23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ŞUBAT 1987 EKONOMİ CUMHURİYET/9 TÜRKtYEUen Koç: AET'ye başvurmakta geç kaldık tarafmdan "Dünyada yılın işadamı" seçilen Vehbi Koç, Türkiye'nin istikbalinin Batı'da olduğunu belirterek, "AET'ye tam üyelik için başvurmakta geç kaldık" dedi. Vehbi Koç, ödülünü almak üzere Hindistan'ın başkenti Yerti Delhi'ye gitmek üzere Onceki gün tstanbul dan ayrılmadan önce, Atatürk havalimanmda a.a. muhabirine yaptığı açıklamada, Atatürk'ün (Türkiye'nin geleceğinin Batı'da olduğu) yolundaki sözlerini hatırlatarak, "Avrupa Ekonomik Topluluğu'na mutlaka başvurulması gerektiğini" söyledi. AET'ye tam üye olunmasmın ardından önemli ekonomik sıkıntılarm yaşanabileceğine ve ekonominin zorlanabileceğini söyleyen Vehbi Koç, tktisadi Kalkınma Vakfı (ÎKV)'nin yaptığı bir araştırmaya değinerek "İKV'ye göre, sanayimizin yüzde 75'i AET karşısında rekabet edebilecek ve bazı işletmeler gidecek." dedi. Ticaret Odası (MTO) 1 Î Tstanbul (a.a.) Milletlerarası Otomotivde yaprak dökümü Ekonomi Servisi Otomotiv sektöründe 1986 yılında yaprak dökümü yaşandı. 1986 yılını toplam üretitnde yüzde 4 artışla kapatan sektörü, otomobil ile otobüs taşıdı. Sekiz üretim kolunda yalnızca otomobil ve otobüste üretim artışı kaydedilirken, geriye kalan altısında üretim önemli ölçülerde düşüş kaydetti. TOPLAM ARAÇ ÜRETİMl % 4 ARTTI Otomotiv Sanayicileri Derneği tarafından yayımlanan verilere göre 1986'da toplam araç üretimi bir onceki yıla kıyasla yüzde 4 artarak 140 bin 757 adete çıktı. Sektörün iki canlı kolunu oluşturan otomobilde üretim artışı yüzde 36'ya varırken bu oran otobüste yüzde 31'e ulaştı. En yüksck kapasite kullanımı da yüzde 87 ile yine otomobilde ve yüzde 70 ile de minibüslerde gerçekleşti. Otomobil kolunda göze çarpan diğer ilginç bir gelişme ise, program gerçekleşmesinin yüzde 125 olarak sonuçlanmasıyla üretimin yöneticilerin dahi öngöremediği ölçüde patlaması oldu. Otomobilde yılın tümünde 65 bin 808 adetlik bir üretim programlanırken, fiili üretim 82 bin 32 adet olarak gerçekleşti. 6 DALDA ÜRETtM GERİLEDİ Sektörün diğer kollarında ise ölü bir yıl yaşandı. 1986'da üretim çekicide yüzde 51, midibüste yüzde 31, traktörde yüzde 26, kamyonda yüzde 24, kamyonette yüzde 19, minibüste yüzde 1 oranında geriledi. Çekici üretiminde mevcut kapasitelerin yüzde 9O'ı kullanılmazken, traktör kolunda da atıl kapasite oranı yüzde 79'a ulaştı. Yılda 131 adet üretim kapasitcsine sahip olan tüm traktör fabrikalarında geçen yıl ancak 28 bin 52 adet traktör üretilebildi. Sektörün dış ticaret perforınansı ise şöyle gerçekleşti: 1986'da toplam ihracat 141 milyon 866 bin dolar oldu. Bu miktarın 117 milyon doları komple araç ihracatından 24 milyon doları da yedek parça ihracatından oluştu. İHRACAT ARTIŞI YÜZDE 24 OLDU 1985 yılında ihracatın 114.7 milyon dolar olduğu düşünülürse, otomotiv sektöründe ihracat artışının yüzde 24 olduğu ortaya çıkıyor. Geçen yıl yapılan ihracatta en büyük payı 52 milyon dolarla otobüs, 30.6 milyon dolarla da kamyon alclı. Otomotivde üretim (adet) Tlp Çakld KMHDII Sektörü otomobil ile otobüs taşıdı EKONOMİ N0TLAR1 OSMAN ULAGAY 1915 1986 814 17.348 7.888 60353 1.637 7.397 416 13.213 6.404 82 032 DaftMH Kamytntt OtMMMI OtoMs MMMte t)retim, çekicide yüzde 51, midibüste yüzde Mldlbut 1.508 2.191 31, traktörde 28052 ltakttr 37.830 yüzde 26, 140.757 Ibplam 135.458 kamyonda yüzde 24, kamyonette yüzde 19, minibüste yüzde 1 oramnda geriledi. Otomobil kolunda göze çarpan ilginç bir gelişme, program gerçekleşmesinin yüzde 125 olarak sonuçlanmasıyla üretimin, yöneticilerin dahi öngöremediği ölçüde patlaması oldu. 7.319 1.813 51 24 19 + 36 + 11 1 31 26 +4 Otomotiv sektöründe 1986'da üretim yalnızca otomobil ile otobüs kollarında artış kaydetti. Faizler Nasıl Düşürüldü, Sonucu Ne Olabılir? Türkiye'de piyasa ekonomisine geçildiği söylendi ve bu söylentiye bir hayli de inanan oldu ama önemli ekonomik kararların hemen hepsi hâla Ankara'da alınıyor, "piyasa" bazen bu kararları ancak alındıktan sonra öğreniyor. Bu nedenle ekonomi basınımn Ankara ayağını oluşturan gazeteci arkadaşların yaptıkları iş hem zor hem de çok önemli. Bu zor görevi başarıyla yerine getiren Ankara ekonomi muhabirlerinin son günlerde geçtiklerı haberler ve aktardıkları bilgiler, son mevduat faizlerini düşürme kararının neden ve nasıl alındığı konusunda ilginç ipuçiarı sağlıyor. Bu ipuçlarına dayanarak şöyle bir tablo çizmek mümkün: • Ocak ayının son hattasında, mevduat faizlerini şubat başında yeniden düşürmeme eğilimi ilgili mercide ağır basıyor. Hatta, 'iaizleri düşürmek şöyle dursun, utanmasak yükseltmeyi önerecektik", diyen yetkililerin bulunduğu söyleniyor. • Ancak uzal'ın ABD gezisi öncesinde hükümetten belkî de bizzat Sayın Başbakan'dan mevduat faizlerinin dört puan kadar düşürülmesi telkini geliyor. • Bu arada ocak ayının ilk enflasyon göstergeleri açıklanmış ve açıklanan rakamlar mevduat faizlerini yeniden düşürmenin sakıncalı olabileceğini savunanları halkı çıkartacak, yüzde 20'lik enflasyon hedefini ise alaya alacak kadar yüksek çıkmış bulunuyor. Buna karşın Merkez Bankası, hükümetin eğilimine uyarak mevduat faizlerini yeniden düşürme kararı alıyor, ama dört değil iki puanlık bir düşüşe cesaret edebiliyor. • Bir gazetede yer alan haberde, hükümetin yılın ikinci yarısında enflasyonun hızlanmasından kaygı duyduğu için faizleri ısrarla aşağı çekmeye devam ettiği; ikinci yarıda hızlanan enflasyona paralel olarak faizleri yeniden yükseltmek zorunda kalırken düşük bir faiz tabanından yola çıkmayı amaçladığı belirtiliyor. • Mevduat faizlerinin düşürüldüğü gün konuştuğumuz bazı önemli bankalann genel müdürleri, kararı bizden öğrendiklerini ve bu konuda kendilerine danışılmadığını söylüyorlar. Bir başka bankanın yetkilisi, "Ozal, IMF ve Dünya Bankası'na 'bakın faizleri ve enflasyonu düşürmeye devam ediyoruz' diyebilmek için bu kararda ısrar etmiş olabilir", diyor. Bu tablonun ortaya çıkmasında ve bir zamanlar yüksek faizin erdemlerini savunan Özal yönetiminin şimdi mevduat faizlerini düşürmekte ısrar etmesinde çeşitli faktörlerin etkili olduğu anlaşılıyor. Bunlar arasında, (a) Dış dünyaya karşı olumlu bir profil ortaya koymak, (b) Bankaları kredi faizlerini düşürmeye zorlamak, (c) Tasarrufların banka dışında değerlendirilmesini özendirerek sermaye piyasasının gelişmesini sağlamak, (d) Enflasyon artık kesin olarak düşüşe geçti görüntüsünü yaygınlaştırmak, (e) Devletin kendi faiz yükünü hafifletmek gibi amaçlar ilk akla gelenler oluyor. Mevduat faizlerini yeniden düşürme kararının mevcut ekonomik ortamda bu amaçlara varmayı sağlayıp sağlayamayacağı ise oldukça tartışmalı. Çoğu bankacılardan yansıyan kaygıları, son haftalarda yazdıklarımızı kısmen yinelemek pahasına, sıralayalım: • Vadeli mevduat girişindeki duraklama kaçışa dönüşürse, vadesiz mevduattaki artışlar bunu telafi edemez, mevduat azalmaya başlar. • Mevduatın, yanl fon arzının gerilediği bir ortamda fon talebi aynı oranda düşmezse ki mevcut kredi talebiyle bu mümkün değil kredi faizlerini düşürmek zorlaşır. • Çeşitli nedenlerle sorunları olan ve ancak yeni mevduat girişiyle dengelerini tutturabilen bankalar, mevduat girişinin durduğu, hatta mevduat gerilemesinin başladığı bir ortamda zor duruma düşebilir. • Bu ortamda mutlaka mevduat toplamak zorunda kalacak olan güç durumdaki bankalar, pazarlık yöntemiyle faiz rekabetini yaygınlaştırabilir. • Sermaye piyasası araçları, bankadan çekilen mevduatı massetmek için yeterli olmayabilir. Ayrıca tasarruf sahibi bu amaçları tercih etmeyebilir. O zaman dovize, altına, gayri menkule, hatta dayanıklı tüketim mallarına büyük talep doğabileceği gibi tefecilerin yıldızı da yeniden parlayabilir. • Hızlı mevduat kaçışı başlarsa faizleri yeniden yükseltme yönünde alınacak bir karar, "enflasyon duşuyor" görüntüsünü tamamen bozar, enflasyonun kontrolu daha da zorlaşır. • Bu olasılıkların gerçekleşmesi halinde finans piyasasında doğacak kargaşa dış dünyada olumsuz etkiler yapabilir. İlginç bir yöntemle ve tam piyasa ekonomisine uygun olarak (!) mevduat faizlerini düşüren hükümetin bu olumsuz gelişmelerle karşı karşıya kalmamasını diliyoruz. Keban, Oymapınar ödemeleri bugün nkara (anka) Keban Barajı ile Keban ve Oymapınar barajlarının ortak senetlerine ilişkin gelir ödemesi bugün yapılacak. Keban senetlerinin geliri Türkiye Iş Bankası şubelerinde ödenecek. Keban Oymapınar senetlerine ilişkin gelir ödemesi ise seri numarası tek rakamla biten senetler için Iş Bankası, çift rakamla biten senetler için de Ziraat Bankası şubelerinde yapılacak. 1986 yılının ikinci yarısında gelir olarak, Keban Barajı senetlerinin A tertibi olanlarma yüzde 39.5, B tertibi olanlarma da yüzde 36 oramnda ödeme yapılacak. Keban Oymapınar senetlerinin aynı dönemdeki geliri ise A tertibinde yüzde 26.6, B tertibinde yüzde 21.7, C tertibinde ise yüzde 20.5 olacak. Ünlü ekonomist Sorman'ın kitabı Türkçeye çevrildi Sosyal devletçiliğe TÜSL4D amcihğıyla top ateşi IiberalÇözüm Ihım.rria pi>assı mgulanıaları ekoıiotnİM Ekonomi Servisi TÜSİAD liberalizm dersi veriyor. TÜSİAD bu amaçla Guy Sorman isiınli ünlü ekonomistin "Liberal Çözüm" kitabını Türkçeye çevirterek yayımladı. Cîuy Sorman kitabının ilk bölümünde her ne kadar "Amacımız liberali/ınin tarihini ya da teorisini yeniden yazmak degü" dcse de bugün artık Avrupa'da sosyal devletçiliğin tümüyle yok olduğunu ve liberalizmin evrenscl hale geldiğini belirtmekten de geri durmuGUY SORMAN'dan Sosyal devletciliğin adalet isteği, gerçekte herkesin eşit olmadığı bahanesiyle toplumun suçlanması anlamına geliyor. Büyüme olmadan bölüştürme bir anlam taşımaz. Büyümenin, tabiatı gereği, ekonomik ve sosyal gerginlikler adalet isteği gerçekte herkesin eşit olmadığı bahanesiyle lopluınun toptan suçlanması anlamına geliyor. Büyüme olmadan bölüşlürme bir anlam taşımaz. Yeniden bölüştürme de ancak liberal büyüme sayesinde mümkün olabilmiştir." Sorman, kitabında kendi dcyişiyle yanlış sosyal adalet kavramının yerini yavaş yavaş "dayanışma" kavramının alması gerektiğini vurgularken şöyle yazıyor: "Büyümenin tabialı gereği, ekonomik ve sosyal gerginlikler yarattıgını kabul etmeliyiz. Büyüme eşitsizliğe yol açar. Bu eşitsizlikleri dikkate almak ve özellikle onlarıreddetmeyeya da gizlemeye çalışmamak hem nıantıklıdır hem de liberallerin görevidir." Norman, vcrgilcndirmc konusunda da ilginç bir öneri getirerek şöyle diyor: "Vergileri arltırmak çare degildir. Gelir değil harcamalar vergilendirilmelidir. Her vergi artınmı kimilerini vergi kaçırmaya yöneltir. Son sınırda yüzde 100'lük bir vergi devlete yüzde sıfır getirir. Daha az vergi daha az devlet demektir." "Doğrııdan doğruya kurumlar liberalleşmedikçe bir politikanın liberal olabileceğini ummak tamamıyla boş bir hayaldir" diyen yazar Guy Sorman, enflasyonun "defterini dürmek" için parayla oynama yetkisini anayasal olarak yasaklamaktan başka bir yol olmadığını savunuyor. SEMİNER SERGİ KONFERANSI • SERMAYE PİYASASINDA Son Durum ve Muhtemel Gelişmeler konulu konferans 11 şubat çarşamba günü EBSO Meclis salonunda yapılacak. EBSO'nun düzenlediği seminerde SPK Başkanı Prof. tsmail Türk, İMKB Başkanı Muharrem Karslı konuşacak. Yine EBSO tarafmdan düzenlenen "Yeni Teknolojiler Merkezi ve Dünya lletişim Ağlan ile Türkiye Bağlantılı" konulu seminer 13 şubat cuma günü aynı yerde yapılacak. • tLERİ ALMAN TEKNOLOJİSİ konulu sempozyum bugün Ankara'da başlayacak. 13 şubata kadar sürecek sempozyum 1620 şubat tarihleri arasında tstanbul'da yinelenecek. DPT ve Federal Almanya Büyükelçiliği tarafmdan ortaklaşa düzenlenen sempozyum 41 tebliğden oluşuyor. Katılmak ve ayrıntılı bilgi edinmek isteyenlerin OTİM'in 172 43 49 nolu telefonuna başvurmaları istendi. TÜSİAD'ın Türkçeye çevlrerek yayımladığı "Uberalçözüm" adlı kltabmda Sorman liberalizmin evrenset hale geldlğlnl belirtiyor. 9 ŞUBAT 1987 MIDDLE EAST BÜSINESS DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 isveç Kronu 1 isviçre Frangı 100 italyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 S Arabistan Riyali Turlcey's First International Economic Monthly Since 1982 Şubat sayısında, • Friedrich Ebert Vakfı'nın Araştırması. "Türk Turizmi ve Bazı Gerçekler." • Prof. G.Kazgan'ın Kalkınma ve Dıs Pazarlama lncelemesi • Ertan Sakızlı'dan Devlet Yatırım Bankası • Istanbul'un Entegre Projeleri • Dünya Bankapljjı, Ortadplu ve Japanya. Bayinizden alınız Adres: Bolahenk Sokak Maşallah Ap. 18/3 Fındıklı/Istanbul Tel: 144 83 35 . „,«„,,,., Efektif Efektif Döviz Döviz Ahş Alış Satış Satış 760 45 764.25 760.45 771.86 509.27 511.82 499.08 516.91 58.65 58.36 59.24 58.36 409.75 411.80 409.75 415.90 19.83 19.93 19.43 20.13 108.21 108.75 108.21 109.83 123.67 123.05 124.90 123.05 363.33 365.15 363.33 368.78 115.97 115.39 117.12 115.39 48607 488 50 486.07 493 36 57.70 57.99 56.55 58.57 49252 494 98 482.67 499 91 2737.85 2751.54 2683.09 2778.92 1146.38 1152.11 1146.38 1163.58 202.84 203.85 198.78 205.88 yaratttğmı kabul etmeliyizBüyüme eşitsizliğe yol açar. yor. TÜSİAD larafından basına dağıtılan kitabında Guy Sorman sosyal devletciliğin temel Vavramlarına da saldırıyor. Sorman'a göre "sosyal devletciliğin KISA KISA İHRACATÇILARIN HEDEFİ Istanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon thracatçıları Birliği Başkanı Sırn Gültekin, ihracattaki durgunluğun giderilebilmesi için yeni pazarlara girmenin zorunlu olduğunu, çok kazanabilmek için ihraç edilen ürünlerin katma değerinın arttırılması gerektiğini söyledi. Gültekin, AET ve ABDpazarlarında önemli sorunların çıktığını hatırlatarak, tslam ülkelerinin Türkiye'nin hazır giyim sektörü için iyi bir pazar olduğunu belirtti. TÖBANK'IN YENİ BtNASI Töbank lstanbul şubesi, Sirkeci'de yeni inşa edilen 5 katlı Töbank binasında bugünden itibaren hizmete geçiyor. Thts announcement appears as a matter of record only. Spie Capag SERMAYE PÎYASASINDAN \ZIRLAYAN YENER KAYA U.S. $ 28,026,844.23 Letter of Guarantee Dünya borsalarında geçen hafta NEW YORK BORSASI, Ocak ayında gösterdiği tırmanışı şubatın ilk haftaunda da sürdürdü. Kendi kendini güçlendirerek süren yükseliş eğilimi, perşembe günü 2200 puan sınınnın da aşılrnasını sağladı. Böylece Dow Jones Endustriyel Orlalaması yeni yılla birlikte 300 puanlık bir artış göstermiş oldu. Perşembe günü ulaşılan 256 milyon 660 bin hisselik işlem hacmi, 23 ocaktaki 302.4 milyon hisselik rekordan sonra en yüksek rakamı oluşturuyor. LÖNDRA BORSASI, hafta boyunca genel olarak yükselerek yeni rekorlar kırdı. Financial Times 100 Endeksi haftanm son 3 günü peşpeşe kırdığı rekorlarla 1888.7 puana kadar tırmandı. Endekslerin yukselişinde New York Borsası'ndaki rekorların yanı sıru ABD Hazine Bakanı James Baker ile Merkez Bankası (FED) Başkanı Paul Volcker'ın doların değeri konusunda anlaştıklan yolundaki haberler etkili oldu. TOKYO BORSASI'nda endeksler, haftanm ilk günü gösterdikleri yükselişin dışında, hafta boyunca genel olarak bir gerileme içerisinde bulundu. Bu gerileme, NikkeiDow Endeksi'nin 20 bin puan sınınnın altına inerek, 19.795 puana kadar düşmesine yol açtı. Endekslerin gerilemesinde, onceki hafta kaydedilen rekorun ardından elde edilen kazançların paraya dönüştürülmesi amacıyla ortaya çıkan satış eğilimi etkili oldu. Ayrıca bu hafta haşında piyasaya çıkacak olan üzelleştirilen dev telekomurükasyon şirketi Nippun Telefon ve Telgraf şirketi hisseleri için yapılan hazırlıklar da endekslerin düşüşünde rol oynadı. e senedi satmak için geç, almak için erken git isse senedi piyasasında rekorlar kırılarak Cüce şubata, hisse senedi piyasasında rekorlar kırılarak girilmesi sonucunda ilk kez genel olarak hisse arzının talebi karşılayamaz noktasına kadar gelmesi, profesyonellerin bile tahminlerinde yanılmalara yol açtı. Koç Holding ve bağlı şirketlerin hisseleri soiuklanmaiarını tamamlayarak geçen hafta sonu yeni bir atağa geçtiler. Sabancı grubunun hisseleri ise haftalardan beri süren yüksek performansını sürdürmeyi başardı. Osmaıılı'nm ticari duzeninde çok büyük ctkisi olan Yahudi milletinden çıkma bir özdcyis vardır, "Yahudi, devlet bir şey verecekse erken git, bir şey alacaksa gecik! Ola ki vaz geçer!' Işte böyle diyordu, eskinin hcsap uzmanı yeninin borsa komisyoncusu Mustafa Yılmaz. Ve bu özdeyişin borsa ile ilgisini sorduğumuzda Yılmaz şöyle bir irıdirgemede bulundu: "(föriiyorsun her seansta hisse fiyalları yüzde S'lik limiller içinde sıçranıa gösteriyor. Demek oluyor ki satışları gün içinde geciktirip de ikinci seansa sokarsan matcmatiksel olarak en aşagı yüzde 5 bir kârın oluyor. Ve bunun tersi olarak eger alım ordinolarını ilk seansa yetişlirirsen, daha gün içinde bile yüzde 5'lik bir kâr murjıııı bulabiliyorsun." Hatırlanacağı üzere bir onceki hafla "Bulik malı" diye nitelendirdiğimi/. ve piyasa dcğcrleri nominal değerin 510 halta 35 kat üstündc bıılunaıı kâğıtlara rağbet, aynı şekilde geçen hatta içinde de sıirdıı. Ancak, geçen hafta sö/ konusu ettiğimiz kâğıtlann içine gubre scklürünuıı kâğıtları olan Ege DB40 Hisse Gübre Gübre (eskiyeni) ile Gübre Fabrikalan (eskiyeni) hisselerinin katılması ve hafta sonundaki atağı ile Bagfaş'ın da bu hisseler içine girmesi borsa kulislerinde de değişik yorumlara yol açtı. Kulislerdeki fısıltılara göre Türk gübre sektörünün 1986 yılında bir dışsatım patlaması yaptığı ve dışsatım potansiyellerini 66,5 kat artırdıkları haberinin yaygınlaşması, bu kâğıtlara karşı talebin yoğunlaşmasına yol açtı. öte yandan, geçen haftalarda solııklanarak hafta içinde yeniden atağa geçen kâğıtlar arasında Koç ile Sabancı gruplarının hisseleri sanki birbirleriyle yarış eder görününıündeydiler. Koç'un sahibi bulunduğu Arçelik, İzocam (eskiyeni), Doktaş, Koç Holding (eskiyeni) hisseleri soluk almalarını tamamlayarak hafta sonuna doğru yeni bir atağa geçtiler. Ancak, Sabancı grubunun hisseleri de haftalardan beri süren yüksek performanslarını geçen hafta içinde de sürdürmeyi başardılar. onceki haftalarm flaş kâğıtları arasında bulunan Akçimento, (,'imsa ve Kordsa gibi Sahancı grubunun en sağlam yapılı şirketlerinin içine Olmuksa (eskiyeni) yeni hisselerinin de katılması ile yarış daha bir kızışnıış görünumünde. Bunun yanı sıra, flaş kâğıt olma niteliğini hiçbir hisseyc kaptırmayacak kadar kıskanç bir tavırla yükselmesini surduren Çukurova Elektrik hisseleri aynı yerini geçen hafta korudu. Öte yandan, hafta başından bu yana korkunç bir performans gösteren T. İş Bankası (B) grubu hisseleri hakkında çıkan söylentiler, eğer yalnız "havadan" öteye gitmezse bu kâğıdın hafta içinde göstereceği gelişim eğrisinin ne olabileceği hakkında şimdiden yorum yapmak, ahkâm kesmekten öteye gitmez. In connection with the construciion of TURKEY U.S.S.R. NATURAL GAS PIPELINE In favour of • • • • • • • • • • • • • • BOTAŞ Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. Counterguaranieed by Credit Commercial dc France S.A., Paris Banque Indosuez, Paris Banque Regionale d'Escompteet de Depöts, BRED, Paris Barclays Bank plc, Lonclon Arab Bank Limited, Jordan Banque de PUnion Europeenne, BUE, Paris Banque Worms S.A., Paris Societe Gengrale, Paris Soeiete Internationale de Banque, SIB, Paris Union de Banques Arabes et Françaises U.B.A.F. Paris DB40, sınır tanımıyor 383.17 Issued by İKTİSAT BAI\KASI TÜRK A.Ş. Yılbaşından bu yana yaklaşık Fiyat 100 puanlık bir gelişme göstereEndeksi rek, yüzde 35'lik global bir atıHaftahk lım yapan DB40 Hisse Senedi Gellşlm Fiyat Endeksi, geçen hafta içinTablosu de 1987 yılının ikinci rekorunu kırdı. Ocak ayının ortalarında nornıal bir seyir izlerkeıı, ayın son haftasında yeni bir sıçrama 316 31 gösterdikten sonra, bu sıçramayı geçen hafta içinde rekor düzeye ulaştıran DB40 tndeksi'nin geçen haftaki gelişimi tam 41.51 puan oldu. Buna göre bir önce283 86 ki haftayı 341.66 puanda kapatan DB40 Endeksi'nin geçen hafta yaptığı rekor aşama ile 383.17'ye ulaştığı gözlendi. Uzmanlar, "cüce şubatın" hisse senedi piyasasına ne yönde etki yapacağı konusunda şimdiden kesin bir şey söylemekten kaçınırlarken, "giden kagıtlar" diye nitelendirilen hisse senetlerinin değer artışlarının bir süre devam edebileceğini öne sürüyorlar. Senedi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear