26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 HABERLER 21 KASIM 1989 Prag'da 200 bin kişi'yeter' diye bağırdı kitle eyleminde, hafta sonunda meydana gelen olaylarda polisin şiddet kullanması eleştirildi. Prag Üniversitesi ve diğer yüksek okullarda öğrenciler oturma eylemi yapıyor. PRAG (Ajanslar) Çekoslovakya'nın başkenti Prag'da hafta sonunda gerçekleştirilen özgürlük yanlısı eylemlerin ardından dün de 200 bin kişinin katıldığı büyük bir yürüyüş yapıldı. Başta Prag Üniversitesi olmak üzere çok sayıda okulda öğrenciler oturma eylemi yaparken, Charter77 adlı hareketin kurucularından ünlü yazar Vaclav Havel, gelişmeleri "son derece dramatik" olarak niteledi. AP'nin haberine göre, dört gündür reform yanlısı gösterilere sahne olan başken ÇEKOSLOVAKYA 1 9 6 8 ' d e k İ Sovyet işgalinden bu yana yapılan en büyük Sovyet İSgalİnden bu yana yapılan en büyük lemi olarak niteledi. j le™ plarak niteledi. tin merkezinde toplanan göstericiler, komünist yönetime son verilmesini ve serbest seçitn yapılmasıru istediler. Gösterilerin diğer kentlere de yayıldığı Bruno kentinde 20 bin Bratislava kentinde 10 bin ve Liberec kentinde de 5 bin göstericinin aynı taleplerle eylem yaptıkları bildiriliyor. Göstericiler, "yeter, yeter" ve "şiddet istemiyoruz" diye sloganlar attılar. CNN televizyonu dünkü eylemi, 1968 Sovyet işgalinden bu yana yapılan en büyük kitle ey Çekoslovakya'da cuma günü 50 bin kişinin katüdığı bir gösteri yapılmış, polis göstericileri şiddet kullanarak dağıtmıştı. AA'nın haberine göre demokrasi yanlısı "Charter77" harekeünin kurucusu olan ülkenin bir numaralı muhalefet adamı, yazar Vaclav Havel, düzenlediği basın toplantısında Ladislav Adamec başkaniığındaki hükümetin önceki gece olağanüstü bir toplantı yaparak ülkenin içinde bulunduğu krizi görüştüğünü bildirdi. Çekoslovakya'daki bellibaşlı tüm üniversitelerde öğrencilerin dün sabahtan itibaren oturma grevine başladıklarını haber veren Havel, bu eyleme Prag ve Brastislava tiyatrolan çalışanlannın da katıldığını, eylemin liselere de sıçramasının beklendiğini belirtti. ••Çekoslovakya'da 20 yıldan bu ınagö"Çekoslovaky^da20yıldanbu,yana gö1 rülmemiş boyutta büyük değişiklikler oldugunu" sözlerine ekleyen Havel, "Çekoslovak toplumu artık özgürlük ve demokrasi isteğini açığa vurmaya hazırdır. Avrılıkçı olarak tammlanan birkaç Don Kişot'un geltolarından çıkarak fikırlerini ayn ayrı sövledigi devirler geride kaldı" şeklinde konuştu. Havel, ülkede önceki akşam çeşitli muhalef hareketlerinin oluşturduğu "Sivil Forunı" adlı kuruluşun, gelecekte D.Almanya'daki "Yeni Forum" gibi demokrasi yoİunda büyuk roller oynayabileceğini belirtti. Ünlü yazar, dostlarıyla uzun görüşmeler yaptıktan sonra, ülkenin içinde bulunduğu bu dramatik dönemde, kendisine verilen Stockholm'e gitmekten vazgeçtiğini açıkladı. Öte yandan, Isveç Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Dışişle: r Bakanı Sten Andersson'un Olof Palme ödülünü Havel'e bizzat vermek amacıyla bu hafta sonunda Prag'a gideceği bildirildi. Havel, basın toplantısında daha sonra, ülkede halen bir iktidar mücadalesinin sürdüğünü söyledi ve KP'nin başına Miloş Jakes'in yerine bir başkasımn gelmesi için birçok kanadın çekiştiğini haber verdi. Prag'daki iyi haber alan kaynaklar, Çekoslovak Komünist Partisi'nin 1415 aralıkta yapılacak toplantısında ve 1990 mayısında düzenlenecek kongresinde yönetimi ele geçirmek için çeşitli grupların mücadele için Olof Palme ödülünü almak üzere bu hafta Olof' Palme ödülünü almak üzere bu hafta de olduğunu doğruluyorlar. de olduğunu doğmhıyorlar. Bu gruplar içinde ülkenin ideolojik lideri 61 yaşındaki Jan Fojtik'in çevresinde toplanan aşın muhafazakârlar, Başbakan Adamec çevresindeki teknokratlar, Miloş Jakes'in saf dışı bıraktığı Lubomir Strougal'ın geri dönmesini isteyenler ve kendilerini "Genç Kurtlar" olarak tammlayan ve partinin Prag Bölgesi Başkanı Miroslav Stepan larafından yönetilen daha pragmatik ve yumuşak bir KP yanlısı grup bunlardan başlıcaları. Havel basın toplantısında daha sonra 17 kasım akşamı düzenlenen gösteride güvenlik güçlerince oldürüldügü büdirilen öğrencinin dururaunun açıklığa kavuşmadığını bildirdi. Krenz karamsar Uemokratik Almanya lideri, gelecek ay yapılacak parti kongresinde tabandan destek gelmezse gidebileceğini söyledi. DİLEK ZAPTÇIOCLU BONN D.Almanya Devlet Başkanı Egon Krenz, aralık ayında yapılacak Komünist Partisi olağanüstü kongresinde görevinden istifa edebileceğini söyledi. D.Berlinde televizyona bir demeç veren Krenz, "Eger parti kongresinde tabanın beni desteklemediği ortaya çıkarsa şapkamı ahr, giderim" şeklinde konuştu. Geçen günlerde D.Almanya'nın çeşitli kentlerinde düzenlenen gösterilerde halk Krenz'i istifaya çağırmıştı. Partileşmeye doğru giden "Yeni Forum" grubunun cuma günü Leipzig'te düzenlediği gösteriye 50 bin kişi katılmış, konuşmacılar Çin'deki Tienanraen katliamını destekleyen Egon Krenz'in ülkede reform politikasının lideri olamayacağını ileri sürmüşlerdi. Yeni Forum dün de bir açıklama yaparak 1517 aralık tarihleri arasında D.Berlinde yapılacak Komünist Parti kongresinin halka açık olrnasını talep etti. Kongrede eski başbakan VVilly Stoph ve hükümetin karıştığı yolsuzluk iddiaları da ele alınacak. Krenz'in istifa etme olasılığı dün Bonndaki kulislerde de yoğun olarak tartışıldı. Ancak Dışişleri çevreleri Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Gorbaçov'la arası iyi olan Krenz'in gitmesine ihtimal vermiyorlar. "Doğu Almaııya'nın Gorbaçov'u" olarak tanınan Hans Modrow'un başbakanlığa gelmesinden sonra Krenz'in yerine geçecek devlet başkanı adayı kalmadığı belirtiliyor. F.AImanya hükümeti dün Demokratik Almanya yönetimiyle ilk resmi temasını gerçekleştirdi. P.Alman Devlet Bakanı Rudolf Seiters, Doğu Berlin'e giderek Krenz ve Modrow ile temaslarda bulundu. Göriişmelerde, F.Almanya'nın Doğu'ya yapmayı önerdiği ekonomik yardımlar, döviz sorunu ve seyahat işlemlerinm kolaylaştırılması ele alındı. Devlet Bakanı ayrıca, Başbakan Helmut Kohl'ün aralık ayının ikinci yarısında doğu Berlin'e yapacağı resmi ziyaretin ön hazırlıklannı tamamlıyor. F.AImanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher ise dün ABD Başkanı Bush'la görüşmek için Washington'a gitti. Genscher, Bush'a, hafta sonunda Paris'te yapılan AT zirvesi ve Almanya'daki son gelişmeler hakkında rapor verecek... Demokratik Almanya'daki son gelişmeler karşısında ekonomik yardımların tartışıldığı AT zirvesinde F.Almanya'nın Doğu Avrupa'ya yapılacak yardımlann yansıru tek başına üstlenmeye hazır olduğunu bildirdiği öğrenildi. Öte yandan Demokratik Almanya'nın Leipzig'den sonra, öteki kentleri de, dün akşam demokrasi yanlısı gösterilere sahne oldu. Leipzig'de yaklaşık 200 bin kişinin sokaklara döküldüğü ve yeni lider Egon Krenz'in gitmesini istediği sırada, Dresden kentinde de yaklaşık 100 bin kişi, aynı isteklerle gösteri yaptı. Dresden'de, dün akşamki gösteri, son iki gün içinde ikinci büyük eylem oldu. Cottbus kentinde de, on binlerce gösterici, Komünist Partisi'nin egemenliğini kınayan sloganlar attı. Holl kentinde toplanan yaklaşık 50 bin kişi de, "hukuk devleti" kurulmasını isteyen sloganlar attı, serbest seçimler yapılmasını istedi. DEMOKRATİK ALMANYA POLONYA ABD Askeri indirim müjdesi Doğu Avrupa'daki gelişmelerden övgüyle söz ederken, Avrupa'daki güçlerde ve savunma harcamalarında indirim yapacaklarını belirtti. A . 1 J JLI Savunma Bakanı, KP'ye başkaldırı X olitbüronun yeni üyesi Andrei Lukonov Komünist Parti'nin hâkimiyetine son verilmesini istedi. Dış Haberler Servisi Bulgaristan'da Todor Jivkov'un görevden aynlması ile birlikte, büyük bir ivme kazanan reform dalgası, giderek yükseliyor. Muhalif grupların, "serbest seçinı" ve "demokrasi" için hafta sonunda düzenlediği gösterilerin ardından, Komünist Parti Politbürosu'na yeni seçilen Andrei Lukonov, parti hâkimiyetinin sona ermesini istedi. Lukonov, "Kelimenin tam anlamıyla hükümet. hükümet olmalı, parlamento da parlamento olmalıdır. Parti, her şeyin üstünde bir kurum degildir ' dedi. AA'nın haberine göre, Todor Jivkov'un görevden gitmesi ve yerine Petar Mladenov'un gelmesinden sonra Komünist Parti Politbürosu'na yeni seçilen üyelerden olan Lukonov, Bulgaristan'da yayımlanan Narodna Mladezh Gazetesi'ne dün verdiği demeçte, hükümet ve partinin rolünün sınırlandırılması gerektiğini söyledi. Daha önce Dış Ekonomik lşler Bakanlığı görevini yürüten Lukonov'un yanı sıra, Bulgaristan tşçi Sendikaları Konseyi Başkanı Petar Dyulgerav da sendikanın, devletten ayrı olmasını istedi. Bulgaristan'da üst düzeyde değişikliklerin olması ile birlikte, yıllardır sesleri çıkmayan muhalif gruplar, geçen hafta sonu düzenlenen yüriiyüşlerde yeni lider Mladenov'dan daha fazla demokrasi için isteklerde bulunmuşlardı. Bulgaristan'da geçen cumartesi günü düzenlenen ve ülke tarihinin en büyük gösterisi olarak tammlanan yürüyüşte, özellikle serbest seçimler ve demokrasi için istekler sıralanmıştı. Bulgaristan'da yaşayan Türklerin de aralarında yer aldığı yürüyüşe katılan 5 bin kişi, eski lider Todor Jivkov ve politikası aleyhinde sloganlar atmıştı. Bu eylemlere karşın Sofya yönetimi tarafından reformlar konusunda hâlâ somut bir programın açıklanmamış olması muhalefeti kaygılandırırken, kitlelerde de huzursuzluğunu arttırıyor. Uzun süre Sovyetler Birliği'nden başlayıp tüm Doğu Avrupa'yı kapsayan reform dalgasına kapıları kapalı tutan Bulgaristan'da ortaya çıkacak gelişmeler merakla bekleniyor. Mladenov, konuşma özgürlüğü ve serbest seçimler için Bulgar halkına "yeşil ışık" yakarken, bu ülkede yaşayan Türk azınlığın da, artık insanca yaşara koşullarına kavuşacağı belirtiliyor. Bulgaristan'da yönetim aleyhtarı gösteri ve yürüyüşlerin hemen hemen tamamı Bağımsız tnsan Hakları Grubu ile "ecoglasnost" olarak bilinen çevreciler tarafından düzenleniyor. Bağımsız gruplar, bir koalisyon oluşturarak yeni bir sosyalist parti kurmak istiyorlar. Bulgaristan üzerinde etkileri her geçen gün artan bu gruplar, Jivkov'un ayrılması ve yeni lider Mladenov'un reform yanlısı açıklamalarının, ülkede demokrasiye dönüş için bir işaret olduğu göriişünü savunuyorlar. BULGARÎSTAN Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanı Rkhard Cheney, ülkesinin savunma bütçesinde indirimler yapılabileceğini belirterek, "Doğu Avrupa'daki son gelişmelerin Avrupa'nm gelecekteki güvenligi açısından uraut verici" olduğunu söyledi. AP'nin haberine göre Richard Cheney önceki gece bir Amerikan televizyonuna verdiği demeçte kısa bir süre öncesine kadar savunduğu görüşlerin aksine SSCB ve Varşova Paktı'nın savunma harcamalannda gerçek bir kısıntıya gidildiğini kabul etti. Cheney, "İkinci Dünya Savaşf ndao bu yana ilk kez Sovyetler Birliği ile ABD arasında global bir sürtüşme ihtunalinin bu kadar düşük olduğunu" da vurgulayarak Doğu Avrupa ülkelerindeki son gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "Komünist olmayan basbakanlann geldigi, serbest secimlerin mümkün olabilecegi, muhalefet partilerinin kurulduğu bir Dogu Avrupa'ya bakıp da bunlann Avrupa'daki güvenliğe uzun vadede oiumlu etki yapmayacagını düşünemezsiniz." Cheney, "Doğu Avnıpa'daki bu dunımdan yola çıkarak önümüzdeki birkaç yıl içinde Avrupa'daki güçlerimizden bir kısmını indirebiliriz" diye konuştu. Sovyetler Birliği'nin, savunma harcamalarında bir yandan kısıntıya giderken öte yandan da stratejik nükleer silahlanma alanında önemli gelişmeler kaydettiğine dikkat çeken ABD Savunma Bakanı, "Üçüncü Dünya ülkelerindeki müdahalelerinden de tümüyle vazgeçmiş değiller" dedi. Cheney, önümüzdeki ay başında gelecek yılın bütçesini Başkan George Bush'a sunacaklarını da belirterek savunma harcamalanndaki kısıntıya bazı ülkelerdeki ABD üslerinin kapatılmasını dahil edebilecekle» rini söyledi. Ancak bu ulkelerin ismini vermedi. öte yandan ABD Başkanı George Bush, Türkiye'ye verilecek 500 milyon doların da yer aldığı 14.8 milyar dolarhk 1990 dış yardım tasarısını veto etti. Başkan'ın, önceki gün veto ettiği tasan dün yeniden kongre'ye döndü. Başkan Bush, BM nüfus Fonu'na verilen 15 milyon dolar yüzünden tasarıyı veto ettiğini açıkladı., Çavuşesku direniyor JVomünist Partisi'nin 14. Kongresi dün başladı. Çavuşesku, "Sosyalizm tartışma konusu olamaz" dedi. BÜKREŞ (Ajanslar) Doğu Avrupada reform dalgasımn hızla yayıldığı bir ortamda, tek muhafazakâr ülke olarak kalan Romanya'da Komünist Partisi'nin merakla beklenen 14. Kongresi dün başladı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan Romanya Devlet Başkanı Nikolay Çavuşesku, ülkesınin "Sosyalizmin hangi şekilde olursa olsun tartışma konusu yapılmasına izin vermeyecegini" söyledi. Çavuşesku, ordunun askeri kapasitesinin güçlendirilmesini ve halkın sosyalist toplumun egemenliğini ve bağımsızlığını daha aktif biçimde savunmasını istedi. Nikolay Çavuşesku, "Her iki askeri ittifak aynı anda ortadan kaldırılıncaya dek. Varşova Paktı içinde daha aktif bir rol oynaraak için sosyalist ulkelerin ordulanyla işbirliğini kuvvetlendirmek istiyoruz" dedi. Gözlemciler, Çavuşesku'nun şimdiye dek her zaman askeri harcamalarda indirim yapılmasını istediğini hatırlatıyorlar. 1965'ten bu yana iktidarda bulunan Çavuşesku, bu arada Doğu Avrupa'daki reîormcu ülkelere anfta bulunarak, "Sosyalizmden gelen ve kapitalizme yaklaşmak isleyenleri" şiddetle eleştirdi. Çavuşesku, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un açıklık politikasına karşı çıkan tek Doğu Avrupab lider durumunda kalmış buhınuyor. Romanya Komünist Partisi'nin kongresi ne, 3308 delege ile 82 ülkeden gelen 115 heyet katılıyor. ttalya, Finlandiya ve Avusturya gibi birçok Batılı ülkenin komünist partileri ile Macar Komünist Partisi kongreyi boykot ederken, Fransız Komünist Partisi insan haklanna saygı göstermediği gerekçesiyle Romanya'ya sen eleştiriler yöneltti. ROMANYA 'Kızıl Ordu'nun işgali yasadışı' GÜRCÎSTAN Birput daha yıkıhyor Felix Dzerzinski, Ekim Devrimi'ni gerçekleştiren Bolşeviklerin "Teşkilatı Mahsusa"sı "Çeka"nın kurucusu ve "babası". Kendinden "AJbay" diye söz edilmesini isteyen ve dünya gizli polis tarihinde özel bir yeri olan Dzerzinski, Polonya asıllı bir Yahudi olarak Rus devriminin saflarına katılmış, devrim sonrası düzenlediği Menşevik avıyla ününü perçinlemişti. Felix Dzerzinski'nin adı Moskova'da bir meydana verildi. Aynı meydanda "Çekist"lerin bu ünlü isminin bir de heykeli var. Heykelde Dzerzinski parmağıyla bir yeri gösteriyor. Işte o parmağın ucunda da ünlü KGB'nin, yani Çeka'nın torununun genel karargâhı bulunuyor. Dzerzinski aslen Polonyalı olduğu için, Moskov'daki heykelin bir eşi de Varşova'da bir meydanı "süslüyordu". Polonya'nın komünist olmayan hükümeti bir karar aldı ve Dzerzinski'nin heykeli ortadan kaldınldı. Bulgaristan'ın 35 yıllık yöneticisi Todor Jivkov'un ardından, Sovyetler Birliği'nde ilk toplama kampımn "mucidi" olan ve acı dolu birçok yılı simgeleyen Felix Dzerzinski'nin heykeli de artık yok. Öte yandan Gdansk kenti tutukevinde ayaklanma çıktı. Tutuklular, yetkilileri dışarı attılar ve tutukevini ele geçirdiler. Ayaklanma sırasında kan dökülmediği ve şiddet kullanılmadığını bildiren Polonya Haber Ajansı, gardiyanlarla tutuklular arasında yapılan "anlaşma" sonucu, tutukevinin tutuklulann eline geçtiğini duyurdu. Ajans, eylemcilerin, af yasasımn genişletilmesi ve kendilerini de kapsamasıru istediklerini belirtti. Bu arada Polonya'da, ilk kez bağımsız bir polis sendikası kuruldu. Po'.onya Haber Ajansı, Içişleri BakanlığVndan bağımsız olarak kurulan "özyönetimli" sendikanın, kuruluş tezkeresini Varşova Mahkemesi'ne sunduğunu bildirdi. VJürcistan Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti, Sovyetler Birliği'ne katılışımn yasadışı bir işgal sonucu gerçekleştiğini ve SSCB'den ayrılma hakkı bulunduğunu söyledi. MOSKOVA (Ajanslar) Sovyetler Birliği'nin Baltık Denizi kıyısındaki Litvanya Cumhuriyeti'nden sonra, Kafkasya'daki Gürcistan Cumhuriyeti de, Sovyetler Birliği'ne katılışımn, "Kızıl Ordu'nun yasadışı işgalinin bir sonucu olduğunu" ve "Gürcistan'm, Sovyetler Birliği'nden aynlma hakkı bulunduğunu" ilan etti. Sovyet resmi haber ajansı TASS'ın haberine göre Gürcistan Yüksek Sovyeti'nin genel kurulunda önceki gün alınan kararda, "Kml Ordu'nun, 1920 yılında Gürcistan topraklanna girerek tüm bölgeyi egemenliği alüna alması, askeri bir müdaluüeydl ve mevcut siyasal yapıyı değiştirme amacına yönelikti" dendi. TASS, jöz konusu kararın, gelecek ay çalışmalarına başlayacak olan Halk Temsilcileri Kongresi'nde Gürcü parlamenterler tarafından gündeme getirilmesinin planlandığını bildirdi. Gürcistan Yüksek Sovyeti, "Gürcistan Cumhuriyeti^ nin, Sovyetler Birliği'nden özgürce ayrılma hakkını saklı tuttuğunu" ve "Gürcistan'ın çıkarlanna ters düşen Sovyet yasalannın kaldınlabileceğini" de açıkladı. Litvanya Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti de, SSCB'ye katılışıyla ilgili tüm uluslararası anlaşma ve paktlann yasadışı olduğu sonucuna varmış ve bu anlaşmalann geçersiz sayılması gerektiğini ilan etmişti. Gürcistan'da, Sovyetler Birliği'nden bağunsızlık kazanma yolundaki istekler, bu yılın başında gösterilere yol açmış, nisan ayında bu istemi dile getirmek amacıyla yapılan bir gösteride, guvenlik kuvvetlerinin göstericiler üzerine zehirli gazlarla saldırmaları sonucu 20 kişi ölmüş, olay hem SSCB'de hem de uluslararası kamuoyunda büyük tepkiyle karşılanmıştı. DIŞ BASIN Avrupa 'şok olaylar'a yetişmeye çalışıyor dır. Aslında zamanla, Büyük Federal Almanya'dan da korkacak bir şey olmadığı görülür. Ancak bu aşamada 1989 Devrimi, tamamen Avrupa ile ilgili. Üç büyük sonucu Paris toplantısı, 89 aralık Avrupa zirvevar: I992'de tek pazar oluşacak. Avrupa1 ı si ve özellikle Malta zirvesi öncesinde ufak nın kendine yeniden güven duyması gerekoir ara adımdı. Aslında Mitterrand'ı, Dotiği bir dönem. İkinci sonuç, Avrupa'daki ğu Avrupa ve Demokratik Almanya'da meygelişmiş, ancak Avrupa Topluluğu'na katıldana gelen gelişmelerden sonra girişimde makta çekingen davranan ulkelerin önem bulunmaya zorlayan olay, 23 aralık tarihkazanması, Avusturya'nın ve Avrupa Serlerinde Malta'da yapılacak bu ikili görüşbest Mübadele Birliği (EFTA) ülkelerinin me idi. Amaç, George Bush'la, Mihail GorAT üyelikleri görüşülmelidir. Üçüncü sonuç baçov'u bu işte baş başa bırakmamaktı. Avise OrtaDoğu Avrupa'daki yeni demokrarupa, cumartesi akşamı tek bir sesle konuşsilere, yardım elini uzatmaktır. (19 Kasım) masını bildi. Ekonomik yardım ihtiyacını Myasal pianua aemokrasi olgusunun gelişmesine bağladı. îki Almanya'nın birleşmesinin, AT'de yol açabileceği tehlikeler gündeme getirilmedi. Bu nokta üzerinde, Helmut Kohl, arzulanan tüm kuşkuları giderici güvenceleri zaten toplantı öncesinde vermişti. 12'ler, cumartesi akşamı çalınacak havanın notalan üstünde fikir birliğine vardıysa da müziğin çalınması hâlâ beklemede. Margaret Thatcher'ın ve Hollanda Başbakanı'nın Ustti kapalı bir şekilde dile getirdiği kaygılar, ikinci işin birincisinden çok daha zor olduğunu gösterdi. (20 Kasım) 1989 Devrimi, Varşo\'a Paktı'run yok edilmesini amaçlamıyor. İki Almanya'nın birleşmesini de amaçlamıyor. Aslında bu yönde bir sürecin ana hatlannı görebiliyomz. Gelişmeler, Büyük Federal Almanya'ya doğru gidebilir. Ancak bu hemen olacak değil. Jeopolitik, önemli aktörlerin ulusal çıkarları, Almanların kendileri hakkındaki kuşkuları ve diğer sorunlar engeldir. Doğu Almanya'nın tek varoluş nedeni sosyalizm değildir. Doğu Almanya, iki Almanya bir tek Almanya'dan daha güvenli olduğu için var THE OBSERVER
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear