22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 EYLÜL 1987 HABERLER CUMHURtYET/tl 'Demokrasi Özal'ın umurunda değiT DSP Genel Başkanı, özal'ın Avrupa'dan çok muhtaç olduğu yardımları alabilmek için dil döktüğünü, ama engelleri asamadıgını anlatarak, "6 Eylül'de 'hayır' oyları fazla çıkarsa halk benim icraatımı beğendı diyecek ve yeni zamlarla ezecek" dedi. ANKARA (Cnmhuriyel Biirosu) DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, dıin radyo ve TV'de yaptığı konuşmalarında halka, "özgüriük ve demokrasi istiyorsanız, hakkınızın, hukukunnznn konınmasını isti> orsanız, 6 Eylül'de muhru giın raavisi oy pusulalanna basınız" diye seslendi. Rahşan Ecevit, Başbakan Turgııt Özal'ın aklında sadece iktidar koltuğunun olduğunu da belirterek, "Haknuş, hukukmuş, demokrasiymiş, umunında bile değil" dedi. Ecevit son zamanlarda seçimle işbaşına gelen kışilerin, ikide bir silahlı darbeyle görevlerinden uzaklaştırümalarının âdet haline geldiğine, bundan 7 yıl önce de bazı kimselerin silah zoruyla görevlerinden alındıklarına dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Gelelim son 34 yıla. Yaklaşık 4 yıl önceki seçimlerde, halk kendi istedigi kimseleri seçememenin çaresizligi içinde onune konulan partiler ve liderler arasından seçimini yapmak zorunda kaldı. Bunlardan en çok oyu A.NAP alıp iktidara geldi. Bo>lece Sajın Özal Başbakan oldu. Sa>ın Ozal çok mutluvdu, çunku seçimden önce yeni bir anayasa da hazırlanmıştı. Halkın haklan kısılmış, hukumetin yetkiieri arttınlmışü. Bu arada kendisine giiçlü birer rakip olabilecek kimseler de saf dışı edilince, Başbakan Sayın Özal'ın iktidar koltuğu adeta dikensiz gü) babcesine oturtulmuş oldu." Bu durumu halkın içine sindıremediğini de bildiren Rahşan Ecevit, halkın kendini cezalandınlmış gıbi hissettiğini söyledi. yardımları alabilmek için çok ugraşıyor, dil dökuyor, ama engelleri aşamıyor, sıkıştıkça sıkışıyor. Bu dunımda, ne yapsın, birgün, 'Ben de bu yasaklann kalkmasmı istiyorum' dedi. Demesine dedi, ama yasaklar kalktıgı anda o dikensiz gül bahçesine yerleştirdiği iktidar koltugunda rahat oluramayacagını da biliyordu. O da bir çare buldu, 'Ben bu işi halkın üstüne yıkarım' diye düşündü. Halkoylaması güniıne kadar eski politikacılan öyle kötülerim ki ve devletin bütiin olanaklarını kullanarak halka oyle bir baskı yapanm ki, hayır oylarını fazla fazla çıkartmm, böylece koltugumu saglama alırım diye düşündü. Bu arada Avrupa ülkelerine de, 'Ne yapayım, ben meseleyi halka götürdüm, ama halk eski politikacıların siyasete dönmesini istemedi. Günah benden gitti' derim dedi." Rahşan Ecevit, Başbakan Özal'ın halkoylamasını bir hak, hukuk ve demokrasi meselesi olmaktan çıkartıp, saptırdığını da belirterek, "Özal, meseleyi kendi yaplıklarının kendi icraatının onaylanması meselesine dönuştürdü" dedi. Bugün işçilerin, köylülerin ve çiftçilerin 1980 öncesindeki alım güçlerini özlediklerini de kaydeden Ecevit, "Şu anda yeni bir zam dalgası, pahalılık dalgası da köşede bekliyor. 6 Eylül'de hayır oyları çok çıkarsa, Sayın Özal, 'Halk benim politikamı beğendi' deyip dar ve sabit gelirlileri yeni zamlarla büsbütün ezecek" diye konuştu. Rahşan Ecevit, halkoylamasının konusunu demokrasinin oluşturduğuna da işaret ederek, "6 Eylül'de halk şunlara karar verecek: Seçimle gdenler. seçimle mi yoksa silah zoruyla mı gitsin? Devleti ve partileri kimin yöneteceğine halk mı karar \ersin, yoksa birkaç yılda bir askerler mi karar versin? tnsanlar mahkeme kararı olmaksızın cezalandınlabilsin mi?" şeklinde konuştu. Rahşan Ecevit, bunlaRahşan Ecevit: özalkoüuk kavgasmda ra razı olanlann yasaklann kalkmasına "hayır" diyeceklerini, razı olmayanlann ise, yasaklann kalkması için muhrü 6 Eylül'de gun mavisi oy pusulalanna basacağını sözlerine ekledi. Rahşan Ecevit radyo ve TV'de konuştu GİJ%LERİI% KÖPİJĞt AHIfiET TAJ\ Erkekçe Dergisi, TV'de en çok görmek istedikleriniz diye bir inceleme yaptırmış. Yanıtlardan küçüK bir kesit: Çetln Artan: "Halkın sesinin daha çok duyulmassı ve kadın unsurunun televizyonda yaygınlaşması. Toplumdaki aksaklıklar kadın unsurunun yaşama yeterince mal edilemeyişinden kaynaklanıyor." Orhan Gencebay: "En çok Uğur Dündar'ı görmek istiyorum. Metin Akpınar, Zeki Alasya'yı bir de Şener Şen'i de istiyorum." Haluk Şahln: "Tüm yasaklıları görmek istiyorum. Görmek istemediğim asık suratlı, bıyıklı bürokratlar". Qüngör Mengi: "Görmek istedikJerimin başında Mehmet AN Birand var. Sonra Perran Kutman ve Cenk Koray. Görmek istemediklerimin başında ise Tunca Toskay." Cüneyt Arcayurek: "Görmek istedıklerim, Metin Akpınar, Zekı Alasya, Semra Özal, Asım, davulu ve eşi. Bir de Şarto Diktatör filmi. Görmek istemediğim ise Başbakan Özal." Aslında TV'nin kapatma düğmesi, TV'nin bizzat kendisinden daha önemli bir icattı. Bu anlamda, görülmek istenmeyenler için, bu "icat"tan yararlanmak yeter de artar. Ama görülmek istenenler için ne yapmak gerek? İşte bütün mesele!.. Görmek ya da görmek EcevJt'in dunımn Referandumda "evet" çıktığı takdirde, eski başbakanlardan Bülent Ecevit, DSP'ye üye olacak. Bu durumda, referandum sonrası erken seçim gundeme gelirse, DSP Kurucular Kurulu'nun derhal toplanıp Bulent Ecevit'i genel başkanlığa getirmesi bekleniyor. Erken seçim gündeme gelmediği takdirde de, Bulent Ecevit'in 7 kasımda yapılacak DSP olağan buyük kuruhayında genel başkanlık için tek aday olacağı ıfade ediliyor. DSP'nin şu andaki genel başkanı Rahşan Ecevit'in ise, partinin üst yonetim kadrolarında görev alıp almayacağı kesinleşmedi. Ancak, Rahşan Ecevit'in, eşi Bülent Ecevit genel başkanlığa getirildiği takdirde, partide etkin bir görev almayacağı göruşü ağırlık kazanıyor. Gül bahçesindeki iktidar koltuğu Rahşan Ecevit Avrupa'daki kuruluşlara uye olabilmenin başta gelen koşulunun demokrat olmak gerektiğine de işaret ederek, şöyle devam etti: "Sayın Başbakan Özal Avrupa'dan çok muhtaç olduğu yardımlan, ekonomik ve siyasal Baştürk'ün Wet' çağrısı Abdullah Baştürk, "Ülkemizde günümüz koşullannda sendika, toplu pazarlık ve grev haklan açısından getirilen kısıtlama ve yasaklamalarla temel demokratik işçi haklan ihlal edilmiştir" dedi. IşSendika Servisi DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, DİSK yürütme, yönetim kurullan ve sendika başkanlan ile bölge temsilcileri adına yaptığı açıklamada, yasaklama ve kısıtlamaların kaldırılmasına bir baslangıç teşkil edeceği inancı ile emekçiler ve tüm halkı referandumda "evet" oyu kullanmaya çağırdı. • DlSK Genel Başkanı görüşlerini şoyle özetledi: "Bir ülkede, siyasi rakipkrini, hukuk devleti ilkelerine aykın olarak, zora dayandınlan yöntemlerie saf dışı lutan uygulamaları onaylayan ve goz ardı eden bir toplu m, bize göre demokratik bir toplum değildir. Bu nedenledir ki 6 Eylül halk oylaması öncesinde ciddiyetle düşünülmeli ve Türkiye'nin geleceği göz önunde bulundunılarak siyasi iktidann sergilediği ve onaylanması için direttigi, demokrasi dışı, çağdışı anlayış iyice deferlendirilmelidir.'' Başturk, insan haklanmn ve Avrupa Topluluğu'nun değer yargılarının siyasi iktidar tarafından kavrandığına ilişkin en ufak bir belirti olmadığını belirterek^ devamla şöyle dedi: "Ülkemizde günümüz koşullannda, sendika, toplu pazarlık ve grev haklan açısından getirilen kısıtlama ve yasaklamalarla, temel demokratik işçi haklan ihlal edilmiştir. Siyasi özgürlukler kaldınlmış, sendika] ozgurlükler, örgütlenme. düşünme >e duşündügünu açıklama özgürlüğu, basın ozgüriüğü temelden yok edilmiş, eğitim birligi, öğrenim özgüriügü zedelenmiştir. Bu konuda asgari çerçeve olan, insan haklannı ve ana hürriyetlerini korumaya dair sozleşmede ve insan haklan evrensel biMirisinde, ILO sozleşme ve kararlarında yer alan, temel insan haklanna ve sendikal haklara saygı gösterilmeli, tam olarak yeniden tanınmalıdır. Sendikalar, sendikal haklar ve işçi haklan üzerinde çagdışı, demokrasi dışı, hukuk dışı tüm yasak, kısıtlama ve uygulamalar kaldınlmalıdır. Bu yasaklama ve kısıtlamaların kaldınlmasına bir başlangıç teşkil edeceği inancıyla, ülkemizde demokrasinin tum ilke ve kunımlarıyla yeniden inşasına olanak sağiayabilecek, demokratik hukuk devleti ilkesine dayanan, devletin yeniden tesisine başlangıç sayılabilecek bir adım olması dilegiyle, 6 Eylul oylamasında, işçileri, emekçileri tüm halkımızı 'evet' demeye çagınyoruz." DİSKGenel Başkanı, 'Çağdışı yasaklar kaldırılmalı'dedi SÖRPfriZİN BOSTO Yasaklı liderlenn kıtle tabantan yann Başbakan'ın TRT'den yapacağı sürpriz açıklamaya önlem aldılar. Ûzal'ın yann yapabileceği "Ben gerçi hayır kampanyası yurutur gibi yaptm. Ama asıl amacım, siz vatandaşlanmızın bir yandan demokratik bilincini, öte yandan fizyotojik sinirierini test etmekti. Kemali ciddiyetle beni dinleyen hâlâ mityonlarca yurttaş olduğunu tesbıt ettım. Ayrıca " 6 Eylül şeyi" kamavallan nedeni ile tırfatan yurttaş sayısında ise ciddı bir arrjş olmadığı bildirildi. Ben de Meclis'te dediğim gibi tum bakan ve milletvekjllerimtzJe birlikte evet diyeceğim." Yolundaki açıklama için bir bustünü yaptırdılar Yann TRT'den' çıkarken kendisine teslim edilecek olan büstün gözlükleri 7 eylül' : günü kontakt lens ile değiştirilecek. SHP'nin çağrısına sıcak mı bakılıyor SHP Genel Başkanı Erdal İnönu'nun DSP'ye "koşulsuz" birleşme çağrısına DSP'de "sıcak" bakılıyor. Ancak, lnönü'nün "koşulsuz birleşme" çağrısının tek başına zaten "koşul" olduğu da DSP kanadında ileri surülüyor. DSP'deki genel görünüm, "sosyal demokratların birleşmesi ve bütünleşmesi" maddesinın referandum sonrası gelişmelere bırakıldığı yonünde. Gizli kalmış bir diplomatik skandal İzmir yerine niye Ankara'ya geldiniz? Bilmiyorum. Sizin yetkilileriniz bindirdiler. Ne zaman İzmir'e gideceksiniz? Bilmiyorum. Çünkü İzmir uçağında yer yokmuş. izmir'e gidemezseniz ne yapacaksınız? Bakanınıza bir mesaj gönderip ülkeme döneceğim. Peki uçakta rezervasyon niye yapılmamış? Bunu bana soracağınıza sizin otoritelere sorun. Kızgın mısınız? Evet hem kızgın hem de üzgün. Benimle birlikte iki delegasyon var burada. Biri Ugarvda, öteki Cape VVerde. Biz turist değiliz. Ben bir bakanım. Buraya davet edildik, sonuç komedi. Olur mu böyle şey.. Unutulmuş konuk sözü burada kesti. Daha sonra öğrendik ki, İzmir'e gidecek uçaklarda yer bulunamamış, ya da bakan bu komedi yeter demiş Londra'ya uçmuş. Yarduncıları ise daha sonra Dışişleri araya girerek İzmir'e gönderilmiş. Verilmiş sadakamız varmış ki, İdi Amin iktidardan düştü. Yoksa bizim Sanayi Bakanı Cahrt Aral'ın kulaklannı, burnunu çoktan çiğ köfte yapıp yemiş ya da Türkiye'ye savaş ilan etmişti. Kimin tabanı, kime kayıyor? DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit: SHP'nin tabam bize kayıyor. SHP Genel Başkanı tnönü: Bir kayma varsa, o da ANAP'ta oluyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkoylaması nedeniyle radyo ve televizyonda yapılan konuşmalarda dün SHP Genel Başkanı Erdal Inönü ve DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, aynı güne denk geldiler. Ancak Yüksek Seçim Kurulu çekim için Ecevit'e saat 12.30, lnönü'yede saat 14.00'te randevu verdiğinden iki genel başkan TRT'de de karşılaşmadılar. înönü ve Ecevit'in TRT'de karşılaşmamalanna karşın, gazetecilerin soruları solda birleşmenin olup olmayacağı konusunda yoğunlaştı. Rahşan Ecevit, bu konudaki sorulara genellikle, " B e n bilemem" karşılığını vermesine karşın, ısrarlar üzerine, birleşmenin DSP'nin çatısı altında olacağını ve SHP'nin tabanının DSP'ye kaydığını öne sürdü. Çekimi Ecevit'ten sonra yapılan Inonü ise, Ecevit'in kendisine aktanlan sözlerini gülerek karşıladı ve "Ben çok sağlam görüyorum tabanımızı" dedi. Konuşmasında "mavi" oy verilmesini isteyen Rahşan Ecevit, TRT Genel Mudurlüğu'ne yeşil triko takım giyerek geldi. Çekimde sonra SHP ile DSP'nin birleşmesi konusunda yoğun sorularla karşılaşan Ecevit, gezüeri sırasında bu konuya sık sık değindiğini ve duşüncelerinin değişmediğini söyledi. Birleşmenin tabandan olmasını istediklerini kaydeden Ecevit, "Biz tabandan gelen bir partiyiz. Birleşme zaten tabandan olmakta. Kendi partimizi sağlıkh görüyoruz" dedi. Ecevit, CHP'nin tabanının SHP'nin mitinglerini izlediğini söyleyen gazetecilere, "Onlar SHP'nin mitingi ve onların sözleri. Ben onları bilemem" karşılığını verdi. Ecevit, "DSP'nin mitinglerinde de halk birleşme istiyor" denilmesi uzerine de, "Biz onlara da bunu söylüyoruz mitinglerde. Halk birleşme istiyor, başka bir şey istemiyor. Biz bir yol gösteriyoruz kendilerine. Taban zaten geliyor. SHP'nin tabanı geliyor" diye konuştu ve bu surecin ne kadar sürecinin sorulması uzerine de" onu bilemem" dedi. tnönü ise çekimden sonra Ecevit'in bu sozleri iletildiğinde, "Ben çok sağlam görüyorum bizim tabanımızı. Bir kayma varsa Turkiye'de bizde değil ANAP'ta oluyor. tşte ANAP'tan ayrılanlar var" karşılığını verdi. 'Mavi kampanya' sona erdi Uganda Teknokoji Bakanı Mr. Gwkanyeihmba'ya Esenboğa Havaalanı nda rastladık. Yanında dört Ugandalı yetkili daha vardı. İstanbul'dan gelen uçaktan inmişlerdi. Ne yapacaklannı bilemez durumda saga sota bakınıyorlardı. İzmir Fuan'nın açılışı için devlet konuğu olarak Uganda'dan davet edilmişlerdi. Ama yanlış uçağa binip ya da bindirilip İzmir yerine Ankara'ya gelmişlerdi. Şaskınlıkla kızgınlıklan siyah yüzlerini kırmızıya çevirmişti. Devlet Planlama Müsteşarı Yusuf özal tesadüfen orada idi. Sahipsiz Ugandalı konuklara "şefkat göstetmek" ona düşmüştü. Konuklann şeref salonuna alınmalarını o sağladı. Ugandalı bakana "Ankara'yı nasıl buldunuz ?" diye sorduk: "İzmir'i bulamadık ki, Ankara'yı nasıl bulduğumuzu anlatalım" dedi. İngiliz tezgâhından geçmiş bir ülkenin yurttaşı olduğu ince alaycılığından belli oluyordu. Uganda'nın Ankara'da temsilciliği yoktu. Konuksever Türklerden de kendileri ile ilgilenen kimse yoktu. Ugandalı Bakan Mr. Gvvkanyeihmba ile arkadaşımız Evren Değer konuştu: Türkîş 'evet'te ısmrh Şevket Yılmaz, özal'ın "Ortada sandık varsa o ülkede demokrasi vardır" şeklindeki anlaytşım eleştirerek, "öyle olsaydı devlet baskısıyla seçimlerin yapıldığı ve istenen sonuçlann açıklandığı pek çok ülkede rejimin adına diktatörlük denmezdi" dedi. Haber Merkezi Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, referandumda demokrasi için evet kampanyasıru sona erdirirken, "Türk halkının umudunun siyasal iktidarda degil, Milli Piyango'da, Toto'da ve Loto'da olduğunu" söyledi. TGS Genel Başkanı Eren Güvener de dün verdikleri demeçlerle, demokratik hukuk devletine ve yasaksız bir demokrasiye ilk adım olarak 6 Eylül günü "Evet" oyu verilmesi çağnsında bulundu. Cemil Ciğerim'in Samsun'dan bildirdiğine göre, Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, dün basına yaptığı yazıb açıklamada, referandum öncesi kampanyada, haklannda hiçbir yargı kararı olmadan eski siyasilere konan yasaklann kaldırüması için çahşma yaptıklannı söyledi. Yılmaz, Başbakan Özal'ın "Ortada sandık varsa o ülkede demokrasi vardır" şeklindeki anlayışını da eleştirerek, "Şayet demokrasinin göstergesi sadece sandık olsaydı, devlet baskısıyla seçimlerin yapıldığı ve istenilen sonuçlann açıklandığı pek çok ülkede rejimin adına diktatörlük denilmezdi" dedi. Türktş Genel Başkanı Yılmaz, referandumda kullanılacak oyların anlamı konusunda kamuoyunun hiçbir şekilde önceden aydınlatılmamasını da eleştirdi. Türkiye Gazeteciler Senikası Genel Başkanı Eren Güvener de Ankara'da yapılan yöneticiler kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, "İşçi kesiminin demokrasinin gereği olarak 6 Eylül'de sandık başına gitmesini ve hayır kampanyasını yürutenlere "Evet" oylanyla gereken dersi vermesini" istedi. mfiOHBOM ve KARPfT MBRİKAUfll Yersen şiş, yemezsen köfte Siyasal kanalizasyon hafriyatını önce ANAP'ın Propaganda Başkan Yardımcısı Yılmaz Hocaoğlu başlattı: SHP lideri İnönü'ye, "Deniz Gezmiş'in harem ağasıdır" dedi. Yanıt SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar'dan geldi: "Muhabbet tellalı." Hocaoğlu. iktidar partısinin son aylarda en ilerı gıden yetkililerinden. "Yarışı" kimseye kaptırmaya niyeti yok: MYKLAMM FERYAM " 6 Eylül şeyi" kampanyası biraz daha surerse Türk milletinin başına neler gelebileceğini Kahramanmaraşlı Memili Rüştuoğlu gezi sırasında Başbakan Ûzal'a böyle gösterdi. 38 yaşındaki Rüştuoğlu, K Maraş'ın Göksun ilçesinde. Bıyıkları bir uçtan öteye 80 santım çekiyor. Bir kedi veya köpeğın bakımı kadar masraflı ve meşakkarjj olan bıyıklannın yıkama, yağlama ve kolalanması için günde 5 bin lira harcadığmı söylüyor. Kara bıyıtdarına rağmen koyu bir "turuncucu" olan Rüştuoğlu, sandıktan "Mavi çıkarsa, bıyıklannı keser misin?" yolundaki kJdialara kulak asmıyor, "Demokrasi ile şaka olur, tabanca ile saka olur, bıyıklarta şaka olmaz" diyor. Inşaat müteahhidi olan Rüştuoğlu, yine de önümuzdeki pazartesi için kendisini sağiama almış görünüyor Bıyıklanna paralel olarak göğüs kıllannı da uzatıyor. Resımde bayraklı bıyıklarıyla "6 Eylül şeycisi" yurttaş... (Ntoiraf: FARUK BİLOMd) "Sağlar'ın diyor, ya kendisi ya da tanıklan sermayedir, demek istemiyorum ama olayın tanımı böyle yapılabilir." Kendisine sorduk: İnönü'ye niye hakaret ettiniz? "Ben bir gerçeği hatırlattım. İnönü ile ilgili sözleri m. gazete arşivlerindedir. Yaşanmış olaylara dayanır. Hakaret veya iftira niyetim yok.." Hocaoğlu, Petek'den Özal'ı kalabalıklara "Değerli Başbakanımız" diye takdim eden değerli bir devlet adamı. Yalan söyleyecek değil ya. Öyle diyorsa öyledir. I I Altınsoy'un bando şefi Ceyhan Mumcu 12 Eylül öncesinde Ankara Belediye Başkan Yardımcısı idi. 1402 ile görevden uzaklaştırıldı. Mumcu uzun bir mücadeleden sonra, Ankara İdare Mahkemesi'nden beledryedeki görevine dönme kararı aldı. Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy parti yöneticiliği, Başbakan Yardımcılığı bile yapmış değerli ve eski bir devlet adamı idi. Hukuku çiğneyecek değildi ya? Mumcu'yu ise aldı. Ancak görevinde küçük bir değışiklik yaptı: Dördüncü derece belediye bandosu şefliği. Altınsoy, ayrıca avukat Mumcu'nun Ankara Barosu'ndaki kaydını da sildirtti. Dalokay'ın, Ali Oinçer'in uzun süre yardımcılıgını yapmış Mumcu, yanlış nota çaldırarak belediyenin şerefini ayaklar altına alma korkusu ile bu görevinden istifa etti. Dedik ya Altınsoy, Mumcu'yu belediye müzik alemine kazandırmakta kararlı idi. Bu kez Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Hüseyin Kılıç aracılığı ile sıkıştırmaya başladı: "İstifanı kabul etmiyoruz. Disiplin işlemi yapmak zorunda bırakma bizi. Gel şeflik görevine başla ve devam kartını imzala. Şimdi Mumcu bando şefliği değneği ile avukatlık cüppesı arasında akordeon olmuş durumda; ya nota dersleri alıp şeflik yapacak, ya da bir başka kente goçüp avukatlık... Antep'in tilkileri ; Politika kurtluk, taşra politikası ise tilkilik gerektiriyorl Başbakan'ın yönetrjği "hayır" korosuna Devlet Bakanı Güzel'in fazla feryat figan katılmadığı biliniyor. Bunu Gaziantep'deki taşra politikacılan da biliyor. O yüzden Güzel'in posterleri ile mahalle ve köylerde "Güzel size sesleniyor: Hayır'lar olsun.." diye propaganda yapıyorlar. Bu iş Güzel'in onayı ve bilgisi dışında yürüyor. Güzel müdahale etse bir türlü: I • "Biz de bunlan istiyorduk. Aynuau verdüer. O zaman niyegrevegitmemiziistedüer?Bu, özal'ın referandum oyunuydu, ama bu oyuna alet obnayacağız. Oyumuz yine evet olacak.'' Grevi sona eren Antalya Ferro Kromfabrikamda çaaşan Türk Metal SentUkası Bölge Sorumuau Ibrahim Demir böyle konuşuyor ve devam ediyordu: "Fabrika greve gitti, ama bize göre günlük 500 milyon Uradan 3035 milyar Ura zarara girdi. Bunun yanı sva, köşeyi birkaç kez dönen karaborsacüar oldu. Grev otmasaydı, işçilerin istekleri verüseydi, işverene 7.5 milyar liraya mal olacaktı. Akülı bir iş obnadı bu. Ozal oy için yaptıysa ters tepecek." îbrahim Demir, "Karaborsacüar nasü köşeyi döndü?"sonuum sorduğumuzda, "Btzim Ferro Krom fabrikası ürimkriarasmda karpit maddesi vardır. Fabrika, bunun bidonunu 29 bin liraya satıyordu. Grevden sonra karpit, piyasada 140 bin liraya satümaya başumdı. Fabrikanm karpit stoku da bittiğinden karaborsacüar köşeyi döndüler. Dtşandan da tthal ettüer, yine piyasa yüksek kaldı'' diye yanttladı. 62 gün süreri grevden önce 10 yüak bir işçinin eüne 64 bin lira geçerken arüaşma sonrası 100110 bin tira geçecek. Yusuf özmen adh işçi, "Buna da şükür. EUmize topluca para verseler de borçlanmızı ödeyip rahatlasak" biçimtnde konuşuyor. (Fotoğraf: B.ECEVtT) Emret Komutamm... ."Sıvil demokrası"yi mşa etmekle görevli Özal Şantiyesi'nden mühendis Vehbi Bey "Ben emirle geldim, ancak emirle gıderim ' demış. Dinçerler'in beyanı hem ye "Bakın diyecekler, parti politikasına karşı çıktı." Müdahale etmese, Güzel'in son seçimlerde aldığı 114 bin deksubay ruhlu bir millet olduğumuzu kanıtlıyor, hem de 600 oy (tüm oyların yüzde kabası bile bitmemış sıvil de 36'sı) "turuncu çantada" keklik. mokrasi inşaatımn barakasal görüntüsünü sergiliyor. Dedik ya, taşrada politika tilkilik gerektiriyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear