçın, "DYP hiçbir şe> bilirkışılerı Moskova'ya yollarız. rek, "Bu mesele çok ciddi, Bakan kaldınnz" karşılığını verdi. Sun sojlemijor" karşılığını veren Sunlar Kurulu'nda enine boyuna lar gurlu, bu vanıtından sonra, "Bu gurlu, "Biz aftan yana bir parti tışmak lazım. Bovle olmazsa bize nu çok oportunist bir beyan ola degiliz. Bizim programımızda af sıkıntı gelir" dıye konuştu. Bakan rak kabul edebilirsiniz, Ancak ge getirilmesi duşunulmemiştir.Ama lığında bu maddelere ilişkin 34 çerli olan duşunce budur. Ama şimdiki hukumetimiz ne gibi bir değışik çalışma yapıldığını, ancak bugun duşunce suçu olmayan va karar alır. onu bilemem. Bu konu bu maddelerde öngorulen hapis nn olabilir" dedi. Sungurlu, bu bizim dışımızdadır" dedi. Uluslararası Hukukçular Birliği tarafından cezalarının para cezasına donuş konuda AT standartlan ile Doğu Cumhurbaşkanı Turgut Özai'hazırlanan mütalaada, 140, 141, 142, 158, 159 ve turulmesının "şimdilik" gundem Bloku'ndakı yumuşamanın anım ın açıklamalarının anımsatılması 312'nci maddelerın değiştirilmesi ya da lerinde bulunmadığını da kayde satılması uzerine, 141, 142 ve 163. uzerine de Sungurlu, konuvu den Sungurlu, muhalefetin soz maddelerin içeriklen yonunden Özal'a kendisınin de sorduğunu ve kaldırılması istendi. tSTANBUL (ANKA) Ulus kabul edilemez bır durumdur. Bu konusu maddelerin tartışılması yalnız bir iç hukuk sorunu olma Cumhurbaşkanı'run da kendisine, lararası Demokratik Hukukçular nedenle, TCK'nın 141 ve 142. yonundeki önerisine de "tartışınz dığını, dunya konjonkturu ile ilış "Meselelerin bu olçude dile getikili bir konu olduğunu kaydede rilmesi bir kamuoyu meselesidir. Bırlıği, Turk Ceza Yasası'nın 140, maddeleri gereğince tutuklanmış 510 sene" karşılığını verdi. rek, bu nedenle dunya konjonktu141, 142, 158, 159 ve 312'incı mad bulunan Havdar Kutlu ve Nıhat Bakanlığındakı çalışmalara iliş runu iyı gormek gerektiğini soy Artık Türk kamuo>unun da budelennın Avrupa lnsan Hakları Sargın ile tum dığer kışılerin salı kin bır soruya, "Bu maddelere ilişna hazır olduğu kanaatindevim" ledi. Sungurlu, bu çalışmalan ya karşılığını verdiğıni soyledi. Sozleşmesı'ne aykırı olduğunu sa verılmelerıni talep ediyoruz." kin cezayı arttıncı da azaltıcı da vunarak, değıştirilmesini ya da kaldırılmasını ıstedi. Bırliğın, TBKP davası hakkında hazırlattığı mutalaa, Kutlu ve Sargın'ın gozaltı suresının Turk Anayasası1 nın 19'uncu \e Avrupa Sozleşmesı'nın 5'incı maddesıne aykırı olduğu bıldınldı. Mutalaayı, Demokratik Almanya Humbolt Universıtesı'nden Prof Erich Buchholz, Ingıhz Parlarnentosu lnsan Hakları Grubu uyesı avukat Anthom Gifford, Federal Almanya Federal Anayasa Mahkemesı eskı vargıcı Prof. Martin Hirsch, Parıs Unıversıtesı emekli oğretım uyesı Prof. Gerges Levasseur ile Bruksel Barosu avukatlarından bayan Mirelle Salmon hazırladı. Turk Ceza Yasası'nın birçok maddesınin "öz olarak" Avrupa lnsan Hakları Sozleşmesi'ne avkırı olduğu vurgulanan mütalaada ÜLKER ÖZBESİ'de bol yulaf var. Tabiatın Avrupa lnsan Hakları Sozleşme sı'nde duşuncelerın barışçı bıçımdoğallığı, saflığı, lezzeti var... de dıle getirilmesine ve orgutlenme>e venlen önem hatırlatıldı Bu YULAFLI ÜLKER ÖZBESİ sağlıklı ve midevi, açıdan Kutlu ve Sargın davasında içindeki bol yulaf hem kollesterol "sırf duşuncenin" yargılandığı anlatıldı Mutalaanın sonuç boludüşürücü özelliktaşıyor, hem sindirimi munde şu gonışlere ver verildı: kolaylaştınyor. Aynca kalp ve dolaşım "Turkiye'nın adlı ve politık uzerinde olumlu etki yaratıyor. mercılerı, tnsan Hakları ve Avrupa sozleşmesıne uymak istıyorlarsa, şıddete dayanmayan politık YULAFLI ÜLKER ÖZBESİ, günün 24 saatinde goruşleri ve duşunce ozgurluğu size, doyurucu ve sağlıklı lezzeti getiriyor. hakkını kullanan Kutlu ve Sargın'ı cezalandırmak ıçın ana>asanın 13 ve 14'uncu maddelerını kullanamazlar. Turk Ceza Kanunu'nun 140, 141, 142, 158, 159, 312 maddelerı, Avrupa lnsan Hakları Sozleşmesı'nın 9 10. ve ll'ıncı maddelerıne uyumlu kıhnmak uzere değıştırılmeli >a da kaldırılmalıdır. Ba> Kutlu ve Bay Sargın'ın gozaltında kalma surelen. Turk Anayasası'nın 19 ve Avrupa Sozleşmesı'nın 5'inci maddesıne av kırıdır Dev let Güvenlik Mahkemeleri, sarukların tarafsız hâkımlerce yargılanma hakkı ılkesinı tehlıkeye sokmaktadır Bu mahkemelerın yapısı, demokratik devletlenn gereklerine, Avrupa Sozleşmesi'nin gereklerıne ve yapılarına uygun değildir. Bu mahkemelerın bır an once ortadan kaldırılmaları ve mahkeme sorunlanndan uzaklaştınlmalar: gerekmektedır. Turk devletinın barışçı faalivetlerıyle tanınmış politık mılıtanlar içın ıdam cezası ıstemeye devam etmesı, bıı^butun anlaşılamaz se Düşüncenin suçu olmaz' nın 110. maddelerı arasında tespit edilen devletin temel çatısı ile ilgili bu maddelerle bağlantılı olabilecek birtakım yeni duzerüemeler gerekiyorsa grubu olan partiler, parlamento dışındaki partiler ve bu konuyla ilgili çeşıtlı kuruluşların onak bır çalışma yapmasını önenyoruz. Boylece bu konuyla ilgili bir tartışma yapma gereği ve zorunluluğu ortadan kalkmış olsun. Şu anda cezaevinde bulunanlar bır af ile salıvenlmedikçe, böyle bir tanışma >rapıp geruş bır konsensus sağlamak zordur. O nedenle bu voldaki tum girişımleri desteklemeye hazırız." yasasında, anayasayı koruyucu hükumler vardır. Bizde de var. Yani bir yanda fikir hürriyeti var, bir yanda kışılerin sığındığı, oylanmız ile altına imza attığımız bir sosyal mukavele olan ve herkesin uymak zorunda olduğu anayasa var. Bu nedenle mesele sırat köprusu gibi ince bir sınırda, biraz ötesi kişi hak ve özgürluklerı, biraz ötesi toplum gtıvenliği. Bu inceliğe ilişkin hassasıyeti biz hukukçulanmıza tevdi edi>oruz." ŞENER BATTAL (Eskı MSP Mılletvekilı) "141, 142 ve 163. maddelerın tamamen kaldırılması oncelikle ele alınması gereken bır husustur. Anayasa ile ilgili düzenlemeler vakit alacağından, ceza kanunu tadılatından sonra ele alınmahdır. Fikir suçlarımn paraya çevrilmesı kapitalist mantık yorumuna göre bir uygulama ımajı doğurur." KÂMİL ATEŞOĞULLARI (SHP Ankara MıUeıvekılı) "Bir şeye ceza koymak, onu suç saymaktır. Bu ister hapis, ister para cezası olsun, farklılık taşımaz. Böyle bır duzenleme, duşuncenin suç olmasını kabul etmek anlamına gelir. Biz ise duşünce suçu kavramının tamamen ortadan kaldırılmasını ıstiyoruz. Çunku para cezası da bir cezadır. Bir lıra bile olsa bu böyledir ve ceza da bir suça karşılık verildiği için, MUZAFFER İLHAN ERDOST bu da duşunce suçu ortadan kalkmamış demektir. (lnsan Hakları Dertıeği Ankara Şube Başkanı) Hukumet ise duşünceyı hâlâ bir suç olarak görü"Adalet BakanlığYnın 141,142 yor ve buna da bir yaptınm getiriyor." ve 163. maddelere getirmek istediği yeni tanım, rotanın, baskıcı bır yönetime doğru çevrilmek istendiğinin sinyallerini veriyor. Sayın Özai'ın cumhurbaşkanı seçil(TBMM Mılli Savunma Komısyonu Başkanı) mesinden hemen sonra Mecliste "Duşunce, kışi hak ve ozgüryaptığı konuşmanın düşünce ve lüklerının baştan gelen konusudur. Bana en tehlıkeli fikir nedir orgütlenme özglirluğüne ilişkin paragrafına tam terdıye sorarsanız, tartışılmayan, ko si doğrultuda bir tanım değişikliğine gidılmesı, kaynuşulma>an fıkirdir derim. Fikir gılarımızı arttırıyor. hürriyeti olmazsa ınsan haysıyeti İç ve dış kamuoyunun 141 ve 142'nin kaldırılolmaz. Biz de zaten insan haysı ması beklentisine çekildiğı şu gunlerde, bu maddeyetini temel aldığı ıçın demokra lerin 'hafifletilmesı' görunüsü altında, daha da etsiyi faalet rejimi olarak alıyoruz. Ayrıca fikir hur kınleştirilmesı ve pekiştirilmesi, demokratıkleşme riyetı kaçmılmaz ve en önemli ihtiyacımızdır. Ama ve özgurleşme ile bağda^tırılması olanaksız, gerici bir de madalyonun öbür yuzu var. Her ülkenin ana bir tutumdur. RECEP ERGL\ Sungurlu: Tartışacağız 141142163 Bakanlar Kurulu'nda ele alınacak Genç kitapzede (Baştarafı 1. Sayfada) E.Ö!nun öyküsu, eski Milli Eğitım Bakanı Hasan Celal Guzel'ın dönemıne kadar uzanıyor. Geçen eğıtım yılında, edebıy'at dersı sırasında Tanilh'nin kitabını "vakalalan" E.Ö., okul idarecilerinin "gayretleri" sayesinde Ankara Elmadağ ılçe Sulh Ceza Mahkemesı'nde yanplanıyor. Olrul idaresı bununla da kalmıyor, Tanilh'nin kıtabında "Aleizmi ovduğu, komünizm propagandası yaptıgı, ANAP >e eski Başbakan Özal ile 12 Eylul'u faşizmle suçladıgı, parlamenter demokrasiyi kotukdigi"nı keşfeden okul komısyonunun verdiği rapora dayanarak, E.Ö. beş gun okuldan uzaklaştırılıyor. Daha sonra okuluna devam eden E.Ö. TCK'nın 526. maddesıni ıhlal suçundan 6 aya kadar hapis cezası ıstemiyle yargılandığı Ankara Elmadağ Sulh Ceza Mahkemesi'nden beraat karan alıyor. Mahkeme E.Ö^yu aklarken, okul yönetimi verilen uzaklaştırma cezasıyla yetınmıyor. "E.Ö.'nun üslünde suç aletini yakalayan" edebiyat öğretmenı Mahmut Kaplan, mahkemede öğrencınin aleyhıne şahıtlik yapmakla kalmayıp, ikıncı cezayı veriyor. Notları yeterli olduğu halde E.Ö. bir sozlu notuyla sınıfta bırakılıyor Bundan sonraki gelişmeler ise daha da ilgınçleşiyor. Okul Muduru Bilal Erguven, E.ttyu odasına çağırıyor ve "Eger okuldan naklini yaplınrsan seni ogretmenler kurulunda geçkecegiz" diyor. E.Ö. bu durumu kabul ediyor ve Kayseri Lısesi'ne gitnıek uzere naklıni yaptırıyor. llişiğınin Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Lisesı'nden kesilmesiyle de E.ölnun "kendisini kabul edecek okul bulma maratonu" başlıyor. Verilen söze karşın öğretmenler kurulunda sınıf geçırılmeyen E.Ö. Kayserı Lisesi'nden "yaülılık hakkını kaybettiği için kaydını yapamayız" yanıtını alıyor. Yatılılık hakkının kaybedılmesıne gerekçe olarak ise, E.Ö^nun ekonomik nedenlerle lise bırincı smıfa devam edemeyip bir sene sınıfta kalmasının ustunden lise üçuncü sınıfta da kalması gösteriliyor. E.O. bunun uzerine tekrar eskı okuluna donmek ıstıyor. Vehsı Necati Özkan tarafından öğretmen lisesine yapılan başvuruda, "Nakilden vazgeçüdigi belirtilerek, E.Ö.nun kaydının yenilenmesi" isteniyor. Lise yönetimi olumsuz yanıt veriyor, gerekçe olarak da yatılıhk hakkının yıtirilmesıni gosteriyor. Ancak, E.Ö"yu gunduzlu oğrenci olarak da kabul etmiyor. E.ttnun velisı bu sefer Millı Eğitım Bakanhğı Ortaöğretim Genel Mudurluğu'ne başvuruyor. Genel mudurlukten gelen yanıtta dilekçenin ıncelendiği ve E.Ö.'nun "Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Lisesi'nde parasız yatılı olarak eğitimini surdurmesinin uvgun bulunduğu" kaydediliyor. Genel Mudür Yardımcısı Mehmet Efeoğlu'nun imzasını taşıyan bu yazı da Hasanoğlan Ataturk Öğretmen Lisesi yönetimine yetmiyor. Çunku, "lisede iki yıl kaybeden E.Ö. artık hakkını yitirmiştir." E.öfnun velisı son çare olarak, yine Ortaöğretim Genel Mudurluğu'ne başvuruyor. "Oglunun edebiyat dersi notlannın geçiyor olmasına ragmen haberi olmaksızın sozlu notu verilerek sınıfta bırakıldıgını, notlann emsalleriyle birlikte degeriendirilerek haksızlıgın düzeltilmesi"ni istiyor. Necati Özkan'ın Ortaöğretim Genel Mudurluğu'ne yaptığı son başvuruda yer alan ifadeler ise Millı Eğıtım Bakanlığı'nın yanıtını bekliyor. "Oglumun not ortalaması kurula girmeyi hak kazanacak yelerliliktedir. Avnı durumda olan ögrencfler kurulda geçirilmişken, oglum bu haktan favdalanamamiftır. Bu dunıma oğlumun hakkında açılmış olan bir davanın sebep oluğunu ve bu vuzden ön yargılı davranıldıgım duşunuyonım. Oysa oğlum, bu da>adan dolavı beraat etmiştir. Okul yonetiminin bu yuzden oglumu cezalandırmaya, onu daha fazla magdur etmeye haklan yoktur." Bunca yazışmaya, davaya, cezalara konu olan E.Öye ne düşundüğu sorulduğunda tek bır yanıt veriyor: "Okulumu anyonım." Yabancı hukukçulardan TBKP davası için mütalaa Çok özel bir bisküvi ULKER OZBESI... YUIAFU! \ Yulaf h Bisküvi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear