Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/14 6 EKÎM 1989 Şebeke kuran 3Türk tutuklandı METZ (AA) Fransa'da, yasadışı yollarla Türkleri iilkeye sokmak amacıyla bir şebeke oluşturan Türk uyruklu 3 kişi tutuklandı. Fransız adli kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Federal Almanya ya da Avusturya'daki Türk göçmenlerin yasadışı yollarla Fransa'ya geçmelerine yardım eden şebekenin başı Hüseyin Yıldız (28), Metz kentindeki Türk Göçmenleri Kültür Derneği yetkilisi Karaban Yılmaz (31) ve Fransız vatandaşlığına geçen Metz'deki Hoselle Turk Işçileri Derneği Başkanı Mehmed Ali Vıldınm (44) doğrudan ya da dolaylı olarak Fransa'ya yasadışı yollarla göçmen sokmak ve sahte belge düzenlemek suçlanyla tutuklandılar. Gazeteci dövülmesine ÇGD'den tepki A1MKARA (ANKA) Çağdaş Gazeteciler Derneği.(ÇGD) Genel Başkan Yardımcısı Rahmi Vıldınm, Milliyet gazetesi muhabiri Tamer Erkiner'in Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde polislerce dövülmesini kınayarak "Arfcadaşımızın poliskrce dövülmesi, ikCidann basına yönelik yıldırma politikasiDin devamıdır" dedi. ÇGD Genel Başkan Yardımcısı Rahmi Yıldırım, olayları izlemekle görevli gazeteci lerin polislerce dövülmesinin sıradan olaylar haline geldiğini belirttiği açıklamasında şunlan soyledi: "Poüs, iktidann basına karşı yıldırma politikasından ve bugüne kadarki olaylann sorumlulannın yargı onune çıkanlmamasından cesaret almaktadır. Gazetecilerin polislerce dövütmesinden doğrudan iktidar sorumludur. preoses GaJler Prensesi Diana, düzenlenen çift bayanlar tenis Londra'da tumuvasına, partneri Catherirve Soanes ile Yandım dernekleri birlikte katıldı. yaranna Alrıllı y5 9p (ien e r k e k a r ^aq a ş, Akira ile birtikte kaçan 'tiünyanın en yeteneMi şempanzesi" Ai. kısa süre sonra yakalandı. Kaçış sırasında Aı, üç ayrı kilidı açmayı ve bir bılgısayar sisteminı çalıştırmayı başardı. Ai'nın arkadaşı Akira'yı bulmak ıçin aramalar sürdürülüyor. (Fotoğraf: Reuter) I l l l l l v l U l l l U p n j nluşturuyor. Amerikalı bir avcı, bu dev fili avlanma iznini elde edebilmek için 20 bin dolar ödedi. Bu para, okul ve hastane yapımında kullanılıyor. Zimbabvreli yetkilıler. fil avının yasaklanması durumunda böyle projelenn kesintiye uğrayacağından endişe ediyorlar. (Fotoğraf: Reuter) F Î I İ n fİlÜltlîİ Rl ™l Zimbabvve'nin Qelır kaynaklarından bi düzenlenen turnuvanın ikinci turunda elerten Lady Diana, ödül töreni sırasında sunucu D.Donovan'ın esprilenne kahkahalanyla katıldı. (Fotoğraf: AP) Özal'ın Dediğim Dedikçiliği... (Baftarafı 1. Sayfada) lar getireceğini bugünden kimse kestiremez. mi? Ülkemizin bugün bulunduğu noktada si Bu tepkileri kimse önleyemez. Ülkemize duyasal istikrarın var olduğu savunulabilır mi? rup dururken böyle bir bunalım getirmeye kiCumhurbaşkanlığı seçimi nasıl sonuçlanır min, ne hakkı vardır?" sa sonuçlansın, erken ya da zamanında bir Ana muhalefet partisi lideri böyle diyor. seçim yapılıncaya kadar, bu ülkede siyasal Şimdi soru şudur: 21 .8'le cumhurbaşkaistikrardan söz edilebilecek mi? nı seçmeye kalkışmak mı bu ülkeye istikrar Hayır. getirir? Yoksa demokratik bir platformda uzlaşmak mı? Ama en azından Çankaya konusunda TBMM içindeki uç parti uzlaşabilseydi, cumHem SHP, hem DYP böyle bir seçime kahurbaşkanlığı ek bir gerilim kaynağı olmak tılmayacaklarına göre, 21.8'le Çankaya'nın tan çıkacak, rahat bir nefes alınacaktı. Baş yeni sahibini belırlemek, Özal değil bir bakan Özal, SHP lideri İnönü'nün uzlaşma başkası da cumhurbaşkanı olsa Türk siÖzal konuşmasını "üç lider çağnlannı sürekli reddederek bu yolu da tı yaset sahnesinde hoşgörü ve uzlaşma yerioturacağız, bu aday olur, şu olmaz kamıştır. ne gerilim, kutuplaşma ve kavga ortamına sonra da size gelip şuSayın İnönü dünkü Meclis konuşmasında davetiye çıkarmak anlamını taşıyacaktır. diyeceğiz, diye empoze edeceğiz. nu seçin çağrısının altını bir kez daha çizmiştir: Türkiye böylece siyasal istikrarsızhğın gide Böyle saçma şey olur mu? Böyle "Uzlaşmanın tek maksadı, üç partinin de rek bunalıma dönüşeceği bir yörüngeye iti demokrasi olur mu?" diyerek sürdestekleyeceği bir adayın bulunmasıdır. Çün lecektir. dürdü. Özal'ın bu sözlerine muhakü ancak boyle yapılırsa, seçilecek cumhurlefet sıralarından "Meclis Başka• başkanına her vatandaşımız kendi cumhurBu arada cumhurbaşkanlığı seçimiyle il nı'nı öyle seçmediniz mi? Sen başkanı diye bakar; onu, kendi katılmadığı, gili olarak dün Çankaya Köşkü'nden ilginç empoze eünedin mi?" şeklinde laf içinde bulunmadığı bir aztnlık grubunun tem bir açıklama yapılmıştır. Açıklamada, Cum atıldığı duyuldu. silcisi diye görmez. (...) özal, bunun uzerine muhalefehurbaşkanı Evren'in dünkü görüşmelerinde Bu yol tutulmazsa ne olur? Sadece yüzde Başbakan Özal'ı, "Cumhurbaşkanlığı seçimi tin Meclis Başkanlığı seçiminde 21.8'lik, belki daha da az bir oy desteğiyle konusunda katı değil, konuya çeşitli yönleriyle bir cumhurbaşkanı seçilmiş olur. ANAP gru yaklaşan bir tutum içinde gördükleri" belirbu böyle bir yola girerse, SHP milletvekilleri tilmiştir. (Baftarafı l. Sayfada) sorularıolarak bu seçime katılmayacağımızı daha 1 nı DYP GeSayın Evren'in böyle bir izlenimi nasıl nelodasında yanıtlayan inönü'nün ağustosta ilan ettik. Başkanı Demirel, Böyle bir cumhurbaşkanı seçilirse, herke edindiğini bilemiyoruz. Bize göre Başbakan uzlaşmadan söz etmesıne karşın, sin düşüncesi bir an önce yeni bir seçim ya Özal bu konuda son derece katıdır; zira Çan Özal'ın, "Seninle niye uzlaşayım? Arkamda 289 milletvekili var. parak güven duyulacak bir cumhurbaşkanı kaya'nın yeni sahibini 21.8'le kendi basına Onunla ne yapacaksam yapanm. seçmenin yolunu aramakta toplanacaktır. belirlemekte kararlı gözüküyor' Yani yetkilerimi seninle taksim mi Böyle seçilecek bir cumhurbaşkanına, üsteOnun için, Sayın Cumhurbaşkanı bu izlelik politikalan 26 Mart'ta halk tarafından açık niminin neye dayandığını kamuoyuna açık edeyim, nerede görülmüş iktidann muhalefete destek verdigi?" ça reddedilmiş bir parti grubunun tek basına layabilirse, çok iyi olacaktır. Çünkü konu öydediğini, genel kuruldaki tartışseçeceği bir cumhurbaşkanına karşı kendili lesine naziktir ki, kapalı kapılar arkasında kamanın özünün bu olduğunu anlatğinden olusacak demokratik tepkilerin nere lırsa, başka türlü izlenimlerin de uyanması tı. Uzlaşmanın uygar insanların ve ye kadar gideceğini, ülkeye ne huzursuzluk na zemin hazırlayabilir. demokrat kafalann işi olduğunu (Baftarafı 1. Sayfada) cak gizli bir oylamada milletvekillerinin verecekleri oyla sağlanabileceği gönışünü vurguladı. TBMM'nin sadece genel seçimleri öne alabileceğini bildiren özal, "Erken seçim teklifi verirsiniz, iç tiızıiğu değiştiririz. Erkekçe erken seçim önerisini verin. İç tiizüğii de değiştirelim. Oylamayı gizli oyla vapaltm. Ben de grubumu serbest bırakınm. Geiin görelim bakalım, kaç tane oy çıkacak" ifadesini kullandı. Ozal: Uç lîderin uzlaşması Yılmaz Kuveyt'in davetinî kabul etti aday çıkarmadığını ve ANAP'tan çıkan adayların seçimine katıldığını ifade ederek "O seçime iştirak ettiniz. Şimdi cumhurbaşkanlığı seçimine iştirak etmeyeceksiniz. Siz bilirsiniz. Ama demokrasiye şantaj yapmayınız" şeklinde konuştu. Özal, daha sonra Inönu'yu eleştirerek "Ben bu laflan Sayın İnönıi'den duvmak istemezdim. Onu demokrasiye inanmış sayardım" dedi. Özal, İnönü'nün babası İsmet İnönü'nün, Adnan Menderes'e söylediği, "Sizi ben de kurtaramam" şeklindeki sözlerini ANAP'a söylemek istediğini ileri sürerek "Sayın İnönü, 'sizi ben de kurtaramam', demek istiyor. Demokrasinin yerleşmesi ve bir daha geriye dönülmemesi için bir Turgut Özal'ın feda edilmesi lazımsa ona da hazınm" dedi. HABERLERIN DEVAMI •• •• UGUR MUMCU (Baftarafı 1. Sayfada) GÖZLEM ŞEBNEM ATÎYAS NEVV YORK Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, on iki gündür BM çerçevesinde sürdürdüğü çahşmalanm tamamlayarak dün New York'tan aynldı. Bakan, temaslannın, Türkiye'nin iki önemli dosyası olan Kıbns ve Bulgaristan üzerinde yoğunlaştığını kaydetti. Yılmaz, düzenlediği basın toplantısında, Sovyet Dışişleri Bakanı Şevardnadze ile yaptığı görüşmede, kendisine Bulgaristan Dışişleri Bakanı ile hemen bir görüşme yapmasını önerdiğini ve kabul eımesi halinde bu görüşmeyi ayarlayacağınj söylediğini doğruladı. Yılmaz, aynca Kuveyt Dışişleri Bakam'nın 2 ekimde gönderdiği bir mektup ile 30 ekimde Bulgaristan Dışişleri Bakanı ile Kuveyt'te buluşma davetinde bulunduğunu açıkladı. Bu davet, önceki gün Islam Konferansı olağanüstu toplantısının nihai bildirisinde de ay • nı şekilde yer aldı. Mesut Yılmaz, "Bu daveti, bildiride yer alan boyutlan ile aynen kabul ettigimizi açıklıyorum" dedi. Yılmaz, Kıbrıs konusunda BM Genel Sekreteri Perez de Cneflar'la yaptığı görüşmede, Genel Sekreter'in açıklamalanndan sekretarya tarafından kısa bir süre önce ortaya sunulan fıkirlerin artık geçerliliğini yitirdiği izlenimini edindiğini söyledi. Perez de Cuellar'ın "belge konusunda yanlış anlamalar" doğduğu yönündeki açıklamalarını yorumlayan Yılmaz, Genel Sekreter'in fikirlerini müzakereler için artık eskisi gibi "yarariı bir temel" olarak değerlendırmediği anlamını çıkardığını belirtti. "Aday konuşmam" özal, Meclisteki konuşmasından önce Cumhurbaşkanı Evrenle haftalık olağan görüşmesinden sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özal Evren'le görüşmesiııde cumhurbaşkanlığı seçimi konusunun gundeme gelip gelmediği sorusuna şu yanıtı verdi: "Bu hafta ben kendisine bu konudaki karan mı degil, düşüncelerimi arz eltiıtı. İşin artı ve eksileri nelerdir? Bunlar konusunda fikirlerimi soyledim. Cumhurbaşkanımız saygı duydugumuz, tavsiyelerine çok değer verdiğim birisidir. Ama ikimiz arasında geçen göriişmeleri de söylemem." Anayasanın Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili maddesini anlatan Ozal, "Yani anayasa Meclis'in içinde mületvekilkrine bir nevi uzlaşın, demiş. Bunu yapamadığınız takdirde yeni TBMM seçimine otomalikman gidilir. Şimdi o vakit biz neyi uzlaşacağız? 1982 Anayasası, 1961 Anayasası değildir. Bir kilitlenrae bahis konusu olursa Meclis feshedilir, erken seçime gidilir. Ona gore de ınilletvekilierini uzlaştırmak elzemdir. Uzlaşmaları elzemdir, eğer erken seçimi kendileri istemiyorlarsa. Erken seçimi istiyorlarsa uzlaşmazlar. Yeni bir seçime gidilir, yeni bir parlamento meydana gelir. Yeni cumhurbaşkanını seçer. Şimdi bütün bunlar varken biz ne hakla, hangi yetkiyle anayasanın üstüne çıkacağız? Bu anayasaya da demokrasiye de kendilerini demokrasi havarisi gosterenlerin hepsine aylurıdır" dedi. Demirel CUNEYT ARCAYUREK yaz.yor jBaftarafi 1. Sayfada) ,l>aşlıği altında dün Mecliste bir kez daha yineledikten sonra ANAP'ın tek basına cumhurbaş.kanı seçmesinin sakıncalarını sıralıyordu. İnönü, bir parlamentere yaraşır nezaket göstererek Özal'ın niyetinden, Çankaya aşkından ad vererek söz etmiyorUu. Özal, yerınde otururken yüzü sarıydı. Kürsüde ateşli bir konuşma yapmaya başladıktan sonra yüzüne renk geldi. Kalbı vücuduna herhalde hızlı kan basmaya başlamıştı. İnönü'nün uyarılannı nereden nereye bir zamanlar İsmet Paşa'nın antidemokratik yöntemlerle alıp başını giden OP'ye karşı kuliandığı "sizi ben de kurtaramam" sözlerine benzetirken, işte dramatik sözünü söyledi. Demokrasi uğruna canını verrneye hazır bir demokrasi kahramanıydı. Oysa ne demek istıyordu Özal: . "Canım da söz konusu olsa ben cumhurbaşkanhğına baş toydum ve ANAP grubundaki seçim kaçağı askerlerimin oylarıyla Çankaya'ya çıkacağım." Tabii bütün sözlerı, kendine kim öğrettiyse öğretmiş, kimi anayasa! ve demokratik yöntemleri sıralayarak söylüyordu. Muhalefetin Meclis Başkanlığı seçimine katılmasını istısmar ediyordu. 8u seçimden çıkıp Meclisin meşruluğuna kadar uzanıyordu. Sanki Çankaya benzeri yöntemlerle yapılan Meclis Başkanlığı seçiminde tek adayı saptayan, grubuna kabul ettirip sonuç alan o değildi. Tabii kısa geçmişi hemen unutuyor, iş cumhurbaşkanlığı seçimine gelince parti liderleriyle uzlaşmanın milletvekillerine "bir çeşit aday empoze etmek" olduğunu söyiüyor ve de demokrasiye ayk/n buluyordu. İşte baş uzattığı demokratik kahramanlık bu çelişkilerle Meclisin önüne konuluyordu. Can kurbandı Özal'ın demokrasi anlayışına. 82 Anayasası1 nda İnönü'nün öne sürdüğü partilerarası uzlaşma yokmuş. Ama uzlaşmayın diyen bir hüküm de yok. Tersine uzlaşmayla seçilecek bir cumhurbaşkanının görevlerini yerine getimnesini kolaylaştıran destekler var. Dünkü siyah giysiteri içinde, birkaç gündür dıyoruz ya, artık cumhurbaşkanlığı provaları yapan Özal, kimı yeni duyurular da yapıyor. Bundan •böyle kendisinı kravatsız görmeyecekmişiz. Besbelli Çankaya'da kravatsız oturmanın, askeri kıtaları denetlemenin olanaksız olduğunu lisanı münasiple kendisiine anlatmışlar. ; Özal'ın Türkiye'deki demokra'Siyi esenliğe götürmek için bulduğu tanık da kanıt da yabancı malı. Tam liberal ticaret anlayışına uygun Geçenlerde Strasbourg'a gitrniş. Orada İngiliz Balfe, "Biz de İşçi Partisi hükümettey ken beledıye seçımlerinı yitırdık. yoksa cumhurbaşkanı, Özal'a yeErken seçim yapmadık. Bir gü şil ışık mı yakıyordu? Çankaya zel iktidarımızı sürdürdük" de çevrelerine göre, açıklama yanmiş. Şimdi Özal, Türkiye'deki de hş yorumlanıyordu. Mecliste kamokratik gelenek ve görenekle tı tutum sergileyen Özal, siyasi ri, hatta anayasanın engelleme havaya kendini kaptırmış olabilirdiği uzlaşma formüllerini bir ya di. Katı deyimi başka anlamlara Inönü'nün konuşmasında erken na atıyor, İngiliz Balfe'nın sözle çekilmemeliydi, açıklama başba seçim istemesine de değinen Derinı Mıllet Meclisı'ne bir belge gi kanın kapı önünde söyledıkleri mirel, özal'ın "Ben gnıbumu serbi sunuyor. Ne çare, İşçi Partisi1 ne paraleldi. Köşkün "Başbaka best bırakayım" dediğine dikkat nin bu tutumundan sonra iktidar nın konuya çeşitli yönleriyle çekerek, "Grubunu serbest bıradan gidiş o gidiş. Yıllardır iktidar yaklaştığı" açıklaması ile Özal1 kırsın veya bırakmazsın. grubuyüzü görmüyor ın cumhurbaşkanına "sorunu artı nun seçim karan vermeyeceği belli Dün ızledigımız Özal'la ne uz ve eksileriyle" anlattığı ifadesı çe degil mi? Kendisi grubu şartlanlaşma olur, ne de uygar bir diya lişmiyor, birbirini tamamhyordu. dırmış seçim >ok diye, şimdi seçim Dünkü görüşmede daha çok yok diye şartlandırdığı grubuna log. İnönü çıkmış kürsüye "son fırsatı" dile getirıyor. Oysa karşı Özal'ın konuştuğu Evren'in din kendisini Cumhurbaşkanı seçtiresında önüne hazırlop gelmiş fır lediği öne sürülüyordu. Önemli cek, buraya kadar gelmişken hasatı kaçırmaya niyeti olmayan ka sayılabilecek bilgi şuydu: Özal, di şimdi seçime gidelim der mi?" rarlı bir adam duruyor. Son uya Evren'e aday olacağını söyleye diye konuştu. rı göreviise dün bu da yapıldı. rek dün fikrini sormamıştı. AdayArtık Özal'ı "Onursuzca Çanka lığa karar verdiğini söylemiş olya'dan indirmenin" planlarına sa, Evren düşüncelerini Özal'a açıklayacaktı. Bu bilgi yorumla (Baftarafı 1. Sayfada) geçecek zamandır. ra ayrımlı bir görüş getirebilirdi. panzerlere asağı inmeAsıl önemli görüşme Dün konuşmaya çıkıyor, alkış. lerini söyle' emrini verdi. ÜstegGeçen haftaki perşembeden Demokrasinin gelenek ve göre men, Nedim'i daha önceden de tabu perşembeye kadar Evren'le neklerine aykırı ne söylerse alkış. nırdı. Nedim taksiye biner binmez cumhurbaşkanlığı konusunu hiç Hele erken seçim yok, derken al altı asker birden ateş etmeye başgörüşmeyen Özal Bey, eh artık kışın kıyametı. İnerken Meclisi ladı. Nedim yere düşünce uzerine vakittir dıyerek dün lutfedip Çan saygıyla selamlamıyor, bir alkış, atlamak istedim. Askerler bizi kaya'yla sorunu ele almış. De bir alkış. Yer yer saçları dökülen dipçiklerle evlere soktular. Biz içeri girer girmez de evin duvanm tabir mek ki keyfı geldi, zamanı uygun yer baş gibi, ANAP grubunda da ramaya başladılar. Çocuklar koryer alkışlamayan, yerinden buldu. Şöyle altı yıldır iyi günler kalkmayanlar. kudan bağırmaya *raşladı. Sabaha kötü günler bir arada dostluk etErken seçim deyince korku fil kadar bizi dışan çıkarmadılar. tiği Evren'le bir nebze görüşmeGün ağanrken taksinin içindeki liyim dedı. Sonra yaptığı basın mi görmüş gibi tıtreyen çoğunluk oğlumun cesedini askerler çıkararkasında olduğu sürece Özal ne toplantısında Evren'e "karannı isterse yapat, Çankaya'ya da çı dı. Dışan çıkmama izin verilince değil", düşüncelerini arz eyledi kar. Dilediği gibi hükümet kurar, oğlumun cesedine değil, koınutağinden bahisle. istediğini genel başkan yapar. nın uzerine doğru koştum. 'Din"artı ile eksiler üzerınde yüksek Bıldiğini okur ve bu grup, 1992'ye siz kafirler' diye bağırdım, 'Evlafikirlerini" beyan buyurduğunu kadar geceyansı mezarlıktan ge dımı neden oldürdünüz?' Komubildirdi. çenlerin el ele tutuşması gibi bir tan bana hakaret etti. 'Daha fazla zırvalarsan seni de gebertiriz' Oysa son yedi günde Özal'da birine kenetlenir. hiçbir değişiklik yoktu. Zaten ga Dün Mecliste perde açıidı. İnö dedi. Saatlerce bekledik. Savcı gelzeteleri dikkatle okuyan Evren nü muhalelet uyarısını sokaktan di, büyuk oğlum Kaya, Van'dan için Özal'ın söyledikleri pek ye aldı, geldi ve Meclis tutanakları geldi. Nedim'in cesedinden 26 ni olmasa gerek. Başbakan'ın, na geçirdi. Zaten amacı da buy kurşun çıktı. Şimdi 'oğlun siyasi' cumhurbaşkanına söylediği artı du. Konya'dan döner dönmez diyoriar. TV yalan söylöyor. 'Çatışma olmuş' diyoriar, vallahi yalarla eksiler nedir? İlk önce artı odasına kapandı Konuşma met lan. Tüm köyü altüst etmelerine lara bakalım: Mecliste çoğunluk nini hazırladı. Hani şu Özal'ın da karşın bir tek silah bile bulamaelinde. İstediği gibi seçilir. Ana ha önce hazırlanmış dediği met dılar. Oğlum, en büyüğu beş yayasada kullanacağı gereken hü ni. Özal da yaptığı konuşmayla şında olan üççocuk babasıydı." kümler var. Aile baskısı. Çanka Meclis tutanaklarına ileriki günlerde hakkında niçin Yüce Divan ya aşkı. Van Devlet Hastanesi'nde tedaGelelim eksilere: Yüzde 21.8, istemleri gerektiğini gösteren vi altında bulunan ve hiç kimsey!e görüştürülmesine izin verilmeyani ulusun çoğunluğu, karşısın cümleler yazdırdı. Böylece taraflar önümüzdeki yen Mehmet Oner'in annesi Sitti da. Seçime müdahale etmeyi geçmiş deneyimlere dayanarak günlerde izleyecekleri politikanın Öner, "oğlunun PKK'lı olduğu yolunudaki açıklamalan hayretle aklından geçirmeyen TSK'nın ana hatlarını resmileştirdi. Tarihi süreç asıl dün duyduğunu" belirtti ve tanık olgörüşleri. Parti ve hükümet ne olacak elimden giderse. Bir de TBMM'deki iki gündem dışı ko duğu olayı şöyle özetledi: "Nedim'le birlikte dışan çıkmışana sorun bu. Ardından erken nusmayla başladı. tı. Nedim'e ateş edilince o kendiseçim yaptırmaz da 1992'de ni içeri atmaya çalışb. Bu arada ANAP güm iktidardan giderse... isabet almıştı. Onu içeri çektik. Onursuzca indirilme tehlikesi. Kan kaybediyordu. Askerier sağı Herhalde cumhurbaşkanı gi (Boftorafı 1. Sayfada) solu taramaya başladılar. Sabaha derayak artılarla eksileri yan ya bir ifadede buiunmanuşlardır. Sa kadar oğlum öylece kaldı. Ardınna getiriyor. Herhalde içınden so yın Cumhurbaşkanımız da cum dan sabah gelen askerler onu evnuçta "bunalım çıkar" diyor. hurbaşkanlığı seçiminin den aldılar. Şimdi onunla görüşÇankaya'dan gelen ilk haber TBMM'de nlke yararlan dogrnl lüriilmüyonız. Katillerden davacılere göre değerlendirmeler yapı tusunda ve en iyi şekilde sonnç yım." lırken Ali Baranselin görüşme ile landırılacağına olan inançlannı Van'm etkin aşiretlerinden biri ilgili açıklaması kuliste duraksa dile getirmişlerdir. Sayın Cumhur olan Şidan'm lideri Kaya Öner, malara yol açtı. Evren, Özal'ı başkanımız sayın Özal'ı, cumhur kardeşinin öldüğü ve yeğeninin "katı" bulmamıştı. Oysa Meclis1 başkanlığı seçimi konusunda katı ağır yaralandığı olayla ilgili olate sergilediğı çehre ile Özal, uz degil, konuya çeşitli yönleriyle rak yapılan "Bunlar PKK'lı laşmaya yanaşmayan dediğim yakJaşan bir tutum içinde gördiik teröristtir" acıklarnasını kınayarak Olağanüstu Hal Bolge Valisi Haydedık katılıktaydı. Kulise göre, lerini belirtmektedirler." vurgulayan Demirel, kıminle veya ne üzertne uzlaşılacağı bilinmeden uzlaşma aranamayacağını ifade etti. Demirel, "Yani uzlaşma olabilecegini veya olamayacağını Sayın İnönü bana göre görememiştir. Hele hele Sayın Özal ile bir uzlaşmanın kabil olamayacağını görememiştir" dedi. ABD'ye 6 İirıneııi tasansı' uyarısı WASH1NGTON/ANKARA (Cumhuriyet) Ermeni soykınmına ilişkin karar tasarısmın ABD Senatosu Adalet Komisyonu'nda görüşülmesi iki hafta süreyle ertelendi. Ankara'da Dışişleri Bakanlığı da bir açıklama yaparak, Ermeni tasarısının kabul edilmesi durumunda TürkABD ilişkileri üzerinde "fevkalade olumsuz ve telafisi miimkün olmayacak zararlı etkiler yaratacağı"nı kaydetti. Van'da 'ikînci Silopf mi? ri Kozakçıoğlu'nu "yalancılık"la suçladı. TRT hakkında tazminat davası açacaklarım bildiren Kaya Oner şunlan söyledi: "Kardeşim kasten öldiiriildü. Onun, evini taşımak üzere mezraya geldiği bir saatte askerler evi basıyor ve Nedim'i dışan çıkartıyor. Onun ne bir suçu vardı ne de aranan bir şahıstı. Jandarma köyü basıyor. Nedim dışan çıkanlıp kurşunlanıyor. Ardından evler kurşunlanıyor. Binden fazla mermi yakmışlar. Arabamızı parça parça etmişler. Olaydan sonra Van Alay Komulanı Yarbay Bekir Temel mezraya geldi. Bir kaza olduğunu, kardeşimin )anlışlıkla oldiirüldüğünü söyledi. Başsağlığı diledi. Türkler ve Kürtlerin kardeş olduğunu, bu kardeşliğin tüm sıcaklığı>la sürecegini anlattı. Olayı gazetecilere ve politikacılara bildirmememizi istedi. 'Onlara alet olmayın' dedi. Kardeşim sorunsuz bir ihsandı, öldüklen sonra mı terörist oldu? Savcıya olayı ilettik. Kardeşimin kanı yerde kalmayacak. Avukatlar tutacağım. Ateş emri veren Hayati üsteğmen ve askerier cezalandınlmalı. Kardeşim zan altında kalmamalı. TRT'den tazminat isteyeceğim. Yedi çocuk babası yeğenim Mehmet şimdi Van Devlet Hastanesi'nde APOcu muaraelesi görüyor. Yahu, bakın kayıtlannıza bu çocuklann sicili tertemiz. Devletle problemleri yok. Savcıya soyledim. bunlan. Köye olaydan sonra gelen helikopterdeki pilot yüzbaşı köylüve hakaret etmiş. Bunu alay komutanına söylediğimde kulağını çekeceğini belirtti. Hainin kim oldugu açığa çıkmalı. Kozakçıoğlu, şimdi bunlar terörisltir diye açıklama yapmış, çatışma çıktığını söyiüyor. Düpedüz yalan atıyor." Ozal katı Senato Adalet Komisyonu'nun toplantısı sırasında Cumhuriyetçi üye Alan Simpson konu üzerinde çahşmak için bir hafta mehil istedi. Tasannın görüşülmesi araya da resmi tatil girdiği için iki hafta süreyle ertelenmiş oldu. Ote yandan karar tasansına daha önce imza verenlerden 6 senatör imzasını geri aldı. Ancak bu arada daha önce vermemiş olan iki senator de dün tasarıya imza verdi. Ankara'da Dışişleri Bakanlığı1 ndan yapılan açıklamada da sözde Ermeni soykınmının 75. yıldonümü olan 24 Nisan 1990'ın "nlusal anma günü" ilan edilmesini ongoren tasannın ABD Senatosu'na getirilmesi, "gerçek bir talihsizlik" olarak nıtclcndinlerek, şöyle denildi: "Bu karar tasansmın kabulünün TürkAmerikan ilişkileri üzerinde fevkalade olumsuz ve telafisi mumkün olamayacak zarariı etkiler yaratacağı kuşkusuzdur. ABD yöneliminin söz konusu girişimi hafife almayacağını ve bu durumun idrakinde olarak, gecikmeksizin mezkur karar tasansının karşısında olduğunu kararlılıkla ve hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya koyacağına inanılmakta ve beklenmektedir. ABD hükumetinin karar tasansının kabulunun yaratacağı sorunlar hususunda senato mensuplannı iknaya yönelik çabalar sarf etmesinin Türk ve Amerikan uluslannın ortak dünya görüşlerinden güç alan sağlam dostluk ilişkilerini litizlikle korumak ve güçlendirmek hususundaki sorumluluŞidan aşireti lideri Kaya öner, ğunun bir icabı olduğu düşünülölen ve yaralanan yakınlan olayı mektedir." savcılığa duyurdular. inönü: Uzlaşma tarihi (Baftarafı 1. Sayfada) lursa cumhurbaşkanlığı seçimi geri bırakılır. Milli iradenin bugünkü eğilimini yansıtan yeni bir Meclis çalışmaya başladıktan sonra yeni cumhurbaşkanı hiçbir itiraza yol açmayacak şekilde seçilir." yüzde elli payı da bu ülkelerdeki özel ve tüzel kişilerin ellerindedir. KİT ve bağlı kuruluşların satışı için bir yasa gücünde kararname ile iki yasa çıkarılmış: 1984 tarihli 233 sayılı yasa gücünde kararname ile aynı yıl çıkarılan 2983 sayılı yasa ile 1986 tarihli 3291 sayılı yasa. Bunların hiçbirinde KİT ve bağlı kuruluşlarının yabancılara "blok satış" yoluyla satılacağına ilişkin tek bir hüküm yok. Bu iki yasanın görüşme tutanakları incelendiğinde şu sonuca varılıyor: KİTIerin tedricen millete devredilmesi. İşletmeleri anonim şirket haline getirilip hisse senetlerinin halka satışı (1. uzal Hükümeti Programı S.4849, Hükümetler ve Programları, Cilt: 3) Turgut özal, 2983 sayılı yasayı görüşürken yaptığı konuşmada şunlan söylemiş: Zannetmeyin ki, yabancı sermaye köşede bekliyor, bizler bu gelir senetlerini, hisse senetlerini çıkardığımız zaman hemen gelecek, bunlara sahip olacaktır. (TBMM, B: 38, 28.2.1984, O: 2, S. 252). ANAP grubu adına yapılan konuşmalarda da özellestirmenin amacı şöyle tanımlanmıştır: Bazı kamu altyapı tesislerinin vatandaş ortaklığına açılması. (Aynı birleşim, tutanak, S. 178) İkinci Ozal hükumetinin programında da özelleştirmelerin şu amaçla yapılacağı belirtilmiş: Sermayenin tabana yayılmasını kolaylaştırmak üzere. (Hükümetler ve Programları, 3, S. 83). 3281 sayılı yasa TBMM'de görüşülürken Devlet Bakanı ve Başbakan Yardmcısı Kaya Erdem de özelleştirmenin amacını şöyle tanımlamıştır: Hisse senetlerini vatandaşa satmak. (TBMM, B: 110, 27.5.1986. O: 2, S. 414). Vasalar, pay senetlerinin Türk yurttaşlarına satılması, "sermayenin tabana yayılması" için çıkarılmış, ancak USAŞ blok olarak isveç, Norveç ve Danimarka devletleri ile iskandinav halklarının tabanına yayılmak üzere satılmıştır! İdare hukukçuları bilir, böyle bir işlem, "amaç, sebep ve konu" öğeleri açısından sakattır; bu yüzden satış işlemi idari yargı tarafından iptale mahkumdur. Kaldı ki, Yabancı Sermayeyi Teşvik Yasası'nın 1. maddesinde, "inhisar veya hususiimtiyaz" niteliğindeki alanlara yabancı sermayenin giremeyeceği de belirtilmiş. Tekel niteliğindeki PETKİM, bu yasağa karşın satışa sunulmuştur. USAŞ'ın satış dosyası çok ilginç ve düşündürücü belgelerle doludur. Bu belgeleri şöyle alt alta sıralayalım: Belge 1: DPT tarafından The Morgan Bank'a hazırlatılan raporun Cilt: 1, S: Vlll'de USAŞ'ın değerinin 64 milyon dolar olduğu yazılıyor. Belge 2: Satış, 145 milyon dolara yapılıyor. Belge 3: j USAŞ Genel Müdürtüğü, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'na satış işlemi ile ilgili 13 Şubat 1989 günu yazı yazıyor. Bu yazıda, USAŞ'ın kârlı bir kuruluş olduğu belirtilip, USAŞ'ın "ucuza kapatılacağı" konusunda uyanlar yapılıyor. Belge 4: Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, 4 Ağustos 1989 günü Devlet Bakanı Güneş Taner'e gönderdiği uyarı yazısında, USAŞ'ın satışı ile görevlendirilen yabancı şirketlerin muhasebe oyunları ile USAŞ'ın kârının düşük gösterildiğini bildiriyor. Belge 5: SAS ile yapılan sözleşmede, USAŞ'ın THY'den alacaklarının 7 gün içinde SAS'a ödenmesi kararlaştırılıyor. Bu alacağın, 21 milyar Türk Lirası olduğu saptanıyor. Bu 21 milyar Türk Lirası, ağustos ayındaki döviz kurlarına göre yaklaşık 9 milyon 600 bin ABD Doları ediyor. The Morgan Bank'ın 1986 yılı haziran ayında 64 milyon dolar değer biçtiği USAŞ, 1989 yılında 145 milyon dolara SAS'a satılıyor. Devlet Bakanı Güneş Taner, Başbakanlık Devlet Denetleme Kurulu'nun bu uyarı yazısını nasıl göz ardı ediyor? USAŞ'ın "blok satışı"r\da satış bedeli nasıl saptanıyor? USAŞ'ın THY'den alacağı 21 milyar hesaba niçin katılmıyor? USAŞ'ın hesabını sormak gerekir. TBMM'de, seçim alanlarında, mahkemelerde, her yerde, her yerde! • Şehremini'deki evden "dünyaevine" FULÛN & SERDAR 6 Ekim 1989, Cuma KONYA cakbr. Böyle seçilecek bir cumharbaşkanına, üstelik, politikalan 26 Mart'ta halk tarafından açıkça reddedilmiş bir parti grubunun tek basına seçeceği bir cumhurbaşkanına karşı kendiliğinden olusacak demokratik tepkilerin nereye kadar gideceğini, ülkeye ne İnönü, bu düşüncenin dikkate huzursuzluklar getireceğini bualınmaması halinde ikinci yolun günden kimse kestiremez. Bu tepMeclisteki üç partinin anlaşarak, kileri kimse önleyemez. uzlaşarak bir ortak cumhurbaşkaTBMM başkanının seçimine nı adayı önermeleri olduğunu söy bu inancımızdan ötürü katıldık. ledi. İnönü'nün bu sözleri uzeri Şimdi TBMM, cumhurbaşkanı sene Bakanlar Kurulu sıralarında çimini bir uzlaşmayla yapmalı, oturan Başbakan Özal'ın başını böylece demokrasinuzin en sağiki yana sallayıp avucunu yukarı lam güvencesi olduğunu da bir kez ya doğru açarak, "Olur mu böyle daha göstermelidir. Bu, en yüksek şey?' gibisinden hareket yaptığı tarihi sonımluluktur. Aynı zadikkat çekti. manda Türkiye'de siyasal partileİnönü, muhalefetin katılmadı rin, artık ortak bir demokrasi anğı oturumlarda sadece ANAP layışına vardıklanm ortaya koyagrubunun oylarıyla seçilmiş bir bilecekleri sınavdır. Demokrasiye cumhurbaşkanının görevini gere yeniden döndüğumüzden beri, ği gibi yapılabileceğini düşünme balkımızın ve dünyanın beklediği nin hayal olduğunu bildirdi. İno en önemli karardır. Bu sınavda başari)i tek basına hiçbir parti sağnü, şunlan söyledi: "Böyle bir cumhurbaşkanı se layamaz. Ne iktidar, ne muhaleçilirse, herkesin düşüncesi bir an fet, bu sınavı ancak ortak çaba ile önce yeni bir seçim yaparak güven geçebiliriz ve geçliğimizde ülkeduıulacak bir cumhurbaşkanı seç mizde demokrasinin yerleşmesine menin yolunu aramakta toplana en buyük katkıyı yapmışoluruz."