25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 7 1987 KÜLTÜRYAŞAM SBVEMA HAYVANLAR tSMAtLLGEç renses'i ve Çetin'i yakmalı mı? nen: Sinan ' Oyuncular: Çakmaklı, ut Hekimoğlu, Dkan (Pangaltı lemberlitaş Kadıköy Can) «s"le birlikte 12 Eylül'le , toplumumuza getirip deriyle ilişkili dördüncü îterirae çıkmış oluyor. }"in, "Sen Turkiilerini e MSes"e kıyasla daha ilyanı var. O da bu fılmin ne kıyasla daha somut Jstermesi ve daha somut ri vermesi. Bu, oldukça ATÎLLA DORSAY tes I sız, sorumsuz, şen bir çocuk tavnyla günümüz Tüîkiyesi'nde dünden bugüne uzanan kimi önemli, yaşamsal sonınlara yaklaşmayı denemiş, (Zaten filmdeki Selim, Sinan'ın kendisi değil mi?) özellikle 70'lerde ülkemizde de örgütlü mücadelede alabildiğine aşmlıklara gidilmedi mi, "toplums karşın toplumu kurtarmak" idealleri yaşanmadı mı, kimi siyasal oğretiler nerdeyse hayatı bilmezden gelerek, dahası hayatı karşısına alarak uygulanmaya çalışılmadı mı diyor Çetin... Ve bunu eleştirmeve, toplumca hep birlikte yaşadığunız korkunç psikozdan, kolektif çılgjnlıktan bir yansıma getirmeye kalkıyor. Bu, belki temelde yürekli bir tavır... KÎM KtME DUM JMA BEHİÇ AK ıses", alabildiğine edebi, Oportünizmin dışavnromu ' bir senaryo biçiminde Ne var ki Çetin, bunu yapmayı • tnsanı ürkütecek ka. denerken, kolay bağışlanamayaLtna bir süre sonra, hem cak yanlışlara düşüyor. Geçmişi (veya sinema dili) ön teki örgüt manuğını, siyasal eyeçiyor, hem de bu olduklemleri eleştirmek bir şey, bunlaı iç monologa alışıyorsura toptan bir neiretle yaklaşmak ıri Man'tan ("Alman İdebaşka bir şey... «*Prenses"in gösle Önsöz'Men) bir alıntıy ELEŞTtRİYLES'EFRETARASlSDAKtWtKtM^Svum Çetin'in "Pren terdiği, ağzını açtığında yığınsal ses'tndeSerpilÇakmakh veMahmut Hekimoğiubasroüerie. lyıp tsmet Özel'in dizele geçmişteki siyasal eylemlere toptan bir ntfrtHe yaklaşmaa, Çetinln. fıbnde naralar veya mitralyoz sesleri sakotay bağıslaıslenen girişten sonra, bir namayacak yanlıslara yot açıyor. Elefliriyle nefrtt arasındaki aynmı orta çan, örgütlü mücadeleyi, her şeNevres (veya Selim'in ya dan kaldınyor. ye, aşka, cinselliğe, duyguya, hağı adla "Prenses"), çevreyatın ta kendisine zıt görcn, gendüğumlenen iki erkeğin çiminden birini seçmek zorunda kaaar oıııuıu olan "Prenses" cecvk bir kızı gözunu kırpmadan arının kesişme noktası kalacaktır... ın Nevres'in, bireysel, olume gönderen eylemciler, bel. "Devrhnci" bir grubun urjuva dfişkurtuklerii ki sağda da solda da var oldular. ılanndan olan ve onu sü Yer yer başanlı biçimcilik leyen "koltak sevdası" Ama bunlar, tüm bu tür eylemlyasct, ideoloji, eylem, örikacılarinkuıden farklı lerin tipik kişüeri miydiler, bu tür Sinan Çetin'infilmi,soyl nulannda eğUmeye çahşan ), sokaktaki vurulma hasta tipkr, tüm bir sol eylemin si Tank aracılığıyla örgü gerekir, ilginç ve yürekli bir (Bzellikle bildiri dağı temsilcisi diye gösterilebilir mi? yor, hatta ilk eylemlerinde Tlginç, çünkü alabildiğine tan gencin vurulması). fmaldeki ölüme, öldürmeye dur dediği "seçim" bölumu, tadma doyul için genel bir onayla karşılanan ;mli işi yükleniyorken, bir bir film; kişileri, durumlan, maz sahnelet... Elbette Çetin'in bır askeri müdahale, özellikle sontıyla tanıştığı uçart, şen matik gelişimi hemen yalı afçı Selim de kadına âşık bir tezi, bir görüşu açıklamâk, tüm biçan deneraeleri, tum im la karşı tam birbaskı kuran bir siyasal yönetime dönüşmüşse, r. Eyiemci dostu Tank, onu doğrulamak için yaratılmış, kur geleri (veya simgelerı) için aynı ı kurtarmak için gerekli gusal bir filra olduğu halde, Çe şey söylenemez. Örnekse, bildiri geçmişteki yanhşlan, hem de bu ğu silanh savaşımın içine ve tin'in sanki soluk soluğa oluştur basmakla Nevres'e basmanm öz tür sorumsuzca eleştirmenin yeısıyla bir tür intihara doğ duğu sineması nedeniyle yaşar deşleştirildiği sahne, en az benim ri ve zamanı mıdır diye sorulmaz kerken, Selim ona hayatı lık kazanıyor, sanki yine sofiıfc. bu cürrüem kadaı düzevsiz veba mı? Elcştiriyle nefret arasındaki ince aynmdır ki bir insanın son doya yaşamayı, her türlü soluğa izleniyor. Çetin'in sırf sitahlildeki dünya görüşünü belirmsal sorumluluktan, siya nemasal açıdan ele ahndıgındja* leyecektir. Üstelik tüm bunlann, lemden uzak, yalnızca ken önceki fîlmlerinden daha düze^i Tepkiye açık film r Selim'in ağzından dile getirilen bir anlatım tutturduğu vtf kimi e kişisel mutluluğu için yaAma "Prenses" asıl özüyle, "Hıçbir düşünce uğrunda ölmeıyı öneriyor. Genç kadın so "tiklerT'ni bile seyirciye kabul etye degmez'" cumlesiyle vurgulanL bir seçim yapmak, iki er tirebilecek bir düzeye ulaştığı içeriğiyle yankı ve tepki uyandı ması, bırakıruz solculuğu, tum a söylenebilir. En az "14 Numara" racak bir film. Sinan Çetiıı gamm, dolayısıyla iki yaşam biinsanlık tarihinin önemli bir bölümünü de yadsıyan bir bencilliğin, oportünizmin dışavurumu olmuyor mu? Hoşgörii gereji Velhasıl Sinan Çetin önemli yanhşlar yapmış, Turkiye'deki radikal solun, hatta genel bir ilerici tavrın kolay kolay hazmedemeyeceği bir yemek pişirmîş. Ama bu, "Prenses"in de "Sintn Çetin"in de yakılmasım gerektirmiyor bizce... özellikle gerçek demokrasinin kurulması yolunda üstüne Önemli bir tarihsel misyonu yüklenmiş gözüken solun, bu aşamada yanlış da bulsa, hatalı da olsa, hiçbir sanat yapıtına öylesine ağır biçimde saldırmasını doğru bulmuyonız. Sinan Çetin'in "yanhş" fılmine, evet bu aşamada "dogru" bir fdm yaparak yanıt venne olanağı belki de yok. Ama o fılmin yapılabilmesine giden yol, Çetin'in ve fılminin yakılması isteğinden kesinlikle geçmiyor. Demokratik solun bu konularda sağdan çok daha anlayışb, hoşgörülü, "tahammüllü" olması geıektiğine hep ve hâlâ inanıyorum. PİKNİK PİYÂMADRA dn "To&ü.fei%&ıu~ • dudımp.p. , r\İL QİUSM\WİÜİI OY&VW •feuçüfe, m Buaun&îfe öu iyi fa£c ÇtZGİLİK lutL MASARACl ( ( | TARİHi; BUGÜN MLMTAZ ARIKAS 1968'OE BüGÜN, AKAP YARlMADASl 'NDAKJ ABU OASİ VE DUBAİ BMlRLIKLBRj gİBLEŞlMErE K4KA& VEKDtOMAN SULTAMUĞl'NIN KUZBYİNDE YAN YANA BULUHAN BU £MlfîUIClEfZ, &ASRA KLÖ£P£Zf'*JfA/ KlYtSlKlOAblft. 19Zi'&e,ABU OABİ VE PüBAl'DEAJ BAŞKA DÖKT KUÇÜfC BMlRUĞİN 0e KATILMASlYLA '&İRUEŞIIC ASAP eMtfZUKLE&İ^AOIYLA TEtC &BVLET &U&UMUNA 6eUECEKL£R, BİR YIL SON RAr RAS AL KAIMA PA BİKÜĞB GİRECEKTİH. SÖZ KONUSU eMtR.LIKL£ftlN ÖNBMİ, 19S8't>E KEŞFBDILEN PETROtLS A8.TMIŞ, Bu OA, BÖLGSOS EKOMOMİK BIR PATLAMA YABArMtŞn. 2O M//.YA/? VAHlLUK HBZSR.VIYL.E, BtglSŞliC ARAP BMıRLİKJUERİ KOMÇU OMAN,KATAfi VE 8AHR£VN'l SSfifuE B/fZ/HCACAKTtR. 20 Şubc » £ # DABI VE DUBAI zar Cengiz Aytmatov'un aynı adlı yaptttndan sinemaya uyarladığı "Kopar Zincirlerini Gülsan", Ortaköy Sanat Merkezi'nde gösteriliyor. Sinemaseverler, on yıl kadar önce iilkemizde götterilmiş olan filmin bu kez yeni bir kopyasmı izleme olanağı buluyorlar. Aytmatov'un yapıtt, yazann daha birçok kitabı gibi yıllar önce diümize de çevrilmişti. Cengiz Aytmatov'dan beyazperdeye Umsevski ninünluya , . Bryan Forbes da ruhunu Cannon Film'e satmış 'Değirmerfi haftaya gösteriliyor Filmin senaryosunu, Reşat Nuri Güntekm'in aynı adlı romamndan Banş Pirhasan gerçekleştirdi. Film, Antalya Festivali'ne katılmayacak, ancak uluslararası şenliklere gönderilecek. Kültttr Servisi Atıf Yılmazi ın yeni fılmi "Değinnen" , 23 şubat pazartesi gününden başlayarak tstanbul'daki sinemalarda gösterime girecek. Banş Pirhasan'ın Reşat Nuri Guntekin'in aynı adlı romamndan yola çıkarak senaryosunu yazdığı "Değirmen"de başlıca rolleri Şener Şen, Ali Erkazen, Serap Aksoy, Orhan Çagman, Levent Yılmaz ve Tank Pabuççuoğlu paylaşıyor. "Değirmerf'in konusu, Birinci Dünya Savaşı öncesi küçük bir Anadolu kasabasında, Sarıpınar'da geçiyor. Dünyada olup bitenlere karşılık, kasabalılann sorunu Bulgar kızı Nadya ve onun katıldığı oturak âlemleridir. Nadya'yı kasabadan sürdürmek isteyen kaymakama mutasarnflıktan olumsuz yanıt gelir. Kaymakam, ilk kez katıldığı bağevi eğlentisinde Nadya'nın attığı göbeklerden ev sarsıhnca, "zelzele" oluyor diye çıkan panikte merdivenlerden yuvarlanıp gözünü hükümet konağınm bahçesinde sargılar içinde açar. Ve deprem söylentisi, Osmanlı İmparatorluğunun sınırlannı da zorlayarak dalga dalga yayılır. Çörüntu yönetmenliğini Or han Of uz'un yaptığı, müzikleri ni Arif Erkin'in hazırladığı "D« ğfcrmen"in Antalya Film Festiv; li'ne katılmayacağmı belirten y pımcı fırma Odak Film yetkr leri, filmin öncelikle uluslarar sı şenliklere gonderileceğini açladılar. 50 Tt ÖNCE Cumhuhyet BüYİiŞefin gezintileri Büyüi&nder Atatürk dün öğtedtsonra Floryayı teşrif etmişl ve Floryada Deniz köşkfie bir muddet istirdtten sonra etrafta bir gezinyapmışlardır. Ataturk, saat t yedide Dolmabahçe saraia dönmüşlerdir. 20 Şubal 1937 toplantının konseyin mayıs içtimaım muteakip kapitülasyonlar hakkındaki Montrö konferansından sonra yapılması muhıemeldir. Regsamları himaye için bir tedbir Güzel Sanatlar Akademisi resim şubesine getirilen mütehassıs ressam Leopold Levi, Turk ressamlarının devlet hımayesi altma almması için yeni bir teklif 19371! hazırlamıştır. Leopold Levi'nin teklifme göre memlekette mevcud ü grupa mensub ressamlar, aralarmda profesyonel olaı çalışacak olan ressamları seçecekler ve bunlara ayda altmışar lira aylık verilecet Mevzubahis uç grup müstakiller, D grubu ve T ressamlarıdır. bç ayda bir yalmz bu grupa ressamları mahsus olmak uzere bir st açılacaknr. EşcinseUik soslu gerüim yorsunuz... Orneğin Roger Moore, Çtplofc Yüz (Naked Face) / Yönetmen: Bryan Forbes / sanki kendisiyle, perdedeki imajıyOyuncular: Roger Moore, Rod Steiger, Elliott Could, Art la Carney, Anne Archer / Bir Cannon Group filmi (Gazi, Fitaş, vs.J alay eder gibi... Steiger ve bir doSidney Sbeldon bugün tam 70 yaşında... 1940'larda senaryo yazan olarak işe başlayan. "Zamsne KızıThc Bachdor and Ibe Bobbysoxer" adlı (Shirley Tempk ve Carv Grant'ın oynadıklan çok se\imli bır komedi) filmle bir Oscar bile almayı beceren Sheldon, o yıllarda özellikle güldürü filmlerine senaoo yazdı. Bunlardan "Hayal KadınDreara Wife", "Buster Keaton'ın Hikâyesi" gibi kımılenni de yonetti... Sheldon, 1970'lerde güldurüyü bir yana ıtip, "ciddi" konularda senaryo yazmaya başladı. Ve ortaya oldukça ış yapan, surükleyici, ama alabildiğine yüzeysel filmler çıktı: "MirasçılarBloodline", bizde büyük iş yapan "Geceyansının Ötesi", vb... Sbddon'un yaşı yeırniş, işı de azıcık bitmiş... Sanatçırun son yıllarda yazdıklannda eski esprili yaklaşıtnından eser bulmak, daha da otesi, bunlan ciddiye almak olanağı yok. İşte bir Sheldon senaryosunun son örneği: "Çıplak Yuz". Roger Moore'un Bond serüvenlerinden yorulmuş, yorgun, ama yakışıklı yüzunU taşıyan biv ruh doktorunun bir hastası sokak ortasında öldurülür. Hastaıun eşcinsel, daha doğrusu "biseksüel" olması, kuşkulan bu yana toplarken, ardından doktorun sekreterinin de öldüriilmesı ve bu arada doktoru da öldürme girişimlerinın başlaması, olaya polisin dikkatini çeker, ancak olayla ılgilenen iki mufeuişten bıri (Rod Steiger), nedense doktora alabildiğine kaba davranan grotesk bir kişilik, diğeri ise, isminden Ilalyan olduğu anlaşılan, se&siz, ama karanSonunda işın ıçine Mafya fılan da kanşır ve iş, Chicago kentınin göbeğınde bir hesaplaşmaya dönuşur... "Çıplak Yüz", sınemada sayısız kez kullanılmış klişderi yeniden ısıtıp gündeme getiriyor. Biraz "modern" olması için de, ruh doktorluğu, eşcinsellik vb. soslarla donatılmış... Ancak bunların kullanılışı öylesine kaba kı, acaba yazar ve yönetmen biı gerilim filmı parodisi mi yapmak ısüyor di>e duşununemin gulduru ustası Gould da öyle... Arna heyhat, bir süre sonra işin içinde alay fılan olmadığını, her şeyin ciddi ciddi anlatılmasına çalışıİıp becerilemediğini anlıyorsunuz. Bir dönemin umut veren Ingiliz yönetmeni, "Kanundan Kaçilmaz Whis»le Down the Wind" veya "Kıralın FareleriKing Raf'ın yaratıcısı Bryan Forbes de, "ruhunu Cannon Film'e satmış" tum eskinin sinemacılan gibi, sıradan, kişiliksiz bir iş kotarmak zorunda bırakılmış. Mıgm Milletler Ceiyetine kabülü 19 (a.a.) tsviçre Federal Meclisı, Milletler Cemiyetine gönderdiği bir nota ile, tsviçrenin daima müdafaa ettiği Milletler Cemiyetinin evrenselliği prensiblerine dayanarak Mısır devletinin cemiyete kabiılU için Irak hukümeti tarafından yapılan teşebbüse müzaheret edeceğini bildirmiştir. Milletler Cemiyeti mehafilinde söylendiğine göre, Mısınn cemiyete kabul meselesini muzakere edecek fevkalade T.C. MALtYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GtRİŞ SINAVI Maliye ve Gümrük Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanbğı'nca 23, 24 ve 25 Mart 1987 günlerindc Ankara, lstanbul ve tztnir'de Hesap Uzman Yardımcüığı giriş sınavı açılacaknr. SINAVA KATILABİLMEK tÇİN; a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı niteliklere sahip olmak. b) 1.1.1987 tarihinde 35 yaşmı doldurmamış bulunmak. c) Egitun süresi en az dört yıl olan, Siyasal Bilgiler, tktisat, tşletme, Hukuk, lktisadi ve ldari Bilimler Fakülte ve Yüksek Okullan veya aynı süre eğitim veren ve bunlara esitligi Yüksek Ofretim Kurulu'nca kabul olunan benzeri yabancı Fakülte ve Yüksek Okullann birinden mezun olmak gerekmektedir. Sınavlara giriş şaıtlannı ve sınav koşullarını gösteren broşür ile başvuru formu, yukanda belirlenen eğitim kurumlan, Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı ve Kurulumuzun Ankara, lstanbul ve Izmir Grup Başkanhklanndan sağlanabilir. lsteklilerin 6 Mart 1987 günü akşamuıa kadar Maliye ve Gümrük Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Baskanlığı ANKARA adresine belgeleri ile birlikte yaalı olarak başvurmalan duyurulur. ILAN T.C. ESKİŞEHİR 1. SULH CEZA MAHKEMESİ 1986/519 Esas 1986/517 Karar Eskişehir Merkez Mutallip Caddesi no 101'de pastane calıştınr lat Akdaş, Gıda Maddeleri Tuzüğü'ne aykın olarak dondurma itnal edip tısa arzettıği için: Mahkememizin 1986/519 esas, 1986/517 KARAR NUMAR/ 23.5.1986 tarıhli karanyla TCK.nun 396,402 maddeleri ve 647 s lı kanunun 4/1. maddesı gereğınce toplam 32.000 lira ağır par< zası, 3 ay cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının tatili ve 7 işyerinin kapatılması cezalarına mahküm edılmiş olup: Karar Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nce onanarak 23.12.1986 tari de kesinleşmistir. Basın: 12851 İZMİR ASLİYE 2. TtCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞFNDAN Dosya no: 986/60Î E. 986/788 K. Davacı Enuğrul Elgun vekili tarafından mahkememızde ıkâme olunan konkordatonun tasdiki davasımn yapılan duruşması sonunda: Mahkememızın yukanda esas ve karar numarası yazılı da\a dosyası ile ıttihaz olunan 6.11.1986 tarihlı kararla. tek\\f edılen konkordatonun tasdıkıne kaıar scnlraış ve hukUm kesinleşmış olmakla. keyfıyet ilan olunur. 6.2.1987 Basm: 12762 İLAN ANKARA PTT ONARIM VE DQNATIM FABRİKA MÜDÜRLÜCU'NDEN 1. Müdurluğumuz ihüyacı; Teknik Şannamesinde belirtiten resme göre, 3 kalem pinnç malzemesi ldari ve Teknik Şartnamc larına uygun olarak satm alınacaktır. 2. Bu ihaleye ait ldari ve Teknik Şartname Mudürlüğümuz • smden (KDV dahil) 1125. TL mukabilinde temin edilebilir. 3. Ihale kapalı teklif almak suretiyle yapılacakur. 4. lhale 16.3.1987 Pazartesi günu saat 15.00'te Müdürlüğüı yapılacaktır. İhaleye iştırak edecek firmalar tekliflerini en g< gun saat 14.00'e kadar Personel Mudurlüğümüze teslim etmeleri Postada ve her türlü gecikme kabul edilmez. 5. Idaremiz 2886 sayılı kanuna tabi degildir. Basın: 12474 ALAYEDERGtBl BryanForbes'ın "Çıplak Yüz"adUfîlminde, Roger Moore (sağda) sanki kendisiyle, beyazperdedeki imajıyla alay eder gibi. Bir dönemin guidurü ustası Elliott Gould da oyle. Yonttmen Forbes, sıradan ı.:,:ı.Lri, hir is kotarmak zorunda bırakılmış.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear