Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 ŞUBA T 1987 HABERLER CUMHURtYET/9 İstanbul ve Izmir'de Bilar dersleri nkara (Cumhuriyet Bürosu) Bilar A.Ş. Eğitim Merkezi eylül ayında başlayacak olan yeni öğretim döneminde, Ankara'dan sonra tstanbul ve Izmir'de de ders vermeye başlayacak. Bilar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkatu Aziz Nesin, Bilar A.Ş.Eğitim Merkezi'nin yeni öğretim döneminde de derslerini sürdüreceğini söyledi. Nesin, derslerin sayısının arttırılacağını belirterek, yeni öğretim döneminde tstanbul ve Izmir'de şube açacaklanm kaydetti. Nuri Korkmaz 175. maddeyi, SHPveDSP'yi Birlik DSFde olacak HAKKI ERDEM ANKARA DSP Oenel Sekreleri Nuri Korkmaz, giderek sertleşen SHPDSP ilişkilerini değerlendirırkeıı, "SHP'ye ozel bir nedenle çatma gibi bir o/el slratejileri olmadıgım" söyledi. SHP'ye karşı kullandıkları usluptaki sertjiğin anayasadan kaynaklandığını hildiren Korkmaz, "SHP'ye karşı bir hırçın muhalefet söz konusu degil. Eger bir sertlik gundeme gelmişse bunu sebebini anayasada aramak gerekir" dedi. Nuri Korkmaz C'umhııriyel'in sorularmı yanıtlarkcn, SHP Genel Başkanı F.rdal Inonü'nun söylediğinin aksine, DSP'nin SHP ile aynı şeyleri söylemediğini bildirdi ve "Akıl vc mantık içinde bazen aynı şeyleri de söyleyeblliriz. Ama bu temel yapımızdaki farklılıkları degiştirmez" diye konuştu. Korkmaz, DSP yöneticilcrinin SHP ile birleşme için girişimlcrde bulunduğu yolundaki haberleri hayal mahsulü olarak nitelerken de, birleşmenin DSP çatısı allında olaeağını savundu ve bunun genel scçimlerden önce gerçekleşeceğini öne sürdü. DSP Genel Sekreleri Korkma/, anayasa konusundaki tartışmalarla ilgili göruşlerini açıklarkcn, SHP ve DYP'nin "Cumhurbaskanı İJlemiyor" diye 175. maddenin değiştirilmesinden kaçtığını bildirdi. Korkmaz, anayasanın nasıl değiştirileceğini beürleyen 175. maddenin yumuşatılmasını ilke olarak benimsediklerini kaydederek, "Bafbakan özal'ın bugunkünden daha geri bir anayasa getlrtceglne Inanmadıgım" söyledi. DSP Genel Sekreteri Nuri Korkmaz'a yönellilen sorular ve yanıtları şöyle: " SHP Genel Başkanı Erdal Inönıi, 'DSP fıkiı bakımından anlamsız Cumhuriyet'e değerlendirdi: DIYDUK/GORDUK YALÇ11V PEKŞEDI lnönü'nün söylediğinin tersine, SHP ile aynı şeyleri konuşmuyoruz. Akıl ve mantık içinde bazen aynı şeyleri de söyleyeblliriz. Ama bu temel yapı farklılıklarını değiştirmez. kadar kan kaybeden SHP'de kimse Nuri Korkmaz birleşmez. Bizim inancımız, sosyal demokratların birleşmesinden yanadır. Ama bu birleşme DSP çatısı altında olacaktır. Ve giderek artan tempoda olacaktır. ö z a l ' ı n a n a y a s a s ı : özal'ın şimdikinden daha geri bir anayasa getireceğini sanmıyorum. Çünkü bunu parlamentodan, toplumdan geçiremez. Biz ona al, istediğin gibi yap deme durumunda değiliz. Bunu kimse vermez. bir harekel. Aynı şeyleri söylüyoru/' diyor. Siz bunu nasıl degerlendiriyorsıınu/. Aynı şeyleri soylııyorsanız, nlye ayrısınız? KORKMAZ Koşullara boyun eğcrek parti kurup, o koşulları sürdürnıek isteyen çevrelere ve onların söylediklerine kulak asarak, Türkiye'yi demokratiklcştirmek istiyorsanız, çok farklı düşunüyoruz demeklir. Eğer şartlarınızı bir parti olarak göruştuğunuz makamlarla iyi koyamıyorsanız, eğer Türkiye'de demokrasiye adım atıldığı bir dönemde, siyasal parlilerin sorumluluklarını iyi hatırlayıp olaya başlamıyorsanız, sağ omuzunuzdan değnek yiyip, sol omuzunuzu dönüyorsanız, çok larklı düşunüyorsunuz demektir. Bİ7 SHP ile aynı şeyleri söylemiyoruz. En gunccl örneği anasaya. Saym tnönü, baslangıçta 'Bu anayasa ile Türklye demokrasiye geçmiştir' dıyen bir insandır. İlk başlangıçta bu noktadan çıktığı için bugune gelinçeye kadar da birçok 7İkzaklar çizmiştir. Bir kere olaym teşhisinde farklı bakıyoru7. Ikincisi aynı şey değiliz, şundan: Sosyal demokraii dışı güçlere bi/ par timizde yer vermiyoru7.. Onlar inkâr etmiyorlar, biz bu guçleri inkâr cdemeyiz, ihmal edemeyiz diyorlar. Farklı dil: Erdal SHP'de birleşilmez: Bu İki trafik kazası: 3 ölü / stanbul (a.a.) tstanbul'da dün meydana gelen iki trafik kazasında üç kişi öldü. Kartal Topselvi 'de meydana gelen ilk kazada, 54 DL 592 plakalı kamyon, Dursune Kaygana (60) ile torunu Mustafa Kaygana 'ya (10) çarptı. Dursune Kaygana ile torunu Mustafa Kaygana olay yerinde öldü. Kamyon sürücüsü kazadan sonra kaçtı. Kartal Yakacık yolunda meydana gelen ikinci kazada ise Remzi Karaca yönetimindeki 34 S 6934 plakalı otobüs, Mehmet Akçay'a çarptı. Kazada ağır yaralanan Mehmet Akçay kaldırıldığı Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde öldü. İşçi sorunlan paneli / stanbul Haber<6ervisi SHP Bakırköy tlçe örgütü 'nün düzenlediği "işçi Sorunlan" konulu panel 8 Şubat 1987 günü Sefaköy Hakan Düğün Salonu 'nda yapılacak. Bakırköy tlçe Başkanı Yüksel Çengel'in açılış konuşmasını yapacağı panel saat Il.OO'de başlayacak. Şükran Ketenci, Cevdet Selvi, tsmail Aykanat, Mehmet Alşeker ve Vehbi Komaç'ın konuşmacı olarak katılacağı paneli Rıdvan Budak yönetecek. Uçüncü farklı noktamız; prograıııdır. Llbeılekı ıılkenin cereyan cden sorunlannda görıii belirlirken, hak lılığına inandığımız bir göruş varsa, bu gürüs de SHP ile çakışıyorsa bu SHP ile beraber oldugumu? anlamına gelme/. Akıl vc mantık içinde bazen aynı şeyleri de söyleyebiliriz. Ama bu lemel yapımızdaki farklılıkları değişlirmez. DKP grııp kıırdugunda (•enel Başkan Rahşan Kcevll 'Hırçın mııhalelet yapmayacagı/' dedi. Ama, görıınen o ki DSP hırçın muhalefeti iklidara degil, bir başka muhalefel parllsine SHP'ye karşı surdurııyor. Bu aynı labana hilap etmekten mi kaynaklanıyor? KORKMAZ SHP'ye karjı bir hırçın ınuhalefet sö/ konusu değil. Eğer bir sertlik gündeme gelmişse bunun scbcbini anayasuda aramak gcıckır. Anayasa konusunda belki çok karşılıklı göruş belirtmcmiz nedeniyle serllik olçusuııe varan görüş belirtmek sebebiylç böylc bir ortamın doğdııgu ı/lcnimı cdınMnıış olabilir. Bu da anayasaya bakış açısından kaynaklanıyor. Milli ıradcnin ııslıindc güç taııımıyoıu/ diyeceksiniz. Demokrat olan insanlar buna inanmak zorundadır. üysa mcvcut anayasa Sa yın C'unıhurbaşkanına namUtenai yetkileı lanıyarak, leferandumdan lefcranduma koşturabildiği gibi beğenmcdıği anayasa maddcsı ıçın dörtle uç çoğunluğu bile isteyebilmektedir. Oysa karşımızdaki Başbakan bunu oyunla yapıyor, yapmıyor, hesabı var, yok, ama bir şey var, bu anayasaları Meclis değiştirsin, halk değişlirsin diyor. Ben bu görüşten kaçamanı. Benim demokrat anlayışım buna ı/ın vcrıntv. 'Ben <)/al'ın eline hu lelılikeli sllahı vermem.' Ff'cndim kim Özal'a bu tehlıkeli silahı verdi, gitti. Ama bu söylediği laftan kaçamayız. AIDS'ten kim korkar? AIDS konusu ile ilgili haberleri bilmem okuyor musunuz? Herhalde okuyor ve bu tatsız, korkutucu hastalığın ülkemize gelmesiyle epey gülünç öykülere dönüştüğunüfarkediyorsunuzdur.. Hastalığa yakalandığı kesınleşen 12yaşındaki Mutlu'nun öyküsü çok hüzünlü.. Ne yazık ki insanı acı acı güldürüyor. Mutlu bir bakıyorsunuz işkembecide, bir bakıyorsunuz hastanelerden birinde karantina altında.. Zaman zaman Mutlu ağabeyi ile sarmaş dolaş.. "Yahu hastalık bulaşmaz mı" diye düşünürken doktorlardan gelen garip bir açıklama ıçinızı rahatlatıyor: "Merak etmeyin, bir şey olmaz.. Çünkü ağabeyi de AIDS..." AIDS kuşkusu ile tedavi al nin kanına bakalım" diyorlar tında bulunan bir başka kışi tu Allahtan şoförün kanı temlz çırist rehberi Tahsin Uçar. Ya kıyor. rtşmaya hazırlanan saglıklı bir Kısacası "AIDS olabilesporcu görünümünde gazete ceği" doktoru tarafından belirlerin baş sayfalarında an tilen turist rehberi evinde.. Yalatıyor: ni aramızda. Ulviye hanım ka"Hastaneden nasıl kaç yıplara karışmış.. Yani aramıztım?" da.. Mutlu kâh çorbacıda, kâh Dostumuz Uğur Dündar hastanenin karantina serkendisiyle konuşmuş. işte visinde. Tahsin Uçar'ın söylediklerı: Oysa konu bugün için en "Doktorum Nevnihal Hanım azından tartışmalı.. Bazı dok'Bak Tahsin, sende AIDS virütorlar AIDS hastalarının kesinsü bulduk. Yani AIDS olmanlikle karantina altına alınması dan korkuyoruz. Bir başka gerektiğini savunurken, bazıhastanede yerin ayrıldı. Merak ları karşı çıkıyorlar. Karşı çıetme, seni terk etmeyeceğiz. kanların gerekçeleri arasında Sürekli kontrolümüzde olacak"kişi özgürlüğü" de yer alısın. Şimdi git eşyalarını topla yor.. Henüz tıp adamları bile ve yangın merdiveninden aşabir görüş birliği içinde değilğıya in. Çünkü gazeteciler seken, bu "özgürlük sevdası" ni bekliyor. Kimseyle de nereden çıkıyor? Türkiye'de konuşma' dedi.." sadece AIDS hastalarının özGerçekten taDurcu işlemlegürlüğü mü eksik? ri tamamlanıyor Uçar'ın. Ve Belli ki biz bu hastalıktan "uçup" gidiyor. Sonra Beşikkorkmuyoruz. Niye korkalım ki taş'taki Boğaz'a nazır evinde zaten? AIDS bizden korksun.. konuşmasını sürdürüyor: Dünkü gazetelerde "AIDS "Kaçmamın bir nedeni de hastalığını ilk kez ben ortaya odamda iki veremli hastanın attığım zaman kimse inanmaoluşu.. Adamlar korkunç ökmıştı. Oysa ben söylemiştim" sürüyor, beni gece boyunca diyen Antalyalı profesör Sipauyutmuyorlardı. Biraz daha hioğlu'nun sözleri bana ister onlarla kalsaydım, Allah koruistemez "Murti" diye tanınan sun verem bile olabilirdim. Murtaza Elgin'i anımsattı. GerAma mümkün olduğu kadar çekten Sipahioğlu "söylemişuzak durmaya, öksürüklerine ti." Ne mi demişti? Murtaza hedef olmamaya çalıştım." Elgın AIDS'tir demiş ve kendi GÜLELİM Mİ, halinde artıst menajerini neAĞLAYALIM MI ? redeyse intiharı düşünür duru"AIDS virüsü bulunan" ve "AIDS olmasından korkulan" Tahsin Uçar iki veremli hasta ile aynı odada.. Akıl alacak gibi değil ama bizde gayet normal.. Hastalığa yakalandığı ileri sürülen başka bir kişi Ulviye Sayar.. Tıp fakültesinde tedavi görürken yakınları tarafından, sadece yakınları tarafından değil, polislerin de yardımıyla bir minibüse bindırilerek kaçırılıyor. Nereye mi? Bildirilmiyor. Neden bildirilmiyor? "Rahatsız edilebilir düşüncesiyle..." ma getirmişti. Murtaza Elgin 36 yaşında evli bir kadın AIDS hastalığı ile ilişkisi olmaolan Ulviye Sayar'ın bu hasta yan "ilk AIDS'li" olarak sonlığı, TIR şoförlüğü yapan kocaradan büyük bir üne kavuşunsından kapmış olabıleceğı olaca bu ününü boşa harcamasılık içinde.. Peki nerede kocamak için sahneye çıktı. Şimdi sı? Nerede olacak, işinin ba"Yeşil gözlerlnden muhabbet şında.. Birkaç gün önce karıkaptım" şarkısını söylemekte.. sını ziyaret etmek için hastaBeyler, AIDS ciddi bir hasneye gellyor. "Hızır gelmişken" talık. Biraz daha ciddiye alsak hastane yetkllileri "Bir de seiyi olacak.. KurtuVun kaçak çatısı / stanbul (a.a.) İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Birinci Başkan Vekili Güven Kurtul'un, Sarıyer'de yaptırdığı kaçak çatı için tstanbul 3 No 'lu Bölge tdare Mahkemesi yüriltmeyi durdurma kararı verdi. Avukat Aytekin Ozan, 30 Ekim 1985 tarihinde inşasına başlanan kaçak çatı için, tstanbul Anakent Belediyesi ile Boğaziçi tmaı Müdürlüğü'nün yıkım işlemi yapmamalan üzerine, tstanbul 3 No 'lu Bölge tdare Mahkemesi'ne başvurduğunu belirtti. Avukat Ozan, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul 3 No'lu Bölge tdare Mahkemesi'nin "dava konusu işlemlerin hukuka aykın olduğu ve uygulanması halinde davacı yönünden giderilmesi güç zararlar doğabileceği" gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdiğini söyledi. Grevci öğrencilere soruşturma ursa (Cumhuriyet Bürosu) öğrenci dernekleri üzehndeki "antidemokratik baskıları ve sebepsiz gözaltına almmaları protesto" amacıyla 10 öğrencinin Bursa'da başlattığı açlık grevine kademeli olarak katılan 9 öğrenci hakkında Uludağ Öniversitesi t/B Fakültesi Dekanlığı 'nca soruşturma açıldı. Soruşturmaya gerekçe olarak "yükseköğrenim kurumlarının çalışmalarmı, faaliyetlerini, aldtkları kararlan ve uygulamaları protesto etmek, yükseköğretim öğrencilerinin onur ve sıfatmı kanunsuz eylemlerle kötüye kullanmak ve öğretim kurumlarının sükun ve huzur içinde çalışma düzenlerini bozucu nitelikte yasal olmayan eylemlere girişmek" eösteriliyor. Haklatmda soruşturma" açılan öğrencilerin isimleri şöyle: Suat Bayrakçı, Merdol Bulut, Kazım Piyade, MehMet Azmibaş, Astm Yaman, Orhan Irmak, Halit Nabi Coşkun, Turan Doğarl ve Mehmet Sıraç Tatlıdede. Kafein fabrikası kurulacak n ize (anka) Topruk J \ Mahsullerl Ofisl, Rite 'de kafein fabrikası kuracak. ÇayKur yetkililerinden alınan bilglye göre, kurulacak fabrikada ham madde sıkıntısı olmayacak ve yılda 7 bin 500 ton doluyında çay artığı değetlendirilecek. Inönü, Özal'a böyle bir yetklnin vcrilmcslnin lchlikeli olacatını soylııjor. Si/ bu lılılikclcri unleyeccgini/i soylııyorsıınıı/. Bugune kadar iktidann hangi konuda yaplıgına engel olubildinis? Bundan sonra nasıl engei olacaksınız? KORKMA/ Bu konuyla diğerlerini karışlıınıamak gerekir. Bunun antidemokratik anayasayı değiştirmekle olacağma inanıyorum. Özal'ın bundan daha geri bir anayasa getireccğine ben inanmıyorum. Getirmez diyorum. Şu bakımdan diyorum; bunu parlamentodan, toplumdan geçireme/. Bu anayasanın hazırlandığı dönemdeki gibi bir ortam yok önümuzde. O ne söylerse, biz ve bizim dışımızdakı ınuhalefet partileri de karşı duracaktır. Bunun dışında kamuoyu da karşı duracaklır. Kamuoyunu o etkileyeçeksc biz de etkileyeccğiz. Biz ona al, istediğin gibi yap deme durumunda değiliz. Böyle bir Knl/>m h \*> nrmn&nn nlnh Türk &Uertnin sorunlan lle "s1" gömşmeierşeyi kimse vermez. Ne o istese yapaM\UM5IIIU ytZ Ui UUİgllll JJUM de buıunmak üzere Türkiye'ye gelen Federal bilir ne de toplum bunu kabul cder. O bakımdan özal'ın şimdiki antideAlmanya Parlamentosu Çalışma ve Sosyal Düzen Komlsyonu heyeti temaslarmı sürdürüyor. Konuk mokratik anayasadan csinlenerek heytt, dün de Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mustafa Kalemli'yi zlyaret ettt. Kalemli, heyet başkanı yaptığı, keyfince, gönlünee idare sisEuguen Gtomblg'l Çalışma ve Sosyal Güvenltk Bakanhğı yaptığı dönemden tanıdığım belirterek, kentemine son verebiTınek için biz böydislni bakanlıkta görmekten duyduğu memnuntyett dtle getirdi. Glombtg daha sonra Kalemli'ye Beetle olaya girmck istiyoruz. hovenin Herbert Von Karajan yönettmtnde 9. Senfonisfnin yer aldığı btr plak hedtye etti. Öyleyse kamuoyunun saglıklı dlıısalıilınosi için I75',len önre anayasanın başka maddelerlni degişlirmek gerekiyor? KORKMA/ Biz en azından şuKomisyonun hazırladığı taslaAIVAP Genel Başkan Yardımcısı Keçeciler nu istiyoruz: 175. maddeyi değiştirirğa göre, ilk öncri milletvekili sek, anayasa değişikliğini kolaylaşlırbaşkanlığında çalışma yürüten tüzük adaylarının o ildeki kayıtlı üyemış oluruz. Biz DSP olarak inanıyokomisyonu, hazırladığı taslakta milletvekili lerin oylarıyla doğrudan belirlenruz ki, deınokratik sol ile demokramesi biçiminde ortaya koyuluadaylarının belirlenmesi konusunda dört ayrı tik sağ demokrasinin lemel kurallayor. Genel merkez tarafından n uzerinde anlaşmış olsunlar. Artık yöntem önerdi. saptanacak bir tarihte o ilde par Türkiye'de demokrasi tartışması yapılmasın istiyoruz. Buraya ulaşabiltiye kayıtlı üyelcrin tümü belli ANAP Genel Başkan YardımANKARA (Cumhuriyet Bümenın yolu da, anayasada bu kapıyı yerlerdeki sandıklarda oy kullarosu) Türgut Özal, ANAP'ta cılarından Mehmet Keçeciler aralamaktan geçiyor. Bunu belki bu narak adaylar için tercihlerini ki, "tek adamlıgını" milletvekili başkanlığında çalışmalarını sürMeclis yapamayabilir. Ama böylc bir belli edecekler. Iaslağa göre, düren tüzük komisyonu, hazırlaadaylarının belirlenmesinde de şeyi onumuzdeki Meclise biz hazıradaylar arasındaki sıralamanın ortaya koyacak. Milletvekili dığı laslakta milletvekili adaylalarkcn şu kolaylıklar çıkıyor. Herkes aldıkları oylara göre yapılabileadaylarının belirlenme yöntemini rının belirlenmesinde dört ayrı anayasa konusundaki göruşlerini orceği belirtilirken, sıralamanın taya çıkarır. Bunların müşterek dikiş saptamak üzere tüzük çalışmalayöntem önerdi. Bu yöntemlerden bütünuyle MKYK'ye bırakılması noktaları bulunur. Yargının bağımrını sürdüren ANAP yöneticilehangisinin uygulanacağına Başda bir öneri olarak getirildi. Bu sızlığı, milli idatenin ustunluğü, kari, uygulanacak yöntemin her bakan ve ANAP Genel Başkanı önerinin kabul edilmesi halinde tılımcı demokrasi, diyoruz. Düşunbölge için Başbakan TUrgut özal Turgut Özal'ın MKYK üyelcri ile kayıtlı üyeler o bölgeden çıkacak ce suçlarını kabul etmiyoruz. Toplutarafından saptanmasını istiyorbirlikte karar vermesi kararlaşmilletvekili sayısının iki katı kaınun siyasette ağırlığını hissettirecek Iar. tırıldı. olan sendikaların, meslek odalannın, dar aday saptayacak ve kooperaliflerin, derneklerin siyasete MKYK'ye bildirecekler. Adaylakatılmaları, temel hak ve ozgürlükrın sıralaması MKYK tarafın6 9 lerdekı kısınlılarını ortadan kaldırıldan, genel başkanın önerilcri ması diyoıuz. dikkate almarak yapılacak. drııp başkanınız, Sayın KaraMilii Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü'nün önerisi kaş, Başbakan ile goruşluklcn sonKomisyonun bir başka öneriüzerine, eski Tunceli Valisi Kenan Cüven'in, ra, 'Başbakanı ıılusal ırade konusunsine güre dc, adayldr il yöneticivaizlerin ilkokullarda din ve ahlak kültürü dersi da hassas vc saygılı gördüğUnü, ülleri ve belediyedeki partili uyelerkenın tanı demokratikk'şınesi için çavermesine "olur" verdiği öğrenildi. den oluşan il divanı tarafından ba harcadığım' söyledi. Siz bu giıruşe belirlenecek. Taslakta yapılan kalılıyor mıısunuz'.' ÜMtT ASLANBAY öneriye gore, il divanı üyelerinin KORKMA/ Bu göruşme diyaANKARA Milli Eğitim'dc "ögrelmen atatnası" konukullandıkları oylar sonucu adaylogda hir kapı aralama görüşmesi idi. sunda son uygulama TUnccli'de ortaya çıktı. Valilik, Miili Eğilar sıralanacak. Çunkü bunlar soyleniyoı, eylem oluşınuyor. Kylemin oluşması için, bu sötim Gençlik ve Spor Müdürlüğu'nun önerisi üzerine, müftüTüzuk taslağı ile milletvekili zıı soyleyen insanın gerçekten bu işe lük emrindekı vaizlerin ilkokul öğretmeni olarak atanmasını adaylarının o ildeki tüm kongre ne dereceye kadar cğildiğini görebilkararla$tırdı. Vaizler ilkokul 4 ve S. sınıf öğrencilerine din ve delegelerinin oylarıyla saptanmek için bu gorüşme yapıldı. (Jöruşahlflk kültürü dersi verecekler. ıııcyı yapanlaı Sayın Karakaş ile Saması da önerildi. Tunceli Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdüru Mehmet Kıyın Başbakan. Pek ayrıntılı bir golıçoglu larafnıdan valilik onayına sunulan ve 10 Aralık 1986 Adayların seçiminin doğrudan ı uşme değildı. İlk defa diyalog nasıl tarih, 322 ve 16829 numaraları taşıyan öneride şöyle denildi: Merkez Karar ve Yönetim Kurubaşlar üzerineydi. O göruşmedc sanıyonıın Sayın Başbakan "Ben de lu'na bırakılması da bir göruş "II Makamına, lUncdi. Aşagıda adı soyadı ve gttrev yerlemilli iradeye inanıyorum, anayasayı olarak ortaya atılırken, ri vtnlı ötrctmenlerin ilkokni 4 ve 5. sınıflann din ahlak kttlihtilaller degil. halk degişlirsin' gibi MKYK'nin söz hakkının belli sıttirtt denderiai fahri olarak okntmalan mudttriiigumuzce uyso/ler soylemışliı. nırlar içinde tutulması gerektiğigun görtilmüştUr. nc dikkat çekildi. Tüzuk taslaMakamlannızca da uygun görüldUgo takdlrde $öı koousu DSP yoneticilerinin SHP ilr ğında, örgütıın istek ve onerilcdgrelmen ve mttftttlttkte valz olarak gorev vapanlano Ulmiz hirleşmı haberleri çıkıyur. Böyle bir rinin mutlaka dikkate ahnması çalışma var mı? merkez Ukokullannın 4 ve 5. nnıflannın din ve ahlflk ktiltügerektiği ifade edilerck, KORKMA/ Ben de gazetelerrtt deralerin) fahri olarak okabdudanoı olurlannıza arzcderlm. v da okudunı. Huyrel cttiın. Böyle bir MKYK'nin örgütün bu önerileMehmet KılıçogJu. MtilU Egrtlm GençUk ve Spor Müdürii." olay ınümkun değil. Parlimi/in yelri çcrçevesinde karar alması isöfleriye, iki gün sonra 8 Aralık 1986 tarihinde "olur" vekili organları bellidir. Nc Sayın Getendi. Aday belirlemenin doğruren Vali Kenan Güven 3'ü valz olan şu kjsilerin din ve ahiak nel Başkanın, ne beııinı, ne de bir dan MKYK'ya bırakılması halinkültürü öğretmeni olmasını izne bağladı: Cemfl Okuyucu(AtaMKYK uyesınin boyle bir olaydau de örgütün clışlanacağını ve bütUrk Lisesi'nde öğretmen), Recep Onsal, Hamza Adem, Sadl haberi yoklur. Bu lalnamen hayal yük sıkıntılar doğacağını belirten Stter(Cumhuriyet Lisesi'nde Öğretmenler), Rıza Badem(Naınahsullı. Bcntc SHP'lilerin kendi ANAP'lılar, en doğru yolun, mık Kemal Endüstri Meslek Lisesi'nde öğretmen), Mehmet keııdilerine yarallıkları bir olay. Bı"örgütiitt kararlarının dikkafe zim inancımız, sosyal denıokralların Ar, Ltttfl GüneyUmam Hatip LisesCnde öğretmenler) ve tbalınması" olacağını kaydcdibirleşmesinden yanadır. Ama bu birrahim Yılmaı, Mahmut Karatepe, Abdulcabbar Allun(Müfyorlar. leşme, ne Sayın Inöııu'nün söylediği tülük vaizleri). biçimdc, ne de SHP'de olacaklır. Bir EHİL tLI KRF TEStİM leşme DSP çatısı altında olacaktır. Milletvekili adaylarının belirGörevden alınan Tunceli eski Valisi ve halen Kırklareli VaBu yoğuıılaşma artan, giderek artan lenmesinde en uygun yöntemin liligTni ytlrtlten Kenan Güven, konuya üişkin Cumhuriyet mubir tempoda olacaktır. seçilmesi Başbakan ve ANAP habirinin somsuna şu karşılığı verdi: Genel Başkanı Turgut Özal'a bı Her iki parll yclkllileri de bir"Bunlar ögretraenllk mesl«{İııe vakıf klsflerdir. Beo bunrakılacak. Tüzük komisyonu ve leşmenin kendi vallları allında olalanü iizerinde, bu gibi konBİarıiı ttzcriade hassasiyeUe dunıcagını soylııyor. Bu durumda birleşMKYK üyeleri, hangi ilde nasıl trom. letldk edİUrae baoJann bepd bablvat Fakttltesi mtznnme ne zuman, nasıl olacak ya da olbir yöntem uygulanacağına Başlandrf. Detfflem, MJfll EfJÜm Mttdurtl tönunlndnr, ona totmayacak mı? bakanın karar vermesini isteyemak l«»m. Beta çok dikkat edcrim bn konolan. Ben toplu KORKMA/ Birleşme olur. Guç ceklerini belirtiyorlar. Tüzüğe hald* Atalflrit'tin *Ne Mutlu Türküm Diyene' ıftılettal »dyıspulı vapurak, daha somul şeyler göre, kontenjan adayı göslermc ktOm. Bea daha ftoc* Atretmca büluamıyonn, b« dentertn sOyledığinizı kumuoyımda kanıllayahakkı da bulutıan genel başkan, ehil eOerden verİlınefliaJ M11U EftiOm BaiuUldığı'iia tekUf elrak, olııınlıı lepkılerı u/erıni/de lopyönlem seviminin de kendisine layarak olur. Bu kadar kan kaybcdon Üın. Bakın, dedigim gjbi trtklk edla, b u l a r kon.ya vakıf klbırakılmasıyla ANAP'ta "tek bir partıde kimse bırleşmuz, aklı baflKH" adamlıgını" süıdiırecek. şınıia olan kimse SHP'de birleşmez. Adaylar için son söz Ozal'uı Doktorlar Mutlu Işıksungur'a şu aşamada tedavısı için bir şey yapılamadığını söylüyorlar. Gerekçeye bakın: "Yanına eldiven ve maske takarak girmemiz çocuğun moralini bozuyor." Oysa karantina altına alınan Mutlu'nun odasına kesinlikle maske, özel gömlek ve eldiven giymeyen personelin giremeyeceği, yine aynı hastanenin ilgilileri tarafından açıklanıyor. Hepsi bu kadar da değil: "Kullanılan şırınga ve pamuk türü malzemenin özel kaplar içinde yakılarak yok edilmesi, hastanın ve yanında kalanların kullandığı eşyaların özel bir madde ile dezenfekte edilmesi, Mutlu'nun kullandığı tuvaletten mikrop yayılmasını önlemek için her kullanımdan sonra özel elbiseler gıymiş personel tarafından ılaçlanması gerekiyor. Fakat "çocuğun moralini bozmamak İçin" bu işlemler yapılamıyor Ve Mutlu işkembecıye gıdlp çorbasını Içiyor.. ANKARA TASI Hazine'ye havadan gelir BAŞBAKANLIK Döner Sermaye Işletmesi Müdürlüğü, "Resmi Gazete" abonelerine, aboneleri bittiğinde bir uyarı kartı gönderiyor. Kartta, "Resmi Gazete" abonelerden, "bir yıl daha devamı istenildiği takdirde, 20 bin lira abone bedeli, 8 bin lira PTT gideri ve 2 bin 800 lira KDV olmak üzere toplam 30 bin 800 liranın" ödenmesi isteniyor. Geçenlerde, "Resmi Gazete"yi izlemekte olan "Yukarışehir" adlı romanın yazarı Şemsettin Ünlü'ye de böyle bir kart geldi. Şemsettin Ünlü, yazarlığı yanında mali danışmanlık da yapmaktaydı. Mali işlere aklı eren bir yurttaştı yani. Şöyle bir düşündü: KDV, abone bedelinin içinde olması gerekirdi. Yasaya göre böyle olmalıydı. Üstelık de gazete, dergi, kitapta . KDV yüzde 5'ti, yani 20 bin lira olan sürdürüm bedelinin dışında olan KDV 1.000 lira idi; oysa kendisinden 2 bin lira KDV isteniyordu. Bununla da yetinılmiyor PTT giderinin de KDV'si alınıyordu. Oysa bunun KDV'si içindeydi. Gerçekte, kendisinden 20 bin lira abone, 8 bin lira da PTT bedeli olmak üzere 28 bin lira istenmesi gerekirken, 30 bin 800 lira istenmesi karşısında şaşırıp kalmaktan başka yapacağı bir şey yoktu Şemsettin Ünlü'nün. Ama, iktidann nereden, nasıl olursa olsun Hazine'ye para sağlamak çabasının bir örneği olarak gördü bunu. İktidar zamlarla yetinmiyor, böyle havadan gelirlerle de bütçedeki açığı kapatmak istiyordu demek. Böyle düşündü. Vaîz öğretmene olur Şapka meraklısı TRT TRT Genel Müdürü Tunca Toskay, yasakladığı sözcüklerin kullanılmakta olması karşısında genelge üstüne genelge yayımlayadursun, onun yasakladığı sözcüklerin çoğunu Cumhurbaskanı, Başbakan ve bakanlar kullanıp duruyorlar. Örneğin Başbakan Turgut Özal, "Bütün devrimler yerine oturmuştur" diyerek Tunca Toskay'ın yasağına aykın davranıyor, "devrim" sözcüğünü kullanıyor ve TRT de bunu mikrofonlarından, ekranlarından yaymak zorunda kalıyor. TRT, dil konusundaki tutumunun yanlış olduğunu görmüyor, göremiyor ve yanlışta direniyor. Üstelik de yanlış üstüne sözcüğe, yalnız Osmanlıca olanlara değil, Batı dillerınden gelen kimi sözcüklere bile şapka giydiriyor TRT. Hem yanlış yapıyor, hem tutarlı olamıyor. TV ekranında kocaman bir "musikî" sözcüğünün belirmesinden, görünmesinden az sonra yine kocaman bir "musiki" sözcüğü de görünebiliyor. Şimdi bir devlet dairesi olan TDK bile bu sözcüğü "musiki" biçiminde (bkz. "Imlâ Kılavuzu") gösterirken, TRT'nin bunu "musikî" olarak kullanması "irtica" değil de nedir? Dilde "irtica" da şapkayla oluyor işte. yanlışlar yapıyor. "Şapka" merakı da bu yanlışlardan biri. Osmanlıca her Rivayet olunurki.. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof. AhmetYüksel Özemre'nin kurumunda son günlerde büyük bir huzursuzluk var. Rivayet olunur ki, radyasyon konusunda çok hassas davranan Prof. Özemre, geçen günlerde kurumun uzmanlar düzeyinde yapılan son toplantısında, "sıkı" bir konuşma yaptı. özemre, özetle kurum uzmanlarına öğütler verlrken, şunları söyledi: "Siz siz olun, sakın ha, radyasyon konusunda konuşmayın. Hele hele basına hiç konuşmayın. Tahlil sonuçları hakkında bilgi vermeyin. Benl dinlemez, bunları yaparsanız ne mi olur? Sözleşmenizi feshederim.". Özemre'nin bu öğütlerini dinleyen bazı uzmanlar aynı günlerde düzenlenen bir törende "başarı plaketi" aldılar. Başarı plaketine layık görülenler arasında kurumun çaycı ve hademeleri de yer aldı. Çaycının neden plaket aldığı sorusuna yanıt arayanlar, "radyasyonlu çay demleme cesareti göstermes!" görüşünü ilerl sürdüler. Özemre'nin "basından bllgl kaçırma" yolundaki çalışmaları son günlerde yönl bir boyut kazandı. Özertire'nlrt tfilimatıyla, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki tüm aletler "ser verip sır vermemeleri" amacıyla olsa gerek, İstanbul Küçükçekrrıece Merkezi'ne taşmarak, "gözaltına" alındı. Büyük gözaltının gerekçesl, bu makin©' ler basınla llişklyl çok iyi kuruyorlar ve tahlil sOnuçl«nni anında basına sızdırıyorlârdf. Yeter kl, radyasyon sızmasin, r ı