23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ŞUBAT 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ÎSMAÎL GLLGEÇ CUMHURİYET/5 YAY1N DÜNYASENDA İNCELEME ARAŞTIRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY îaşarılı firma nasıl yönetîlir? m M. Kozlu, Kurumsal KültürAmerika, ponya ve Türkiye: Başanlı Firma ınetimlerinde Kurumsal Kültürün Rolü, Ikom Yayınlan, 1986, 135 s. HLÜL ÜSDİKEN > m Kozlu'nun Kurumsal Itur adh kıtabı Turk okuyuuna Tom Peters \e Robert termaB ile tanışma olanağını Jıyor. Peters ve VVatennan ünnı, yayımlandığı 1982 yılını bu yana iş dunyasıyla ilgili aplar için eşi görulmemiş saduzeylerine ulaşan In Search Excellence (Mukemmelı Ara) adlı kitaplanna borçlular. ctığının ertesı yıhnda, Amerida en çok satan edebiyat dışı aplar listesinde yü boyunca bir maradan ınmeden, bir milyon ustunde satmış bu kitap. M, HewlettPackard gibi fırJarın kitaptan kamyonlar dou satın alıp yöneticılerıne datıklan, gene kitapta adı geçen ur Seasons Oteli'nin de butün alarına bu kitaptan birer adet yduğu soyleniyor. Söylenenler ısında Tom Peters'ın gunluk reünin 18.000 dolara çıktığı da r. Peters ve Watennan, Japon malannın rekabetinden zorlan Amerikan iş dünyasını "Jaınları fazla abartmayın bizım mılkemmel çalışan şirketlerıLz var" mesajıyla yureklendireye çalışırken, bazı Amerikalı aştırmacılar da Japonların yötim uygulamalarını inceleyek, bunların Amerika'ya ithalin yollarını aramayı surdürü»rlar. Gerek başanlı Amerikan ketlerinden gerekse Japonlann metim uygularaalanndan dersr çıkarmaya çalışan bu yazarra göre, mukemmel işletmelen ortak özelliği "güçlü" bir fıra "kulturune" sahip olmalan. Güçlü kültttr" Kozlu da bu ınancı taşıyor. Kiıbın ilk yarısında bu akımların rettıği duşunce ve yorumlar akınlıyor. Peters ve Waterman'a ve apon modehnın unlü bir örneıne bırer bölum ayrılmış. Yazar itabın ıkinci yarısında da "guçı kultur"ün başanlı Turk şirket:ri için de geçerli olduğunu ve unlarla "mukemmel" Ameriatı ve Japon şirketlerı arasında enzerlikler bulunduğunu gös:rmeye calışıyor. Bu amaçla da, eçtıği altı "başanh", uç de "başarısız" şirket veya şirketler topluluğunun kurucuları ve bazı iıst duzey yonetırileriyle göruşmeler yapmış. Ancak yazann aktardığı goruşler ve kendi izlenimleri "başanli" kuruluşlarla smırlı. 76. sayfadaki kısa bir paragraf dışında "başarısız" fırmalardan hiç soz edilmiyor. Dolayısıyla okuyucu, bu firmaların kulturlerinin " ..zayıf ve bilinçsız gelişmiş ve dağınık" (s. 63) olduğu yolundaki yazarın goruşu dışında bunlarla "başanhlan" kıyaslayabilme olanağından yoksun kahyor. Daha onemli bir mesele orgutlenn kuiturlennı anlamaya çalışşanlarin hissettiklerinin aynı olacağım kabul etmek de çok kuşku göturur bir varsayım. " P e d e r ş a h i " yonetim Aynca, Kozlu'nun göruştuğu sahip ve ust yönetıcüejğ tirdikleri goruşler dahi "başanh" rıyle Peters ve Wa ya Japonların "mu ketlerı arasında, pek fazla benzerlik < yor. Bazılarında, f ra benzetilebilec bir yonetim; "Derim ki bu berum çocuğ lann birindeJÜ^Ü^Bbn ve yönetk için, aynM rak dile | ^ ^ ^ ^ B > z l u ' n u n le ilgihjijclu dcğerletden l i ç soz etn g?İP^ A KtM KtME DUM DUMA BEHK AK JİUKemmellik >azını „ ta c ve Japon ka\ erın urettiğı dus gosterilen orneklerden yararlı bjdabıleceklerı ipuçları çıkarabüirier. Ancak kitabın vermeve çahştığı genel tekiydr. % vurguladtinPP^P^gönme" "Peters ile başlayik mükemmelKk yazınının belki de en önemli katkısı örgütsel küliür kavramını ve insan öğesini ön plana çıkarması olmuştur. Cem Kozlu da sürekli bunu vurguluyor. Umalım bütün bu yazılcmlar, insanların çalıştıkları yerlerde güven, katılım ve desteğin kendilerinden esirgenmediği ortamlar aradıkları bilincinin gelişmesine katkıda bulunsun." mada yazann seçtiği yontemden kaynaiclanıyor. Örgütsel kultür, örguttekıler tarafından algılandığı biçımıyle, değerler, inançlar ve simgelerden oluşan karmaşık bir olgu. Sadece kuruculan veya üst duzey yöneticilerıyle görüşerek bir orgutun kulturunun anlaşılabileceğını ilen surmek pek geçerlı görunmuyor bana. Bu yolla toplanan bilgilerin, bu kıtapHa da olduğu gıbı, tepedekilerin ozellıklerını, kendi aralarındaki ilişkıleri, umutlannı, örgutlerinın nasıl çahştığına ilişkın kendi algılamalarını ve bazı polıtikalannı yansıtmaktan oteye gıtmesi zor. Üsttekilerın anlattıklanyla çalıvfe "tatlısert üslup" da ashnda bu anlayışın bir uzantısı: "İlk hatayı hoşgöru ile karşılayacaksınız, az dozajda da fırça gerekli olabilir" (s. 99). Yoksa bu sözcuklerle dile getırilen anlayış.yazann koşutluk aradığı Peters ve \yaterman'ın sekiz özelliğinden girişimcilık, başansızhğı desteklemek ve temel değerlerde katılıkla aynı şeyı yansıtmıyor. Bunlar bir yana, gönışülen şirket safc hiplerı, gene "mukemmel" fırmalann esas özelliklerınden olduğu söylenen "muşteriye yakın olma", "niteliğe aşırı özen gösterme", "en iyiyı yapma", "gırışimciliği teşvik" gibı yapılan iş Jl ve Mnerman negn t\ malann yışı sezüigm "kötü" kultfl yacağını, "...kendi ortamında fo (i,. 69) o1 dan "gu, ğu surece» kulturun işlevsel olabiîeüefini mf gerekır? BunaVarşılık Peters ve VVaterman, yazann da kabu' tiği gıbı, "evı nıtelıkler" 32) taşıyan bir kult vunmuyorh ?.Aynı Kozlu da ınııı son Turk ışlett sezdi soyledıği i\ yışmın seı bir "iyi" " yor mu? re verilen öğt kulturlı mu yakl sa her işletmenin kendıne ozgü külturler mı oluşturmaya çalışmasıdır? Tek bir kültür öğutleniyorsa kultOrun rekabet ustunluğu sağlayıa niteliğı kaybolmayacak mıdır? Bu tur bir "sentezı" sağlamak veya yerleşmiş bir kulturu değıştirebilmek ne denli kolaydır? Peters ve Waterman ile başlayan mukemmellik yazınının belki de en önemli katkısı örgütsel kultur kavramını ve insan öğesini ön plana çıkarması olmuştur. Kozlu da surekli bunu vurguluyor. Umalım bütun bu yazılanlar, insanların çalıştıkları yerlerde guven, katılım ve desteğın keodilennden esirgenmediği or«unlar aradıkları bilincinin gelişmesine katkıda bulunsun • Doçt Dr. Behlul Usdıken Boğazıçt Ünjversıtçsi öğretım uvesıdir. P İ K N İ K PhALE MADKA HIZLI GAZETECI \ECDET ŞEV Ş1ŞE KlRlLOi, PAVA DüŞTU İ MİLYONU DA KAV8€TTİ 8İZPEN SELAM SÖVl£ &)R ME52Ü0AT «MM.. FâRBH 5UİltfrımiE LJN£ UNÜTMâ .. 71WitZ ?ı5lt KARSl BEN TEPB&Ml ALMIŞ 3AUMEN PURMMCTAPlR GA7ETSLER F£VKALât>E ALâKuDAR OLâCAKTıl? Ml'Ç PÜPMA , GÖTÜR O UÛLPE BU AffiHAR, R Oâ PAVUICÜ O5UKUĞU^6fei Y01UN KAUR fURTDIŞINDAN STANBUL'UN fENİDEN KURULUŞU Yurtdışında Turkiye ile ilgili eni yayımlardan biri, Columbia Jniversitesi Mimarlık Bölumu iğretım üyelerinden Dr. Zejnep Pelik'ın 19. yuzyılda Istanbul'un JaüL bir kent olarak yeniden inasını ve bunun mimarlık açısınlan sonuçlannı konu alıyor. Washmgton Üniversitesi taraından basılan The Remaking of Istanbul: Portrait of an Ottoman City in the Nineteenth Century Istanbul'un Yeniden Kuruluşu: 19. Yuzyılda bir Osmanlı Kentiıun Portresi] (1986) adh esenn en ılgınç bölumlerinden bıri, geçen asırda tstanbul'u modernleştırme ve ımparatorluğun şanına yarajır bıçimde imar etmek için hazırlanan uç buyiık tasarısının oyküleri. Bu tasanlar: Helmuth Von Moltke'nin 1839 tarihlı Is1 tanbul şehir planı; F. Arnodin m SarayburnuÜskudar ve KandilliRumelihisan asma koprulerını ıçeren buyuk çevreyolu projesı (1900) ile Joseph Antoıne Bouvard'ın Beyazıt Meydanından Galata Koprusu'ne kadar uzanan çevrenin iman üe ilgili projesi (1902). ÇİZGİLtK K.AMIL AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR Fransız muhendis F.Arnodin'in 1900yıhnda hazirladığı buyük Istanbul çevreyolu projesi Kandilli ile Rumelihisan arasında yukanda temsili resmi görülen asma koprüyu de kapsıyordu. Fann> Davis'in (19041984) 18. yuzyılda yukarı sınıfa mensup Osmanlı hanımlannın toplumsal yaşamını ve gunluk hayat tarzlannı konu alan çalışması: The Oftoman Lady: A Social History from 1718 to 1918 [Osmanlı Hanımefendısı: 17181918 arasındakı Sosyal Tarihi] Greenwood Press tarafından 1986'da basılan araştırma, Batılı gezgınlerın yazdıkları yanında, 1960'larda Osmanlı hanımefendılerının son temsilcüeriyle yapılan kapsamlı göruşmelerle, toplanan bilgilere dayanıyor. Osmanlı toplumunda kadınların yeri konusunda çok ılginç bir çalışma. KEMAL GOKHA\ SeİO'ı AMA OSMANLI HANIMEFENDİLERİ ABD'de Türkiye ile ilgili bir başka yeni yayım da araştırmacı KISA KISA Muna Kapanı/İNSAN HAKLARININ ULUSLARARASI BOYUTLARI, Bilgı Yayınevı, Şubat 1987, 175 s. Ünıversıtelerde YOK duzenı ve oğretim iıyesı kıyımını protesto amacıyla 1983 yıhnda yirmi yılı aşkın sureyle çahştığı Ankara Ü. Hukuk Fakultesi'nin Kamu Hukuku Kursusu Başkanlığı'ndan ıstifa ederek universiteden a>Tilan değerli hukukçumuz Prof. Dr. Münci Kapani yeni bir kıtap yayımladı. Prof. Kapani'nin, "İnsan haklannın iç hukuktan uluslararası hukuka geçışi, uluslararası duzeyde insan haklannın korunması yolunda atılan adımlar, yayımlanan belgeler, gerçekleştirılen aşamalar, kurulan mekanızmalar, bu mekanizmaların işleyişı gibi konularda derlı toplu bılgiler ıçeren, aynca insan haklanyla ilgili olarak karşılaşılan sorunlar hakkında göruşler ve değerlendirmeler getıren" kitabı uzerine bir yazıyı onumuzdekı haftaiarda yayımlayacağız. Andre Clot/MUHTEŞEM SULEYMAN, Çev. TUrhan Ilgaz, Milliyet Yayınlan, Ocak 1987, 540 s. Fransız Basın Ajansı temsilcisı olarak uzun yıllar Turkiye'de kalan tarıhçi ve gazetecı Andre Clot'nun Kanuni Sultan Süleyman ve doneminde Osmanlı Imparatorluğu'nu konu alan kitabı Turhan Ilgaz tarafından dihmez çevrildi. Clot, kıtabı hakkında, "Yalnızca Kanunrnın hayat oykusu değil, ama insanhğm tanıdığı en eksiksız uygarhklardan bınne karşı yerine getirilmesı gereken bir vefa borcunun sonucudur" dıyor. Orhan Koloğlu/ABDULHAMID GERÇEGI, Cur Yayınlan, Şubat 1987, 440 s. Tarihçi ve gazetecı Orhan Koloğlu'nun "her turlu on yargıdan ve duygusalhktan uzak, objektif venlere, belgelere ve yargılara dayanarak gerçek bir Abdulhamid" ortaya koymayı amaçlayan ve bir bolumu daha önce Milliyet gazetesinde yayımlanan kapsamlı araştırması kıtap olarak çıktı. Ne Kızıl Sultan, Ne Ulu Hakan alt başlığmı taşıyan bu inceleme uzerine bır değerlendırme yazısını ilerıde ^yımlayacağız. Rudolf Stemer/TEOZOFI, Çev. Ayşe Domemconı, Say Yayınları, Ocak 1987, 155 s Alman eğıtimcısı ve antropozofi adını verdığı oğretının kurucusu Rudolf Steiner'ın (18611925) tam başlığı, Teozofi: Duyuüstü Dunya Kavrajışına Giriş ve İnsanın Varoluş Nedeni olan kitabı Turkçeye çevrildi. "İnsan bilgısı" anlamına gelen Antropozofi, gerçekliğın duyular ötesi (hayal gucu ve sezgi yoluyla) kavranışına değgin, dinsel oğeler taşıyan bir oğreti. B.J. Odeh/LÜBNAN'DA İÇ SAVAŞ, Çev YavuzAlogan, Belge Yayınlan, Aralık 1986, 351 s. Belge Yayınlan'nın "Ülkeler ve Bolgeler" dizisinın son kitabı, halen ABD'de çahşmakta olan Fılıstın kokenlı araştırmacı B.J. Odeh'nuı Lebanon: D>namks of Conflict (1985) adh çalışması. Lubnan'ın sosyal ve ekonomik yapısını ayrıntılı olarak inceleyen çalışmada, bu ulkede son on yıl ıçinde meydana gelen sıyasal gelişmelerin bır çozumlemesı yapılıyor. JeanDamel Reynaud/IŞ UYUŞMAZLIKLARI SOSYOLOJISI, Çev. Alı GuzelAh R. Okur, Marmara V. Yayım, Istanbul 1986, 148 s. Ozgun adı Sociologie des Conflits Du Travail olan ve Paris'te 1982 yıhnda yayımlanan, yayınevinın ızniyle Turkçe'ye çevrilen bu kitapta grevier; grev ve endustrı ılışkıleri; bireysel çıkarlar ve toplu eylem ilışkisi; iş uyuşmazlıkları ve politik eylem ele alınan başlıca konular arasında. TARİHTE BUGUN MLMTAZ ARIKA.\ 26 Şubat 'TS BUGÜH, I.&UNYA SAVAŞI IÇINDB, İLK K£Z ALEV AlMAHUVZ 7AKAFINDAN tCULLANtLDl. Sı&TTA mŞIN/W KDMPfZESÖ&M SIR OEPOSü, HORTUMU V£ KtETAL BlR PÛStUIKTUOjSU OLAN SıLAH,BSHZlME KARIŞIK yfiPtŞKAN BlfZ SlVI (Ai£V VAĞl) ILB ÇfiUŞMAKTAYPI.BASINÇLA PUSKÛKTÛLEU StVI, ÇIKIŞ AĞZ.IHOAKİ KAKTU%LA ATe^LBHMBKTE VE 2O METR£ KADAR. UZAĞA ATILABlLMEKTEYOI'.GENBUJICLS İYİ TAHKlM EPfLM/f (SAĞlAMlAÇnRlLMtŞ) MEVZlLEIS, Ko£UGAHLAfZ,MAICINEU TÜFBK YUMIAIZ/, AVCI, 134O'U YILLAgOA TUKK SıLAHLI KUVVETtBRt 'NC€ DE ALIMACAIC CCAAJ ALEl/ MAKiNESİ, ÖUCE SBUM/YE 'DE KURULAN KlMYA AlAYl'UDAt£OHRA DA ALAYLARDAKİ ISrtHKÂM TAK/MLA&NCA B' PlZ VE SOY ÇUKURLARINA KAfiÇI KULLANILIYOIZDU. ALEV MAKİNESİL CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜTVDEN HABERLER AY1N EN ÇOK SATAN KÎTAPLARI 20.1.198725.2.1987 Sıra 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Hyıtı: 220.420420.750. 420. 420.400.700.600700. 26 Şubat 1937 evvelkı gun Ankaraya dönmuslerdır. Rahatsızlığı doiayısıle bır ımıddettenberı şehrımızde tedavi edılen Malıye Vekilı Sedat Ağra/ı dun oğle trenıle ve Aımada toplanan BaH.au Konseyınden avdet eden Harıaye Vekilı Tevfik Ruştu Aras ta dun akşam ekspresle Ankara gıtmıştıı 19371987 Milleller Cemiyetittiıt şimdiyp kadar yaptığı / Londra 25 fa.a.J Avam Kamarasında sorulan bır suale cevap veren Eden, Mılletler Ceınıyeıı Konseymm 1920 senesıle 1930 senesı arasında beynelmılel 24 ıhtilaflı ıneseleyı halletnuş olduğunu beyan etmıstır. 1 2 3 4 5 6 7 • • 10 Rtd: 044.081 086.052 022.224 002.258 088.057 086.055 097.294 021.103 021.231 021.145 KltabM A*/Yuan Acaıp Bılmeceler/Azız Karadenız Bır Şeftalı Bın Şeftalı/S Behrengı Sevdalı Bulut/Nazım Hıkmet Amtı Dıkılen Sınek/Azız Nesın Küçuk Kara Balık/S Behrengı UkJu2 ile Kargalar/S Behrengı Yumurtadan Çıkan Öfiretmen/Muzaffer Izgu Alçacıktan Kar Yağar/Erdal Öz BacakS'Z Tatıl Köyunde/Rıfat Ilgaz Bacaksız 0kuWa/Rı1at Ilgaz Roına ve Bari radyolarmda türkço neşriyal Roma ve Barı radvolan akşam Istanbul saaıılc 7.50'de Turkçe neşnyala tuhsıs ettıklerı muddet zarftnda gene Turk bestekârı Ferıt Alnar'ın "Şu yamaçta", "Denız kıyısında gun doğuşu", ve "Ovun havası" adlı eserlerııı. dınletmıştır. Profesor Maryo Çıkenello Turk sanatkannın bu eserlerını piyanoda muvaffakıyetle çalmıştır. Şehrimizdeki Y ekiller Ankaraya gitliler Bayramdan evvel şehrınuze gelınış olan Mıllı Mudafaa Vekılı kazım Ozalp, Zıraaı Vekilı Muhlıs, Cumruk ve fnhiKnrlnr l'pkıh Alı Rnnn
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear