Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER rak) çağırıldığı koyde, Şato ıle bır turlü ılışkı kuramadan beklemektedır, evrak ışınde bır yanlışlık olmuştur Oysa Kafka'dan oncekı romanda suç ve suçlama bellıydı "Suç ve Ceza"yı ele alalım Raskolnıkov, yaşlı bır faızcı kadını oldurmuştu, suçluydu, fakat bu suçluluk ytıkunu taşımağa gucu yetmedı, cezayı aradı ve suçunu ıtıraf ettı K 'ya gelınce, burada öncelık cezadadır, suç ışlenmeden ceza venlıyor ve K suçunu arıyor Ne denlı saçma, akıldışı bır durumla karşı karşıya olduğumuzu goruyor musunuz9 Mılan Kundera şoyle dıyor "Insanın yalnızca kendı ruhunun ucubelen ıle savaştığı mutlu donemler, Joyce ve Proust'un dönerjlen bıtmıştır Kafka, Hasek, Musıl, Broch'un romanlannda ucube dışardan, tanhten gelmektedır, hesaba kıtaba gelmez, kavranamaz ve hıç kımse kaçamaz elınden " tşte burada, sanıyorum kı, Mılan Kundera, ro manın traged>a aşamasına geldığını soylemek ıstıyor Eskı roman, çağına uygun olarak, dram nıte lığını taşıyordu Nedır öyle ıse dramla tragedya arasındakı ayrım9 Bu ayrımı eşsız bır bıçımde anlatan Goethe olmuştur Goethe o unutulmaz ıncelemesınde, Shakespeare'ı ele alarak, bu ozanın buyukluğunun eskı sanatla yenı sanatı bırleştırmesınden kaynaklandığını anlatır Goethe ıçın eskı sanat tragedyadır, yenı sanat ıse dram Bu ıkı turü Shakespeare nasıl bırleştırmış' Tragedya, ıstenç ıle yazgı arasındakı çatışmadır ve bu çatışma kaçınılmazdır örneğjn, Brutus, Sezar'ı öldürduğu ıçın, bır katıl olarak suçludur, öl durmesçydı, Roma'yı bır dıktatörden kunarmadığı ıçın suçlu olacaktı tçınden çıkılamaz bır durunıdur bu Ancak Brutus, ona dışardan yapılan bu aşılamalara karşın, Sezar'ı öldürmek gerektığını kendı düşünmüştur ve bundan öturu, dıleğı ıle eylemı arasındakı çatışmayı yaşar tşte romantık öğe budur Bır başka örnek uzerınde daha duralım Macbeth, kıralı öldurmeğı, sankı büyucu kadınların "kıral olacaksın" aşılamasından sonra duşünmüş gıbı göstenlır Oysa bunu kendısı düşunmuştür ve bundan öturu bunalıma duşmuştur Göruyor musunuz, bu ıkı örnekte, ıçten gelen ıstek dışardan venlmış gıbıdır Öyleyse romantık öğeyı de, gene Goethe'ye uyarak tanımlayalım Romantık sanat, ıstek ıle ıstenç arasındakı çatışma dan doğar Şımdı Shakespeare, ısteklen dışardan venlmış gıbı gostererek tragedyaya yaklaşır, fakat bu dışardan verılme öğesı onda çok zayıftır, Brutus da, Macbeth de kendı ısteklennı yazgı gıbı gostermekle trajık bır kışılığe burunmek ısterler Oysa onlann, dıyelım bır Oıdıpus'a benzer hıç bır yanlan yoktur Ama Shakespeare, trajık öğe ıle romantık öğeyı ıç ıçe kullanmak ıster Onun tıpık romantık oyunu, ısteğı ıle ıstena aıasında bocalayan Hamlet'ın öyküsudur O oyunu da, tam bır klasık düşkunü olan Elıot yerın dıbıne batınr Şımdı konumuza dönelım Eğer yenı roman kışısı, zorununu dışardan, Mılan Kundera'nın dedığı gıbı, tanhten alıyorsa, gerçı yenı roman tragedyaya donüşmektedır, ama K 'nın başına gelenler bellı bır toplumun (gelecek olan faşızmın) urunu ıse, bunu yazgıcılıkla, tanrıların ıstencı ıle bır tut mamız yanlış olur K , bır Oıdıpus değıldır demek ıstıyorum Eğer böyle ıse, tanhı baştan yaşamaya kalkıyoruz anlamına gelır bu Bense yenı tanrıların, eskı tanrılar kadar guçlu olduklanna ınanmıyorum Yenı roman kışısı ne denlı ışkence ıçıne duşse de, bunun kendı yazgısı olduğuna ınanmamaktadır Romanın başlıca sorunu, ınsanda yenı bırsey keşfetme ıse (kı roman hep bunu aramıştır), yazgı çembennı yatsıyacaktır Artık trajık çağ da bıttı, romantık çağ da Gunumuz romancısı, bütun mıstısızmalan bır yana bırakarak, benzetmeğı yadırgamayın, bır bılım adamı gıbı araştırmalara gınyor Ama onun yöntemı bılımsel yöntem değıldır, gözlem ve sezgıdır Romanın ölduğune ınanmıyorum, ama onun değışmesı gerektığıru duşünuyorum Ve sanırım kı, roman da, oyun da şııre yaklaşıyor Bılımın bunca egemen olduğu bır dunyada bundan başka çare yoktur "Roman Sanatı" adlı kıtap (Afa Yayınları) bunun gıbı bır çok düşundürucü sorun ıçenyor Konu ıle ılgılı okura öğutlerım Roıııa ııa Ne Oldu? MELİH CEVDET ANDAY Bılımsel konjlara her eğılışımde, benım sornut yaşarnımla bu konulann ılışkısı nedır dıye duşunmekten kendımı alamam, elbet burada bılım derken, salt bılmeğe yonehkten olan bılımsel duşuııceyı amaçhyorum örneğın ışığın hızı sanıyede uçyuz bın kıloraetre ıse, bundan ben ne mutlu olu rum, ne mutsuz Ancak doğayı bıraz daha tanıma yenundekı merakımı doyurur bu benım "Edmund Husseıl olumunden üç yıl önce Vıyana ve Prag'da verdığı konferanslarda bır bunalıroı soz konusu edıyor ve bu bunalımın koklerının Modern Çağın başında, Galıleı'de ve Descartes'ta, tek yanlı bır ozellığe sahıp Avrupa bılımlennde yattığına ınanıyordu Bu bılımler dunyayı basıt bır teknık ve matematık araştırma nesnesı durumuna mdırgemış ve yaşamın somut dunyasını dışlamışlardır " Böyle başlıyor "Roman Sanatı" adlı kıtabındakı "Cervantes"ın Hor Görulen Mıras" yazısına Mılan Kundera Bılımsel, felsefi araştırmalar ms&nın somut yaşamını ne zaman, nasıl etkıler sonısu, o buluşlann ortaya atıldığı gunlerde, hele beram gıbı bılısızlerce, kolay kolay saptanamazdı el bJet Ama bu ıkı biıyuk adamdan bınncısı, dunyaran döndüğünü söyleyen Galıleı, kılıse mahkeme sinden paçasını zar zor kurtardı, ıkıncısı, belırtılen doğrulan bir bır gözden geçıreceğını söyleyen Oescartes ıse, yurdundan uzaklaşmasaydı başına kımbılır neler gelecektı' Dıyeceğım, ışık hın ıle soraut yaşamımız arasındakı ıiışkının nıtelığı, başka bır deyışle, başlangıçta bıze soyut gelen felsefi, bıumsel buluşlann yarın pratığe nasıl yansıyacağı sorunu, gununde kestınlemezse, bunu bır bunalım olarak görmek bana pek doğnı görünmüyor Yen gelmışken söylemekte yarar var, çagının bılımsel verılen ışığında Karl Marx, somut ınsanın en buyilk sorunlannı dıle getırebılmıştı Ama konuyu bır romancı olarak ele aldığını belırten Mılan Kundera, bu ılgınç yazısında şu sozlen de eklemekle amacını aydınlığa kavuşturuyor "Aslında bana göre Modern Çağın kurucusu yalnız Descartes değıl, Cervantes'tır de aynı zamanda " Şunlan da okuyalım "Tanrı evrenı ve değerler düzenını yönettığı, ıyıyı kötüden ayırdığı, her şeye bır anlam verdığı yen yavaş yavas terk ederken Don Kısot e\ ınden çıktı ve artık dünyayı tanıma gucunden yoksundu. Don Kışot yuce yargıcın yokluğunda, bırdenbıre korkunç bır karmaşıklık ıçınde ortaya çıktı, tek tanrısal doğru, ınsanlann paylaştığı yüzlerce görece doğruya aynştı Böylece Modern Çağla bırlıkte roman ımgesı ve modelı de doğmuş oldu " Artık roman sanatının somut ınsana yonelık buluşlarıru ve başarılarını sıralayabılırız Balzac, ınsanın tarıhle derın bağlarını keşfettı Flaubert gunlük yaşamının o döneme kadar bıhnmeyen yanlannı araştırdı Tolstoy'la ınsanın karar ve davranışlarında akıldışının ıse kanşması ıncelendı Marcel Proust'la yakalanamayan geçmış an, James Joyce'la yakalanamayan şımdıkı an sorgulandı Nereye gelıyoruz Varlığın unutulmasına karşı korunmak, yaşamın dunyasını süreklı ışık altında tutmak ışını roman üstlendı Ancak romanın Modern Çağla bırlıkte doğduğu gerçeğını benımsemek, bu sanat türunun bütun sorunlannı çözmek anlamına gelmez hıç de Roman şaşırtıcı değışımlere uğramıştır çünkü Tolstoy'da savaşın anlaını açıktı, Rusya ıçın savaşılıyordu Oysa Hasek'ın "Aslan Asker Şvayk" adlı romanında cepheye yollanmanın nedenını kımse bılmez, merak da etmez Üstelık bır guldürudür bu roman Kafka'da paradoks, akıldışı bır nıtelığe bürünür; K , suçunun ne olduğunu bılmeden yargıç önüne çıkanlır, gene K (bu kez Kadastrocu ola PENCERE Bir Savunma... 6 EKİM 1989 ARADABIR ORHAN GÜNER Y. Mimar, l.Ü. Türizm öğretim Görevlisi Bilgisayar Destekli Eğitime önce bilgisayar eğitimi ile bilgisayar destekli eğitim birbiri ile sürtüştürüldu. Sanki birinin gerekliliği ötekini gereksiz kılarmış gibi tartışıldı. 1984'te siyasi otorite bilgisayar eğitimine karar kıldı. Bilgisayarcılar okullara bilgisayarları sattılar. Böylece bilgisayar destekli eğitimden önce eğitim destekli bilgisayar okullara girmiş oldu. lımlar bırbınne uyumlu olmayabılmektedır Bu yuzden, bilgisayar destekli eğitim ıçın gereklı ses, renk, grafik ve ışiem özellıklennın belırlenmesı gerekmektedu Oysa, devletın namuslu uzmanlan "firma temsılcısı" durumuna duşmemek ıçın ürkek davranmakta ve donanım seçımı tartışmaları sağırlar dıyaloğuna donüşmektedır , Yıllarca ılgılı kamu kuruluşlarında çalışanlar ile küçuk bınkımtonnı nske ederek sahıp oldukları tesıslerde tunzmın ülkeye katkısını kanıtlamaya çalışan adsız önculer, doğa ve kültur sevdalıları bır yönu ıle başarıya ulaştılar Toplumumuzun büyük bır kesmı turızme ılgı duyuyor artık Turızm yatırımları 1980 yılında toplam yatırımlann % 05'ı ıken bu oran 1988 yılında % 34'e yükselmış bulunuyor Yabancı sayısındakı artış % 224, belgelı yatak sayısı artışı ıse % 118'e yükseterek büyuk bır ıvme kazanmış bulunuyor Oranlardan da anlaşılacağı üzere yabancı sayısındakı artış hızı, yatak sayısındakt artış hızının yaklaşık ıkı katı Yanı sunum (arz), ıstemı (talebı) karşılayamıyor Hukumetler turızm sektöründekı bu gelışmelerden övgü ıle söz edıyor ve gelecek günler ıçın pembe ufuklar çızıyorlar Doğal ve kültürel değerler, Tanrı'nın bırer hedıyesı ulkemıze Bıraz uygarca davranıp onları yeterınce koruyabılir ve turizm amacında kullanabılırsek, ürünlerımızı yapay ve abartılı desteklerte dış ülkelere ucuza satma yerıne, onları ülkeye geIşn yabancılara tüketıcı fıyatları ıle tükettırmenın ülke çıkarlarınjCdaha uygun olacağı görüşü yaygınlaşıyor artık »Jlu lyımser düşüncelerın yanında kımı turızm çevrelerı, 1989 njwsımıne oldukça endışelı ve kararsız gırdı Neden olarak da şuhları sıraladılar Beklenmeyen bazı rezervasyon ıptallerı var \febancı tur operatörlerı fıyat kırmaya çalışıyor Oysa bırçoğu, en afcıkı katı yatak fıyatlarını öngörerek ınsa edılmış Şımdı bu teslsler kendılerını bu ftyatlarla nasıl amortı edecekler, borçlannı nasıl ödeyecekler? Bırçoğu yanlış yer seçmış Projelen tesısın ışlevı ıle çevresındekı doğal kültürel ve kentsel ılışkıyı kuramamış, ışletme kuraliarına aykırı, tatıl köyü yerıne otel, 3 yıldızlı yerıne 5 yıldızlı yapmış, mımarı özellığı olanı pek az Bazılan doğayı bızzat bozmuş, bazılan yanlarma gelen ıstenmeyen yapı ve kullanımların kurbanı Turızm yatırımları tekduze Turızm denınce otel ve denız gelmış aklımıza Dığer doğal, sosyal ve kültürel d^gerlerden yararlanmayı ve tumu oluşturarak sunmayı düşünemıyoruz henuz Gorgu ve alışkanlıklar aşılamıyor Araştırma, danışmanlık kavramlarına yabancıyız Tesıs bıtınce anlıyoruz personel gereklılığını Başlangıçta belırlı bır muşterı nıtelığı öngürülmemış Kapasıteler kuçük, tek başına pazartamaya etvermryor Belırlı bır bılgı, kültur ve uygarlık düzeyı ısteyen turızm yatınmcılarına devlet de pek yardımcı oiamamış Oy kaygısı ıle henüz turızme hazır olmayan yörelerde yatırımcı güdelenmış, ancak altyapı götürulememış, kredı yetersız ve pahalı kalmış Personel egıtımı, tesıslerın denetımı ve ülke tanıtımı önemsenmemış Yurtdışında müşterı bazında yeterlı tanıtim yapılmadığı ıçm de tesısler yabancı tur operatörlerı ne bağımlı Turıst harcamalarımn büyük bır bölümü yabancı tur operatörlerı ıle yabancı taşımacılara gıdıyor Kimı turızm çevrelerı ışte böyle bır kesıt çızerek gırdı mevsıme Neler yapılmalıydı, neler yapılabilır? Hükümetlerın turızme önem verıyor gıbı görünmesıne karşın sağladığı araçlar hemen her dönemde yetersız kalmıştır 1988'de toplam yatırımlar ıçındekı tunzmın payı yaklaşık % 3.4'tür Aradan bunca yıl geçmesıne karşın turızm sektöründe gelışmelere duyarlı, uzak ve genış görüşlü, güvenlı stratejıler henüz oluşturulamamıştır Şayet bu stratejıler olsa ıdı Uluslararası ılışkıler, pazar değışımierı ızlenır musterı bazında tanıtım yapılır, dalgalanmalara karşı kapasıte kullanım önlemlerı alınabılırdı Tunzmın hammaddesı olan doğal ve kulturel değerlerın ılçe olçeğınde sağlıklı bır envanterı olgrdu Turızm fızıksel planlarında korunacak ve kullanılacak alanlar bellı olur keyfı ve sık sık değışmez, doğal ve kültürel değerler de böylesıne tahrıp edılmezdı ^ Turıstık yörelerde fızıksel plan kararlan sadece kış nüfusunun değıl yaz nufusunun da ısteğı doğrultusunda alınır, böylece daha da demokratık olunurdu Turızm yatırımcıları doğal v» kültürel değerlerın bekçısı olur, çevre sorunlarından dolayı rezervasyon ıptallerı olmazdı ^ Bır alryapı polıtıkası olurdu çok sayıda tesıs yararlanır, tesıslerden önce altyapı tamamlanırSatılan cıhaz • Turızm denınce aklımıza sadece denız, guneş ve otel gelmezdı Anadolu'nun çeşıtlı yorelepnde son derece ılgınç doğal ve kültürel değerler ılgınç yerlesmeler ve kışılığını koruyabılen yâşam duzenlerı var Yatırımlar ve turlar bu yörelere kaydırılır yöre, mevsım özellıklermden yenı bır bütun oluşturarak yabancılann ulkemızde kalma günlerı arjtırılabılırdı * Şayet bu stratejıler olsa ıdı sade vatandaşın tatıl gereksınımi de dtkkate alınır, 'Turkler bura%a gelmesm' dıyebılen çıkmazdı Senno Fatura no Fatura tanhı Yetkıh Satıcı (kaşe ve ımza) lUrizmde Görünen Eksiklikler... ALİ BAYKAL B.Ü. Eğitim Fakültesi EROL İNELMEN B.Ü. Meslek Yüksek Okulu Eğitim açık bır sıstemdır Içınde bulunduğu toplumsal, ekonomık ve kültürel sıstemlerle alış verış ıçındedır Toplumsal üstsıstem, eğıtım altsıstemıne ıhtıyaç lıstesı, değerler çercevesı ve kaynak venr, karşılık olarak da nıtelıklı ınsan güctı bekler Doğaldır kı, eğitim sıstemımn gırdılerı yetersız olursa çıktılan da "defolu" olacaktır tyı donatılmamış bır eğı tım sıstemımn donatımlı ınsan gücu yetıştırmesı olabılırse ancak mucıze olur Toplumsal sıstemın ekonomık, teknolojık, kültürel ıçerığı sureklı yenılenırken eğitim sıs temı çevresındekı değışıklıklere duyarsız kalamaz Ancak akıntıya kürek çekmenın seçe neğı akıntıya kapılmak da değıldır Eğitim sıs temının sınırlarını zorlayan değışıklıklen, ye nılıklen deneyerek denetım altında tutmak sıs tem yonetıcılerının görevıdır Son yıllarda, eğitim sıstemımn kapısını ara layan, yasal >a da kaçamak yollardan eğıtıme sızan gırdılerden bın de bılgısayardır Bılgısa yar sadece fizıkı varlığı ve ışlevsel özellıklerı ıle değıl, felsefi ve psıkolojık çağrışımlanyla da eğıtımle ılgılenenlerın gundemınde >ennı korumaktadır Hatta, ekonomık çağnşımları ıle eğıtıme uzak duranları bıle eğıtımcı yapacağa benzemektedır tlgı düzeyındekı bu sevındırıcı gelışmelere karşın bılgı düzeyındekı bınkımın bılgısayann "ısmıyle müsemma" ol duğu söylenemez önce bilgisayar egıtımı ıle bilgisayar destekli eğitim bırbırı ıle surtuşturuldü Sankı bırının gerekliliği ötekını gereksiz kılarmış gıbı tartışıldı. 1984'te sıyası otonte, bilgisayar eğıtımın de karar kıldı TÜBİTAK teknık şartnameyı hazırladı Bilgisayarcılar okullara bilgisayarları sattılar Böylece bilgisayar destekb eğıtımden önce, eğitim destekli bilgisayar okullara gırmış oldu Alındığı soylenen 1100 bilgisayar, demırbaş kayıtlannda duruyor olmalı Ancak vetkılılere yakın ılgılılerın açıkladığına göre bunların 800 tanesı kullanılır durumdaymış projelerle sınanacağı duyuruluyor Tarıh, coğrafya ıle değıl de matematık ve fen konularında olması tabıı ımış Bilgisayar destekli eğıtım denılınce akla önce matematık ve fen konularının gelmesı ılgınçtır Bu konularda çok hızlı ve sağlıklı bır gelışme ıhtıyacı olduğu açıktır Eskı teknolojı ıle olabılecek olan da belkı buydu Ancak çağdaş bılgısayarla des teklenmış bır öğretıme bu konularla başlanması ıçın bılgısayarcıların kışısel tercıhlerındcn başka hıçbır gerekçe yoktur Bilgisayar destekli eğıtııne geçış ıçın dersler öncelık sırasına konsa resım (çızgı film dahıl), müzık, Turkçe, coğrafya başta gelırler Bınncısı, bu alanlarda kullanılabılecek "mukemmel" denılebılecek yaalımlar vardır Ikıncısı, bu yazılımlarla bilgisayar okuryazarlığının egıtımı ıle bilgisayar destekli eğitim butunleştırılmış olur Üçüncüsü, bu alanlarda çok sayıda öğretmenın egıtımı çok kısa bır sürede, en übt düzeyde başanlabılır Üstelık, teknolojıye uzak ve yabancı sayılan bu alanlann öğretmenlerı ıle bu alanlara yakın öğrencılerde de bilgisayar destekli eğıtıme karşı olumlu bır tutum sağlanmış olur Bırlık ve beraberlık sloganlannı "kuvveden fiıle" çıkaracak bır fırsat değıl mıdır' DördUncüsu, bu alanlarda öğrencılenn rahatlaması dığer alanlardakı öğrenmelere de olumlu olarak yansır Daha yuksek gudulenme, daha çok adanmış zaman sağlar Beşınası, matematık ve fen eğıtımındekı olası başansızlıklann günahı bılgısayann sırtına yüklenmemış olur Daha da ötesı, öğrencıler bılgı say an, sevrîdıklerı bır dersm yenı umacısı olarak değıl, o^vdıklerı bır ışın cana yakın ustası olarak tanıma fırsatı bulurlar Butun bunlar bılgısayann fen ve matematık eğıtımıne katkılanndan \azgeçılsın dıye değıl, tam tersıne olumlu etküerı kolaylaştırsın ve pekıştırsın dıye duşunüldu* Bilgisayar destekli eğitim, sacayağına ben zetılırse, bunlardan bınncısı öğretmen, ıkınc\k\ donanım, üçüncusu de yazılımdır Bu ayaklann hangısı yetersız kalırsa sıstem o tarafından çöker Televızyon, vıdeo vb teknolojılerde de donanım, marka düzeyınde değıl, sıstem duzeyınde önemlıdır Bilgisayar teknolojısınde ıse henuz olcubırlığı ve ışlemuyumu yoktur Aynı markanın değışık modellerı, aynı modelın değışık ışletım sıstemlerı ıçın gelıştınlen yazı Pratik sorunlar Bilgisayar destekli eğitim, öğretmen ve bılgısayann arıtmetık toplamı da değıldır En ı>ı bilgisayar ve en nıtelıklı öğretmen yan yana getınldıkten sonra bıle kaynaştıncı etken yazıhmdır Oğretıcı yazılımlarla bilgisayar oyunlan karşılaştınldığında açıkça göruleı. durum pek ıçaçıcı değıldır Uluslararası ölçekte bıJe, oyun programlannın teknık ve estetık özellıklerı oğretıcı yazıhmlardan ılerdedır Bır yazılımın oğretıcı olmasıru sağlayan özellığı sadece konu ıçerığı değıl, tum senaryosudur Oğretıcı yazılımlar, kıtabın, vıdeonun yapamadığım yapabılmelıdır kı, eğıtıme destek olsun Adı üstunde Destek Kıtaba, deftere, karatahtaya, öğretmene seçenek değıl destek aranıyor Oysa, yazılımlara bakıldığında geleneksel öğretımdekı bütun yetersızlıkJerın katmerlenerek tekrarlandığı göruluyor 1 Her şeyden önce öğrencı aradığı programı bulmak ıçın dısketı adamakıllı kanştırmak zorunda. Oysa, dısketın ıçını kanştırmak ustalar ıçuı bıle oldukça zevksız ve zahmetlıdır 2 Bu güçluk aşıldıktan sonra açılan ekranda bır cumle "Bu programda sıze eğık atışı öğreteceğım Bıraz sabırlı olup benı ızleyınız" öğrencı dersı surukleyecekse bılgısayara ne gerek var7 Yazılım öğrencıyı peşınden surukleyebılmelı 3 Arkasından, uzun tanımlar, sıkıcı açıklamalar Bilgisayar, yazmak ve çızmek ıçın eşsız bır araçtır Ama okumak gerektığınde ne ekonomık, ne ergonomık, ne de psıkolojık olarak kıtabın yennı tutamaz Sayfa çevinnek ıçın parmak yalamak yeterlıdır, kordonlara dolaşmaya ne gerek var' Bilgisayar, usta bır taklıtçıdır Atomun, termometrerun, tumusolun, vektörun, borsanın, pıyanonun, palet ve fırçanın taklıdını yapabılır Ders kıtabı taklıdı yaptırmak gerekıyorsa buna en uygun ve ucuz araç bilgisayar değıl defterdır 4 Sonra gelsın sonılar öğrencının, cevabını hıç merak etmedığı sorular Zamansız, özensız, duzensız sorular Kımı ınsanı aptal yerıne koyarcasına kolay Kımı uzmanlan terletecek kadar zor Zorluğu bır yana, ıstenen doğru yanıtın bılgısayara ıletılebılmesı olası değıl * BaykaL, A. "Fen Eğıumınde Bılgısayann Yen ve Işlevı", Ortaöğretımde Bilgisayar Destekli Fen Egıtımı ve Sorunlan Sımpozyum88, Ankara Türk Fızık Vakfı, 1988 s 2530 Devnmcı Sol'un "Savunma'lsınıbana/vfesurgetırdı ikıalt 1160 sayfa Kuse kâğıda basılmış Hazıran Yayınları'ndan Derleyen Dursun Karataş Mesut Toptatıldı dedı Ellerı yok Mesut'un, bır bombanın patlamasıyla parçalanmış, ama, umurunda değıl Cezaevınden çıktığı gunlerde telefon etmıştı, gazeteye geldı, tanıştık 12 Mart dönemınde yıne bır bonv ba olayında ıkı kolunu yıtıren Ibrahım Çenet'ı anımsadım Aradan bunca yıl gectı, olaylar sankı yınelenıyor Ibrahım şımdı kımbılır nerelerdedır? Mesut dedı kı Bızım savunmamızdan basın söz açmıyor öyledır Batı ıle bır uzaklığımız da bu konuda gorülüyor Oralarda demokrası geçerhdır fikır özgürlüğu vardır, yıne de gazetecı yeraltı örgütlerıyle yakın ılışkı kurarak gerçeklerı yansıtmaya çalışır Bızım yasal a r fikır özgurlüğunü yasaklıyor ve yasadışı örgütlere "rasmı görüş"ün gözlüklerıyle bakıyoruz, "sansür" uyguluyoruz ^ Devrımcı Sol'un savunması mahkemeye sunulmuş Okumak ıçın açtım. ılk sayfasında el yazısıyla şunlar yazıyor "Sayın İlhan Selçuk, Haklıyız, kazanacağız! Binncı eniemlerı devnm yapmak olan bu ınsanlar, manıfestolanna bu ısmı verdıler Aynı srdemı paylaşmanız dıleğıyle. Çunkü bız halkız ve bırlıkte kazanacağız Eylul 1989" Sayfayı çevırdım, ılk önce dızıne bır göz attım 221'ıncı sayfada Kemalızmrt ılgılendıren yorumlar ve yargılar var Dava sıyasal olduğundan DevSolcular, toplumsal, tarıhsel, felsefi ve ıdeolojik bır durum tartışması ve saptaması yapmışlar Pekı, Kemalızm içın ne demışler? " Kemahztnı, ortaya çıktığı tanhsel koşullarda, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın doğrudan ve dolayiı sonuçlanndan ötüru sol olarak değeriendırmek yanlış olmayacaktnf' Sonra? Kernalıstler yıllar geçbkce "genoleşrmşier" DevSol'a göre YÖN hareketı "Tanzımat Babcılığının savunucusu ve sınıf ışbtrlikçisi" oluyor MDD (Mıllı Demokratık Devrım) Kemalızm kuyrukçuluğu TtP (Türkıye Işçı Partısı) statukocu partamentanst bır çlzgı DevSol'un savunması kendı dışındakı bütun sol hareketlerı dışlayan, mırasçısı olduğu eylemı ıçleyen bır hızıp anlayışını yansıtıyor kı bunu doğal saymak gerekır Türkıye solunun son yıllardak) genel görüntüsü böyle Ancak bır noktaya değınmeden geçemeyeceğım DevSol'un geçmışe ve geleceğe bakışında bır eksıklık var Sankı tanhte "Aydınlanma Çağı" hıç yaşanmamış ya da sılınmış gıbı * Mahkemede tartışılması gerektığı ıçın DevSol savunmasının hukuksal yönüne ılışkın yorum yasaktır Ancak yöntemıne ve ıçeriğıne ılışkın bır saptama yapılabilır Dünyanın gerı kalmış bır çok ülkesınde 12 Eylül'e benzer olaylar yaşanmıştır, benzerı mahkemeler kurulmustur, yasadışı örgütler yargılanmıştır Bu gıbı durumlarda sanıklar ya da suçtanan örgütler ıçın ıkı yöntem vardır Bınncısı Yururtüktekı yasalara göre sanıklar suç ışlemedıklerıni ıleri sürerler Yargılayanların hukuk değerlerıne göre savcının ıddıalannı çürutmeye çalışıriar ikınasr Yürüıiüktekı yasaları hıce sayarlar, geçerlı hukuku dışlayıp yargılayanları suçlarlar kı her ıkı yöntemın de tarıhsel ve guncel örneklerıne rastlanabılır DevSol ıkıncı yöntemı seçmıstır Savunma kıtabının başında bu açıkça vurgulanıyor DevSolcular "örgut değılız, hayır hıçbır $ey yapmadık' da dıyebıhnerdı, demedıler Bız sızın devietınızı yıkmak ve demokratık halk ıktıdarını kurmak ıstıyoruz' oldu her koşulda sâytedıklen " "Savunmanın 1060'ıncı sayfasında Devrımcı Sol'un cezaevlerine ılışkın göruşü yazılı 'Cezaevlen sınıfmücadelesının bıralanıdır" 1062'ncı savfada bu göruşe eklenıyor 'Cezaevlen 12 Eylül açık laşızmınm ışkence laboratuvarlarından bırıdıf.' Devrımcı Sol davasında savunmalara 12 Eylul'den öokuz yıl sonra başlanabıldı Adaletın bu kadar gecıkrresı, bır hukuk devletinde görülmüş şey değıldır f A. EZRA'nın doğumunu dost vc arkadaşlanna duyururlar Paris, 2 Ekım 1989 SAİME ve GERARD TAUSİK oğutlan ANMA Bilgisayar destekli eğitim Okullara başka yollarla da bılgışayar alındı Ancak beklenen bilgisayar eğıtımının gerçekleşmedığı anlaşıhyor Son gunlerde, bilgisayar egıtımı bır yana bırakılarak bilgisayar destekli eğitim yenıden gundeme getmtdı Ünıversıteözel sektör ışbırlığı ıle yaalım gelıştırıleceğı, projeye katılan fırmalann pılot DİLEK KURTOĞLU 6.10.198S Aramızdan ayrılaJı bır yıl oldu. Acımu sonsuz. Asla unutmayacağız seni. Eşi: AYHAN KURTOĞLU Teyzesi: SABİHA TÜREOĞLU 0T0M0BİL+ HERKESE AÇIK1ÇEK Vestel alın, iki kez kazançlı çıkın! Dıledığınız Vestel'iseçin. Herkese Açık "Çek'ie 100.(KX)TLdahaazodevın. Kazanma şansı çok yüksek olan çekılişe katılın, 32 adet pırıl pırıl Renault Toros'tan birinı de sız kazanın. Aşağıdakı "Çek"i ve Katılma Formu'nu kesın, Vestel Yetkili Satıcısf na götürün. VesteKinızı alırken hem 100.000 TL kazançlı çıkın. hem de "yılın çekılışı'ne katılın, kazanın! Vestel'inizi hemen seçin, direksiyona siz geçin! Buçckılış MıBıPıvangoldsts nın 29A£IB«X 1989tarihve 1410 6496uyıki2m!leduzenlcııaKktedıı ÇckıhşcVcscdSırtnkrGnjbureMcrtın A)»sçıli5anlank>tılamaz 1 VESTEL Vestel bır A Polty Peck Internatıonal PLC kuruluşudur VESTEL ÇEKI VESTEL'DEN 32 OTOMOBÎL KAMPANYASIKATILMA FORMU Vestel'den Urunün Modelı Sen Numarası Bu çek herhangi bır Vestel Yetkili Satıc televızyon ya da vıdeo alırken 100 000 (y Vestel marka yerıne geçer Kampanvaya katılmak ıstıyorum Garantı Belgesını / Fotokopısını ekte gonderıvorum Adı Soyadı Adresı ^ Yctkılı Sdtıa (kaşe ve ımza) .v\> aldım 5 Evlul 16 Ekım I989tanhlen arasında geçerlıdır Her cıhaz ıçın yalnız bır çek kullanılır İmzi