26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Parlamenter sistem hazırhğı Sahıbı Cumhuri\<M Matbaauhk ve Ga/etecılık Turk Anomm Şırketı adına Nıdır Nadı Q Genet ^a\ın Muduru Hasan C tmal. Muessese Muduru EmİM l şaklıgıl. ^a/ı Işlen Muduru Oka> ftonentın. 0 Haber Merke/ı Muduru >alçın Ba>rr. Savfa Du/em Yöncımenı *lı Aar. • Temfilcıler ANKAR A \hmCT Taa. İZMİR Hflunct Çttinkaya. U Pnlınkj (>W Ra^upc. Dı> Haherler Knrun Bakı. Fkonnmı Ctnpz T«rh»n. I; Scndıka SdLnn K l t a n . Kültür GHal l stcr. Ejılım Oacrv !?«>ton. Haber \ra4Um1a Lsmrt Bcrlan. Vun Haberlen Nccdci Oogan. Spor DanıynanJ AMvAuMllr YuctfinftB, [Xn Yazılaı kjcmn (,*h>k»n. Arajurma Şalıuı 4lp». DU«lune \bduakh Vmna. # Knordınaınr Munrt Konılsaıı. 9 Malı lşler Erol fcriıM. • Muhasrt* Bafcnt k » • Buıçr PUuılama V ı ı P O m n b t j n * " 9 Rrklam \y»r Ton», • Ek Yayjnlar \k»ol # Idarr Hrayia ( « n . • Işleln* Ondtr ( , < * • Bılgı Ukrm N«ıl Inal. • Penonel ^rrp Boaancx*tıı tiasan MJ34 05 65 w k ıran ( umtıunvrt Malbaanlık vt < . i i r u o l ı l ! A > Turk Ocafc Cad 39/41 Ca*alo*lu I'K M M a a n b u . Td 512 'ı> 05 ı % haı,. t d a 222*6 F u . II) 526 60 72 # Zıva Gokjlp Bt. InkıUp S. V ) 19/4. Td 131 II 4 M 7 . T d o . 42J44 FML « I 133 • b x r H Zı>a Blv I3Î2 ü ' 3 , Ta J3 12 » , THcı 52359 F** (511 I» 53 60 Inonu r a d 119 s. S o 1 Kat I. Td 19 1" 52 (4 tıat). T d o t «2155 F M . (71) 19 37 52 TAKVİM: 18 EKİM 1989 İmsak: 4.46 Güneş: 6.11 Öğle: 11.54 tkindi: 14.56 Akşam: 17.28 Yatsı: 18.47 Macaristan'da hızlı değişiklikler Özgünlük veyenilik aramadan canlı çizgi roman izlemek isteyenler için Pahah oyuncak Batıııaıı ATİLLÂ PORSAY "Popüler saııat" veya "kitle sanatı" denen şeylerin yüzyılımız boyunca aldığı görünümleri izlemek gerçekten de ilginç... Çağımızda olağanüstü biçimde yaygınlaşan "mass media", yani kitle iletişim araçlarırun etkinliği sayesinde, insanlıfın geçmişte veya bugün temel sanatsal/kültürel üretimiyle ilişkisi pek sınırb olan kimi yapıtlar günümüzün en çok yankı yapan ürünleri haline geliyorlarsa, bu artık sanatsal eleştiriyi çoktan asmış bir toplumbilimsel irdeleme konusu değil mi? Ama bu tür ürünler, sinema onlan kendilerine mal etmeden de kitleler üzerindeki egemenliklerini sürdürüyorlar. tik kez 1939'da, çizgiromanlann herhalde "böyiik banalım"ın pençesindeki kitlelen sorunlarından uzak çocuksu düş ve masal âlemlerine götürme düşüncesiyle onca yaygınlaştığı 1930'lann sonunda yayımlanan Bob Kane'in "Batman"i, günümüzde 40 ülkede, 20 dilde günde yaklaşık 400 milyon kişi tarafından okunuyorsa, kimi "uzak ülkelerin" başbakanları, gözde okumalarımn "Red Kit" olduğunu çevrelerine söylüyorlarsa, bunda sinemanın günahı (henüz) yok demektir. Peki, günümüzde dev adımlar atarak korkunç bir endüstriyel üretim haline gelen 20. yüzyılın sanatı sinemanın, 50 yılın gerisinden gelen çızgıromanlarda böylesine esin araması, "Süperman"den sonra bir de başımıza "Batman"i çıkarması nasıl açıklanmalı? Kuşkusuz bu fılmde, konu olarak, öykü olarak, fikir olarak pek özgünlük ve yenilik aramak boşuna... Ana çizgileri hemen tümüyle "Süpennan"i ideyen bir öykü içinde, aslında sıradan, "normal" bir insan olan Brace WıyBe'in, tıpkı Dr. Hyde gibi geceleri (kimi zaman da günduzleri) kimlik/kişilik değiştirerek, "kötttlere" karşı savaşan bir "üstüBad«ın"a, yani "Batman"e dönüşmesi anlatılıyor. Kahramanımızm (her kendine saygısı olan roman kahramanı gibi) bir geçmişi, kendisini yaptığı işlere iten psikolojik nedenleri (anababası çocukken gözleri önünde haydutlarca öldürüJmüstür), bir morali var. Bu arada, onun çiftekişiliğini çözmek işlevi, yine "Siipermaıı"deki gibi, becerikli bir "kaduı gazeted"ye, Vicki Vale'e düşer. "Süperm»ıı"deki Lola Lane'den "Batman"deki Vicki Vale'e; bu "ksdın gazeted" merakı, yine 1930'lann (ve Roos*veh'in sosyal içerikü New Deal politikasının) Arnerikası'nda, basımn kimi işleri düzeitebiiecegi, "demokrasiyi rayına oturtabileceji" konusunda, dönemin kimi Frank Capra fılmlerine de yansunış olan yaygın toplumsal inançtan kaynaklansa gerektir... Evet, Wan«r Bros'un milyarlan, 193040'lann bu alçakgönülia çizgiromanını 1980'lerin görkemii bir fantastik kurdelasına dönüştürmüş. Kahramanların oldukça boyutlandınlan ruhbilimsel kişilikleri, geleneksel melodramdan ödünç alınan kimi temalar, modemleştirilen silalılar, güncel çagnşımlar, vb. Bunlann dışında, hemen tüm ilgiye değer bihmkurgu fılmlerindeki gibi, karamsar bir Futurisme'in eseri olan ve daha çok John Carpenter'ın " N e w York'tan Kaçtş" filminden esinlenmişe benzeyen bir "korku kenti" havasındaki Gotham City dekoru... Batman ve Joker'in korkunç/komik karışımı silahlan: Uzaktan mum yakan bir çakmak, upuzun namlulu garip bir tabanca, "güldüriicü gaz" saJan gülen balon, özellikJe Batman'in görkemii arabası "BatmobU"... Joker rolünde tümüyle denetirasiz, boşanmış, çılgın, barok oyunu>^a inanılmaz bir Jack Nicholson... Grissom rolünde kısa, ama unutulmaz bir "kötü" çizen büyük oyuncu Jack Palaocc. Vicki Vale'de ise bırakınız Batman'i, yaşlı kont Dracolanın bile kanını kaynatacak fıstıklıktaki Kim Basinger... Fiziksel duygulanmalara, özellikle "düsmc"ye çokça dayalı bir anlatım: Joker'in asit banyosuna düşmesi, Vicki Vale"in köprüden düşer gibi olması, finalde 2 kahramanumzın kilise çatısından dOşmeleri. Ve yine finalde, elbette terk edilmiş ve harap bir gotik kiliscnin damına çıkış bölümünün, açıkça Hitcbcock'un "Vertigo"sundan esinlenmiş bir görsellikle verilmesi... İlk denıir cevheri • ORDU (AA) Sovyet bilim adamı Prof. Hahutaisvili, ilk demir cevherinin Ordu'da bulunduğunu ve dünyanın en bol demir cevherinin de Ordu'da olduğunu ileri sürdü. "Bilim Araşürma Akademisi" müdürü ve "Batum Belediyesi Meclis Üyesi" olan Gürcistanlı bilim adamı Prof. Hahutaisvili, yazdığı, "Eski Kolhida'da Demircilik" adlı kitabında Ordu'ya geniş yer ayırdı. da, yeni secim kanununun belirlenmesi, değişik siyasi partilerin örgütlenmesi ve fînansmanırun sağlanması, "halk milislerinin" kaldınlması, Komunist Partisi'nin "öncii" statüsünü taşıdığı eski anayasanın değiştirilmesi, yeni bir Anayasa Mahkemesi kuruJması ve 1956 ayaklanmasının yıldöniimü olan 23 Ekim'in milli bayram ilan edilmesi, gündemin ana maddelerini oluşturdular. Yarasa Adam (Batman) / Yönetmen: Tim Burton / Senaryo: Sam Hamm, Warren Skaaren / Görüntü: Roger Pratt / Müzik: Denny Elfrnan / Oyuncular: Jack Nicholson, Macaristan Millet Meclisi, dün başlayan Michael Keaton, Kim Basinger, Robert Wuhl, Pat Mingle, Jack oturumunda, yeni anayasal ve yasal Palance, Billy Dee Williams, düzenlemeler üzerinde çalışmaya başladı. Michael Gough / Warner Bros Toplantılarda muhafazakârlar ve reformcular arasında tartışmalar çıkıyor. yapımı / 125 dakika / Emek, Reks, Yıldız, Ancak parlamentoda bu tartışSur, Yumurcak, Bakırköy 74 vs. HADİ ULUENGİN malar olurken, Budapeşte'de uzeBUDAPEŞTE "Miras dava rinde en çok konuşulan iki konu Amehka'da kitle sanatı üreten dev makinenin sı", "kızılyıldız sorunu" suredur Komunist Partisi'nin maddi ve karşımıza Süperman 'den sonra çıkardığı yeni manevi mirasına kimin konacağı sun, 50 yıllık bir aradan sonra, çizgi roman kahramanı Batman, sanatsal Macaristan dunden itibaren ço ve Macar parlamentosunun üzeğulcu parlamenter sistemi fiilen rindeki Kızılyıldız'ın ne zaman eleştiriden çok, toplumbilimsel irdeleme inşa etmeye başladı. Macar Milli kaİKacağıydı. gerektiriyor. Meclisi'nin dün açılan oturumun"Miras davası" esas olarak paraya ilişkin. Bunun nedeni, önceki hafta Macaristan Sosyalist Partisi adını alan ve ideolojik olarak geleneksel Marksizmle köprüleri atan eski Komunist Panisi mal varlığının, yeni örgüt içinde paylaşılamamasından kaynaklanıyor. Eski KP, yeni SP'nin mülk varlığı, Macaristan ölçülerinde muazzam. Bunun ötesinde, KP'nin "memnriar orddsu " ve bütün ülkeyi saran resmi örgütlenmesi, siyasi propaganda için en mükemmel ağı oluşturuyor. Diğer bir deyişle, Komunist Partisi'nin mirası, haziran ayında yapılacak genel seçimlerde kimin elinde kalırsa onun için çok büyük bir avantaj yaratacak. 3 trilyonluk çevre kredisi • ANKARA (Camhuriyet Bfirosu) Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü'nün, öncelikle Marmara olmak üzere kıyılardaki işletme ve fabrikalann antma tesisi yapması için yaklaşık 3 trilyon lira kredi vereceği öğrenildi. Kıyılann korunmasına ilişkin önerilerden oluşan bir rapor da Başbakan lurgut özaJ'a sunuldu. özel Çevre Koruma Kurulu Başkanı Prof. Tunca Toskay, tüm kıyılann korunmasına ilişkin planlann ilgili birimlerin görüşlerinin alınmasından sonra uygulamaya geçirileceğini söyledi. SHP Tekirdağ Milletvekili ve Çevre Komisyonu üyesi Güneş Gürseler, kıyılara ilişkin sağlıkh bir yasa çıkanlmadığı sürece bu konudaki tüm çalışmalann "havanda su dövmekten öteye gidemeyeceğini" öne sürdü. Glasnosta resmi fren Gorbaçov Korotîç'i fırçaladı SSCB Devlet Başkanı, Gorbaçov'un başta Ogonyok yöneticisi Korotiç olmak üzere glasnost yanlısı gazetecileri "aşırı giıtikleri" gerekçesiyle eleştirdiği bildiriliyor. Batılı anlamda bir demokrasiye hukuki zemin hazırlayacak bu değişiklik önerileri, Macaristan parlamentosuna dun çok canlı bir gün yaşattı. Zaman zaman "muhafazakfir" milletvekilleri ile "reformcu" parlamenterler arasındaki yaklaşım farklıhklan, yoMirası resmen sahiplenmek isğun tartışmalara yol açtı. Tartışteyenler Robcrt Rybanszki ve malann devamı ve yeni kanun onun etrafındaki "Marksist maddelenne ilişkin madde ise buBiriik" grubundan oluşuyor. Bungüne kaldı. lar, ülkenin en "muhafazakârian" durumundalar. 1956 ayaklanmasını bastıran eski komunist yönetici Janos Kadar'ın adını kullanarak, "Janos Kadar halkası" ismi altında birleşiyorlar. MİG23 tarfaşması • KUDÜSŞAM (AA) lsrail'e geçen çarşamba günü inen MİG23 uçağımn, tsral topraklan üzerinde radarlara yakalanmadan nasıl 100 kilometre uçtuğunu araştırmakla görevli komisyon, olayda insan hatası bulunduğu sonucuna vardı. lsrail Ordu Kurmay Başkanı General Dan Şamron'a tunula komisyon raporunda, Golan tepesi üzerindeki radarlann MİG23 uçağjm tespit ettikleri, ancak, radar ekranım tarayan yetkilinin yanlış bilgi vennesi ve savunma görevlisinin yaptığı yanlış değerlendirme sonucu olayın üzerine gidilmediği belirtiliyor. Bu arada, Suriye Savunma Bakanı General Mustafa Tlas, lsrail'in Suriye ordusunun rnoralini çökertmek amacıyla pilot Bassem El Adü'in MİG23 uçağı ile lsrail'e kaçması olayını planladığını söyledi. MOSKOVA (AP) Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, başta Ogonyok Dergisi yayın yönetmeni Vitali Korotiç olmak üzere birçok glasnost yanlısını Komunist Partisi'ne karsı gelmelde ve partinin düşmesini amaçlamakla suçladığı bildiriliyor. Sovyet liderinin, içinde parlamento üyesi Boris Mtsin'in de bulunduğu bir "faşist kligiıı" iktidan ele geçirmeyi amaçladığını söylediği de kaydediliyor. AP'nin, isimlerinin gizli tutulmasını isteyen Sovyet gazetecilerinın açıklamalarına dayanaıak verdiği habere göre geçen cuma, ülkenin basın kuruluşlan yoneticilerinin bir araya geldjğj toplantıda sert bir konuşraa yapan Gorbaçov'un konuşma metnınjn resmi basınca dağıtılmadığı bildiriliyor. Sovyet lideri konuşmasında Ogoayok Dergisi Yayın Yönetmeni Korotiç, Tarih Arşivleri Enstitüsu Rektörü Afanesyev ve reform yanlısı iktisatçı Popov ve Şmelyev'i "Boris YdtsinTe bir araya gelerek faşist bir klik olnştarmakla ve iktidan ele geçirmeyi amaçianıakla" suçladı. Gorbaçov, Afanesyev'in Komunist Parti'den ihraç edilmesi gerektigini de söılerine ekledi. Gorbaçov, , Vitali Korotiç'in kendisinden özür dilediğini ve çok geniş bir okuyucu kitlesine sahip olan dergisinin daha geri planda kalacağına dair söz verdiğini, ancak bu sözünde durmadığını söyledi. Bilindiği gibi V. Korotiç, geçen gunlerde Bilar'm davetlesi olarak ülkemize de gdmiş ve bir dizi konferans vermişti. Gorbaçov'un ağır bir biçimde eleştirdiği Yuri Afanesyev, Sovyet Parlamentosu'nun öne çıkan üyelerinden. Aşırı bir reform yanlısı olarak tanınan Afanesyev için Komunist Partisi'nin Sovyeiskaya Rossiya Gazetesi'nin bir sayısında "Madem Marksizm Leninizmin modasuun geçtiğine inanıyor, partiden ajnlması gerekir" ifadesi yer almıştı. öte yandan AA'nın haberine göre Sovyetler Birliği Komunist Partisi'nin yayın organı Pravda, ülkenin en önetnli sorunlarından biri olarak nitelediği etnik sorunlara çözüm bulunmadan 'perestroyka'nın başarıya ulasamayacağı yolunda uyarıda bulundu. Pravda'nın dünkü başmakalesinde, etnik sorunlara deginilirken, gazetenin Leningrad'dan verdiği bir haberde de 'perestroykanın getirdiği demokratikJeşme akımının, aşın egilimli unsurlarca somürülmeye başlandığı vurgulandı. Gazete, Leningrad'da düzenlenen, Halk Cephesi örgütleriyle çeşitli kitle örgütlerinin toplantısında, hükümetin ve partinin, "demokratik güçlere" karşı büyük bir kampanya başlattığı yolundaki suçlamaları şiddetle eleştirdi. Pravda, bu tür iddialann ortaya atılabilmesini sağlayan ortamın 'percstroyka" tarafından yaratıldıgını hatırlatırken, bu gerçeği unutanları doğru yola çagırdı. Bu arada çok ilginç bir gelışmeyi ise geçen yıl ölen Janos Kadarın dul eşi tarafından önceki gün vapılan açıkiama oluşturuyor. Bayan Kadar, kocasının ismine kimsenin sahip çıkamayacağını ve miras üstlenme iddiasında bulunamayacağıru belirtiyor. önceki hafta yaptığı kongresüıde Komunist Partisi'nin mirası konusunu askıda bırakan yeni Macaristan Sosyalist Partisi'nin ise sorunu parlamentoya havale etmesi bekleniyor. Ancak, MSP'nin de kendi siyasi çalışmalan için KP mirasından büyük pay elde etmeye çalışacağına kesin gözüyle bakılıyor. "Kızılyıldız sorunu" ise, Budapeşte"deki diğer bir tartışma konusunu oluşturuyor. Daha Önce alınan karar uyarmca, zaten bütün Macaristan'daki Komunist amblem, işaret ve bayraklar kaldırılmış bulunuyor. Bunun tek istisnasını, Tuna Nehri'ne bakan parlamentonun kubbesindeki kızılyıldız teşkil ediyor. Söz konusu yıldızın henüz indirilmemesi, amblemin, çok yüksekte, çelikten ve üç ton ağırhğında olmasından kaynaklanıyor. Zaten kızılyıldızlann yok edilmesi kararı alındiğında, parlamentodaki simgenin indirilmesi için çok özel işlerin gerekeceğı, bunun da ancak bahar aylannda mümkün olabileceği açıklanmış bulunuyor. Fakat muhalefet, komunist ideolojiyi böylesine simgeleyen bir yıldız altında demokrasinin yerleşemeyecegini vurguluyor. Hükümetin derhal söz konusu amblemi yok etmesi ni istiyor. Şu anda da Budapeşte'de çok yüks^klerden üç tonluk bir ağırlığı kaldırabilecek vinç aranıyor. tşte tüm bunlar ve daha başka eğlenceler var uBfttman"de... Doğrusu bu filmi önemseraek, sinemayı dolduran küçük/genç yaştakiler gibi "çıghk çığlıga" izlemek veya en ciddi "haber progranTlanmıza dek tırmanan "hasılat sayılan"m ağzımız bir kanş acık nakletmek durumunda ve arzusunda değiliz. Ama bu tür filmler konusunda hep düşünüp yazageldiğimiz gibi, adamlar ("şu cılgın Amerikaülar") madem ki böylesine pahalı "oyuncakJar" imaj ediyorlar... Bir an (yani 2 saat) için çocukluğunuza/ilkgençliğinize, çizgiromanları kaçırmayıp semt sinemalannda "seriyal fnm" izleBatkız Batman modası ABD'den sonra Avrupa'yı da sardı. Bu modada filmin kendisi değil. Batman fetişi ile piyasaya sürülen yan ürünler önem diğiniz dönemlere geri dönüp bu taşıyor. Yarasa simgelı tışört, elbise. şapka, saat, kemer ve prezervatifler Batman'ı yeni bir çılgınlık modası haline getinyor. Stern Dergisi her turlü pahalı oyuncakla bir güzel oynamanın ne sakıncası var? yeni pop salgınına kollannı açan F.AImanya'da bu modanın son modellerini sunuyor. FbtoğraftakJ 'Batkız', bu yeni çılgınlığın öncülennden biri. Brandta fahri doktorluk • MOSKOVA (AA) Sosyalist Enternasyonal Başkanı ve Federal Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin Onur Başkanı Wüly Brandt'a, uluslararası ilişkilerdeki yumuşamaya ve dünya banşına yaptığı katkılardan dolayı Moskova Üniversitesi tarafından 'fahri doktorluk' unvam verildi. Sovyet televizyonunun haberine göre Brandt, üstün devlet adarnlığı nitelikleri dolayısıyla bu unvana layık görüldü. VVilly Brandt'uı mimarı olduğu 'ostpolitik', SSCB ile Federal Almanya arasındaki yumuşamayı ve dolayısıyla Berlin'in bugünkü statüsünü düzenleyen anlaşmanın imzalanabilmesini sağlamıştı. Sağlıksız aile^ çocukları suça itebîlir n bizde şimditik büyük sorun değil. ABD ve Avrupa'da gençlerin suç oranı çok daha yiiksek. Bizde suç orenının bu denli yiiksek olmayışını geMEKSİN Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi'nin ikinci gunünde, önemli bir ko leneksel aile yapısının konıyucu şemsi>esine borçnu olan "Çocuk ve Genç Suçluluklan" ele alındı. luyuz. Ailenin çocuk üzerindeki sıkı denetiminin saçtan koruyucu bir niteligi var. Ama bağımlı kişiPaneli yöneten Prof. Dr. Atalay Yörukoglu, çoler yetiştirmek gibi bir sakıncası da var. cuk ve gençlerin ruh sağlığı alarunda özel yeri olan Gençlik suçluluğu bir uyumsuzluktur. Çocukiabir uzman meslektaşımız. "Çocuk Ruh Sağlığı" ve "Gençlerin Rub Sağlığı" adlı kitapları birçok ba rın suçluluğunda aile yapısına bakmak gerekjyor. sım yapmış, başucu yapıtları. Sabah yaptığımız gö Aile davranışında beş faktor önemli: 1) Baba dirüşmede konunun bizim için ileride daha da önemli siplini, 2) Baba sevgisi, 3) Anne sevgisi, 4) Anne denetimi, 5) Ailedeki huzur. Bu faktörler dikkate alınolacağını söylüyor. Prof. Dr. A. Yöriikoğlu, panelin açış konuşma dığı takdirde bir çocuğun suç riski taşıyıp taşımadığı da anlaşılabiliyor." sında şunları vurguluyor: "Biz giderek gençlesen bir toplumuz. Gençiiğin Amerika'da 19798287 yıllannda Louis ve arkabir nnmaralı sorunu eğitimsizliktir. Gençlik suçla daşlarının yaptığı araştırmada gençlerin işlediği s'uç Dr.ERDAL ATABEK ların içlerinde yaşadıklan ortam, aile, toplumsal ve nöro psikiyatrik faktörlerin etkisiyle oluştuğunu açıklayan Prof. Dr. Clku Ülgur, ABD'de işlenen suçlarm yüzde 50*sinden fazlasının gençler tarafından işlendiğinin anlaşıldığını belirtiyor. Prof. Dr. Franck Rafferty (ABD), bu konuda en büyük yanlışın suçla hastalık ilişkisinde kesin tanı koymanın güçlüğünden kaynaklandığını anlattı. Önemli sorunun hastanın davranışını anlamak, hareketin anlamını değerlendirmek olduğunu belirtti. Hacettepe Çocuk Psikiyatrisi bölumünden Dr. Belma Öy, 198388 yılları arasında yapılan 213 samk çocukla ilgili araştırmada yüzde 95'in erkek, yüzde 5'in kız olduğunu belirtti. Gene bu çocukların yuzde 90'ının kırsal kesimden, yüzde 10'unun da kentlerin gecekondu bölgelerinden geldiğini belirtti. Doc. Dr. Sevda Ulutekin, 4 çocuk ıslahevinde hukümlu çocuklarla ilgili olarak yapılan çalıjmanın açıklamasında 1) Yaş çoğunluğunun 1518, 2) Cins çoğunluğunun erkek, 3) Eğitim bakımından düşük ve ortaöğretimden terk olduğunu açıkladı. Ulutekin'e göre çok suç işlenen bölge Ege. Onu sırasıyla lç Anadolu ve Marmara bölgeleri izliyor. En az suç işlenen bölgenin de Doğu Anadolu olduğu belirtiliyor. Bölgelere göre suç tiplerinin de değiştiğini açıklayan Dr. S. Ulutekin, Marmara Bölgesi'nde daha çok mala yönelik hırsızlık suçlarının, Karadeniz Bölgesi'nde cinsel suçlar ve adam öldurmenin, Doğu Anadolu Bölgesi'nde adam öldürme suçunun on plana çıktığını belirtti. Belçika'da doğanlar • BRÜKSEL (AA) Belçika'da, bu ülkede doğan yabancılann artık sınırdışı edilmeyeceği bildirildi. Belçika Adalet Bakanı Melchoir VVathelet'nin talebi üzerine geçen haftalarda başlatılan yeni uygulamaya göre, Belçika'da doğmuş olan yabancılar, suç işledikleri takdirde, artık Ulkeden sınırdışı edilmeyecekler. Belçika Adalet Bakanlığı'nın, yabancılar polisine de iletilen yeni kararına göre, herhangi bir nedenle ülkeden sınırdışı edilecek kişilerin doğum yerleri dikkate alınacak ve Belçika'da doğduğu belirlenenlerin, sınırdışı edilme işlemleri durdurulacak. Daha Önceki uygulamaya göre, Belçika'da doğan ve suç işleyen gençler, polis karanyla sınırdışı edilebiliyordu. Yaşaııı kadını dine sarılıyor GÜNDÜZ tMŞtR VAHAP ŞEHİTOĞLU yaşayan hayat kadınlannm dunyalarına girilerek yapılan bir araştırma, yukandaki sorulann yanıtlannı istatistiksel boyulta gözler önüne serdi. Karşıhklı görüşme yöntemiyle tstanbul Tip Fakültesi Halk Sağlığı ve Dermatoloji Ana Bilim Dallarında görevli Prof. Dr. Yıldız Tuıner'den, Dr. Ayşe Yaksd ve Prof. Dr. TürVân Saydan tarafından gerçekleştirilen araştırmanın en ilginç sonuçlarırun başında yasal fuhuş yapan kadınlarda en ağır basan özelliğin dindar ve çok dindar olmaları geliyordu. Bir başka deyişle hayat kadınlannın yüzde 74'ü kendilerini, dindar görürken, yüzde 22'si de çok dindar olarak nitelendiriyordu. Bulgu değerlendirmeleri sonucunda hayat kadınlannm sosyal aktivitelerinin oranlanması ise şöyle özetleniyordu: "Araşürma yapılan hayat kadınlanoın yuzde 45.7si 30 yaşın, yüzde 38.6'sı 40 yaşın, yüzde 12.2'si 50 yaşın altında idi. Yüzde 3^'i 50 yaşın üstündeydi. Alınan cevaplarda hayat kadınlanndan yüzde 46'a ev işkrini, yüzde 17,5'i yemek pişirmeyi, yüzde 14.1'i ev temizliğini, yüzde 43.9'u ise örgü önneyi seviyor ve yapıyordu. Yüzde 26}'ü ev işi yaparken, yüzde 20'si ev işi yapmadıgını belirtiyordu. Hayat kadınlanrun nıhsal yoaden degeriendirilrnesine gelince, yüzde 35"i fakiriere yardım etmeyi severken, yüzde 55'i iyimser olduklannı ifade ediyoriardı. Yüzde 76'sı kendilerini neşeli bulurken, yüzde 54'ü dansı ve oyunu seviyor, yüzde 9'u keman ve org gibi ens MERSİN Neden genei kadın olurlar? Diğer kadınlardan farklı mıdırlar? Nasıl davranırlar? Nelerden hoşlanırlar? Beklentileri nelerdir? Yapükian işten memnun mudurlar? Meslekleri salt bu mudur? Kısaca, zevk karşılığı bol para kazanmak amacı ile yapılan iş olarak tanımJanan genel kadınların sosyal aktiviteleri dünya ulkelerinin birçoğunda olduğu gibi ülkemizde de bugüne kadar çeşitli araştırmaların konusunu oluşturdu. fşte, Mersin'de 25'incisi yapılan Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi'nin ikinci gününde, kapalı ve değişik bir dünyada trüman çalıyoriardı. Eğitim yapılanna gelince. yuzde 33'ii okuryazar değüdi, yüzde 13'ii ise ortaöğrenim gormuştü. Yüzde 9 kadjnın boş zamanı yoktu. Sürekli iş yapıyorlardı. Yüzde 56'sı TV ve video izliyor, yüzde 16'sı düzenh gazete ve çeşitli kitaplar okuyordu. Yüzde 2 8 i arabesk, yüzde 2S'i rürkü seviyordu. Arabesk ve türkü onlann vasamlannı simgeliyordn." Araştırma sonuçlanna göre toplam yuzde 76 oranında hayat kadını dindar olduklanm belirtirlerken, yüzde 4'ü dinsiz olduklanm ifade ettiler. Yaşadıklan dünyayı zaman zaman terk etmek isteyen yaşam kadınlannın yüzde 35'i birkaç kez ölumü düşünüp intihar etmek islemiş, fakat kurtanlmışlardı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear