14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 28 MART 1987 TELEVİZYON 08. 35 AçdışAçıköğretim Durdüncü smıflar için tktısadı Kalkmma dersinde, Kalkmma Sürecinde Kaynak Dağılımı konusu, Maliye Polıtikası dersinde, Maliye Politikası ve lktisadi Gelifme konusu, Vergi Uygulamalan dersinde, Oelir Vergisi konusu ve Atalttrk tlkeltri ve tnkılap Thrihi dersinde, Atatürk ve Gençlik konusu ıslenıyor. 10.00 Cumartesi'den Cumartesi'ye Ha/lanm kısa Ozetı venliyor ve progruma "Cimnastik" ıle devam edtliyor. Kâğıt katiama sanatı olarak bitinen Ongamt'nin ardından Walt Dtsney ekrana gehyor. Armağanlı bilgi ve yetenek yansmasmdan sonra basrollennı Nuri Cokaşan ve Ayhan önem'in paylaştıklan Sessiz Film ekrana gehyor. Program çızgi/ilm Ciementıne ıle son buluyor. Orhan Taylan'ın 'Atölye' sergisi Orhan Taylan, Tanbay Sanat Galerisi'nde 20 nisana kadar sürecek sergisinde, yağlıboya ve desenlerinin yanı sıra, hazırlık çalışmalarını ve çalışma tezgâhını bir bütün olarak sergiliyor. Kiiltiir Servisi Orhan Taylajı'ın "Atölye" sergisi Ankara Tanbay Sanat Galerisi'nde dün açıldı. 20 nisan gününe kadar sürecek sergide yağlıboya ve desenlerinin yanı sıra hazırlık çalışmalarını ve çalışma tezgâhını bir bütün olarak sergileyen Taylan, tasarısı üstüne şunları söyledi: "Bir resim sergisi, seyircileri hayran bırakmak için mi yapılır? Seyircinin hayranlık, beğeni, hayret, saygı, coşku, huşu falan duyması, ressamın yaptığını, yapmaya çalıştığmı kavramasını, yaşamasını, eleştirmesini kolaylaştınr mı? Diyeceğim, sergi düzenlerimizde resimle seyirci arasına giren tel örgü gibi bir şeyler var. Bu bir şeyler, belki de, resmin yaratılış ortamının canlıhğından kopartıhp, buzhane balığı gibi sergilenmesinden doğuyordur. Öysa resim seyircisi, resmin ortaya çıkartıhşı ile ve bu eylemin öznesi olan ressamın tutumu ile en az resmin kendisi kadar iigilidir. Bu ilgi ve rnerak, yaratıcılığın gizlerine ulaşma isteğidir. Çünkü her insan, yüreğinde yaratıcılığın heyecanlarını taşır ve bu gizleri sorgulama isteği içindedir. Yıllann çalışmasının, araştırmasının ve olmadık koşullann içinden gelen birikim eğer bugün resimlerle karşılaşanlara giz gibi görunüyorsa, gizi reddetmeyi seçerim diye düşundüm. Atölyeyi resimlerle birlikte tuvaliyle, deseniyle, taslağıyla ve çalışma tezgâhıyla Ankara'ya, galeriye taşıdım. Öylece sergiliyorum." İmza günü ~ ultür Servisi Oktay Akbal ve Erdal Atabek, bugun Nişantaşı Akademi Kitabevi'nde yeni kitaplarını okurları için imzalayacaklar. Bugün saat 15.0018.00 arasındaki imza günunde Oktay Akbal "Susmak mı, Konuşmak mı?" ve Erdal Atabek de "insan Sıcağı" adlı yeni kitaplarını imzalayacaklar. Akademi Kitabevi'ndeki imza günunde Akbal ve Atabek'in daha once yayımlanmış yapıtları da yer alacak. 13.00 14.00 14.05 14.30 16.15 1630 18.00 20.00 20.45 Cumartesi13 IHaberler Cumartesi13 IIGalatasaraySamsunspor Maçı (Naklen) Müzik Müzik KarşıyakaGalatasaray Basket Maçı (Naklen) Yaşadıkça Haberier ve Hava Durumu Bir Konu Akademi Kitabevi ödülleri TURGUT EKİZ'LE OYUNLAŞTIRDI Hatü Çaman (sağda), Aziz Ateöj 7n öykulerini Turgut Ekiz Te birlikte oyunlaştırdı. Çaman'a göre Aziz Nesin, insanı çok iyi gözlemliyor. "Azizname", Çaman'm iki ytidır tasarlayıp ancak bu mevsim sahneleyebildiği bir oyun. Servisi Genç yazarlara ve ilk kitaplara verilen Akademi Kitabevi Edebiyat Ödülleri'ne katılma süresi 31 mayısta sona eriyor. Seçici Kurulu Okay Gönensin, Sami Karaören, Refik Durbaş, Onat Kutlar, Alpay Kabacalı, Kemal özer, Aziz Çalışlar ve Adnan Ozyalçıner'den oluşuyor. Akademi Kitabevi Edebiyat Ödülleri her yıl roman, öykü, şiir, çocuk yazını, deneme, eleştiri, inceleme, gezi ve anı dallarmda veriliyor. Cumhurbafkanı Kenan Evren'in Şeref konugu olarak kalıldığı ve Başbakan Vekiti Kaya Erdem'm bafkanlık ettiğı tslam Kalkmma Bankası Yıllık GuvernOrler Kurulu toplantısı yer alıyor. 21.15 Kuruntu Ailesi 21.55 Samanyolu 23.50 HaberierKapanış Hadi Çaman, "Azizname"yi sahneliyor tKtVCt KANAL 19.45 AçıhşSpor Dünyasından TRT Haber Dairesı Başkanlığı Spor Şubesı'nce hazırianan programda, spor dtinyastndan çesilli konulara degımlıyor. Once Aziz Nesin'in, sonra vilayetin izniyle 19G2'de "Altın Yumruk"la profesyonel olan Hadi Çaman, son beş yıldır Yeditepe Oyuncuları'mn başında. Kültür Bakanlığı'nca verilen devlet yardımının aynı hükümetin Maliye Bakanlığı'nca vergi olarak geri alındığını söyleyen Çaman, bu sezon önce Aziz Nesin'in, sonra vilayetin izniyle "Azizname"yi oynuyor. MERT ALt BAŞARIR 1962 yıhnda "Allın Yumruk" oyunuyla profesyonel olan tiyatro sanatçısı Hadi Çaman, çalışmalarını son beş yıldır "Yeditepe Oyunculan" adı altında "Kadıko> Halk Eğitim Merkezi'nde sürdurüyor. Bugune dek birçok muzikalde oynayan sanatçının rol aldığı oyunlardan bazıları şunlar: "Yaygara 70", "Uyy Balon Dün>a", "Oliver", "Dün Gece Yolda Giderken Çok Komik Bir Şey Oldu", "tstanbul Masah", "Lüküs Hayat", "Keşanlı Ali Destanı", "Geceye Selam", "Durdurun Diinyayı İnecek Var." Yeditepe Oyuncuları'na bu yıl verilen 2,5 milyon lira civarında devlet yardımının 1 milyon 800 bin liraya yakını, vergi borçları yüzünden Maliye Bakanlığı'nca kesilmiş. Kültür Bakanlığı tarafından verilen yardımın, yine aynı hükümetin Maliye Bakanlığı kanalıyla geri alındığını söyleyen Çaman, "Milli mücadeleden vazgeçmeyerek bir dergi çıkardım. reklamlarla ilanlarla perdelerimi açtım" dıyor. Hadi Çaman bu sezon once Aziz Nesin'in, daha sonra da vilayetin izniyle "Azizname"yi oynuyor. Aziz Nesin oynayan iki tiyatrodan birisiniz. ÇAMAN Levent'in de oynaması beni çok gururlandırıyor, tabii Aziz Ağabeyi de. Ben son bir iki yıldır "Azizname" oynayacağımı ilan ediyordum, ancak Levent'in oyununun adı "Azizlik" olsun istemezdkn. Çünkü bizim seyircimiz zaten çok zor bir seyirci. "Ben onu Levent Kırca'da gördüm" deyip bize gelmeyebilir, ya da "Onu Hadi Çaman'larda seyrettim" diye duşu;.nüp, onlara gitmeyebilir. Bunu bilinçli tiyatro seyircisi için söylemiyorum. Neden Aziz Nesin?.. Oyuncu olduğum, tiyatrom olmadığı dönemlerde de Aziz Beyin bir oyununu oynayahm isterdim, çalıştığım tiyatrolann çizgisinde böyle bir yaklaşım olmazdı. Aziz Nesin'in tipleri de, öyküleri de inanılmaz bir şe>, sanîci oyun gibi, diyalogları alt alta yazdığınızda dramatik kurgusu bile çıkıyor. Birkaç öyküyü sevgili Turgut Ekiz arkadaşımızla oyunlaştırdık. Aziz Nesin, dünya insamnı çok iyi gözlemliyor. Bu kadar çok okuru olan bir yazarın, o kadar da çok seyircisi olabileceğini hesapladık. Oyun hangi övkülerden oluşuyor, bu ö>kü seçimi Aziz Nesin tarafından mı yapıldı? ÇAMAN Hayır, "Azizname"yi Dostlar Tiyatrosu 1213 yıl önce sergilemişti. Fakat biz Genco'ların oynadığı skeçlerin yüzde yüzüne sadık kalmadık. Çünkü bazıları bugün için güncel değildi, biz bu gune uyanlarını aldık. Bir de Kadıköy seyircisi genelde fazla eğlendirilmeye, gıdıklanmaya alıştırılmış bir seyirci, biz kendi tiyatromuzda bundan kaçmaya çalışıyorsak da nefes almak zorundayız. O nedenle daha hafif öykulerini almaya gayret gösterdik. Dorrnen Tiyatrosu'nda profesyonel olduktan sonra geçen 25 yıldaki Hadi Çaman'ı anlatır mısınız? ÇAMAN Valla ilk günkü heyecanımı herhalde yitirdim. Fakat sanıyorum ki özel tiyatrolar içinde saat dokuzdan önce işine gelen tek tiyatro patronu benim. Bir de Nejat ağabey (U>gur) çok erken gider. Ben olayı mutfağı ile seviyorum. Bir şe\i arkadaşlarıma bir kere soylerim, yapmazlarsa, ben yaparım. Sah ne mi süpürülecek, ben süpürürüm, tuvaletleri ben temizlerim, en iyi bileti ben satabilirim gişede. Ben tiyatroyu Dormen Tiyatrosu'ndan bu yana muhasebesinden, marangozhanesinden, idaresine kadar her şeyiyle öğrendim, tiyatro bu demektir. Arkamı dönup baktığımda bu işe gonül veren çok az insan yetiştiğini görüyorum. Bizden sonra gelen jenerasyonda bir tek Ferhan Şensoy var, bir de sevgili Zafer Diper. Televizyon skeçlerinde de oynadımz, tabii bir de "parçalı filmler doneminiz" var. Bir yığın doyumsuz insan bu seks filmleriyle açlık gidermeye çalışıyordu. ÇAMAN Evet, tiyatronun hemen hemen öldüğü 1974'ten 1980'e kadar süren dönemde, hepimiz gazinoydu, sinemaydı birtakım şeyler yaptık. Başka ne yapabilirdik? Ben kurtuluş olarak gazinoyu seçtim, o da bu filmlerden besbeter bir şeydi. Televizyon parodilerinde göründüğümüz için iş alıyorduk. Yirmi yıllık tiyatrocu olduğum hesaba katılmadan "televizyon yıldızı" diyorlardı. Fakat artık televizyonda tiyatro kokmayan hiçbir şey yapmam. 12 Eylttî'u alkışlıyor anlamında soylemiyorum, ama 12 Eylül'den sonra insanlar sokağa daha kolay çıkabilir halc gelince, tiyatrolara, şinemalara bir donüş başladı. Bizler de normale döndük. 20.15 Haftanın Dizisi: Kaçamak 21.00 Yanş Başlıyor Genel kaltür ve bügi yarısmast programt ekrana gelıyor. Kamelyalı Kadın ültür Servisi İstanbul Devlet Opera ve Balesi, bugun yeni bir bale yapıtım sahneliyor. Guisseppe Verdi'nin, "îl Traviata" müziğiyle Alexander Dumas'nın, "Kamelyalı Kadın" adlı romanmı bir araya getiren yapıtı, Oytun Turfanda sahneye koydu. Bugun saat 20.00'de sergilenecek olan "Kamelyalı Kadın"da başlıca rolleri Deniz Olgay ve Lale Yurdatapan, Oktay Keresteci ve Haldun Yedican, dönüşümlü olarak yorumlayacaklar. Orkestra düzenlemesi Babür Tongur'a, dekor Selçuk Tollu'ya, kostüm Şanda Zıpçı'ya ait. Orkestrayı ise Azerbaycanlı konuk şef Elşad Bogirov yönetiyor. 2130 Haberier 22.05 Yeni Dönem Tanıtım Programlan 2. yayın döneminde yer atacak otan programlar tanıtılıyor. 22.35 Müzik Franstz jarkıcı Jean Mhhelle Jorre'ın konstri yayımhnıyor 2330 Kapanış ÎZLEYtCl GÖZÜYLE Spor ve Televizyon Spor, televizyon programlan içinde her geçen gün asın bir "Onem" kazanıyor. Kadınlanmız. çocuklanmtz, hatta birçok genç ve orta yaştı erkeklerimiz bile futbol ve voteybol gOsterilerinden bıkkmltk duymaya başladı. Geçen sabah "Günaydın Türkiye" programınm en tatlı akışı içinde, insanı çileden çtkanrcasına bir futbol maçından gOhintüler ekrana getirdiler. Sabah saailerinde, hanımlann ve okul yasına gelmemis çocuklann izledığı bu programda futbolun ne işi var? Yetkililer, Türkiye genelinde bir avuç insanın ilgilendiği spor programlanna bu derece meraklıysalar karstlaşmaUm banda alıp geç saatlerde yayımlayabilirler. MESUDE GÜLCOOĞLU tstanbul ATÖLYEYt GALERİYE TAŞIDI Orhan Taylan, Tanbay'daki sergisinde tuvaliyle, deseniyle, çalışma tezgâhı ve taslağıyla atölyesini resimlerle birlikte galeriye tasıdı. Çalışma ortamını yapıtlanyla bir bütün olarak sergiliyor. Romanlar ve fUmlerfarkk hayvanlardır Kiiltiir Servisi Birçok romanı ülkemizde de yayımlanmış olan Alberto Moravia, bugun İtalya'nın yaşayan en unlü yazarlarından bin. 79 yaşındaki Moravia'mn popülerliğinin en ilginç özelliklerinden biri de, ilk romanı "Gli IndifferenliKayıtsızlık Zamanı" dışında bütün romanlarının beyazperdeye aktarılmış olrnası. Ancak Moravia'nın bu ilk yapıtınm da yakında sinemaya uyarlanma olasılığı oldukça güçlu. 1929'da yayımlanan ve burjuva ahlak çöküntusünu gozler önüne seren "Kayılsızlık Zamanı" adlı roman o sıraiar Benito Mussolini'nin faşist hukumetini bir hayli tedirgin etmiş, hükümet kitabın yeni basımlannı engellemeye çalıştnıştı. Son günlerde "Yineleme" adlı yeni romanı ustünde çalışan Moravia aynı zamanda Avrupa Parlamentosu'nun sol kanat üyelerinden biri. "Newsweek"ten "Theodore Stanger, ünlu >uzarla Roma'da yaptığı söyleşide edebiyatın yanı sıra politikayla ilgili sorular da sordu. Genellikle sol göriışleri destekledioiz bugune kadar. Bugun savunduğunuz polilikayı nasıl lammlarsınız? MORAVİA Sol kanattayım, ama çok fazla değil. Komünistler senatör olmam için iki kez öneride bulundular, ama ikisini de geri çevirdim; çünkü parti pobtikası gerçekten ilgüendirrniyor beni. Nukleer sonınla ilgilendiğim içın Avrupa Parlamentosu'na girdim. Orda, llalyan Parlamentosu'nda olduğundan daha önemli şeyler söylenebileceğini düşündüğumden. Yapıtları sinemaya en çok uyarlanan yazar Alberto Moravia: Bir yazar, bir yönetmenden ancak iyi bir film yapmasını isteyebilir, yoksa romana sadık kalmasını değil. İyi bir yönetmen romana sadık kalamaz. Romanlar ve filmler farklı hayvanlardır. Sinemaya tapıyorum, ama ne yazık ki roman yazmakta yetenekliyim. Eğlenceyi ve insanı sevelim Televizyonda geçen akşam Ertürk YOndem'in hazırladığı, "Haberden Habere"nin konusu Fasing miydi, yoksa baska bir şey mi anlayamadık. Sayın Yöndem, galiba faşing'te eğlenen insanlann göriintüleriyle, toplum dışı kalmış. yoz veya lümpen kisileri birbirine kanştınyor. İnsanın eglenmeyi basarabitmis olması suç mu? Sevgilisini öpen gencin görüntüsü ekranda dondurulup, sabıka fotoğrafı gibi niçin gösteriliyor? Eğlenceyi ve insanı sevelim... Türklslam senteziyle fasing gibi beladan (!) korunmuf olma mesajmı perdeleyerek tuhaf ve ilkel yaklasımlarda bulunmayalım. AHMET ÖZTÜRK tstanbul RADYO T R T I 05.00 Açılıj, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgi Kcrvanı. 05.30 Beraber ve solo şarkılar 06.00 KOye haberler. 06.10 Bölgesel ysyın. 06ÎO Günaydın 07JO Haberler 07.40 Bölgesel yayın. 09.00 Haberler. 09.05 Çocugun dünyası 09.40 Arkası yann. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Yurtıan sesler. 10JS Hafif Türk mllzıji 10.50 Dınleye dinleye. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Hafta sonu. 1155 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Müzik. 13J0 Bölgesel yayın ve reklamlar. 15.00 Kısa haberler. 15.05 Hafif müzik. 15J0 Türküler. 15.45 Silahlı Kuvvetler saatı. 16.00 Kısa haberler. 16.05 YıUann ötesinden.l6J5 Türküler geçıdi 17.05 Çocuklar büyürken 17.25 Dilek kutusu. ltU5 Bölgesel yayın. 18.55 Reklamlar 19.00 Haberler. 19J0 ÇeşitU müzik. 20.00 TUrkuler geçıdi. 20.20 Şarkılar. 20.40 TUrkçe sözlü hafif müzik 21.00 Kısa haberler. 21.05 Yurttan sesler. 21J0 Beraber ve solo şarkılar. 22.00 Plak albümlcrinden 23.00 Haberler. 23.15 Cumartesiden pazara. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve lf»p»nı; 01.0505.00 Gece yayını T R T I I 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Soüstlerden seçmeler. 07J0 Haberler. 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 tki soüstıen şarkılar. 08J0 Sabah konseri. 09.00 TUrkdierle oyunlarla Türkiye. 09J0 Beraber ve solo şarkılar. 10.00 Duyduk duymadık demeyin 10J0 Gençlik korolan. 10.45 Halk çalgılanndan ezgiler. 11.00 Solistler geçidi. 11J0 Hafif mttzik. 12.00 Kültürümüz, dilimiz. tarihimız. 12J0 Solistler geçidi. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13 J 0 Beraber ve solo türküler. 14.00 Sanat dergısı 14.45 Hafıf müzik. 15.00 Türkülerden bir demet 15J0 Şarkılar 15.45 Hafıf müzık. 16.00 Türküler geçidi. 16.20 Arkası yarın 16.40 Şarkılar. 17.00 Barok müzık 17J0 Çesiılı müzik. 1J.0» Mahallı sanatçılanmız. 18.1$ Türkçe sözlü hafif müzık. lgJO Nişâburek fash. 19.0» Haberler. 1930 Türküler ve oyun havalan. 20.00 Şarkılar. 20.20 Çesnlı müzık. 20.40 TUrkuler geçidi. 21.00 Radyo tiyatrosu 12.00 Klasik koro. 22J0 Bir roman/bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Hafif müzik. 23.25 Müzikallerden bir yıldız. 2355 Opera sanatı. 0055 Program ve kaparus. T R T I I I 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Hafıf müzik. 07JO Sabah konseri. 0 M 0 Sabah içın müzik. 09.00 Haberler. 09.15 MOzikli dakikalar. 10.00 Müzik evreni. 11.00 Haftanın plaklan 12.00 Haberler. 12.15 Cumartesi diskotegı 13.00 Müzık koşesı. 13.45 Müzik bahçesınden 15.15 Her plagın bir hikâyesi var. 16.00 CnlU eserler 17.00 Haberler. 17.15 Görünüm. 17.25 Hafıf müzık. 17J0 Solistler geçidi. 18.00 Her cumartesi. 19.00 Haberler. 19.15 Görünüm. 19.25 Gençlik korolan. 19.40 Solıstler geçidi. 20.00 Gramofon. 21.00 Günttmüzde caz. 22.00 Haberler. 22.15 Görünüm. 2135 Gecenin getirdikleri 23.00 Çagdaş müzikte Dogu esintileri. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kaparus. ALBERTO MORAVÎA İtalya'nın yaşayan en ünlü yazarlarından biri. MORAVİA Bence feministler haklı. Bugün kadınlar genellikle erkeklerden daha iyi; daha duyarlılar, daha sıkı çalışıyorlar ve bazı durumlarda daha zekiler. Erkeklerin kadınlara bakışı yanlış bir bakış. tktidarda daha fazla kadın bulunsaydı, daha az savaş tehlikesi olurdu. Kadınları yeğlediğimi saklamaya çalışmayacağım. Onların varlığından hoşlanıyorum. Ben onları anlıyomm, onlar da beni anbyorlar. Bugün İtalya savaş sonrası döneme oranla çok daha zengin ve üretken bir ülke. Bu "yeni İtalya'dan hoşnut musunuz? MORAVİA Doğru, İtalya artık yoksul bir ülke değil. Modern ltal yanlar biraz fazla maddeci. Zenginlik, ttalya'ya maddeciliği ve aynı zamanda kabahğı getirdi. Manevi açıdan bakarsak, İtalya yoksulken daha iyiydi. Para kazanmak için rekabete gerek var. Ama o parayı harcamanız için kultur gerekir. Zenginlik arttı, ama kültür artmadı. Ama çok fazla otomobil olsa da italya yine de benim ulkem. Romanlannızdan uyarlanan hangi filmi en çok seviyorsunuz? MORAVİA Bernardo Bertolucci'nin "II Conformista" adlı filmir.i. Ama izin verirseniz şoyle bir şey söyleyeyim: Bir y^zar bir yönetmenden ancak iyi film yapmasını isteyebilir, yoksa romana sadık kalmasını değil. İyi bir yönetmen romana sadık kalamaz. Benim romanımdan alınmış bir filmi, benim olarak pek duşünemem. Romanlar ve filmler farklı hayvanlardır. Sinemaya tapıyorum. Ne yazık ki, ben roman yazmakta yetenekliyim. Sizce edebivat larihinde nasıl bir yeriniz yar? MORAVİA Kendı kitaplanmı sevmiyorum. Onları sevenler. başkaları. Kitaplarımda benim için yeni hiçbir şey yok, oysa başka kitaplarda kimi zaman hos sürprizlerle karşılaşıyorum. Başanm, benim için her zaman büyuk bir sır olmuştur. Rıfat Hgaz'ın imza günü Tfültür Servisi Mizah M\. yazarı ve şair Rıfat Ilgaz, bugün saat 1017 arası Cağaloğlu'ndaki öncü Kitabevi'nde yapıtlannı imzalayacak. Rıfat Ilgaz, geçen yıl Kıbrıs'ta, bir ay önce de istanbul'da imza gününe giderken trafık kazası geçirmişti. Ilgaz, geçirdiği kazadan sonra ilk kez bugün kitaplarını imzalayacak. AlevBihrat Mavitan ~ ültür Servisi AlevBihrat Mavitan çifti, resimlerini 28 marttan başlayarak Artnet Sanat Galerisi'nde sergileyecek. istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Heykel Bölümü'nü Prof. Şadi Çalık Atölyesi'nde tamamlayan Bihrat Mavitan, bir süre asistanlık yaptıktan sonra serbest çalışmaya başladı. Alev Mavitan ise istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü Neşe Erdok Atölyesi'nden 1985 yıhnda mezun oldu. Birçok ödül alan ve yapıtlannı karma sergilerin yanı sıra kişisel sergilerde de izlenime sunan Mavitan çiftinin son sergisi, 10 nisana dek sürecek. Besteci ve kemancı Ekrem Zeki Ün'ü yitirdik Anlatun özgiuUiğii peşinde bir besteci 24 mart salı günü İrlanda'mn Dublin kentinde ölen besteci ve kemancı Ekrem Zeki Ün, 1920'lerde Parist'te Jacques Thibaud'nun öğrencisi olmuştu. Yurda döndükten sonra uzun yular keman öğretmenliği yapan ve resitaller veren sanatçı, Türk halk ve klasik müziğinin dilini Batının klasik biçimleri içinde birleştirme yolunda çalışmıştı. Kiiltiir Servisi Besteci ve kemancı Ekrem Zeki Ün'ü 24 mart salı günü yitirdik. İrlanda'mn Dublin kentinde ölen Ekrem Zeki Ün, 77 yaşındaydı. Türk Beşleri'nden sonraki besteciler arasında bağımsız bir sanatçı olma özelliği gösteren Ün, yapıtlannda özgun bir anlatım dili geliştirmeye önem vermiş, özellikle halk müziğimizi Batı nın klasik biçimlerine bağh kalarak ele almıştı. Ekrem Zeki Ün, uzun yıllar keman öğretm=r.'iği de yaparak bu dalda birçok öğrenci yetiştirmişti. Ekrem Zeki Ün, 23 Kasım 1910'da İstanbul'da doğdu. "tstiklal Marşı"nın bestecisi Osman Zeki Üngör'ün oğlu olan Ekrem Zeki Ün, ilk müzik derslerini babasından aldıktan sonra, 19241930 yılları arasında devlet tarafından gönderildiği Paris'te çalışmalarını sürdürdü. Paris'te "Ecole Normale de Musique"te Jacques Thibaud ile keman, Georges Dandelot ile kompozisyon çalıştı. "La Flute de Jade" ve "Bitlis'in Şarkıları" adlı yapıtlarını 1928'de Paris'te besteleyen Ün, Türkiye'ye döndükten sonra (1930), babasının yonetmenliğini yaptığı Ankara Musiki Muallim Mektebi'nde (şimdiki Ankara Devlet Konservatuvarı), İstanbul Muallim Mektebi'nde Nükleer güçler ttalya nükleer güce sahip olan bir deviet değil. Atrupa'nın en az gelişmiş nukleer sistemlerinden birine sahip. İtalya açısından nükleer potansiyele karşı mısınız? MORAVİA Nükleer güç konusundaki tutumum, siyasal bir sorun değildir. Ahlaksal, psikolojik ve belki de felsefi bir sorundur. Nükleer silahsızlanma hiç kuşkusuz istenilmesi gereken bir şeydir. Ama silahsıztanma yeterli değildir, çunkü bir ulke yeni bombalar yapabilir. Atom silahlarıyla birlikte \asamak zorundayız. Her şey, bombayı kimin ürettiğine bağlıdır. Asıl sorun, insanoğlunun savaş ve banşa ilişkin tutumunu kökten değiştirmekte yatmaktadır. Mibail Gorbaçov Sovyetler Biriiği yle ilgili gonışlerinizi değiştirdi mi? MOR.AVİA Gorbaçov, yaşlanan kurumları \e kultüruyle Sovyetler Birliği'nin yerinde saydığını fark etti ve bir yenilenme hareketi başlaıtı. Ama bu yenilenmerün, daha geniş özgürlükler doğrultusunda gelişeceğini söylemek kolay değil.Gorbaçov reformlan en sonunda bir gelişmeyle sonuçlanmayabilir. Sovyetler Birlıği hâlâ bürokratik bir ülke ve ana sorun da burada. "Barış Türküsü" ultür Servisi Cem Akgun, Tevfik Fikret Turan, Kuddusi Baker ve Can Öztaş'tan oluşan Grup Çağrt, "Barış Türküsü" adlı bir kaset çalışması gerçekleştirdi. 1979 yıhnda Ankara'da kurulan Grup Çağrı'nın geçen hafta piyasaya çıkan kasetinde, E Husnü Dağlarca, Işıl Özgentürk, Sabahattin Ali, Pir Sultan Abdal, Üstün Gökmen, Boris Pasternak, Bedrettin Aykın ve Ataol Behramoğlu'nun şiirlerinden yapılmış özgün şarkılar yer alıyor. BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Mert ve korkusuz adam. 2/ Bir çeşıt İngiliz birası.. Lahza... Fas'ın plaka işareti. 3/ Sıvı... Eski dilde kapı. 4/ Bir hayvan... Define. 5/ Ilenme, beddua.. Molibdenin simgesi... Saçı dökulmuş kimse. 6/ Satıcı... Çare. 7/ Bir kimsenin emek vermeden sağladığı kazanç... Terbiyesiz ve aşağılık kimse. 8/ Afrika'da bir ülke. 9/ Tek hucreli hayvanların, protoplazmalanndan hareket ve duyu organı olarak yıldız ışınları gibi yaiancı ayak salanlar takımı. YUKARIDA AŞAGlYA: 1/ Aptal, beyinsiz kirase. 2/ Dort Halifenin sonuncusu... Kimi kumaşların yüzeyindeki ince tüy. 3/ Kalıcılık... Ova. 4/ Inanma, güvenme. 5/ Kalkan ve zırh gibi konınma aracı... Buzul kökenli blok kil. 6/ Indiyum elementinin simgesi... Serçeden korkanın ekmemesi gereken. 7/ Şampiyon... Yabancı. 8/ Kadın hapishanesi. 9/ Yazı makinesinde cetvel ayarlanmasında kullanılan parça. Trajedi ve komedi ABD'nin politikasına ilişkin goriişlerinizde bir değişiklik oldu mu? MORAVİA ABD'nin politikasını hem bir trajedi hem de bir komedi olarak görüyorum. "trangate" olayı çok eğlenceliydi. Tıpkı bir roman gibiydi. Karşımızda, tıpkı bir 14. Louis ya da Napolyon gibi elinde olağanüstu bir güç bulunan bir ABD başkaru var; ote vandan Amerika ahlakçı bir ulke. Muthiş bir çelişki bu. Bir vandan, ABD başkanı eski çağlardaki bir hükümdar gibi davranabiliyor; öte yandan, Amenkan kamuoyu olup bitenleri, yapılanları açığa çıkarma hakkını koruyor. THIBA UD 'NUN ÖĞRENCtSİYDİ Bir süre Paris 'te öğrenim gören Ekrem Zeki Ün, ünlü kemancı Jacques Thibaud'nun da öğrencisi olmuştu. Ün, yurda döndükten sonra öğretmenliğinin ve besteciliğinin yanı sıra, keman resitalleri de vermişti. (1934), İstanbul Belediye Konservatuvarı (1945) ve Atatürk Yüksek Eğitim Enstitüsü'nde keman dersleri verdi. Eşi piyanist Verda Ün ile birlikte resitaller de veren Ekrem Zeki Ün, Türk Beşleri'nin ardından gelen besteciler arasında özellikle bağımsız bir sanatçı olarak dikkati çekti. Yapıtlarında özgun bir anlatım dili geliştirmeye özen gösteren Ün, Türk muziğini, özellikle de halk müziğimizi Batının klasik biçimlerine bağh kalarak ele aldı. Orta kuşak Türk bestecilerinin önde gelen adlarından biri sayılan Ekrem Zeki Ün, Türk halk ve klasik müziğinin dilini Batı, n klasik biçimleri içinde birleştırme yolunda çalıştı, yapıtiarınaa aaha çok anlatım özgürlüğü sorunlarına yöneldi. Batı üslubuyla bestelediği yapıtlarında daha çok Türk halk ve klasik müziğinden esinlenen Ekrem Zeki Ün'ün özellikle 1935 yılından sonraki yapıtlarında Doğu gizemciliğinden esinlendiği görülür. Ekrem Zeki Ün'un başlıca yapıtları arasında "Piyano, Vurma Çalgılar ve Yaylılar İçin Konçerto" (1956), • V iyolonsel Konçertosu" (1959), "Obua, Timpani ve Yaylı Çalgılar İçin Siiit" (1971), "Bir No'lu Flüt Konçerlosu" (1974), "tki No'lu Flüt Konçertosu" (1977), "Beyaz GecelerTimpani ve Yaylı Çalgılar İçin" (1977) ve "İki No'lu Piyano Konçertosu" (1979) sayılabilir. Ali Öz'ün slayt gösterisi ültür Servisi Ali öz, 28 mart cumartesi günü saat 18.30'da Ortaköy Gürcükızı Sanat Evi'nde bir slayt gösterisi sunacak. Gösteride 14. Uluslararası İstanbul Kültür ve Sanat Festivali'nde yer alan Japon Halk Dansları, Boden Devlet Balesi, Paris Caz Balesi, Gürcistan Halk Dansları ve Moskova Devlet Balesi'nin slaytları sunulacak. HAVA DURUMU «Mrai jMon •ntalyı /KMn fcfc BUM k M* «• 14* 2° 12* 1* 14* ]• f i 9* 4* •• 13° 13° 14» 14 21° r U M ) 5* Mttftl 7banU 2*bnr 3* K n 4'KsOmmı 5°Kly«t/t 3*K»Mt E*M EıAcaı Eıaran EMMHr e 1t* f Kııttni 7« 3* Kflnn K 3" V Utfnyl e 12° 2" Mufe i 13° 4* Mtfe 8* 0° S ı n w 1 12» 3" Srt > 13* S' Shv 1 i 1 1 1 ı itr ı n* ÇmtUt oma OMrtanr ı io* o° TMnc 7* 0° Tnbnn 9* !• V0JJ1I S" P Ş Ura Y l 14° 3» 10* T 17» 5° 12* 1* 12" 4» 4* 7* 1" 13* S* 13* 4* 9° 3» 11* 1* r r HmtKtv U N e Btffita Btlgrad Bakı BORI BrikM Cam CUM FrvUun Gkm Otn Utı e s y 1 t y B * t S Y y 12° 14° 30" 11* 12* 12* 9" 32" f 21° 18* 12" ir UMn Mainı MnaM MMı Ntw Yoıit 0» Pn Dou Solyı Sım !• «m Zttft r v » r r 13" 1? 3" ( 1 1 l t i i ! 1* 10° 17* 18" 1" 14* 18* 14» 9" ıt* Mehmet Sabır sergisi ültür Servisi Mehmet Sabır, resimlerini Dizayn Sanat Galerisi'nde sergileyecek. Sanatçının sergisi 28 mart tarihinden başlayarak 9 nisana dek pazar günleri dışında hergün 09.0020.00 arası izlenebilecek. Feministler haklı . M UudurtJOu uen Mın btnx g6f« O O Kmört byttn ntM. Dofu Aıuookj nuı «Ouu u> x«>|t oü «OK t** K* 9K«*. Uvinn h jutiıai t m>HııHıH «• gdrt** H V SCMaeı «nmıya d a » Mtc* HBĞAB A» b s » n **ı yMuttn om « m ı «011 DtnUnM rMz M gMoğuartta M a n ıOJl t w rm KA u m DfNC O O Knknlı y^ık. «OH «rUlt ac* gKKA Mjnrwı nbdı uArM> M gtook Omırnuadl«*0» <** ou gtroı uaM» 10 km. A w « ı 13 w d«H(«dı ottc* v» Gau« M t» yao# gtacak <Uıgar uzcy n aoOu Feminizm. Italya'da henüz oleki Batı ulkelerinde olduğu gibi kuvvetli bir loplumsal guç değil. Bu konudaki lutumunuz nedir?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear