26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 EKİM 1989 HAVA DURUMU Hleteoroloıı Genel Mudürluju nden alınan bılgıye göre butun bölgelenmız çokbuluOu Doöu ve Guney Dojju Anadokınun doÇusu ıle Marmaranın batı sı dışında tum yurt sağanak ve guk gurultukj saianak yaflışJı geçecek HAVA SICAKUĞ unemlı bır degışıkjın ol 'mayacak RUZGÂR Yürdun taey ve Ibatı kesımlennde kuzey ve b a t öteta yerterde guney ve baö yönlerden orta kuvvetts zaman a m a n kuvvetk, yurdun kuzey ve batı kesımlennde losa surelı fırtına şeMınde esecek Dentzlenmızde hava Akdenızde kıble ve todos dıjer I denıztenmede yıldız ve poyrazdan Oofiu A M m r t t e 57 utekı ienızlenmızue 89 kuvvshndc s a t t e 2133 denızlı mılı hala esecak. DBJİz. Mutedil yer yer ka Mana Mapazan Mıtaman «yon Ajr, Y Y Y Y B Y Y Y Y 8 8 8 24° 18° ftyartator 17° 11° Edırne 23° W° Erancan 11° 9°Erzunım 12° 6°Eslgşehıc 18° 10° Gmamep 2S°2O°&resun CUMHURÎYET/15 TURKIYE'DE BUGUN 25° 13° 16° 12° 18° 23° 18° 16° 20° 18° Mantsa 8°KMaraş 9°M«sn 7°MuSb 10° Muş 15° NıSde 14° Ordu 9°(tee 12° Samsun J Lenıngrad ^ ^ , ' ^ Kopenhag fl Moskova DUNYADA BUGÛN AmstenJam B 16° Lenngrad B 12° Y 19° Amman B 28° Loodra B 27° AOna B 23° Madnd B 23° B 36° Müano B 10° Montreal Baselona B 19° MosktNa Y 10° Basd B 16° A 19° B 16» Belgrat A 20° Bertn A 15° Y 13° BOIYI Y 17° OsM B 19° B 16° Pans BnHtsd B 15° BuJapeşle 8 W Prag A 39° B 17° Rıyad Ctnevre B 25° A 33° Roma Cezayır B 14° A 37° Solya Odde A 39° Şam Dutoyı A 30° FanMurt B 15° V Avıv Tunus A 29° Y 26° Y 13° Hesnlg B 12° B 20° Katare A 31° B VP Kopenhag Y 13° Vıyana VVashıngtDnA 12° Kdn Y 16° B 16° Y 26° Zunh Leftoşa Antara Antalya Artvın Y 24° 17° Gumuşfıane Y ba Ege ve Batı Akdenız açıklannda çok kaba dalgalı olacak Dalga yukseklığı 1525 Karaderaz kuzey Ege açıklannfla 254 Ege, Bat Akdenız agktamda 46 m dotaymda bukınacak Van Gölündehava parçalı çok bukıtkı geçecek. Ruzgâr guney ve bat y«n lerien orta kuvvette esecek Datga yuteekfigı 0515 m görus uzaklığı 10 km dolayında bulunacak t buıutiu yajmurlu 7 | Biiaok Bmgö Bnfs Bdu Burea Çanakkale Corom Denızt Y Y B Y Y 17° 11° Hakkâr 19° 11° a n 24° 15° teparta 16° 11° Sınop « ° 11° btanbul 23°14°Sıvas ie°12°İzmır 12° 6°Worda0 17» 8°Kjfs 9°KasIanwnu Y 16° 9°Tratam 18° 9°liıncelı 17° 9°Kaysen 13° 8°Uşak 16° 12° Kıddarelı 17° 8° van 16° 12° Konya 19° 10° Yregat 17° 8°Kutahya 20° Z 21° 12° Mabtya Y Y Y Y B Y Y Y Y B Y Y B Y Y Y B Y 16° 8° Y 16° 13° 22° 14 23" 15 2519 22° 12° «"10° 17° 9° 18° 14° 17» 13° 18° 14° 25° 15° 18° 12° 16° 8° 16° 10° 18° 14° 21° 13° 19° 10° 17° 8° ANKARA...ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU Mertıaba Başkent... Havran kavşağını donünce zeytınlıkler azalıyor gıderek, Kaz dağları dagerıde kalıyor, Orta Anadolu'ya yönelıyoruz Arabayı Ihsan Başaran kullanıyor Bır dınlence dönemını sona erdırmenın huznünu söyleşılerle dağıtıyoruz Denız çok sıcaktı, dıyoruz Assos ne güzeldı, dıyoruz Tahta kuşlara gıtmemız tyı oldu, Turan Erol'un "Sarıtaz sergısını" de görelım dıyoruz Ya Kozak helvası, dıye soruyoruz Kaç yıldır masalını dınledığım Kozak helvasını da tattım sonunda Tahır Hoca'nin bır armağanı Vteşıl çamların fıstığı ıle Nozak Yaylası'nda oluşan balın karışımı bır helva 1 Suudı Arabıstan çrenslerı çok sevıyormuş Haksız değıller Bır helvanın gucu ıle Oren'den Ankara ya yaya gelınebtlır' Bursa'dan Bılecık'e doğru yol çok güzel, yeşıle bulanıyor ınsan, sonbaharda boylesıne bır yeşıllık düşünemıyor Sonbahar bana huzun değıl, mutluluk verıyor galıba Belkı de doğanın dırenışını hıssettığım ıçın Sonbaharda daha bılınçlı bır güzellık buluyorum llkbaharın coşkusu, çılgınlığı yok, ama bır yaşamışlık vBr Doğa güzellığını sürdürmek ıçın dırenmeye karar vermış gıbı Aslında yaprak dokumü de güzel bır olay Dalga dalga, renk renk solarak yaşamanın bılıcını sergılıyor ağaçlar Bana kımı dostlarımı hatırlatıyor Başkent, kulenın vşıkları ıle selamladı bızı Ben de Ragıp Buluç'a bır selam çaktım Işığı ıle gökyuzune uzanır gıbı, yıldızlar1 la kucaklaşır gıbı yükselıyor Ata Kule Okurlarım bılır, bu kaJeyı baştan sona ızledım Çızım aşamasında da coşku ve umurJa destekledım ben Oncaçırkınlığe, beton yığınlarına karşın guzel btr yapıt görmenın özlemıyle, değerlı bır mımara duyduğum güven ve saygıyla Yanılmamışım Başkentte yenı bır yapıt ınsana sevınç verıyor Eskımışlıkten, çağdışılıktan yorulan gözlere bır dınlence gıbı • * • Gözlerımı parlatan başka olaylar da var Masamın üstü mektuplar, kıtaplar, çağrılarla dolu Geçende bır yazımda adı geçen emeklı edebıyat öğretmenı Ural Arman, Sınop'a çağırıyor benı "Ankara şuracıkta, bır yola koyulmaya bakar" dıyor Elbet yola koyulacagım bır gun Çocukluğumdan ben görmedım Sınop'u Çok değıştı mı acaba"? Doğal ve tarıhsel güzellıklennı yıtırdı m ı ' Derken Bursalı okurumuz Adem Gerçek'e dönük mektuplar Pıyangocu delıkanlıyı sevgtyle selamlıyor kıtapseverler Sonra da benı uyarıyorlar "Boyle duygusal yaalar yazmayın, bu yaşta ağlıyoruz" dıyorlar Ben her zaman duyduklarımı yazıyorum, ıçımden gelenlerı Duygusallığımı yıtırmedığım ıçın mutluyum O zaman yaşama sevıncını de yıtırebılır ınsani Demek kımı okurlarımı da ağlatryorum? Ne yapalım ağlamak ağlamamaktan daha lyı bence Çünkü bır de gözlerı kuruyanlar duyarlığını yıtırenler var, sevgısız bır toplumun sağırlığına gomulenler1 Bogazlayan'dan Veysel Gültaş da bır kıtap yollamış bana Hıtıt dıyarında barışın, sevgının ve ınsan güzellıklerının egemen olması özlemıyle Oözlemeyurekten katılıyorum VanGölu'nde Akşam'ın ılk sayfasında A Kadır'ın şu dızelerı var "Gözlerın akı gencecık, Açılırlar kansız dunyalara Sarmış kollar aydınlıkları, Varmış kollar mutluluklara Döken kımler karanlığa bu kanı?" Bu soru yanıtlanırsa karanlık aydınlanır, özlem de dıner kuşkusuz A Kadır'ın dızelerınden ressam dostlarımın renklerıne yönelıyorum Cuzel sergıler beklıyor gözlerımı Istanbul'a da uzanmalı bır boy O Iznık çınılerını görmelı Ressam dostlarımın sergılerını görmelı, Şırın Devrım'ı seyretmelı Sonra bır de Mersın'e gıtmeh, Devlet Opera ve Balesı'nı ayakta alkışlayan Mersınlılere 'Merhaba" demelı Romeo ve Julyet balesını ayakta alkışlamanın da doğru bır yorumu yapılmalı bence O alkışlar da bır özlemı belırtmıyor mu 9 Arabesk ortama karşı bır tepkıyı ve dırenışı' Çırkınlıklere karşı güzellıkler uretenlerı, tüm dostiarımı saygıyia selamlıyor, "Merhaba Başkent" dıyorum1 Benım özledığım başkent bu Çağdaş duzeyını arayan, gerılığe çırkınlığe karşı dırenen bır başkent Sanatçılar bu dırenışe kararlı gorunuyor, ama kımı polıtıkacılar da arabesk çızgılerınde dırenıyor hâlâ Oysa toplumda onları da çağdaş duzeyde görmek özlemı var Çırkınlığe karşı dırenenler bu özlemı dındırmek yontemını de arayacak kuşkusuz sıslı fâ Urlı A açn B buludu Ggune;* K ö r t S sıslı Yyajmurlu Kahıre • BULMACA SOLDAN SAGA: 1/Hahfe Alı'nın ağzı ıkı çatallı kılıcı 2/ Aşamasız asker Normal 3/ Pokerde bır oyuncunun önündekı paranın tumu Arap harflerının en çok kullanılan el yazısı bıçımı 4/ Çok hafıf maddelerden yapılan ve hava akımtannın etkısıyle kendı kendıne hareket eden sanat esen 5/ Sıcağa karşı dayanıklılığı kukürtle arttınlmış kauçuk Baryumun sımgesı 6/ Avrupada yaşayan bır halk Yurdumuzun batısında bır körfez 7/ Ivedı Yağ çıkanian bır cıns fasulye. 8/ Hucre çekırdeğınde bulunan ve kromatın tanelerını taşıyan ağ bıçımındekı ıplıksı yapı Guneydoğu Anadolu'da daha çok kadınlann çeşıtlı yerlenne yaptırdıkları dovme. 9/ Taşıtlarda yukun yukseklık Ölçusü YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ HınUafaranı da denılen, çıçeklen sarı renkte bır bıtkı 2/ Vuoutta bırıken azotlu madde. Gerekh 3/ Resmı bır erkek gıysısı 4/ Boşlukta 300 000 km/sn'lık bır hızla yayılan ışık tanecığı ya da enerjı kuvantumu Takımlar grubu 5/ Vüayet Bır müzık parçasırun, dınleyıcılerın ısteğı uzenne yenıden çaîınması Sodvumun Sımgesı 6/ Hırıstıyanhkta, ınsanın tanrıya ve başka ınsanlara duyçluğuna ınanılan doğaustu aşk 7/ Koyun ve keçı sürülenrun geceledığı çıtle çevrılı yer Duzgün sarılmış halat yumağı 8/ Uzenne yazı yazılan tabaklanrruş ceylan densı Eskı Rusya'da soylulara vetılen ad 9/ Atom bombasının atıldığı ıkıncı kent Yabancı bir nzman gözüyle Yabancı dıl oğrenimının en istenilen duzeyde gerçekleşmesi için gerekh olan koşullar uzmanlarca saptanmış bulunmaktadır. Ne yazık ki soz konusu koşullar Turkiye'de genellikle bulunmamaktadır. Öğretmenlerın yetersizliği, sınıfların kalabalıklığı, ders saatlerinin az oluşu, ders materyalinın uygun olmayışı bilinen gerçekler arasında. Turkıye'nın dığer ulkelerle olan ılışkılerının artması ve Avrupa'yla butunlesmesının gundemde yer almasının konuşulduğu gunurnuzde, bu ulkede yabancı dılı hakkıyla bılen ınsanlara sureklı buyuyen gereksınme duyulmaktadır Ozellıkle bıhm, teknolojı, tıcaret, turızm alanlarında goze çarpan bu durum, Turkiye'de yabancı dıl oğrenmenın nedenle rını etkılemıştır Daha once, yabancı dıl öğrenmenın başlıca nedenı eruelektuel, kulturel zengınleşmeyı amaçlayan kışısd ıstekler ıken, bugun bu kışısel ıstekler yerıne acıl bır ulusal gereksınme duyulmaktadır Ancak ulke gereksınımlennın var olması, yabancı dıl öğretımının başanlı olabılmesı ıçın yeterlı bır neden değıldır Yabancı dıl oğre nımının en istenilen duzeyde gerçekleşmesi ıçın gerekh olan koşullar uzmanlarca saptan mış bulunmaktadır Ne yazık kı, söz konusu koşullar Turkıye'de genellikle bulunmamak yabancı dıl oğrenımıne bu şekılde katkıda butadır Öğretmenlerın yetersızlığı, sınıfların ka lunmaktadır I) Fen ve matematık derslenlabalıklığı, ders saatlerınm az oluşu, ders ma nın ışlenışınde ögretım dılı yabancı dıl olduteryalının uygun olmayışı bılınen gerçekler ğu ıçın, oğrencı o dılı sureklı ışıtmektedır, arasındadır Ancak başka bır tarıhı gerçeğı de okumaktadır, konuşmaktadır, 2) Yabancı dıl, unutmamak gerekmektedır Turkiye'de uygu fen ve matematık derslennın ıçerığını öğrenlanmakta olan yabancı dılle eğıtım geleneğı mek ıçın zorunlu bır araç olduğundan, bu dılı bızzat Alaturk tarafından, Turk Eğıtım Der oğrenmek ıçın oğrencı tarafından duyulan bır negi Yenışehır Lısesi (daha sonra Ankara Ko gereksınme yaratılmaktadır lejı) kurmakla başlatılmıştır Amacı, yabanBoyle bır ortamda, yabancı dıl oğrenmek cı öğelerden anndırılmış, yabancı etkenlerın soyut bır erek olarak değıl de, fenmatematık etkısınde olmayan "Turk hara içindc" yaban oğrenırrunm aynlmaz b\r oğesı olarak algılancı dılle eğıtım yapmak ıdı maktadır Yabancı dılle oğretımın yuzunden Turkçe' Bu modelın yaygınlaştırılmasında sözde Avrupaı bır eğıtıme duyulan, snobızmden nın bır bıhm dılı olarak gerıleyeceğı savına gekaynaklanan bır ılgının rol oynadığından da lınce, gözlemlenmıze gore bugun Turkçe'yı söz edılebüır Ancak 1990'lann Türkıyesı çer en yetkın bıçımde kullanan bıhm adamları \e çevesınde, yabancı dılle eğıtım gerçek bır ge Turkçe'nın bılımsel terım dağarcığma en çok reksınmeyı karşılayan bır yabancı dıl oğret katkıda bulunanlar, en az bır yabancı dılı mu kemmel bıçımde bılenlerdır Yabancı dılle öğme modelı olarak görulmektedır Bu model de yapay bır ortam yaratmakla, renım yüzünden, öğrencılenn Turkçe bılıncı ve duyarlılığının köreleceğı savı ıse, Goethe nın "yabancı bır dıl bılmeyen bır ınsan, kendi dilinı bilemez" sozunde kanımızca yanıt bulmaktadır Yarı yuzyılı aşkın bır tarıhı olan Türkıye Cumhunyetı'nın yabancı dılle eğıtımden korkmamak olgunluğuna çoktan varmıştır Yabancı dıl bılen kışılere olan gereksınımın boyutlarının bılıncıne varıldığına göre ve kamuoyunun yabancı dılle eğıtım sevdasından yakın bır gelecekte kolayca vazgeçmeyeceğı gerçeğı ortadayken, eğıtımcılere duşen önemlı bır görev, bu modelın amacına uygun bır bıçımde gehştııılmesıdır Böyle bır gelıştırmeyı ancak kapsamlı bır değerlendırmenın yapılmasından sonra baş latmak gerekır Ne var kı, amaç yabancı dılı daha etkın bır bıçımde öğretmek olduğuna göre, bazı ıyıleştıncı önlemler hemen alınabılır Bunların arasında yabancı dılle oğretım yapan okullardakı fen ve matematık oğretmenlerı ıç n kendı yabancı dıl becenlerını ge lıştırecek kursların duzenlenmesı, ayrıca yabancı dıl öğrenımı hakkında kuramsal bılgı nın yanında fenmatematık derslennın öğrencılenn yabancı dıl bılgısıne katkıda bulunabılecek bıçımde öğretılmesıne yönehk yöntem bılgılerı ıçeren kursların duzenlenmesı gıbı önlemler yer alabılır Böylece söz konusu eğı tım modelını uygulayan okullardakı yabancı dılle fenmatematık öğretımı amacına uygun bır bıçımde bır ölçude gelıştırılmış olacaktır Yabancı dıl öğrenmenın herkese ve her koşula uygun tek bır yolu yoktur Yabancı dılle eğıtım deneyının yanında, gerek yurtıçı gerek yurtdışı deneyımlerden yararianarak Turk oğrencılennın >abancı dılı etkın bır bıçımde öğrenmelen ıçın Turkıye koşullarına uygun ye nı yöntem ve materyah de gelı^tırmekle yabancı dıl oğretım sorununa yenı çözumler ara mak konusunda unıversıtelenmız Yabancı Dıller Egıtımı bölumlerıne önemlı bır görev duşmektedır DOÇ. DR. JOSHUA BEAR Orta Doğu Teknık Unıversıtesi İngılız Dılı Eğıtım Anabllım Dah Oğretım Uyesi 1 TARTIgMA 6 0 YIL ONCE Cumhur.yet Yunus Nadi Zeplirfde 6 EKİM 1929 Devrı alem seyahatını muvaffakıyetle ıkmal eden Graf Zeplın balonu Alman hukumetı tarafından resmen Berlın'e davet edılmıştır Balon teşrınıevvelın beşıncı gunu Frederıkshafenden hareket ederek Berlıne gelecektı Fakat M Ştresman'ın anı vefatı uzenne bır ıkı gun gecıkme olmuştur Zeplın Berlın'de ıtmıiı/ buvuk merasımle karşılanacak I I\\IM ve Alman merkezı hukumetıne mısafir olacaktır ı:i Zeplın bılahare butün ı \\l II I l l ı I I III lı I I , 1 Almanya uzennde cevelan edecektır Almanya'da bulunan başmuharrırımız Yunus Nadı Bey de bu mühım seyahate ıştırak edecektır Dun bu hususta kendılerınden telsızle su malumatı aldık. ^'fredenkshafene geldım Zeplın yann veyahut öburgun hareket edecektır Hava gayet ıyıdır:' Polenıik konusu yapntayalını 1 7 Ağustos tarihlı yazımda polemiklere gırmeyeceğimi ve konuyu salt bilimsel verıler ışığında tartışmak ıstedığimi belirtmiştim. Kanımca gazete sütunlan polemiklerle işgal edilmemelıdir. deneysel bulgularla kanıtlanmış bır gerçektır Kula'nın uçuncu savı, Amerıka ve Kanada'dakı ıçenk bağımlı ıkıncı dıl öğretımıne ılışkm bulgu ve \enlenn Turkıye'ye genellikle uygulanamayacağı duşuncesını taşıyor Amerıka ve Kanada'nın çokuluslu göç ülkeDoğal olarak her dersın amaca yönehk be len olduğunu ve bu ulkelerde tngılızce'nın tek lırgın bır ıçerığı vardır Yabancı dıl bağlamın geçerlı ıletışım dılı olduğunu öne suruvor da konu dersın ıçerığının olup olmaması deBıldıgım kadanyla Kanada çokuluslu bır ulğıl, bu ıçerığın oğrencı gudusü açısından ıl ke değıldır Genelde İngılız ve Fransız asıllı gınçlığı ve oğrencı yaşantısı açısından doğal halklardan kurulu bır ulkede tngılızce ve lıgıdır Bılındığı gıbı oğrenanın her şeyden ön Fransızca hem resmı hem de geçerlı dıllerdır ce ılgılendığı konular derslerıyle ılgılı konu Ozetle çıft dıllı bır ulkedır Kanada Amerıka'da ıse egemen dıl tngılızce olmasına karlardır tçenk bağımlı derslerın yabancı dılın gelış şın resmı dıl yoktur mesı bakımından yararlarını bıraz açmak ve bu yolla Kula'nın ıkıncı eleştırısını de yanıtlamak ısterım Once Sayın Kula'nın bunun bır "sav" olmadığını bılmesı gerek Son on yılda yabancı dıl eğıtımı alanında dıl ve ıçerığın aynı eğıtsel bağlamda sunuluşunun, oğrencı nın derse yönehk (orneğın fizık) öğrenım surecını hızlandırdığı ve dıl edınımını de (orne ğın Fransızca) dolaylı voldan etkınleştırdığı Kula'nın dörduncu savı, eğıtımöğretım dızgelerı oluşturulurken ulkenın gereksınım, olanak, yonelım ve ulkulerının amaçlara yansıması ıstemınden oluşuyor Buna makro du zeyde katılmamak olası değıl Ancak makro duzeydekı söz konusu olgulardan yazann mıkro duzeydekı "öğrencılenn daha e/kin biçimde yabancı dil ogrenebılmelen içın Ingılizce ders dilı olmalıdır" varsayımına ne gıbı Sayın Doç Dr Onur B Kula'nın yabancı dılde eğıtım konusunda Cumhunyet'tekı 17 ağustos tarihlı yazıma verdığı yarutı okudum Kula'nın bınncı eleştmsı "ıçerikli ders" ve "içenksız ders" a>rımının pedagojık anlamda yapılamayacağına dayanıyor bır mantıksal yaklaşımla geçtığını ve özellıkle lngılızce'nın ders dılı olması sonucuna nasıl vardığını anlamak olanaksız Kanımca Sayın Kula'nın tartıştığımız konuya ılışkm yarulgılarından bın, ıçenk bağımlı ıkıncı dıl öğretımını kafasmda soyut olarak bıçımlendırdığı yabancı dılde eğıtım kavramına eşdeğer tutmasından ılen gelıyor Içenk bağımlı ıkıncı dıl ogretımınde kullanılan dıl, hem öğrencının ızlence gereğı ızledığı derslerın (fi zık gıbı) dılıdır hem de soz konusu derslerın ıçenğıyle bağıntılı kavramlann yaşamda kullanımını yansıtan dıldır (ısı kavramının gun luk hava raporlarına uygulanması gıbı) Böy lece oğrencı, dılı modası geçmış kalıp sözle yışlerı ezberleyerek değıl, duşunerek, algılayarak, yaşayarak oğrenmektedır 17 ağustos tarihlı yazımda polemiklere gır meyeceğımı ve konuyu salt bılımsel venler ışığtnda tartışmak ıstedığimi belirtmiştim Kanımca gazete sütunlan polemiklerle ışgal edilmemelıdir Sonuç olarak oğretılen ıkıncı dıl ne olursa olsun, çıft dıllılığın yurdumuz ıçın bır kazanç olacağı ve anadılımızı de gelıştıreceğı olgusu bılımsel bır gerçek olarak önumuzde durmaktadır DOÇ. DR. CEM ALPTEKİN Boğaziçi Unıversıtesi Eğıtım Fakultesı Yabancı Dıller Egıtımı Bolumu Çirfde harp Çarşamba gunu Manchınlı'de Çm ve Sovyet kuvvetlen arasında vuku bulan mucadeleler fevkalade şıddetlı olmuştur Sovyet tayyarelen uç hucum yapmış, altı bomba atmış ve mıtralyözlerını kullanrruşlardır Çın rnemurlarının dedıklerıne bakılırsa, muharebe, Rus kuvvetlerının taarruzuyla başlamış ve bu kuvvetler sarfetmış oldukları mesaıye rağmen perşembe gunıi akşamı gerı çekılmeye mecbur olmuşlardır ÇAIJSANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL w 30 YIL ÖNCE Cumhunyet 4 Ne doğum ne ölüm yardımı" Hesap sorma' meselesi 6 EKİM 1959 Cumhunyet Halk Partisı mechsımn teblığınde yer alan ve dun de yenı Genel Sekreter İsmaıl Ruştu Aksal'ın konuşmasında ızah edılen "bır ıktıdar değışıkhğınden sonra hesabın sorulma şeklı" meselesının Kasım Gulek'ın Genel Sekreterhkten başlıca ıstıfa sebebı olduğu anlaşılmaktadır Bu arada anlaşılan bır husus daha aynı mevzudakı ıhtılafın sadece Gulek'le 'Kasım Gulek Genel Başkan ve Partı Mechsıne ınhısar etmedığı teşkılatta da haylı genış olduğudur Bılındığı gıbı mulga Hurrıyet Partısının kurulduğundan bıraz sonra ortaya atılan hesap sorma meselesını, Gulek yıne o sıralarda ele almış ve bunu hemen her vesıle ıle iekrar edılen bır vaad halme geürmıştı C H P nın yuksek kademelen ıse bu fıkre, 1957 seçımlerı sırası harıç "ıktıdar partisı teskılatını tesanude sevkedıyor" kaygısıyla zaman zaman muhalefet etmışlerdır Son defa gene Gulek'ın ortaya attığı "Nerden buldun" ısımlı hayalı kanun sabık Genel Sekreterı sevunlı, olgun bulmayan çevrelerı hayh kızdırmış ve C H P meclısınde Albay Fens mektubundan zıyade bunun munakasası yapılmıştır C H P yuksek kademelen Meclıs teblığınde ızah edıldığı, Genel Sekreter Aksal'ın da dun soyledığı gıbı, mevcut Mal Beyanı Kanunu \e dığer alakalı kanunlar yoluyla hesap sonılması taraftandırlar Ancak bu taraftarlığın propaganda mevzuu yapılmasmı ıstememektedırler Bılhassa alt kademelenn eksenyetı ıse hesap sorma ışınm zaman aşımına tabı olamıyacağı gerekırse hususı kanunlar çıkanlabıleceğı ıddıasındadırlar OKURLARDAN Çağdaş eğitinı için kütüphane Bız, Ankara, Istanbul ve Hacettepe unıversıtelerınde gorevlı oğretım uyelerı, vatandaş olarak anayasa, unıversıte oğretım elemanlan olarak da ılgılı yasa ve yonetmelıklerden kaynaklandığına ınandığımız hak ve gorev anlayışı ıle ıvedı ele alınmak gereken bır ulke sorununa ılışkm goruslerımızı yetkılı katlarla kamuoyuna sunuyoruz Amaç, Mılh eğıtım Şurası'nın toplanacağı yolundakı haberlerın yoğunlaştığı şu gunlerde, Istanbul Unıversıtesi Kutuphanecılık Bolumu'nun 1315 Eylul 1989 gunlerınde duzenledığı, "Çağdaş Eğıtımde Okul Kutuphanesınden Yararlanma Semınerı"nın ardından, konunun eğıtım yaşamımız açısından onemı uzerıne ılgılılerı uyarmaktır Eğıtım, bııeyın, varlığının bılıncıne varması, ona evrenselın bır parçası olduğunu kavratacak organık bılgı ve becerının kazandınlmasını amaçlar Bılgının, organık nedenlerle gereksınılen bır madde durumuna getmlebılmesı ve buna dayalı olarak okul kutuphanesının doğuş, bıçımlenış ve ışlerlığını hazırlama bakımından, aşağıdakı onlemlerın ıvedılıkle alınması gerekhdır 1 Mılh eğıtıme temel olma gerekçesıyle «.ıkarılan Mılh Eğıtım Temel Kanunu'nun "Eğıtım Araç ve Gereçlen"nı açıklayan bölumu, ışlevsel kutuphane hızmetıne yaklaşımı bır yana, ılk ve ortaoğretım kurumlarında okutulacak kıtaplar konusunda getırdığı hukumler aynı yasada Turk Mılh Eğıtımının temel ılkelerı arasında sayılan "demokrası eğıtımı", "fırsat eşıtlığı", "bılımsellık" gıbı kavramlarda saklı ozle bağdaşmadığından, değjştırılmelıdır 2 Oğretmenlerın, gerek sağlam bır meslekı bıçımlenış ortamı bulmalan gerekse bu bıçımlenışın urunlerınden oğrencılerını yeterınce yararlandırabılmelen ıçın kutuphanede bılgı tuketım ve uretım yöntemlerı konusunda deneyım kazanmalanna olanak vencı programlar çerçevesınde yetıştınlmelerı sağlanmalıdır 3 Okul kutuphanelerının, okul programı ıçmdekı konum ve yukumluluklen, bunların ışlerlık kazanması ıçın zorunlu yer, derme, donanım, odenek gıbı fizıksel oğelerle personelın nıtelık ve nıcelığını belırleyecek olçutlen saptamak uzere uzman kurullar oluşturulmahdır 4 Eğıtım çevrelerınde okuyan ve duşunen ınsanı yaratmanın yolunu açacak temel aracın okul kutuphanesı olduğu gerçeğı uzennde bılınç oluşturulması ıçın çalışmalaı yapılmalıdır Ogretim uyeleri adına Prof.Dr. JALE BAYSAL (İstanbul Univ.) Eşım bır kamu kunıluşunda 657 savılı Devlet Memurian Yasası kapsanunda çalışmaktadır Ben, şu anda hıçbır so»yal guvenlık kuruluşuna baglı degılım ve ıssızım. Bundan da ay once, doğum anındakı bır terslık nedenıjie, çocuğumuzu )itırdık Olay, hastanenın matbu raporuna "ohı dogum' olarak gecınldı Ola> sonrası eşıme 6 hafta doğum ıznı nıtebğınde tzin venldı. Gereklı bdgelerle bırlikte eşiraın çalıştıgı kamu koraloşuna başvurduk. tlgılüer, ola>ın olu doğum olması nedeni Ue "ne doğum ne olum vanhraT vapüamaracagını sojlediler. CMavın olu doğum olması bızım hem doğum, hem de ölum ıçın gereken harcamalan yapmamızı doğal olarak engeUemedı. \arduna hak kazanmak ıçın çocuğun sağ doğup, bırkaç saat yaşadıktan sonra olmesı >eterlı olacak mıydı? Bu >urdıma hak kazanmanın asgan koşullan nelerdir? YANITi Ölü doğan çocuğunuz ıçın "ne doğum ne de ölüm yardımı" venlemeveceğını sö>leyen ılgılılere, ölum yardımı ödeneğıne üışkın "Devlet Memurian Kanunu Genel Teblığı Sıra No 64"u okumalannı önennz "Ote yandan 13 5 1979 tarihlı ve 16636 sayılı Resmı Gazete"de yayımlanan Sayıştay Genel Kurulu'nun 1979/23986/1 sayılı Içtıhadı Buleştırme Kararı ıle devlet memurlarına normal suresınde ölü olarak doğan çocuğu ıçın de ölum yardımı ödeneğı venlmesının gerektığı karara bağlanmış ve bakanlığımızca da bu karar benımsenmıştır Bu nedenle, devlet memurlanna normal suresınde ölü olarak doğan çocuğu ıçın (normal suresınde olu olarak doğduğunun raporla belgelendınlmesı koşuluyla) ölum yardımı ödeneğının verümesı gerekmekte olup, bu konuda bakanlığımızca yayımlanan 17 11 1978 tarihlı ve U554028842/29989 37 sayılı Devlet Memurian Kanunu Genel Teblığı'nın (Serı No 37) 3'uncu maddesı uygulamadan kaldırılmış bulunmaktadır" Doğum olayı ıse bazı harcamalan gerektıren bır olaydır önemlı olan doğum olayuun gerçekleşmesıdır Çocuğun canlı ya da ölü doğmuş olması bu olay ıçın yapılan harcamaların sonucunu degıştırmez Sayıştay Genel Kurulu 5 4 1979 gun 1979/2 esas ve 3986/1 karan ıle "ölum yardımıyla, memurun ölumden dolayı yapmak durumunda kaIacağı masraflann karşılanması ve bu olay nedenıyle memura sosyal bır yardım vapılması amaçlandığına göre, söz konusu maddenın yorumunda bu amacın mutlaka göz önunde bulundurulması gerekır Bu nedenle, devlet memurlarına mıadında ölu doğan çocuklan ıçın de 657 sayılı yasa hukumlerıne göre ölum vardımı ödeneğı venlmesı gerektığıne. " karar vermıştır ölu doğan çocuklar ıçın de yasada öngörulen "Doğum Yardımı Ödeneğı" ıle "Ölüm Yardımı ödeneğı"nın venlmesı yasal bır zorunluluk olması gerekır SORUl KarayoLları ve ISKI'ye Istanbul'un en hızlı gelışen semtlennden bın de Avcılar'dır Son on yılda uçbeş bın kışılık bır koyden 200 bın kışıhk bır şehre donuştu Avcılar Ne var kı, Kuçukçekmece Beledıye Başkanı Sayın Ertuğrul Tığlay'ın açıklamalanna göre 78 yıl once Avcılar'a venlen sanıyedekı 35 htre suda hıçbır artma sağlanamamıştır Barajlar ıster dolu, ıster boş olsun, bızım alacağımız su bu kadardır Gunlerce musluklanmızdan bır damla suyun akmadıgı zamanlar olmuştur Yenı yerel seçımlerden sonra uzunca bır sure kadro verılmedığı ıçın gorev yapamayan Kuçukçekmece Beledıye Başkanhğı, Hazıran 1989'dan sonra çalışmaya başladı Yerel örgutumuze yaptığımız başvurularda ve kımı de onların halka yönehk yapmakta olduklan toplantılarda, Avcılar'ın su sorununun çözumunü karayollarının engelledığı yolundadır Zıra, Büyükçekmece Barajı'ndan gelen ana boru E5 karayolunun öbur tarafında kaldığından yoldan geçışıne ızın venlmemektedır İSKİ de sorunumuza gerçekçı bır çözum henuz getırmış değıldır Ikı ay ıçensınde karayolları bır delme makmesı getırecek, yolu alttan delecek, İSKİ de buradan Avcılar'a su sağlayacak olan boru döşeme ışını yapacaktı Ama aylar doldu, eskı tas eskı tarak öyle anlaşılıyor kı karayolları ıçın de İSKİ ıçın de ınsan sağlığımn temel gereksınımı olan su ve de Avcılar'dakı ıkı yüz bın ınsan onları, hıç mı hıç ılgılendırmıyor tlgıhlere tekrar tekrar seslemyoruz Daha ne kadar bekleyeceğız Lutfen açıklayınız İBRAHİM ADİLOCLU Ogretmenler Sıtesı D Blok Daırc 19 Avcılar/tsUnbul Jeton yiyen, ankesörler Turkiye'de teknolojı ve olanaklar, «.ebımızde telsıztelefon ıle dolaşacağımız kadar gelışmedı, ama ankesorlu telefonlar son yıllarda bır hayh yaygmlaştı ulkemızde PTT'nın İstanbul'da ankesörlu telefon sayısını daha da arttırması gerekır Zıra bu, "ölu yatırım" da olmayacaktır Talep goz önune alındığında ankesorlerın PTT hesabına "altın yumurtlayan tavuk" olduğu ortada Ancak bundan once dıkkat edılmesı gereken, mevcut ansekorlenn bakımlarının penyodık olarak yapılmasıdır Kaderıne terk edılen ankesörler paslanıp gıdıyor Bozuk ankesörler "jeton yutan canavar" görevı gorduğu gıbı, ınsanların sınırlerını ve morallerını de bozuyor PTT, kazandığı gıbı harcamasını da bılmelı PTT çalışmayan ankesorlerın penyodık kontrollennı yapsın öncehkle TANER TEMUR/Istanbul GEÇEN YIL BUGÜN Cumhunyel Futbolda sevînç 6 EKİM 1988 Avrupa Şampıyon Kulupler Kupası rovanş maçında Avusturya'nın Rapıd takımını 20 yenen Galatasaray ıkıncı tura yukseldı İstanbul'da oynanan maçta 35 bın seyırcının destekledığı Galatasaray ılk yarıyı golsuz kapatmasma karşın, ıkıncı yanda Tanju ve Cuneyt'ın attığı ıkı golle Avrupa kupalarında ıkıncı tura geçen ılk takımımız oldu Avrupa Kupa Galıplen Turnuvası'nda ıkıncı tura geçen ıkıncı takımımız ıse Sakaryaspor oldu Sakaryaspor ılk maçta elde ettığı 20'lık avantajını dun Macarıstan'da oynadığı ıkıncı maçta Spartakus takımına 10 yenılmesıne karşın korudu ve ıkıncı tura geçtı Sakaryaspor kale önunde oluşan bır karambolde, Selçuk'un ters bır vuruşu ıle yenılırken kalecı Engın penaltı kurtararak Sakaryaspor'un tur atlamasında buyuk pay sahıbı oldu UEFA Kupası'ndakı temsılcımız Beşıktaş ıse Yugoslavya'nın Dınamı Zagreb takımına 20 yenılerek elendı ve kupaya veda ettı ORDU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 1988/446 Davacı Bayındırlık ve tskân Bakanhğı'nı temsılen Hazıne*ı Malıye tarafından davalı Ordu ılı Oğmaca Ko>u nufusunda kayıtlı olup Ordu ılı Kurtulmuş Köyü'nde ıkamet eden Izzet oğlu İsmaıl ALTUNSOY aleyhıne açılan 5 847 762 TL'lık alacak davasının mahkememude yapılan açık duruşmalan sırasında davahnın adına ılanen daveuye ve duruşma gunünu bıldınr dava dılekçesının teblığıne karar venlmış olup bu karar gereğınce, duruşma günu olan 29 11 1989 günü saat 11 55'te Ordu ılı Oğmaca köyu nufusunda kayıtlı olup Ordu ılı Kurtulmuş Köyü'nde ıkamet eden davalı İsmaıl Altunsov'un bu dava ıle ılgılı ıb raz etmek ıstedığı belgelen duruşma gunüne kadar göndermesı veya duruşmaya getırmesı gerekuğı, duruşmava gelmedığı ve>a vekıl tarafından temsıl edılmedığı takdırde yargılamaya yokluğunda devam edı' leceğı ve karar venleceğı hususları davalı lzzet oğlu İsmaıl Altunsoy'a duruşma gununu bıldınr meşruhatiı davetıye teblığı yenne ve dava dılekçesı verıne kaım olmak üzere ılanen leblığ olunur 18 9 1989
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear