Catalog

18 EKİM 1989 HAVA DURUMU IfleCEorolD» G Genel MüdürtügC'nfcn aknan y : butun bfloeletimiz parçah ço* buluöü Mamara'mn Sojusu Dofrı W«Jeniz. !ç Anadolu. Karadene ile Doju w KuBytoSu AnacMu MtgMoi yaftlı aeçecek ISflışlar yw >»r e H i w sGnfcf olmak feere ys^TTM y» yer saOanak ve gMguFunülu sa8*ok şetdlnde otacait H f l * CCAKUĞI: YsOıs alan ygrtenle tnraz datıa aatacak »Cw yerterte dafemvank. HÛZSAR. B a t ı » g e k f M t t taey w M . bofrı bMgetefimo. * güney w t a ı j M m l e n ore tanafe. >»• DEMIZ: Doju Atateniz hafri çatarrtılı etett dMiizteflmiafc kaba ve çok kat» {ı$ antnda y s y v kuvwli «e kısa suret fır dalgafc oteak Oalga yuksaUİOi Doju AMenz'fe 0515 Mamarida 23. tma ştMknte «saak. Denehrimiaje njzgJr: Me*i demaenmede yer y e r « m. d a b m U Muracak. Vjn GM'nde haDoOu AUenizide kıUe w guntadsı « * i de va: Ço* buluttu ve saOanak ya&S» geçarak. Rüzgtr. gâny ve bac yemermzlenmnde yıldLz ve karâyelden Ooju Ak den orta kuvvette esecek Götajçukdalgab otacak Göriış uakkjı 10 km. dertrth 35 «efc dmaerimüde 89 taıvve yajış ainda 35 km dolayında bulunaca*. «nde s u a t OoOu MmUÛt 1021 Meki fcraaerimcDe « M 5 < M z m i haa esecet .^kjrıı : açık Adana Mapaan Adıyaman AJyon Ajtı Anfcara AnBttya Anaya Artvin Aytiın BalrteSr Btec* Bingü Bitts Bokı Bursa Çanattale Çorum Oenst Y Y Y B Y Y Y B Y B B Y Y Y Y Y B Y B CUMHURİYET/ 17 TURKIYEDE BUGÜN 24° 14° DiyartMtor 20° 9°Manisa 1S° 7°K.Maraş 14° Titam 16° 7°Mersın 19° 11° Erancan 10° 1°Mu$a 14° 5°Eıaınım 15° B»Muş 14° 2°Eskişetir 28" 11° Ntide 15° 7°GaaantB(i 17°U°0rdu 24° 18° Stesun 23° 15° Gumuşhane Y 15° 8°Röe 17» 7»Samsun 16° 9°Hak*âh 16° 7°S»n 21° 1O> (spara 14» 8°Sinop 15° 7°ista*ul 20°13°S(vas 14° 7°lznif 12° 1°*tortaS 18° 7°Kare 16° 7° Kastamonu Y 13° 7°tata)n 16° 8°lınceü 13° 6°Kay5eri 14° 7°Uşak 14° 8°K»Maret 14° 7°\«n 16° 11° tonfl 14° 5°Y<Hgat 14° 7°Kutahya 17° 8°Zonoul<tak 18° 8°Malatya B Y Y B Y Y Y Y Y Y Y Y B Y Y B Y Y Y 20° 10° 20° 10° 25° 18° 17» 8° 15° 7° 16° 9" 17° 14° 16° 13° 17° 14° 20° 11° 16° 13° 13° 7» 14° 8» 17° 14° 17° 7» 15» 6° 15° 5° M° 6° 14° 10° ıkı J Leningrad DÜNYA'DA BUGÜN g^ Amstenlam B 17" Amraan 8 30° Alina A 24» B 31° Bareelona B 22° A 16° Basel A 17° Belgrat 8 16° Bertın B 17° Bonn B 17° Brulsel BudapeşlE B 15° A 17° Cenevre A 26° Coayir A 32° OMe A 32° Dubayi FfanMu.t B 16° Ome Kahire Kocenhag K6ln Leflmşa Y Y A B 8 Y 26° 6° 31° 11° 16° 26° leningrad Loodra Madn) Mtono Momnal Mosfcna Mumh Osio Pans Pra« Füyad Roma Solya Sam fefcnv Tunus Y Y Y A 10° 18° 22° 21° POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Moskova / ) ; j> ~ »Vıyana ,,, J * Zuııh ;ry ÇzJ • Belgrao ; " ' ^ Aaç* BbuiuUu Gguneslı KUrt Sss* VyaOmuflu Hrtı B 12° A *> Y 20° B 9° B 18° B 14° A 32° A 23° 8 14° B 27° A 27° A 29° B 10° A 21° A 15° Y W> A 17° Biri Yapar, Biri Bozar... istanbul'da tramvayiar, 3 Eylül 1869'da Azapkapı, Galata, Tophane, Beşiktaş arasında işlemeye başlamış. İlkin atlıymış, 1914 yılında elektrikli olmuş. Tünel, Galata ile Pera arasında 1S73 yılında açılmış, ama ilkin hayvanları taşımaya başlamışlar. Sonra bakmışlar ki sakıncası yok, insanlar taşınmış. Tünel'in aşağı yukarı 120 yıllık bir geçmişi var. Yöneticiler Tünel'i olduğu yerde komayıp her yıl birkaç kilometre ekleseler bugün epeyce yere uzanırmış. Eski Belediye Başkanı Dalan, Aksaray'da Vatan Cadoesi üzerinde tramvay mı diyelim, tünel mi diyelim, birkaç kilometrelik ray döşedi. (4na mı etti? Şimdi yapılacak iş, bu raylı yolu yeraltından, yerustünden ileri gölürmektir. İyi mi olmuş, kötü mü olmuş tartışmalarını da kesmek gerekir. Yıllarca önce Lxındra, Paris metrotannı gördüm. Berlin ve Köln metroları ise son gördüklerim arasındadır. Federal Almanya'nın neredeyse bütün ülkeyi "Ubahn" dedikleri metroyla döşediği söyleniyor Bir ilden ötekine bırakın demiryolunu, metro ile gidebıliyorsunuz. Biz İstanbul'da bir yanı deniz, bir yanı köprülerle donatılmış bir kentte şuradan şuraya gidemiyoruz. Bundan on yıl kadar önce Sofya'da, Bükreş'te metro için yerleri yeni kazıyorlardı. Belki de şimdi birkaç kilometresi bitmiştir bile... Tramvay'a da, metroya da Balkanlar'da en önce başlayan ülkelerden biri olmuşuz, sonra en geride kalmışız. Kimbilir hangi aklı evvel yönetici bizim tramvayları istanbul'dan söktü, yerine troleybüs dedikleri telli İtalyan otobüslerini getirtli. Günahı boynuna, bu yüzden büyük paralar vuran da oldu derler. Çünkü bu telli otobüsler sade İstanbul'da kalmadı, Ankara'yı, İzmir'i de kapsadı. Yıllar sonrası öyle lagarlaştı ki, bu telli otobüsler giderken boynuzlarından biri telinden çıkar, yolları tıkar, ardından gelen taşıtlar birbiri üstüne yığılırdı. Sonunda bir hayır sahibi çıktı da bunları kökünden kazıdı, rahatladık. AJi Dinçer belediye başkanı iken Ankara'ya rnetroyu getirecekti. Gençlik Parkı'nın yakınlarında kazmayı da vurmuştu. Önce karşıtları, sonra 12 Eylül'cüler karışmasalardı şimdiye değin kimbilir kaç kilometre ray döşeyecek, Gençlik Parkı'ndan Çankaya'ya doğru kaç kilometrelik yol alacaktı. İstanbul da öyle değil mi? Sovyetler'in turunçgiller karşılığı metro döşemek istedikleri yazılmadı mı? Vereceksin portakalı, mandalini, narı... Karşılığında metroyu alacaksın. Eskiler bir anlamda başlamanın bitirmek olduğunu söylerler. O dönemlerde bir gözüpek başlasaydı, şimdiye değin nerelere uzanmış olurdu. Anladık, Galata Köprüsü'nün yenisi yapılıyor. 1991'de biteceği söyleniyor. O zamana kadar bu sıkıntı, bunalım sürecek mi? Bütün taşıtlar Topkapı'dan gelip Emınönü'nde tıkanıp kalacaklar mı? Bunun bir başka çaresi yok mudur? Şışhane Tarlabaşı yoju açıldı... Aksaray'dan gelip Şişhane'ye doğru çıkamazlar mı? Bütün taşıtları getirip Karaköy'e yığmak mı? Eskiden insanlar Galata Köprüsü'nü karşıdan karşıya yürüyerek geçerlerdi. Şimdi yürümeyi de unuttular, ille otobüslerin içinde iki köprüyü geçip Eminönü'ne öyle geliyorlar Bir atasözü vardır: "Delinin biri kuyuya bir taş atar, bin akıllı çıkaramaz " Eminönü Meydanı bir kez böyle düzenlendi, bir daha değiştiren çıkmıyor. Bir keşmekeştir gidiyor. Sorun, ağızlarını açtıklarında eski başkan Dalan'ı eleştirmek değil, kolları sıvayıp bir an önce yeni işler yapmaktır Dalan dönemınde bir yer yıkıldı mı, ardından parkçılar gelir, hemen ağaç landınr, yeşillendirirlerdi. Şimdi eski yıkılanlar bile sırıtıp duruyor. Ha gayret!.. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bir yapıtta yabaııcı ülkelerle ilgili olayları, kişileri, yöresel görüşleri yansıtma. 2/ Lokornotifin arkasına bağlanan ve gerekli yakıtı ya da suyu taşıyan vagon... Bir haber ajansuun simgesi. 3/ "O" gösterme sıfaUnın eski biçimi... Yunan mitolojisine göre uçmayı başaran ilk insan. 4/ Alt alta yazünuş şeylerin tümü... Oylumlu. 5/ Urları inceleyen tıp dalı. 6/ lran'ın plaka ışareti... Metal bilyelerin savrulması ilkesine dayalı bir oyun makinesi. 7/ Duman lekesı... Şaşma belirten bir ünlem... Deriden sızan sıvı. 8/ Sessiz, dingin... Arjantin'in plaka işareti. 9/ Çelikten oksit giderme işlemi sırasında, çok ince ve sert kalınülar biçiminde olusan artık madde. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Hayvan türlerinin davranışlarını dinamikbiyolojik açıdan inceleyen bilira. 2/ Anne ve babaya göre oğullarının karısı... Tabut. 3/ Çinkonun simgesi... Kayak... Asker. 4/ Dinleme salonu. 5/ Monopol... Bavağı. sıradan. "trlanda Cumhuriyet Ordusu'... Küçük bitkilere verilen genel ad... Genişlik. 7/ Katı, eğilip bükülmez. 8/ Yeni Zelanda'nın yerli halkı. 9/ Hatay ilinde bir ırmak... Havaya fırlatılan bir plakanın vurulması ilkesine dayalı atıcılık dalı. Tenıel Yasa Sempatik canlüann bile büyüdüklerinde canavarlaşacağı birçok filme konu olrr.uştur. Küçükken, halka hizmet veren bürokrasi, ülkeyi sardığinda halkı bezdirir. Dal budak salan devlet, gücünü halktan başka kime karşı kullanabilir? Rejimin adı ne olursa olsun; merkezi planlama varsa, anayasa vatandaşm faaliyetini daha da kısıyorsa; devlet, pazarı koruyup kanalları kısıyor, vatandaş sadece devletin haber ve programlanm izleyebiliyorsa, bilgi iletişimi ve borsalar güdümlü ise ve Batı'da teşvik edilen fiiller için insanlar hapse atılıyorlarsa o devlet totaliterdir. Bir de ülkeler vardır devlet fark edilmez. Halkın bir kısmı başkanın adını bile bilmez. Ama orada serbestlik, adalet, asayiş, istikrar ve disiplin vardır. Merkez bankalan ve borsalar bağımsızdır. Hak ve hürriyetlere devletin müdahalesi "Constitution", yani temel yasa ile engellenmiştir. Işte, adı ister krallık, ister imparatorluk olsun bu ülkelerde demokrasi vardtr. 1ÂKTIŞMA le bir "demokratik" cumhuriyette reisicumhurluğa talip olur. "Devlel milletin hizmetinde olmahdır" diyen bir lider halkın devlete hizmet ettiği bir devlete başkan olur mu? tğneli fıçıya benzetilen bu makamda devlet adamlan bile hedef olmaz mı? Devlet, meseleleri çözecek olan değil, tersine problemin kendisi ise devlet başkanı seçmek, devleti daha da yaymak ve millete karşı güçlendirmek değil midir? tnsan hak ve hürriyetinin ananeleştiği ülkelerde; ister reisicumhur ister devlet başkanı seçilsin, temel yasa olsun olmasın devlet vatandaşa zarar vermez. Ama kapalı vc karma ülkelerde öyle midir? Artık, bu ülkelerde halk ağzından yazılmış bir temel yasa ile devletin millete karşı gücü ve bunun yarattığı koşullanma kırılmalıdır. Halkın seçeceği "başkanhk" sistemine dönülmelidir. O, sadece devletin değil tüm ülkenin başkanı olmahdır. Yapılacak iş, devlet başkanının süresini bahara kadar uzatıp ülke başkanını temel yasa ile beraber seçmektir. Valiler de serbest seçimle seçilmeli ve halkı temsil etmelidir. MEHMET MERMERCt Bakırköytslanbul Devlet, meseleleri çözecek olan değil, tersine problemin kendisi ise; devlet başkanı seçmek, devleti daha da yaymak ve millete karşı güçlendirmek değil midir? Katı sosyalist ülkeler bile devleti küçültmeye çalışıyor. Avrupa Topluluğu, Avrupa'yı tek devlete indirerek israfı, rüşveti, engelleri, havadan kazancı çözmek ve serbest rekabetle tüketiciyi korumak istiyor. Bu gidişle, Macaristan, Çekoslovakya, Polonya, Yugoslavya ve hatta Doğu Almanya Ortak Pazar'a daha ewel girecek. Dünya harbini kaybedip ikiye taksim olan bir ülkenin yansında hürriyet, adalet ve refah gıpta edilecek duruma gelirken öbüründe haksızlık ve zorbalık kol geziyor. "Büyük ağabey"in gözü herkesin üstünde. Halk artık dayanamıyor; kaçmak, kurtulmak istiyor. tçte ve dıştaki tepki basının, partilerin ve seçimlerin serbest olmasına yol açabüir. Ne var ki, insanın mutluluğunu özgürce aramasını engelleyen anayasa, köhneleşmiş tabular ve çakılmış bürokrasi yerli yerinde dururken, bu ülkeye demokrasi gelebilir mi? Bazı liberal kararnameler çıksa bile, şartlanmış kadrolar hiçbir şey olmamış gibi davranmazlar mı? insan hak ve hürriyetlerini isteyen hangi lider böy Kültür ve sanatuı magaziııleşıiK tilkemizin en eski, en köklü ödenekli tiyatrosu olan Şehir Tiyatrosu'nda, tiyatroyu "halkla ilişkiler" adına magazinleştirmek, büyük kitlelere ancak hafiflik yolu ile ulaşmak isteyen bir zihniyet hüküm sürüyor. Gecenlerde, "Evita" dedikodularmdan içine fenalık gelen Sayın Zcynep Oral, "Biraz da tiyatro konusalım" diye haklı olarak feryat ediyordu. Bu gidişle konuşabileceğimizi hiç sanmıyoruz. Çünkü ülkemizin en eski, en köklü ödenekli tiyatrosu olan Şehir Tiyatrosu'nda, tiyatroyu "halkla ilişkiler" adına magazinleştirmek, büyük kitlelere ancak hafiflik yolu ile ulaşmak isteyen bir zihniyet hüküm sürüyor. Daha gecenlerde TV'de Cevat 60 Y1L ÖNCE CumhurİYet Amerika'da içki yasağı 18 EKİM 1929 tçki yasağı kanununun ahkâmını tatbikle muvazzaf federal memurları dün gece gayet iyi yapılmış askeri rnanevralar sıhhat ve katiyetle gerek Nevyork şehri dahilinde ve gerekse sahilde bir takım noktalarda aynı zamanda 35 gizli ispirtolu içki deposuyla, içki kaçakçılanmn gizlenrniş olduklan mahalde arama yapmışlardır. Memleketteki içki kaçakçılığı teşkilatlannın en büyüklerinden birini istihdaf eden bu arama neticesinde 32 kişi tevkif edilmiş olup aralannda içki kaçakçıları kralı da bulunmaktadır. Mühim miktarda ispirtolu içki müsadere edilmiştir. New Jersen tepelerinde kain olup umumi karargah ve imalathane hizmetini görmekte olan bir ikametgahta mitralyözler, bir takım silahlar ve mühim miktarda mühımmat cephane bulunmuştur. Şarap, likör tedarik ve teminine mahsus yeraltı tünellerine tesadüf edilmiştir. Hükümet memurlan bu teşkilatın izini civarda bulunan gizli bir telsu istasyonunun kaçakçılık deniz filosuna hitaben göndermiş olduğu şifreli telsizler sayesinde yakalamışlardıı. Bu teşkilat, mitralyözler ve ufak toplarla donatılmış altı gemiyle işlerini görmekte ve Bermuda adalarıyla diğer yerlere içki nakletmekte idi. Fehmi Başkul'un "Buzlar Çözülmeden" adh oyunu, "Dekonınu merhumun oglu Acar Başkut, kostümlerini de vaktiyle Deli Çavuş rolünü oynamış olan merhum Rıza Tüziin' iin eşi Ayşe Tüziin yaptı" diye tanıtıldı. Gene aynı tiyatronun Kadtköy Haldun Taner sahnesinde sergilenen "Sarah Bernhardt" oyununda Sarah'yı oynayan Sayın Şirin Devrim ise "İzzet Melih'in kızı, seramik ustası Fiireyya'mn ve Halikarnas Balıkçısı'nıo yefeni. İlginç bir aileden geliyor" diye sunuldu. Sırf bizim naif merakımtzı "uyandiTnak" için "eksantrik bir kişiyi gene eksantrik bir ailenin kızı oynuyor" mesajı verilmek istendi. Sık sık da çok eskiden gazino ilanlarında gördüğümüz göz boyayıcı, Batı hayranlıgımıa okşayan klişeler yinelendi: "Amerika'dan... Fransa'dan... Sovyetler'den özel surette getirilen filanca büyük yıldız, falanca büyük rejisör" gibi. "Aman bu oyunu mutlaka gidip görelim" dedirtmeye yönelik magazinsel ifadeler. Oysa biz oyunlan görmek için, o oyunların içeriğine ve neyi nasıl ^ergilediklerine dair gerçekten sanatsal açıklamalar bekliyoruz. TONGUÇ SEREL Ortaköylstanbul Dışlaııan Evita Müzikal oyuncuları kendi janrlarmda dört dörtlüktürler. Bizde ise, bunların hiçbiri yoktur. O zaman, ortaya getirilecek şeylerin doyurucu bir nitelik taşımayacaklan, acı bir gerçek olarak karşımıza çıkacaktır. Nitekim çıkmaktadır. Gazetelerde, Füsun Önal'ın, Evita müzrVal oyununda birkaç kez oynadıktan sonra dışlandığını öğrendim. Tiyatronun, her şeyini yapmış bir kişi olarak bu davranıştan büyük bir üzüntü duydum, hâlâ da duymaktayım. Bu davraruş, pekala provalar sırasında saptanabilirdi. tstanbul Şehir Tiyatrolan yönetiminin davranışını, onur kırıcı buluyoıum. Neden dört Evita? îki tane yetmez miydi? Ne Devlet Tiyatrosu ne de tstanbul Şehir Tiyatrosu, Broadway sahneleri değildir. Müzikal oyunların resmi tiyatrolarda yeri yoktur. Müzikal oyunlann kendilerine özgü bir jann vardır. Bunun da vatanı Amerika'dır. Müzikal oyuncuları kendi janrlarmda dört dörtlüktürler. Bizde ise bunlann hiçbiri yoktur. O zaman,. ortaya getirilecek şeylerin doyurucu bir nitelik taşımayacaklan acı bir gerçek olarak karşımıza cıkacaktır. Nitekim çıkmaktadır. Devlet Tiyatrosu 'nun ve tstanbul Şehir Tiyatrosu'nun böyle bir anlayıştan uzak durması yerinde olur. tstanbul Şehir Tiyatroları'run Genel Sanat Yönetmeni Sayın Gencay Güriin, Devlet Tiyatrosu'nda sorumlu yüksek görevler yüklenmiş bir kişidir. Nasıl olmuş da böyle bir işe girişmiş; nasıl olmuş da böyle bir işe usu yatmış? Doğrusu, içimde büyük bir burukluğun acısını duyuyorum. OSMAN DALOGLU FAKÜLTELERDE ÖĞRENtM GÖREN ÖĞRENCİLERDEN DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ADINA OKUTULMAK ÜZERE ASKERİ ÖĞRENCİ ALINACAKTIR 1 ANKARA ve ÎSTANBUL'da bulunan ve asağıda belirtilen ilgili Universitelerin branşlannda öğretim yapar fakültelerinde okuyan öğrenciler arasında mülakat/seçimle öğrenci alınacaktır. 2. ALINACAK BRANŞLAR VE SIN1FLARI a. Bilgisayar mühendisi: (Ankara ve İstanbul'da bulunan universitelerin ilgili bölümlerinin tüm sıruflanndan alınacaktır.) b. tngilizce öğretmeni: (Ankara ve tstanbul'da bulunan universitelerin ilgili bölümlerinin hazırlık ve l'inci sıruflarından alınacaktır.) c. Matemaük öğretmeni: (ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi ile Marmara Üniversitesi'nin lngilizce eğitimi yapanbölümlerinin Hzl., I ve lll'üncü sıruflarından alınacaktır.) 3. GİRİŞ ŞARTLARI a. Türk vatandaşı ve erkek olmak, evli veya dul olmamak, b. Sivil ve askeri okullardan çıkanlmış olmamak, c. Sabıkasız olmak, yapunlacak güvenlik soruşturmalanndan olumlu sonuç almak, yasadışı siyasi ve sosyal akımlara veya bu tür faaliyetlere katılmamış olmak, d. T.S.K. Sağlık Yeteneği Yönetmeliginde belirtilen sağlık şartlannı taşımak ve sevk edilecek askeri hastaneden "sağlam" raporu almak, 2 dereceden fazla gözü bozuk olmamak, e. öğrenimine askeri öğrenci olarak devam etmek istediği fakülte ve yüksekokula giriş kaydını yaptırmış olmak, f. Fakültelerin ara suuflannda bulunanlardan istekli olanlann önceki sınıf ve yanyıllarda verilmesi gerekli vize, sertifıka sınavlannı veya diğer sımflannı başarmış, sene kaybetmemiş olmak, g. Hazırlık ve l'inci sınıf için 20, 2'nci sınıf için 21, 3'üncü sınıf için 22, IV'üncü sınıf için 24 yaşından büyük olmamak, h. Ne şekilde olursa olsun askerlik görevini yapmamış olmak veya yoklama kaçağı, bakaya gibi nedenlerle askerlikle ilişkisi bulunmamak. 4. İSTENİLEN BELGELER Ankara (Dikimevi) ve İSTANBUL (Sarayburnu'nda) bulunan Fakülte ve Yüksek Okullar Askeri öğrenci Komutanhklanndan temin edilecektir. 5. MÜRACAAT TARİHLERİ Askeri öğrenci olmak isteyenler müracaatlannı öğrenim yaptıgı fakülıenin bulunduğu şehire göre, ANKARA ve İSTANBUL Fakülte ve Yüksek Okullar Askeri Öğrenci Komutanlıklarına 10 Kasım 1989 Cuma günü mesai bitimine kadar bizzat yapacaklardır. 6. MÜLAKAT VE SINAV TARİHLERİ Müracaat eden öğrenciler başvurdukları ANKARA veya İSTANBUL Fakülte ve Yüksek Okullar Askeri öğrenci Komutanlıklarında yapılacak mülakat/sınava kaulmak üzere ayrıca duyuru beklemeden 2223 Kasım 1989 tarihinde hazır bulunacaklardır. Basın: 32259 Çin'deki Rus esirleri Sovyet kaynaklarınca bildirildiğine göre Harbin civannda mevkuf bulunan 2 bin Sovyet tebaası haklanndaki fena muamelelerle karşı protesto makamında olmak üzere açlık grevi yapmaktadırlar. Mevkuflar aleni surette muhakeme edilmelerini ve beraat kazananlann, bilhassa çocuk ve kadınların serbest bırakılmalarıru istemektedirler. Bundan başka vaziyetlerinin ıslah edilmesini talep etmekte, kendilerinin soğuk ve ışıksız yerlerde bulunduruldukJarıru ve oku>up yazmalanna izin verilmediğini söylemektedirler. OKURLARDAN Bakanımıza ikinci mektup 19881989 öğreüm yılında Anadolu liseleri ile ön kayıtla öğrenci alan Galatasaray ve Erkek Lisesi'ndeki kontenjan boşlukları için sırada bekleyen veliler seslerini bir türlü duyuramadılar. 8 Eylül 1989 cuma günü sona ermesi gereken kayıtlar (bu yılki sınav sistemindeki aksaklıktan dolayı kılavuzda olmadığı halde bir hafta daha uzatıldı. Ama yine de okullardaki boşluklar doldurulamadı. Sınav sistemindeki aksaklıklar ne yazık ki velilerin omuzuna yüklendi ve iki sene süren maddi ve manevi emekler ne yazık ki boşa gitti. Ön kayıt sistemi ile öğrenci alan Galatasaray ve Erkek Lisesi, tekrar ön kayıt açtığı halde kontenjanını dolduramadı. Bu demek değildir ki okulların puanı çok düştüğü halde, velilerin ilgisizliğinden ya da okullara istek olmadığından bu okullara kayıt yaptırılmadı. Son ön kayıtla Galatasaray Lisesi'nde 25 kişilik kontenjan boşluğundan, bir kısım öğrenci kayıt yaptınrken bir kısmırun da kaydını geri alnıası nedeniyle 11 kişilik boş kontenjan kaldı. Böylelikle 342.902 ile kayıtlar kapandı. Listede ismi olan ve hemen 342.571 ve daha aşağısında sıra bekleyen öğrenci velileri olarak bizler, sesimizi duyurmak ve haksızlığı önlemek için imza topladık ve M.E.B. Sayın Avni Akyol'a faks çektik. Aynca Cağaloğlu Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçe verdik ve son olarak da Kartal Anadolu Lisesi'nin açılışına gelen Sayın Bakanımıza durumu Uettik. Sayın Bakanımızın ertesi gün gazetelerde verdiği demeçte, boş kontenjanlaria ilgileneceğini ve gerekli önlemi alarak, kamuoyuna duyuracağı haberi sade vatandaşm da sesini duyurabildiğinin güzel bir kanıtı oldu. Ama ne yazık ki aradan geçen 2 hafta süresince hiçbir haber çıkmadı. Bu kontenjan boşluklarının, herkes tarafından unutulunca başka bir şekilde mi doldurulacağı sorusu zihnimizi meşgul etmektedir. Sayın Bakanımız okulların açılmasından bir ay geçtiğini düşünerek belki geç kalındığını düşünebilir. Oysa ki 78 yıl sürecek bir eğitim için bir aylık gecikme telafi edilebilir. Şu günlerde toplanan Avrupa eğitim bakanlanmn "eğitim sorunlan" ile ilgili konferansından Önce öncelikle kendi Milli Eğuimimizin sorunlarının bir an önce çözülmesi ve öğrencilerimizin mağduriyetinin bir an önce kaldınlması ricasıyla. İLKSEM U/A NER 30 YIL ÖNCE Cumhuhyet GAP yayınları Gazetenizin 9.10.1989 tarihli nüshasında yayımlanan "GAPTV Aksıyor" başlıkh yazı incelenmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni kapsayacak olan TV Kanai GAP yayınları 2.10.1989 tarihinde başlamış olup, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Sürt, Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş, Elazığ, Tunceli, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Hakkâri, Sıvas, Erzincan, Erzurum, Kars, Ağrı illeri ve bunlara bağlı ilçe ve köyleri tarafından izlenebilmektedir. Kanal GAP, TV 2 vericilerinden yayın yapmakta olup, bu bölgedeki nüfusun dörtte üçüne yakın bölümü TV 2 ve GAP yayınlannı izleyebilmektedir. lzleyemeyen kesimin de gerek TV 2 ve gerekse TV Kanal GAP yayınlannı izleyebilmeleri için yeni TV aktarıcılan kurulması çalışmalan süratle devam etmektedir. Bilgilerinize saygılanmızla arz ederiz. MUSTAFA BAYRAM FTT Genel Md. Yrd. Devlet sektörü borçları 18 EKİM 1959 Bugun Maliye Bakanı Hasan Polatkan devlet sektörünün, Merkez Bankasına olan borçlan ile ilgili bir beyanat vermiştir. Polatkan, Toprak Mahsulleri Ofısi, Tarım Satış Kooperatifleri, Etibank, Sümerbank, Şeker Şirketi ve Iller Bankası gibi ; amme sektöriine dahil teşekkül ve Hasan Polattan kurumlann Merkez Bankasına olan borçlarının uzun vadelere bağlanacağını, bunu temin zımrunda bir kanun tasansı hazırlamış olduğunu söylemiştir. Bu suretle Merkez Bankası kredilerinin seyyaliyet kazanacağını ve dolayısile Türk parası kıymetinin yükseleceğini belirtmiştir. 1950'ye kadar yirmi yıl içinde ıslah ameliyesine tevessül edilmediğini söyleyen Polatkan, D.P. iktidan devrinde çıkarüan kanun ve kararlarla tedbirlere ve ıslah yoluna gidildiğini, yeni hazırlanan kanun tasarısıyla da itfa prensibini amme sektörünün hareket kaydetmeyen, karşılıksız kalan kredi bakiyelerine de teşmil edeceklerini söylemiştir. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLlCl STAJYER MİLLİ EMLAK KONTROLÖRLÜĞÜ GİRİŞ SINAVI Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nce (Milli Emlak Kontrolörler Kurulu Başkanlığı); 11 Kasım 1989 tarihinde başlamak üzere, Ankara ve tstanbul'da stajiyer Milli Emlak Kontrolörlüğü giriş sınavı açılacaklır. Sınava katılabilmek için; a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı şartlan haiz olmak, b) 1.1.19S9 tarihi itibarıyla 30 yaşından güo almamış bulunmak (1.1.1960 ve daha sonraki doğumlular), c) Eğitim süresi en az dört yıl olan, siyasal bilgiler, iktisal, işletme, hukuk, iktisadi ve idari bilimler fakülte ve yüksek okullan veya aynı süre eğitim veren ve bunlara eşitliği Yüksek öğretim Kurulu'nca kabul olunan benzeri yabancı fakülte veya yüksek okulların birinden mezun olmak gerekmektedir. Sınava giriş şartlanm ve sınav konularını gösteren broşür ile başvuru formu, Ankara'da Milli Emlak Kontrolörleri Kurulu Başkanlığı'ndan, tstanbul ve tzmir'de Milli Emlak Kontrolörleri Grup Başkanlıklan'ndan sağlanabilir. tsteklilerin gerekli belgelerle birlikte, en geç 20 Ekim 1989 Cuma günü çalışma saati bitimine kadar Kontrolörler Kurulu Başkanlığı Ankara adresme bizzat veya posta ile başvurmalan (Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır) gcrekmekıedir. İlan olunur. Basın: 32634 Sahibinden SATILIK DAtRE : ı, Basın Sitesi'nde 3 oda 1 salon, 100 m , kalorifcr ve hidroforlu Iel: 331 10 93 (10.0014.00 arası) İlk kim gönderecek? Amerika muhtemelen 1961 yüı başlannda fezaya bir insan gönderebilecektir. Bu haber Terasilciler Meclisi Feza Kpmisyonu Başkanı Overton Broks tarafından açıklanmıştır. Broks, Rusya'nın Amerika'dan 12 ay önce bu işi yapmasının da muhtemel olduğunu söylemiştir. Broks'a göre planlar ilk insanı fezaya takriben 160 km. yüksekliğe fırlatmayı gözönünde tutmaktadır. Telefonlar dert küpii Başbakan Türgut Özal, her fırsatta basmla sohbetlerinde telefonsuz köy kalmadığını, isteyen her yurttaşm, istediği yerle otomatik telefon görüşmesi yapabildiğini anlatır durur. Gece yansında telefonla arayan muhtar öyküsünü artık ezberledik. Televizyonda, gazete sayfalarında buna benzer sözlerine tanık oldukça bizim telefonları kastetmediğini düşünüyorum. Çünkü lstanbul'un köyünde iki yıldır kullandığımız Elif Santralımız sayesinde, istediğimiz zaman istediğimiz yerle konuşamadığımız bir yana; istemediğimiz zaman istemediğimiz konuşmaları dinleyebiliyoruz. Bizim konuşluklarımız da istemediğimiz kimselerin dinlediği gibi... Tabii iletişim özgürlüğünü anımsayıp gülümsüyorum. Ne zaman önemli bir telefon görüşmem olsa veya bayramlarda, tatil Hem de uzay çağında. günlerinde, telefonum kablonun Başbakan'ı Rumeli Feneri ucuna takılı bir aparey köyüne bir hafta sonu telefon olmaktan öteye gidemez. görüşmesi yapmaya davet Normal günlerin yansında da ediyorum. Ya da bağlı bu böyledir. Çalışır gibi olduğumuz Sanyer ilçesinden görünürse de olağanüstü 128'le başlayan bir numara parazitten ötürü görüşmek, çevirsin. Çok büyük şans eseri anlaşmak olanaksızdır. Lokal olarak numara düşerse mahcup görüşmelerin dışında olmaya hazırım. telefonlarımız bir işe yaramaz. Ama büyük bir olasılıkla Birçok köyün bizim düşmeyecektir. durumumuzda olduğunu da duymaktayız. Yangın, ağır SELÇt'K AKCÜL hastalık gibi acil durumlarda Rumelifeneri Köyü çaresiz kalacağımız açıktır. Sanyer/tstanbul Açıklama Gazetenizin 3.10.1989 tarihli nüshasında yayınlanan İlimiz Kağıthane lmece ve Hacı Ethem Üktem Ilkokulları ile ilgili gazete haberi Müdürlüğümüzce incelenmiştir. Inceleme sonucunda; söz konusu okullarda sınıf mevcutlarının normal olduğu, öğrencilerin sıralarda en çok üçerli oturdukları, bir . sıkışıkhğın sözkonusu olmadığı, her iki okulda da öğretmen ihtiyacının bulunmadığı, sularm akmakta olduğu tespiı edilmiştir. Bilgilerinizi ve gcreğini saygılanmla rica cderim. Müdür Adına SAKİN ÖNER Müdür Yardımcısı GEÇEN YIL BUGÜN CumhuriYet Ermenilere destek sözü 18 EKİM 1988 ABD Başkan Yardımcısı ve Cumhuriyetçi Parti başkan adayı George Bush, başkan seçildiği takdirde Kongre'nin sözde Ermeni soykırımı konusunda alacağı karar tasarısını, "Başkan olarak onaylayacağını" açıkladı ve "Türk George Busti liderlerine Ermenilerle diyaloğa girmelerini telkin edeceğini" söyledi. Bush, ayrıca Washington'da inşa edilecek, "soykırım müzesinde" Ermeni soykınmına da yer verilmesinden yana olduğunu bildirdi. Meslek okulunda öğretmen yok Sayın bakanın, mesleki eğitimde hamle yılı ilan ettiği 1989 öğretim yılında okulumuzda mesjek dersi (elektronik) öğretmenimiz yoktur. Yetkililerce öğretmen yokluğu sonınumuza ivedilikle ilgi gösterilip, çocuklanmızın geleceğinin ağır bir darbeden kurtanlacaği umudumuzla seslenıyoruz. Rize Mimar Sinan Endustri Meslek Lisesi Elektronik Bölümü Öğrenci velileri adına NURALBANABAK