Catalog

6 EKİM 1989 CUMHURİYET/7 VE GORUŞ Kadınlar HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ ıNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N En caşkulu ilişkinin ve duygunun bile zaman içinde yıprandtğının btlincine varıyorsunuz, o zaman daha naşlarken sonunu göruyorsunuz Ama bunun sonu böyle olacak diye korkmaya da gerek yok Emil Galip Sandalcr Bakanlık neler hazırlıyor? MİLLİ Eğititn Bakanlığı ANAP doneminde islami duşünce tarzı ağır basan bakanların elinde dolaştıktan sonra Avni Akyol'a geçti. 1989 >ıh için yeni bir icra planı hazırlatan Akyol, bu planı bir genelge ile eğitim örgutüne duyurdu. Bu tur genelgeler genellikle yöneticılerin sümeni altmda kalacağı için öğretmenlere ve öğrencilere duyurahm istedik. Bizden duyurması sizden takip ve talep etmesi. Yeni ıcra planına gore 23 ay içinde sonuçlandınlacak işler şunlar: Ödev yönetmeliği değiştirilecek. Her sınıf ve seviyede haftalık ders saati sstyısının azaltılması için yeni düzenlemeler yapılacak. Altı ay içinde gerçekleştirilmesi öngorulen işlerden bazıları da şöyle: Ögretmen Personel Kanunu hazırlanarak çıkanlması için çaba gösterilecek. Bakaniık merkez teşkilatır.da "Öfretmenlerie tlişkiler Burosu" kurulacak. Milli Eğitim Akademisi kunılarak öğretmen ve jöneticilerin hizmel içinde yetiştirilmesi için yasal duzenleme yapılacak. Telif haklan yönetmeliği incelenerek gıinun koşullanna gore yeniden düzenlenecek. 13. Milli Eğitim Şflrası'nın yaygın eğitim konusunu goriışup tartışraak üzere 1989 >ılı içinde olağanustii loplanması sağlanacak. Önümüzdeki bir yıl içinde gerçekleştirilmesi ongörülen çaüşmalardan bazıları da İcra Planı nda şoyle yer alıyor: Öğretmenlerin ek ders ücretlerini duzenleyen mevzuat gozden geçirilecek ve gunun şartlarına uydurulacak. Öğretmen Konut Projesi'nin öncelikleri saptanacak. Anadolu ve fen lisesi oğretmenlerinin yeteriiliklerini geliştirmek için yurtiçi ve dışında hizmet içi eğitimi sağlanacak. Yukseköğretim kurumlanna devam edemeyen lise mezunlarını istihdama hazırlayacak yaygın mesleki eğitim programları gelişürilecek.. Planlanan ve genelge ile dağıtılan kararlar bunlar. Bakahm uygulama ne gösterecek. Öğrenci ve öğretmenlerin okullarındaki her çeşit uygulamalar ile ilgili haberlerini bekliyoruz. ÖĞRENCİUER VE ÖĞRETMENLERİN DİKKATİNE KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK Herkes benmk ahy edıuor Uhu, uhu.Çok (nufso&m. 1 000 MAKİ Gftr\r\D./ Nt zaman smıfa ğ Sıralarny Agpaklannı vuran çoraplı ı/e Jaç/i bır çccvk. BU ASKERI TANIDINIZ Ml? FIKRA y>yen ve cefandeh khrrf  d âevamh olv tnçkkr bvhnduran bfock benımk Cunkv. onun da. Islak paça GEÇEN gun yazdığımız papağanlı Karadeniz fıkrasına ıyi ve kötü pek çok tepki geldi. Ama galiba bir Laz okurumuz çok kızmış veya çok beğenmiş ki, bir saksı açelya çiçeği gönderip "Doğu Karadeniz'den selamlar" dıye kart iliştirerek şık bir tepki gostermiş. Amacımrz Karadenizli okurlanmızı kızdırmak değil, duyduklarımızı yaygınlaştırarak "literatüre" katkıda bulunmak. Nasıl İskoçlar kendilerini cimri gosteren fıkralan kendileri piyasaya surüyorlarsa, Lazlar da kendilerini az akılh gosteren fıkralan kendileri piyasaya sürerek kendi reklamlannı yapmak yönünde ınce zekâ gosteriyorlar. Gelelım fıkralarımıza: Trabzon mezarhğına bir helikopter düşmuş. Kurtarma çalışmaları sırasında 4İ5O ceset bulunmuş. Kazılara ve araştırmalara devam ediliyormuş... • • • Laz hastalanmış, hastanede yatıyor. Damardan serumla besleniyor. Uşaklar ziyarete gelmişler. Bu arada biraz da çay demleyip getirmişler. Bakmışlar ki ağızdan beslenemiyor, içemeyecek, çayı seruma karıştırmışlar. Laz damardan çayı al ıca çırpınmaya başlamış. Uşaklar telaşlanmış, biri sormuş; "Ne oldi sıcak midur?" Laz yanıt vermiş: "Hayır çok şekerli..." Trabzon mezarhğında bir mezartaşı; Hastayım dedum dedum inanmadınız. Ne oldi...? • • • Lazın biri balığa çıkıyor, her akşam geliyor paçasının biri ıslak. Hanımı sormuş: Yahu herkes denize çıkıp kuru donuyor, neden senin hep bir paçan ıslak? Yanıt vermiş: "Sigaramn izmaritini denize atayirum, üstüne 'basayirum.." PİKNİK PÎYALE MADRA Erdal lnönu askerde Arazıde sahra çadııiarı kurulmuş. Çalı çırpı kasketin üstüne iltştınlerek araztye uyum sağlanmış Tatbıkat yapıiıyor Pekı ortada elinde tütek gözlüklü yedek teğmentom,tanıdınız mı? Şimdıkı SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, askedığinı yaptığı günlerde . HIZLI GAZETECİ SECDET §EA ZÜHTü PUftheN (Sol AHLHK Zi8(TASl) Asil Nadir'in vatandaşlığı GELtŞtM Yayınları, Gu"naydın vç Guneş gazetelerinin yeni sahibı Asil Nadir ile 2000*6 Dogru Dergisi arasmdaki davalar, merak edilen bazı konulan aydınlatıyor. 2000'e Doğru Dergisi'nin yayınlan ile ilgili olarak Asil Nadir'in avukatı Çetin Özek, 9 tane "hakarel davası" açmış duruında. Bu davalarda istenen toplam tazminat ise 5 milyar lirayı buluyor. 2000'e Doğru'nun avukatları, itiraz dilekçelerinde Asil Nadir'in yabancı uyruklu bir kişi crtdugunu, Turkiye'de dava açması için teminat yatırması gerektiği belırtilerek, Turk vatandaşı olup ohnadığını sormuşlardı. Asil Nadır'ın vekilleri, onceki gunku duruşmada İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesine bir belge sunarak Asil Nadir'in İstanbul Beşıktaş, Yıldız Mahallesi nufusuna kayıtlı olduğunu belirttiler. Cilt: 021/07, Sayfa: 02 ve Kutuk: 664 kaydı ile 2 Ocak 1989'da Turk vatandaşı olmuştu. Bu arada Asil Nadir'in eski eşi Ayşegul Tecimer'den ayrılıp Kıbns'ta Narin Ferdi adında bir hâkim bayan ile nişanlandığıııı bılenler ise şaşırdılar. Çünkü Asil Nadir dava dilekçesinde "ikametgâh adresi" olarak, ayrüdığı eşı Ayşegul Tecimer'in Çengelkoy'dekı yalısını gosteriyordu. Böylece vatandaşhk konusu aydınlanırken nişanlılık ve boşanma konulan esrar perdesi altında kaldı. MAHKEMEDE AOKUNDI BAKİR O EÜMPEKi 6AZETE CEYHUN $UtiCA YlL OZGi RoMAH'3 |CAI?$I OLPUK, MA KfaSBfc LAF AHIKTAMAPIK. BVYRVti İ$Te. RezAlETF MK/A/. ARTtK ENTEUER BliE Çİ76İ ROMM<1 OKüYt* BİZı'/H r?O/^AMLAf?l ES • 6EÇİYOI?. NE YAPSAM. BU YAŞTAti SONRA RESİV1 KWSLARIMA FİLAM /Mı s ı t y e * ı o 5SN KBHOİ KÛRttil OMA CBKER bUROUVAZINİH B0GA7ANI /WIJW SEN YOKSA 1 0/Z 6UNUN İÇİN Mİ ÖLPÜK ve ÖLQÜt!OÜKt? ORAYA QEllt?SEM Setiiti İÇ/M ?BK HO/lgLl 0LMA2. VBgıim Adi Bu NEJLET SAİİPBM & BU jW«/? UlZU/Hf? YAfl/O MÜ ESSAUTAH 3UTÜH 00 SeYLEKio NEJIET ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI ADSIZ'A GETİRİLEN YORUMLAR rf GARFIELD JIM DAVIS v'iS&l k YAUKAVAK'A KUM NAKLİ Belediyenin kamyonu tSTANBUL Bienali çerçevesinde kentin meydanlarında veya tarihi binaları çevresinde yeni ve değişik yapıtlar sergileniyor. Modern bir anlayışla ele alınan bu tür yapıtlar şimdiye dek kapalı galerilerde sergilendiği için sadece merakhları tarafmdan izleniyordu. Bu kez yapıtlar meydanlarda sergilendiğinden sanat meraklısı olsun veya olmasın herkesin dikkatini çekiyor. Sultanahmet Meydanı'nda Metin Deniz'in Adsız' isimli anıt heykeli de ilgi ile izlenenlerden. Arkadaşlarımız Ayşe Yıldınm ve Muharrem Aydın dun bir saat kadar alçıyla kaplı sandalyeler ve bu sandalyelere oturmuş çeşitli insan figurlerinden oluşan anıt heykelin çevresinde gözlem yaptılar. tnsanlann tepkileri şoyle idi: önce iki işportacı yanaştılar. Heykeli bir sure seyrettiler. Sonra biri öburüne şöyle dedi: "Dünyanın batunlar tarafmdan idare edildiği belli oluyor. Baksana en üstte kadın heykeli var.." Yaşlı, siyah başörtulü bir kadın yaklastı. Uzun uzun baktı. Ne duşündüğünü anlamak uzere Ayşe Yıldırım yamna yaklastı. 78 yaşında olduğunu belirten Ayşe Akbaş şöyle dedi: "Bak kızım bak bak, devrilecek galiba. En iistteki sallanıjor. Gece de bekçisi vardır herhalde. Yoksa anarşisller devirirler." En üstte kadın var •Ayşe Akbaş, uzun süre seyrefljği anıt heytel için okJukça endişelıydi "ya devrtrse" dıye. (Foto: Muharrem Aydın) Gençler ise daha çok, insan fıgürleri ile ilgili yorumlar yapıyorlardı: "En güzeli şu şişko.." "Böyle erkek mi olur, tüysiiz, sakalsız, ona sakal yapmak lazım." "Aa, şunlara bak, çıplaklar.." Bir başka işportacı anıt heykelin çekimini yapmaya gelen TRT kameramanlarına yaklaşıp sordu: "Kardeşim, bu nedir böyle? Siz bilirsiniz. Kimi özgürlük heykeli diyor, kimisi de tepeye tırmanan insanlar diyor..." Beklediği yarutı alamayan satıcı sonunda kendi yorumunu getirdi: "Her devirde bir sandalye vardır zaten..." Kalabalık bir grup halinde turbanlı kızlar yaklaştılar. Bir süre sağından solundan seyrettiler. Hiçbir yorum getirmeden anlamlı anlamlı gülüştuler ve uzaklaştılar. İki ortaokul öğrencisi bir süre seyredip, "Ne enteresan" dediler. Orta yaşlı bir adam, yanındaki oğluna şöyle diyordu: "Sandalyede oturan adamlar.. bir şeyi vardır herhalde..." Yan taraftaki bankta oturup heykeli seyreden genç kızla genç delikanlı ise aralarında tartlştıktan sonra şu görüşte birleştiler: "Bu heykel ezilmiş insanlan simgeliyor!.." BODRDM'a bağh Yalıkavak Koyu, yeni belediye olmuş şirin bir köy. Yalıkavak Belediyesi yeni olduğu için henuz araç gerecı de yok. Belediyenin SHP'li Başkanı Mehmet Yıldınm, her gün 'Nasıl etsek de bir kamyonumuz olsa, işlerimizi gördürsek' diye düşunedursun, Yahkavak'a Bodrum Belediyesi'nin kamyonları kum taşıyor. Sadece burada bir kuçük aksilik oluyor. 48 KF 668 plakalı damperli belediye kamyonu getirdiği kumu kamu hizmeti için gerekli bir yere dokeceğine bir ozel kişinin ruhsatsız inşaatına ikinci katı çıkması için dökuyor. Bu kişinin damadı da Bodrum Belediyesi'nde çalışıyormus. Bodrum Belediye Başkanı Emin Anter, eğer merak ederse 4 ekim günu öğleden sonra saat 14.00'te 48 KF 668 plakalı belediye kamyonunun hangi ozel kişiye kum taşıdığını bulup çıkarabilir. Bizden söylemesi. HARBİ SEMİH POROY T A R İ H T E BUGÜN MÜMTAZ ARIKAX 6 Ekim "KONTİKİTRA" VE HEYERDAUU 1914'T£ BUeuN, UMLU NORVEÇU ANTROPOLOG VE SEftUVENCJ THO* H£YEKC*WL DOĞMUŞTU. ŞIKI UYSAHUKL/tKIN SlLE, Y/tVtUMCtLIK UYGUH BlÇfM&E GER.ÇEKUEŞTIĞİMİ SAYUNAM HEYEgOAHL, BUNU KANITLAMAK iÇlhl 8lü DİZİ İLKEL OKYANUS YOLCULUĞU YAPMIÇTt. ILK UY~ GULAMASINI, 1947 'DE, &4LSA A6ACINDAH YAPtLMlŞ. 81£ SAL.U*, GUNETAME&KATAHın ARASIUOA GERÇ.EKLEŞrHZMıŞ VE &A$AIStU V g£f AieKApAŞIYLfl BıKUKTE, ILKÇAĞ ^ ZrMDA, ~*Z0A/rr't&'" ACHNI VERPIĞI 8U SALLA S€KIZBıM KtLOMETKE OTEYE ULAŞMtŞrt. W DAHA SONRAKJ G/G/ftM/, PAPlRÜSrEN f "RA" TEKNESIYLE AF&KA'PAN GUNEY AMERİ'CA'YA GECMEK OLACAKrıK . SoUa,Ko«T,ki förülOyer.